Kıyı Kitabı - Ece Temelkuran Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kıyı Kitabı kimin eseri? Kıyı Kitabı kitabının yazarı kimdir? Kıyı Kitabı konusu ve anafikri nedir? Kıyı Kitabı kitabı ne anlatıyor? Kıyı Kitabı kitabının yazarı Ece Temelkuran kimdir? İşte Kıyı Kitabı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ece Temelkuran
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750733147
Sayfa Sayısı: 128
Kıyı Kitabı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kendine koyduğun addan başka bir ada sahip değilsin.
Her yerden, her şeyi, olduğu gibi bırakarak gidebilir,
Hep göçte olabilirsin.
Dokunduğun hiçbir şeyde izini bırakacak,
Gördüğün hiç kimsede adını biriktirecek değilsin.
Ece Temelkuran’ın şiir-metin kitaplarından olan Kıyı Kitabı, öteki ile ben’i birbiri üzerinden tanımlamaya zorlayan dünyaya inat, aradaki kırılgan çelişkinin anlatısı...
Kıyı Kitabı Alıntıları - Sözleri
- "Hep bir kuş ölümüyle biter Kalp ve kanat eksiltmelerinin sonu.."
- Çünkü sen, gidebilmenin delilisin. Sen, yolcusun.
- Kendine aitsin sen artık. Kimseyle tanıdık değilsin. Kimse bilmiyor artık seni, senden başka.
- Yalnız unutma: Ağırlık yapmayan her şey hafif değildir aslında.
- Ağırlık yapmayan her şey hafif değildir aslında.
- İnsanoğlu şehvetle sever büyük gövdelerin düşüşünü.
- Ötede durdukça ötelenen birisin sen. Ötelendikçe daha geniş bir alanı görebilen.
- Nihayetinde ben insandım, balık olup akamadım.
- Söylemiştim oysa; ben gürültüde kalıcı değilim.
- Güç daha utanç vericidir güçsüzlükten, gerçekten güçlü olana.
- Bundan böyle, yüzünle orantısız bir keder var içinde!
- Mağrur olmayı umursamayacak kadar mağrur, aklı kendini beğenmekle vakit kaybetmeyecek kadar ötede. Kendine bakacak olsa boğulacağı için büyüleyici bir karanlıkta, bakmamayı daha çok küçükken öğrenmiş olmalıydı uzaklara.
- Bahsetmenden çok hoşlandıkları o kolay duyguları lime lime et çıkarken. Kullanılmaz hale getir.
- Söylemiştim oysa; ben gürültüde kalıcı değilim. Yeniden bir ayrıkotu bulmalıyım içimde. Yoksa kendimi iyiden iyiye kalabalıktan biri sanabilirim.
- Bırak, sıkı sıkı tutmadığında seni bırakıverecek sesleri.
Kıyı Kitabı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ece Temelkuran'ın bu kitabını okurken yine durup soluklandım, kendime geldim, kendimi buldum, yüksek sesle de okudum , iyice özümsemek istedim cümlelerini. Güçlü, politik duruşu olan , özgün, bağımsız kadınları her zaman aşkla okuyorum ama Ece Temelkuran'ın yeri çok ayrı . Kendine doğru bir yolculuğa çıkmayı düşünen, dünyayı gerisinde bırakmayı , kendine ilerlemeyi düşünen varsa rehberiniz Kıyı Kitabı olabilir , önerimdir :) "Sen artık kendinden ibaretsin. Sırf sana aitsin sen. Bu, olabilecek en kalabalık, en çok halidir insanoğlunun ; tadını çok seveceksin." (Beyza)
"Bir cümlen, bir ikindi vakti çayla kurabiye yiyen bir çocuğun aklında -kim bilir,-belki yanlış kalacak. Adın o yanlış cümleyle anılacak. Kim bilir,belki o cümle ,seninkinden daha güzel olacak. Seni,şimdi hayal edemeyeceğin kızıl saçlı bir çocuk anlayacak." Ne naif ne ruhumun kıyılarına dokunan bir kitap okudum. Bu kitap Ece Temelkuran'ın üçlemelerinden sonuncusuymuş ,bilmeden aldım ama yine de çok keyif verdi. Her okuduğumda farklı bir kıyı keşfetmeme sebep oluyor. (İlknur öztulum)
Merhaba; Tüketmekten korktuğum için, kitaplarını korkarak okudugum bir yazar, Ece Temelkuran. Ilk önce şunu söylemeliyim ki, asla yazarın başlangıç kitaparından biri değil. Tamamen arada bir yerde okunacak keyifli bir kitap. Beş ana başlıkta toplanmış, şiir-metin tadında ve genel anlamda bir bütün gibi duran yazılar var. Şiirleri her ne kadar farklı başlıklar altında ve farklı temalarda olsa bile aslında bir öncekinin devamı. Sonunda bütününe bakınca da bunların hepsinin aslında birbirini tamamladığını görüyorsunuz. Insan yaşamına çok degişik bir açıdan, çok farklı bir gözle ve çok geniş bir hayal gücü ile bakmış. Öteki ile arandaki bağı, çelişkileri ve farklılıkları ele almış. Ben severek okudum. Çünkü yazarın kişiligini çok beğeniyorum, hem de 'öteki' kavramı karşısındaki duruşuna büyük bir hayranlik besliyorum. Fakat herkesin seveceği bir kitap okduğunu da söyleyemem. Bu arada benim favorim uçuş başlıgi altında yer alan bölüm. Keyifli okumalar dilerim. Youtube kanalım için; https://www.youtube.com/channel/UCfOYAdpca9gSpXaa33F04Cw (Elif Beğenmiş)
Kitabın Yazarı Ece Temelkuran Kimdir?
1991 yılında Bornova Anadolu Lisesi'ni, 1995 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1993 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde gazeteciliğe başladı. İlk yazıları Patika dergisi'nde yayınlandı.
Kadın hareketi, siyasi tutuklu ve hükümlüler, Güneydoğu sorunu üzerine çalıştı, röportajlar yaptı. Almanya'da kadın hareketi üzerine bir araştırma yaptı. Ardından avukatlık ruhsatnamesini aldı ancak bu mesleği henüz icra etmedi. Yurtiçinde ve dışında çeşitli dergilerde yazılar yazdı, CNN Türk'te muhabirlik yaptı. Dünya Sosyal Forum sürecini izlemek için 2003'te Brezilya'ya, 2004'te Hindistan'a gitti. Venezüella'daki sosyalist devrimini ve Arjantin'de ekonomik krizden sonra oluşan halk hareketini inceledi. Bu harekete ilişkin yazıları "Buenos Aires'te Son Tango" adı altında yazı dizisi olarak Milliyet'te yayınlandı. Milliyet gazetesinde "Kıyıdan" adlı köşesinde yazdı. Habertürk Gazetesi'nde 8 Şubat 2010 gününden itibaren yazmaya başlayan Temelkuran'ın yazı günleri Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi oldu. Ancak 4 Ocak 2012 tarihinde Temelkuran'ın işine son verildi.
Her yıl Dünya Sosyal Forumu'nu yerinde izlemeye devam ediyor.
Ece Temelkuran, Aslı Erdoğan, Ümit Kıvanç, Bejan Matur, Beliz Güçbilmez, Murat Uyurkulak ve Şamil Yılmaz ile birlikte Son Bir Kez oyununun yedi yazarından biridir.
17 Ekim 2010 tarihinden itibaren Habertürk TV kanalında her pazar yayınlanmaya başlanan "Kıyıdan" adlı bir programı hazırlayıp sundu.
Girişimci ve yazar Metin Solmaz ile 1996 yılında evlenip 1998 yılında boşanmıştır. Bir suikaste kurban giden Uğur Mumcu ile CHP İzmir Milletvekili, TBMM Başkan Yardımcısı Güldal Mumcuçiftinin oğlu Özgür Mumcu ile 2007 yılında evlenip 2009 yılında boşanmıştır. (Özgür Mumcu, Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk doktorası yapmış ve şu anda Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesinde asistanlık yapmaktadır.) Ece Temelkuran, film yönetmeni İnan Temelkuran'ın ablasıdır.
Ece Temelkuran Kitapları - Eserleri
- Kayda Geçsin
- Muz Sesleri
- Ağrı'nın Derinliği
- Biz Burda Devrim Yapıyoruz Sinyorita
- Düğümlere Üfleyen Kadınlar
- Bütün Kadınların Kafası Karışıktır
- İç Kitabı
- Kıyı Kitabı
- İkinci Yarısı
- İçeriden - Kıyıdan Konuşmalar
- Dışarıdan - Kıyıdan Konuşmalar
- Devir
- Ne Anlatayım Ben Sana!
- Oğlum Kızım Devletim
- Kahramanlar Kitabı
- İyilik Güzellik
- Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi
- The Insane And The Melancholy
- How to Lose a Country : The 7 Steps from Democracy to Dictatorship
- Bu da Geçer
- Hepberaber Kalpsiz Bir Dünyaya İnat
Ece Temelkuran Alıntıları - Sözleri
- Her kuş her insana bir parça uçmak hediye eder çünkü. (Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi)
- Türklerden acılarının tanınmasını, tarihin kabul edilmesini beklemeyen bir tek Ermeni bulamazsınız. Dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız bunu. Ermenistan'da da. Ama Türkiye bu ihtiyacımızı 'milliyetçilik' olarak göstermeye çalışıyor, toprak istediğimizi, bu yüzden soykırım konusunda sert politikalar güttüğümüzü düşünüyor. Bunlara inanıyorsunuz, çünkü başka bir şey duyma şansınız yok." Siyaset Ağrı’nın Derinliği, Ece Temelkuran (Ağrı'nın Derinliği)
- "Direniyor olmak, bunca acıya karşın ayakta duruyor olmak, onlara bile şaşırtıcı geliyordu. " (Oğlum Kızım Devletim)
- "Biz namuslu yaşadık Tilda. İyi insanlar olduk." Bu, en uzun cümlesidir Türkçe'nin. Yaşar Kemal'in ölen eşi Tilda'nın mezarı başında söylediği. En uzun romandan daha uzun, en ağırından daha taş. (Dışarıdan - Kıyıdan Konuşmalar)
- Ağırlık yapmayan her şey hafif değildir aslında. (Kıyı Kitabı)
- Bizim işçi kesimi gibi. Toplu sözleşme yapılıncaya kadar Kızılay Meydan'ında devrimcidir, hıyarla domatesi alıp piknik yapar gibi eylem yapar. Toplu sözleşme yapıldıktan sonra Kızılay'da bir tek işçi göremezsin. (Ne Anlatayım Ben Sana!)
- Dünya artık ne yapacağını bilmeyen bir dükkân ve üzerinde "Patron çıldırdı!" yazıyor. (Hepberaber Kalpsiz Bir Dünyaya İnat)
- "Kayda geçsin" çünkü; bu zamanlar o zamanlar. (Kayda Geçsin)
- Biz ölünce, siz susuyorsunuz ya, biz ondan ölüyoruz işte, ölünce biz, karşısında durup susacağınız kimse olmayacak... (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
- "Hep bir kuş ölümüyle biter Kalp ve kanat eksiltmelerinin sonu.." (Kıyı Kitabı)
- Hicret, yalnız evdeki zalimden kaçmak için değil, ruhumuzun derinliklerine ulaşmak için de yapılır. (Kayda Geçsin)
- Kendi dinamiğini taşa çarpa çarpa çoğaltan, ezene karşı bir feryat bu! (Ne Anlatayım Ben Sana!)
- Seslerimizden daha yüksek yaptılar sarayların duvarlarını (Bu da Geçer)
- Bu ülkenin derhal ve hızla sevilmeye ihtiyacı var. Bu halkın derhal ve hızla kendi kendini sevmesi, kendini bilmesi gerekir. Çünkü bu ülke, evde bulgur kaynatırken dolar kuru kovalayan adamlardan, televizyonda yaratılan mafya tiplerine benzemeye çalışan genç çocuklardan, işyerlerinde, koydukları seccadelerle vicdanlı olduğunu gösterip kurnaz tüccarlık yapan "Müslüman işadamlarından", ülkesini sevdiğini söyleyip genç çocukların üzerine çullanan milliyetçilerden, kadınlarını çok sevdiğini söyleyip öldüren adamlardan ibaret değildir. Bütün bu boz bulanık kalabalık içinde bir şeyin uykuya yatmış olması, uyandırılmayı bekliyor olması gerekir. (Biz Burda Devrim Yapıyoruz Sinyorita)
- "...Biz, dünyanın geri kalanı gibi insanları masumlar ve suçlular diye ikiye ayırmıyoruz. Washington'dan, IMF'den söz ediyorsunuz... Bizim bunlara öfkelenmeye vaktimiz yok. Biz burada devrim yapıyoruz Sinyorita!" (Biz Burda Devrim Yapıyoruz Sinyorita)
- Benim ülkemde de camilerin minareleriyle devletin diktiği seküler anıtların boylarının birbirini geçmemesine azami özen gösterilir. Hatta bu yüzden İstanbul'da sırf yüzlerce yıllık camilerin minarelerini gölgeleyebilsin hırsıyla görülmemiş çirkininde Atatürk anıtları inşa edildi son yıllarda. (Muz Sesleri)
- Aşağılananların failini kurtarıcısı olarak selamladığı bir dünya. (How to Lose a Country : The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
- İnsan ancak sevilince öğreniyor kendini sevmeyi. (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
- İnsanın da eşyanın da huylusu güzel. :) (İyilik Güzellik)
- "İnsan nasıl sevmeli ülkesini? Düğünlerde sıkılan kurşunlarla çocuklar öldüğünde mesela... Bir grup insan toplanıp üç-beş genci düşüncelerini açıkladıkları için linç etmeye kalktığında... Gecekondu yıkımlarında yoksul bir adam, çocuğunu pencereden tek kolundan sarkıttığında... Yalınayak gezen çocukları hastayken, kapıcı gidip kendine son model bir cep telefonu aldığında... Kızlarını sokağa çıktığı için kafasına kurşun sıkarak öldüren babalar, erkek kardeşler, taşra şehirlerinin hemen dışındaki otellerde başkalarının kızlarıyla para verip seviştiğinde... Bir öğretmen öğrencisini döverek öldürdüğünde... Bilmedikleri bir dilde ezberledikleri dualarla adamlar, yaktıklarında çocukları... Askerler, cezaevlerinde açlık grevi yapan kendi yaşlarındaki gençleri yakmaya,yıkmaya gönderildiklerinde ve yanık kızlar kameralara bağırdığında, ertesi gün kimsenin sesi çıkmadığında... Kadınlar sokaklarda sezonu açılmış av hayvanları gibi ürkek yürüdüklerinde,tecavüze uğradıklarında,katlediklerinde..." (Biz Burda Devrim Yapıyoruz Sinyorita)