İstiklalin Bedeli - Necdet Sevinç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İstiklalin Bedeli kimin eseri? İstiklalin Bedeli kitabının yazarı kimdir? İstiklalin Bedeli konusu ve anafikri nedir? İstiklalin Bedeli kitabı ne anlatıyor? İstiklalin Bedeli PDF indirme linki var mı? İstiklalin Bedeli kitabının yazarı Necdet Sevinç kimdir? İşte İstiklalin Bedeli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Necdet Sevinç

Yayın Evi: Bilgeoğuz Yayınları

İSBN: 9786054200252

Sayfa Sayısı: 568

İstiklalin Bedeli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk çocuklarının, başlarını kartallar gibi gökyüzünün yüce katmanlarında dolaştırarak yaşamaları için kendilerini feda eden kahramanların aziz hatıralarına armağan edilen bu kitap, efsanevi Antep Harbi'nin yegane belgesel romanıdır.

Bayrağına düşman eli uzandığı anda, hiç kimsenin "uygun görmesine lüzum görmeden" şeref ve haysiyetini kurtarmak için silaha sarılan bir şehrin yaşanmış hikayesidir, bu kitap. Bir kutsal isyanın, bir başkaldırının, savaşın galiplerine meydan okuyuşun hikayesidir.

Fransızlar; topları, tankları ve uçakları ile halk ibadet halinde iken camileri vurmuştur! Çarşıları vurmuştur! Hanları, kervansarayları, bedestenleri vurmuştur! Evleri vurmuştur! Yalnız Kozanlı Mahallesi'nde 2 bin 657 ev obüs mermileri ile çökmüş, kasabadaki 10 bin evden 8 bini harabe haline gelmiştir! Tespit edilebilinen şehit sayısı 6 bin 317, yaralı sayısı 11 bindir!

Bütün bunlara rağmen ne sitem edilmiştir, ne ah, aksine bir türkü söylenmiştir siperlerde her sabah:

Vurun Antepliler namus günüdür

Vurun Türk uşağı namus günüdür!

(Tanıtım Bülteninden)

İstiklalin Bedeli Alıntıları - Sözleri

  • Türk'ü yok farzederek, elini kolunu sallaya sallaya memleketin dağında ovasında dolaşmanın ne demek olduğunu öğretmeliydi!
  • Siz ölmekle bazı şerefsizlere de yaşama hakkı vereceksiniz ama ne yapalım gemileri batmaktan kurtaranlar aynı zamanda fareleri de kurtarmışlardır.
  • Namık Kemal diyor ki: Sana senden gelir bir işte dad lazımsa, Ümidini kes zaferden, gayrdan imdat lazımsa.
  • Şahin'i sorarsan otuz yaşında, Süngüyle vurulmuş köprü başında, Çeteler oturmuş ağlar başında, Uyan Şahin uyan, uyanmaz mısın? Diz çöküp düşmana dayanmaz mısın.
  • Destan ikliminde doğan yiğitlerin, kan ile destan yazan yiğitlerin, destan ikliminde ölenlerin yurdu, işte Antep, işte Antep'im.
  • Hepsi tehcir sırasında Ermeniler'e zulmetmekle, Ermenileri'i katletmekle suçlanıyorlardı. Oysa ne katledilen Ermeni vardı Antep'te , ne katleden.
  • Ve artık onlar, dün efendisi oldukları topraklarda köle muamelesi göreceklerdi.
  • Herhalde üniformalarından ecnebi olduklarını anlamış olacakları ki geçenlerde iki muhterem köpek, iki Fransız askerini kovalayıp, çıkardı çarşıdan. Antep'in köpekleri bile Fransız üniformasına tahammül edemezken, siz nasıl böyle konuşabiliyorsunuz hoca efendi. Unutmayın ki, ülkeleri onur kurtarır! Devletleri onur kurar ve onur korur.
  • ... Şerefin savunmadığı değerleri hiçbir güçle ve hiçbir silahla savunamazsınız.
  • ... Dokuz namludan dokuz mermi fırladı. Dal gibi delikanlılar toprağa serildiler. Kim bilir onlar hangi kıt'a da şehit düşen yiğitlerin yetimleriydiler? Bir yudum su içmeden, son sözlerini söylemeden, sevdikleriyle kucaklaşıp, koklaşmadan, vedalaşmadan, özlemlerine sarılıp, cansız yere düştüler.
  • Galip gelirlerse memleketi, ölürlerse Türklüğün haysiyetini kurtaracaktılar.
  • Şayet sadakati mükafatlandıramıyorsa, ihaneti ödüllendirmemeliydi devlet!
  • Ekonominin şartları Türk'ün lehine işlemediği için, yani sermaye Türk'ün elinde olmadığı için Türk evladının elinden kayıp, gitmişti koca imparatorluk.
  • Her türlü direnme iradesine sahip olan bir millet, yaşamayı hak eden bir millettir.
  • Antep, ya destan çağlarındaki sancakları kalenin burçlarında yeniden yükseltecekti, ya intihar edecekti! Artık Antep demek ölüme meydan okumak demekti!

İstiklalin Bedeli İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ahhh Şahin, Ahh Kiracata, Ahh Sütçü İmam... Daha ne güzel insanlar... O kadar severek okudum ki, her bir satırında inanç, azim ve heves. O yokluk zamanlarında Kuvayı Milliyeye destek olmak için ellerinden gelenin fazlasını yapıp canım Antep'i, Urfa'yı, Maraş'ı ne güzel savundunuz. Bu kitabın esaretinden uzun süre çıkamam sanırım. (Büşra Boydak)

Yazar; Antep müdafaasının cevval kahramanlarından Kıraçata adında bir karakter yaratmış kitabın ana karakteri KIRAÇATA'dır. Yazar kitabı yazarken dönemin zor koşullarını anlatan kitaplardan, belgelerden çokça yararlanmıştır. Bana göre kitabın tek eksikliği dilinin ve anlatımın o döneme uygun anlatılmamış olmasıdır. Ama yinede okumaya değer bir kitaptır. Birçok zulme maruz kalan Antep halkı canlarını dişlerine takıp, namus, şeref ve onur gibi yüce değerlerin çiğnenmemesi için serdengeçtiler gibi ölüme meydan okumuşlar. Dönemin yaşam koşulları çok iyi tahlil edilmiş onun içindir ki kitabı okuma süresince şu düşüncede idim. " Düşmanla savaşmak açlıkla savaşmaktan daha kolay." Beni bu düşünceye sevk eden, insanların açlıktan ot , saman yemesi aç çocukların feryadını dindirmek adına anaların evlatlarına kedi dahi yedirmiş olmasıdır. Düşmana teslim olmayan Antep, açlığa yenik düştüğü için teslim olmuştur. İstiklalin Bedeli çok ağır olmuştur Antep için. 25 Aralık 1921 de Antep düşman işgalinden kurtulmuştur. (Mehmet Cuma ÖZTÜRK)

İstiklalin Bedeli: 1919-1920 milli műcadele yıllarında Anadolu. Kuv-a'yi Milliye ruhunun uyanıșının destansı bir romanı. Gaziantep'in nasıl "gazi" olduğunu ve ermeni mezaliminin ilginç tutanakları. İkmal yapılmayan ve düșmana, düșmanı tankına topuna kanıyla, canıyla ve ruhuyla direnen Antep'in ve Türkiye'nin 100 yıl öncesinde ait sanki bir fotoğrafı! Kitabın videolu detaylı tanıtımını youtoube üzerinden izleyebilirsiniz. https://youtu.be/dprQ10NfkiU (Hakan Erçetin)

İstiklalin Bedeli PDF indirme linki var mı?

Necdet Sevinç - İstiklalin Bedeli kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İstiklalin Bedeli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necdet Sevinç Kimdir?

1944 yılında Gaziantep'te doğdu. Gaziantep Lisesi son sınıf öğrencisiyken okul dergisine “Allah'ın olmadığını” yazan felsefe öğretmenine bir gazetede verdiği cevap sebebiyle okuldan uzaklaştırıldı. Bu olaydan sonra, Gaziantep'te başladığı gazetecilik mesleğini devam ettirmek için İstanbul’a gitti. Haber ve Durum gazetelerinde çalıştı.

1969'tan itibaren Bizim Anadolu, Hergün, Ortadoğu, Günaydın Kurultay ve Yeniçağ gazetelerinde genel yayın müdürü ve köşe yazarı olarak görev yaptı. Yazılarından dolayı birkaç kez kurşunlandı. Hakkında en çok dava açılan ve yüzlerce yıl mahkûmiyeti istenen yazarlarımızdan oldu. Asliye Ceza, Ağır Ceza, Devlet Güvenlik ve Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılandı. 1974 affıyla Bayrampaşa Cezaevi’nden çıktı. 12 Eylül 1980 müdahalesinde tekrar tutuklandı. 1987 yılı sonuna kadar iki kez Bayrampaşa Cezaevi’nde, iki kez Paşakapısı Cezaevi’nde olmak üzere; Silivri, Kastamonu/Daday, Erzincan/Tercan cezaevlerinde yaklaşık 5 yıl yattı. Binlerce köşe yazısı yazdı.

Necdet Sevinç Kitapları - Eserleri

  • İstiklalin Bedeli
  • Ülkücüye Notlar
  • İstiklal Harbi'nde Etnik İhanet
  • Duruşmalar
  • Türkiyat
  • Osmanlı'nın Yükselişi ve Çöküşü
  • Yazarını Kurşunlatan Yazılar
  • Pontus'ta Hesaplaşma
  • Ordular Masonlar Komünistler
  • Türklerde Kadın ve Aile
  • Arşiv Belgeleriyle Tehcir Ermeni İddiaları ve Gerçekler
  • Tutanak
  • Ajan Okulları
  • Osmanlı'dan Günümüze Misyoner Faaliyetler
  • Acının Tadı
  • Gaziantep'te Türk Boyları
  • Sanık Yazılar

Necdet Sevinç Alıntıları - Sözleri

  • Bugünkü sınırlarımız büyük ölçüde düşmanlarımız tarafından çizilmiştir. (Ülkücüye Notlar)
  • Efsaneye göre Uygur hükümdarı Bögü Hana cihan hakimi olmak fikrini bir kız telkin etmiş, Bögü Han bu kızın telkinleri üzerine seferlere çıkarak dünya hakimi olmuştur. (Türklerde Kadın ve Aile)
  • Meydan kazanı kuruldu Bebekleri kaynattılar Gün görmedik hanımları Süngü ile oynattılar! Adana'nın Saimbeyli İlçesi'ndeki Ermeni vahşetini anlatan yukarıdaki dörtlük, devlet çöktükten sonra Türk Milleti'nin başına gelen sonsuz felâketlerin şiirsel ifadesini özetlemektedir. Fransız İşgal Kuvvetleri'nden cesaret alan Ermeniler kendilerine vaadedilen toprakları elegeçirmek için bir sabah erkenden kalkıp, 900 yıllık komşularını öldürmeye başlarlar. Kadınlar ve genç kızlar, silâh zoruyla getirilip Hükümet konağına doldurulur. Çocuklar ve bebekler analarının kucaklarından alınıp, kazanlarda pişirilir, sonra tepsilere dizilerek analarının önüne konulur. Yukarıdaki ezgi, Melek Hatun adındaki bahtsız bir Türk kadınının, kızı Afife için yazdığı 20 dörtlükten biridir. (Arşiv Belgeleriyle Tehcir Ermeni İddiaları ve Gerçekler)
  • Galip gelirlerse memleketi, ölürlerse Türklüğün haysiyetini kurtaracaktılar. (İstiklalin Bedeli)
  • İbrahim Paşa: Arzedeyim efendim. Keşke mümkün olsaydı da maceraperest ve nuhterislerin devlet hizmetinde görevlendirilmelerini yasaklayan bir kanun yapılsaydı. Merzifonlu: Korkakların ve alçakların da!! (Duruşmalar)
  • İstiklâl Harbi’nde Kürtlerin de silaha sarılıp düşmana karşı mücadele ettiklerine, zaferi birlikte kazandığımıza, Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduğumuza, dolayısıyla Kürtlerin devletin kurucu ortakları olduğuna dair iddialar nezaket icabı söylenmiş siyasi birer palavradan ibarettir. İstiklâl Harbi sirasında bazı Kürt aşiretleri anlatageldiğimiz gibi isyan hâlindedirler. Onlar işgal kuvvetleriyle işbirliği yapmak suretiyle Türk milletine, Türk vatanına ve Türk ordusuna ihanet etmişlerdir. (İstiklal Harbi'nde Etnik İhanet)
  • Efendim bir devlet adamının kalbi, kafatası kalbinin içinde olmalıdır. (Duruşmalar)
  • Lüther: Efendim Protestanlık bir bakıma varlığını, sizin çocuklarınıza torunlarınıza yani Türklere borçludur. İstanbul, bize devamlı olarak yardım ediyordu. Caprara: Bu adam Türklerin ajanıdır. Türk orduları Alman şehirlerini teker teker işgal ederken Lüther, Türklere mukavemetin küfür olduğunu söylüyor. Türklerin Tanrı tarafından gönderilmiş bir mucize olduğu yolunda vaat veriyordu. (Duruşmalar)
  • Şahin'i sorarsan otuz yaşında, Süngüyle vurulmuş köprü başında, Çeteler oturmuş ağlar başında, Uyan Şahin uyan, uyanmaz mısın? Diz çöküp düşmana dayanmaz mısın. (İstiklalin Bedeli)
  • "Bu eşsiz büyük adam, askeri dehası ile, kesin, şaşmaz ve değişmez kararları, manevi kudreti ile Timurlenk'in, Cengiz Han'ın ordularının başına geçse idi, fethetmeyeceği ülke, diz çöktürmeyeceği ordu bulunmazdı." H. C. Armstrong "Ben şimdiye kadar onbeş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var." Sir Charles Towshend (Türkiyat)
  • Iki kutup haline gelen dünya milletleri birbirlerine boğuşurken, Lenin gibi bir ortalık karıştırma mütahassısından muhakkak ki faydalanmak isteyenler olacaktı. O şimdilik Rusya'yı karıştırmakla meşguldu. Almanya da Rusya ile harp halindeydi. O halde Lenin'in Rus devlet merkezine ulaştırılması Almanya için büyük avantaj olacaktı. Zaten Alman hükümeti de böyle düşünüyordu. Yalnız bu kadar değil tabii... Bir Zurih-Petrograt bileti, Alman Genel Kurmayı'nın istediği neticeye ulaşmasına kafi geleceği halde, Alman hükümeti Lenin'e her biri yirmi mark olan 2 milyon altın bahşederek bu yahudi ihtilalcisini, mühürlenmiş zırhlı vagonlarla Finlandiya garına kadar sapa sağlam ulaştırdı. (Ordular Masonlar Komünistler)
  • . ''Batı diplomatları da milliyet kavgasından pek gaddarca istifade etmeye kalkıştılar. Ermenilerin milli hislerini tahrik ederek hiç sıkılmadan Türkiye'de bir Ermeni meselesi icad etmişlerdir. '' . (Arşiv Belgeleriyle Tehcir Ermeni İddiaları ve Gerçekler)
  • Bir Türk Milliyetçisi için yaşamak demek, mutlu bir hayat sürmek demek değildir. Veya kendisini yüce milletinin yarınlarını kurtarmaya adayan Türk Milliyetçisi için mutluluk, mücadele; mücadele, mücadele demektir. (Ülkücüye Notlar)
  • Ekonominin şartları Türk'ün lehine işlemediği için, yani sermaye Türk'ün elinde olmadığı için Türk evladının elinden kayıp, gitmişti koca imparatorluk. (İstiklalin Bedeli)
  • 7 Kasım 1944'te Başkan muavini olan Truman, 12 Nisan 1945'te Roosvelt'in ani ölümü üzerine, Amerikan anayasasının hükümleri gereğince Cumhurbaşkanı olmuştu. Birleşik Devletlerin Missoruir eyaletine Hollanda'dan göç etmiş bir yahudi çocuğuydu. Asıl adı Harry Salamon Turuman'dı. Ve Cumhurbaşkanı olduğu sırada San Fransisko'daki Mekke Mason Locasının bir numaralı ajanı durumundaydı. (Ordular Masonlar Komünistler)
  • Büyük devletlerin elbette büyük sorumlulukları vardır (Duruşmalar)
  • Galatasaray Lisesi açılmadan önce Fransız Maarif Bakanı Victor Dury diyordu ki: - Şark'ta bizim menfaatlerimiz var. Bu menfaati temin etmek için Garp medeniyetini Osmanlı içine sokmalı. Bu da maarif yoluyla olur. Bunu temin etmek için de Fransız mektepleri açılmalıdır.* * İhsan Sungu. Galatasaray Lisesi'nin Kuruluşu, Belleten, c: 28. Ankara. 1943. s:315 (Osmanlı'dan Günümüze Misyoner Faaliyetler)
  • Rus ihtilali Tarihi'nde şöyle der Troçki denen Yahudi sergerdesi: ''Türkiye'deki 1908 hareketi bizim gözümüzü açtı. Örneği ittihatçılardan aldık. Uzun nazariyatla uğraşmayı bıraktık, pratik yola girdik, işi bir saray baskını ile bitirdik.'' (Ordular Masonlar Komünistler)
  • Timur: -Eveeet... Olağanüstü kahramanlıklarına ve bütün erdemlerine rağmen, benim ilk gençlik yıllarımda Türkistan Türkleri kadar disiplinsiz bir toplum yoktu. Öyle ki, gömleğini eteklerini şalvarının içine sokan her Türk, ayrı bir devlet kurmak için diğerine saldırıyordu. Ben, bu düzensiz kabilelerden dünyanın en düzenli ordusunu kurdum. İddianamede sürekli olarak eylemlerinden şikayet edilen bu ordu, Sibirya'da -50 ve Hindistan'da 65 derece sıcaklıkta büyük zaferler kazanmıştır. Makedonya'lı İskender'in 10 yılda gerçekleştirebildiği Hindistan'ın fethini, benim ordum 12 ayda tamamlamıştır. Buna rağmen ona büyük denilmiştir, bana barbar! (Duruşmalar)
  • ... Dokuz namludan dokuz mermi fırladı. Dal gibi delikanlılar toprağa serildiler. Kim bilir onlar hangi kıt'a da şehit düşen yiğitlerin yetimleriydiler? Bir yudum su içmeden, son sözlerini söylemeden, sevdikleriyle kucaklaşıp, koklaşmadan, vedalaşmadan, özlemlerine sarılıp, cansız yere düştüler. (İstiklalin Bedeli)