İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İstanbul Hatırası kimin eseri? İstanbul Hatırası kitabının yazarı kimdir? İstanbul Hatırası konusu ve anafikri nedir? İstanbul Hatırası kitabı ne anlatıyor? İstanbul Hatırası kitabının yazarı Ahmet Ümit kimdir? İşte İstanbul Hatırası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Ümit

Tasarımcı: Utku Lomlu

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9789752897458

Sayfa Sayısı: 590

İstanbul Hatırası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Byzantion'dan İstanbul'a uzanan, heyecan yüklü bir serüven...

Sarayburnu'nda, Atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset, Avuçlarında antik bir pere.... Ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke... Yedi kurban, yedi hükümdar, yedi sikke, yedi kadim mekân. Ve tek bir gerçek: Bu şehrin gizemli tarihi.

"Şehre bakıyorduk denizden. Sisler içindeydi İstanbul... Sisler içinde deniz... Sisler içinde teknemiz. Sultanahmet'in minareleriydi görülen, Ayasofya'nın kubbesi, Topkapı Sarayı'nın kuleleri. Hiç yağmalanmamış, yıkılmamış, kirletilmemiş gibiydi şehir. Bembeyaz bir sisle örtmüştü doğa, ne varsa görüntüyü çirkinleştiren. Güneş doğmadan bir anlığına beliren bir hayal gibi... Büyülü bir bulut gibi... Bir masal imgesi gibi... Yeni kurulmuş bir kent gibi... Taze bir başlangıç gibi... Genç, umutlu, güzel...

İstanbul’a bakıyorduk denizden. Ölülerimizin yüzlerine bakıyorduk... Onların gözlerindeki kendi kederimize. Çaresizliğimize bakıyorduk, avuçlarımızda büyüyen zavallılığa, kanımızda filizlenen korkaklığa... Elimizden alman hayata bakıyorduk... Güneşli günlerimize, umut dolu sabahlara, eğlenceli bahar akşamlarına... Sönen anılarımıza bakıyorduk, ölen hayallerimize, yıkılan düşlerimize... Sönen anılarımızı, ölen hayallerimizi, yıkılan düşlerimizi yüklenip yorgun bir şilep gibi bizden uzaklaşan şehrimize... Şehrimizle birlikte yitirdiğimiz kendimize bakıyorduk..."

İstanbul Hatırası Alıntıları - Sözleri

  • "İnsanoğlu pek de vefalı bir varlık değil."
  • "Ama şükür, vicdanlı biriyimdir. Vicdanım ne derse benim için doğru odur."
  • "Bu ülke önyargılı insanlarla dolu."
  • "Yine bir sızı var içimde, akşam oldu diye."
  • "Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor.'
  • "Sen çok duygusal bir adamsın Nevzat." "Sakıncası var mı?"
  • "İnsan anlaşılması zor bir varlık."
  • Toplum çürümüş, neresinden tutsak, elimizde kalıyor.
  • “Kalbin attığı sürece vücut iyileşebilir. Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor. Sonuna kadar kendi kendine kanamayı sürdürüyor. Ama öte yandan, hayat da devam ediyor.”
  • "Lafa geldi mi herkes şikayetçi. Fakat bir şeyler yapalım dediğinizde, önce kendi çıkarlarına bakıyorlar."
  • Gerçekleşen hayalleriyle sarhoş olmuştu. Kibri tanrısallık sanıyordu, hırsı mutluluk, başarıyı ölümsüzlük.
  • "İnsan ruhunun yarası dikiş tutmaz."
  • "Başka bir kadın olmaz, başka birini sevmem sanırdım. Oluyormuş..."
  • "Ruhun yarası, bedeninkinden daha etkilidir, daha ısdırap verici. Bu acı o kadar güçlüdür ki, insan başka dünyalara dönüp bakamaz bile..."
  • "iktidar kanla beslenen bir organizmadır."

İstanbul Hatırası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ahmet Ümit’in okuduğum ilk eseri. İstanbul Hatırası, İstanbul’un ilk adı olan Byzantion döneminden günümüze kadar uzanan bir polisiye romanı. İstanbul’da yedi esrarengiz cinayet işlenir ve cesetler yedi farklı tarihi mekana bırakılır. Romanın ana karakteri başkomiser Nevzat’tır. Komiser Ali ve Zeynep, bulmacanın eksik parçalarını tamamlarken aralarındaki tatlı didişmelerle esere ayrı bir hava katmış. Ahmet Ümit, İstanbul’un geçmişten günümüze yapılan tarihi mekanları ve önemli kişileri kaleme alırken, İstanbul temasını esere çok güzel işlediğini düşünüyorum. Harika betimlemeleri sayesinde okuyucuyu sıkmadan gerilim dolu anlar yaşatıyor. Cinayetleri kim veya kimlerin işlediğini düşünürken aynı zamanda karakterlerin yaşadığı duygusal anları hissediyorsunuz. Adına şiirler yazılan İstanbul’un güzelim tarihini öğreniyorsunuz. Aşk, acı, ihanet, güven ve sadakatin yanında birçoğumuzun hakim olmadığı tarihi bilgileri tüm akıcılığıyla okura aktaran, insan ruhunu bir laboratuvar titizliğiyle analiz eden Ahmet Ümit’i tebrik ediyorum. “Ve yine biliyordum ki, katiller her zaman kötü insanların arasından çıkmazdı.” (s.144) alıntısıyla incelemeye son verirken kitabı bitirdiğimde tüylerim diken diken olmuştu. İstanbul’a iki kere gittim. Kitapta bahsedilen tarihi mekanların bazılarını ziyaret etme şansım olmuştu. Kitabı okuduktan sonra içimde inanılmaz derecede İstanbul’a gitme isteği uyandı. En kısa sürede tekrar gidip tarihi mekanları ziyaret edeceğim. İstanbul’a bu sefer kitabın bana hissettirdiği duygularla bakacağım. Satırları okurken zihninizde canlanan, telefonun çaldığı her an heyecanlandıran sonrasında neler olacak diye meraklandıran muhteşem bir eser. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. İyi okumalar (Muhammed Öğüt)

Ahmet ümit'in bir diğer harika kitabı..... İlk okuduğumda normal bir hayatmış gibi normal insanlar arasından ele alınmış bir konu gibi kitap tam anlamıyla okuyucu kendisine saran dolu dolu bir polisiye romanı kalın kitaplara olan zaafımı Ahmet ümit'in İstanbul hatırası adlı kitabıyla devam ettiriyorum tarih, aşk ve ölümün çok derin bir şekilde işlendiği inanılmaz bir yapıt... O kadar sürükleyici kitap ki düşüne düşüne okudum katillerin kim olduğunu ve için hemen kitabın sonunun gelmesini dört gözle bekledim bu gizli ve çok düşündürücü olayı kendimi kitabın başkahramanı Nevzat başkomiser gibi hissederek devam ettim... Ahmet ümit'in okuduğum ikinci kitabı istanbul hatırası tamamen tarihi dokulara ve tarihi mekanlara istinaden ele alınmış bununla birlikte dini ve Hz Muhammed'in hadislerinin yer aldığı aynı zamanda ölümün acı gerçeğini iliklerine kadar hisseden bireylerin hayata olan isteksizliğini ve yaşamaya karşı hiçbir amaçlarının olmadığının temel harmonisini okuyuculara sunmuştur Eşini ve çocuğunu kaybetmiş iki çok yakın arkadaşın acı diyaloğunun kitabın son satırlarının oluşturması çok hüzünlendirdi.... Kitabın böyle bitmesini istemezdim beklemiyordum.. Pişmanlığın , hasretin , sevginin, ölümün ,kaderin, yalnızlığın ,kazanın tüm duyguların karmakarışık olduğu İstanbul hatırası. Çok Güzeldi.. merak ve polisiye türlerine ilgisi olan her okurun beğenebileceği bir kitap.. Okumak isteyen herkese iyi okumalar... (Hilalkcmz)

Ahmet Ümit ile tanışma kitabım oldu İstanbul hatırası. Bir oturuşta bitirebileceğim, inanılmaz sürükleyici ve sonunu merak ettiren bir kitap olmasına rağmen çok yavaş okudum, bitmesini istemedim sanırım.. Cinayetleri çözerken tarihi anlatmasıyla, akıcı dili ve diyaloglarıyla, tanıştığıma çok memnun olduğum Nevzat başkomiseriyle en sevdiğim kitaplar listesindeki birinci sırayı aldı kendisi. Ben çok fazla beğendim çevremdeki herkese de öneririm, kesinlikle okuyun okutturun. (Nazlı)

Kitabın Yazarı Ahmet Ümit Kimdir?

Ahmet Ümit, 1960’ta Gaziantep’te doğdu. 1983’te Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. 1985-1986 yıllarında, Moskova’da, Sosyal Bilimler Akademisi’nde siyaset eğitimi gördü. Şiirleri, 1989 yılında Sokağın Zulası adıyla yayımlandı. 1992’de ilk öykü kitabı Çıplak Ayaklıydı Gece yayımlandı. Bunu Bir Ses Böler Geceyi, Agatha’nın Anahtarı, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir adlı polisiye öykü kitapları izledi. Hem çocuklara hem büyüklere yönelik Masal Masal İçinde ve Olmayan Ülke kitapları ile farklı bir tarz denedi. 1996’da yazdığı ilk romanı Sis ve Gece, polisiye edebiyatta bir başyapıt olarak değerlendirildi. Bu romanın ardından Kar Kokusu, Patasana ve Kukla yayımlandı. Bu kitapları Ninatta’nın Bileziği, İnsan Ruhunun Haritası, Aşk Köpekliktir, Beyoğlu Rapsodisi, Kavim, Bab-ı Esrar, İstanbul Hatırası, Sultanı Öldürmek,Beyoğlu’nun En Güzel Abisi ve Elveda Güzel Vatanım adlı kitapları izledi. Ahmet Ümit’in, İsmail Gülgeç’le birlikte hazırladığı Başkomser Nevzat-Çiçekçinin Ölümü ve Başkomser Nevzat-Tapınak Fahişeleri, Aptülika (Abdülkadir Elçioğlu) ile birlikte hazırladığı Başkomser Nevzat-Davulcu Davut’u Kim Öldürdü? ve Bartu Bölükbaşı ile birlikte hazırladığı Elveda Güzel Vatanım-İttihatçıların Yükselişi adlı çizgi romanları da bulunmaktadır. Eserleri yirminin üzerinde yabancı dile çevrilmiştir. Yazarın tüm yapıtları Everest Yayınları tarafından yayımlanmaktadır.

Ahmet Ümit Kitapları - Eserleri

  • Sultanı Öldürmek
  • Bab-ı Esrar
  • Kukla
  • Sis ve Gece
  • Sokağın Zulası
  • Çıplak Ayaklıydı Gece

  • Bir Ses Böler Geceyi
  • Masal Masal İçinde
  • Başkomser Nevzat: Tapınak Fahişeleri
  • Agatha'nın Anahtarı
  • Kar Kokusu
  • Patasana
  • Şeytan Ayrıntıda Gizlidir

  • Beyoğlu Rapsodisi
  • Aşk Köpekliktir
  • Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü
  • Kavim
  • Ninatta'nın Bileziği
  • İnsan Ruhunun Haritası
  • Olmayan Ülke

  • İstanbul Hatırası
  • Başkomser Nevzat: Davulcu Davut'u Kim Öldürdü?
  • Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
  • Elveda Güzel Vatanım
  • Kırlangıç Çığlığı
  • Elveda Güzel Vatanım-İttihatçıların Yükselişi
  • Aşkımız Eski Bir Roman

  • Orhan Kemal
  • Bir Ses Böler Geceyi / Çıplak Ayaklıydı Gece
  • Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit Alıntıları - Sözleri

  • “Aman be ! İyi ki parayı kitaba ,musikiye harcamışım .” (Başkomser Nevzat: Davulcu Davut'u Kim Öldürdü?)
  • İnsanın bir üslubunun olması lazım. Ama bu kolay kazanılmaz. (Agatha'nın Anahtarı)
  • Mavi damlalar toplayın Solgun çiçeklerin rüzgârından Bir tutam gökyüzü, Bir parça deniz Görkemli düşlerimiz kirlenmesin Duvarların pençesindeyken bedenimiz. (Sokağın Zulası)
  • Büyüyünce bugünleri hatırla; öfke ve nefreti değil, sevgiyi miras bırak çocuklarına. (Olmayan Ülke)
  • "Lafa geldi mi herkes şikayetçi. Fakat bir şeyler yapalım dediğinizde, önce kendi çıkarlarına bakıyorlar." (İstanbul Hatırası)
  • "Yine bir sızı var içimde, akşam oldu diye." (İstanbul Hatırası)

  • Acıyı bilmeden sevincin anlamını kavrayamayız. (Masal Masal İçinde)
  • İnsanın en büyük trajedisi ölümlü olduğunu bilmesidir . (İnsan Ruhunun Haritası)
  • "Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuzdur." (Beyoğlu'nun En Güzel Abisi)
  • "Kimse iyi dediği birine aşık olmaz..Aşkın iyilikle ilgisi yoktur... " (Aşk Köpekliktir)
  • Ey, aradıkça arayacakları çoğalan, buldukça bulacakları çoğalan… (Ninatta'nın Bileziği)
  • Yaşam insanoğlu için bir armağan mıdır, yoksa ceza mı? (Masal Masal İçinde)
  • ..çünkü şairler aşklarına asla ihanet etmezler. (Aşkımız Eski Bir Roman)

  • “Bütün aşklar er ya da geç aynı sonla yüzleşmek zorunda kalmazlar mı?” (Sis ve Gece)
  • Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını görüyorum... Kimseye kırgın değilim, dünyadan payıma düşen bu kadarmış, aldım gidiyorum. (Agatha'nın Anahtarı)
  • Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir. (Kavim)
  • insan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. başka çaren olmadığı için katlanıyorsun, ama alışmıyorsun. (Bir Ses Böler Geceyi / Çıplak Ayaklıydı Gece)
  • " Şahane bir aşk, çoğu zaman harcanmış bir hayat demektir." (Sultanı Öldürmek)
  • " Her dağın kendine göre karı vardı." (Kar Kokusu)
  • "Bazı şeyler, hiçbir zaman unutulmaz." (Sultanı Öldürmek)