Kimliksiz - Selvi Atıcı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kimliksiz kimin eseri? Kimliksiz kitabının yazarı kimdir? Kimliksiz konusu ve anafikri nedir? Kimliksiz kitabı ne anlatıyor? Kimliksiz PDF indirme linki var mı? Kimliksiz kitabının yazarı Selvi Atıcı kimdir? İşte Kimliksiz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Selvi Atıcı

Yayın Evi: Müptela Yayınları

İSBN: 9786059021067

Sayfa Sayısı: 520

Kimliksiz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez..."

Deryal Yiğit, nam-ı diğer Kimliksiz... Kirli geçmişiyle, acımasızlığıyla, kadınlara değer vermeyişiyle bilinen karanlık bir adam... Garip takıntıları ve sadece kendine sakladığı sırlarıyla kendi çöplüğünden yarattığı krallığında hükümdarlığını süren Deryal'in hayatına Burcu bomba gibi düşmüştü.

Burcu, Deryal'in yeni takıntısı mı, yoksa hayatının yörüngesini tamamen değiştirebilecek olan tek kadın mıydı? Sırları ve çözemediği sorunlarıyla Deryal'in hayatına girmek zorunda kalan Burcu, omuzlarına binen tonlarca yükün arasında aşkı kaldırabilecek miydi?

(Tanıtım Bülteninden)

Kimliksiz Alıntıları - Sözleri

  • Seninle birlikte olmak uçaktan paraşütsüz atlamak kadar güvenli.
  • Bana bak! Seni ayağımın altına alırım yer cücesi. Sende boy var ama kalabalık yapmaktan başka bir işe yaramıyor.
  • İstediğini anlatabilmek için bazen insanın gözlerinin içine bakmak gerekir.
  • "Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslında hiç bir şeymiş."
  • Evladını annesinden ayıran insanlar iyi insan olmazlardı.
  • "Seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez..."
  • Seninle birlikte olmak uçaktan paraşütle atlamak kadar güvenli.
  • Karanlık sırlara ya da kirli bir geçmişe sahip insanların bile en çok ihtiyaç duyduğu şeydir sevmek...
  • Sahiplenilmek güzel olabilirdi, ama böylesine baskıcı bir tutumla değil. Bu tavırlar despottu, fazla baskıcı ve fazlasıyla sahiplenici, dayatmacıydı. Bu tavırlar insanı kapana kısılmış bir güvercin gibi hissettiriyordu.
  • “Seninle birlikte olmak, uçaktan paraşütle atlamak kadar güvenli.”
  • “Keşke… Öldürseydin. ” Denemişti… Gözlerini kapamayı, unutmayı, beyninden silmeyi denemişti. Ama bu zordu…
  • Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslında hiçbir şeymiş!
  • Delisin, asla benim olmayacaksın, ama hep dürüstsün
  • Merhaba Selvi Atıcı'nın yazmış olduğu Kayıp Şehir serisinin ilk kitabı Kimliksiz yorumu ile buradayım. Deryal, kim olduğunu bilmediği bir hiçsizliğin ortasında en yakınındaki Adem ile yaşamaktadır. Kayıp Şehir adını verdiği kulübünde İstanbul'un Kimliksiz'i olmuştur. Ancak hiç umulmadık bir anda hayatına giren Burcu ile olaylar değişir. Kim olduğunu, nereden geldiğini bilmediği Burcu'ya hiç ummadık anda aşık olur. Deryal, kimseye güvenmediği kadar güvendiği Burcu'ya kendini göstebilecek midir? Ya Burcu, kendi içinde bulunduğu planı yerine getirebilecek mi? Kitap boyunca insanın aklında delice sorular oluyor. Olaylar öyle heyecanlıydı ki kitabı elimden bırakamadım. Bir de kitabın olmazsa olması Adem ve Şirinin tatlı halleri vardı. Onların aralarındaki tatlı atışmaları kitaba ayrı bir neşe katmıştı Kitapta tek sinir olduğum sahne Deryal'in hatasıydı. Keşke yapmasaydın dedirtiyor insana. Ben kitabı çok beğendim. Sizde Burcu'nun planını ve Deryalin acı geçmişini merak ettiyseniz mutlaka okuyun derim.
  • Hayatım gökkuşağına döndü. Gardrobum biraz renklenmiş ,çok mu ?

Kimliksiz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Deryal Yiğit, namıdiğer Kimliksiz... Kendi kurduğu imparatorluğun, korkusuz kralı. Kimsenin bilmediği acıları ve içinde büyümeyen bir çocuk var. Bir gece barından içeri giren Burcu ile yolları kesiştiğinde bir kadının hayatında böylesi bir etki bırakacağını bilemezdi. Burcu resmen hayatına bir bomba gibi düştüğünde Deryal, onun yarattığı karmaşadan, yaşattığı duygulardan kaçamadı. Usul usul kalbine giren kadına, kalbinin kapılarını sonuna kadar açtı. Ama Deryal bu onun değişik takıntıları var ve kadınlara hiçbir zaman değer vermez. Burcu da onun değişik takıntılarından biri olabilir mi? Burcu, Deryal'in hayatına bir amaç için girdiğinde saklaması gereken büyük sırları ve bir plânı vardı. Bu planlarının arasında aşk yoktu. Hayatında ki kişilerden görmediği samimiyeti, sevgiyi Deryal den gören Burcu şimdi ne yapmalı? • Yazarın kalemi ile yıllar önce 'Pinokyo'nun Rüyası' kitabı ile tanışmış ve çok sevmiştim. Sonra da çoğu kitabını okudum zaten. Kimliksiz de o kitaplardan biri. Ilk okuduğumda tam bir Deryal fanı olmuştum. Ama şimdi yeniden okuyunca, kitap aynı etkiyi bırakmadı bende. Sanırım yıllar içinde bu tarz çok kitap okumamdan kaynaklı. Tabi birde Deryal'in gözü dönünce kabul edilemez bir şey yaptı. Keşke Deryal daha farklı bir tepki verse ve böyle bir yola başvurmasaydı. Sonuç olarak ikinci okumamda beklediğim etkiyi bulamadım. (Rüya)

Kitap 'Kimliksiz' lakaplı , hiç bir şeyden korkmayan, hayatı sokaklarda geçmiş, her türlü pisliği görmüş,takıntılı, değişik zevkleri olan Deryal'in ve kardeşini kurtarmak için Deryal'e yaklaşan aslında polis olan Burcu'nun hikayesini anlatıyor. Kitap başlarda güzel ilerliyor, Deryal'in geçmişi insanın içini dağlıyor, Burcu 'ya olan aşkı yüzleri gülümsetiyor. Ta ki Burcu 'ya yaptığı kötülüğe kadar. O çok sevdiği Burcu'yu anlamadan dinlemeden yargılıyor ve ağır bir ceza kesiyor. Keşke kitap böyle ilerlemeseydi. Burcu 'nun polis yanı daha çok ortaya çıkarılsaydı. Sonu güzel bitiyor ama Deryal'in yaptığı hata gözden düşürüyor. Yani güzel bir kitap olacakken yanlış ilerlemiş gibi ... (Zehra Cebe)

kimliksiz.: kurgusu klişe fakat anlatımı ve olaylar mükemel bir kitap okumanızı tavsiye ederim. selvi atıcının en beğendim ilk kitabı diyebiliriz. harika bir kurgu. bir polis kızımız yakalamak için bir bar sahibine yanaşıyor ve ona aşk oluyor ve olaylı farklı kurgulu süper bir kitap. kitap gizemli karanlık bir adamın sırları olan kadının aşk hikayesini anlatıyor. (hasan güngör)

Kimliksiz PDF indirme linki var mı?

Selvi Atıcı - Kimliksiz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kimliksiz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selvi Atıcı Kimdir?

Evli, iki kız annesi otuz yaşında bir ev hanımıyım Asıl ben buyum Her ev hanımı gibi günlük işimi, yemeğimi yapar, kızlarımla ilgilenirim.Sessiz biriyim, tüm canlıları acayip şekilde severim, dostluk ve arkadaşlığa çok önem veririm. İnsanlar için çok fazla kredim vardır, ama bittiğinde de kesin bir bitişi olur. Yazmak dışında yine ortaya bir şeyler çıkaracak ufak şeylerden hoşlanıyorum. Kalemlikler, çöp kovaları, örgü... Bunun gibi şeylerle uğraşıyorum. Favori kitap deyince benim için biraz zor oluyor Ben okuduğum her kitabı severim aslında. İçinde mutlaka alacağım bir şeyler olur. Sıkıldığım kitaplar da vardır elbette, ama genel olarak çok kısa süre içinde tırnaklarımı yiyerek okuduğum bir Milenyum serisi vardır Bunun dışında Tess Gerritsen, Jean Christophe Grange, Lisa Valdez, Judith Mcnaught, Ayşe Kulin gibi yazarları favorilerim olarak sıralayabilirim. Daha da çok var aslında Film ve dizi kültürüm çok yeni bunun için heyecanla beklediğim üç diziyi söyleyebilirim; Walking Dead, Game of Thrones ve bir de Yabancı Amma uzatmışım

Selvi Atıcı Kitapları - Eserleri

  • Kimliksiz
  • Gitme
  • Pinokyo'nun Rüyası
  • Sen
  • Yarasa
  • Kalbim Sende Kalmış
  • Biz
  • Ben İyi Bir Kızdım
  • Vahşi
  • Uygar

Selvi Atıcı Alıntıları - Sözleri

  • Demir Bey'in bir eli pantolonunun cebine doğru usulca yol alırken, diğer elinin parmakları dalgınca burnunun ucunu kaşıdı. "Bağışlayın, ama sözlerinizden hiçbir anlam çıkaramadım." Dudakları titredi ve gözlerinde çılgın bir parıltı oldu. Süheyla başını yana eğdi. "Sözlerimin anlamını kavrayacağınız gibi boş bir umuda hiç kapılmamıştım." Demir Bey, genç kadını şaşırtarak güldü. "Sanırım benimle ciddi ciddi alay ediyorsunuz." (Sen)
  • "Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslında hiç bir şeymiş." (Kimliksiz)
  • Üç tarafı denizle çevrili olmasına rağmen çipurayı çiftlikte yetiştirmeyi başaran Türkiye... Dünyanın en güzel meralarına sahipken, ineği de taaa Uruguay 'dan getirmeyi başardı. Karkas etten sonra, canlı hayvan ithalatı başlamıştı. Türkiye'nin nüfusu 72 milyon, inek sayısı 10 milyondu. Uruguay'ın nüfusu alt tarafı 3 milyon, inek sayısı 13 milyondu... Çünkü üç cocuk değil, 3 inek yapmaktı maharet! (Biz)
  • "Tatlım, hiç bu derece dobra oluşunun yanlış bir davranış olduğunu düşünmedin mi?" "Hayır." "Annen çok naif, kibar ve düşünceli bir kadın-" "Belki de ben dobra, yakışıklı ve gayet çekici olan babama benzemişimdir." (Sen)
  • Val, beyaz dişlerini ortaya sererek sırıttığında Ros, kendini hatırlatmak zorunda hissetti. "Gördüğüm kadarıyla... İkiniz oldukça iyi anlaşıyorsunuz!" (Vahşi)
  • Val hafifçe gülümsedi. “Biliyor musun, Ale? Seni seviyorum!” Ros gürültüyle öksürürken Ale çenesini kaldırıp Ros’a kibirle baktı. “Sonuçta ikinci tercihi bendim!” Val kahkaha attı. “Hayır, Ale! Son tercihim bile olmazdın.” Ale, Val’a öfkeyle baktı. “Tanrım! Şurada gururumu kurtarmaya çalışıyorum. Biraz yardımcı olabilirdin.” (Uygar)
  • İnsan,her şeyden kaçıyordu ama kendinden kaçabilmesi mümkün değildi. (Biz)
  • "Seni nerede görüyorum biliyor musun, Val? Tüm her şeyin ve herkesin tepesinde! Herkes sana geliyor! Herkes! Savaşçı, kadın, çocuk... Bizse insanlarımızı savaşarak ve zorla elde etmiştik! Arkanda, uygar topluluklar gibi bir krallık yaratıyorsun. Belki sen farkında değilsin, ama bir gün olacaksın. O zaman da bu söylediklerim aklına gelsin. Al onları! Al, eğit ve senin olsunlar! Çevreni ve vahşi krallığını bir demir gibi kuşatsınlar!" (Vahşi)
  • Son zamanlarda kadınlar konusunda şansları pek bir yüksekti. Ve bu kadın, koca bir orduyu yıllarca eğitmiş, savaşlar kazanmış, kimi diyarlarda ismi efsane olan Zek'i resmen azarlıyordu. (Vahşi)
  • İnsanlar hep birbirinden uzaktı. Şüpheli ve kayıtsızlardı. Yanlarından bir çocuğu zorla götüren biri olduğunda 'Aman babasıdır!’ deyip geçebiliyorlardı. Sonra da o çocuk haberlerde tecavüze uğramış, ardından da öldürülmüş olarak görülüyordu. (Yarasa)
  • …..Öyle çok seviyordu ki, o anda kendi benliğinden tamamen vazgeçti.Ruhundan,amaçlarından, intikamından… Kendi kanından vazgeçti. (Uygar)
  • “Bu arabaya üç kişi nasıl sığacağız?” “Sayı saymayı da mı bilmiyorsunuz, Çiğdem Hanım? İki kişiyiz. “Gayet iyi biliyorum.” Kadın parmaklarını havaya kaldırıp saymaya başladı. “Sen,ben ve egon...Ki egondan bahsediyoruz! Oldukça yer kaplayacaktır!” Adama sevimli bir gülücük attı. “Ben taksiyle geleyim mi?” (Biz)
  • "Seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez..." (Kimliksiz)
  • “Kalabalıktan nefret ederim!” “Yarın aktivitemizi birlikte belirleriz!” “Yarına hasta olmayı planlıyorum!” Çiğdem, hafifçe gülmeye başladı. Adam da gülümsüyordu. “O zaman ben de çorba yaparım!” “İstediğini her zaman alıyorsun, değil mi?” “Her zaman…” (Biz)
  • Her insan,yaptığı seçimlerin sonuçlarına tek başına katlanmalıdır. (Biz)
  • O ,bir uygar değil, artık bir vahşiydi! (Uygar)
  • “Sana ne zaman aşık olduğumu bilmek isterdim ama sanırım öyle hızlı çarptın ki beni, fark edemedim..” (Gitme)
  • Durup biraz nefes almak için bir saniyesi bile yoktu. O saniyenin adı olsa olsa Ölüm olurdu. (Pinokyo'nun Rüyası)
  • Ve Ali, gözlerinde yüzen yoğun duyguları tek tek okuduğunda kurşun yemiş gibi irkildi. "İçime işlemişsin, hücrelerime, iliklerime…" Yutkundu. "Gitmek bir işe yaramadı. Bedenimi senden kaçırırken, unuttuğum bir şey varmış; seninle dolan kalbim, sende kalmış!" (Kalbim Sende Kalmış)
  • "Neden hep ben bir şeyler veriyorum. Hem de her seferinde bir zorlamayla. Neden kimse bana bir şey vermiyor? Ben kimseyi ilgilendirmiyorken neden ben birilerini umursamak zorundayım? Neden ben bir hiçim?’’ (Ben İyi Bir Kızdım)