Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kimin eseri? Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kitabının yazarı kimdir? Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 konusu ve anafikri nedir? Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kitabı ne anlatıyor? Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 PDF indirme linki var mı? Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Halil İnalcık

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786052952511

Sayfa Sayısı: 680

Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kırım Hanlığı kurulurken, Osmanlı Devleti de Fatih Sultan Mehmed’in yönetimi altında bir Ortaçağ beyliğinden Yeniçağ imparatorluğuna evriliyordu. Kırım’ın kısa sürede Osmanlı İmparatorluğu’na tâbiliği kabul edişi, Altınordu’dan devraldığı Ortaçağdan kalma kabile aristokrasisine dayalı yönetim yapısını değiştirmese de, kendine özgü bir denge yarattı. Kabilelerin talepleriyle İstanbul’daki merkezi devletin taleplerini ve Rusya başta olmak üzere rakip devletlerin tehditlerini dengeleme becerisi, hanların başarısında ve hanlığın bekâsında esas belirleyiciydi.

Yeniçağ’ın başlarında kurulan ve sonlarında tarihe karışan bu hanlığın tarihi, Orta ve Doğu Avrupa’daki iktidar mücadeleleriyle iç içe örülüdür.

Kırım’ın rakip hanlıklarla mücadelesi, bu hanlıkların yüz yıl içinde tarihe karışmasıyla yerini Rusya, Lehistan ve Habsburglarla süren çok daha zorlu ve uzun bir mücadeleye bırakmıştır.

Halil İnalcık akademik hayatı boyunca Kırım üzerine yaptığı araştırmaları gözden geçirerek derlediği bu kitapta, hanlığın ileride yazılacak bir genel tarihinin omurgasını kuruyor. Orta Avrupa’daki Habsburg-Osmanlı, Doğu Avrupa’daki Leh-Osmanlı-Rus ve Kuzey’deki Rus-Osmanlı rekabetinin görünenden çok daha karmaşık, değişken ve çok aktörlü olduğunu gözler önüne sererken, İstanbul- Bahçesaray ittifakının bu bölgelerdeki kilit niteliğini tarihî olaylar üzerinden anlatıyor. Kırım tarihine dair kısıtlı kaynakları ve araştırmaları eleştirel yaklaşımla okuyarak tarih yazmanın yollarını gösteriyor.

Halil İnalcık (1916-2016) İstanbul’da doğdu. Ankara Üniversitesi DTCF’nin ilk öğrencilerinden oldu. Yakınçağ Bölümü’nde doktorasını tamamladıktan sonra, 1952’den itibaren aynı üniversitede profesör oldu. 1972’de emekli olunca Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü’ne Osmanlı tarihi profesörlüğüne atandı. 1992’te Bilkent Üniversitesi’ne Tarih Bölümü’nü kurmak üzere davet olundu. Bu yıllar içinde başta Harvard olmak üzere Amerikan üniversitelerinde Osmanlı tarihi seminerleri düzenledi.

1973’te yayınlanan The Ottoman Empire – The Classical Age (1300-1600) (Osmanlı İmparatorluğu – klasik çağ) kitabı tüm Balkan dillerine, Arapça ve Ukrayna diline çevrilerek klasik bir kaynak kitap kabul edildi. An Economic and Social History of the Ottoman Empire Türkçe, Yunanca, Lehçe ve Arapçaya da çevrildi. Yurt içinde ve yurt dışında kendisine 20 fahri doktora tevcih edildi. İnalcık’ın vefatına dek çalışmalarını sürdürdüğü ve arşivini bağışladığı Bilkent Üniversitesi’nde, 2008’de Halil İnalcık Center for Ottoman Studies (HICOS; Halil İnalcık Osmanlı Araştırmaları Merkezi) açılmıştır.

Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 Alıntıları - Sözleri

  • Macaristan seferleri bitince, İstanbul 1607'de Gazi Giray Han'dan, Anadolu'daki Celâlilere karşı, 10.000 kişilik bir yardımcı kuvvet istedi. Han bu harekâta küçük bir Tatar kuvveti gönderdi.
  • Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır.
  • İslâm Giray, 1584'de tahta çıkmak için Kırım'a geldi. İslâm Giray'a Tatarların çoğunluğu ve özellikle Tatar aristokrasisinin başı Şirin Begi Ali Beg gelip katıldı. Mehmed Giray Han kaçıp, steplerde Nogayların yanına sığınmaktan başka çare bulamadı fakat yolda yakalanarak, okunun kirişiyle boğuldu.
  • 1551'deki Kırım krizi Doğu Avrupa tarihinde bir dönüm noktası oluşturmuş ve Tatar kuvvetlerinin felce uğramasından yararlanan Moskova 1552'de Kazan Hanlığı'nı ilhâk için önemli bir adım atmıştır.
  • Tamamıyla Altın Ordu devlet geleneklerine göre kurulmuş olan bağımsız Kırım Hanlığı'nın Hacı Giray döneminde merkezi Kirkyir (Kırk-Yer) idi.
  • Selim Giray Han, 1697'de Belgrad'dan Kırım'a, yakında barış olacağını müjdelemekteydi fakat bu haber, düşman memleketine akınlarını sürdürmek isteyen Tatar Mirzâların pek de hoşuna gitmedi.
  • Kırım'da bilcümle ümeranın serfirazı olan Eminek Bey nam emir-i kebirden arz ve bilcümle ulema ve ayandan mahzar birle elçi varit olup Mengli Giray taraf-i şehriyari- den Kırım ülkesine Han tayin buyrulmak.
  • I. Selim Giray Han, Osmanlı içerisinde bu kadar büyük ün otorite kazanan kendisi için en doğru işin Hanlıktan çekilmek olduğunu anladı ve Osmanlı'ya "Artık benden size hayır yok âkıbet bu maraz beni alır" dedi. Bütün Osmanlı devlet büyükleri, "Siz devletin tutan eli, gören gözüsüz ve ne biz senin azline rizä veririz ve ne gayriyi yerine nasbederiz ve buna padişahımızın rızâsı yokdur" dediler.
  • Kazak-Tatar mücadelesi, ekonomik bakımdan hayvancılıkla tarımcılık arasında bir mücadele olarak da yorumlanabilir. Akkerman, Özü ve Kırım Tatarları ile Nogaylar, Deşt-i Kıpçak'ta, yani Dobruca ve Kırım'dan Astrahan'a kadar uzanan step bölgesinde koyun, büyükbaş hayvan, özellikle sayısız at sürüleri beslerdi.
  • Sahib Giray'ın hükümdarlığı zamanında Șirinlerin lideri Mamış'la (Memeş) I. Mehmed Giray'ın kızının oğlu olan Baba (Babay) idi. Remmal ondan Tatar Beglerinin en otoriteri olarak bahsetmektedir. Zor anlarda Sahib Giray Han daima kardeşleri ve diğer akrabaları ile Şıkmamay, Akmamay, Kara Mirzâ, Kutlu Sa'at ve Kay Pulat Mirzâ ve Hanlıktaki en büyük askeri kuvveti kontrol eden Baba'ya başvuruyordu.
  • Gazi Giray Han, Kırım Hanlarının şüphesiz en büyüklerinden biridir. Yirmi yıl süren Hanlığında, Tatar aristokrasisine boyun eğmemiş olması büyük bir başarı sayılmalıdır.
  • Gerçekten güvenilir bütün kaynaklar Hacı Giray'ın babasının Giyâseddin olduğunda birleşir. Sikkeleri üzerindeki "al-Sultān Hāccī Girāy b. Giyãs al-Din Hân" ibaresi buna şüphe brakmıyor.
  • Bugün Orta Asya'da Kazakların "orta yüzü"nü teşkil eden beş büyük kabileden biri Kireylerdir. Bunlardan İrtiş, Sarı Su ve Çu kenarlarında dolaşan Uvak-Kireyler arasında, Taraklı adında bir şubenin bulunması dikkate değer. Kırım Hanlarının da tamgasına tarak-tamga denmektedir.
  • Batu Han soyunun Berdi Beg'de kesilmesinden sonra (1359), Altın Ordu'da Hanlık için başlayan mücadelelere Tokay Timuroğulları (Girayların ataları) da katıldılar. Kırım ve Karadeniz'in kuzey bozkırları bu mücadelede onların dayandığı başlıca bölge olmuştu.

Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şanlı Tatar tarihi şaheseri: Bir Tatar olduğunu unutmayıp Ulu Hanlığımızın tarihini yarlık ve bitiklerine kadar yazan Halil İnalcık'a "Quday rametin bersin" Türkiye'de ünlü olmuş aslı Tatar, özü asimile olan soyu bozuk tarihçi bozuntularına da Türkçe: Allah akıl versin. (Mirza)

Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 PDF indirme linki var mı?

Halil İnalcık - Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?

İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.

1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.

Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.

Halil İnalcık Kitapları - Eserleri

  • Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
  • Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
  • Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
  • Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
  • Atatürk ve Demokratik Türkiye
  • Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
  • Şâir ve Patron
  • Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
  • Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
  • Osmanlılar
  • Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
  • Rönesans Avrupası
  • Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
  • Osmanlı ve Modern Türkiye
  • Osmanlı ve Avrupa
  • İmparatorluktan Cumhuriyete
  • Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
  • Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
  • Tarihçilerin Kutbu
  • Fatih Sultan Mehemmed Han
  • Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
  • Has-Bağçede Ayş u Tarab
  • Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
  • Osmanlılar ve Haçlılar
  • Tarihe Düşülen Notlar
  • Tanzimat ve Bulgar Meselesi
  • Osmanlı İmparatorluğu
  • Tanzimat
  • Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
  • Doğu Batı-Makaleler 1
  • Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
  • Akademik Ders Notları
  • Söyleşiler ve Konuşmalar
  • Adalet Kitabı
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
  • Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
  • Doğu Batı-Makaleler 2
  • Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
  • The Ottoman Empire and Europe
  • İstanbul Tarihi Araştırmaları
  • Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
  • Devlet-i ‘Aliyye
  • Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
  • Halil İnalcık Seti
  • Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
  • Bursa Araştırmaları
  • Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
  • The Ottoman Empire
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • The Survey of Istanbul 1455
  • Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
  • Tarih ve Akademi
  • Osmanistik Bilimi’ne Katkılar

Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri

  • Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
  • Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
  • In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
  • Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
  • "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
  • Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
  • Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
  • Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
  • Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
  • Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
  • Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
  • Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
  • Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
  • Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))