Karanlıkların Efendisi - Ernesto Sabato Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Karanlıkların Efendisi kimin eseri? Karanlıkların Efendisi kitabının yazarı kimdir? Karanlıkların Efendisi konusu ve anafikri nedir? Karanlıkların Efendisi kitabı ne anlatıyor? Karanlıkların Efendisi PDF indirme linki var mı? Karanlıkların Efendisi kitabının yazarı Ernesto Sabato kimdir? İşte Karanlıkların Efendisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ernesto Sabato
Çevirmen: Suna Kılıç
Orijinal Adı: Abaddon El Exterminador
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755394374
Sayfa Sayısı: 464
Karanlıkların Efendisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kötülük ve karanlık yeryüzüne egemen olmuştur. Şeytan Tanrıyı yok edip O'nun yerine geçmiş ve dünyaya da Tanrının Şeytanı altettiği yalanını yaymıştır. Böylece insanları, içinde yaşadığımız ürkütücü dünyanın sorumlusunun Tanrı olduğuna inandırıp O'nu gözden düşürmüştür. Yoksa o Tanrı nasıl olur da milyonlarca insanın toplama kamplarında yakılmasına, Hiroşima'da atom, Vietnam'da napalm bombalarıyla ucubelere dönmesine, işkence tezgahlarında insanlıklarından çıkartılıp öldürülmesine izin verebilir ki?
XX. yüzyılda ülkesi ve dünyada yaşanan bütün bunalımların tanığı olmuş, bu yüzyılın bütün dünya görüşlerini, inanç ve inançsızlıklarını tanımış bir yazardan insan ruhunun labirentlerinde gezinen bir roman Karanlıkların Efendisi. İçinden kabaran sancılı edebiyat çağrısına yenik düşüp bilimi ve "ışığı" bıraktıktan sonra Sabato sadece üç roman yayımladı. Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan Tünel ve Kahramanlar ve Mezarlar'dan sonra elinizdeki kitap bu üçlemenin sonuncusu. İlk iki romanda izini sürdüğümüz mutlak arzusu, yalnızlık, iletişim ihtiyacı ve imkansızlığı, çağdaş insanın elini kolunu bağlayan ve onu insanlıktan çıkaran bunalımları gibi fikirler; saplantı ve belki de paranoya derecesine varan körlük, ensest, ölüm, kötülük, kahramanlık gibi motifler Karanlıkların Efendisi'nde bu üç romanın, hatta XX. Yüzyıl romanının ötesinde, köken ve ırk ayırmaksızın bir insanlık romanı çıkıyor. Romanda boy gösteren Che, Borges gibi ünlü Arjantinlilerin yanı sıra dönemin entelektüellerinden, sürgün Nazi subaylarına kadar birçok insanın oluşturduğu kalabalık bir kadroyu hayal dünyamıza buyur ediyoruz. Tünel'de cenin halinde olan kimi kahramanlar Kahramanlar ve Mezarlar'da biraz gelişiyor; Karanlıkların Efendisi'ndeyse yazarın karşısına dikilip onu sorguluyor, başına bela oluyorlar adeta.
Yüzyılın klasikleri arasında yerini almış bir kitap.
Gerçek bir roman okumayı özleyenlere...
Karanlıkların Efendisi Alıntıları - Sözleri
- Tüm devrimler, olanca saflıklarıyla ve özellikle de öylelerse, pis bir polis bürokrasisine dönüşmeye mahkumdur.
- Belki yarın ölürüm… Böylece yeryüzünde beni tamamen anlayan hiçbir yaratık kalmaz. Bazıları beni olduğundan daha kötü, bazıları daha iyi kabul eder. Bazıları iyi bir adamdı, bazıları alçağın biriydi der. O da, bu da yanlış olur.
- İnsan ikili bir varlıktır. Trajik olarak ikili. Ve asıl ağır olan, aptalca olan, insanın Sokrates’ten bu yana kendi karanlık tarafını yasaklamak istemiş olmasıdır. Aydınlanma filozofları bilinç dışını tekme tokat kapı dışarı ettiler. Ama o bu kez pencereden girdi. Bu güçler yenilmezdir. Siz yok etmek istediğinizde onlar saklanır ve sonunda daha büyük bir zorbalık ve pervasızlıkla karşı koyarlar.
- Edebiyat insanın gerçekliği zenginleştirdiği yaratıcı bir eylemdir.
- Uğruna dövüştüğümüz bu yeni insan, bunun gibi gaddarlıklar temelinde yaratılabilir miydi? Soylu amaçlara soylu olmayan araçlarla ulaşılabilir miydi?
- Yazar da toplum için rüya görür. Bir tür kolektif rüya. Bir toplum, kurmaca eserlerin yazılmasını engellerse büyük bir tehlikeye girer.
- Mutlak bir mutluluk yok, diye düşünüyordu. Bize ancak kaçıcı ve kırılgan anlarda verilir bu mutluluk; ve sanat, bu aşk ve esrime anlarını ebedileştirme tarzıdır; çünkü bütün umutlarımız er ya da geç bulanık gerçekliklere dönüşür; çünkü hepimiz bir şekilde hayal kırıklığına uğrarız ve bir şeyde zafer kazanırsak başka bir şeyde başarısızlığa uğrarız, ölmek için doğmuş olan her varlığın önlenemez kaderidir hayal kırıklığı…
- Hepsi masal, hepsi aldatmaca. Hayat çok acı, çok üzücü, öyleyse neden kendimizi kandırmayalım..!
- Ne zaman çileden çıkmış bir deli gördüysem, adamın cehennem acıları çektiği gibi ürkütücü bir izlenime kapıldım. Ama şimdi onun ruhunun zaten cehennemde olduğunu anlıyorum. Vahşi hareketleri, acıları , etrafı dehşet verici tehlikelerle sarılmış bir yırtıcı hayvanınkine benzer jestleri ve tavırları, görünür hezeyanları, Cehennemin dolaysız ve o anki yaşantısından başka bir şey değildir. Bizim en kötü karabasanlarımızda çektiğimiz şeylere onlar uyanıkken katlanıyor.
- Yalnız, kendine dönmüş,düşünceli bir halde ölüyordu.
Karanlıkların Efendisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Karanlıkların Efendisi, Ernesto Sabato’nun Tünel ile başlayıp Kahramanlar ve Mezarlar ile devam eden üçlemesinin son kitabı. İlk iki kitap tek başına okunabilse de Karanlıkların Efendisi diğer iki kitap olmadan eksik kalır. Tanrı, şeytan yani karanlıklar prensi tarafından zamanın başlangıcından önce yok edilmiş ve o zamandan beri karanlıklar prensi dünyaya hükmetmektedir. Ve insanlara büyük acılar yaşatmaktadır. İşte bu düşünceyle hem dünyada hem de kendi ülkesinde yaşanan bunalımları anlatıyor Ernesto Sabato bu kitapta. Diğer iki kitapta olduğu gibi insan ruhunun labirentlerinde dolaşıyor bu romanda da. Hem ilk iki romanın kahramanları hem de Sabato’nun diğer öykülerindeki kahramanları yer alıyor hikayede. Ayrıca Sabato da yazar olarak hikayenin içinde, sadece anlatıcı olarak da değil; hikayelerin içine giriyor, kendi kahramanlarıyla etkileşimde bulunuyor ve ‘romancının, oyuna katıldığı bir roman’ olarak nitelendiriyor yazdıklarını ve ‘kendi ruhundan çıkmış olanlarla, kendi bileşenleriyle yaşayan, çıldırmış bir özne’ olarak tanımlıyor kendi rolünü. Bir nevi tüm kahramanlarını serbest bıraktığı bir romanın içine sokuyor kendini. Bazen, II. Dünya Savaşı öncesi Paris’te Curie Laboratuvarlarında çalıştığı döneme gidiyor bazen de 60 ve 70 li yılların Arjantin’ine. Her bir kahramanla ayrı bir hikayeye gidiyor yazar ve insanın Socrates’ten itibaren bastırmaya çalıştığını iddia ettiği karanlık taraflarda yani bilinçaltı ve rüyalarda dolaşıyor. Okuması çok kolay olmayan deneysel bir roman; yazıldığı dönem düşünüldüğünde cesur bir tercih olmuş Sabato için. Kitabın somut bir konusu ya da kurgusu yok. Matematik öğrenimi görmüş, Fizik doktorası olan Sabato romanlarında, bilinçaltı ve rüyalarla saplantılı hale gelen kahramanlara yer veriyor ve böylece insanın karanlık tarafını göz ardı eden Aydınlanma çağı filozoflarına ve pozitif bilimlere eleştirel bir bakış sunuyor. (Diğdem Abşin)
Karanlıkların Efendisi PDF indirme linki var mı?
Ernesto Sabato - Karanlıkların Efendisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Karanlıkların Efendisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ernesto Sabato Kimdir?
Ernesto Sabato (d. 24 Haziran 1911, Rojas, Buenos Aires - ö. 30 Nisan 2011), Arjantin'li romancı, gazeteci ve deneme yazarı.
Eğitimi
La Plata Ulusal Üniversitesi'nde fizik ve matematik öğrenimi gördü. Aynı okulda 1937'de doktorasını tamamladı. 1938'de Paris'te Curie Laboratuarı'nda, ertesi yıl ABD'deMassachussets Teknoloji Enstitüsü'nde araştırmalar yürüttü.
Edebiyatı
Sabato, felsefe, toplumsal ve siyasal konularda Bir ve Evren eseriyle edebiyat alanında ilk başarısını elde etti. Romanlarında tipik bir anti-kahraman, içe kapanık kişiyi tasvir etti.
Ernesto Sabato Kitapları - Eserleri
- Tünel
- Direniş
- Kahramanlar ve Mezarlar
- Karanlıkların Efendisi
Ernesto Sabato Alıntıları - Sözleri
- Hayatın kalıcı bir anlamı yoksa yaşamamız mümkün müdür? (Direniş)
- Ruhun bedenin üzerinde hüküm süren haşin bir diktatöre benziyor. (Kahramanlar ve Mezarlar)
- Uğruna dövüştüğümüz bu yeni insan, bunun gibi gaddarlıklar temelinde yaratılabilir miydi? Soylu amaçlara soylu olmayan araçlarla ulaşılabilir miydi? (Karanlıkların Efendisi)
- Tesadüfler yoktur, hedefler vardır. Sadece aranan bulunur ve aranan şey bir şekilde kalplerimizin derinliklerinde saklı olandır. İnsan sonunda buluşması gereken insanlarla buluşuyor. (Kahramanlar ve Mezarlar)
- Bazı insanlar dar görüşlü, kirli ve ikiyüzlü olduklarının ayırdına varana dek kendilerini "özel" sanabilirler. (Tünel)
- Biz farkına varmadan yanı başımızdan geçip gidecek tiplerden değildi; anında insanı çeker ya da iterdi ama genellikle ikisi aynı anda olurdu. Manyetik bir alan gibi itme ya da çekme gücüne sahipti, benim gibi hoşgörülü ve kendinden emin olmayan insanları manyetik fırtınaların etki alanına girmiş pusulalar gibi sarsardı. (Kahramanlar ve Mezarlar)
- Yazar da toplum için rüya görür. Bir tür kolektif rüya. Bir toplum, kurmaca eserlerin yazılmasını engellerse büyük bir tehlikeye girer. (Karanlıkların Efendisi)
- Tüm yaşamımız kayıtsız gök cisimlerinden oluşmuş bir çölde attığımız ortak çığlıklardan mı oluşuyordu? (Tünel)
- İnsan bu hızda insanca kalamaz. (Direniş)
- Bize en yakın olan varlıkları en geç anlarız, yaşama sanatını öğrenmemiz için ölmemiz gerekir ve en önemlisi, bu geç kazandığımız bilgeliğimizden en çok yararlanabilecekler çoktan ölmüştür. (Kahramanlar ve Mezarlar)
- Ne zaman çileden çıkmış bir deli gördüysem, adamın cehennem acıları çektiği gibi ürkütücü bir izlenime kapıldım. Ama şimdi onun ruhunun zaten cehennemde olduğunu anlıyorum. Vahşi hareketleri, acıları , etrafı dehşet verici tehlikelerle sarılmış bir yırtıcı hayvanınkine benzer jestleri ve tavırları, görünür hezeyanları, Cehennemin dolaysız ve o anki yaşantısından başka bir şey değildir. Bizim en kötü karabasanlarımızda çektiğimiz şeylere onlar uyanıkken katlanıyor. (Karanlıkların Efendisi)
- Genellikle bu dünyada yapayalnız olma duygum gururlu bir üstünlük hissinin eşliğinde ortaya çıkar. (Tünel)
- Gerçeğin matematik, kimya, felsefe için iyi olduğunu düşünüyorum ama yaşam için değil. Yaşamda fantezi, arzu, umut, yanılsama daha önemli. Ayrıca bakalım gerçeğin ne olduğunu biliyor muyuz? (Kahramanlar ve Mezarlar)
- İnsan ikili bir varlıktır. Trajik olarak ikili. Ve asıl ağır olan, aptalca olan, insanın Sokrates’ten bu yana kendi karanlık tarafını yasaklamak istemiş olmasıdır. Aydınlanma filozofları bilinç dışını tekme tokat kapı dışarı ettiler. Ama o bu kez pencereden girdi. Bu güçler yenilmezdir. Siz yok etmek istediğinizde onlar saklanır ve sonunda daha büyük bir zorbalık ve pervasızlıkla karşı koyarlar. (Karanlıkların Efendisi)
- "Sizinle konuşmam gereken bir şey var." (Tünel)
- Tüm devrimler, olanca saflıklarıyla ve özellikle de öylelerse, pis bir polis bürokrasisine dönüşmeye mahkumdur. (Karanlıkların Efendisi)
- Ben gençliğin saf idealleri olması gerektiğini düşünenlerdenim. Daha sonra insanın bu hayalleri kaybedecek zamanı oluyor. (Kahramanlar ve Mezarlar)
- Yaşamak istediğimiz şeyle yaşamın çoğunu ele geçiren gündelik koşuşturmacalar arasında yüreklerimizde bir çatlak oluşur ve bir sürgünün toprağından koparılışı gibi insanı mutluluktan ayırır. (Direniş)
- Mutlak bir mutluluk yok, diye düşünüyordu. Bize ancak kaçıcı ve kırılgan anlarda verilir bu mutluluk; ve sanat, bu aşk ve esrime anlarını ebedileştirme tarzıdır; çünkü bütün umutlarımız er ya da geç bulanık gerçekliklere dönüşür; çünkü hepimiz bir şekilde hayal kırıklığına uğrarız ve bir şeyde zafer kazanırsak başka bir şeyde başarısızlığa uğrarız, ölmek için doğmuş olan her varlığın önlenemez kaderidir hayal kırıklığı… (Karanlıkların Efendisi)
- Bir kültür en büyük yoksullaşmayı,bir mit çoğunluk tarafından asılsızlıkla nitelenmeye başladığı an yaşar. (Direniş)