Kara Tohum - Osman Pamukoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kara Tohum kimin eseri? Kara Tohum kitabının yazarı kimdir? Kara Tohum konusu ve anafikri nedir? Kara Tohum kitabı ne anlatıyor? Kara Tohum PDF indirme linki var mı? Kara Tohum kitabının yazarı Osman Pamukoğlu kimdir? İşte Kara Tohum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Osman Pamukoğlu
Yayın Evi: İnkilâp Kitabevi
İSBN: 9751024048
Sayfa Sayısı: 292
Kara Tohum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
'Savaşlara ait kitaplar kütüphanemin en güzel eserleridir. Yorgunluğumu gidermeye çalıştığım zamanlarda okuduğum ve bana en çok zevk verenkitaplardır.'
- Napolyon Bonapart-
(1769-1821)
'Savaş bilimi pek az kişi tarafından bilinen gizemli bir sırdır.'
- Otton Von Bismark-
(1815-1898)
'En büyük sevinci, savaş konularında bir şeyler okuduğum zaman duyuyorum.'
- M. Kemal Atatürk-
(1881-1938)
(Albay Kont Yorck De Wartenburg, Paris, 1899, 'Savaş Önderi Napolyon' kitabındaki el yazılı notundan)
Şanghay`da rıhtımdaki bir balıkçıya, niçin Çin kayıklarının başlarında iki tane büyük göz gibi oyuk bulunduğu ve boyandığı sorulduğunda, yaşlı adam şöyle cevap verdi:
'Eğr onlar olmazsa, o bakıp göremez;
Bakıp göremezse de, savuşamaz.
Savuşamayınca da hiçbir şey yapamaz!'
Barış sadece bir idealdir ve insanların böyle hayallere ihtiyacı vardır.
İnsan, kendisi ile oyunlar oynamayı sever, zihinsel numaralar ile kendini oyalayabilir, zihinsel oyunların ölçüsü kaçınca da, fikir ve düşünce düzeni bozulur. Bunun sonu da kavgaya, dövüşe ve savaşa çıkar.
Savaşma meselesinde, insanların acınacak bahaneleri de diz boyudur. Kendileri avlandıkları zaman bunun adı spor olur; gel gelelim avlamaya çalıştıkları hayvan onları öldürdüğünde, buna vahşet derler. İnsan öldürmenin adını da kendilerine göre belirleyenler vardır. Peter Ustinovun söylediği gibi; "Büyük ülkelerin terörüne savaş, küçük ülkelerin savaşına da terör denir" ve Albert Einsteinin, "Dünyaya hâkim olan güç, ahmaklık, korkaklık ve açgözlülüktür" değerlendirmesi; insanlık tarihi ve geleceğini tanımlayan, kavga çıkarmak için her zaman bahane bulunacağını en kestirmeden anlatan sözlerdir.
Savaşlar bundan sonra da da olanca hızıyla devam edecek, daha çok bölgesel sorunlar çıkacak, insanlar kendi haklarını daha fazla arayacak ve kaynaklarına sahip çıkma duyguları çok fazla yükselecek. Ama savaşlar artık batı modeli değil, Asya savaş tarzında yapılacak, demir değil, ruh ağırlıklı olacaktır.
Dünyadan güneşi kaldırmak ne anlama geliyorsa, sürekli barış da aynı manaya gelir. Barış bir idealdir ve insanların böyle hayallere ihtiyacı vardır…
Kara Tohum Alıntıları - Sözleri
- İnsan, doğal varlığını kabul etmez ve inkâra kalkışır. Sürekli ister, sürekli bir şeylerin peşinden koşar. İşte bu, insan arzularının sonu gelmez doğası “savaşmak” isteğinin tek ve değişmez temel sebebidir. Milyonlarca yıldır insan bu ilkel yanını aşamamıştır.
- İnsanlar ölüm yakın olunca hiçbir şeyden korkmazlar.
- Doğa düzen demektir. Canlı ve cansız her şey bütünlük içersindedir. Bu yapı, insanların hayallerinin hiçbir zaman kavrayamayacağı, muhteşem fiziksel ve matematiksel mühendisliğin var ettiği ve yürüttüğü, devasa bir düzenektir. Bu ihtişamlı yapıda, tün yaşam ortalamalarına göre canlılar içersinde kendini zorlayan tek cins, orta uzunlukta ömre sahip olan insandır. Kendi türünü yok etme icatlarıyla yetinmeyip, doğaya da savaş açmıştır. Bugüne kadar, aklınca, doğaya karşı yürüttüğünü sandığı mücadelenin cevabını; salgın hastalıklar, seller ve depremler olarak aldığında bile, âczini anlamaktan âcizdir.
- Kişisel tehlike karşısındaki cesaret de iki türlüdür: Birincisi ister kişinin organik yapısından, ister hayata değer vermemesinden, isterse alışkanlıktan gelsin, kişinin tehlike karşısında kayıtsız kalabilmesidir. Bu her hal ve şartta devamlılık taşır. İkinci tür cesaret, hırs, vatan sevgisi, coşkunluk gibi çeşitli olumlu nedenlerden meydana gelir. Bu durumda cesaret, sadece olgu değil, aynı zamanda duygusal bir hareket , bir duygudur.
- Savaş, bedensel çabalar ve acılar alanıdır. Bunun altında ezilmemek, mahvolmamak için insan vücudunun ve ruhunun, bunlara karşı insanı kayıtsız kılan doğuştan ya da yüksek bir hazırlıkla elde edilmiş belli bir güce sahip olması lazımdır. Bu niteliklere sahip ve sağduyusunu kendine kılavuz edinmiş bir insan artık yetenekli bir savaş aracıdır. Vahşi ya da yarı uygar halklar da bu niteliklere genellikle daha çok rastlanır.
- Özgürlüğü gasp edilmiş toplumlar ne kadar zengin ve refah içinde yaşasalar da bunun hiçbir anlamı yoktur. Özgürlük en büyük erdemdir ve sevmeyen ona sahip olamaz. Özgürlük kimsenin lütfuna muhtaç duruma düşürülemez, pazarlığı yapılamaz. Bireyleri özgür ruha sahip olmayan bir ülkenin halkı özgür değildir; tüm mücadeleler özgürlük içindir. Özgür ulusun görevi, özgürlüğü gelecek nesillere aktarmalıdır. Çünkü, özgür olmamanın sonu, hesap edilemeyecek felaketlere sürüklenmek olacaktır.
- Şeyh Şamil - İşin Sonunu Düşünen Cesur Olamaz
- Acı, insanın yetinmek bilmeyen bencilliğinin hak ettiği eziyettir.
- Yeryüzü insanların malı değildir, insan yeryüzünün malıdır.
- Alışkanlık büyük çabalarda bedeni, büyük tehlikelerde ruhu, ilk izlenime karşı da muhakemeyi güçlendirir.
- Tufanın çocuğu fırtına vaktinde uykudan kalkmalı, fırtına boyunca da sürekli uyanık olmalıdır.
- Sadece emperyalizme karşı olmak, katıksız demogoji yapmaktır. Ekonomik işgal ile askeri işgal arasında fark yoktur. Sonuçta ikisi de tabiiyetliliktir.
- 1950 ve 1960’lı yıllarda Kuzey Koreliler, Çinliler ve Kuzey Vietnamlılar, teknolojinin sadece savaşa güç kazandıran bir araçtan ibaret kaldığını, savaşın temel doğası ve gücünün insan iradesi ve boyun eğmezliği gerçeğini göstermişlerdir.
- ... beklenmedik olaylar beklenir olaydır.
- Insanlar ölüm yakın olunca hiçbir şeyden korkmazlar.
Kara Tohum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Barış Sonsuz Bir Rüyadır” Kara Tohum; Osman Pamukoğlu’nun Dünyada ve Türkiye’deki gayri nizami harp örnekleri ve bunlarla nasıl mücadele edileceğini anlattığı eseridir. Bütün devletler de barış sadece idealdir ve insanların barış hayallerine her zaman ihtiyacı vardır ama bilinmelidir ki dünya üzerinde barış sonsuza dek hiçbir zaman sürmez ve sürmeyecektir. Tarihte devletler aralarında birçok barış antlaşmaları yaptıkları halde hemen arkasından tekrar savaşa başvurmuşlardır. Çünkü insanoğlu doğası nedeniyle kendisi ile oyun oynamayı sever ve bu oyunun ölçüsü kaçınca fikir ve düşünce düzeni bozulur bunun sonucu da kavga dövüşe ve savaşa çıkar. Dünyada birçok savaş artık meydan savaşından gerilla savaşlarına dönüşmüştür. Devletlerin kendilerine ait ya da desteklediği başka ülkelerin içinde örgütleri vardır. Bunlar kimine göre hakkını arayan halk örgütleri kimine göre de terör örgüttür. Ülkemizde bu örgütlerden maalesef nasibini almıştır Türkiye karşıtı ülkeler tarafından el altından desteklenen PKK terör örgütü ülkemizin başına yılardır ve halen bela olmaya devam etmektedir. Ülke olarak bu tür örgütlerle nasıl savaşılacağını bilen komutan asker sayısı anca bir avuç kişidir. Bizler PKK örgütü ile uzun yıllar mücadele ederken hep meydan savaşı taktikleri ile mücadele ettik ve çok kayıplar yaşadık. Osman Pamukoğlu Kara Tohum kitabında gayri nizamı savaşı batılı ruhta savaş değil de Asya ruhunda savaş olarak günümüzde yaygın olan Terör örgütlerinden tutup diktatör bir devletle nasıl mücadele edileceğini tarih de olan olaylardan da bilgiler vererek örnek olarak "Kurtuluş Savaşında Gaziantep şehrinin Fransa askerlerine karşı gayri nizami harp bilgileri ile direnişin etkisini” ve terör örgütleri ile nasıl mücadele edileceğini dair tüm hepsini bu kitapta bulabilirsiniz. Peki, yazar bunları nerden biliyor hiç uygulamış mı diye sorarsanız “Osman Pamukoğlu 1993-1995 yılları arasında Hakkâri’de sorumlu olarak PKK’ya karşı yönettiği operasyonlarda terör örgütüne bağlı dağdaki militan sayısı kaynaklara göre 12.000’den 6.000’e düşmüş ve birçok sınır dışı askeri harekât yapılmış ve hepsi onun yönetiminde yapılmıştır. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Doğan Güneş “Üç tane Pamukoğlu olsa terörü bitiririz” demesine istinaden Paşa’nın gayri nizami harpte ne kadar başarılı ve bilgili olduğunun kanıtıdır. Keyifli okumalar (Bayur Tigin)
Şimdiye kadar beni en fazla şaşırtmış kitaptır. İnsanlık tarihi , felsefe ,toplumbilim , psikoloji ,siyaset ve savaş sanatı konularında her paragrafta nefes kesici analizler ve bilgilerle karşılaştım. Her paragrafı çerçevelenip asılabilecek yoğunlukta bir eser. (Mitya)
GayriNizami harp üzerine müthiş bir eser. (ibrahim yazkan)
Kara Tohum PDF indirme linki var mı?
Osman Pamukoğlu - Kara Tohum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kara Tohum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Osman Pamukoğlu Kimdir?
Osman Pamukoğlu (27 Aralık 1947; Gerze, Sinop), Türk emekli tümgeneral, yazar ve siyasetçi. Hak ve Eşitlik Partisi'nin kurucusu ve mevcut başkanıdır.
Askerî yaşamı
Sinop'un Gerze ilçesinde doğan Pamukoğlu, 11 yaşından 55 yaşına kadar askeri üniforma giymiştir. Selimiye Askeri Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu, Piyade Okulu, Kara Harp Akademisi, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Milli Güvenlik Akademisi'nde öğrenim görmüştür. 10 yıl piyade subayı, 16 yıl kurmay subay olarak, kıta komutanlıkları ve karargah subaylığı görevlerinde bulunmuştur. 1990-1992'de Edirne-Uzunköprü'de 42'nci Piyade Alay Komutanlığı, 1993-1995'de Hakkari'de Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı, 1998-2000'de Kıbrıs'ta 28'nci Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı, 2000-2001'de İstanbul'da Piyade Okul Komutanlığı vazifelerini yapmıştır.
1993'de Tuğgeneralliğe terfi etmiş, 1997'de Tümgeneralliğe yükselmiştir. 2002'de Tümgenerallikten emekli olan Pamukoğlu toplamda 43 yıl askeri üniforma giymiştir. Osman Pamukoğlu, 1. Dereceden Altın Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, 2 kez Üstün Cesaret ve Feragat Nişanı ve 5 kez Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı almıştır. Pamukoğlu, Türk Ordusu'nda 5 tane Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı'na sahip tek kişidir.
PKK'ya karşı mücadele
1993-1995 yılları arasında Hakkari bölgesinden sorumlu olarak PKK'ya karşı yönettiği üstün mücadele dağlardaki PKK'ya bağlı militanlar rakamının 12.000'den 5.500-6.000 aralığına inmesini sağlamıştır. 30'a yakın kere yapılan sınırdışı askeri harekatların neredeyse tümü onun yönetiminde yapılmıştır. Dönemin genelkurmay başkanı Üç tane Pamukoğlu Paşa olsa terörü bitiririz. demiştir.
Pamukoğlu, o dönemde yapılan büyük askeri fedakarlıklara rağmen PKK'nın halen niçin sonlandıralamadığını 3 temel sebebe bağlıyor: İlk olarak gerçek bir siyasi irade kurulamaması, ikincisi tam bir istihbarat olmaması ve son olarak her yerde yayılmış asker bulunması diye tanımlıyor. Bizzat kendisinin yazdığı kitaplarda ve konuk olduğu birçok televizyon programında PKK'ya karşı yapılan mevcut mücadelenin uygun tarz ve strateji olmadığını ve ancak daha fazla şehit verilmesine sebep olduğunu söylemiştir. 'Karakolların hepsi yıkılmalıdır. Karakola gerek yok. Gelsinler bakalım, girsinler... Nereden girecekler? Pusuyu kurarsın, ağı kurarsın, mostrayı kurarsın alırsın.' demiştir. Daha doğru olan yöntemin 20.000 kişilik Eşkıya Takip Kuvveti kurmak ve dağlarda, taşlarda, mağaralarda, ormanlarda, nehir yataklarında yani tüm coğrafyada bulunmanın gerekliliğini belirtmiştir. Karakollarda bekleyen Mehmetçik kendisine karşı yapılan ani saldırılar halinde yeri, hareketleri, silahları militanlar tarafından bilinen bir durumdadır. Bir başka deyişle, bellibaşlı, elle gösterilebilir bir yerde olmamakla birlikte her yerde her zaman bulunma tavsiyesini vermiştir.
2007 yılında ise Serdar Akinan tarafından kendisinin görevli olduğu yıllarda PKK olaylarının gelişimini inceleyen Kan Uykusu belgeselinde PKK'ya karşı mücadelesi konu edinilmiştir.
Yönettiği operasyonlar
I. PKK Kirpi Operasyonu
II. PKK Balkaya Operasyonu
III. PKK Kuzey Irak Mezi Harekatı
IV. PKK Karanlık Dağ Operasyonu
V. PKK Buzul Dağı Operasyonu
VI. PKK Ejder Operasyonu
VII. PKK Karadağ Operasyonu
VIII. PKK Kuzey Irak Hakurk Operasyonu
Siyasi yaşamı
28 Temmuz 2008'de yaptığı ulusal çağrı ile fiili olarak siyasi hayatına başlamıştır. Bu çağrısında Hak ve Eşitlik Partisi'nin ana felsefe ve ilkelerini duyurmuştur.
Pamukoğlu, 4 Eylül 2008'de yani Hak ve Eşitlik Partisi'ni kurduğu gün Anıtkabir özel defterine şunları yazmıştır:
"Büyük Önder,
Gözün arkada kalmasın! Türk kadınları ve erkekleri olarak milletimizi özlediğin yüksekliğe çıkaracağız.
Bugün bizim için 11 Kasım 1938'dir."
28 Temmuz Çağrısı
Çağrı, "Anadolu ve Trakya'da yaşayan Türk halkı bu çağrı size" diye başlar. İlk başta Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim durumun tarifini yapar ve insanoğlunun yeryüzünde görülmeye başladığından itibaren ki tüm mücadelelerin ana sebebinin 'Hak ve Eşitlik' olduğunu belirtir. Ardından, Türkiye'deki durumun düzeltilmesi ve tekrar 'hak ve özgürlüklerine' kavuşması için partinin gerçekleştireceklerini sıralar.
Ardından, Pamukoğlu "Hak ve Eşitlik Partisi'nin Doğa ve Felsefesi" adlı metni sunar. Bu bildirinin ardından halktan gelen destek ile Hak ve Eşitlik Partisi 36 gün sonra, 4 Eylül 2008'de kurulmuştur. 36 gün gibi kısa bir sürede bir siyasi partinin mevcudiyet kazanması Türkiye'nin geçmişinde nadiren olmuştur; fakat kurduğu parti hızla örgütlendiği gibi dış odaklardan gördüğü tepki de erken gelmiştir. Belli zaman aralıklarıyla Türkiye Cumhuriyeti'ne verilen Avrupa Birliği İlerleme Raporları'nda Hak ve Eşitlik Partisi'nin varlığından, oluşumundan ve gelişmesine karşı alınacak acil tedbirlerden bahseder. Bu konuya dair Pamukoğlu açıklamalarında
« "Thomas söyledim, korkunun ecele faydası yok İsveçli. Sen serbestsin, biz de serbestiz. İsveçli, gelirsen İstanbula, Ankaraya haber ver. 8-10 bin kişiyle havaalanında seni karşılayacağız. Şimdi o kağıda yazdıklarını benim yüzüme söyle diye »
demiştir.
Bu tarihten itibaren sürekli biçimde teşkilatlanma çalışmalarına devam eden Hak ve Eşitlik Partisi'ne 900.000 resmi başvuru olmuştur. Pamukoğlu, partiye gelen basvuruların 22.000 kişilik dilimler halinde ele alındığında çoğunluğun 18 ve 35 yaşları arasında bulunduğunu ve bu sebeple, partinin çevik bir nüfusa sahip olduğunu belirtmiştir.
2010 Mart ayı içerisinde, Çanakkale'nin Ezine ilçesinde bulunan Osman Pamukoğlu, partinin iktisadi politikasının önemini vurgulamak üzere şu açıklamayı yapmıştır: "Partinin ilk hedefi bu. Önce ekmek, sonra huzur. Huzur derken bütün adalet sistemini, dağda gezen eşkıyayı, şehirlerdeki mafya dahil onları kastediyorum. Bizim parti ile ilgili halkın Türkiye genelindeki kanaati şu: Hak ve Eşitlik Partisi ve genel başkanları Osman Pamukoğlu olduğu sürece Türkiye'de güvenlikte herhangi bir sorun olmaz. Yani, ne yapacağını nasıl yapacağını bilir. Buna inanmış halk. Yani, daha biz bir şey yapmadan dahi halkın kanaati bu... Milletin merak ettiği, ekonomide ne yapacağımız... Ekonomide... 'Siyasal ve Toplumsal İlkeler' kitapçığımızda önce ekonomi var."
Osman Pamukoğlu Kitapları - Eserleri
- Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok
- Ey Vatan
- Cehennemdere Kanyonu
- Korkunun Çocukları
- Angut
- İnsan ve Devlet
- Kara Tohum
- Ayandon
- Kafes Beyaz Çığlıklar
- III. Dünya Savaşı
- Yolcu
- Akıllı Ol!
- Strateji
- Devrimlerin Efendisi
- 3. Dünya Savaşı
- Önder
- Siyasetin Sefaleti
- Şamil
- Baş Döndürenler
- Hayat Karar ve Eylemdir
- Trampetler Çalarken
- Terörizm ve Hükümetler
- Kızıl Gömlekliler
- Başka Bir Hikaye
- İttihat ve Terakki İsyankar Doğanlar
- Göç
- Sarıkamış
- İhtilal-i Nizam
- Hitler Führer ve Naziler
- Napolyon İmparator ve General
- Propaganda
- Mussolini Duçe ve Faşistler
Osman Pamukoğlu Alıntıları - Sözleri
- "İnsan doğanın bir ürünüdür ve gelenekler,tarihsel konumlar değişse de insanın özünde bir değişiklik olmaz.İnsan değişmeyip hep aynı laldığına ve yeryüzünde meydana gelen olayları da insanlar yarattığına göre,tarihe yön veren kurallar belirlenebilir ve insanlığın geleceği için geçerli evrensel bir politika bilimi oluşturulabilir." / Niccolo Machiavelli (MS 1513) (3. Dünya Savaşı)
- “Her rüzgarda otlar gibi eğilip bükülürsen, dağlar kadar olsan bile, bir ota değmezsin.” (Ey Vatan)
- Üçüncü Dünya Savaşı; ABD, Çin ve Rusya arasında olacak. Bunlardan biri veya ikisi tarafından diğerine karşı yapılacaktır. Nedeni şunlardır: 1) Enerji kaynaklarının kontrolü. 2) Su kaynaklarının kontrolü. 3) Okyanuslar üzerindeki deniz ticaret yollarının kontrolü. (III. Dünya Savaşı)
- "İlk yıldızlar karanlık basmadan doğuyor. Saymıyoruz artık yıldızları, gök kurşuni, toprak kara, ses yok, ışık yok." (Göç)
- Soğukkanlılığını koruyan savaşçı , gözünü kan bürümüş düşmana karşı üstünlük sağlar.Clausewitz (Strateji)
- "Bir ortamda olanaklar azalırsa gerçek çatışma o zaman ortaya çıkar. Kader en zayıfları alır, dışarı atar." (Terörizm ve Hükümetler)
- Ne kadar eğitim almış olursan ol, öğretilenlerin hiçbiri, seni o ana hazırlamış değildir. (Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok)
- Herkesin rengi elbet ortaya çıkar. (Korkunun Çocukları)
- "Halk, şöhret ve zafer ister... Teoriler, hükümetler, ideolojiler, laf ve mantık istemez." (Trampetler Çalarken)
- Kıskançlık, mutluluğun düşmanıdır; onun boğulması lazımdır. Sahip olduklarınızı karşılaştırmamalısınız. Başka birinin sizden şanslı olduğunu tasarlarsanız mutlu olamazsın. (Kafes Beyaz Çığlıklar)
- "Ölüm adildir, aynı haşmetle vurur, şahı ve fakiri." (Ayandon)
- “Hak bildiğin yola, yalnız gideceksin.” - Tevfik Fikret - (İttihat ve Terakki İsyankar Doğanlar)
- Küçük de olsa bir tecavüz ve saygısızlığa müsamaha göstermek, mütecavüzü daha cesur ve haklı hale getirir. Kanuni Sultan Süleyman (Ey Vatan)
- Kutadgu Bilig, “Kişi akılla yükselir, bilgi ile büyür” diye yazar. (Akıllı Ol!)
- Özgür olmak istiyor izin bekliyor, Hakkını istiyor lütuf bekliyor, Her şeyden yakınıyor, hiçbir şey yapmıyor, Her şeyin düzelmesini istiyor ve bekliyor, Hiçbir şey yapmadan her şeyi istiyor! Nedir bu? İnsan mı? (Yolcu)
- İnsan için en zor üç şey nedir biliyor musun? Ummak, beklemek, düşünmek. (Ayandon)
- "II. Dünya Savaşı'ndan sonra, yeryüzünde "barış sağlandı" sözü gerçeği yansıtıyor mu? Bu sözle geleceğe ipotek koyanlar; "Tarih, düşünülemez savaşlarla doludur" sözünden habersiz olan hayalperestler miydi?" (Terörizm ve Hükümetler)
- "Yol nedir, yol? Yol umuttur..." (Göç)
- "Başarılı bir generalin yalnız yetenekli değil, talihinin de yaver olması lazımdır." (Trampetler Çalarken)
- Savaş, politik amacın bir aracıdır… (III. Dünya Savaşı)