Kafatası - Nazım Hikmet Ran Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kafatası kimin eseri? Kafatası kitabının yazarı kimdir? Kafatası konusu ve anafikri nedir? Kafatası kitabı ne anlatıyor? Kafatası kitabının yazarı Nazım Hikmet Ran kimdir? İşte Kafatası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Nazım Hikmet Ran

Yayın Evi: Adam Yayınları

İSBN: 9789754180305

Sayfa Sayısı: 243

Kafatası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nazım Hikmet'in çok güç koşullarda korunmuş, elden ele geçmiş, bazıları sağlığında basılamamış, bazıları özen gösterilmeden basılmış olan yapıtları, bu işe gönül vermiş eleştirmenlerin çabalarıyla, içerde ve dışarda, yıllardır derlenip toparlanmaya çalışılmış, ama çeşitli nedenlerden kaynaklanan yanlışların, karışıklıkların, tutarsızlıkların bir türlü önü alınamamıştır.

Şimdi Adam Yayınları size Nazım Hikmet'in yepyeni bir toplu yapıtlar derlemesini sunuyor.

Bu yolda daha önce yapılan bütün olumlu çalışmalar, Nazım Hikmet'in kitaplarının ilk basımları, arkasında bıraktığı müsveddeler - mekanik yaklaşımlara düşmeden, durumlara, türlere göre ayrı değerlendirmelere gidilerek - büyük bir özen ve duyarlıkla yeniden gözden geçirilmiş, konunun uzmanı eleştirmenlerin özverili katkıları ve ortak çabalarıyla, sanatçının özellikleri, kendine özgü kullanımları gölgelenmeden, yanlışların düzeltilmesi, karışıklıkların, tutarsızlıkların giderilmesi sağlanmıştır.

Kafatası Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlar günün birinde felaketin gelip çatacağını akıllarına getiremezler ... Ölüm gibi ... Hangi insan kendisinin de hakikaten öteki insanlar gibi günün birinde mutlaka öleceğine inanır ... Hepimiz buna inanır görünürüz. Halbuki içimizden ...
  • Hâlâ sevilmeye ihtiyacım var. Ne kadar çoğalsa saçımda aklar. Gönül vazgeçmiyor bu arzusundan.
  • Birden seni benden çok uzak sandım. Hala bu acıyla gönlüm kanıyor.
  • Okumuşsun ne çıkar, okumamışsın ne?.. İnsan­da talih olmalı...
  • Burda daha fazla kalırsam eğer Mutlak tabiata haykıracağım. Ya kırılacağım, ya kıracağım!..
  • Öldüren bir şey var bu bekleyişte...
  • İnsan unutur mu böyle çabucak..
  • İnsanlar ne çabuk unutuyorlar..
  • Ölümlerden acıdır sevilmeden sevenin derdi.
  • ... Senelerim bomboştur içten bakılsa!
  • — Beni herkesler unuttu... Ben de belki herkesleri... Yalnız... — Onu unutamıyorsun... — Herkesin unutamadığı bir şey var hayatında...
  • Onu unutamıyorsun ... Herkesin unutamadığı bir şey var hayatında ... Herkesin...
  • Ben böyle yakından baktıkça sana. Önümde seneler kımıldanıyor, Kalbim asırları aştım sanıyor.
  • - Uyan be oğul. Hep dalgaya düşmüşüz, uyan.

Kafatası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Nazım'in oyunları da enfes...: Şiirdi, romandi derken yazar/nazim-hikmet-ran 'in oyunlarından oluşan bir kitap kitap/kafatasi--180356 . Nazım Hikmet sadece edebiyata katkı vermemiş, tiyatro ve sinemaya da çok emekleri olmuş bir şair. Yönetmen ve görüntü yönetmeni olarak sinemada da değerli çalışmaları var. Bu işi bizzat Muhsin Ertuğrul'dan öğrenmiş. Yönetmenlik serüveni biraz farklı amaçla, karnını doyurabilmek için yapmış olsa da bayağı başarılı olduğunu söylemeliyim. Oyunlarına gelecek olursak... İlki kitaba adını veren oyun kafatası. Siyasi kimliğinin öne çıktığı günlerde yazılmış ve sahnelenmis oyunlardan biri kafatası. Kafatasi, bir kapitalizm eleştirisi. Nazım oyunda, izleyenleri en hassas olduğu yerden, sağlık konusundan vurmuştur. İzleyiciye kapitalizmin, çıkarlarına denk duşmediginde , kendi veremli kızının kurtarılmasına bile izin vermeyecek kadar aşağılık bir düzen olduğu duygusunu vermeyi amaçlamıştır. Oyun boyunca izleyici, nasıl bir dünyada yaşadığını daha iyi anlamıştır. Bununla kalmayıp ülkeye yabancı borsa,trost gibi kavramlarla tanistirmistir. Doktor Dalbanezzo karekteriyle Muhsin Ertuğrul sahnede devlesir. Sadece üç gün oynanabilmistir oyun, çünkü sert bir sistem eleştirisidir. Nazım in siyasi kimliği de işin içine katılarak üç gün sonra yasaklanmıştır. İkinci oyun olan Bir Ölü Evi'nde bu kez kapitalizm nedeniyle çöken ahlaki değerleri konu edinir Nazım Hikmet. Bu oyunda sadece kendini düşünen, başkalarının ne olacağını aklından bile geçirmeyen bireylerden oluşmuş, insanlıktan uzak bir toplum elestrisi görürüz. Bu oyunda anlatılan bireyler, soysuzca davranan, çürümüş kimselerdir. Bu iki oyunun ömrü fazla olmamış, Politik baskılar sonucu kısa sürede yasaklanmıştır. Tabii bunda oyunların sertliği olduğu kadar, Nazım'in komünistligi de büyük etken. 3. Oyun, unutulan Adam'da ise çok başarılı, şöhretli bir doktorun hikayesi anlatılıyor. Herkesin etrafında pervane olduğu, gazetecilerin fotoğraf çektirmek için sıraya girdiği karekterimiz, bu şöhreti zarar görmesin diye gayrimeşru çocuğunu kürtajla almak isterken kızının ölümüne neden olur. Hapse girip çıkar. Ama bu sürede herşey değişir. En yakın arkadaşları bile tanıyamaz onu. Hatta karısı bile. Artık şöhreti yoktur, haliyle o da yoktur. Nazım'in oyunları, en az şiirleri kadar etkili. Sahnelendigi yıllarda, arkasında çok fazla iz bırakmış. Özellikle de savaş yıllarında. Etkileyici, ders çıkarıcı ve en önemlisi rahatsız edici. Mutlaka okuyun derim... (Barış)

Her oyun ayrı ayrı güzeldi ama ya Kafatası, dehşetin ve naifliğin bir arada olduğu çok güçlü bir oyundu. Bir de Unutulan Adam bu derece yoğun bir güç taşıyordu. Gerçekten çok etkileyici buldum... (Asya Küçükbasmacı)

Beş oyuna baktığımızda genelde güldürünün ağır bastığını görebiliriz. Dikkatimi çeken diğer bir nokta ise masal gibi bir kıssadan hisse içeriyor olmalarıdır. Kafatası çarpıcı bir oyun, ayrıca Unutulan Adam da bana göre diğerlerinden bir adım öne çıkıyor. Güzel bir kitap, keyifli okumalar dilerim. (Oğuzhan Salcı)

Kitabın Yazarı Nazım Hikmet Ran Kimdir?

Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki (15 Ocak 1902; Selanik, Osmanlı İmparatorluğu - 3 Haziran 1963; Moskova, SSCB), Türk şair ve yazardır.

Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.

Komünist siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş; Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır. 1951 yılında Türkiye'den ayrılması sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış; bu karar ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmiştir.

1963 yılında Moskova'da kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. Mezarı Moskova'dadır.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Nâzım_Hikmet

Nazım Hikmet Ran Kitapları - Eserleri

  • Büyük İnsanlık
  • Nazım İle Piraye
  • 835 Satır
  • Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
  • Yatar Bursa Kalesinde
  • Kuvâyi Milliye

  • Memleketimden İnsan Manzaraları
  • Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar
  • Piraye'ye Mektuplar
  • Bütün Şiirleri
  • Yazılar 1
  • Yazılar 3
  • Kan Konuşmaz

  • Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
  • Yeşil Elmalar
  • Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
  • Henüz Vakit Varken Gülüm
  • İlk Şiirler
  • Son Şiirleri
  • Demokles'in Kılıcı

  • Bir Ölü Evi & Ocak Başında
  • Enayi
  • Sanat Ve Edebiyat Üstüne
  • Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar
  • Şehrime Ulaşamadan Bitirirken Yolumu...
  • Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden
  • Yazılar 2

  • Sevdalı Bulut Masalı
  • Ferhad ile Şirin
  • Kuvayi Milliye (Çizgi Roman)
  • Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat
  • Yaşamak Seni Sevmek Gibi
  • Nazım Hikmet Şiirleri 4: Gurbet Ölümden Beter
  • Nazım Hikmet Şiirleri 3: Sevda Ateşten Gömlek

  • Nazım Hikmet Şiirleri 6 : Herkes Kendi Payına Ölür
  • Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet
  • Sana Tütün ve Tespih Yolluyorum
  • Yazılar 4
  • Yazılar 5
  • Hikayeler
  • Kadınların İsyanı

  • Yusuf İle Menofis
  • Masallar
  • La Fontaine'den Masallar
  • Çeviri Hikayeler
  • Yazılar 6
  • Yeni Şiirler (1951 - 1959)
  • Tavı Gelmişti Demirin

  • Fatma, Ali ve Diğerleri
  • Üç Şiir
  • İt Ürür Kervan Yürür
  • Seçme Şiirler
  • Sarayda
  • Şeyh Bedrettin Destanı
  • Sabahat

  • Das schönste Meer ist das noch nicht befahrene Liebesgedichte
  • Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle
  • Taranta Babu'ya Mektuplar
  • Öteki Defterler
  • Beyazıt Meydanındaki Ölü
  • Unutulan Adam
  • Sonuna Kadar Kavga

  • Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy
  • Tüm Eserleri 1 - Şiirler 1
  • Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2
  • Tüm Eserleri 3 - Şiirler 3
  • Tüm Eserleri 4 - Şiirler 4
  • Tüm Eserleri 5 - Şiirler 5
  • Tüm Eserleri 6 - Şiirler 6

  • Kuvayi Milliye Destanı
  • Keloğlan
  • Tüm Eserleri 7 - Şiirler 7
  • Hasretle - Nazım Hikmet Mektupları
  • Memleketimden İnsan Manzaraları 1
  • Memleketimden İnsan Manzaraları 2
  • Memleketimden İnsan Manzaraları 3

  • Memleketimden İnsan Manzaraları 4
  • Kurtuluş Savaşı Destanı
  • Memleketimden İnsan Manzaraları 5
  • Dört Hapishaneden
  • Rubailer
  • Sürekli Bir Bahar
  • Güzel Günler Göreceğiz

  • Kafatası
  • Yel Üfürdü Su Götürdü
  • Bursa Cezaevinden Va-Nu'lara Mektuplar
  • Yaylamıza Kiraz Vakti
  • Kuvayi Milliye
  • İnek
  • Kerem Gibi

  • Nazım Hikmet’in Açlık Grevi (Tıpkı Basım İçerikler)
  • El Yazmalarında ve Basılı Kitaplarda Saman Sarısı
  • Sovyet Demokrasisi
  • Jokond ile Si - Ya - U
  • Alman Faşizmi ve Irkçılığı
  • Gece Gelen Telgraf
  • 1 + 1= Bir

  • Nazım Hikmet Şiirleri: 1
  • Şu 1941 Yılında
  • Yaşamaya Dair
  • Saat 21-22 Şiirleri
  • Orman Cücelerinin Sergüzeşti
  • Büyük Taarruz
  • Aydınlıkçı şair, aydınlıkçı yazar Nazım Hikmet

  • Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Güneşi İçenlerin Türküsü

Nazım Hikmet Ran Alıntıları - Sözleri

  • Bizim İstiklal Marşın'da aksayan bir taraf var, Bilmem ki, nasıl anlatsam, Akif inanmış adam, Fakat onun, ben, İnandıklarının hepsine inanmıyorum. Mesela, bakın: "Gelecektir sana vadettiği günler Hakk'ın" Hayır, Gelecek günler için Gökten ayet inmedi bize. Bir şarkı istiyorum Zaferden sonrasına dair. Kim bilir belki yarın (Kuvayi Milliye Destanı)
  • Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne, allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar.. (Güzel Günler Göreceğiz)
  • "Kim bilir ; Masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. (Yaşamak Seni Sevmek Gibi)
  • Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... (Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle)
  • Büyümez ölü çocuklar... (Henüz Vakit Varken Gülüm)
  • "Sen daha çok hikâyeler dinlersin ama, artık sana hikâye anlatacak bulursan!.." (Ferhad ile Şirin)

  • " Bırak ay gitsin sen kal bu gece... " (Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden)
  • Yolunda pusuya yattıklarını arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek… Yürümek yürekten gülerek yürümek… (Yazılar 6)
  • ...yolsuzluğun da türlü türlüsü vardır. (Yazılar 3)
  • İnsanların başlarında kalpak, yüreklerinde keder, yüreklerinde müthiş bir ümit vardı. (Kuvayi Milliye Destanı)
  • Bir insan bir vazife alırsa, bu vazife küçük ve ehemmiyetsiz de olsa, onunla öteki vazifeler arasındaki bağı unutmamalı ve ben işimi yapıyorum ya, işimden gayrisi beni alakadar etmez, banane dememelidir. Çünkü her iş, başka işle bağlıdır. (Hikayeler)
  • Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun mu yoksa? .. Ne o, ne o, ne o. Deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. (Büyük İnsanlık)
  • Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin (demeğe de dilim varmıyor ama) kabahatın çoğu senin canım kardeşim. (Nazım Hikmet Şiirleri: 1)

  • Fotoğrafınızı pek yakında beklerim. Sıhhatiniz nasıldır ? Ateşiniz devam ediyor mu ? Oraları çok mu soğuk ? Herhalde odanızda soba vardır. Burada havalar birkaç gündür lodos. Denizde beyaz köpükler... ağaçlarda beyaz çiçekler... (S. Berksoy) (Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy)
  • Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı. (Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet)
  • Hem anlatsana bana: nasıl oluyor da çıldırmıyoruz öleceğimizi bildiğimiz halde? Yoksa ben ölmem gibi mi geliyor insana. (Yatar Bursa Kalesinde)
  • -Mayakovski’nin kitaplarından en çok hoşunuza gidenler hangileridir? + Sevgilinin gözlerini mi, yoksa burnunu mu seviyorsun sorusunu nasıl yanıtlamalı? Mayakovski’yi tepeden tırnağa severim ben. (Yazılar 6)
  • “Onlar paranın sahibi değil, para onların sahibi. “ (Memleketimden İnsan Manzaraları)
  • "Yaşamak güzel şey be kardeşim." (Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim)
  • Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme. Bakış açım belli oldu yine. Geride kalan, ardından bakar gidenlerin. Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde. (Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2)