Kaybolan - Tarık Tufan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kaybolan kimin eseri? Kaybolan kitabının yazarı kimdir? Kaybolan konusu ve anafikri nedir? Kaybolan kitabı ne anlatıyor? Kaybolan kitabının yazarı Tarık Tufan kimdir? İşte Kaybolan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Tarık Tufan

Yayın Evi: Doğan Kitap Yayınları

İSBN: 9786050977684

Sayfa Sayısı: 392

Kaybolan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tarık Tufan, hatıralarla yüzleşmenin, ilk aşkın ve kendini aramanın evrensel hikâyesini anlatıyor. Kaybolan, yaralı dünyalarda, kırık hayatlarda, saklı hüzünlerde ve İstanbul sokaklarında dolanan bir roman.

Hayatın en çetrefilli meselesi, çözülmesi en zor sırrı, gerçekte kim olduğumuzdur. Çünkü herkes hayatının bir yerinde kaybolur. Bazıları kendisini bulabilmek için önce çok eskiden kaybettiklerini bulmak zorundadır.

“Utanmayı bir kenara bırakıp gerçeği itiraf ettiğim bugün bile hâlâ kendi hayatımı değil, başkalarının hayatını yaşıyorum. Fason hayat. Bir gece düşüncelere dalmış boğuşurken aklıma geldi bu laf; o gün bugündür böyle tanımlıyorum, sipariş üzerine yaşanmış, ısmarlama, düşük maliyetli, fason hayat. Doğum günümde sadece bunun hayal kırıklığını hissettim. Uzunca bir vakit kayıtsız kalmaya çalıştığım hatalarım için şimdi pişmanlık, hüzün ve keder duyuyorum. Her şeyin başka türlü olmasını arzu ederdim, olmadı. Artık kim olduğumu, kimin için yaşadığımı doğru dürüst düşünemiyorum bile.”

Kaybolmanın döngüsüne sıkışmış bir adam ve iki kadın. Kendilerini bulabilmek için çıkışı ararlarken ödeyecekleri bedel gitgide büyüyor.

Kaybolan Alıntıları - Sözleri

  • Bazı gecikmelerin telafisi olmuyor.
  • Dünyanın en zahmetli işiydi, acıyı tek başına yaşamak.
  • Zaman geçince bazı yaşanmışlıkların unutulduğunu sanıyoruz, öyle olmuyor; vücudumuzda saklanan belalı, sinsi bir virüs gibi zayıf anlarımızı kolluyorlar, fırsatını bulunca her şeyin acısını çıkarmak istercesine merhametsizce saldırıyorlar.
  • " Dünyanın en zahmetli işiydi, acıyı tek başına yaşamak..."
  • Her şeyin başka türlü olmasını arzu ederdim, olmadı.
  • İnsanın kendisiyle mesafesi, dünyanın geri kalanıyla arasındaki mesafeden daha büyükmüş.
  • İnsan yaşadığı gibi ölür.
  • Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş, insana sezdirmeden gerçekleşiyor.
  • Dünyanın en zahmetli işiydi, acıyı tek başına yaşamak.
  • Sen unutuyorsun diye bütün acılar geçiyor mu?
  • Anlatmak, yaşamaktan üç kat daha yorucu. Çünkü olanları anlatabilmek için yaşamak ve hatırlamak gerekiyor; her biri birbirinden ağır ve zahmetli. Güzel başlayan fakat acıyla biten hatıraları kim anlatmak ister ki?
  • Herkes hayatında en az bir kere deliriyor, düşüyor, kayboluyor ve hiç kimsenin delirmesi, düşüşü yahut kayboluşu bir başkasınınkine benzemiyor.
  • Erdemli, ahlaklı olmanın yolu hep kazanmaktan değil, bazen bile isteye kaybetmeye razı gelmekten geçer.
  • Kaybolmayı kabul etmekten daha sarsıcı ve zor olanı geriye nasıl döneceğini bilememek.
  • "Insanlar hep yanlış şeyi alkışlıyorlar."

Kaybolan İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı okurken bende kayboldum... Cümlelerin içinde, karakterlerin acılarının içinde ve en çokta kendi içimde. Zaten kitapta asıl kaybolan kim karar verememişken birde kendini kaybetmek gibi durum çıkıyor karşınıza. Her cümlenin altını çizmek istedim ki çizdimde. Bazı cümleleri sayısız kez okudum. Bazen de bir cümleden sonra durdum devam edemedim sözlerin ağırlığından. Zaten Tarık Tufan'ın kalemini çok seviyorum 3 kitaptır tanışıyoruz ama tereddüt etmeden her kitabını okuyacağımı biliyorum artık. Öncesinde "Düşerken" kitabını da iyiki okumuşum. Kaybolan da kaybolmuşken jülide ile karşılaşmak güzel bir tesadüf oldu. Eski bir dostla karşılaşmış gibi oldum. Kendimi kaybedip aaaa jülide diye seslendim kitaba. Sözün özü ben bu kitabı çok sevdim ♡ (Müjde)

1 adam, 2 kadın.. Bir kayboluş öyküsü.. Felsefe okumuş bir yazar olan Tarık Tufan'ın okuduğum tüm kitaplarının kurgusu, karmaşık, iç dünyaya yönelik olsa da, aynı zamanda çok da hüzünlü ve ders alınası nitelikte hayat hikayelerinden oluşuyor. Yine altını çizdiğim çok cümle oldu. Zaten en sevdiğim kitaplar böyle olanları benim de.. Bir adam düşünün, hatta kendinizi onun yerine koyun. 20 yıldır yaptığı işten usanmış, hayatın rutini içinde yuvarlanıp giden, bir de üstüne çocuk sahibi olma isteğiyle karısıyla birlikte çabalayıp, sürekli hüsrana da uğruyorsa bu insanın depresyonda olması kaçınılmaz. Üstelik büyük bir çocukluk travması hep peşinde. Bir de gençlik travması yıllar sonra yeniden depreşince kaybolmasın da ne yapsın? Kadınlardan biri bu adamın karısı, diğeri de gençlik travmasının ana karakterlerinden.. Onlar da kaybolmuşlar.. Ama hepsi çok güçlü.. Sonunda herkes bir çıkış yolu buluyor; ama sonunda bir cinayet ve sır da ekleniyor adam ve karısının çıkış yoluna. Ve okuyucuyu ''katil kim?'' sorusuyla baş başa bırakıp sonlanıyor. Neler olup bitti merak ediyorsanız, okumalısınız derim.. (İlksen)

Kitabın Yazarı Tarık Tufan Kimdir?

Tarık Tufan 5 Haziran 1973 yılında İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmakta ve bazı televizyon kanallarında edebiyat-sohbet türünde programlar sunmaktadır. Yayımlanmış beş adet kitabının yanı sıra Uzak İhtimal ve Yozgat Blues filmlerinin senaristlerindendir.

Edebiyat alanında beş adet kitabı mevcuttur. Kitaplarında, günlük hayat içinde insanın varoluş, kimlik sorunlarını irdeler. Uzak İhtimal ve Yozgat Blues'un senaristlerindendir. Kitaplarındaki zarif ve naif anlatım üslubunu senarist olduğu filmlerde de görmek mümkündür. "Uzak İhtimal" filmiyle 2009 yılında İstanbul Film Festivali'nde "En İyi Senaryo" ödülünü kazanmıştır. Uzak İhtimal'in ardından senaryosunu yazdığı "Yozgat Blues" filmiyle 2013 yılında Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Senaryo" ödülüne layık görülmüştür.

Tarık Tufan Kitapları - Eserleri

  • Ve Sen Kuş Olur Gidersin
  • Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
  • Kekeme Çocuklar Korosu
  • Düşerken
  • Şanzelize Düğün Salonu
  • Hayal Meyal

  • Beni Onlara Verme
  • Kraliçenin Pireleri
  • Kaybolan
  • Geç Kalan

Tarık Tufan Alıntıları - Sözleri

  • İnsan anbean delirdiğini fark edebilir mi? (Şanzelize Düğün Salonu)
  • Gözlerim biraz yorgun. İçinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler… (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • " Herkesin hicreti niyet ettiğinedir. " (Beni Onlara Verme)
  • Susuyorduk öylece. Göz göze gelsek kör olacaktık. Konuşsak sözler bitecekti. (Kraliçenin Pireleri)
  • Ne garip, insan doğruların ne kadar farkında olursa olsun kendisini kandırabilme gücünü asla yitirmiyor. Beynine dayanan silahın önemi yok. Yaşıyorsan buradan da kurtulabilme şansın var demektir. (Ve Sen Kuş Olur Gidersin)
  • Velhasıl ölüyorlar. Kendi katilleriyle sevişiyorlar, kendi ka­tillerine yemek pişiriyorlar, kendi katillerinin ellerini öpüyor­lar bayramda, kendi katillerinin donlarını yıkıyorlar, kendi katillerinin çocuklarını doğuruyorlar, kendi katillerinin ço­cuklarını büyütüyorlar. (Beni Onlara Verme)

  • Sen unutuyorsun diye bütün acılar geçiyor mu? (Kaybolan)
  • "Annemin ölümünün dil bilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu." (Şanzelize Düğün Salonu)
  • "Gitmek, biraz ölmektir." (Kraliçenin Pireleri)
  • Ben kolayca incinirim bilirsin. Kolayca hasta olur, kolayca vazgeçerim zor olan ne varsa. (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • “Kalk Kudüs’e gidelim sevgilim.” (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • "Insanlar hep yanlış şeyi alkışlıyorlar." (Kaybolan)
  • "İnsanı çürüten ölüm değil, hayattır." (Düşerken)

  • İnsanın en ölümcül yarası, içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. (Düşerken)
  • Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez... (Ve Sen Kuş Olur Gidersin)
  • Kadınlar kısa anlarda yaşarlar. Kinleri de, öfkeleri de, merhametleri de o anda açığa çıkan duygu durumundan fışkırır. Bunu saklamazlar. (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • “Sen beni tutarsan hiç düşmem biliyor musun?” (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • İnsan, bir parça kandan ve çokça özlemden yaratıldı. İnsan, topraktan, sudan ve aşk acısından yaratıldı. (Geç Kalan)
  • Annemin ölümünün dil bilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu. (Şanzelize Düğün Salonu)
  • “Şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp bulabildiğim en merhametli cevabın dizlerine yaslamak istiyorum başımı. Bulabildiğim en müşfik cümlenin önünde bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücudumu yere bırakmak istiyorum. Uzanmak ve hangi günahtan kalma olduğunu kestiremediğim acıların yorgunluğunu bir parça olsun üzerimden atmak istiyorum. Uyumalıyım.Uzunca bir süre.Sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek.” (Kraliçenin Pireleri)