Kardan Kanatlar - Arif Akpınar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kardan Kanatlar kimin eseri? Kardan Kanatlar kitabının yazarı kimdir? Kardan Kanatlar konusu ve anafikri nedir? Kardan Kanatlar kitabı ne anlatıyor? Kardan Kanatlar PDF indirme linki var mı? Kardan Kanatlar kitabının yazarı Arif Akpınar kimdir? İşte Kardan Kanatlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Arif Akpınar

Yayın Evi: Sütun Yayınları

İSBN: 978-975-9089-73-3

Sayfa Sayısı: 232

Kardan Kanatlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sarıkamış; tarihimizde en dramatik en acı en şanlı ve en muhteşem sahnelerin iç içe yaşandığı yerlerden biridir.

Eserin kahramanı Maraşlı Şeyhoğlu Hafız; seferberlik davulunun çalmasıyla Yemen'de, Hicaz'da Efendimiz Aleyhisselam' ın emanetini ve vatanı muhafaza için cepheden cepheye koşan; Balkan cephelerinde çetelerle mücadele eden, Çanakkale'de yedi düvele meydan okuyan, Sarıkamış'ta Allahuekber Dağları'nda, kardan kefen giyen huduttan hududa savrulup umutları, sevdaları ve hasretlikleriyle şehit düşen bir milyona yakın Anadolu insanını temsil eder.

Kardan Kanatlar Alıntıları - Sözleri

  • Dünyalık aşklar, vatan aşkına engel değildi.
  • Allah zorlukları kullarını yarattıktan sonra yaratmıştır. Dolayısıyla yarattığı hiçbir zorluk,kuluna yüklediği donanımı aşacak cinsten değildir. O yaratıp dünyaya gönderdiği ve en şerefli kıldığı insanı aciz yaratmamıştır.
  • Aşk yoluna baş koyanlar, dünyaya nazar eylemezler.
  • "Kurtlar varsa, buralarda hayat da vardır!"
  • Çile ve acının dua yörüngeli bereketi, insana nurlu ufuklar açar.
  • "Doğru diyorsun ancak bütün Türklerin yekvücut olması düşüncesi insanın ruhuna hoş gelmiyor da değil."
  • Allah kuluna kaldıramayacağı yükü yükler mi hiç. Demek bizleri bu yükü kaldırmaya layık gördü ki burada ve bu şartlardayız.
  • Allah yarattığı her bir nesneye kendini tanıttıracak bir sır koymuştur. Allah yarattığı bu en şerefli varlığı başı boş bırakmaz. Her bir varlığa nakşettiği sırrı insanın çözmesini ister.
  • Mevlana'ya "Aşk Nedir?" diye sorduklarında "Ol da gör" demiş
  • Nasıl ki ney kamışlıktan koparıldıktan sonra dertli dertli ötmeye başlar,insan da baki alemden koparılıp dünya meydanına düşünce ruhu hep ayrılığın acısıyla inler.
  • Allahuekber dağlarına tırmanırken 48 000 olan kolordu askerlerinin sayısı 1500e kadar düşmüştü.
  • - Ceset istifinin düzenli olması için körpecik bebeklerin cesetleri araya harç gibi sıkıştırılmıştı. Sıra sıra üst üste onlarca ceset dizilmişti. - Öldürülenlerin vücutları parçalanarak evlerin duvarlarındaki çengellere asılmıştı.
  • Kalpteki sevgi ne kadar saklanırsa saklanılsın bir yol bulup sızarmış gönülden..
  • 10. Kolordunun dağlara sürülmesimde önemli payı olan Hafız Hakkı Paşa verdiği yanlış kararla on binlerce vatan evladının heder olmasına sebep olmuştu.
  • Mecnunun çöllerinde güllerle bezedin. Benim de gönül çölümü güllerle beze...

Kardan Kanatlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Sarıkamış’ta karla kefenlenen büyük dedemin aziz hatırasına” diye başlıyor Kardan Kanatlar. --- Bir Dergâh şeyhinin oğlu Hafız Satılmış’ın yani nefis dağında, iblisle yalınkılıç cihat eden, perişan bir kahramanın masumane aşkıyla başlayan bu yolculukta insanlar başlangıçta her şeye rağmen mutludur. Ortalıkta aç kurtlar (İngiliz, Fransız, Rusya ) ve onların piyonu, maşası hainler (Ermeniler, Yunanlılar ) henüz görünmemektedir. --- Yavaş yavaş dozajını artıran acı, gözyaşı ve zulümler Şeyhoğlu Satılmış’ın şahsında gencecik yiğitlerin dramı olarak devam eder --- Sanırım bu konu yani vatan sevgisi benim en hassas noktam. Bu yüzden çok etkilendim kitaptan! Bence herkesin okuması gereken bir kitap. Kitapla kalın dostlar. (Bahar Okuyor...)

Duygu: Duygusal bir kitap herkese öneririm ben daha önce okudum ama yine okumak istiyorum çünkü bu kitap beni ciddi bir oranda etkiledi sizi etkilermi bilmiyorum ama yinede tavsiye ederim (Hasan Şahin)

Sarıkamış Destani, içimizi yakan bir destanimiz.. Çokça askerimizin donarak sehit olduğu bir destan.. Bu kitapta da Yemen'de, Hicaz'da, Çanakkale'de düşmana meydan okuyan yiğitlerin Sarıkamış 'ta resmen kardan kefen giyerek şehit düsen bir milyona yakin Anadolu insanini temsil eden Marasli Seyhoglu Hafiz in basindan gecenleri anlatmakta.. Yazarin anlatimi biraz basit geldi bana. Yine de sürükleyici ve akiciydi. (Funda Esmek)

Kardan Kanatlar PDF indirme linki var mı?

Arif Akpınar - Kardan Kanatlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kardan Kanatlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Arif Akpınar Kimdir?

1966 yılında Gölbaşı'nda doğdu. İlk ve orta öretimini Harmanlı İlköğretim okulunda, orta öğretimini Mersin Gazi Lisesi'nde, yüksek öğrenimini Atatürk Üniversitesi K.K. Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı.Gaziantep, Adapazarı, Mersin ve Giresun illerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Ahmet Alperen, Fatmanur ve Muzaffer Ensar'ın babası. Zehra Akpınar'ın eşi.

Arif Akpınar Kitapları - Eserleri

  • Gül Devrine Seyahat
  • Kardan Kanatlar
  • Sarıkamış Hikayeleri
  • Çınar Ağacı
  • Bir Hilal Uğruna
  • Çanakkale İçinde
  • Cephede Bayram
  • Uçurtmamı Vurdular
  • Çağı Aydınlatan Nur Bediüzzaman
  • Peygamber Sevdalıları
  • Gurbet Yolcusu
  • Geç Olmadan
  • Çanakkale'de Efsane Fenerbahçeliler
  • Anadolunun Sırrı
  • Çılgın Efe
  • Namludaki Formalar
  • Hastalıklara Pozitif Bakış

Arif Akpınar Alıntıları - Sözleri

  • "Dünyadan giderken mal, seninle gelmez.Dostlar gelir gelirler ama onlar da mezar taşına kadar. Ölüm gününde dost, hal diliyle der ki: "Sana buraya kadar yoldaşım, bundan öteye gidemem. Bundan ötesinde insana amellerinden başka yardım edecek dost yoktur." Bundandır ki en vefalı yoldaş, yapılan hayırlı işlerdir. (Gurbet Yolcusu)
  • Bir iyilik bin can kurtarır. (Gurbet Yolcusu)
  • Hakk gibi dost İman gibi kuvvet Gaflet gibi acı yoktur. (Ahmet Akpınar) (Gurbet Yolcusu)
  • "İnsan, iyiliğin kölesidir." (Çınar Ağacı)
  • "...Acının içinden geçen ırmak mı daha hüzünlü akar, içinden acı geçen ırmak mı ?..." (Çanakkale'de Efsane Fenerbahçeliler)
  • Allah zorlukları kullarını yarattıktan sonra yaratmıştır. Dolayısıyla yarattığı hiçbir zorluk,kuluna yüklediği donanımı aşacak cinsten değildir. O yaratıp dünyaya gönderdiği ve en şerefli kıldığı insanı aciz yaratmamıştır. (Kardan Kanatlar)
  • Umutsuzluk gitmiş, geriye sadece umut kalmıştı. (Gurbet Yolcusu)
  • Umutlar buz tutar mıydı? Umutlar buz tutuyor, buz oluyordu işte. Nice umutlar Allahüekber Dağları'nda buz olup kalakalıyordu öylece. (Sarıkamış Hikayeleri)
  • Neden hayatın renkleri hep böyle soluk? (Çınar Ağacı)
  • İçinde özlem olmayan gönül; meyvesiz kuru bir ağaç gibi, köpüksüz kahve gibi, gizemsiz çöl gibi... (Çınar Ağacı)
  • Allahüekber kar dağı, Mübarek şehit yatağı, Allahüekber'de söndü, Doksan bin evin ocağı. (Sarıkamış Hikayeleri)
  • Şafak, ana rahmi; sabah, çocukluk; öğle, gençlik; ikindi, olgunluk; akşam, yaşlılığa adım; gece, yaşlılık ve ölüm... Bir de mevsimler var sonra... İlkbaharı gençlik, yazı olgunluk, sonbaharı yaşlılık, kışı ölüm... Kısaca her şey onu tarif edip onu işaret ediyor. İşte ömür! (Gurbet Yolcusu)
  • Dünyalık aşklar, vatan aşkına engel değildi. (Kardan Kanatlar)
  • Allah yarattığı her bir nesneye kendini tanıttıracak bir sır koymuştur. Allah yarattığı bu en şerefli varlığı başı boş bırakmaz. Her bir varlığa nakşettiği sırrı insanın çözmesini ister. (Kardan Kanatlar)
  • Suçlanan çocuklar sonra neden suçlandıklarını değil de hep çarptırıldıkları cezayı hatırlarmış. (Çınar Ağacı)
  • Sevmek; anlamak, bilmek, tanımak ve paylaşmakla olur... (Gül Devrine Seyahat)
  • “O alemi o kadar karanlıklı , o kadar dehşetli gördüm ki en derin kalbimden feryat ettim. ‘EYVAH!’ dedim.” (Gül Devrine Seyahat)
  • Birden kendimi her nesnenin yerini koymaya karar verdim. Bırakın önemsenmeyen bir insanın yerine koymayı, taşın, toprağın, ağacın hatta bilumum hayvanatın yerine koydum kendimi. Yani, empati yaptım. Sonra üzerime umursamadan basıp geçtiğimiz çiçeğin, koklayıp bir kenara fırlattığımız gülün yerine koydum. Üzerine basılıp geçilen çiçeğin, koklanıp atılan gülün, uçarken vurulan bir kuşun, deli diye burun kıvırdığımız yalnız insanların hayatı ne kadar da dramatikti. Öyle ya aslında he varlığın bir hayatı vardı.Ve her varlık fark edilmeyi bekliyordu belki de. Belki de başkalarının ve başka varlıkların varlığını fark edemediğimiz için çirkinleşiyordu hayatımız. (Gurbet Yolcusu)
  • "Ey biçare hasta! Merak etme,sabret. Senin hastalığın sana dert değil ki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem rahat ve gafletle olsa, pek çabuk gidiyor. Hastalık, senin o sermayeni büyük karlarla meyvedar ediyor. Ey sabırsız hasta! Sabret, belki şükret. Senin bu hastalığın, ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir. Evet, hastalıkla geçen bir ömür, Allah'tan şekva etmemek şartıyla, mü'min için ibadet sayıldığına salih rivayetler vardır. Ey tahammülsüz hasta! İnsan bu dünyaya keyf sürmek ve lezzet almak için gelmediğine, mütemadiyen gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemadiyen zeval ve firakta yuvarlanması şahittir. Demek insan, bu dünyaya yalnız güzel yaşamak için ve rahatla ve safa ile ömür geçirmek için gelmemiştir. Belki azim bir sermaye elinde bulunan insan, burada ticaret ile ebedi daimi bir hayatın saadetine çalışmak için gelmiştir. Onun eline verilen sermaye de ömürdür. Eğer hastalık olmazsa, sıhhat ve afiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, ahiretini unutturur. Hastalık ise birden gözünü açtırır. Vücuduna ve cesedine der ki: "Başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan." İşte hastalık bu nokta-i nazardan hiç aldatmaz bir nasih ve ikaz edici bir mürşiddir. Ondan şekva değil, beki bu cihette ona teşekkür etmek; eğer fazla ağır gelse, sabır istemek gerektir." (Gurbet Yolcusu)
  • Umutlar buz tutar mıydı? Umutlar buz tutuyor, buz oluyordu işte. (Sarıkamış Hikayeleri)