Kara Ölüm - Sean Martin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kara Ölüm kimin eseri? Kara Ölüm kitabının yazarı kimdir? Kara Ölüm konusu ve anafikri nedir? Kara Ölüm kitabı ne anlatıyor? Kara Ölüm PDF indirme linki var mı? Kara Ölüm kitabının yazarı Sean Martin kimdir? İşte Kara Ölüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sean Martin
Çevirmen: Cumhur Atay
Yayın Evi: Kalkedon Yayınları
İSBN: 9786055679866
Sayfa Sayısı: 120
Kara Ölüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1347 Ekim ayı başlarında on iki Ceneviz kalyonu Sicilya'daki Messina limanına girdi. Kent Eski İpek Yolu boyunca Kırım'dan Karadeniz'i geçerek Avrupa'ya Doğu'dan ipek ve baharat getiren kârlı ticaret rotası üzerindeki ana durak noktalarından birisiydi. Oysa bu defasında Cenova'nın Karadeniz'in kuzey kıyısında elinde tuttuğu Tana ve Kaffa ticaret istasyonlarından gelmiş olan gemilerden hiç ipek ya da baharat boşaltılmayacaktı. Liman yetkilileri on iki kalyonun bordosunda pek az kimsenin canlı kaldığını ve bunların da bariz bir uyuşukluk ve 'iliklerine kadar yapışmış' tuhaf bir hastalık sergilediklerini dehşetle anladılar. Kara çıbanlardan ıstırap çekmekteydiler ve vücutlarından çıkan her şey -nefes, kan, irin- berbat kokmaktaydı. Kalyonların varlığı birinci dereceden halk sağlığı tehlikesi olarak kabul edildi ve yaklaşık bir gün içersinde kalyonlar limandan çıkarıldılar, Messinalılar Ceneviz gemilerinin bordosunda buldukları şeyden çok korkmuşlardı. Önlemler makul biçimde koruyucu olduğu halde çok geçti: Cenevizli gemicilerin getirdiği hastalık birkaç gün içersinde kenti ele geçirdi. Lanetli kalyonlar temas eden herkese hastalık bulaştırarak sürüklendiler. Avrupa'ya Kara Ölüm gelmişti.
Kara Ölüm Alıntıları - Sözleri
- 1590-1610 ~ Veba bir çok Avrupa kentini yeniden kasıp kavurdu. Doktorların giydikleri ayırt edici ‘kuş maskeli’ cübbeler bu zamanlara denk gelir. Vebadan koruma sağlayacağı düşünülen cübbeleri balmumuyla astarlanmış olup maskenin de aromatik bitkilerle doldurulmuş öne çıkan bir gagası vardı. (Bazen filmlerde gördüğümüz gagalı maskeler bu zamanlarda, bu sebeple çıkmış. Çok ilginç)
- “… Peygamber aslen Jüstinyen Vebası sırasında, bir Müslüman’ın vebalı bir yerden hem kaçmamasını hem de oraya girmemesini buyurmuştur ki bu, yoruma geniş yer bırakmaktadır.” :)))))
- İnsanlar hangi yolu seçtiyseler de birçoğu öldü. Hemşeriler hemşerilerden kaçındı, komşular birbirlerine olan tüm hisleri yitirdi, aileler ancak ender olarak buluştu; insanlar bu hastalıktan o kadar korkuyorlardı ki, birader biraderinden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık kanlarından vazgeçti; dahası, inanılması zordur, ebeveynler çocuklarını yabancılara aitmişler gibi terk ettiler, onları kaderlerine bıraktılar.
- “Ebola gibi hastalıklar ortaya çıktığı gibi, insanlığa yeni biyolojik tehditler her zaman olabilir; veba gerçekten dönmeye hazır, zamanını kolluyor, Vahiy Kitabı’ndaki Son Yedi Veba hala serbest kalmayı bekliyor olabilir.”
- VI. Philip, Paris Üniversitesi'ndeki kutsanmış Tıp Fakültesini eşi görülmemiş Kara Ölüm belasına kesinlikle neyin sebep olduğunu bulmak için görevlendirdi ve onlar da çabucak bulgularını kendisine rapor ettiler. Sebep, yapı olarak tıbbi değil, astrolojik gibi görünüyordu: Tüm ıstırapların kökeninde 20 Mart 1345 saat 13:00'te Kova Burcu'nda meydan gelen Satürn, Jüpiter ve Mars'ın elverişsiz bir rastlantısının olduğu görülmekteydi. Jüpiter ve Satürn rastlantıları ölüm getiricisi olarak kabul edilmekteydi ve buna ek olarak ateşli Mars'ın varlığı bunun üç yıl önce olduğu bilinse de, felaketin üzerlerinde olduğunu göstermekteydi.
- İnsanlar hangi yolu seçtiyseler de birçoğu öldü. Hemşeriler hemşerilerden kaçındı, komşular birbirlerine olan tüm hisleri yitirdi, aileler ancak ender olarak buluştu; insanlar bu hastalıktan o kadar korkuyorlardı ki, birader biraderinden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık kanlarından vazgeçti; dahası, inanılması zordur, ebeveynler çocuklarını yabancılara aitmişler gibi terk ettiler, onları kaderlerine bıraktılar...
- Her kişi kendi ölümlülüğünden endişeliymiş gibi, daha kişisel bir Hıristiyanlık türü ortaya çıkmaya başladı.
- “1315 ila 1322 arasındaki ‘Büyük Kıtlık’ diye bilinen aşırı sonbahar yağmurlu yıllarda Avrupa’nın her tarafında kötü hasat vardı. Güneş eksikliği tuz üretimini, var olan etin de korunmasını zorlaştıracak şekilde engelledi. İngiltere’de buğday fiyatı, fakirleri köpek, kedi, gübre hatta KENDİ ÇOCUKLARINI YEMEYE zorlayacak şekilde ikiye katlandı. Ypres’te nüfusun yüzde onu açlıktan öldü.” ….
Kara Ölüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Veba: Kitap geçmiş dönem salgını olan veba 'nın toplumsal etkisini ve salgını oluşturan sebeplerini oldukça akıcı bir şekilde dile getirmiştir. Özelikle Avrupa nüfusunu yarıya düşüren, soykırımlara yol açan , sosyolojik ve psikolojik bozuklukları , ırk ve sınıf ayrımlarının derinleşmesini, insanı insana nasıl yabancılaşmasını gibi bir bir çok noktayı gözler önüne seriyor. Veba hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere öneririm. (Sezer kılıç)
KARA ÖLÜM SEAN MARTİN sevinçleriniz yasa dönüşsün, zenginliğiniz tersliklerle sarsılsın, hayat süreciniz hiç bitmeyen dehşet içinde geçsin. Ölümün suretine bakın. Bakın cehennemi sel kapaklarını açıyorum... Sivri ani ölüm okları tüm dünyaya hâkim olsun. Kimse esirgenmesin... Masumlar günahkârlarla yok olsun ve kimse kaçmasın. Insanlar bu hastalıktan o kadar korkuyorlardı ki, birader biraderden, yeğen amcasından, birader hemşiresinden, kocalarsa sık sık karılarından vazgeçti; dahası, inanılması zordur, ebeveynler çocuklarını yabancılara aitmişler gibi terj ettiler, onları kaderlerine bıraktılar. Günah çıkartma, kutsal yağ sürme ve gerekli tüm dualar o kadar uzun sürüyordu ki, doktor sadece hastanın artık ölmüş olduğunu not edip evine dönüyordu. Kara Ölüm sırasında böylesine çok sayıda ölen doktor ve rahiplerin, kutsanmadan uygunsuz bir şekilde ölmeleri pek şaşırtıcı olmayıp, korkulan bir ölümdü. Zenginler, dar sokaklarda kol gezen vebanın darbesiyle fakirleri yüz yüze bırakıp kaçtılar. Nangisli William, etraflarını kasıp kavuran ıstırabı dindirmeye çalışırlarken kuşkusuz yığınlar halinde mezara giden onun 'kutsal hemşirelerini' daha da olağanüstü kılarak rahiplerin de kaçtıklarını kaydetmektedir. Bazı kimseler bir Hristiyana göre aşağılık tepkiler gösterdiler: neredeyse kesinlikle öleceklerini bilerek, kalan az zamanlarını içip dans ederek geçirdiler. Kara Ölüm Mısır'a 1347 sonbaharında varmıştı. Oraya vebanın 1348'de aldığı Anadolu üzerinden karadan ya da Kırım'dan deniz yoluyla Boğazlar üzerinden Iskenderiye'ye gelmiş olması mümkündür. El Madain'de (Partların ve Sasanilerin antik başkenti) patlak verdi ve önemli kurbanlar arasında 629'da ölen Sasani kralı Siroes'te vardı. Daha başka kralları ve Ebu Ubeyd, Yezid ibn Abi Sufyan ve Muah ibn Cebel ve onun oğlu dâhil Peygamberin sahabelerini de alan veba bundan itibaren tehlikeli bir sıklıkla tekrarlamış görünmektedir. Her kişi kendi ölümlülüğünden endişeliymiş gibi, daha kişisel bir Hristiyanlık türü ortaya çıkmaya başladı. Sanki sofuların dağıttığı kasvetli gelen 'devamlı kendi ölümünü düşün' tavsiyesi andiden geniş şekilde dinlenir olmuştu. The Cloud of Unknowing [Bilgisizlik Bulutu] ve the Ladder of Perfection [Mükemmellik Merdiveni] gibi Ingiliz tasavvufunun en sevilen klasiklerinden bazılarının tarihi Kara Ölümden hemen sonraki yıllardır; Hepsi de münzeviler ve mutasavvıfların kalemlerinden cıkmış ve çoğunlukla belli bir kişiye ruhunu öbür dünyaya en iyi nasıl hazırlayacağı tavsiyesi şeklinde yazılmıştır. Ölüler, 'Bir zamanlar sizin gibiydik; siz de bizim gibi olacaksınız. Zenginlik, şeref ve gücün ölüm saatinizde değeri olmayacak' diye ikaz ederek soyluları av, sofra ve beden zevkleriyle meşgul oldukları için kınarlar. Kara Ölüm'ün Köylü Isyanına sebep olduğu söylenemese bile belki kaçınılmaz olan değişiklikleri hızlandırdığı bir vakadır. Fransa ve Hollanda da benzer ayaklanmalar yaşamıştır. Avrupa'da Veba tımar sisteminin ortadan kalkışını hızlandırarak toprak sahipliği yapısını etkilemişse bile, Orta Doğu'da böyle bir değişiklik olmamış gibidir. Dahası, Avrupa'da olduğu gibi kamu ahlâkında büyük çapta bir çöküş yaşanmamış görünmektedir, Yahudilere de saldırılmamıştır. Çoğu Müslüman için Kara Ölüm insanlık günahları için vahisel bir ilâhî cezalandırma olmayıp, Tanrının planının bir parçasıydı ve müminin yapabileceği en iyi şeyi imanı korumak ve karanlık zamanların geçeceğini ummaktı. Geçmedi... Veba salgınları modern çağda da devam edecekti. Kara Ölüm döneminde Londra doktorlarının çoğu, kentin sahte hekimlerini ve berber cerrahlarını kuş maskesi takar ve ellerinden gelen yardımı yapar bırakıp taşraya kaçmışlardır. Balmumu ve otların veba doktorlarının kendilerini korumada pek az işe yaradığını söylemek gereksizdir. (Reşat Cengil)
Bi bitmediniz: Wuhan'daki canlı hayvan pazarının tekrar açılmasını görmemle birlikte, kitapla da dogrudan alakası oldugu için basit, öz bir inceleme yazmak istedim. Kara ölüm; 1346 yılında ortaya çıkmış veba salgınının adı. Başlangıç yeri aynı korona belasında oldugu gibi Çin. Kitap öncelikle vebanının tanımı ve çeşitleri hakkında bilgi veriyor, akabinde ticaret gemileriyle Avrupa'ya geçişi ve Avrupa'nın vebadan nasıl yıkım geçirdiğini bölge bölge anlatıyor. Veba öyle bir illet ki; yakalandıgınız anda 48 saat içinde kan kusarak dünya degiştiriyorsunuz ve orta çağda nufüsün 3/2'si bu hastalık nedeniyle ölüyor. Bu durumun tarihe şöyle bir etkisi var ki, din adamlarına güven azalırken bilim ön plana çıkıyor. Mikroplar hayvanlardan insanlara evrimleşen canlılardır arkadaşlar, yani tıpkı koronada oldugu gibi Çinlilerin yemek kültürünün dünyanın anasını ağlatması ilk degil ve final olarak; gizemli şekilde ortadan kaybolan veba için hala günümüzde bile Dünya Sağlık Örgütü tarafından "bitmiştir" tanımı koyulmamıştır. Neyse özetle kitap çok güzel, bu konuda çok fazla kaynak da yok, bu yazdıklarımdan çok daha fazlası için kitabı öneririm, hem sıkıcı da degil, keyifle okuyabilirsiniz, hayırlı pandemiler (barış)
Kara Ölüm PDF indirme linki var mı?
Sean Martin - Kara Ölüm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kara Ölüm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sean Martin Kimdir?
Sean Martin Kitapları - Eserleri
- Kara Ölüm
- Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar
- Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri
- Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar
- Simya ve Simyacılar
- Andrey Tarkovski
Sean Martin Alıntıları - Sözleri
- “Ebola gibi hastalıklar ortaya çıktığı gibi, insanlığa yeni biyolojik tehditler her zaman olabilir; veba gerçekten dönmeye hazır, zamanını kolluyor, Vahiy Kitabı’ndaki Son Yedi Veba hala serbest kalmayı bekliyor olabilir.” (Kara Ölüm)
- Eğer Gnostisizm yalnızca; bazı gelenek ve düşünce sistemlerinin basit bir sentezi olsaydı, geçici ve yüzeysel bir düşünce sistemi konumuna düşerdi; ki bu durumda da duygusal ve tinsel hiçbir öğe taşımadığı için çok kısır ve ölgün bir söylem olması gerekirdi." (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)
- Hayatım tarafından, tuzağa düşürüldüm. (Andrey Tarkovski)
- Heretiklerin on birinci yüzyılın ikinci yarısında tamamen yok olmuş gibi görünmesi Kilisenin Papa 9. Leo (1049-1054) tarafından başlatılan bir reform programına girişmesiyle ilişkilidir. Bu dönemin reformist ruhani liderlerinden en önemlisi -ve de şüphesiz tüm Orta Çağ papaları arasında en kayda değeri- 7. Gregory'dir (1073-1085). Roma Piskoposu olduğu dönem hayli olaylı geçmiştir. Bu dönemde kendinden kıdemli rahiplerle bekâret yemini ve kilise mallarını satma gibi konularda tartışmaya girmişti. Ancak belki de Gregory'nin en etkileyici işi Kilise'nin kişinin Tanrıya ulaşabilmesinin tek aracı olduğunu ilan etmesi oldu. Diğer tüm kiliseler ve inançlar lanetliydi. Gregory'ye göre Kilise ve doğal olarak en yüksek insani iktidara sahip papa her şeyden üstündü. Malcolm Lambert'in yazdığı gibi, Gregory "halkın reform ve rahiplerin daha üstün bir ahlaka sahip olması için yeni bir tür sorumluluk hissetmesini sağladı. Cin şişeden çıkmıştı ve bir daha geri konması mümkün görünmüyordu." (Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar)
- ''Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin. '' yazar/i9014 (Andrey Tarkovski)
- "Aslanyürekli Richard on yıllık hükümdarlığı boyunca yalnızca altı ay ülkesinde kalmıştı." (Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri)
- Gnostik deyişi, en yaygın anlamıyla ortaçağın ilk yüzyıllarında ortaya çıkmış olan ve dogmalardan ziyade gnosis'e vurgu yapan çeşitli topluluklara işaret etmektedir (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)
- Yuhanna ve Thomas İndileri, diğer meşru İncil yazarlarının ulaşamadığı bazı özel bilgileri mi içermektedirler?" Dahası Thomas İncili'nde sunulan İsa imajı, Yuhanna'dakinden bile daha gizemli ve mistik bir İsa portresidir: Thomas İncilinin bir pasajında İsa çevresindekilere şu sözlerle seslenmektedir: "Bedenin ruhtan türemiş olması bir mucizedir; ama eğer ruh bedenden türediyse bu mucizeden de öte şüpheli bir muammadır. Gerçekten de böylesine zengin bir adamın kendine yaşamak için bu kadar sefil bir ev seçmesini aklım almıyor'" İsa'nın yetmişinci sözde verdiği mesaj ise çok daha radikaldir: "İçinizdeki erdemleri, sizde olanı paylaşmaktan çekinmeyin, sizi koruyacak olan değerlerinizdir. (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)
- İsa aslında insanlığı çarmıha germek için gelmişti. (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)
- Alkol damıtımı, fosfor, porselen ve sodyum nitrat gibi şeylerin hepsi simya laboratuarının insanlık ailesine hediye ettiği şeylerdir. (Simya ve Simyacılar)
- Bogomiller Eski Ahit'i ve Kilise ayinlerini reddetmekte ve yalnızca Babamız (Pater Noster) duasını kullanmaktadırlar. İkonlara ya da kutsal emanetlere saygı duymazlar aynı zamanda haçı da İsa'nın işkence gördüğü alet olduğu için dışlarlar. Kilisenin şeytan'la işbirliği yaptığına inanırlar. Onlara göre Şeytan hem görünen dünyanın yaratıcısı hem de İsa'nın kardeşidir. Rahipleri aşırı sofudur ve et, şarap ve evlilikten sakınırlar. Bogomiller -en azından başlangıçta- şeytanı Tanrı'dan sonra gelen düşmüş bir melek olarak gördükleri için ılımlı düalisttiler. Kutsal kitapları baştan aşağıbilmekteydiler ancak Cosmas'ın kafasını karıştıran şey onların bu kitapları yorumlama şekliydi. Örneğin, Müsrif Oğul(Prodigal Son) meselindeki (Luka 15.11-32) evde duran büyükoğlun İsa, genç ve müsrif oğlun ise Şeytan olduğunu düşünürlerdi. Bogomiller Çarmıha Gerilme olayına Doketik yaklaşırlardı. (Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar)
- "İskoç Tapınakçılar ve onların soyundan gelenler farklı birtakım adlar altında orada etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Baigent ve Leigh'e göre bunlardan bazıları İskoç Muhafızları'na katılmış olabilirler. Bu grup Fransız monarşisini korumak amacıyla 1425 yılında kurulmuş bir Tapınakçı organizasyonudur. Sonuçta, grubun bazı üyeleri İskoçya'ya dönmüş ve burada Serbest Masonluğun temellerini atmışlardır." (Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri)
- 1590-1610 ~ Veba bir çok Avrupa kentini yeniden kasıp kavurdu. Doktorların giydikleri ayırt edici ‘kuş maskeli’ cübbeler bu zamanlara denk gelir. Vebadan koruma sağlayacağı düşünülen cübbeleri balmumuyla astarlanmış olup maskenin de aromatik bitkilerle doldurulmuş öne çıkan bir gagası vardı. (Bazen filmlerde gördüğümüz gagalı maskeler bu zamanlarda, bu sebeple çıkmış. Çok ilginç) (Kara Ölüm)
- VI. Philip, Paris Üniversitesi'ndeki kutsanmış Tıp Fakültesini eşi görülmemiş Kara Ölüm belasına kesinlikle neyin sebep olduğunu bulmak için görevlendirdi ve onlar da çabucak bulgularını kendisine rapor ettiler. Sebep, yapı olarak tıbbi değil, astrolojik gibi görünüyordu: Tüm ıstırapların kökeninde 20 Mart 1345 saat 13:00'te Kova Burcu'nda meydan gelen Satürn, Jüpiter ve Mars'ın elverişsiz bir rastlantısının olduğu görülmekteydi. Jüpiter ve Satürn rastlantıları ölüm getiricisi olarak kabul edilmekteydi ve buna ek olarak ateşli Mars'ın varlığı bunun üç yıl önce olduğu bilinse de, felaketin üzerlerinde olduğunu göstermekteydi. (Kara Ölüm)
- 400 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilen efsanevi Fransız simyacıdır. 1700'ler civarında Hindistan'da görülmüştür. (Simya ve Simyacılar)
- Gnostik toplulukların çoğunlukla resmi yazılı bir tarihi yoktur, çünkü onlar savundukları felsefenin nasıl ve neden başladığı ile çok da fazla ilgilenmemişlerdir. Bu topluluklarda temel kaygı bundan ziyade gnosis'i anlamaya ve içselleştirmeye yöneliktir. Gnostisizm'in Kilise papazlarının yazılarının, el yazmalarının etkisiyle birinci yüzyılda ortaya çıkmış olan bir akım olduğu düşünülmektedir. Aslında bu varsayım doğru gibi görünse de gerçeği tam anlamıyla yansıtmamaktadır; çünkü Gnostisizm aslında kaynağım Hıristiyanlık'tan önce ortaya çıkmış olan Musevi, Pagan ve Pers geleneklerinden almaktadır, ya da en azından bu geleneklerden büyük ölçüde etkilen-diği söylenebilir. İsrail'in milattan önce ikinci yüzyıl sıralarında aynı dönemde ortaya çıkmış olan Museviliğin de etkisiyle her türden yeni dinsel/politik arayışın zemini olduğu bilinmektedir. (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)
- Bilim ve maddecilik her birimizi, her an yeniden kurulan yaşam-sahnesi karşısında, bir oyuncudan çok bir seyirci konumuna itmiştir. (Simya ve Simyacılar)
- 28 Ekim 312 tarihinde Roma imparatoru Büyük Konstantin (306-337) üvey kardeşi Maxentius'a karşı Romanın hemen dışındaki Milvio Köprüsü Savaşı'nda ezici bir zafer kazandığında batı uygarlığının izlediği yol tamamen değişmişti. Konstantin'in tahta cıkmasından beri iki adam sonu gelmez bir mücadeleye girişmişlerdi. Milvio Köprüsünde ise olaylar son kerteye ulaşmıştı. Savaştan bir gece önce, işler Konstantin için iyi gitmiyordu. Adamları rakibinin adamlarının dörtte biri kadardı ve yenilgi kaçınılmaz görünüyordu. Akşam çökerken Konstantin batan güneşin önünde Yunanca khi ve rho ('khrist' İsa'nın adının ilk iki harfi) harflerinin bir haç ve in hoc signo vinces* sözü eşliğinde belirdiğini gördü. Konstantin bunun bir kehanet olduğunu düşündü ve askerlerinin kalkanlarına haç çizilmesini emretti. Ertesi gün inanılmaz bir zafer kazandığında Konstantin zaferi Hıristiyanlar'ın tanrısına ithaf etti ve Milano Fermanını yayınlayarak imparatorluk sınırları içinde dinsel katliamların son bulmasını emretti.' (Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar)
- hayatım tarafından tuzağa düşürüldüm (Andrey Tarkovski)
- Gnostik sözcüğü, eski Yunanca'da 'bilgi' anlamına gelen gnosis sözcüğünden gelmektedir. Bu söz en genel anlamıyla 'bilmek' anlamını verse de Yunanlılar 'bilme'nin iki ayrı biçimi olduğunu varsayıyorlardı. Bunlardan ilki 'Delphi'dc bir kahin olduğunu biliyorum' cümlesindeki gibi kişinin kendi varlığının dışındaki kaynaklardan edindiği bilgilerdi. (Örneğin kitap okumak, başkalarıyla konuşmak ya da daha güncel bir örnek olarak televizyon izlemek, internete girmek gibi...) İkincisi ise daha kişisel, daha doğrudan ve sezgisel olan bir bilgi türüydü, birinin 'Delphi'deki kahinin bana ne söylediğini biliyorum' dediğinde söylemek istediği şeye karşılık geliyordu. Çünkü bunu söyleyen kişi Dclphi'ye bizzat gitmiş ve kahini tanımıştı. Gnostisizm'i de karakterize eden şey de aslında ikincisi, yani daha doğrudan ve öznel olan bilgiydi. (Gnostikler - İlk Hristiyan Sapkınlar)