Kaf Dağı'nın Ardında - Emine Işınsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kaf Dağı'nın Ardında kimin eseri? Kaf Dağı'nın Ardında kitabının yazarı kimdir? Kaf Dağı'nın Ardında konusu ve anafikri nedir? Kaf Dağı'nın Ardında kitabı ne anlatıyor? Kaf Dağı'nın Ardında PDF indirme linki var mı? Kaf Dağı'nın Ardında kitabının yazarı Emine Işınsu kimdir? İşte Kaf Dağı'nın Ardında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Emine Işınsu

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat

İSBN: 9786054921164

Sayfa Sayısı: 320

Kaf Dağı'nın Ardında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türkiye'nin 1970'lerini, 80'lerini yaşamadınız mı? Yaşadınız mı? Her iki hâlde de buyurun: Kitapta romancı Mevsim "Yazmalı mı, yaşamalı mı?" ikilemini tartışıyor. Hâlbuki üçüncü bir şık var. Emine Işınsu yazarak yaşatıyor. O günleri, yeniden.

"Memleketin karışık zamanlarında, solda şöhret olmuş bir romancı Mevsim… Mevsim'in, yolculuğuna, belki modern bir dervişin, kendi içine doğru seyahati diyebiliriz."

Ahmet Kabaklı, Emine Işınsu'dan naklen, Türk Edebiyatı 5. cilt.

"Kaf Dağı'nın Ardında masal iklimlerini çağıran bir isimdi. Fakat 1980'e gelinceye kadar bütün bu masalları unutmuştuk. Kan ve barut kokuları arasında doğan çocuklar, slogan bağıran kalabalıkları gördüler... Kaf Dağı'nın Ardında'da, bu maceranın arka plânından birkaç kesit yer alıyor."

-Yağmur Tunalı-

(Tanıtım Bülteninden)

Kaf Dağı'nın Ardında Alıntıları - Sözleri

  • ...ben yalan ve gerçek dünyada tanıdığım her kişide, yalnız babamı mı sevdim?
  • Toplanalım, toparlanalım... Sonra dağılmak ve dağıtmak için.
  • Çünkü kendimde onu, onda kendimi tanımak istiyordum.
  • Belki, Allah'ın varlığını reddetmeyi "aydın olmanın" bir özelliği kabul etmişler, böylece düşünüp, duymak gereğini duymadan, kurala uymuşlardı...
  • Gözün zekâtı başkalarının ayıplarını görmemektir..
  • Sefalet edebiyatı yapanların, sersefil yaşadıklarını sanıyorsan, aldanıyorsun.
  • ...kişinin yalnızlığı ve bağımlı olma arzusu, ihtiyacı. Öyle zorlu bir ihtiyaç ki bağımlı olduğu "şeyden" gayrisine kapalı gözleri, kendi gerçeğinin, kendi sun'i gerçeğinin dışında, başka gerçeklerin varlığını göremiyor, hissedemiyor.
  • Beklentilerini bir erkeğin aşkı ile karıştırmış olabilir.
  • Çatlaklar artık yaşantımı aşmış, benliğimi sarsmakta. Vah bana, sevdikleri uğruna kişiliklerinden tâviz veriyorlar diye kınadığım kadınlardan bir farkım kaldı mı?
  • Aşk, şahsiyetlerden fedakârlık etmeden, bir olabilmekti
  • Ben, yüreğimin ortasına sevdiğimden bir yumruk yemiştim!.. Acının onulmaz sersemliği vardı üzerimde.
  • Kafamda sevgi dolaşıyordu. “Vermeyen, almayan” aynı zamanda “Hem veren, hem alan” olgun, dört dörtlük bir duygu, bir formül lâzım!
  • "Sema" yazıyor iki nokta üst üste: Cânânı kalbine gömüp, kalbinin etrafında dönmektir.
  • Çünkü kendimde onu, onda kendimi tanımak istiyordum.
  • "Ve biliyorsun, her zaman söylerim, düzene kabahat bulmak, kişinin kendi mesuliyetlerinden kaçmasıdır..."

Kaf Dağı'nın Ardında İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabın güzelliklerini anlatmadan önce 2 ufak olumsuz eleştirimi belirteyim: dili akşam yapılan balkon sohbetleri kadar sadeydi ve Mevsimciğimin iç çatışmaları oldukça yer kaplıyordu. Güzelliklerine gelirsek en ufak ayrıntısında bile zamanının sosyal olsun ekonomik olsun birçok durumunu anlatıyor bize. Misalen Mevsimciğim babasıyla ortak yaşadığı evden ayrılıp yeni bir ev buluyor ama eve günde 1-2 saat "belki" su geliyor, evin su deposu yok ve belediye suyun ne zaman geleceğini bile bildirmiyor. Bunun dışında dönemin siyasetinin genç heveslerine kapılıp şucu bucu ayrımı yapmadan gençleri bununla birlikte geleceği sömürüp yok etmekten başka bir şey ifade etmediğini de görüyoruz. Emine Işınsu yakın tarihte kaybettiğimiz, dünün ışığıyla bugünü aydınlatan pek kıymetli bir yazarımız. Özellikle olayları her kesimin bakışıyla yansıtışı ve objektif tutumu 70li 80li yılları anlamamızı hatta bizzat yaşamamızı sağlıyor. Bu roman hakkında uzunca konuşabilirim ayrıntılarından bahsedebilirim ama gönlüm sadece herkes okumalı demekle yetiniyor. (Emine Duk)

Emine Işınsu demek kalite yazı demektir.: Emine Işınsu kimdir? diye sorabilirsiniz... Dönem dönem kitapları öne çıkar sonra kaybolurlar. Ama bana göre en önemlisi eserlerinin her döneme ışık tutuşudur. O, iki tarafı birleştirmeye çalışır. Anlamaya çalışır. Çözümlemek ister, yazar, yazar ve yazar! Sağcı ve solcu onun için fark etmez. Yaşamında her iki taraftan da arkadaşları olmuş, birbirlerini çok sevmişlerdir. Sonra aralarına darbeler, siyasi fikir meseleleri girer mecburi ayrılıklar başlar. İşte bundan çok etkilenir yazar. Kalemini barış için, millet için, ülkü için oynatır. Dökülen kan bizim kanımızdır, bizim evlatlarımızdır der ama kimse dinlemez. Sancı eserinde, Canbaz eserinde, Çiçekler Büyür eserinde siyasetin kirliliğini, insanları-öğrencileri kukla gibi oynattığını gösterir yine kimse anlamaz, anlamak istemez. Duru, yalın kalemini sevgi için kullanır. Öyle ki Türkçeyi en iyi kullanan yazar ünvanını bile elde eder. Var olsun! Emine Işınsu okuyanlar bilir, o bir tarafın değil TÜRKİYE`nin kalemidir, olmaya da devam edecektir. Şu sıralar en kötü hastalık Alzhaimer ile mücadele etmektedir. Biliyorum, kazanacaktır! Eser vermeye, muhteşem duru kalemini oynatmaya devam edecektir. Mutlu, sağlıklı bir yaşam dilerim Emine Abla! Kalemin sayesinde karanlık dönemi anlıyor, ona ışık tutuyorsun. Var ol! (Mert Ekim)

Emine Işınsu'yu bu kitabıyla tanıdım. Baya gerçekçi ve doğal nizamı yüksek, bir karışık aşk hikayesi ve hüzün hayatı da denebilir. Kitabın okumayı kolaylıştıran bi diğer güzel yanı ise ;akıcılığı ve sürükleyici olması..... Tavsiye eder ve okumanızı şiddetle tavsiye ederim.... (Umut Zübeyde)

Kaf Dağı'nın Ardında PDF indirme linki var mı?

Emine Işınsu - Kaf Dağı'nın Ardında kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kaf Dağı'nın Ardında PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emine Işınsu Kimdir?

Emine Işınsu (Öksüz), çağdaş Türk yazarı. Gazete köşe yazarlığı, dergi editörlüğü ve yayıncılığı yapan, ödüllü oyunları bulunan yazar, en çok romancılığıyla tanınmıştır.

Işınsu, 17 Mayıs 1938’de babasının Tümen Komutanı olarak görev yaptığı Kars’ta doğdu. Cumhuriyet döneminin tanınmış şair ve yazarı Halide Nusret Zorlutuna ile Tümgeneral Aziz Vecihi Zorlutuna’nın kızıdır. Annesinden dolaylı sürekli edebiyattan söz edilen, şiir okunan bir çevrede, babasının görevlerinden ötürü de Sarıkamış, Urfa, Karaman gibi yurdun çeşitli yerlerinde ve her birinde birkaç yıl yaşayarak büyüdü.

Yetiştiği okullar, bu sık yer değiştirmeleri yansıtır. İlk okulu Urfa, Sarıkamış ve Ankara’da okudu. Liseden mezun olduğu okul TED Ankara Koleji’dir. Bir yarı yıl AFS bursiyeri olarak ABD’de bulundu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı, aynı fakültenin Felsefe bölümlerinde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde bir süre okudu. İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda okurken bir yarı yıl AFS bursuyla A. B. D.’ne gitti.

İlk eseri 17 yaşında iken basılan şiir kitabı İki Nokta’dır. 1963’de ödül kazanan Küçük Dünya’dan sonra yoğun şekilde romana yöneldi. Roman yazmanın dışında 1970’lerin önemli fikir ve sanat süreli yayınlarından Töre Dergisi’ni 1971- 1981 yılları arasında çıkardı. Birçok dergi ve gazetede yazıları yayınlandı; Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. 2008'den beri Alzheimer hastalığı ile mücadele etmekte olan yazarın yazdığı son kitabı "Kendimden Kendime" adıyla 2020 yılında yayınlanmıştır.

Yazar evli ve üç çocuk annesidir.

Işınsu’nun romanlarında mekân tasvirlerinden çok insan psikolojisi öne çıkar. Birinci tekil şahıs anlatımıyla yazılan ilk romanı Küçük Dünya’da her şey romanın kahramanın ruh halinden süzülerek aktarılır. Diğer romanlarında birinci tekil şahıs terkedilse de yine olayları ve mekânları kahramanların duygu süzgecinden geçtikten sonra ve onların algılamalarıyla görürüz. Bu psikolojik ağırlık zaman zaman şuur akımını andırır.

Roman konuları arasında kadının tutsaklığı, Türklerin tutsaklığı (Bulgaristan, Kerkük, Batı Trakya), Türkiye’nin sancıları öne çıkar. Son dönem eserlerinde Türk tasavvufunun zirveleri Yunus Emre,Niyazi Mısri, Hacı Bayram Veli ve Hacı Bektaş Veli’nin hayatları ele alınmıştır.

Ödüller:

• ‘’’Küçük Dünya’’’ ile T. C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı

• ‘’’Ak Topraklar’’’ ile Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü

• ‘’’Bir Yürek Satıldı” oyunu ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Radyofonik Oyun Yarışması’nda dram dalı birinciliği.

• ‘’’Sancı’’’ ile Türkiye Millî Kültür Vakfı Roman Ödülü

• ‘’’Canbaz’’’ ile Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü

• Türk Ocakları Hamdullah Suphi Tanrıöver Armağanı

• Karaman Türk Dili Ödülleri, “Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanan Yazar Ödülü”

• İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), “Şeref Ödülü”

• Türkiye Yazarlar Birliği- İstanbul Şubesi, “Ömür Boyu Roman Ödülü”

Üyelikler:

• Türk Edebiyatı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi

• İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Merkez Birliği (İLESAM) üyesi

• Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi

Emine Işınsu Kitapları - Eserleri

  • Sancı
  • Çiçekler Büyür
  • Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
  • Azap Toprakları
  • Bukağı
  • Küçük Dünya
  • Hacı Bayram
  • Ak Topraklar
  • Tutsak
  • Kaf Dağı'nın Ardında
  • Canbaz
  • Hacı Bektaş
  • Kendimden Kendime
  • Nisan Yağmuru
  • Cumhuriyet Türküsü
  • Atlıkarınca
  • Bir Gece Yıldızlarla
  • Havva
  • Bir Yürek Satıldı
  • Bir Aile
  • Adsız Kahramanlar
  • Dost Diye Diye
  • Tutsak
  • Ne Mutlu Türküm Diyene
  • Bir Milyon İğne
  • Sancı
  • Alparslan
  • Canbaz

Emine Işınsu Alıntıları - Sözleri

  • Kafamda sevgi dolaşıyordu. “Vermeyen, almayan” aynı zamanda “Hem veren, hem alan” olgun, dört dörtlük bir duygu, bir formül lâzım! (Kaf Dağı'nın Ardında)
  • İnsan nefsiyle değil, akıl ve gönül penceresinden bakabilmeli. (Havva)
  • Ümit yalnız çiçeklerin tazeliğinde bir ümit. (Tutsak)
  • "Istersek hürriyetimizi kazanabiliriz."" Ve Türkler,istediler...Kazandılar!.. (Adsız Kahramanlar)
  • KADIN:Sen hiç düşünmez misin kuzum? ADAM :Hiç! KADIN :Ah senin gibi olabilseydim. (Bir Yürek Satıldı)
  • "Bir nesil gitti Çanakkale'de, hem de okuyup yazmış, münevver bir nesil!" (Cumhuriyet Türküsü)
  • Unutmayın ki bütün nesneler gönül ile, gönül ise bilgi ile dirilir. (Hacı Bektaş)
  • " baş eymezüz edaniye dünya-yı dûn içün , Allah 'adur tevekkülümüz, i'timadumuz." ( Bu alçak dünya için, alçaklara boyun eğmeyiz , Allah ' adır tevekkülümüz, güvenimiz) (Nisan Yağmuru)
  • ADAM : Nasıl ördün bunu böylesine ince ve zarif? KADIN : Sen balığa çıktığın zaman o kadar yalnız kalıyorum ki... ADAM : Yalnızlığını ördün ha! KADIN : Evet saçlarımı ve yalnızlığımı sana veriyorum. Artık mutluyum biliyor musun? ADAM : Demek mutluluk bu kadar basit. (Bir Yürek Satıldı)
  • Doğru, dağılan varsa, benim. (Bir Gece Yıldızlarla)
  • "... çeşitli insanlar arasında, ne yaptığını, ne aradığını bilen ve o bilgiyi kullanabilen kişilerin tümüne saygılıyım..." (Bir Aile)
  • Sevgili dinleyiciler, bugün size, Türklere Anadolu kapılarını açan Malazgirt savaşının bir adsız kahramanından söz açmak istiyoruz... Orta Asya'dan bozkırdan kaynayıp gelen, yeşilce toprakları az bulan, serinde pınarları az yetmez sayan Oğuzlara, Anadolu işaret ediliyordu. Türkler için, Anadolu, yeşili ve suyu bol, bereketli bir ak ülke idi. Bu yüzden, ak topraklara sayısız akınlar yapıldı... Ve bu akıncılar bakıp gördüler ki, kendilerinden evvel buralara gelip, Türklerin akınlarına yol hazırlayanlar var. Onlara; dervişler ozanlar başka bir deyişle alperenler demek gerekir. Alp-erenler Anadolu halkına Türk ve İslâm törelerini anlatıyorlar, muhtemel akınlara müsait zemin hazırlıyorlardı. Alp-erenler arasında kendi gönülleri ne uyup gidenleri olduğu gibi, Sultan Tuğrul'un, Çağrı Başbuğ'un ve Başbuğ Alparslan'ın da gönderdikleri vardı... Bayındır Bey, biz ona Malazgirt'in adsız kahramanı diyoruz, 1054 yılında Sultan Tuğrul'un Anadolu seferine katıldı ve geri dönmedi. Ne şehit olduğu söylendi, ne başka haberi geldi Bu bir garip sırdı, kimseler bilemedi. Yalnız Sultan Tuğrul ondan haber aldı, Bayındır Bey, İstanbul'daydı!.. (Adsız Kahramanlar)
  • Kafası ve bedeni ile ağır bir yükü taşıyordu.. (Sancı)
  • Allah iki fabrika yapmış, birinden ben çıkmışım; diğerinden bütün öbürleri, eskiden bu benim fabrikadan bir de erkeğin çık­tığını ümit eder, mutlaka onu bulacağım sanırdım. Sonra, Ferit beni sevince, bak bu odur, dedim. Meğer değilmiş! (Küçük Dünya)
  • Aşk evrenin özüdür. (Hacı Bektaş)
  • Her şey benim, hiçbir şey benim değil... (Tutsak)
  • Bir bağırabilsem. Ba-ğı-ra-bil-sem Allah’ım. (Bir Gece Yıldızlarla)
  • Önce aynada buldum dostu. “Nefsini bilmeyen Allah’ı bilmez, nefsini sevmeyen Allah’ı sevmez!” (Canbaz)
  • "Ağlamak istiyorum kahkahalarla.." (Bir Gece Yıldızlarla)
  • "Peygamberimiz, hep iyi görür; iyiyi, güzeli söylermiş. Bir gün sahabeden bir kaç kişiyle yolda yürüyorlarmış, bir köpek leşi görmüşler, yanındakiler, burunlarını tutup öp pöf edip, kaçarlarken, Peygamberimiz, 'Ne de güzel dişleri varmış bu hayvanın." demiş, bunun üzerine Hazreti Ali utanıp, dönmüş, sevabına leşi sürükleyip, bir yere gömmüş. Sonra o da yavaş yavaş her şeyin iyi ve güzel tarafını görmeye başlamış." (Hacı Bektaş)