Kayıp Kızın Hikayesi - Elena Ferrante Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kayıp Kızın Hikayesi kimin eseri? Kayıp Kızın Hikayesi kitabının yazarı kimdir? Kayıp Kızın Hikayesi konusu ve anafikri nedir? Kayıp Kızın Hikayesi kitabı ne anlatıyor? Kayıp Kızın Hikayesi PDF indirme linki var mı? Kayıp Kızın Hikayesi kitabının yazarı Elena Ferrante kimdir? İşte Kayıp Kızın Hikayesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Elena Ferrante
Çevirmen: Eren Yücesan Cendey
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051419800
Sayfa Sayısı: 512
Kayıp Kızın Hikayesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Serinin nefes kesen son kitabı Ferrante'nin başyapıtı 'Napoli Romanları'nın edebi değerini pekiştiriyor."
-Publishers Weekly-
Kayıp Kızın Hikâyesi iki sıra dışı kadını, yazar Lenu ile tutkulu Lila'yı anlatan epik "Napoli Romanları"nın dördüncü ve son kitabı. Bu romanda kocaları, sevgilileri ve çocuklarıyla iki kadın olgunluk döneminde... İkisi de Napoli'ye geri dönüyor, birbirine kavuşuyor, birbirlerine destek oluyor. Ve pes etmeyip ayakta kalmaya, bildikleri gibi yaşamaya devam ediyor, yasaklarla ve konformizmle mücadeleyi sürdürüyorlar.
Kocasını ve Floransa'daki hayatını geride bırakan Lenu, tam anlamıyla tabulara meydan okuyup sevgilisiyle Napoli'ye taşınır. Ne de olsa zoru başarmış, artık ünlü bir yazar olarak toplumda yer kazanmıştır. Lila'ysa, zekâsı ve girişimciliğiyle refaha kavuşsa da kendini bir türlü doğup büyüdüğü şehirden kurtaramaz. Başarısı onu yaşadığı dünyanın damarlarına nüfuz etmiş nepotizmle, şovenizmle, maçolukla, şiddetle burun buruna getirir. Her şartta reddettiği bu dünyanın içine düşmesi de ancak ondaki gizli lider ruhunu ortaya çıkarmaya yarar. Zira Lila, duracak, akıllanacak, boyun eğecek biri değildir...
Okurların tekrar tekrar geri döneceği ve her seferinde yeni bir şey keşfedeceği olağanüstü bir hikâye anlatan, yakında dizi filme çekilecek olan "Napoli Romanları" tüm dünyada milyonlarca okuru derinden etkilemeye devam ediyor.
"İnsanı yerle bir eden bir duyusal gücü ve etkisi var."
-Catherine Taylor, The Literary Review-
"Uzun, ayrıntılı ve ustalıklı hikâye anlatımıyla düpedüz bağımlılık yaratıyor…"
-Sonalı Deraniyagala, O, The Oprah Magazine-
(Tanıtım Bülteninden)
Kayıp Kızın Hikayesi Alıntıları - Sözleri
- Hayatların bir anlamı olması gerektiği nerede yazılı ki?
- “Bana ideal olanı talep etmektense, mümkün olanın keyfini çıkarmanın daima iyi bir kural olduğunu söyledi.”
- Hayır, o asla kimseyi bırakmaz. Ya sen onu bırakma gücü gösterirsin -ki sen bunu başardın, sana hayranım - ya da o gelir, gider, canının istediği gibi yok olur, yeniden ortaya çıkar."
- O en berbat kötülüğe sahip, yüzeysellik kötülüğüne.
- Kitaplar sesini duyurmak için yazılırlar, susmak için değil.
- "O hep burada yaşadı, Almanya'da mutsuz olacaktır." "İnsan her yerde mutsuz olur..."
- Bu ihanetler, diye mırıldandı. Eğer biri doğru anda haberdar olmazsa bir işe yaramazlar, insan aşık olduğunda her şeyi bağışlar. İhanetlerin etkili bir ağırlığa sahip olabilmeleri için önce aşkın biraz solgunlaşması gerekir.
- “Halklar, Dede, daima her seyi altust etmek olanagina sahiptirler.”
- “Nasıl bir karmaşa içinde yaşıyorduk, yaşamak patlayıp bin bir yongaya bölünmekmiş gibi bize ait ne çok kıymık saçıyorduk çevremize.”
Kayıp Kızın Hikayesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bir seriyi bitirmenin sevinci ama hikayenin son buluşunun hüznü içerisindeyim. Genel olarak değerlendirmem gerekirse yazarın dili çok akıcı hem merak ettiriyor hem de gayet güzel akıyor. 4. Kitap bana göre hüzün yüklüydü. (Mine UZDEM)
kalp kırıcı seri: Spoi içerebilir! Serinin bu son kitabı kalbimi yaraladı, kırdı ancak sanırım serinin en sevdiğim kitabı da olmayı başardı. (ilk ve son kitap arasında gidip geliyorum) Lenú'nun bunca şansına karşın Lila'nın seri boyunca asla bitmeyen bahtsızlığı, bu son kitapta da en şiddetli hâliyle sürdü hatta sanıyorum ki doruğa ulaştı. Kısa mutluluklar, daimi hüzünler... Tina'yı yitirişi, Enzo'yu yitirişi, en nihayetinde kendini yitirişi... Sanırım kahramanlarımızın her ikisini de sevdim ama Lila daha bir işledi içime. Hatta itiraf ediyorum ta en başından sanırım Lila'yı apayrı sevdim, bağ kurdum. Kurgu devam etmiyor, bu kitapla bitiyor lakin ben hayallerimde Lila'nın kendini yitirip silmediğini, altmış yaşından sonra gerçekten yaşadığını hayal ediyorum. Yazarın da bu düşünceyi okura işlemeyi, böyle bir hissiyat bırakmayı amaçladığı kanısındayım. Kitapta oyuncak Tina'nın kayboluşu ile kız çocuğu Tina'nın kayboluşu arasında bağlantı kurulmasına dayanarak, Lenú'nun oyuncak Tina'ya en sonunda kavuşmasının da gene bir işaret olduğuna güveniyorum ve bağlantıyı sürdürüp Lila'nın Tina'yla birlikte olduğu bir devam kurgusu düşlüyorum, tıpkı Lenú'nun oyuncak bebeğine kavuşması gibi. Ben bağlantıyı böyle kurdum ama belki Lila'nın asıl anlatmak istediği, oyuncak bebeği eski sahibine kavuşturmasındaki asıl nedeni, Lenú'nun iki Tina ile bağlantı kurarak, bir nevi Lila'nın kızını da bilerek yitirdiği imâsına bir göndermedir. Bilerek yitirmediğini oyuncak bebeği karanlık bodruma yolladığı gibi bir şeyin söz konusu olmadığıdır. Tina'nın kayboluşu beni gerçekten çok etkiledi, sanıyorum ki bunun nedeni de Tina'nın Lila'nın kopyası olmasıydı, ikisi arasında güçlü bir bağlantı kurdum içimde. Şöyle ummuştum ,işte sonunda bu kurguda bana kendini sevdiren Lila işte kızıyla bile olsa en sonunda bahtsızlığı aşacak ve şans bu kez kızına dolayısıyla Lila'ya da gülecek. Hâlbuki öyle oldu mu? Hayır olmadı. Böyle olmayınca Tina'nın yitirilişi benim için aynı anlamda Lila'nın da yitirilmesi anlamına geldi, her daim bahtsız ama çok özel Lila yitti gitti. Hatta bir anlamda öfkelendim neden yani neden kurguda böyle bir olay var neden? Keşke hiç okumasaydım bu sahneleri. Bu kalp kırıcı serinin bir süre daha etkisinde kalacağım gibi +Aklıma ansızın şu düştü ya Lila kızını hiç kaybetmediyse? Oyuncak Tina'yı aslında hiç kaybetmemesi gibi. Kızını hiç kaybetmediyse aynı kendini içinde olduğu hayattan çıkardığı gibi çıkardıysa ve 60 yaşından sonra onun yanına gittiyse? Çok mu fazla film izliyorum (Hilal Teyfur)
Kayıp Kızın Hikayesi PDF indirme linki var mı?
Elena Ferrante - Kayıp Kızın Hikayesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kayıp Kızın Hikayesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Elena Ferrante Kimdir?
Elena Ferrante, Ünlü İtalyan kadın yazardır. Napoli'de doğdu. İtalya'da büyük ün kazanmasına rağmen, Ferrante'nin gerçek kimliği bilinmemekte olup yayıncısı basına yazar hakkında kısa bilgiler vermekle yetinmektedir.
L'amore molesto adlı ilk romanı filme çekilen yazarın üçüncü kitabı Frantumaglia'dır. Ayrılık Günleri adlı eseri büyük okuyucu kitlesine sahip olan Ferrante edebiyat alanında verilen Uluslararası Man Booker Ödülü ile Strega Ödülü 'ne aday olmuştur.
Elena Ferrante Kitapları - Eserleri
- Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım
- Sen Gittin Gideli
- Yeni Soyadının Hikayesi
- Terk Edenler ve Kalanlar
- Kayıp Kızın Hikayesi
- Belalı Aşk
- Kumsalda Bir Gece
- Karanlık Kız
- Bir Yazarın Yolculuğu
- Tesadüfi Buluşlar
- Yetişkinlerin Yalan Hayatı
- The Days of Abandonment
Elena Ferrante Alıntıları - Sözleri
- Hayır, o asla kimseyi bırakmaz. Ya sen onu bırakma gücü gösterirsin -ki sen bunu başardın, sana hayranım - ya da o gelir, gider, canının istediği gibi yok olur, yeniden ortaya çıkar." (Kayıp Kızın Hikayesi)
- Biri deneme yapmazsa, hiçbir şey değişmez. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
- Bugün hâlâ, feminizmin doğuşundan bir yüzyıl sonra, tam anlamıyla kendimiz, kendimize ait olamıyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
- Dizginlerin, ölçüsüzlüğün eline geçtiği anlardan nefret ediyordum (Belalı Aşk)
- Kendimi bir yere bırakmış da, yeniden bulamıyormuş gibi hissediyordum. (Belalı Aşk)
- Yandaki aynalar ensemi, çirkin kulaklarımı, hiçbir zanan sevmediğim yay biçimli burnumu, çenemi, çıkık elmacık kemiklerimi ve beyaz bir kağıdı andıran yanaklarımdaki gergin deriyi gösteriyordu. Orada o iki yarım porsiyonds Olganın fazla gücü direnci ve sebatı olmadığını görüyordum. O görüntülerle ne işi vardı. En iyi açı, en kötü açı, gizli geometriyri bu. Ben önden gördüğüm Olga olduğuma inanarak yaşamıştım, başkaları da bana hep iki profilimin hareketsiz, kararsız lehmini, henüz üzerinde hiçbir şey bilmediğim bütünsel görüntüyü yakıştırmıştı. Olga'nın tamamını aynanın büyük kısmında görülen görüntümu verdiğimi sandığım Mario'ya, özellikle de Mario'ya, ben gerçekte hangi bedeni sunduğumu bile bilmiyordum. (Sen Gittin Gideli)
- "Çocukluk, şimdiki zamanın hikâyesi biçiminde sürdürülen yalanlar fabrikasıdır. Romanların ve masalların zaman kipidir. Ne kadar sürer? Sonsuza dek mi?" (Bir Yazarın Yolculuğu)
- Hepimiz iyiyi mi yoksa kötüyü mü seçeceğiz diye bizi denetim altında tutan bir tanrının hizmetindeydik. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
- Korkuyu kabullenmeyi, hatta onu kendimle alay ederek sergilemeyi öğreniyorum. Onları küçük, hayali korkularından abartılı bir coşkuyla koruduğumda kızlarımı daha fazla korkuttuğumu anladığımda böyle davranmaya başladım. Belki de en çok korkulması gereken, korkan insanların hiddettidir. (Tesadüfi Buluşlar)
- “Çocukluğumuzu özlemiyorum, şiddet doluydu. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
- “Kadinlarin enerjilerini ev ve cocuk bakimiyla bogmayi dogal bulan bir toplum kendi kendinin dusmanidir ve bunu fark etmez.” (Terk Edenler ve Kalanlar)
- Onların rastlantısal buluşlara dayanan doğalarını öncelikle kendimden gizlemek istemedim, çünkü yaşamak zorunda olduğumuz bu dünyaya zaten her gün böyle karşılık veriyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
- O en berbat kötülüğe sahip, yüzeysellik kötülüğüne. (Kayıp Kızın Hikayesi)
- “Anlatması zor gelen hikâyeler yazmakla ilgileniyorum. İlkem en baştan beri şuydu: Bir öykü bende ne kadar çok rahatsızlık yaratırsa, onu anlatmak için o kadar çok inatçılık ederim.” (Bir Yazarın Yolculuğu)
- "Sözcüklerin kitaplardan nasıl ve ne zaman kaçtıkları ve kitapların boş mezarlara dönüştüğü üzerine kafa yormak gerekiyor." (Bir Yazarın Yolculuğu)
- İnsanın yönünü bulması ne zordu, erkeklerin son derece ayrıntılı kurallarını çiğnememek ne zordu! (Yeni Soyadının Hikayesi)
- Günah vardır: Dostluğun olmadığı, sevginin olmadığı ve güzel bir şeyin boşa gittiği yerde günah vardır. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
- İyi düzenlenmiş cümlelerin yerini başka iyi düzenlenmiş cümleler alıyordu, zaman sadece görünürde tutarlı olan kelimelerin akışından başka bir şey değil, kim daha çok biriktirirse o kazanıyor. Kendimi aptal hissettim, Nino’nun hoşuna giden şeylere uyum sağlamak için, kendi hoşlandığım konuları ihmal etmiştim. (Yeni Soyadının Hikayesi)
- Zaman, ocağa konmuş bir tencereden öbek öbek dökülen bir hamur gibiydi ve kaynıyordu. (Sen Gittin Gideli)
- “Dinlemek yeter, söylenmemiş, söylenmişten daha çok konuşur. “ (Karanlık Kız)