Karlı Dağdaki Ateş - Refik Halid Karay Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Karlı Dağdaki Ateş kimin eseri? Karlı Dağdaki Ateş kitabının yazarı kimdir? Karlı Dağdaki Ateş konusu ve anafikri nedir? Karlı Dağdaki Ateş kitabı ne anlatıyor? Karlı Dağdaki Ateş PDF indirme linki var mı? Karlı Dağdaki Ateş kitabının yazarı Refik Halid Karay kimdir? İşte Karlı Dağdaki Ateş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Refik Halid Karay
Yayın Evi: İnkılap Kitapevi
İSBN: 9789751031556
Sayfa Sayısı: 200
Karlı Dağdaki Ateş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Romanın konusu, Binnur adındaki güzel bir öğretmenin, aşkı temsil eden Yusuf ile parayı, rahatlığı, lüks hayatı temsil eden Ulvi arasında bir tercih yapamaması, bundan dolayı sürekli bir tereddüt içinde bulunması ve bu tereddütün etrafında çerçevelenen olaylardır.
Karlı Dağdaki Ateş Alıntıları - Sözleri
- “Siz ıstırap kuşlarının başınızın üzerinde uçmalarına mani olamazsınız ama saçlarınızın arasına yuva yapmasını önleyebilirsiniz.”
- İnsanların daha anlayışlı olmaları lazımdı;olsalardı başımıza gelen vakalar bir felaket ve çok defa facia halini almaz,dünya bu derece zor yaşanır bir hale gelmezdi.
- “ Umduğum neydi ? “
- “ Daima kendimiz gibi düşünen kimselerle konuşmak sıkıcıdır..! “
- “ Karanlık bize olduğundan daha karanlık görünecek...O karanlığa dalacağız. Soğuk da daha soğuk gelecek... İçine atılacağız. Ötesi ne karanlık, ne soğuk. Renksizlik ve hissizlik ! “
- En dertli zamanımızda bile o dertle ilgisi bulunmayan bazı ikinci plandaki taze olayları düşünmekle, hatırlama mekanizmamız bize nefes almak ve azıcık rahatlama olanağı sağlar.
- en dertli zamanımızda bile o dertle ilgisi bulunmayan bazı ilinci plandaki taze olayları düşündürmekle hatırlama mekanizmamız bize nefes almak ve azıcık rahatlama olanağı sağlar
- Siz ıstırap kuşlarının başınız üzerinde uçmalarına mani olamazsınız ama, saçlarınızın arasına yuva yapmasını önleyebilirsiniz.
- “Gönle hakim olunmaz, bilakis onun esiri olmak zevki cihana değer.”
- “Sevince çocuk oluyor insan”
- Gönül Çalab'ın tahtı, gönüle Çalap baktı.
- Susturan saadet çoşturup söyleteninden daha özlüdür.
- "Siz ıstırap kuşlarının başınız üzerinde uçmalarına mani olamazsınız ama, saçlarınızın arasına yuva yapmasını önleyebilirsiniz."
- “ Aşk insanı merhametli eder..! “
- “ Aşkta gecikenler bir tutuldular mı pir tutulurlar..! “
Karlı Dağdaki Ateş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Refik Halit Karay | Karlı Dağdaki Ateş: Aşkı, iç çatışmaları, ruhsal çözümlemeleri olan bir eser. Binnur'un paralı ve lüks hayatı ile bir dağ başında kimsesiz bir hayat arasında kaldığı ikilemleri ve bu ikilemin hayatını ne yönden etkilediğini o kadar güzel anlatıyor ki, tarifsiz kalıyor cümleler. Alyazmalım filmini izleyenler bir şeyler bulacaktır, tam anlamıyla benzemesede yakınlık kuracaksınız. Önemli olan yüreğinle sevip aklınla benimsemek değil midir? Bir öğretmen olan Binnur, yaptığı kayak macerası sonrasında Ulvi mi yoksa Yusuf mu diye sürekli tereddüt içinde yaşaması ve sonra benimsediği şeyi yapması... Eserde en sevdiğim bölüm ise son bölüm oldu. Sözünü tutup ateşe verip uçuruma gitmeleriydi... Sıkacak bir anlatıma sahip değil, ortalara geldikten sonra adeta okumuyor, izliyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim. (Mustafa YALÇIN)
Refik Halid Karay’ın 1956 yılında kaleme aldığı Karlı Dağdaki Ateş adlı kitabı tam bir aşk romanı olarak nitelendirilebilir. Genç, güzel bir kız olan Binnur,Bursa’da öğretmenlik yapmaktadır.Arkadaşlarıyla kayak yapmak için dağa çıkan Binnur burada orta yaşlardaki, toplum kaçkını, Yusuf’la tanışır.Döneme göre oldukça tutkulu, çılgın, bir aşkın anlatıldığı kitapta Binnur’un ağzından verilen duyguları çok cesur buldum. Yeşilçam filmlerinin tadını aldığım Karlı Dağdaki Ateş,Refik Halid Karay’dan okuduğum 14. romandı. Kitabın, Ayhan Işık’ın ve Filiz Akın’ın başrolleri paylaştığı sinema uyarlaması da var zaten. Filmde zengin bir ailenin kızı olan Binnur, kitapta alt orta sınıf bir ailenin kızı.Dolayısıyla kitapta çok daha cesur bir Binnur var. (Özlem Akbaş)
Karlı Dağdaki Ateş PDF indirme linki var mı?
Refik Halid Karay - Karlı Dağdaki Ateş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Karlı Dağdaki Ateş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Refik Halid Karay Kimdir?
Bolu Mudurnu'dan İstanbul'a göçen Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halid Bey'in oğlu olarak 15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisi'nde ve Hukuk Mektebi'nde okudu. Maliye Nezareti'nde (Hazine ve Maliye Bakanlığı) memur olarak çalıştı.
II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilik ile uğraşmaya başladı. 1909 yılında girdiği Tercüman-ı Hakikat gazetesinde mütercimlik ve muhabirlik yaptı.
Fecriâtî topluluğuna katıldı ve "Kirpi" imzasıyla mizah dergisi Kalem'e yazılar yazmaya başladı.
Yazıları yüzünden 1913'te önce Sinop'a sürüldü. Daha sonra Çorum, Ankara, ve Bilecik'e gönderildi. İstanbul'a dönünce bir süre Robert Kolej'de Türkçe öğretmenliği yaptı. Posta-Telgraf Umum Müdürlüğü'ne atandı. Bu sırada Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na üye oldu, Aydede adlı siyasi mizah dergisini çıkarmaya başladı.
İstiklal Savaşı aleyhine yazdığı yazılardan ötürü vatan hainliğiyle suçlandı, Yüzellilikler listesine alındı. Uzun süre yurt dışında, Beyrut ve Halep'te sürgün yaşadı. Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı şiir ve mektuplarla, Yüzellilikler listesindekilerin affedilmesinde önemli rol oynadı. 16 senelik sürgün hayatının ardından 1938 yılının Temmuz ayında yurda döndü. 1948 yılında, Aydede dergisini tekrar yayımlamaya başladı.
18 Temmuz 1965’te İstanbul’da vefat eden Karay, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Türk Edebiyatındaki Yeri
Refik Halid, Türk edebiyatında ilk defa Anadolu'yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, yergi ve mizah türündeki yazıları ile de üne kavuşmuştur. Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler ve benzetmeler kullanarak sade, akıcı dili ve güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında seçkin bir yere sahip olmuştur. İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanan Refik Halid, Türk edebiyatına birçok eser kazandırmıştır.
Seyit Kemal Karaalioğlu onu şöyle tarif eder: Refik Halit Karay; «Yeni Lisan» akımının tutunmasında önemli payı bulunan, konuşma dilini yazılarında büyük bir ustalıkla uygulayan bir yazardır. Hikâyeleriyle romanlarında renkli bir görgü ve gözlem zenginliği göze çarpar. Romanlarında, çoğunlukla aile üstünde durur. Hiçbir belli teze bağlanmaksızın, sağlam bir teknikle, başarılı çevre tasvirleri içerisinde nefis bir üslupla olayları anlatır. Ağır fikre, derin çözümlemelere, tezli saplantılara girmeden, «ak realizm» diyebileceğimiz bir görüşle yazardır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Refik_Halit_Karay
Refik Halid Karay Kitapları - Eserleri
- Memleket Hikayeleri
- Gurbet Hikayeleri - Yeraltında Dünya Var
- Gurbet Hikayeleri
- Bugünün Saraylısı
- Sürgün
- Yezidin Kızı
- İstanbul'un Bir Yüzü
- Üç Nesil Üç Hayat
- Anahtar
- Guguklu Saat
- Nilgün
- Kadınlar Tekkesi
- Deli
- Dört Yapraklı Yonca
- 2000 Yılın Sevgilisi
- Karlı Dağdaki Ateş
- Bu Bizim Hayatımız
- Çete
- Sakın Aldanma, İnanma, Kanma
- Ago Paşa`nın Hatıratı
- Kirpinin Dedikleri
- Dişi Örümcek
- Bir Avuç Saçma
- Bir İçim Su
- Tanıdıklarım
- Ay Peşinde
- Yüzen Bahçe
- Ayın On Dördü
- Bir Ömür Boyunca
- Ekmek Elden Su Gölden
- Ağaç ve Ahlak
- Minelbab İlelmihrab
- İki Cisimli Kadın
- Sonuncu Kadeh
- İlk Adım
- Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da
- Hep İstanbul
- Makyajlı Kadın
- Gurbet Hikayeleri
- Tanrı`ya Şikayet
- Yerini Seven Fidan
- Mutfak Zevkinin Son Günleri
- Türkçenin Tadı ve Ahengi
- Karga Bana Dedi ki: Mizah Yazıları
- Edebiyatı Öldüren Rejim
- Yeraltında Dünya Var
- Taklitten Adete Gündelik Hayat
- Pek İyi Hatırlarım
- Yer Altında Dünya Var
- Gurbet Hikayeleri
- İnsanlık Halleri Huy Arabeskleri
- Bir Denizden Bir Denize
- Ankara
- Elli Yıl Önceki
- Aydede 1922 - 1
- Atatürk’e Eğilen Bir Sürgün
- Sonuncu Kadeh
- Aydede 1948 - 2
- Doğuştan Kadıncıl
- Sulhte Cimri Harpte Müsrif
- Bu Bizim Hayatımız
- Bu Gazeteciler
- Güzel Sanat Suçları
- Cihangir Dalkavuğu Tarih
- Sarıbal
- Aydede 1949 - 3
Refik Halid Karay Alıntıları - Sözleri
- Memur sayısını elbette azaltmalıyız; lakin mevcut memurları lüzumlu işlerde çalıştırmaya daha ziyade ehemmiyet vermeliyiz. (Aydede 1948 - 2)
- O akşam vezicebaşını kulüpte yemeğe davet etmişler di:masa başındaydılar, dört kişi... İki hanım n:Fergün ve anası Ferda, erkek olarak da onun genç kocası İnayetve bir de Süha.. (Kadınlar Tekkesi)
- Ne tuhaf şu dünya! (Bugünün Saraylısı)
- Güzellik ,tabiatın bağışladığı bir ayrıcalıktır. (Çete)
- Üşümeyi, aşağı yukarı hepiniz bilirsiniz: Titremek, içi katılmak, buz kesmek... Hayır, asıl üşümek onlar değildir. Üşümek bir nevi yanmaktır. Hiç bir uzvumu duymuyordum, ne ellerimi, ne ayaklarımı... Bedenim kalmamıştı, yoktu, Yalnız içimi hissediyordum ve içimde yanarak tükenen bir yerimi! Bu, galiba, yüreğimdi. Benliğim yanan bir kalpten ibaret kalmıştı; kar içinde tutuşmuş bir kalbin tek başına depreştiğini biliyordum, o kadar.. (Yer Altında Dünya Var)
- Aldanmaktan daha büyük teselli vardır: Unutmak! (Pek İyi Hatırlarım)
- Bütçe komisyonu sadece eski arkadaşlarının bugün ne vazifede bulunduklarını araştırsa başka hiçbir tahkika lüzum kalmadan ilgası lâzım fuzulî memuriyetler kendiliğinden anlaşılır. Himaye edilemez hale gelenleri kendi akıbetlerine veya şahsî teşebbüslerine bırakmak daha iyidir. Zaten böyle küçük himayelerle onların ne minnettarlığı kazanılır, ne alâkaları devam ettirilir. Daima eski parlak günlerin hasretini çekerler ve sinsi birer muhalif kesilirler. (Aydede 1949 - 3)
- "Bir kızım var, gelen öper, giden öper," bu hoş olanlardan bir tanesidir; bilmiyorsanız ve merak ediyorsanız söyleyeyim: Bardak. (İlk Adım)
- ...bıçkıdan geçen bir çam tahtasının ıtırı, o sıcak, mahrem ve kuvvet arttırıcı esans niçin nadide pafönler arasında satılamaz diye şaşarım! (Makyajlı Kadın)
- Siz ıstırap kuşlarının başınız üzerinde uçmalarına mani olamazsınız ama, saçlarınızın arasına yuva yapmasını önleyebilirsiniz. (Karlı Dağdaki Ateş)
- Aşk hatırlamalarla yaşar, unutmalarla ölür. (Nilgün)
- " Ben romantik eserleri daima sevdim. Hayali esirleştiren, saf heyecanlar verip melankolik düşüncelere sevk eden romanları.." (Çete)
- Bedenim kalmamıştı, yoktu. Yalnız içimi duyuyordum ve içimde yanarak tükenen bir yerimi! Bu, sanırım yüreğimdi. (Gurbet Hikayeleri)
- " İçmişim içtiğimin farkında değilim... Yemişim, ama ne ? Gezmişim, acaba nerede? Konuşmuşum, neye dair? Bu dört günden aklıma bir güzel söz, bir çift latif göz, bir dakika huzur, bir lahza zevk kalmamış! Buna mı yaşamak diyoruz? Yarın da mı bu böyle? Bu mu hayat? Yazık bize ! " (Aydede 1922 - 1)
- Yeni nesil mesela süpürge tohumundan ekmek yemedi; biz yedik. Yine onlar İspanyol nezlesinden bazı evlerin büsbütün kapandığını ve sıra sıra yangınlarla İstanbul semtinin dörtte ikiye, eski Ankara'nın dörtte bire indiğini bilmezler. (Bir Ömür Boyunca)
- Aman Yarabbi! Tebessüm ne büyük kuvvetmiş. (Nilgün)
- Rabbim her lisanı böyle uydurmalıklardan muhafaza buyursun. (Türkçenin Tadı ve Ahengi)
- Hasis, paraya kıymet veren adamdır; cimri paraya tapan; pinti para için her zillete katlanan; nekes, başkasına parayı yakıştıramıyan; tamahkâr bire beş yüz kâr elde etmek maksadını güdüp neticede zarara uğrıyan... Hasis, mesela kunduralarını kendi aldığı Amerikan mamulâtiyle evinde boyar veya boyatır; cimri son haddine varıncaya kadar bir bezle eski boyasını tazelemiye çabalar; pinti bu işe hiç yanaşmaz; nekes, ara sıra boyatır, çokça boyatanlara öfkelenir; tamahkâr, pazarlık ederek bir köşebaşı lostracısına kontrolü altında boyatır, fakat boyanın âdi cinsten olduğunu hesaba katmadığı cihetle derinin çatlaması yüzünden zarara girer! (İnsanlık Halleri Huy Arabeskleri)
- Hayhuy-ı ehl-i dünya bitmeden dünya biter Dünya bitecek bu işler bitmeyecek, galiba! (Aydede 1948 - 2)
- Tek taraflı aşk, tek kürekli kayık gibidir; bulunduğun yerde dönüp durursun, engine açılamazsın. (Bugünün Saraylısı)