Kara Melek - Antonio Tabucchi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kara Melek kimin eseri? Kara Melek kitabının yazarı kimdir? Kara Melek konusu ve anafikri nedir? Kara Melek kitabı ne anlatıyor? Kara Melek PDF indirme linki var mı? Kara Melek kitabının yazarı Antonio Tabucchi kimdir? İşte Kara Melek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Antonio Tabucchi

Çevirmen: Neyyire Gül Işık

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750736971

Sayfa Sayısı: 136

Kara Melek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Geçmişte olan şeyler geri döner; ısrarla, dilenerek, imalı sözlerle kapımızı çalarlar. Çoğunlukla dudaklarında bir gülümseyiş vardır; oysa insan kanmamalıdır, aldatıcı bir gülümseyiştir o. Ve o arada biz hayatımızı yaşarız, yazarız - bizi menzile doğru sürükleyen bu yanılsamada ikisi de aynı şeydir zaten.

Öyküleriyle okurlarını imgelerle yüklü yolculuklara sürükleyen Tabucchi, kalemini bu kez insan ruhunun kuytularına itilen ve günün birinde şu ya da bu yolla açığa çıkan karanlık yanlara yöneltir. İlk olarak 1991’de yayımlanan Kara Melek öyküleri kötücüllüğü, nefreti, zorbalığı, ihaneti, düş kırıklığını, yalnızlığı ve korkuyu düşsel bir temellendirmeyle, şiirsel bir dille görünür kılar. Öykülerin içinden süzülen “melekler”, yazarın deyişiyle tüm melekler gibi “zorlayıcı yaratıklardır”, onların tüyleri yumuşacık değil, “kısacıktır, diken gibi batar”. Tek tip olmadıkları gibi, barındırdıkları anlamlar da hayatın kendisi gibi çok katmanlıdır. Nasıl ki Tabucchi’nin kurmaca dünyasında şimdi, geçmiş ve gelecek, bu dünya ve “öte dünya” arasındaki sınırlar geçirgense “iyi” ve “kötü”nün de belirlenegelmiş sınırları kayganlaşır, akışkanlaşır... geriye sadece insan ve duyguları kalır.

Kara Melek Alıntıları - Sözleri

  • Anılar, uzaklarda kaldıklarında hayale benzerler, düş gibidirler.
  • “Geçmişte olan şeyler geri döner; ısrarla, dilenerek, imalı sözlerle kapımızı çalarlar. Çoğunlukla dudaklarında bir gülümseyiş vardır; oysa insan kanmamalıdır, aldatıcı bir gülümseyiştir o. Ve o arada biz hayatımızı yaşarız, yazarız − bizi menzile doğru sürükleyen bu yanılsamada ikisi de aynı şeydir zaten.”
  • Nesneler nereden gelmişlerse oraya geri dönerler, zamanın haksız düzeni uyarınca gelmiş olmanın cezasını öderler birbirlerine.
  • Öyküler başlamaz ki, diye düşündü, öylece olup biterler, bir başlangıçları yoktur.
  • "Ama doğanın müziği müziklerin en güzelidir," derdi Kont Tullio. "Evladım, ağustosböceklerinin ötüşü nasıldır biliyor musun, cırlamadır, cırlama. Ve o ne demektir biliyor musun, aşka tutulmuşlar demektir. Ve ömürleri topu topu bir yaz sürer."

Kara Melek İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Modern İtalyan edebiyatının en ‘Avrupalı’ yazarlarından biri ve aynı zamanda filolog olan Tabucchi kalemini çok sevdiklerimden. Öyküleriyle okurunu imgelerle bezediği türlü yolculuklara çıkaran yazar bu kitabında, insan ruhunun kesif kokulu kuytularına itilen ve günün birinde su yüzüne çıkan karanlık yönlerine dikkat çeker. Tabucchi, öykülerindeki “melekler” ile süzülür okurunun imgelem dünyasına… Ve ekler, “tüm melekler gibi “zorlayıcı yaratıklardır”, onların tüyleri yumuşacık değil, “kısacıktır, diken gibi batar”. Geçmiş, şimdi ve gelecek girift bir biçimde işlenirken “bu dünya” ve “öte dünya” arasındaki ilinti de yazarın seçici geçirgen doğasından nasibini alır. Kötülük,nefret,zorbalık, ihanet, düş kırıklığı, yalnızlık ve korku yazarın şiirsel bir anlatımıyla sizi sarmalarken, “iyi” ile “kötü”nün tanım sınırlarını tekrar sorgulatır. Nihayetinde her kötünün içinde bir parça da olsa iyilik, hakeza her iyinin içinde de kötülük yok mudur? kitap/kara-melek--103590 (Meltem Bige)

Kara Melek PDF indirme linki var mı?

Antonio Tabucchi - Kara Melek kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kara Melek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Antonio Tabucchi Kimdir?

Antonio Tabucchi, 23 Eylül 1943’te Pisa’da dünyaya geldi, ama Vecchiano kasabasında anneannesiyle büyükbabasının yanında büyüdü. 1969’da “Portekiz’de Gerçeküstücülük” üzerine bir tezle üniversiteden mezun olduktan sonra, 1970’li yıllarda Pisa'daki Scuola Normale Superiore’de Portekiz dili ve edebiyatı üzerine çalışmalarını sürdürdü ve 1973’te Bologna Üniversitesi’nin Portekiz Dili ve Edebiyatı kürsüsüne öğretim üyesi olarak atandı. Portekizceye ve bu dilin edebiyatına yönelmesindeki en büyük etken, Fernando Pessoa'nın yapıtına olan hayranlığı ve onu ana dilinden okuma arzusu oldu. 1975’de, ilk romanı Piazza d’Italia (Milano: Bompiani) yayımlandı.

Siena Üniversitesi’nde ve New York’taki Bard College, Paris’teki Ecole des Hautes Etudes ve Collège de France gibi seçkin üniversitelerde ders verdi. Kitapları kırktan fazla dile çevrildi. Bazı romanları Roberto Faenza, Alain Courneau, Alain Taner, Fernando Topes gibi ünlü yönetmenlerce beyazperdeye, Giorgio Strehler ve Didier Bezace gibi tanınmış yönetmenlerce sahneye uyarlandı. Halen üyesi olduğu Uluslararası Yazarlar Parlamentosu’nun kurucuları arasında yer aldı. Tabucchi’ye 2007’de Liège Üniversitesi’nce onursal doktor unvanı verildi.

Aldığı Ödüller [değiştir]

Almanya

Leibniz Akademisi’nce verilen Nossack Ödülü

Avusturya

Europaeischer Staatspreis

Fransa

Prix Médicis Etranger

Prix Européen de la Littérature

Prix Méditerranée

İspanya

Hidalgo

Asturias Prensi’nce verilen basın özgürlük ödülü Francisco Cerecedo

İtalya

Pen Kulübü Ödülü

Campiello Ödülü

Viareggio Ödülü

Yunanistan

Aristeion

Türkçede Antonio Tabucchi [değiştir]

Notturno indiano (Palermo: Sellerio, 1984).

Hint Gece Müziği, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Afa, 1994).

Il filo dell’orizzonte (Milano: Feltrinelli, 1986).

Ufuk Çizgisi, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Afa, 1994).

Requiem (Milano: Feltrinelli, 1992).

Requiem Bir Sanrı, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Afa, Ekim 1994).

Sostiene Pereira (Milano: Feltrinelli, 1994).

Pereira İddia Ediyor, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Afa, 1997).

La testa perduta di Damasceno Monteiro (Milano: Feltrinelli, 1997).

Damasceno Monteiro’nun Kayıp Başı, çev. Kemal Atakay (İstanbul: Can, 1998).

Si sta facendo sempre più tardi (Milano: Feltrinelli, 2001).

Gittikçe Geç Olmakta, çev. Neyyire Gül Işık (İstanbul: Can, 2002).

Piccoli equivoci senza importanza (Milano: Feltrinelli, 1985).

Önemi Olmayan Küçük Yanlış Anlamalar, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Can, 2006).

Tristano muore. Una vita (Milano: Feltrinelli, 2004).

Tristano muore, çev. Semin Sayıt (İstanbul: Can, 2006).

Sogni di sogni (Palermo: Sellerio, 1992).

Düşler Düşü, çev. Semin Sayıt (İstanbul: Can, 2006).

Gli ultimi tre giorni di Fernando Pessoa (Palermo: Sellerio, 1994).

Fernando Pessoa’nın Son Üç Günü, çev. Münir H. Göle (İstanbul: Afa, 1994).

Antonio Tabucchi Kitapları - Eserleri

  • Zaman Hızla Yaşlanıyor
  • Requiem
  • Mnemosyne
  • Önemi Olmayan Küçük Yanlış Anlamalar
  • Tristano Ölürken
  • Düşler Düşü
  • Pereira İddia Ediyor
  • Fernando Pessoa'nın Son Üç Günü
  • Gittikçe Geç Olmakta
  • Hint Gece Müziği
  • Ufuk Çizgisi
  • Isabel İçin Bir Mandala
  • Damasceno Monteiro'nun Kayıp Başı
  • Yolculuklar ve Öteki Yolculuklar
  • Tersyüz Oyunu
  • Kara Melek

Antonio Tabucchi Alıntıları - Sözleri

  • Japon okullarinda kağit çeşitlerini, kurdeleleri nasıl düğüm atılacağını ve ne tür fiyonklar yapılacağını öğreten bir ders vardır. (Yolculuklar ve Öteki Yolculuklar)
  • ... ama fotoğraflar göze görüneni bir dörtgen içine kapatırlar. Çerçevesiz görünen ise bambaşkadır. (Hint Gece Müziği)
  • Gene de insan kendi bedeniyle neden konuşamasın ki, duvarlarla konuşan insanlar var ya. (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • “Ama hiç insan resimleri çizmezdi, İnsanlar gizemi kaçırırlar, derdi, bak, ben hiç kimsenin görünmediği o gizemli pencerelerin resmini yapıyorum ama oradan bakan birini çizersem gizem kaybolur.” . (Isabel İçin Bir Mandala)
  • "... ama fotoğraflar göze görüneni bir dörtgen içine kapatırlar. Çerçevesiz görünen ise bambaşkadır." (Hint Gece Müziği)
  • Huzursuzluktan yana payımı aldım, dedi Topal Piyangocu, ben de kendimi sofraları zengin kurul­muş, salonları zengin döşenmiş, bol resimli bir kitap­tan çıkmış gibi hissediyorum, ama artık zenginliğin sonu geldi,... (Requiem)
  • Artık aradan yıllar geçti, uzun yıllar, sevgilim, gerçekten çok uzun yıllar. Ama, görüyorsun, seni hâlâ hepimiz nasıl hatırlıyoruz, nasıl hatırlıyorum seni. (Gittikçe Geç Olmakta)
  • Bütün bir yaşam boyu ayaklarını aynı yere basmak tehlikeli bir yanlış anlamaya yol açabilir;sanki orası bizimmiş, dünyada her şey bir ödünç olarak verilmiş değil de bize aitmiş sanırız (Yolculuklar ve Öteki Yolculuklar)
  • “Kimi zaman, yaşanmış bir olayın derin anlamı, tam bu olay kapanmış görünürken kendini gösterir.” (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • Bizim öğretmenimiz bize her şey için "son derece güzel" sözcüğünün kullanılamayacağını, kimi durumlarda "olağanüstü'' denebileceğini söylemişti, ben de onun için öyle dedim, ben bu kumsalda denize girmeyi olağanüstü buluyorum. (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • İd, Ego ve Süper-ego taptığı Üçlü Tanrı’dır. Aslında, belki de hepimiz o tanrıya tapmaktayız. (Düşler Düşü)
  • Paris'teki bu daire dünyanın en doğal şeyiydi sanki, değildi, dünyanın en doğal şeyi diye bir şey yoktur, şeyler sizin düşündüğünüz gibi ve siz isterseniz var olurlar, o zaman siz onları yönetebilirsiniz, yoksa kendi yollarına giderler. (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • Sevgili olmakla karı-koca olmak farklı şeyler, günlük yaşam aşkın en büyük düşmanıdır, aşkım mahveder. (Ufuk Çizgisi)
  • “Gazeteler yoruyor, dedi içinden, haberler yoruyor, dünya yoruyor. Dünya yoruyor, çünkü yorgunsun.” (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • ...Sizin için tüm bunları neden yaptığımı bilmiyorum Monteiro Rossi, dedi Pereira. Belki iyi1insan olduğunuz için, diye yanıtladı Monteiro Rossi. Fazla basit bu, dedi Pereira, ""dünya dert aranmayan iyi insanlarla dolu.""" (Pereira İddia Ediyor)
  • In dreams begins responsibility (Tristano Ölürken)
  • "Yaşayanları ölülerden ayıran mesafe gerçekten büyük müdür, diye sorar kendi kendine kimi zaman." (Ufuk Çizgisi)
  • “başkalarının düşüncelerine saygı göstermek gerekir, ama kendininkilere saygı göstermekten asla geri durma, özellikle kendininkilere saygı göstermekten geri durma” (Zaman Hızla Yaşlanıyor)
  • ...sizinle bir kitapta karşılaşmış gibiyim... (Requiem)
  • "Ne aranıyorsun peki?" diye fısıldar Pasquale. "Bu ölüyle niye bu kadar ilgilisin?" (Ufuk Çizgisi)