Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu - James Churchward Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kimin eseri? Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kitabının yazarı kimdir? Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu konusu ve anafikri nedir? Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kitabı ne anlatıyor? Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu PDF indirme linki var mı? Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kitabının yazarı James Churchward kimdir? İşte Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: James Churchward
Çevirmen: Rengin Ekiz
Yayın Evi: Ruh ve Madde Yayınları
İSBN: 9789756377444
Sayfa Sayısı: 404
Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İnsanlığın ana yurdu olan Mu, günümüzden yaklaşık 25.000 yıl kadar önce uygarlığın beşiği olan bir ülkeydi. Bugün Pasifik'in sularına gömülmüş olan bu büyük kıta, Albay James Churchward'ın hayat boyu süren araştırmalarıyla gündeme gelmiştir. Hint tapınaklarının mahzenlerinden Avustralya'ya, Sibirya'dan Güney Denizlerine kadar pek çok ülkeyi gezen Churchward, 1868'de İngiliz Ordusu subayı olarak Hindistan'da görev yaparken bir tapınak rahibiyle yakın dost olmuş ve ondan yüzyıllardır tapınak mahzenlerinde yatan çok eski tabletlerin nasıl tercüme edileceğini öğrenmiştir. Bu tabletler bizim uygarlığımızdan önce, çok muazzam bir uygarlığın doğduğunu, geliştiğini ve yok olduğunu söylemektedir: Bu, Mu Kıtası'dır.
Churchward bu kitabında, araştırmalarına nasıl başladığını, dünyanın dört bir yanında Mu'nun izini nasıl sürdüğünü; kayıp parçaları nasıl bir araya getirdiğini ve zamanın gizemleri içerisinde kaybolmuş olan bu uygarlığın günümüz kültürleri ve dinleri üzerindeki etkilerini anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu Alıntıları - Sözleri
- İnsan çılgınca bir fikri ayakta tutmak için ne kadar çabalarsa çabalasın doğa yasalarına karşı gelemez.
- Tarih yerkürenin ve insanın başından geçen en büyük trajedileri hiçbir zaman kayda geçirmemiştir.
- Tibet Budist geleneğine göre Shambala, Himalayaların karla kaplı zirvelerinin ötesinde bir yerlerde gizli mitolojik bir krallıktır.
Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Atatürk'ün yurt dışından getirtip tercüme ettirerek okuduğu kitaplardan bir tanesi. Bildiğim kadarıyla kitabın bazı yerlerine de yazara katılmadığını gösteren notlar almış ki acizane ben de aynısını yaptım. Öncelikle 1933'de yazılmış bir kitapta bu kadar bilgi bulacağımı zannetmiyordum. James Churchward asker, balık ve maden bilimcisi olmasının yanında kaşif özelliğinin doruklara ulaştığını gösteren bir kitap diyebilirim. Yazar 1900'lü yılların başlarındaki tarih-arkeoloji-jeoloji-antropoloji...v.s bilimlerinin konu ile ilgili hemen hemen her bilgisine başvurarak, kendisinin de araştırmalarını harmanlayarak güzel bir çalışma yapmış. Kitapta herhalde beynimden vurulduğum bölüm olarak Yunan Alfabesi'ni Mu dili ile tercüme ederken, alfabedeki harflerinin anlamlarının Mu kıtasının yok oluşunu anlattığı bölümü söyleyebilirim. Yazarın "zorlama" "ari beyaz ırk" dayatmasını bir kenara bırakırsak, insanoğlunun ilk defa Mu denilen ve şu an Pasifik Okyanusunun tam ortasında bir zamanlar deprem ve volkanik patlamalarla yok olan bir kıtada "insan halinde" yani evrimleşmeden ortaya çıktığı, bütün insanlığında bu kıtadan dünyaya yayıldığı görüşünü Mısır, Yunan, Meksika, Amerika, Çin...v.s gibi birçok yerden kaynaklar ve arkeolojik buluntularla kanıtlamaya çalıştığı bir kitap. Kitabın içerisinde birçok dinden bahsederken sadece bir defa İslam'dan bahsetmesi, daha çok Tevrat'tan alıntılar yapması, masonluğa göz kırpması ve kitabın sonunda evrim teorisini alt etmeye çalışması dikkatimi çekti diyebilirim. Atatürk'ün meşhur Türk Tarih Tezi'ni ortaya koymak istemesinin bir sebebi de bu kitap olabilir. Bir kaç bölümde tekrarlar olduğu için biraz sıkılabilirsiniz. Fakat genel anlamda kendinizi vererek hele bir de bu konulara meraklıysanız heyecanla okuyacağınız bir eser. Merakla okudum. Tavsiye ederim. (Murat ÇALIK)
Tarih bir noktaya kadar delillere dayandırılabiliyor ama günümüz tarihinin batı medeniyeti tarafından yazıldığını da akılda tutmak gerekiyor, bu medeniyetin dünyada yaptığı kültürel katliamı da unutmuyoruz, bu noktada günümüz tarihini noktası noktasına kabul etmek bağnazlık olur. Churchward'ın en büyük sıkıntısı kitapta bahsettiği yazıtların hepsinin kayıp olması. Bir tane bile tablet gösterememişim. Sattım/kayboldu v.s. diyor. Yine de tarif edilen coğrafi bölgeler ile ilgili sunulan deyimler yadsınılamaz. Batık kıta'nın sular üstünde kaldığı kısımlar olarak gösterdiği, tarihi kalıntıların yer aldığı 2 yer var örneğin aklımda kalan Fiji ve Tonga. Önyargılarınızı bir kenara bırakıp uydu görüntüleri üzerinden bu adaların konumuna eğlencesine bir göz atın. Suların yükselmesi ile sular altında kalan bariz bir kıta olduğu çok açık görülüyor. Büyülü bir olay gibi düşünmemek lazım, bugün bile ne kadar çok alan buzulların erimesi sonucu yükselecek sular altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya. (ismet cem alkan)
Bu kitabı daha önce okuduğumu zannediyordum lakin okumamış olduğumu tekrar okumaya karar verdiğim zaman anladım. Ne cümle kurdum be! :D Bir önceki kitabında Kayıp Kıta Mu'nun izlerini Mayalar, Çinliler, Babil, Mısır gibi antik uygarlıklarda arayan yazarımız bu sefer faili meçhul kayıp kıtamızın neden battığını ve battığı ile ilgili tüm mitlerin geçtiği sembolleri bir bir açıklıyor. O tablet senin bu tablet benim, kendi kişisel yorumlarını esirgemeden Lemurya'yı yani onun tabiriyle anakarayı bir güzel anlatıyor. (Ozan)
Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu PDF indirme linki var mı?
James Churchward - Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı James Churchward Kimdir?
Londra'nın Devon kasabasında doğmuş, yükseköğrenimini Oxford'da tamamlamış maceraperest bir İngilizdi. Araştırmacı, sorgulayıcı ve çok meraklı bir yapıya sahipti. Çok genç yaşlarından itibaren farklı disiplinlerle uğraşmaya başlamıştı. Churchward; askerlik, eğitimcilik, ressamlık, mühendislik, balık uzmanlığı, maden bilimciliği, kaşiflik ve tarihçilik gibi niteliklere sahipti. Fakat onun en sevdiği ve en fazla öne çıkan niteliği kaşiflikti.
1930'lu yıllarda yazdığı kayıp kıta Mu ile ilgili Naacal Tabletlerini çözmüş; The Children of Mu (1931), The Lost Continent Mu (1933), ve The Sacred Symbols of Mu (1935) adlı kitapları ile gündeme gelmiştir. Bilinen en ünlü esrarengiz İngiliz yazarıdır. Aynı zamanda uzman bir balıkçı ve mühendistir.
Churchward'a göre, Mu'nun yerini "kuzeyde Hawaii, güneyinde ise Fiji ve Paskalya Adası olarak verdi." O, Mu kıtasının 64.000.000 nüfusa sahip olduğunu iddia etti. Churchward günümüzden 50.000 yıl önce, Mu kıtasının teknolojik olarak çok gelişmiş olduğunu iddia etti. Bu uygarlığın kolonileri arasında Hindistan, Babil, Pers, Mısır ve Maya uygarlıklarının olduğunu araştırmaları ile tespit etti.
Yazarın bu üç kitabı Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün okuduğu kitaplar arşivinde de yer almaktadır. Atatürk 1930'lu yıllarda Tahsin Mayakon (Mayatepek) Bey'i araştırma görevlisi olarak Amerika'ya yollamıştır. Mu kavmi hakkında bilgi edinmesi için birçok rapor düzenlemiştir Tahsin Bey. En ünlüsü 14. rapordur. Ön Türkler ile Mu kavmi arasındaki bağı sorgulamak babında yapılan araştırmalar sonucu Mu ile Meksika'daki kavimler ve Naacal Tabletleri arasında bir bağ bulunmuştur.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/James_Churchward
James Churchward Kitapları - Eserleri
- Kayıp Kıta Mu
- Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları
- Kayıp Uygarlıklar 2 - Kayıp Kıta Mu
- Kayıp Kıta Mu'nun Kutsal Sembolleri
- Mu'nun Kozmik Güçleri 1
- Aztek ve Maya Mitolojisi
- Kayıp Şehir Atlantis
James Churchward Alıntıları - Sözleri
- ..... Çünkü hepsi haklıdır..! (Kayıp Kıta Mu)
- Matematikte, dört işlemi, yüzdeyi, sonsuzluk kavramını da kullanan ilk toplum Mayalardı. (Aztek ve Maya Mitolojisi)
- Günümüzde Çinlilerin birçoğu son derece beyaz tene sahiptir. Bu, damarlarındaki Uygur kanına işaret eder. Günümüzün alt sınıflara mensup Çinlileri ise Uygur kanı taşımazlar; onlar eski sarı Moğolların torunlarıdır… (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- Bir ulus dünya tarihindeki sahip olduğu yeri; para,halkının kalbinde dürüstlük ve onurdan daha değerli olduğunda yitirir.Genel,yaygın bir kazanç hırsı, büyük bir karışıklık veya felaketin habercisidir. (Kayıp Kıta Mu)
- Atlantis'in yalnızca birkaç tepesi yüzeyde kalmıştır: Azor Adaları, Maderia Adaları, Kanarya Adaları ve Cape Verde Adaları. Bunlar zamanında Atlantis dağlarının tepeleriydi. Atlas Dağı, Atlantis'teki en masif (deprem riski az) dağdı. Bugün burası, Pico Alto olarak tanınmaktadır ve yeri Azor Adaları'ndadır. Atlantis zamanında, Atlas Dağı, topraktan yukarıya doğru dimdik uzanan dev bir sütun gibiydi. Dağın volkanik derinliklerinden çıkan buhar nedeniyle oluşan bulutlar, dorukları çevreliyor ve sanki orada cennet varmış gibi bir görüntü oluşuyordu. Kocaman dağa "Atlas" adı verilmişti, çünkü Atlas, denizler tanrısı Poseidon'un ilk oğluydu. O zamanki, zirvesi karlı Atlas Dağı ve diğer tepeler, mutlaka, şimdinin Alpler'inden veya Himalayalar'ından daha muhteşem bir görüntü sergiliyor olmalıydı! Kim bilir Atlantis'e denizden gemilerle yaklaşmakta olanlar için ne kadar tarifsiz güzellikte bir manzara oluştururdu! (Kayıp Şehir Atlantis)
- İlkel insan bir sembol kullandığında asıl olan nesne değildi, zihninde temsil ettiği şeydi. (Kayıp Kıta Mu)
- Başlangıçta her şey kaostu; evren sessizdi ve her şeye karanlık hükmediyordu. (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- Dünyaya çık oğlum ve tabiatın yazmış olduklarını öğren. Tabiat insanın öğrenmesi için temin edilmiş büyük bir okuldur. Tabiat kuramsallaştırmaz. Tabiat yalan söylemez. Tabiat kişileşmiş hakikattir. (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- İnsanlar gerçekliğe dair sade ve dürüst şekilde eğitim aldıkları sürece hiçbir kilise onları ellerinde tutmayı başaramayacaktır. (Kayıp Kıta Mu'nun Kutsal Sembolleri)
- Biyolojik evrim bir mittir. (Mu'nun Kozmik Güçleri 1)
- Uygurlar, uygarlığın ve kültürün yüksek sınırına ulaşmışlardı; astrolojiyi, madenciliği, tekstil endüstrisini, mimarlığı, matematiği, tarımı, okumayı, yazmayı, tıbbı vs. biliyorlardı. İpek, metal ve ağaç üzerine yapılan süsleme sanatında ustaydılar ve altın, gümüş, bronz ve kilden heykeller yaptılar, ve tüm bunlar Mısır tarihinin başlangıcından önceydi. (Kayıp Kıta Mu)
- Atlantis'in 90.000 yıllık tarihi incelenecek olursa çok belirgin bazı noktalar göze çarpmaktadır. Denilebilir ki, "Tabiat Ana", başını şiddetle salladığı zaman insanların ayaklarının altındaki toprağı kaydırıyor, kızgın lavlar ve volkanik küllere boğuyor, ülkelerini sulara gömüyordu. Bütün bunlara rağmen, üç kez büyük uygarlıklar doğdu, gelişti, çok yüksek boyutlara ulaştı, ama sonra bozuldu ve yok oldu. Hep doğal bir afetle gelen felaketler, yeryüzünün geri kalan kısmıyla birlikte Atlantis'i de etkiliyordu. Tarihi boyunca Atlantis, birçok insan grubunun, hem sığınma, hem de terk etme noktası olmuştur. (Kayıp Şehir Atlantis)
- Hepsi ruhun ölümsüzlüğüne ve sonunda geldiği “ yüce kaynağa” geri döndüğüne inanıyordu. (Kayıp Kıta Mu)
- Doğa insana öğrenmesi için sunulmuş büyük bir okuldur. Doğa teori nedir bilmez. Doğa yalan söylemez. Doğa gerçeğin canlı bir örneğidir. (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- Uygur İmparatorluğu muhtemelen Mu’ya ait koloni imparatorluklarının ilki ve kuşkusuz en büyüğü, en önemlisi ve en güçlüsüydü… (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- Efsaneleri ilginç ve epey geniş kapsamlı. Oldukça şaşırtıcı efsanelerinden biri, ilk insanın yaratılışıyla ilgili: kutsal kitaplardaki Âdem ve Havva. Anavatanın dilinin anlaşılması zor kelimeler içermesinden dolayı, bu efsane en değerlisidir. Zuni ve Hopilerde insanoğlunun kaderini şekillendiren iki özel tanrı vardır. Bu tanrılar kutsal sayılır fakat onlara tapılmaz. Diğer bir deyişle bizdeki erenlerle kıyaslanabilirler. Bu iki tanrının adı Ahaiinta ve Matsailema'dır. Bunlar güneş tanrısının ilk çocuklarıydı. Bu cümle dikkatli incelemelere dayanır. Hopi Kızılderilileri, tanrının genel sembolü güneşle tanrının kendisini ayırır. İlk kadının ve ilk erkeğin, tanrının sembolü olan güneşin çocukları değil, tanrının kendi çocukları olduğunu belirtirler. (Kayıp Kıta Mu)
- “Bir zenginin cennete gitmesi, bir devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur.” (Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları)
- Tarih boyunca medeniyet kimi zaman ileri, kimi zaman geri gitmiş, kimi zaman da hem ileri hem geri medeniyetler aynı dönem içerisinde yaşayabilmişlerdir. (Aztek ve Maya Mitolojisi)
- Tarih boyunca medeniyet kimi zaman ileri, kimi zaman geri gitmiş, kimi zaman da hem ileri hem geri medeniyetler aynı dönem içerisinde yaşayabilmişlerdir. (Aztek ve Maya Mitolojisi)
- Atlantik silsilesi, yeryüzünün içinden gelen, daha çok bazaltın oluşturduğu ağır, yoğun ve volkanik okyanus kabuğundan meydana gelir. Suyun üzerindeki bazalt madde kısa ömürlüdür ve zamanla zayıflayıp kırılır. Oysa kıtalar, daha çok granitten oluşmuştur ve milyonlarca yıl istikrarlı bir şekilde dayanırlar. Granit, kıtaların hareket edip kırılmalarına rağmen, yoğun sıvının üzerinde yüzebilecekleri kadar hafiftir. Atlantik silsilesi bazalt yapıdır, ağırdır, batar. (Kayıp Şehir Atlantis)