Köktendincilik Nedir? - Domenico Losurdo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Köktendincilik Nedir? kimin eseri? Köktendincilik Nedir? kitabının yazarı kimdir? Köktendincilik Nedir? konusu ve anafikri nedir? Köktendincilik Nedir? kitabı ne anlatıyor? Köktendincilik Nedir? PDF indirme linki var mı? Köktendincilik Nedir? kitabının yazarı Domenico Losurdo kimdir? İşte Köktendincilik Nedir? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Domenico Losurdo

Çevirmen: Selin Dingiloğlu

Orijinal Adı: Was ist Fundamentalismus?

Yayın Evi: Yordam Kitap

İSBN: 9786055541453

Sayfa Sayısı: 96

Köktendincilik Nedir? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Uluslararası Marx-Hegel Diyalektik Düşünce Topluluğu'nun başkanı Prof. Domenico Losurdo, bu kitapta sadece İslami değil, aynı zamanda Yahudi ve Hristiyan köktendinciliğinin tarihsel, sosyolojik ve siyasal kaynaklarını tartışıyor. Böylece indirgemeci ve tek taraflı yorumları ters yüz ediyor: Bir yandan güncel siyasal tartışmalarda birbirinin karşı kutbunda yer aldığı varsayılan farklı köktendincilikleri eleştirel bir gözle ele alarak, sadece farklılıklarına değil, aynı zamanda ortak noktalarına da işaret ediyor. Köktendinciliği İslam ve Doğu toplumlarına zimmetleyen "aydınlanmış Batı uygarlığı" iddiasını tarihsel ve güncel örneklerle eleştiriyor.

Bunun yanı sıra, özellikle son on yıllarda köktendinci hareketlerin yükselişine özcü ve kendinden menkul açıklamalar getiren, adeta "kaçınılmazlık" atfeden iddialara karşı, bu olguyu tarihsel ve sosyolojik temelleri üzerine oturtuyor. Köktendinciliğin bir siyasal hareket olarak kapitalist modernleşme, bağımsızlık hareketleri ya da ayrılıkçılık gibi farklı toplumsal/siyasal olgularla ilişkisini tartışıyor.

Köktendincilik Nedir? Alıntıları - Sözleri

  • Hegel, Marx, Engels, Lenin... Hepsi Napolyon karşıtı savaşı sürükleyen köktendinci ideolojiyi kararlılıkla yargılar
  • Şimdi de ikinci metin: "Her­kesi bağlayan mutlak ve temel mesele şudur ki; her kim Allahın kanununu kendisi ya da başka insanlar tarafından yapılmış kanunlar lehine terk eder, putpe­restlik ya da tiranlığa meyleder ve böylece de hakikat­ ten uzaklaşırsa, ve her kim ülkesini bu tür bir kanuna dayanarak yönetirse, kendini Allaha şirk koşmuş sa­yılır." * Bir tarafta Il. Jean Paul ve diğer tarafta günü­müz radikal İslamcılığının en etkili temsilcilerinden Pakistanlı Maududi, düşüncelerini böyle ifade ediyor­lar.
  • 20. yüzyıl başlarındaki Ameri­kan Protestanlarıyla bugünkü İran Şiilerini yan yana koyun; ne kitapları ne de II. Jean Paul'ün ve radikal İslamcı liderlerin polemikleri diğerinden aşağı kalır. Metinleri karşılaştıralım. İlki diyor ki; "Egemenliğin kaynağı, ahlaki düzendir. Eğer yasalarınız bu düzenle ve dolayısıyla Tanrının iradesi'yle çelişiyorsa, Yaratıcı'nın takdirine sınır koyamazsınız, bu du­rumda otorite kendi yaptıklarına derhal son verir veya istismar edilmiş olur."
  • Bugün ne zaman köktendincilikten bahsedilse, maalesef her zaman ve ilk elden İslam ya da ulusal bağımsızlıkları ve yüzyıllardır bastırılan kimlikleri için –kimi zaman barbarca yöntemlerle de olsa– mücadele eden hareketler akla geliyor.
  • Din, kültürün millileşmesinden yakasını kurtaramıyordu.
  • Bu soruyu duyunca insa­nın aklına hemen Yakındoğu ve İslam geliyor. Oysa bu kavram ilk olarak, Birinci Dünya Savaşı ertesinde ortaya çıkan ve kendini genellikle "köktendinciler" (fundemantalistler) olarak tanımlayan bir hareket için, Amerikan Protestan çevrelerinde kullanılmış­tır.
  • Vaktiyle Batılıların gözünde olumlu ve mağrur bir kendi kaderini tayin hareketini ifade etmek için kullanılan köktendincilik kavramı, bugün Batı dışın­ da yaşayan ve aslında kendilerini "İslamcılar" olarak tanımlamayı tercih eden "barbarları" yaftalamak için kullanılıyor.
  • Eğer bireycilikten her bir bireyi cinsiyet ve ırkından bağımsız olarak devredilemez haklara sahip kabul etmeyi anlıyorsak, bunu sadece Batı tarihinin bir sonucu olarak göremeyiz.
  • “Bir İslamcı militan, asil, köklü bir soya dâhildir. En tepesinde pek çok asil önderin, Musa’nın, İbrahim’in, İsmail’in, İshak’ın, Yakub’un, Yusuf’un, Musa’nın, İsa’nın ve Son Peygamber Muhammed’in olduğu ‘kutsal alay’ın bir parçasıdır.”
  • Düşüncenin sirkülasyonu tezi, dünya ölçeğinde düşünülmelidir ve sadece olumlu değil, olumsuzun­ surlarıyla da birlikte. İslam bir cihat (dolayısıyla da fa­natizm ve hoşgörüsüzlük) dini olarak görülüyor; oysa Muhammed cihat motifini Eski Ahit'ten devralır. Kutsal savaş ve Haçlı motifleri Batı'ya yabancı olmak bir yana, 20. yüzyılda dahi Wilson' dan Reagan'a ABD siyasetinde belirleyici bir rol oynamıştır.

Köktendincilik Nedir? İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Köktendincilik: Köktendinciliği, belirli toplumların kendi tarihinden beslenip, ''ileriye dönük toplumlar arası birleştirici ve uzlaştırıcı anlayışa'' karşı bir tepki olarak değerlendirebiliriz.. ''Tarihçiler, geçmişi tekrar etmeyelim diye değil, geçmişten kendimizi kurtaralım diye geçmiş üzerinde çalışırlar.'' diyor Harari. Ve Losurdo da şunu belirtiyor, ''Bir düşmana karşıtlıkla tanımlanan kimlik, geçmişe dönerek kendini mitsel bir köken üzerine inşa eder.'' Günümüzde köktendincilik farklı uluslarda, farklı ideolojik aygıtlar üzerine inşa edilmiş durumda. Örnek olarak Almanlarda, köktendinciliğe ''milliyetçilik'' kavramı üzerinden sık rastlanırken; İtalyanlarda bu duruma ''kültürel değerler'' üzerinden rastlamak mümkün. Bizim bulunduğumuz coğrafyada ise köktendinciliği genel anlamda ''batı karşıtlığı'' şeklinde anlamamız mümkün. Zira çoğu düşünürümüzün de eserlerinde sık sık ''batı karşıtlığı'nı'' savunduğunu görebiliriz... Hatta bunu bir ekmek teknesi haline getirenler bile var. Siyasilerin dahi her sıkıştığında, ''Köktendinciliği'' bir çıkış kapısı olarak kulllandığını görebiliriz. Bu kalıplaşmış virüs kronikleşmiş bir hastalık haline gelmiş durumda. Köktendinciliği yenmenin en temel ilacı eğitim olarak varsayılabilir, ancak eğitimin de tek başına yeterli olmayacağı görüşündeyim. Çünkü bu illete maruz kalmış çoğu toplumun, entelektüel bilgi ve birikimi hali hazırda mevcut. İnsanlık adına eğer yararlı birşeyler yapmak istiyorsak dışa kapalı bir vaziyeti ahvali terk edip, kıskançlık ve aşağılık duygularımızdan arınıp ve bir an önce uzlaşmacı bir politika benimseyerek harekete geçmemiz gerekir. İlerleyen zamanla birlikte günümüzde çoğu bilim insanın görüşü, ''İnsanların, doğaya yaşattığı zulüm nedeniyle artık geri dönüşü olmayan bir yola girildiği'' yönünde. Geleceğimizi inşa etmede birinci vazifenin, ''geçmişten çıkaracağımız dersler olduğunu ve gelecek nesillere geçmişi aktarabilmenin bu virüsü hayatımızdan iz bırakmayacak şekilde atmak olduğunu'' anlayabilmeliyiz. (Yakup)

Köktendincilik ( Fundamentalizm)dinsel kuralları temel alan, toplumsal yaşamı ve düzeni dinsel kurallara uydurmak isteyen, dinin toplum yaşamının her alanını denetlemesini savunan, din kurallarının toplum yaşamında egemen olması için aşırı ölçüde çaba harcayan, bu uğurda terör eylemlerine bile girişebilen, Tanrısal kurallar dışında hiçbir şeye yaşam hakkı tanımayan, çağdışı, katı dinsel akım. Köktencilik kavramının sadece ve her daim Batı düsmanları ve özellikle de Islam kastedilerek dogmatik ve banal bir politik içerikle kullanılmamasını gerekliligini vurgulayan yazar köktenciligin ne olduğu tarihten örnekler vererek bizlere sunuyor. Aklın idare ettiği bir dünya icin savaşalim. (Mehmet Zana Başkan)

Kitabı sipariş ettigim zaman kitabın ismi oldukca beni cezbetmisti Kitap ucuz ve ince olmasına rağmen oldukça dolu dolu bir kitapti. Kitabı okurken daha önce karşılaşmadığım ya da az karşılaştığım köktencilik,antisemitizm,maniheizm siyonizm gibi kavramlar ile oldukça fazla hemhal oldum. Yazar köktenciligi tanımlarken bu kavramın insanın dogal olarak hemen yakındoğu ve islamı anımsattığıni fakat bu kavramın özellikle birinci dünya savaşı sonrası fundamentalistler olarak tanımlayan bir hareket için Amerikan çevrelerinde kullanıldığını belirtiyor.Yazar ayni zamanda köktendincilik için;vaktiyle Batılıların gözünde olumlu ve mağrur bir kendi kaderini tayin hareketini ifade etmek için kullanılan kavramın, bugün batı dışında yaşayan ve aslında kendilerini "ıslamcılar" olarak tanımlamayı. tercih eden barbarlari yaftalamak için kullanıldığını belirtiyor Dİğer bölümlerde ise siyonizm, yerelcilik, maniheizm ile olan ilişkisini bunin yahudi ,hristiyan, yunan ve batı geleneği olup olmadığına değinmiş .Oldukça güzel bir eser ben beğenerek okudum bu tarz okumayı sevenlerinin okuması gereken bir eser. (Batuuuu)

Köktendincilik Nedir? PDF indirme linki var mı?

Domenico Losurdo - Köktendincilik Nedir? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Köktendincilik Nedir? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Domenico Losurdo Kimdir?

Urbino Üniversitesi’nde felsefe profesörü ve Uluslararası Marx-Hegel Diyalektik Düşünce Topluluğu’nun başkanıdır. Hans Heinz Holz ile birlikte Topos. Internationale Beiträge zur dialektischen Theorie adlı dergiyi çıkarmaktadır. Yazarın “Hegel ve Alman Mirası. Devrim ile Gericilik Arasında Ulusal Sorun ve Felsefe” (1989), “Heidegger ve Savaş İdeolojisi” (1995), “Antonio Gramsci’nin Marksizmi. Ütopyadan Eleştirel Komünizme” (2000) gibi, Alman düşünce tarihi ve Marksizm konularında pek çok önemli eseri bulunmaktadır.

Domenico Losurdo Kitapları - Eserleri

  • Köktendincilik Nedir?
  • Tarihten Kaçış
  • Pasif Direniş
  • Liberalizmin Karşı Tarihi

Domenico Losurdo Alıntıları - Sözleri

  • Bugün ne zaman köktendincilikten bahsedilse, maalesef her zaman ve ilk elden İslam ya da ulusal bağımsızlıkları ve yüzyıllardır bastırılan kimlikleri için –kimi zaman barbarca yöntemlerle de olsa– mücadele eden hareketler akla geliyor. (Köktendincilik Nedir?)
  • Şimdi de ikinci metin: "Her­kesi bağlayan mutlak ve temel mesele şudur ki; her kim Allahın kanununu kendisi ya da başka insanlar tarafından yapılmış kanunlar lehine terk eder, putpe­restlik ya da tiranlığa meyleder ve böylece de hakikat­ ten uzaklaşırsa, ve her kim ülkesini bu tür bir kanuna dayanarak yönetirse, kendini Allaha şirk koşmuş sa­yılır." * Bir tarafta Il. Jean Paul ve diğer tarafta günü­müz radikal İslamcılığının en etkili temsilcilerinden Pakistanlı Maududi, düşüncelerini böyle ifade ediyor­lar. (Köktendincilik Nedir?)
  • Bu soruyu duyunca insa­nın aklına hemen Yakındoğu ve İslam geliyor. Oysa bu kavram ilk olarak, Birinci Dünya Savaşı ertesinde ortaya çıkan ve kendini genellikle "köktendinciler" (fundemantalistler) olarak tanımlayan bir hareket için, Amerikan Protestan çevrelerinde kullanılmış­tır. (Köktendincilik Nedir?)
  • Düşüncenin sirkülasyonu tezi, dünya ölçeğinde düşünülmelidir ve sadece olumlu değil, olumsuzun­ surlarıyla da birlikte. İslam bir cihat (dolayısıyla da fa­natizm ve hoşgörüsüzlük) dini olarak görülüyor; oysa Muhammed cihat motifini Eski Ahit'ten devralır. Kutsal savaş ve Haçlı motifleri Batı'ya yabancı olmak bir yana, 20. yüzyılda dahi Wilson' dan Reagan'a ABD siyasetinde belirleyici bir rol oynamıştır. (Köktendincilik Nedir?)
  • Eğer bireycilikten her bir bireyi cinsiyet ve ırkından bağımsız olarak devredilemez haklara sahip kabul etmeyi anlıyorsak, bunu sadece Batı tarihinin bir sonucu olarak göremeyiz. (Köktendincilik Nedir?)
  • Hegel, Marx, Engels, Lenin... Hepsi Napolyon karşıtı savaşı sürükleyen köktendinci ideolojiyi kararlılıkla yargılar (Köktendincilik Nedir?)
  • “Bir İslamcı militan, asil, köklü bir soya dâhildir. En tepesinde pek çok asil önderin, Musa’nın, İbrahim’in, İsmail’in, İshak’ın, Yakub’un, Yusuf’un, Musa’nın, İsa’nın ve Son Peygamber Muhammed’in olduğu ‘kutsal alay’ın bir parçasıdır.” (Köktendincilik Nedir?)
  • Din, kültürün millileşmesinden yakasını kurtaramıyordu. (Köktendincilik Nedir?)
  • Vaktiyle Batılıların gözünde olumlu ve mağrur bir kendi kaderini tayin hareketini ifade etmek için kullanılan köktendincilik kavramı, bugün Batı dışın­ da yaşayan ve aslında kendilerini "İslamcılar" olarak tanımlamayı tercih eden "barbarları" yaftalamak için kullanılıyor. (Köktendincilik Nedir?)
  • Şiddet yoluyla elde edilen bir şey daha üstün bir şiddet karşısında kaybetmeye mahkûmdur. (Pasif Direniş)
  • Bir toplumun şiddeti doğayla kurduğu ilişkide de kendisini açığa vurur. (Pasif Direniş)
  • 20. yüzyıl başlarındaki Ameri­kan Protestanlarıyla bugünkü İran Şiilerini yan yana koyun; ne kitapları ne de II. Jean Paul'ün ve radikal İslamcı liderlerin polemikleri diğerinden aşağı kalır. Metinleri karşılaştıralım. İlki diyor ki; "Egemenliğin kaynağı, ahlaki düzendir. Eğer yasalarınız bu düzenle ve dolayısıyla Tanrının iradesi'yle çelişiyorsa, Yaratıcı'nın takdirine sınır koyamazsınız, bu du­rumda otorite kendi yaptıklarına derhal son verir veya istismar edilmiş olur." (Köktendincilik Nedir?)
  • Yeryüzünde cenneti getirmekle yola koyulan herkes ancak bir cehennem yaratmıştır. (Pasif Direniş)
  • Uzun bir süre pasif direniş tarihine acı verici ahlaki ikilemlerle etik-dinsel kanaatler ve siyası akıl arasındaki çatışma damgasını vurmuştur. şimdiyse bunun aksine siyasi akıl, daha kesin bir ifadeyle siyasi hesaplar ve aslında reelpolitik tartışmasız bir şekilde bunun yerini almıştır: "pasif direniş" psikolojik savaşta ve büyük oyunda şimdi temel bir unsur olmuştur. (Pasif Direniş)