Korkudan Korkmak - Aziz Nesin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Korkudan Korkmak kimin eseri? Korkudan Korkmak kitabının yazarı kimdir? Korkudan Korkmak konusu ve anafikri nedir? Korkudan Korkmak kitabı ne anlatıyor? Korkudan Korkmak kitabının yazarı Aziz Nesin kimdir? İşte Korkudan Korkmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Aziz Nesin

Yayın Evi: Nesin Yayınevi

İSBN: 9786055794101

Sayfa Sayısı: 158

Korkudan Korkmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kendilerini avutmaya, bizleri de aldatmaya çalıştıkları gözler önündeki olayların en günceli türban olayıdır. Yirmibirinci yüzyıla onüç yıl kala, kendisini Avrupa ailesinden sayan Türkiye’nin devlet adamları aylardanberi türban olayıyla uğraşıyorlar: Üniversite öğrencisi kızlar, İslam koşuluna uygun olarak saçlarını göstermemek için türban takabilirler mi, takamazlar mı?

“İnşallah kurt değildir” adlı yazıdan.

Aziz Nesin bu kitabında güncelliğini hâlâ sürdüren birçok konuya her zaman olduğu gibi sakınımsız ve okuyanı düşünmeye çağıran yaklaşımıyla ışık tutarken eğitim üstüne görüşlerini de en ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor.

Korkudan Korkmak Alıntıları - Sözleri

  • Ağacı görüp ormanı göz ardı etmek nasıl yanlışsa, ormana bakıp ağacı gözden kaçırmak da yanlıştır…
  • "Korku, bir tek şeyle yenilir: Bilgi ve mücadele."
  • Birey kendi özel cezaevinin gönüllü tutuklusudur..
  • Aldıkça değil verdikçe mutluyuz. Kendinden vermek mutluluktur,ama kendini vermek en büyük mutluluktur.
  • Kültürü, halka üstünlük sağlayan bir süs olarak değil, önce insanın kendisini, sonra ortamını, ülkesini ve dünyayı iyiye ve güzele doğru değiştirici amaçla kullanılması gereken bir araç olarak görüyoruz.
  • Korkudan korkan insanların kendilerine güveni kalmaz. Köleleşirler, uşaklaşırlar ve üstelik kendilerini özgür ve efendi de sanırlar.
  • Aldıkça değil,verdikçe mutluyuz. Kendinden vermek mutluluktur,ama kendini vermek en büyük mutluluktur.
  • Birbirimizi sevmememizin nedeni, kendimizi sevmemiş olmamızdır. İnsan kendisini bile sevmeyince başkalarını sevmesi elbette ki olanaksızdır.
  • Korku, bir tek şeyle yenilir:Bilgi ve mücadele.
  • Korkutan korkuttuğundan daha çok korkar ve korktuğu için korkutur. Bütün zorbalar korkaktır.
  • Türkiye, tek tip örgütlerle, izlenecek tek yolla, yönetecek tek adamlarla, tek modelle, seçeneksiz olarak yönetilmek istenmektedir. Üstelik bu yönetim biçiminin demokrasi olduğu savlanmaktadır.
  • Türkiye'de insanlar hemen her alanda aldatılarak yönetilmektedir.
  • Hiçbir şeyi olmayanın bile isteyince vereceği çok şeyi vardır. Aldıkça değil, verdikçe mutluyuz. Kendinden vermek mutluluktur, ama kendini vermek en büyük mutluluktur.
  • Evde, okulda, camide Tanrı sevgisi yerine Tanrı korkusu verilir.

Korkudan Korkmak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

UYARI : İncelemelerimde spoiler yoktur .. Bu platformda okuduğunu anlamayan ve yazdıklarımı spoiler sanan bir takım "ÇOK AKILLI" insanlar vardır !!! Ben spoiler olduğunu düşünmüyorum ama sen olduğunu düşün ve ona göre oku .. Dün gece yine çok içip küfelik olmuşum ( "Zıkkım" iç diyenler...duydum sizi de !! =) ) .. Sürekli kitap aldığımdan dolayı , artık kitaplığımda ve odaya getirdiğim iki battal boy sehpa üzerinde (ikiz kulelere döndü bunlar hele ! ) kitaba yer kalmadı ..Koli olayında da çığır açtım ; balkon ve odanın dört bir yanı bunlarla dolu ..Yaysat bayisi gibiyim ..Baktım olacak gibi değil yatağa dizmeye başladım .. Sabah kalkınca yatağını düzeltmeyen ben , hergün evde cinnet yaşanmasın diye yatak ve çarşaf düzeltir oldum ..Şimdilik yatak müsait ..İkinci katı çıktık bakalım .. Neyse efenim dün gece ben zil , elimde şişeler zurna olunca artık o kafayla kitapları kaldıramayacağım için alkolün bana verdiği yetkiye dayanarak yere , yani halının üzerine yatmışım .. Yere yatıyorsun , altına birşey sermiyorsun, bari yastık al değil mi ? O da yok ..İki tane t-shirt almışım kafamın altına .. Onlar da gece kağıt helvaya evrilmişler külkedisi masalındaki arabanın balkabağına dönüştüğü gibi.. Alarmı da bir saat evvele kurmuşum .. Sabah dörtte bidibidibidi diye ötünce zifiri karanlığın içine uyandım .. Bir Wolverin pençesiyle ona da "Yolverin" dedim.. Daha 3 saat var diyerek yumdum gözlerimi .. Tekrar bir açtım ki saat yedi !! 10 dakka sonra evden çıkmam lazım .. Kalkmaya çalışmamla beraber olanlar oldu.. Gece boyunca cyborga evrildiğimi anladım.. Boynum , "kitap/sol-ayagim--882" ve sol omzum ayrı bir konfederasyon kurup, bağımsızlıklarını ilan ederek terki diyar eylemişler beni .. Dün gece yatarken insan formunda uykuya dalan ben, sabahına ROBOCOP olarak gözlerimi açtım .. Topal kargalar misali seke seke , triger kayışı koparmış hacı muratlar misali öksüre tıksıra çaydan geçtim, banyoya koştum hemen el yüz yıka ,default temizlik falan fıstık derken çantama da bugün okuduğum bu kitabı atıverdim ..Geldim işyerineee .. Sabah garibanların iskenderi Ankara simidi ve çayla depoyu fulledim .. Tabi çay alırken ,bizim kekomançilerin muhteşem bir diyaloğu aldı beni benden yine .. - Olm 14 şubatta ne oldu?!?? (sanki fransız devrimi yaptılar Playboy Mansion' ı basıp!! zohahahahahaha!!! =) gülme gülmee!!! cevaba bak sen asıl!) - Cemre havaya düşüyor !!! ( DİDİDİDİİİİİUuUuUuuUUUuuUW!!! - Türk filmi şaşırma efekti =) ) Bu diyalogla beynime yıldırımları üçer beşer yiyip geldim kuruldum odaya .. Başladım okumaya .. Hemen uyarıyı vereyim ki sonrasında neşeniz kaçmasın .. Bu kitap bildiğiniz , sizi güldüren Aziz BABA kitaplarından biri değil .. Bu küçük çaplı bir inceleme , hatta belki de derleme olarak görülmesi gereken bir eser. Toplumda bir kısım tarafından taşa tutulan Aziz Nesin ' in , asıl sevilmemesinin sebebidir bu ve benzeri kitapları..Yavaştan başlayalım isterseniz.. Hepimiz insanız .. Hepimizin korkuları var.. Nelerden korkarız ? Sizi bilmem ama ben misal KT nin 30 - 40 lira olacağı günleri görmekten , o yıllarda hala yaşıyor olmaktan , Norveçte fjordları göremeden ölmekten korkuyorum .. Tabii bunlar kişinin şahsi korkuları .. Bir de şahıs ve kurumlar ve ideolojiler aracılığı ile kişilere güdülenen , empoze edilen korkularımız var toplum olarak.. Aslında pekçoğumuz bu etkinin altındayız ve bu korkuların kölesi olduğumuz halde kendimizi onun efendisi sanıp yaşıyoruz.. Hayatını kıytırık bir 2+1 ev için ipotek eden halkımıza bir bakın .. Kredi kartının pençesine düşenlere bir bakın .. Bu insanlara sorulsa rahat ve huzurlu yaşadıklarını söyleyeceklerdir .. Ama aslen önlerine konan her şartı kabullenmek zorunda kalmış kimselerdir bunlar .. İtiraz edemezler gördükleri haksızlıklara ..Korkuları yoktur sözde ama korkunun sopası onları çoktan hizaya sokmuştur .. Peki bu korkunun yaratıcısı kim ? İşte burda devreye kapitalizm etkisi ile ihraç edilen sistemler giriyor .. Türkiye' de geriye dönüşün yani gerilemenin başladığı yıllardır 2. Dünya Savaşı yılları bitimi ve ellili yıllar.. Ne olmuştur da kendine yetebilir denilen bir ülke , bu denli geniş , ekilebilir tarım alanları ve meraları varken Amerika ' dan süt tozu yardımı alıp ilkokullarda dağıttırmaya başlamıştır ? Ve tesadüf müdür bu süt tozu tüketiminden sonra çocuklarda patlak veren sindirim sistemine dayalı rahatsızlıklara yine aynı Amerika' dan yardım elinin uzanması , bize hastalığı ihraç edip milyonlarca liralık ilaç satması .. Bizi hem zehirleyip tabiri caizse döverken bu yardımlar için Köy Enstitülerinin kapanması şartını koşması ..Bu ve benzeri pekçok olay ile ellili yıllarda yapılan ve ZERRE KAZANCIMIZ OLMAYAN İKİLİ ANTLAŞMALARLA budadıkları toplumumuzu hizaya getirmişler ve sermayeyle kol kola girerek Türk halkını KORKUDAN KORKAR hale getirmişlerdir .. Aziz Nesin ' in kitap içinde bahsettiği terim budur aslen .. "Sermayenin istediği istikrar" enflasyondaki ve düzensiz fiyat artışlarındaki istikrarken halkın buna istikrarlı olarak başeğmesidir , sesini çıkarmamasıdır .. Sermaye , özellikle yabancı sermaye öyle bir kanser hücresidir ki sürekli senden alır maddi bağlamda ama koşulsuz şartsız güvence ister ..Yoksa korkup kaçabilir bavul dolusu yeşillerle ..Yeri gelir özel ve tüzel kişilerin de üstünde yer ister .. Buyur edilir sofraya .. Herkesin elinde çay kaşığı vardır , onun elinde kepçe..Trabzon ekmeklerinin arasına kor da yer katığını.. O zamanı geldiğinde kaçmaya kaçar da emek ulusaldır ve bağlıdır bu topraklara, ulusal olduğu için bırakıp kaçamaz.. Zaten KORKUDAN KORKU ile susturulmuş teslim alınmıştır .. Aslında hepsi bağlıdır birbirlerine bu düzlemde hem de komik bir biçimde ..Nasıl mı ? Toplumu bunca korkutan sermaye aslında bu denklemde en çok korkan sınıftır .. Çünkü kapitalizmin doğası gereği ürettiği , ÜRETMEK ZORUNDA OLDUĞU " KORKUDAN KORKU"nun ana kaynağı hammaddesi sermayedir. Kapitalizm her zaman gittiği her yerde korku üretmek zorundadır.. Yani kapitalizmin ürettiği bu KORKU , birikip sermaye haline dönüşen söz konusu artıdeğerlerin doğası gereğidir .. Velhasılkelam biraz karmaşık gelmiş olabilir buraya kadar anlattıklarım kiminize .. Herkes alsın okusun demiyorum .. Aziz Nesin ' in karakterini öğrenmek isteyenler , onun gerçekten nasıl bir dünya hayal ettiğini görmek isteyenler, hayatı sorgulayarak yaşayanlar , düşünmek isteyenler alsın okusunlar bu kitabı .. Ben tesadüf eseri gördüm aldım.. Bugün bitirmemle kendisine olan saygım beş on kat daha arttı..Bugüne kadar kendisini yedirip , içirip , okuttuğu için borçlu olduğunu belirttiği halkı için büyük bedeller ödemiş bir isim .. Çoğu zaman kendinden verdi ..Yayınevini , hayatından beş buçuk seneyi , evliliğini , pasaportunu , mesleğini ve daha sayamayacağım nice değerlerini söküp aldılar ondan ..Bakın bunlara rağmen O, ne diyor : "Hiçbir şeyi olmayanın bile isteyince vereceği çok şey vardır. Aldıkça değil verdikçe mutluyuz.Kendinden vermek mutluluktur , ama KENDİNİ VERMEK EN BÜYÜK MUTLULUKTUR." Eh bu incelemenin ardından onun anısına iki duble parlatmayalım da napalım ?!?! Sen rahat uyu Aziz BABA !! Gerekirse bugün de senin için yatarız yerde .. (Tuco Herrera)

"Kendini özgür sanan köleler...": Merhaba Dostlar! Bir yazar/aziz-nesin kitabını daha bitirdim. Okurken mutlaka inceleme yazılması gereken bir kitap diye düşündüm. Çünkü kitapta o kadar güzel tespitler var ki, herkesin mutlaka okuması gerek. Ama son zamanlarda yaşadıklarım yüzünden bir türlü kafamı toparlayıp yazamadım maalesef. Öyle ki, alıntıları bile zamanında bitiremedim. Hani derler ya evdeki hesap çarşıya uymadı, bende de aynı öyle oldu işte. Neyse efendim sözün kısası, okursanız çok şey kazanacaksınız. yazar/aziz-nesin, bir çok konuda Türkiye gerçeğini gözümüze sokar gibi anlatmış. Okudukça, o zamandan bu zamana hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. "Yirmibirinci yüzyıla onüç yıl kalmışken, Avrupa Topluluğu'ndan olduğu varsayılan Türkiye Cumhuriyetinde kaymakamlar ve kimi aydın sanılanlar bile dua ile yağmur yağdırılabileceğine inanıyorlar..." (s. 49) Gördüğünüz gibi, yıllar geçmiş ama Türkiye hep yerinde saymış. Biliyorum, buna itiraz edecek olanlar var. Nasıl yani hiç mi ilerleme yok? Ama nasıl olur, batı bizi kıskanıyor. Ama bizim duble yollarımız var. Evet, bizim duble yollarımız var. Ama bu duble yolların eğitime katkısını kim söyleyebilir? Ya da katkı görenler bir zahmet söylesin. Söylesin ki, biz de ülkemizin o zamandan bu zamana yol katettiğini anlayalım. Eğitimci olduğum için, özellikle eğitim konusuna değindim. "Türkiye'de demokrasinin en olmadığı alan eğitimdir." (s. 57) "YÖK dizgesi, üniversitelerimizi liselerin uzantısı olan öğretim kurumları biçimine sokmaya çalışmaktadır." (s. 67) Okursanız bir çok konu hakkında tespitlerinin haklılığını göreceksiniz. Özellikle yaşadığımız korkuların sebeplerini anlatırken. Kendisine bir kez daha hayran oldum. Sen ne büyük bir adamsın AZİZ BABA. Ben sözü fazla uzatmadan sizleri Nordavind'nın muhteşem incelemesini ( gonderi/27268771) okumaya davet ediyorum. Okumayanlar lütfen okusun. Benim söyleyemediğim her şeyi Nordavind çok net bir şekilde söylemiş. Hem kitap için, hem de inceleme için şimdiden keyifli okumalar. (Sultannn)

Korkuya Hayır, Özgürlüğe Evet: Canım Aziz Nesin.. Yine ne güzel yazmış. Döktürmüş yine hepimizin yerine. Kaleminden doğruları püskürtmüş yine.. O kadar doğal ve sohbet havasında yazıyor ki, size içini döküyor adeta.. Gerçekten, bir babanın evladıyla konuşması gibi, kalemine alıyor sözlerini. Aktaracağı bilgi birikimini her zaman öyküleştirip anlatıyor. Diğer türlü, yani resmi olanından hazzetmiyor çünkü kendisi de. Kitabı okurken, Nesin Vakfı’ndaki çocuklarından her bahsedişinde, gözlerim dolu dolu oldu. “Çocuklarım” diyor her daim. “Benim 80 tane çocuğum var” diyor. Kendi öz çocuklarından hiçbir zaman ayırmıyor Vakıf çocuklarını. Gerçekten de bütün çocukların babası Aziz Nesin.. Daha da içeriğine ineyim kitabın. “Korkudan Korkmak”.. Aslında bu hepimizin yaptığı ama farkında olmadığımız bir durum; yazarın da parmak bastığı gibi. Kendimizce özgür olduğumuzu zannediyoruz ama değiliz maalesef. Her birimiz, her bir birey, bize dayatılan hayatı yaşıyoruz, özgür görünümlü baskılı hayatı.. Çocukluğumuzdan beri uymak zorunda oluğumuz kurallar bizi bu şekle sokuyor. İtiraz etmeden, baş kaldırmadan uyuyoruz kurallara. Baş kaldırmak aklımıza dahi gelmiyor, çünkü isyan etmeyi unutturuyor bu kurulu düzen. Çocukluktan başlayan yasaklarla, hayatımız boyunca kardeş kardeş yaşıyoruz. Ses çıkaran olursa “ülkeyi sen mi kurtaracaksın?” diyoruz. Ama bir kabuğumuzu kırıp birlikte hareket etmeyi bilsek, bunu öğrensek, ülkeyi gerçekten kalkındıracağımızı, kurtaracağımızı bilmiyoruz. Bunu başaracağımızı bilmeye korkuyoruz. Sesimizi duymalarından korkuyoruz. Ailemizi kaybetmekten, işimizi kaybetmekten, sevdiklerimizi kaybetmekten, HAYATIMIZI KAYBETMEKTEN korkuyoruz. Ama susarak da haysiyetimizi ve gururumuzu kaybediyoruz, farkında değiliz.. Herhangi bir parti savunuculuğu asla yapmıyorum. Ben sadece haksızlığa karşı ses çıkaralım artık istiyorum. Susmamın söylenmesini değil; “ver elini savaşalım, direnelim” denilmesini istiyorum. Özgürlüklerimizi, yaşama hakkımızı, çalışma hakkımızı, direnme hakkımızı kullanalım istiyorum. BEN BU ÜLKEDE ARTIK BARIŞ İSTİYORUM. Birkaç noktaya daha değinip sonlandıracağım incelememi. Vakıfla ilgili bölümler okudukça “neden ben de üye olmayayım bu vakfa?” dedim ve hemen, Nesin Vakfı’na kaydımı yaptırdım. Bu şekilde ben de elimden geleni yaparım diye düşündüm. Aziz Nesin’in “Vakıf çocuklarının”( :))) yetiştirilmesine bir nebze katkıda bulunsam ne mutlu bana! Son olarak kitap hakkında beni bilgilendiren sevgili Sultannn__ hocama ve tabiî ki de Aziz Nesin denilince akla ilk gelen kişi olanNordavind ya teşekkürü borç bilirim. Nordavind ya ayrıca Aziz Nesin’i okutmak istemesinden dolayı çok teşekkür ederim.:)) (Yazgı Yurdaarmağan)

Kitabın Yazarı Aziz Nesin Kimdir?

20 Aralık 1915’te İstanbul’da doğdu. İki yıl Darüşşafaka Lisesinde öğrenim gördü. Kuleli Askeri Lisesini bitirdi. Kara Harp Okulu ve Askeri Fen Okulundan mezun oldu. Üsteğmen rütbesindeyken "görev ve yetkisini kötüye kullanmak" suçlamasıyla yargılanıp ordudan uzaklaştırıldı. Bir süre bakkallık yaptı. Ardından gazeteciliğe başladı. Yedigün, Karagöz ve Tan Gazetesinde çalıştı. Cumhuriyet adlı bir magazin dergisi yayınladı. Sabahattin Ali ile birlikte, Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Alibaba mizah dergilerini çıkardı. 1951de bir kitapçı dükkanı, ardından bir fotoğraf stüdyosu açtı. 1954ten itibaren Akbaba mizah dergisinde takma isimlerle mizah öyküleri yazdı. Yazın yaşamı boyunda 100ün üzerinde takma isim kullandı. Kemal Tahirle birlikte Düşün Yayınevi’ni kurdu.Yeni Gazete, Akşam ve Taninde köşe yazıları yazdı. Yazarlığı, Öncü, Yeni Tanin ve "Ustura" isimli bir mizah eki de hazırladığı Günaydın gazetesinde sürdürdü. 1962de Zübük isimli mizah dergisini çıkardı. 1963te yayınevinin yanmasının ardından sadece yazmaya başladı. 1972de Çatalcada kimsesiz çocukların eğitimini gerçekleştirmeyi amaçlayan Nesin Vakfını kurdu. Kitaplarının tüm gelirini bu vakfa bağışladı. 1976-1980 arasında her dalda edebiyat ödülleri veren Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığını çıkardı. 1979da seçildiği Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanlığı görevini yıllarca sürdürdü. Sadece Türk edebiyatının değil dünya mizah edebiyatının da sayılı isimleri arasında yer alan Aziz Nesin, düşünceleri ve yazıları nedeniyle siyasi iktidarlardan sürekli baskı gördü, tutuklandı, yargılandı, sürgün edildi, cezaevlerinde kaldı. 6 Temmuz 1995 tarihinde yaşamını yitirdi. Öykülerinde Türk toplumunu ayrıntılarıyla yansıtır. Anlatımında halk edebiyatının ana öğelerinden yararlanır. Yer yer masal temasıyla ve mizah aracılığıyla günlük olayları, toplumsal aksaklıkları eleştirir. Türk edebiyatında çağdaş mizah yazarlığı tekniklerini geliştiren, genç mizah yazarlarının doğmasına yolaçan yazardır.

Aziz Nesin Kitapları - Eserleri

  • Zübük
  • Şimdiki Çocuklar Harika
  • Ölmüş Eşek
  • Nazik Alet
  • Gözüne Gözlük
  • Biz Adam Olmayız

  • Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
  • Yol
  • Yokuşun Başı
  • Yokuş Yukarı
  • Sizin Memlekette Eşek Yok mu
  • Tatlı Betüş
  • İt Kuyruğu

  • Koltuk
  • Toros Canavarı
  • Pırtlatan Bal
  • Geriye Kalan
  • Memleketin Birinde
  • Havadan Sudan
  • Gıdıgıdı

  • Aferin
  • Surname
  • Merhaba
  • Az Gittik Uz Gittik
  • Ben de Çocuktum
  • Yüz Liraya Bir Deli
  • Yedek Parça

  • Aşkım Dinimdir
  • Sivas Acısı
  • Fil Hamdi
  • Zübüklüğün Sonu Yok
  • Adamı Zorla Deli Ederler
  • Anıtı Dikilen Sinek
  • Kördöğüşü

  • Bir Sürgünün Anıları
  • İstanbul'un Halleri
  • Yurt Gezileri
  • İhtilali Nasıl Yaptık
  • Hayvan Deyip de Geçme
  • Deliler Boşandı
  • Şehirden İndim Köye

  • Memurlar Memurlar
  • Gerçeğin Masalı
  • Bay Düdük
  • Hoptirinam
  • Gol Kralı
  • Bu Yurdu Bize Verenler
  • Mahmut ile Nigar

  • Ah Biz Ödlek Aydınlar
  • İnsanlar Uyanıyor
  • Tek Yol
  • Leyla ile Mecnun
  • Gözünüz Aydın Efendim
  • Bir Tutam Aydınlık
  • Nutuk Makinesi

  • Hangi Parti Kazanacak
  • Ah Biz Eşekler
  • Yeşil Renkli Namus Gazı
  • İnsanlar Konuşa Konuşa
  • Büyük Grev
  • Benim Delilerim
  • Nah Kalkınırız

  • Poliste
  • Damda Deli Var
  • Şimdi Avrupa
  • Sosyalizm Geliyor Savulun
  • Rüyalarım Ziyan Olmasın
  • Kalpazanlık Bile Yapılamıyor
  • Okuma Güncesi

  • En Masumlar İçerde
  • Rıfat Bey Neden Kaşınıyor
  • Mahallenin Kısmeti
  • Yetmiş Yaşım Merhaba
  • Bütün Oyunları - 1
  • Bütün Oyunları 2
  • Halimiz Hal Değil

  • Borçlu Olduklarımız
  • Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları
  • Aziz Nesin'den Sıra Dışı
  • % Kaç Aptalız
  • Yazarlık, Edebiyat ve Dil Üstüne
  • Aşk Şiirleri
  • Birlikte Yaşadıklarım Birlikte Öldüklerim

  • Çuvala Doldurulmuş Kediler
  • Kalem Yapın Beni Kalem!...
  • Eğitim Üstüne
  • Batı'ya Giden Yoldayız
  • Bir Koltuk Nasıl Devrilir
  • Vatan Sağolsun
  • Seyyahatname

  • Türkiye Şarkısı Nazım
  • Okuduğum Kitaplar
  • Korkudan Korkmak
  • Salkım Salkım Asılacak Adamlar
  • Üçü Birden
  • Bütün Şiirleri 1
  • Kazan Töreni

  • Bütün Şiirleri 2
  • Seviye On Ölüme Beş Kala - Kendini Yakalamak
  • Hayvanlar Takımı
  • Maçinli Kız İçin Ev
  • Sondan Başa
  • Sora Sora Cennet Bulunur
  • Uyusana Tosunum

  • Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler
  • Hazret-i Dangalak
  • Aziz Nesin'in Güncesi Mum Hala
  • Mum Hala 1
  • Aziz Nesin'den Darbeler Kitabı
  • Sanat Yazıları
  • Gülmekten Öldüren Öyküler-1

  • Gülmekten Öldüren Öyküler 2
  • Alamanya Alamanya Bizden Aptal Bulaman Ya
  • Mum Hala 2
  • Soruşturmada
  • Aziz Nesin'in Anıları: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
  • Herkesin İşi Gücü Var
  • Suçlanan ve Aklanan Yazılar

  • Arkadaşım Badem Ağacı
  • Bir Dokun Bin Dinle
  • Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı
  • Unutulmayan Rüyalar
  • Bekârlık Sultanlıktır
  • Irak ve Mısır
  • Taşlamalar

  • Çocuklara En Güzel Masallar
  • Aziz Dede'den Masallar
  • Nasrettin Hoca Gülütler
  • Okullar İçin Kısa Oyunlar
  • Sporcu Milletiz Vesselam
  • Bursaname - Aziz Nesin'in Bursası
  • Laiklik, Dincilik ve Atatürkçülük

  • Bayan Aynur ile Bay Buyur
  • Bilmem Ne Adası
  • Bir Vicdan Davası
  • Onursal Doktor Olamamanın Büyük Onuru
  • Bulgaristan'da Türkler Türkiye'de Kürtler
  • Aşk Öyküleri
  • Aydınlar Üstüne

  • Büyüklere Masallar 1
  • Büyüklere Masallar 2
  • Türkiye Toplumu ve Demokrasi
  • Bütün Oyunları - 3
  • Bütün Oyunları 4
  • Aziz Nesin - Klaus Liebe Harkort Mektuplaşmaları
  • Aziz Nesin - Saliha Scheinhardt Mektuplaşmaları

  • Aziz Nesin - Tahsin Saraç Mektuplaşmaları
  • Tut Elimden Rovni
  • Erkek Sabahat
  • Çiçu
  • Hadi Öldürsene Canikom
  • Dört Kitap Tek Ciltte
  • Ölümü Hak Eden Ölümsüz Aziz Nesin Cilt: 1

  • Ölümü Hak Eden Ölümsüz Aziz Nesin Cilt: 2
  • Azizname
  • Saçkıran
  • Gübre Kralı
  • Şiirin Tam Zamanıdır
  • Biraz Gelir misiniz?
  • Bir Aşk Var Bir De Ölüm

  • Hoşça Kalın
  • Bişey Yap Met
  • Qum Qalalar
  • Hekayələr
  • Azîz Nesin - Meral Çelen Mektuplaşmaları
  • Gülmece Öyküleri 9
  • Bizim Memleket

  • Gülmece Öyküleri 5
  • Gülmece Öyküleri 2
  • Memleketin Birinde - Hoptirinam
  • Deniz Aslanı
  • Baba Mirası
  • Berber Nonoş
  • Gülmece Öyküleri 3

  • Üç Kitap Birarada
  • Nutuk Makinası, Az Gittik Uz Gittik
  • Gülmece Öyküleri 8
  • Aziz Nesin Bütün Kitapları
  • Kendini Yakalamak
  • Boyalı Tilki Masalı
  • İstanbul'dan Ne Haber

  • Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları 2
  • Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları 1
  • Seçilmiş Satırlar
  • Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları 3
  • Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları 4
  • Sosyalizm Geliyor Savulun

Aziz Nesin Alıntıları - Sözleri

  • İslamlıktan sonra da .. şimdi de kız çocukları pek makbul sayılmıyor, başlık parasını saymazsan. Müslümanlarca … (Bay Düdük)
  • Sen insanların zahirine değil zamirine bak. (Toros Canavarı)
  • Yoksular yaşamları boyunca yalnız bir kez kolaylık görürler, o da öldükten sonra; cenazeleri hemen kalkar, çabucak. (Ben de Çocuktum)
  • Muayeneye giren çocuğu, içi kül dolu bir kaba yellendirirlermiş. Yel ne denli çok kül kaldırırsa o denli iyi, o denli yiğitlik sayılıyor. Yel hiç kül kaldırmazsa, çok kötü..." Mangalda kül bırakmaz" sözü, sonradan bir alay sözü olarak kullanılmış olsa bile, kabadayılığı, yiğitliği anlatmak için söylenir. (Yokuşun Başı)
  • Sen artık bu kitapta: noktaları , virgülleri , satırları taşımıyorsun.. Sen artık bu kitapta : koşmuyor , bağırmıyor , alnını kaşımıyorsun.. Sen artık bu kitapta yaşamıyorsun. (Aşk Şiirleri)
  • Ayağını sıcak tut, başını serin, Kendine bir iş bul, düşünme derin. (Nasrettin Hoca Gülütler)

  • Önce bir sayımdöküm yapmalıyım Neleri götüreceğim Geri dönüp alamam Kendimden hiç bırakmamalıyım geride Gölgemi de gölgesizliğimi de Söyleyemediklerim yazamadıklarım Verilemeyen yanıtlarım Benimle olmalı üzünçlerim acılarım Utançlarım gözyaşlarım Söyletilmeyen şarkılarım Hiç bir kötülüğüm kalmamalı arkamda Aldatmaları sevdiğim kadınların Kurnazlıkları çıkarcıkları küçük küçük Zaman zaman kurnazlıklarım Düşlerimi hiç mi hiç bırakamam En değerli varlıklarım Hele sonsuz tasalarım ki yaşama sığmayan Ve hiç sönmeyen harlı tutkularım Ne kalır benden geriye Hiç O hiçi de kendimle almalıyım (Seviye On Ölüme Beş Kala - Kendini Yakalamak)
  • Aslında Sayın Başkan Hoobert iyi insandı. Sayın Başkan iyiydi ama, ne yazık ki çevresindekiler kötüydü. Nedense bu iyi başkanların çevresini de hep kötü kişiler alıyordu. (Kalpazanlık Bile Yapılamıyor)
  • Yabancı bir kentte insanın yalnızlığı daha bir katmerleniyor. (Sizin Memlekette Eşek Yok mu)
  • "Zenginlik sermaye birikimidir; uygarlık kültür birikimidir.Bizde böyle birikimler olmadığı için de , toplumumuz tutarsızdır. Ulusal zenginliğin , uygarlığın birikim demek olduğu bizde , daha 19. yüzyıl sonunda anlaşılmıştır.Ama bu bir TERS anlamadır.Bizde bu birikim , devlet gücüyle zengin yetiştirmek diye anlaşılmıştır.TERS işleyen mantık şudur: 'Yurdun kalkınması için zenginlik gerekir. Bizde kendiliğinden zengin yetişmediğine göre , devlet yardımıyla zengin yetiştirmeli , sermaye birikimi saglanmalıdır.' ...Devlet zengin yetiştirmeye kalkarsa kimleri seçer? Elbet kendisini devlet yapanları, kendinden olanları... " (Suçlanan ve Aklanan Yazılar)
  • Bakınız, neden olmaz, izah edeyim. Affedersiniz, ismiâliniz Beyfendi? Ulvi Bey... Müşerref olduk efendim. Benim adım Şâzi. Çok memnun oldum. Evet... ne diyorduk? Ol­maz.. Katiyen olmaz. Çünkü efendim, herşeyden önce bir maarif plânımız yok. Bendiniz uzun yıllar maarifte hizmet ettiğimden bu işleri gayet iyi bili­rim. Plânsız, programsız hiçbir iş olmaz efendim. Affedersiniz Beyfendi, ismiâlinizi öğrenebilir miyim? Ulvi Bey... Çok güzel, memnun oldum. Benim adım da Şâzi... Çünkü efendim bizde herşeyden ön­ ce bir tedrisat sistemi yok. Onun içindir ki, biri… (Kördöğüşü)
  • Bu pis burjuvaların Allah bin türlü belalarını versin!.. (Aziz Nesin'in Güncesi Mum Hala)
  • "Sarılmak neden güzeldir bilir misin? Çünkü sağ tarafta kalp yoktur, ve orası hep boştur. Sarılınca, sağ yanını onun kalbi doldurur..." | (Ah Biz Eşekler)

  • Amerikada otuzaltı gazeteye birden yazan bir başyazar, — Sizde, dedi, bir başyazar, kaç gazeteye yazar? — Bizde, dedim, her gazetenin ayrı bir başyazarı vardır, ama, hepsi de aynı şeyleri yazar!.. — Ayrı ayrı insanlar nasıl aynı şeyi yazarlar? — Bizde ayrı gayrı yoktur. Birlik, beraberlik falan... İşte öyle... — Sizde demokrasi var mı? — Az bişey vardı, ama son zamanlarda yedek parçası kalmadığından kullanamıyoruz? (Yedek Parça)
  • İnsan, sevebilir miyim diye düşünüyorsa sevemeyecek demektir. İyi ki sevide düşünce yok;yoksa kimse kimseyi sevmezdi. (Aşkım Dinimdir)
  • Gece yatakta bir elimi attığım zaman, elimin tuttuğu yalnızlık... Korkudan öbür elimi atıyorum, kendimi tutuyorum, soğuk, ıslak, titreşik... (Çiçu)
  • "Ben ölmüşüm baba, neden bana hiç demediniz?" (Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz)
  • “İster altından olsun, ister demirden, kafes kafestir!” (Memleketin Birinde)
  • Sizin sevdiğiniz her şeyi ben de severim. (Gol Kralı)
  • İnsanın kendini olduğundan başka göstermek için harcadığı çabalar onu gülünç yapar. Hele bu para konusunda ise gülünçlüğün derecesi daha da artar. (Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler)