Kedi ve Fare - Günter Grass Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kedi ve Fare kimin eseri? Kedi ve Fare kitabının yazarı kimdir? Kedi ve Fare konusu ve anafikri nedir? Kedi ve Fare kitabı ne anlatıyor? Kedi ve Fare PDF indirme linki var mı? Kedi ve Fare kitabının yazarı Günter Grass kimdir? İşte Kedi ve Fare kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Günter Grass

Çevirmen: Oğuz Tarihmen

Orijinal Adı: Katz und Maus

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi

İSBN: 9786059658676

Sayfa Sayısı: 168

Kedi ve Fare Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Alman edebiyatının en önemli yazarlarından Nobel Ödüllü Günter Grass, Kedi ve Fare'de çocukluğunu geçirdiği Danzig'e götürüyor bizi.

Avrupa, İkinci Dünya Savaşı'nın karanlığına gömülürken, ergenliklerini yaşayan bir grup genç, günlerini Danzig Limanı'nda avarelik ederek geçirmektedir. Ancak savaşın şiddeti yayıldıkça, gençlerin yazgısı da tarihin bu dehşet verici döneminin koşullarıyla kesişecektir.

Faresi, yani fazla çıkık âdemelması yüzünden alay konusu olan 14 yaşındaki Mahlke'nin, Nazi Ordusu'nda gösterdiği başarılarla ulusal bir kahramana dönüşümünün öyküsü, yazarın her zamanki grotesk diliyle görkemli bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor.

15 yaşında Hitler Gençliği'ne, 17 yaşında Nazi Ordusu'na katılan ya da katılmak zorunda kalan Günter Grass'ın geçmişinin gölgesi hem romanın anlatıcısı Pilenz'de hem de Mahlke'de somutlaşıyor. Savaş zamanında insanların kime ve neye dönüşmek zorunda kaldığı, toplumla birey arasındaki kedi-fare oyunuyla, edebiyat tarihinin bu en unutulmaz metaforlarından biri aracılığıyla sorgulanıyor.

Kedi ve Fare Alıntıları - Sözleri

  • Cepheden gelen mektuplarında bir çocuğun itinasıyla Rus zırhlıları çiziktirmekten ve üstlerini mavi kalemle çizmekten vazgeçer miydin ki? Ya Bakire'yi kim hurdacıya verirdi? Kim şu bizim eski liseyi efsunlayıp kuşyemine çevirebilirdi? Ya kedi ve fare? Bitebilen hikâyeler var mıdır?
  • Yağmur, birleştirir insanları.
  • Bir sürü insan -bu kulağınıza küpe olsun- hayatları boyunca değerli halıları sever durur ve sonunda çıplak marleylerin üstünde ölürler. Vazgeçmeyi öğrenin, Mahlke!
  • “Yağmur birleştirir insanları.”
  • Her şeyin içinde bir şarkı uyur...
  • -- : Bir sürü insan -bu kulağınıza küpe olsun- hayatları boyunca değerli halıları sever durur ve sonunda çıplak marleylerin üstünde ölürler. Vazgeçmeyi öğrenin, Mahlke!"
  • Oturun masanın başına, sevgili Pilenz ve başlayın yazmaya. İlk şiirsel denemeleriniz ve kısa hikayeleriniz ne kadar Kafkaesk olsalar da sizin kendinize has bir kaleminiz var: Ya kemana sarılın ya da yazıp özgürleşin.
  • Bir sürü insan - bu kulağınıza küpe olsun-hayatları boyunca değerli halıları sever durur ve sonunda çıplak marleylerin üstünde ölürler. Vazgeçmeyi öğrenin, Mahlke!
  • Yağmur havası insanları birleştirir.
  • Yağmur havası insanları birleştirir.

Kedi ve Fare İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Nazi dönemi almanyasında henüz 14 15 yaşlarında olan iki gencin hikayesi. Biri yazarın kendisi diğeri ise hayatı boyunca etkisinde kaldığı bir arkadaşı. Eser bu minvalde ilerliyor. Tabi ilerliyor diyebilirsek. Tarihi metaforlar olmasa aslında çok sıkıcı bir kitap diyebilirim. İçinde barındırdığı yabancı sözcüklerden dolayı akıcılığa ket vurulmuş, sözcükler birbirine dolanmış. Ama yazarın kronolojiye bağlılığı eseri okunur kılmakta. Nazi Almanyasında etkilendiği bir çocukluk arkadaşının ve kendisinin başından geçenleri anlatan yazar, savaş döneminde toplumsal yapıdaki değişikler ve savaş esnasında içerinin bulunduğu durum gözler önüne seriliyor. Yazarın kendisi de 14 15 yaşlarında Nazi Gençliğine katıldığı bilindiği için, eserin gerçekçiliği kesin hatlarla çizilmiş durumda. Yazarından okuduğum ilk eser olduğu için pek Önyargı da bulunmak istemiyorum dili için, fakat ağır ve aksak bir okunma oluşturuyor eser. Din üzerinde ayrıca duran eser, Nazi Almanyasındaki muhafazarlığın savaşla çelişen kısımlarını da bu anı türüne geçmiş eserde çok iyi bir yere oturtulmuş. (Nedim Kardaş)

Kesinlikle akıcı değil. Betimlemeler gereksiz uzun, lakin bazı diyaloglar ve konu ilgimi çektiği için bitirdim. Yine de bana yazarın diğer kitaplarını okuma konusunda merak hissi verdi bu kitap. Belki de ilk önce başka bir kitabını bitirseydim, yazarın tarzına alışır ve tarzını anlamaya çalışıp bu kadar yorulmaz, daha çok keyif alabilirdim. (Burcu Demir)

Danzig üçlemesinin 2.kitabı. Teneke Trampet'ten sonra acaba devam kitabı mi yoksa ayri okunabilir mi diye merak ediyordum. Teneke Trampet 1959 yılında yayımlanmış, Kedi ve Fare ise 1961'de. Aslında Gunter Grass iki kitapta da savaşı anlatıyor fakat bunu farkli bakış açıları ve tekniklerle sunuyor. Sanırım buradaki ortak nokta her iki kitabın anlaticisinin da bir çocuk olması. Teneke Trampet'te yazar-kahraman yaşadıklarını anlatırken, burada ismini çok sonra öğrendiğimiz (kitabın 2. baskisinda 97. Sayfanin ilk cumlesinde geciyor ilk kez) anlatıcı Pilenz,14 yaşındaki Mahlke'yi anlatıyor. Yazarin hayatından yine izler taşıyan bir öyküsü var. Tabi yine onun tarzına uygun olarak tek düze bir anlatım ve zaman dilimi yok. Pilenz olayları bazen 2.tekil şahısla bazen de 3. tekil şahısla anlatıyor. Yine metaforlarla dolu, hatta düz cümle o kadar az ki acaba yine neyi sembollize etmeye çalışmış diye düşünerek ilerlenebiliyor. Fare;Malhke'nin adem elması yani insanı, kedi ise toplumu karakterize etmek için kullanılmış. "...zira Mahlke'nin ademelması kediye fare olmuştu. O kadar gençti ki kedi ve o kadar hareketliydi ki Mahlke'nin çıkıntısı....sonuçta atıldı kedi Mahlke'nin gırtlağına. Ya da birimiz tutup attı. Ya da ben, dişim agrirken mi agrimazken mi bilmiyorum, kaptigim gibi kediyi gösterdim ona Mahlke'nin faresini:..." Neyin neyi temsil ettiği bilinmeden okunan bu cümle semboller yerlerini alınca anlam kazanmaya başlıyor. Kitabin kapağındaki boynunda haç olan kedi illustrasyonu da Teneke Trampet'in Kamuran Şipal cevirisinde oldugu gibi yazara ait. Kitapta da kahramanimiz Mahlke bir Katolik, Meryem Ana'ya ayri bir tutkuyla bağlı biraz farklı bir dindar. Kitap öyle ayrı şeylerden oluşuyor ki onlari bir araya getirip ifade etmekte ben de zorlanıyorum:) Yazarin aynı zaman diliminde ayni noktalarda olduğunu sanmamiz için Teneke Trampet'in Oskar'ina selam göndermesi çok hoştu. Ayrı okunmasi mümkün olmakla birlikte bu tarz ayrıntıları yakalamak adına devam niteliğinde okunmasi daha dogru geldi bana. Teneke Trampet kadar bayilmasam da kendi içinde güzel ve anlaşılması zor bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim. (Öylesine bir okur)

Kedi ve Fare PDF indirme linki var mı?

Günter Grass - Kedi ve Fare kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kedi ve Fare PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Günter Grass Kimdir?

Çağdaş Alman Edebiyatının en önemli romancı, oyun yazarı ve şairlerinden biri olan Grass, 1927 Danzig (bugünkü Gdansk, Polonya) doğumludur. Nazi döneminde yetişmiş ve 2. Dünya Savaşı?nı yaşamış Alman kuşağınının edebiyattaki sözcülerindendir. Öteki yaşıtları gibi, küçüklüğünde Hitler Gençliği örgütünde yer aldı. 16 yaşında askere alındı ve savaşta yaralanarak tutsak düştü. Düsseldorf ve Berlin Güzel Sanatlar Akademilerinin heykel bölümlerinde okudu. Geçimini sağlamak için karaborsacılık yaptı, mezartaşı imalathanesinde çalıştı, bir ara da caz davulcusuydu. 1956?da Paris?e gitti ve orada yazdığı Die Blechtrommel (1959; Teneke Trampet, 1972, 1983) ile üne kavuştu. 1962?de Grass?a en iyi yabancı roman ödülü kazandıran ve filme de çekilen Teneke Trampet?in ardından yazdığı Katz und Maus (1961; Kedi ile Fare) ve Hundejahre (1963; Köpek Yılları) ile Danzig?de geçen üçlemesini tamamladı. Grass aynı zamanda siyasi bir kişiliktir. Batı Berlin?de Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) çevresinde faaliyet göstermiş, pek çok önemli sorunda kamuoyu önünde açık tavır almıştır.

Hepsi siyasi içerik taşıyan diğer önemli romanları şunlardır: Örtlich betäubt (1969, Lokal Anestezi), Aus dem Tagebuch einer Schnecke (1972, Bir Sümüklüböceğin Günlüğünden) Der Butt (1977, Pisi Balığı), Das Treffen in Telgte (1977, Telgte?de Toplantı), Kopfgeburten: oder die Deutschen sterben aus (1980, Kafadan Doğumlar, 1987), Die Rättin (1987, Dişi Fare). Oyunlarında Uyumsuzluk Tiyatrosu?yla epik tiyatronun etkileri görülen Grass?ın Noch zehn Minuten bis Buffalo (1957; On Dakika Sonra Buffalo, 1964) adlı oyunu Türkçe'ye çevrilmiştir.

Günter Grass Kitapları - Eserleri

  • Teneke Trampet
  • Yengeç Yürüyüşü
  • Kedi ve Fare
  • Kurbağa Güncesi
  • Soğanı Soyarken
  • Dişi Fare
  • Sonluluk Üzerine
  • Yüzyılım
  • Auschwitz'den Sonra Yazmak
  • Germania
  • Kutu
  • 1999 Nobel Konuşması
  • Gravürler / Radierungen
  • Im Krebsgang: Eine Novelle
  • On Dakika Sonra Buffalo

Günter Grass Alıntıları - Sözleri

  • Günümüzde edebiyatın aslında emeklilere tahsis edildiği ve genç yazarlara olsa olsa oyun sahası olarak internetin bırakıldığı doğru değil midir ? (1999 Nobel Konuşması)
  • "Tartışmalı bir rastlantı, 1927 doğumlu olmam,acı sözler söylememi engelliyor. Ciddi bir sınavdan geçirilemeyecek kadar gençtim. .Genede günahsız degilim.. : 13 yaşında "El ver" (Hilfmit) adlı Hitler gençlik degisinin açtığı bir öykü yarışmasına katıldım. Yazma tutkusuna çok erken yaşlarda kapılmıştım..kabul görmek için de yanıp tutuşuyordum..Neyseki adresi yanlış değerlendirip Kasub larla ilgili dokunaklı bir şeyler yazdım. .üstelik bunu yanlızca özetini gönderdim de Hitler gençliğinin "El ver ödülünü kesinlikle almama şansına erişebildim...yani ucuz kurtuldum ..yani lekesizim.. (Germania)
  • Bir sürü insan - bu kulağınıza küpe olsun-hayatları boyunca değerli halıları sever durur ve sonunda çıplak marleylerin üstünde ölürler. Vazgeçmeyi öğrenin, Mahlke! (Kedi ve Fare)
  • Londra ve Halep'te olanları karşılaştırabiliyoruz: Örneğin Olimpiyat Oyunları'nda dağıtılan sayısız ışıltılı altın, gümüş ve bronz madalyanın sayısıyla, Sokak savaşına verilen molalarda toplanan, Sıra sıra dizilen ve üzerleri beyaz örtüyle örtünen cesetlerin sayısını. (Sonluluk Üzerine)
  • "Deniz buz gibi soğuktu ve bebecikler tepe aşağı gelmişlerdi. Bunu yazmalısın. Madem hayatta kaldın, bunu bize borçlusun. Sana bir gün her bir şeyi anlatacağım, baştan sona, sen de yazacaksın ... " (Yengeç Yürüyüşü)
  • Çünkü hakikat, üç satırı geçmez... (Yengeç Yürüyüşü)
  • (...) elbette mezarlıklarda şu Allahın belası politik fikir ayrılıkları sona ermeliydi. "Onu bilir, söylerim," diye bağırıdı kadın, "ölümle, düşman düşman olmaktan çıkar." (Kurbağa Güncesi)
  • Öylece sayfadan sayfaya, bir kitaptan öbürüne yaşadım. İçimde hep kahramanlar kaynıyordu. (Soğanı Soyarken)
  • O, kendisiyle savaşmak zorunda olduğumuz iç düşmandan sözettiğinden beri bana korku aşılamış olduğunu bugün gibi anımsıyorum. (Yüzyılım)
  • Kendi varlığınıza alışın ki kalbiniz huzura kavuşsun ve şeytan ifrit olsun. (Teneke Trampet)
  • Sohbet odasında kah Almanca kah ingilizce yürütülen gevezeliklerden yine de bazı olgular çıkartılabiliyordu. Sohbetçilerden biri, Diewerge'nin savaşın başlamasından hemen sonra Danzig'deki Reich Radyosu'nun başına getirildiğini biliyorsa, öteki onun savaştan sonraki faaliyetlerini sıralıyordu: Diewerge, aralarında daha sonra Hür Demokrat Parti milletvekili olan Achenbach'ın da bulunduğu yüksek rütbeli Nazilerle birlik olup güya Kuzey Ren-Westfalyalı Liberal Parti'nin içine sızmış. Aynı zamanda, diye söze karışıyordu bir üçüncü sohbetçi, yetmişli yıllarda Nazi Partisi'nin eski propaganda uzmanı, HDP'nin kara paralarını aklamayı başarmıştı, hem de Ren'deki Neuwield'de. Tıkabasa sohbet odasına en sonunda Davos'taki katil hakkında sorular da eklendi, bu sorulara kesin yanıtlar verildi. (Yengeç Yürüyüşü)
  • “Yağmur birleştirir insanları.” (Kedi ve Fare)
  • ...istisna olmasını her şeyi reddetmesine borçluydu asıl. (Soğanı Soyarken)
  • İnsanoğlu yaşadığı her yerde çöp bıraktı, her yerden çöp bırakarak ayrıldı. En son hakikati arayıp bulmaya çalışırken ve Tanrısının izini sürerken bile çöp üretmekten geri kalmadı. Toprak kazılmaya görsün, kat kat yığılmış çöpten hemen tanınabiliyordu, çünkü insanın ürettiği çöp insanın kendisinden uzun ömürlüdür. Yalnızca çöptü ki, insan soyu yok olup gittikten sonra da varlığını sürdürür. (Dişi Fare)
  • Yağmur, birleştirir insanları. (Kedi ve Fare)
  • “Onun ne düşündüğünü ve ne düşüneceğini kimse bilmiyordu, “diyor bana. “ Her zihin kilit altındadır, yalnızca onunki değil. Yasak bölgedir orası. Alın kemiğini açmanın anlamı yok. Hem hiç kimse aklından geçeni söylemez ki. Söylemeye kalkan, daha ilk cümlenin yarısına gelmeden yalan söyler. ‘ O sırada şunu düşünüyordu’ ya da Düşünceleri şöyleydi…’ diye başlayan cümleler hep koltuk değneği gibi olmuşlardır. Bir zihinden daha sıkı kapanan şey yoktur. Evet, ölüm anında bile düşüncelerinde aldatabilir insan. (Yengeç Yürüyüşü)
  • O zaman yaptığı işi yüzüne gözüne bulaştırmakta bıkıp usanan Tanrı, bizim direngenliğimiz karşısında Nuh’un itaatsizliğinin işe yaramadığını görerek gülmeye başladı. Her zamanki gibi yukardan şöyle seslendi: Bundan böyle yeryüzünde fareler insanların yanından eksik olmayacak, bütün bela ve müsibetleri onların başına musallat edecek. (Dişi Fare)
  • Ve Nuh, Tanrı’nın kendisine buyurduğu gibi yaptı; kuşların, hayvanların ve yerde sürünen hayvanların hepsinden dişili erkekli gemiye aldı; yalnızca biz fareleri dışarda bıraktı, sokmadı teknesine. Bizler onun için ne temiz hayvanlardık ne temiz olmayan. Bize karşı insanların beslediği önyargının, kendilerini kusacak gibi olmaya zorlayan biz yaratıklara karşı nefretinin ve ocağımızı söndürme arzusunun kökleri bu kadar eskiye dayanıyor işte. (Dişi Fare)
  • Çünkü hakikat, üç satırı geçmez… (Yengeç Yürüyüşü)
  • "Hüsranla sonuçlanmış bütün okul reformlarını göz önüne alarak okula gitme zorunluluğunu kaldıracağımdan kısa bir süre içinde ortaya ...hiç bir kısıtlamayla karşılaşmayan okuma sevgisiyle kalın ciltlere dalmış eğitimin "bozmadığı "çocuklar çıkardı.. (Germania)