İttihat ve Terakki - İlber Ortaylı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İttihat ve Terakki kimin eseri? İttihat ve Terakki kitabının yazarı kimdir? İttihat ve Terakki konusu ve anafikri nedir? İttihat ve Terakki kitabı ne anlatıyor? İttihat ve Terakki kitabının yazarı İlber Ortaylı kimdir? İşte İttihat ve Terakki kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: İlber Ortaylı

Yazar: Erol Şadi Erdinç

Yayın Evi: İnkılap Kitabevi

İSBN: 9789751037145

Sayfa Sayısı: 288

İttihat ve Terakki Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk siyasi tarihinin en önemli kırılma anlarına damgasını vuran bir gelenek İttihat ve Terakki... Gizli bir cemiyetten örgütlü ve güçlü bir yapıya ulaşarak hem Türk siyasi tarihinin hem de siyasal kültürünün seyrini değiştiren İttihat ve Terakki'nin bilinmeyenleri Erol Şadi Erdinç ve İlber Ortaylı'nin dilinden elinizdeki kitapta bir araya geliyor.

Yeni Osmanlılar, Jön Türkler, Babıali Baskını, 31 Mart Ayaklanması, asker-siyaset ilişkisi, İttihat ve Terakki'nin iki döneminden, suikastar, gizli örgütlenmeler ve darbelere bir dönemin zihniyet ve eylem haritası ile İttihat ve Terakki: Osmanlı İmparatorluğu'nda Gizli örgütlenmeler ve Darbeler önemli bir boşluğu dolduruyor.

'Erol Şadi Erdinç yazmayan değil, kolay yazmayan biriydi. Herkesi eleştirdiği gibi en başta da kendini eleştirdiği anlaşılırdı. Nitekm önemli bilgelerin yer aldığı bu eseri yayımlamak ölümünden sonra nasip oldu.

Türkiye tarihi, bütün Ortadoğu ve Balkanlar için önemi olan bir çalışma daha okuyucunun önüne çıkıyor.'

İttihat ve Terakki Alıntıları - Sözleri

  • “İttihat ve Terakki’de tek düşünce vardır, o da vatan.”
  • Şemsi Paşa’nın öldürülmesi Abdülhamid üzerinde büyük bir tesir uyandırıyor ve Selanik ve civarının Ordu müfettişi olan Hüseyin Hilmi Paşa’ya soruyor: kimdir bu ittihatçılar? -Kulunuzdan gayrısı ittihatçıdır. Bunun üzerine Abdülhamid Artık milletimin olgunluk seviyesine geldiğini anladım ve yeniden yürürlüğe koyuyorum diyerek Kanun-ı Esasi yi yürürlüğe koydu. yıl 1908
  • “İttihat ve Terakki’de tek düşünce vardır, o da vatan.”
  • Şemsi Paşa'nın öldürülmesi Abdülhamid üzerinde büyük bir tesir uyandırıyor ve Selanik ve civarının ordu müfettişi olan Hüseyin Hilmi Paşa'ya soruyor: "Kimdir bu İttihatçılar?" Hüseyin Hilmi Paşa: "Kulunuzdan gayrısı İttihatçıdır."
  • Abdülhamid müfettişi olan Hüseyin Hilmi Paşa’ya soruyor: “Kimdir bu ittihatçılar?” Hüseyin Hilmi Paşa’nın cevabı çok ilginç: “Kulunuzdan gayrısı İttihatçıdır.”
  • İttihat ve Terakki’de hırsız yoktu, ta sonuna kadar. Mesela Kara Kemal’in elinde cemiyete ait milyonlar var. Kendisi sigara tiryakisi, ay sonuna parası bitiyor. Cemiyetin parasına elini sürmek yerine arkadaşından borç alıyor.
  • Kara Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin en önemli isimlerinden biridir. Milli Mücadele sırasında Karakol teşkilatını kurup Anadolu'ya cephane ve subay akışını sağlamıştır. İzmir suikast girişimi davasında mahkûm olunca intihar etmiştir.
  • Osmanlı'da masonluk o kadar etkin değil.İttihatçılar, Abdülhamid'e karşı toplantılarını rahat yapabilmek için mason localarında toplanmışlardır.Çünkü Abdülhamid'in hafiyeleri oralara giremiyor.Ancak İttihatçılardan bir kısmı da mason locasına kaydını yaptırmıştır; mesela Talat Paşa, Maliye Nazırı Cavid Bey, Şeyhülislam Hayri Efendi.Talat Paşa günümüzde bile masonlar için çok büyük nir isimdir.
  • Alper Çeker: İttihat ve Terakki'nin Abdülhamid'i düşürmenin dışında bir fikir birliği var mıydı? Erol Şadi Erdinç: İttihat ve Terakki'de tek düşünce vardı. o da "VATAN".
  • Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa, savaştan sonra bunlara ne oldu? Talat Paşa Almanya'da bir Ermeni suikastçı tarafından öldürüldü. Cemal Paşa Erivan'da öldürüldü, ama Ermeniler tarafından değil. Afganistana gidip Rusya'ya karşı bir bağımsızlık hareketi başlatacaktı, ama Rus gizli servisi onu öldürdü. Enver Paşa da Tacikistan'da Ruslara karşı savaşırken öldü. Talat Paşa ve Bahattin Şakir Almanya'da küçük bir dükkan açıyorlar. Ortak bir tencere kaynıyor, hepsi ondan yiyorlar. Paraları yok. Böyle idare ediyorlar. İttihatçılar arasında hırsız olmaz, eğer biri hırsızlık yaparsa onu en yakın arkadaşı öldürür. Alman hükümeti bunlara en küçük bir yardım bile yapmadı, hatta korumaları bile yoktu. Talat Paşa öldürüldüğünde ayakkabısının altı delikti.
  • 21 Eylül 1889 yılında kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucuları: Abdullah Cevdet (Kürt) İbrahim Temo (Arnavut) İshak Sükûtî (Irakl kökenli Türk) Mehmed Reşit (Çerkes)
  • İttihatçılar arasında hırsız olmaz, eğer biri hırsızlık yaparsa, onu en yakın arkadaşı öldürür.
  • II. Abdülhamit: Kimdir bu İttihatçılar? Hüseyin Hilmi Paşa: Kulunuzdan gayrısı Ittihatçıdir II. Abdülhamit; :Artık milletimizin olgunluk seviyesine geldiğini anladım, yeniden yürürlüğe (Mesrutiyeti) koyuyorum
  • Kulunuzdan gayrısı İttihatçıdır.

İttihat ve Terakki İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Kulunduzdan Gayrısı İttihatçıdır.": Kitap hızlıca okunup bitirebilecek gayet güzel akan bir kitap. Benim kendi düşüncem kitap aslında içersinde güzel bilgiler barındırmış olmasına rağmen bir fragman niteliğindedir.Çünkü içinde bulunan konu başlıkları ve genel olarak İttihat ve Terakki 100 sayfaya sığabilecek bir şey değildir. Bu kitabı okumanız size yine de birçok şey katıcaktır ayrıca kitabı okurken yine kitabin içinde Erol Sadi hocanin da çokça vurguladığı bazı isimler ve başka kaynak bilgilerinden de daha sonrası için yararlanabilirsiniz. Genel olarak özet geçicek olursam kitap başlangıç kitabı olup sizi sıkmayan gayet akıcı ve bir solukta bitirebilecek bir kitaptır okumanızı tavsiye ederim. (Bilal eren kılıç)

Röportaj şeklinde geçen bu kitap İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni yüzeysel olarak gayet akıcı ve sade bir şekilde anlatmaktadır. İttihat ve Terakki hakkında başlangıç okuması olabilir. Kitapta röportaj 107. sayfaya kadar sürüyor. Diğer sayfalar İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni hakkında Osmanlıca arşivden oluşmaktadır. (Virtus Kaisar)

İlber Ortaylı ve Erol Şadi Erdinç’in derin bilgileriyle bir solukta okunabilecek bir kitap. Osmanlı Devleti’nde oluşan İttihat ve Terakki, Teşkilat-ı Mahsusa, 31 Mart Ayaklanması, Babıâli Baskını ve birkaç önemli olayı değerli tarihçilerimizle karşılıklı sohbet edasıyla okuyabilirsiniz. Kitabın sonunda İttihat ve Terakki Cemiyetinin yayınlamış oldukları nizamnameler Osmanlıca olarak eklerde verilmiş. Ktabı hazırlayan ve soruları yönelten Alper Çeker kendi önsözünde belgelerin bu haliyle genele değil uzman araştırmacılar ve tarihçilere hitap ettiğini de belirtmiş. (Öznur)

İttihat ve Terakki PDF indirme linki var mı?

İlber Ortaylı - İttihat ve Terakki kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İttihat ve Terakki PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İlber Ortaylı Kimdir?

İlber Ortaylı (d. 21 Mayıs 1947, Bregenz, Avusturya), Türk tarih profesörü.

Avusturya'daki bir göçmen kampında 1947 senesinde doğdu. Kırım Tatarı kökenlidir. Stalin'in politikaları neticesinde anavatanlarından ayrılmak zorunda kalan ailesiyle birlikte 2 yașında Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. 1965 yılında Ankara Atatürk Lisesi'nden mezun oldu.

Akademik kariyeri

1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni ve Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi. Viyana Üniversitesi Slavistik ve Orientalistik Bölümü'nde öğrenim gördü. Yüksek lisans çalışmasını Chicago Üniversitesi'nde Prof. Dr. Halil İnalcık ile yaptı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde "Tanzimat Sonrası Mahallî İdareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Alman Nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu. 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. Bu dönemde Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova, Roma, Münih, Strazburg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı, buralarda seminerler ve konferanslar verdi. 1989'da Türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde İdare Tarihi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde 16. ile 19. yüzyıllar arası Osmanlı tarihi ve Rus tarihi ile ilgili makaleleri yayınlandı. 2002 yılında Galatasaray Üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise Bilkent Üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti. Şu anda Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Türk Hukuk Tarihi derslerini vermektedir. Galatasaray Üniversitesi Senato üyesidir. Ayrıca İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyeti üyesidir.

2005 yılında Topkapı Sarayı Müzesi başkanı oldu. 7 yıl bu görevde kalan İlber Ortaylı 2012 yılında yaş haddinden emekli oldu ve görevi Ayasofya Müzesi başkanı Haluk Dursun'a devretti.

Ortaylı, Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi yönetim kurulu üyesi ile Avrupa İranoloji Cemiyeti ve Avusturya-Türk Bilimler Forumu üyesidir. Tarih Vakfı ve Afet İnan ailesinin işbirliğiyle iki yılda bir verilen Afet İnan Tarih Araştırmaları Ödülü'nün 2004 yılındaki sahipleri Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da içinde bulunduğu jüri tarafından belirlenmiştir. 2009 yılında İzmir Kitap Fuarı'na katılmıştır. Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nın Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlediği Vefatının 150. Yılında I. Abdülmecit ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu'nda açılış ve kapanış oturumlarına katılmıştır.

Ortaylı; Türkçe; ileri seviyede Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça; orta seviyede Arapça, Farsça, Latince, İbranice, Sırpça ve Yunanca bilmektedir.

Özel yaşamı

1981 yılında Mersin eski Senatörü Dr. Talip Özdolay'ın kızı Ayşe Özdolay ile evlendi ve bu evlilikten Tuna adında bir kızı oldu. Daha sonra 1999 yılında eşinden boşandı. Ortaylı, bilgisayar ve internet kullanmayı sevmemektedir. Herhangi bir sosyal medya sitesinde adına açılmış hesapların hiçbiri kendisinin değildir. İlber Ortaylı'nın ayrıca çocukluğundan beri büyük bir tutku ve özenle biriktirdiği minyatür otomobillerden oluşan büyük bir koleksiyonu vardır.

Televizyon Programları ve Yazıları

2004 yılında TRT 2'de başlayıp TRT Türk'te haftasonları yayınlanan "İlber Ortaylı ile" adlı belgeseli sunmuştur. NTV'de "İlber Ortaylı ile Tarih Dersleri" adında bir program yapmıştır. Günümüzde Bloomberg HT kanalında "İlber Ortaylı ile Zaman Kaybolmaz" adlı bir program hazırlamaktadır. 2000 yılından beri Pazar günleri Milliyet gazetesinde, aylık Atlas Tarih ve üç aylık Doğu Batı dergilerinde makaleler yazmaktadır. Bir dönem yayınlanan Popüler Tarih ve Tarih ve Toplum dergilerinde ve Habertürk gazetesinin Habertürk Tarih ekinde de makaleleri yayınlanmıştır. Halen Doğu Batı ve NTV Tarih dergilerinin danışma kurulu üyesidir.

Aldığı Ödüller

Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Osmanlı Tarihinde Aile" isimli eserinin yanı sıra, tarih alanında 1970'li yılların başlarından itibaren yaptığı çalışmaları, yayınladığı makaleler ve kitapları, tarih biliminin yaygınlaştırılması çabaları, tarihi her yaştan Türk insanına sevdirme konusundaki faaliyetleri, yurtdışındaki bilimsel etkinlikleri ve Türk tarihçiliğinin uluslararası alanda önemli bir ismi olması da göz önüne alınarak tarih dalında 2001 Aydın Doğan Ödülü'ne değer bulundu. 2006 yılında İtalya'da Lazio bölge yönetiminin başlattığı ve her yıl devam etmesi öngörülen Akdeniz Festivali'nde, toplumsal ve kültürel tarih alanındaki "Avrupa ile Akdeniz arasında Lazio" ödülünün Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya verilmesi uygun görülmüştür. 2007 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin imzasıyla Rusya Federasyonu tarafından Rus dilini ve kültürel mirasını yayan, ülkelerin ve halkların birbirlerine yaklaşmasını sağlayan kişilere verilen Puşkin Ödülü'ne Türkiye'den Ortaylı layık görülmüştür.

İlber Ortaylı Kitapları - Eserleri

  • Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı (1923 - 2023)
  • Defterimden Portreler
  • Yakın Tarihin Gerçekleri
  • İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
  • İlber Ortaylı Seyahatnamesi
  • Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek

  • Türkiye'nin Yakın Tarihi
  • Tarihin Gölgesinde
  • Osmanlı Barışı
  • Osmanlı Sarayında Hayat
  • İlber Hocayla / Topkapı Sarayı
  • Osmanlı Düşünce Dünyası ve Tarih Yazımı
  • Avrupa ve Biz

  • Osmanlı Toplumunda Aile
  • Tarihin Sınırlarına Yolculuk
  • Üç Kıtada Osmanlılar
  • Son İmparatorluk Osmanlı
  • Osmanlıda Değişim ve Anayasal Rejim Sorunu
  • Osmanlı'da Milletler ve Diplomasi
  • Gelenekten Geleceğe

  • Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu
  • Barış Köprüleri
  • Tarihin Dönüşü
  • Resmi Tarih Yalanları
  • Tarihin Işığında
  • İmparatorluğun Son Nefesi
  • Eski Dünya Seyahatnamesi

  • Osmanlı Mirası
  • Tarihimiz ve Biz
  • 100. Yılında Birinci Dünya Savaşı
  • Tarih Sohbetleri
  • Tarihin İzinde
  • Türklerin Tarihi
  • Batılılaşma Yolunda

  • Zaman Kaybolmaz
  • Kırk Ambar Sohbetleri
  • Osmanlı’ya Bakmak
  • Türklerin Tarihi 2
  • Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi
  • İttihat ve Terakki
  • Efsaneler ve Gerçekler

  • Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadı
  • Türklerin Altın Çağı
  • Tarih Yazıcılık Üzerine
  • Türk Tarihçiliğinde Dört Sima
  • Türkler İslamiyet ve Hilafet
  • İlber Ortaylı’nın Gözüyle İran
  • Ters Lale

  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk
  • Tarihe Yön Veren 100 Lider
  • Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
  • Ottoman Studies
  • Tanzimat Devrinde Osmanlı Mahalli İdareleri (1840-1880)
  • İstanbul'dan Sayfalar
  • 500. Yıl Kutlamalarının Onuncu Yılında Nesim Benbanaste

  • Mekânlar ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı
  • Tarihte İstanbul
  • 19. - 20. Yüzyıl Yabancı Seyyahların Gözünden İstanbul

İlber Ortaylı Alıntıları - Sözleri

  • "Ümitlerin yok olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu zamanda Türklerin tutunduğu isimlerin başında ise Atatürk gelmektedir." (Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
  • Dolayısıyla Türkiye’nin kendi askeri gücünü iyi bilmesi, pazarlıklarda buna göre davranması ve dış politikada da uygun ittifaklara dayanarak barışcı politikayı götürmesi gerekir. Nihayet ABD ile alışverişin derece ve miktarını da bu sayede ayarlamak mümkündür. (Kırk Ambar Sohbetleri)
  • İslam dünyasının söz de Batıcı modernleşmeci değer ve akımları da, Batı kültürünün ne olduğunu bilmediklerinden klasik kültürü ihmal etmektedir. (Tarih Yazıcılık Üzerine)
  • "1924 Mart’ında bütün Osmanlı hanedan üyeleri Türkiye topraklarını terk ettiler ve 1952’de kadın üyelere af çıktı, 1974’te de bütün erkek üyelere bir af çıkartıldı." (Osmanlı Sarayında Hayat)
  • Kitleler hakikatten çok onun sunuluş biçiminden, yani ambalajından etkilenmektedirler. Ve bunun sonucu olarak sır kabuğu düştüğünde çark geriye dönmektedir. (Resmi Tarih Yalanları)
  • Tarihî geleneğinize sadık kalınız yeter; bunu yapmadığınız takdirde ne Batılı olursunuz ne ortak pazarlı olursunuz, ne de dünyalı olursunuz. Dünyadaki sıradan toplumlardan biri olarak kalırsınız. Toplumun geri kalmışı, insanlarını yeteneğine göre değerlendiremeyen toplum demektir. Dünya ülkelerinin ekserisi bu kategoridedir. Bir toplumun kendini üretme araçlarının en başında dil gelir ve dil, tarihle beraber düşünülür. (Avrupa ve Biz)

  • Hepinizin de bildiği gibi Avrupa kıtasında kurtlar öldü. Yaşadığı tek yer Roma civarın­daki Abruzzi'lerdir. Hâlâ orada kurt ulumaları duyarsınız ve birtakım meraklı turistler de hususi Abruzzilere giderler bunun için. (Efsaneler ve Gerçekler)
  • Her savaş rüzgarı hortum gibi toplumları kapıp götürmez. Bazı savaşların dışında kalmak mümkündür; hırslardan, fırsatçılıktan, boş büyüme ve zenginleşme isteklerinden uzak duran devlet adamları ülkelerini böyle felaketlerden korur. İkinci dünya savaşında kim ne derse desin Türkiye bu korumayı başardı. (Kırk Ambar Sohbetleri)
  • Âşık Paşazade Şeyh Edebali'nin torunu Mehmet Paşa'yı tanımış. (Paşa terimi burada Osmanlı vezirlerinin ünvan olan Paşa değil, 13. yüzyıl ve 14. yüzyılda dervişlere verilen bir ünvan olarak kullanılan Paşadır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım.) Edebali'yi ondan dinlemiş olduğunu ve tarihine koyduğu bu konudaki bilgilerin de bu kanalla kendisine intikal ettiğini söylüyor. Burada Edebali'nin yaşlılığında 2 defa evlendiğini, kimlerin kızlarını aldığını da söylüyor, bunlardan son hanımından olan kızı Mal Hatun'u da Osman Gazi'ye verdiğini belirtiyor. Bu bağlantıyı yalnızca Âşık Paşazade kullanıyor. Diğer Osmanlı kronikleri bu konuda Âşık Paşazade'yi naklediyorlar. O zaman bu, nereden çıkıyor? Kanaatimce burada yine bu işin mesulü olarak Âşık Paşazade'yi görmek lazım. Bence Âşık Paşazade, dedesinin isyanı ile ilgili psikoloji içerisinde kendi sülalesinin isyanla bağlantısına dair eskiden kalma rivayetleri hafızalardan silebilmek ve Osmanlı Devleti'nin başlangıcını da olabildiğince kendi soyuna, sülalesine, en azından kendi tarikatına bağlayabilmek için böyle bir senaryoyu ortaya atmış olmalıdır. Benim kanaatimce böyle bir ihtimal çok kuvvetli. Bu suretle, Osman Gazi ve ondan türeyecek olan Osmanlı hükümdarlarının soyu neye bağlanmış oluyor? Vefaiye tarikatına bağlanmış oluyor. Çünkü Edebali, Baba İlyas'ın çok önemli bir halifesidir. Bir Rum Abdalıdır. Mademki onun kızıyla evleniyor Osman Gazi, o zaman mesele tamamdır. Osmanlıların soyu böyle bir tarikate bağlanıyor. (Efsaneler ve Gerçekler)
  • Bir kuzunun komuta ettiği bir aslanlar ordusu beni korkutmaz. Ama aynı şeyi, bir aslan tarafından komuta edilen kuzu ordusu için söyleyemem. -Büyük İskender (Tarihe Yön Veren 100 Lider)
  • Sorunu abartmayı çözüm sanıyorlar. (Osmanlı Toplumunda Aile)
  • Almanya Bismarck'tan sonra Rusya'ya açıkça cephe aldı. Ortadoğu'da ise İngiltere'nin tersine Osmanlı yanlısı görünen, daha doğrusu Osmanlı topraklarını konferans masalarında bölüştürerek değil de, İmparatorluğun kaynaklarından barışçı yollarla istifade etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başladı. (Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu)
  • Türkiye tarihinde, bunun münakaşası hep yapılıyor, "matbaa niye gelmedi" diye... Mat­baa gelmedi, çünkü insanlar ihtiyaç hissetmedi. Bu kadar açık. Matbaanın geldiği tarihte en çok okunan kitabın bugün kütüp­hanelerdeki saklanmış ve saklanabilecek, saklanması ihtimal dahilinde olan nüshalarına bakıyorsun, 100-150'yi geçmiyor. (Efsaneler ve Gerçekler)

  • Üretimin artmadığı yerde her şey boş slogan olarak kalmaya mahkumdur. (Eski Dünya Seyahatnamesi)
  • "Tarih sonsuz bir antrenmandır" (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
  • Bizim gibi ülkelerde hiçbir zaman ekstrem akımların taraftar bulması ve idareyi ele geçiren insanların bile uç hareketler göstermesi mümkün değil. Konsensüs içinde olmak zorunda. (Tarih Sohbetleri)
  • "Türk aydını maalesef dünyayı tanımıyor. Tanımadan konuşuyor, tanımadan düşünüyor ve ciddi şeylerle uğraşmıyor." (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
  • "Bizim cevaplamamız gereken sual şu: 'Neden bu kadar meraksızız?'" (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
  • Ankara'da Gençlik Parkı'nın Opera yanındaki girişinde, ışıklı bir Atatürk portresinin altında şöyle yazılı: " Atatürkçülük; Atatürk'ün yolunda ondan daha ileri gitmektir." (Resmi Tarih Yalanları)
  • Bir dostuma,çok Zeki olan bir adam olan Kral Fahd, “İslam Dünyasında bir buçuk devlet vardır; biri Türkiye,yarısı ise İran’dır.” demiş. (Osmanlı Mirası)