İncir Kuşları - Sinan Akyüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İncir Kuşları kimin eseri? İncir Kuşları kitabının yazarı kimdir? İncir Kuşları konusu ve anafikri nedir? İncir Kuşları kitabı ne anlatıyor? İncir Kuşları kitabının yazarı Sinan Akyüz kimdir? İşte İncir Kuşları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sinan Akyüz

Tasarımcı: Gökhan Burhan

Yayın Evi: Alfa Yayınları

İSBN: 9786051064390

Sayfa Sayısı: 328

İncir Kuşları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sinan Akyüz’den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap! Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi…Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkan İncir Kuşları’nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada’nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı…Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada’nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde “savaşı ve şiddeti”, savaşın içinde de “aşkı ve inancı” ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı’nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı.Takvim yaprakları 6 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu… Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış “Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti.Modern zamanlarda Avrupa’da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları… Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır…

İncir Kuşları Alıntıları - Sözleri

  • Hala hayattasın ve aldıgın her nefesin kıymetini bil...
  • İnsanın elinden hiçbir şey gelmeyince yaşadıgı kabus dolu günlere zoraki katlanmaya çalışıyor.
  • " İnsanın kalbindeki gerçek aşk , dörtnala giden bir at gibiymiş. Ne dizginden anlarmış, ne de bir söz dinlermiş. "
  • Erkekler bir müzik kaseti gibidir. Onları ilk dinlemeye başladığında seni çok hoş duygular içine sokarlar, ayaklarını yerden keserler. Sonra... Bir gün, birde bakmışsın ki bant tam orta yerinden kopmuş. Bir başına öylece kalakalırsın.
  • Yaşananlar sanki savaş degil’ ‘de bir masal gibiydi.Direnişin “ bin bir geceye “ sıgdırıldıgı bir masal.
  • Sakın unutma! Erkekler bir müzik kaseti gibidir. Onları ilk dinlemeye başladığında seni çok hoş duygular içine sokarlar, ayaklarını yerden keseler. Sonra... Bir gün, bir de bakmışsın ki bant tam orta yerinden kopmuş. Bir başına öylece kalakalırsın.
  • Acı acı güldüm .Bir yaz Günü dedim.İncir kuşları bile çıglık atarak siyah gökyüzünde kaçıyorlardı. Kaçamayanlar ise emin ve edin gibi incir agacının üstünde can verdiler. Bu topraklarda yıllardır yaşayan. Boşnaklar bugünlerde sessiz ve bu sessizlik ne yazık ki benim kanıma dokunuyor...
  • İnsanların içine düştükleri aciz durumdan faydalanmaya çalışmak ne korkunç bir şey..
  • Bu güçlülerin ve acımazsızlarn dünyası.
  • Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim.
  • “ İncir Kuşları ‘ da benim evlatlarım sayılır.”

İncir Kuşları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Soykırım: Her yıl Temmuz ayının ilk haftasında Srebrenitsa katliamı adında bir soykırım haberi okuruz. Bizzat gidip görme imkanı bulduğum Balkan topraklarında yakın geçmişte sırf Müslüman oldukları için katledilen, tecavüz edilen ve toplu mezarlara gömülen binlerce Boşnaklı Müslüman kardeşimiz var. Aradan 26 yıl geçmesine rağmen her yıl yeni kemikler çıkmakta. Kendi sitemde [ * (OKUYUP DESTEK VERMENİZİ RİCA EDERİM) https://ahmetcandvc.wordpress.com/2021/07/10/49-mars-mira-ve-srebrenitsa-soykirimi/ * ] yer verdiğim soykırımı, Sinan Akyüz bu kitabıyla gerçek hayattan esinlenerek yazmış. Okurken bir kez daha orada gördüklerimi hatırladım, içim ürperdi. Muhteşem bir kitap. (AhmetcanD.)

Merhabalar bugün @akyuz_sinan 'den alfakitap yayınlarından #incirkuşları kitabının yorumuyla geldim. 2022'ye çok iyi bir başlangıç yaptım.İlk Kayıp Gül sonra Zehra şimdi de İncir Kuşlarını okudum.Ama Incir Kuşları bende apayrı bir yer edindi. İncir Kuşları...Hiç de adı gibi değilmiş meğersem. Nasıl başlayacağımı, nerden devam edeceğimi inanın bilmiyorum.Kitaptaki olaylar ,yaşananlar, Srebrenista Katliamı ve daha birçok şey.Peki nedir bu Srebrenista Katliamı? 1991-1995 Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Bosnalı'nın Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır.Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır. İncir Kuşları da Suada'nin unutulmaz aşkını ve Srebrenista Katliamını yani Bosna Hersekte ,Sırpların ve Bosnaklarin yaptığı katliamın,zulümün,baskının ve vahşetin anlatıldığı bir kitap.Gercekten insanlar böyle mi?Sırf hırsı,şımarıkliğı uğruna her şeyi yapılabilecek kadar cani mi? Normalde kitap okurken kendimi ana karakterin yerine koyar ,oymuşum gibi okurum kitabı.Ama ben Suada'nin yerine koyamadım kendimi;hayallerimin ,duygularımın boyutu ulaşamadı bu yaşananlara.Benim empati kurmaya cesaret edemedigim şeyleri binlerce insanın gerçekten yaşamış olması çok üzücü.Tam en kötüsü derken olayların yeni başladığını görmek çok korkunçtu. Suada'nin mutlu olan hayatının bir anda tepetaklak olması ve kendisiyle beraber birçok kadın ve erkeğin akla hayale sığmayacak seyler yaşaması okuyanda derin izler bırakıyor. İncir Kuşları benim için en özel kitaplar arasına girdi.Olaylari yaşamaya hazırsanız, durmayın hemen okuyun (Sevgi Nanto)

İnsanlık utansın!!!: 20. Yüzyılda, yakın geçmişimizde yaşanmış bir savaş... Katliam, vahşet, insanlık ayıbı... Dünya susarken Bosnalılar sessiz çığlıklar atıyordu... Hatta bas bas bağırıyorlardı, kimse duymadı, duymak istemedi ;insanlığın ayıbı işte orada başladı... Bu bir savaş mıydı, değildi;zamanında Kosovayı işgal eden Türklerin faturası Müslüman Boşnaklara kesilmişti, bu bir savaş değildi bu tarihsel bir rivayetin intikamıydı, bu bir soykırımdı!!! Yüzbinlerce masum can, can verdi, işkenceler, açlık, tecavüzler!... Bu bir soykırımdı ya yıllarca süre gelen acımasız tecavüzler;kocalarının, evlatlarının, babalarının gözleri önünde yaşanılan bu vahşete kimse Dur! Demedi. Ben kitabı okurken çok kez ağladım, sadece ağladım isyan ettim, lanet ettim ama çok utandım. İnsanlık adına çok utandım... Sayfalarda ki Suada'nın yaşadıklarını okudukça, Edina'nın, Ayşa'nın, Kerima'nın.... Nicelerin bu vahşete nasıl katlandıklarını okudukça ağladım. Ben satırlara dayanamayıp kapattım, onlar nasıl dayandı... Dünya nasıl sustu bu vahşete!?... Silahsız, savunmasız bir halktı Müslüman Boşnaklar, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel silah yardımında bulunmuş Boşnaklara, komşu ülkelerde yardım etmiş, bir yerde İran Türkiye adı altında değilde şahsi yardım yapmaya başlamış, bu savaştan nemalanmak istemişler, trajikomik bi mevzu işte, kadınların başlarını örtmesi karşılığında et vermişler ibadet karşılığında silah, bu nasıl bir zihniyettir ;onlar Müslümandı zaten, sizin şeriat kanunlarınıza uyması için krizi fırsata çevirmeniz sizi de bir sırp yapardı... Savaşın izleri yok olmaya başlıyordu, Birleşmiş Milletler anlaşma adı altında Bosnalıların elindeki silahlara el koyması sonucu sırplar fırsat bilip saldırmaya devam etti. Birleşmiş Milletler ise iki savaş uçağıyla karşılık verip güya korku salmıştı sırp askerlerine, ama güçleniyordu Boşnak askerleri yardımlar sayesinde sırplar kaybetmeye başlamıştı ki devreye anlaşma girmişti... Dayton Anlaşması... Sırp, Bosna, Hırvat güçlerinin bir ülkeyi yönetme anlaşması kesin değildi bu anlaşma yıllarca süre gelen intikamı almaya çalışan sırplar, ilk fırsatta bunu yine yenileyeceklerinin anlaşmasıydı bu ve umarım bu sefer kimse susmaz... Aşktı herşeyi güzel kılan. Onu da kirlettiler... Suada ve Tarık bu soykırımdan çok yara aldılar, onlar bu vahşetin sonunda bir bacak bir kol bir de ruh feda ettiler... Bir de bombalanan evlerin bahçesindeki incir ağaçlarındaki incir kuşlarını..... (Ayfer)

Kitabın Yazarı Sinan Akyüz Kimdir?

Nisan 1972de Iğdır’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda tamamladı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Yirmi üç yaşında gazeteciliğe başladı. Gazeteciliğin hemen hemen her kademesinde çalıştı. Daha sonra gazeteciliğe ara verip Almanya’ya gitti. Bir süre sonra tekrar İstanbul’a döndü. 1996da Sabah Gazetesi’nin dergi grubunda çalışmaya başladı. O dönem fotoğrafla tanıştı. Birçok yayın organına moda ve portre fotoğrafları çekti. 1999da Sabah Gazetesi’nin hafta sonu eklerinde çalışmaya başladı. 2001de fotoğrafçılık mesleğine ara verip ağırlıklı olarak kitap yazdı. 2006 yılında ise Takvim Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladı. Şu anda Takvim Gazetesi’nde köşe yazılarına devam ediyor. Ayşen Akyüz ile evli olan yazar, ikiz erkek çocuk babası.

Sinan Akyüz Kitapları - Eserleri

  • İncir Kuşları
  • Piruze
  • Meyra
  • Kavuşma - Piruze ve Oğulları
  • Şahika & Feraye
  • Yağmurun Gelini

  • Solgun Karanfil
  • İki Kişilik Yalnızlık
  • Sevmek Zorunda Değilsin Beni
  • Aşk Başka Evde
  • Yatağımdaki Yabancı
  • Bana Sırtını Dönme
  • Bir Evlilik Komedisi

  • Aşk Meclisi
  • Etekli İktidar
  • Elveda Aşk
  • Kendini Arayan Domates
  • Kendini Arayan Domates 2 - Domates Festivali
  • Kendini Arayan Domates 3 - Nerede O Eski Domatesler?

Sinan Akyüz Alıntıları - Sözleri

  • Düşlerimizi izleriz. Düşlerdir bizi bir yerlere taşıyan. Biziz düşlerimizi arkamızda bırakan. Bir savaşçı gibi düşlerimiz ile savaşan. Ama nedense ihanete uğrayan düşlerimiz değildir. Düşlerimizdir bize ihanet eden. Daha doğrusu düşlerimizi kâbusa çeviren hayatın kendisidir. İçinde nefes alıp veren canlılardır. (Yatağımdaki Yabancı)
  • Sanki bir boşluk düştü içime yada ben bir boşluğun içene düştüm. Bilmiyorum. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Büyük dertler dilsizdir... (Yağmurun Gelini)
  • “Beni ben gibi seveni istiyorum Beni ben gibi göreni Beni benden öte bileni istiyorum Çünkü ben böyle sevdim…” (Bir Evlilik Komedisi)
  • "Aşk, doğası gereği bir körlüktü.Ben de kör olmuştum." (Piruze)
  • Hiç olmazsan, hep olamazsın. (Bir Evlilik Komedisi)

  • Ama hiçbir gerçek de hayallerimizi yok etmemeli Vızvız! Yoksa bizde büyükler gibi oluruz, doğru mu? (Kendini Arayan Domates)
  • Fahişenin bile namuslusu vardır. Sen esas dışarıda namuslu geçinen fahişe ruhlulara bak. (Sevmek Zorunda Değilsin Beni)
  • Seni anlıyorum oğlum. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Birimizin acısı, aslında hepimizin acısıdır. Direniş iyileştiricidir, birleştiricidir, hatta umut vericidir... (Solgun Karanfil)
  • "Çünkü biz insanlar, yaşamın akışı içinde geleceği öngöremiyoruz. Sadece geçmişi hayallerimizde canlandırıyoruz. Geçmişle, bazen de geçmişe saplanıp kalan kendimizle hesaplaşıp duruyoruz." (Piruze)
  • Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim. (İncir Kuşları)
  • " Aşk abdest gibidir. Şüpheye düşersen bozulur. " (Şahika & Feraye)
  • Erkeklerin merhametine sığındığımız bir dünyada inşallah acınacak bir hayat hikayen olmaz senin... (Aşk Başka Evde)

  • '' Gittin, şimdi farklı şehirler değil, koca bir ömrün yalnızlığı girdi aramıza,'' (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • "Unutmak ve alışmak üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz." (Şahika & Feraye)
  • Çok iyi biliyorum Seninle biz olmanın imkanı yok Yine çok iyi biliyorum Sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)
  • Bir kadının zekâsından daha üstün olan tek şey, başka bir kadının zekasıdır. (Etekli İktidar)
  • "Korkunç bir duygudur. Ansızın gelen bir ölüm, yüreğe çöken sessiz bir çığlık gibidir. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Seni aldatan kadını bu kadar çok sevmen, doğrusu beni yaraladı. Ama gel gör ki; biz kadınlar da en çok bizi yaralayan kişiyi sevmek için yaratılmışız. (Yatağımdaki Yabancı)
  • çok iyi biliyorum seninle biz olmanın imkanı yok yine çok iyi biliyorum sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)