Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar - Solmaz Kamuran Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kimin eseri? Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kitabının yazarı kimdir? Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar konusu ve anafikri nedir? Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kitabı ne anlatıyor? Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar PDF indirme linki var mı? Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kitabının yazarı Solmaz Kamuran kimdir? İşte Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Solmaz Kamuran

Yayın Evi: İnkılap Yayınları

İSBN: 9789751036438

Sayfa Sayısı: 352

Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Herkes önce melektir,

bazıları sonra şeytan olur…

Kara bulutların sırlarla gölgelediği bir imparatorluk…

Osmanlı tarihinin en debdebeli, serkeş, başıbozuk yıllarında güç ve iktidar savaşı. Masum bir genç kızdan tarihin kader çizgisinde hükümranlığıyla efsaneleşmiş bir saltanat naibesi Kösem Sultan’a evrilişinin lirik, destansı hikâyesi. Kösem’in saraya girişi, padişahın gözdesi olması, haseki sultanlığa yükselmesi, kendi oğullarını tahta geçirmek için verdiği mücadele, devletin bekası için işlenen cinayetler ve kendi evlatlarını yiyerek ayakta kalmaya çalışan bir dünya imparatorluğu…

Solmaz Kâmuran, her satırı inceliklerle örülü yedinci romanı Kösem’de hayallerine sığmayan masum bir genç kızın tarihin ve kaderin hükmüne yön veren bir valide-i muazzamaya dönüşümünün trajik hikâyesini anlatıyor.

Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar Alıntıları - Sözleri

  • Tarihi imparatorlar yaratır ama onu geleceğe ancak tarihçiler kitaplarıyla taşır.
  • "İnsanlar ikiye ayrılır, başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kazanan akıllılar ve ille de kendi deneyimleriyle kazanacaklarına zannederek kaybeden aptallar..."
  • Hayret etme azizim, insanlar ikiye ayrılır, başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kazanan akıllılar ve ille de kendi deneyimleriyle kazanacaklarını zannederek kaybeden aptallar...
  • Tarihi imparatorlar yaratır ama onu geleceğe ancak tarihçiler kitaplarıyla taşır.
  • İnsanlar ikiye ayrılır, başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kazanan akıllılar ve ille de kendi deneyimleriyle kazanacaklarını zannederek kaybeden aptallar...
  • 'Satranç efendimiz, söylendiğine göre oyunların oyunudur. Kralların, imparatorların, sultanların oyunu… Altmış dört kareden oluşan bu tabla bir savaş meydanıdır. Her şey şaha dayalıdır. Şah ruhtur, mutlak güçtür, esastır. Onu kaybeden her şeyi kaybeder.'
  • '.... bazıları için oyunu kazanmanın kuralı saldırıdır, bazıları ise oyunu kilitlemeyi hedeflerler; bazıları için başlangıç hamleleri hayatidir, bazılarıysa son hamlelerin önemine inanmıştır. Ama tabii oyunun ortası da çok önemlidir. Kısacası kurallara rağmen satrancı herkes kendi aklınca oynamaya çalışır.”
  • "Herkes önce melektir, bazıları sonradan şeytan olur."
  • "İktidar şerbeti kan kokar"
  • "Tarihi, imparatorlar yaratır ama onu geleceğe ancak tarihçiler kitaplarıyla taşır."
  • "İnsanlar ikiye ayrılır, başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kazanan akıllılar ve ille de kendi deneyimleriyle kazanacaklarına zannederek kaybeden aptallar..."
  • Herkes önce melektir, bazıları sonra şeytan olur...

Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yani... Cok fazla bilgiye doyurdugunu kesinlikle soyleyemem sanki o koskoca donemin bir ozetiymis gibi geldi bana. Olay akisi asiri hizliydi ve bu yuzden galiba 1 gun de bitirdim. Gerci sayfa sayisi az, yazi boyutu da buyuktu. Koskoca Kosem Sultan nasil 350 sayfaya sığsın.. Cok fazla sıkmadan okumak ama bir yandan da bilgi edinmek isterseniz, öneririm. Ve bir cok yazan sey youtube da bulamazsınız onun da garantisini veriyorum. (sinem eylül meriç)

Sultan Ahmet Camisinin Tarihi: Sultan Ahmet mutlu olduğu bir vakit sadaka olarak cami yaptırmaya karar verdi ve bu fikrini Kösem sultana açtı. Yaptırmak istediği caminin 6 minareli olmasını istedi. O dönem de 6 minare sadece Medine de bulunuyordu o camiye bir minare daha eklenmesini söyleyerek sultan Ahmet Camisinin yapımına başlamasını istedi. Mimarbaşı sedefkar Mehmet Ağa sultan Ahmet Camisinin mimarı. Ayşe sultana ait olan saray yıktırıldı ve 8 eylülde caminin toprağı kazılmaya başladı. Sultan Ahmet camisi 7 yılda tamamlandı ve minareler arasına yağ kandilleri asıldı. Bu mahyalar  çok beğenildi ve kadı her oruç ayında tüm camilerde yağ kandillerinin yakılmasını söyledi. (Zeynep Öztürk)

Tarih konulu bir kitap istiyorum dediğimde satıcı bunu önerdi. Bu öneri ile aldım bu kitabı. 1603 yılından Kösem Sultanın saraya getirilişinden öldürülmesine kadar geçen süre içerisinde Osmanlı Sarayında padişahların, vezirlerin, sadrazamların vb.. değiştirilmesi, öldürülmesi gibi olayların kronolojik olarak konu edildiği bir kitap.Kişisel görüşüm ise kitap ne tam olarak okullarda okutulan klasik tarih kitapları gibi bilgi amaçlı nede bir roman tadı veriyor.Böyle Osmanlı yönetiminde söz sahibi olmuş bir noktada çok duygusal çok iyi niyetli ama bir noktada çok acımasız bir sultan bu kadar yavan anlatılmamalıydı diye düşünüyorum.Bir çok daha olumsuzluk var benim nazarımda ama uzatıpta sıkmak istemiyorum. Hepinize saygılar, sevgiler, bol kitaplı günler. (Fadime YeŞİl)

Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar PDF indirme linki var mı?

Solmaz Kamuran - Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Solmaz Kamuran Kimdir?

Solmaz Kamuran 1954'te İstanbul'da doğdu. Göztepe Taş Mektep'te, Kadıköy Maarif Koleji'nde, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde okudu. 11 yaşında TRT Çocuk Radyosu hikâye ödülünü kazandı. 17 yaşında, Yansıma Dergisi'nde imzasını gördü. On dört yıl diş hekimliği yaptıktan sonra kendini tamamen edebiyata verdi. Profesyonel yazı hayatına, televizyon için belgesel metinleri ve gazetelerde gezi yazılarıyla başladı. Türkiye'de büyük ilgi gören romanlarından "Kiraze" Yunanca, Macarca, Sırpça, Portekizce, İspanyolca, İtalyanca, Kürtçe, Lehçe ve Bulgarca olarak yayınlandı.

Romanları:

Bir Levrek İskeleti,

Kiraze,

Minta,

Banka,

Çanakkale Rüzgârı

Macar

Hikaye:

Bir kadın, bir erkek, bir levrek iskeleti

Anlatı:

Gecenin Yakamozu

Biyografi:

İpek böceği Cinayeti

Araştırma:

Devlet Çete Olmasın Dediğinizde

Ve çeviriler: Safiye Sultan Üçlemesi (Ann Chamberlin), Bir Hürrem Masalı (Colin Falconer), Erguvan Güzeli (William Stearns Davis), Bir Troia Şarkısı (Colleen Mccullough), Geceyarısı'nın Peşinde (Richard Zimler), Aşk Mutfağı- Çıldırtan Koku- Kızışma- Kabare (Lilly Prior), Bakir İntiharlar- Middlesex (Jeffrey Eugenides), Aynadaki Peçe (Ann Chamberlin)

Solmaz Kamuran aynı zamanda yazar Çetin Altan'ın kitaplarının da editörlüğünü yapmaktadır.

Solmaz Kamuran Kitapları - Eserleri

  • Kiraze
  • Minta
  • Çanakkale Rüzgarı - Boreas
  • Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar
  • Ceviz Ağacı
  • Macar
  • Bir Kadın Bir Erkek Bir Levrek İskeleti
  • Gecenin Yakamozu
  • Aşk Tutulması
  • Banka
  • Elmakurdu Rüyaları
  • İpek Böceği Cinayeti - Fotoğraflarla Çetin Altan'ın Yaşam Öyküsü
  • Devlet Çete Olmasın Dediğinizde

Solmaz Kamuran Alıntıları - Sözleri

  • Şu dünyâda zaten anlatılmamış ne var, eninde sonunda herkes,her şey birbirine benzer, tıpkı bizim gibi. (Macar)
  • "Bizi bizden koru Tanrım. " (Kiraze)
  • Çıkarlar söz konusu olunca her şey ne kadar da çabuk değişebiliyordu. (Kiraze)
  • Kuşlar ötüşüyordu, karanlığın kuşları… Ağustos ayının tembel mutluluğunun cıvıltısı değildi bu sesler, mutluluk simgesi değildi bu ötüşler. Şubat ayazında, alacakaranlıkta yeniden hayata meydan okumanın çığlığı… Yalnız kuşlar… Tıpkı benim gibi. (Bir Kadın Bir Erkek Bir Levrek İskeleti)
  • Zamanı unutmuştuk ve galiba mutluluk zamanı unutmaktı. (Macar)
  • Kötülük peşinde koşan kendi sonuna koşar. (Elmakurdu Rüyaları)
  • “Ama derler ya ‘bohçanın dört ucu asla bir araya gelmez . ‘ ille de bir şeyler eksiktir bizlere göre . Oysa hayatın tuhaf bir terazisi var. İyilikler , kötülükler , güzellikler ,çirkinlikler ,zorluklar , kolaylıklar , acı ve saadet nasılsa sonunda hep dengede kalır . Her şey tamamen mükemmel ya da kötü olmuyor ... (Ceviz Ağacı)
  • ...ayrılırken "Her şey para değil, dostum," dedi, "Her şey para değil." Her şey nedir, diye düşündüm eve dönerken. Dağda otlayan keçi için her şey kayalık tepelerdi, balık için içinde yüzdüğü deniz, kuş için kanadıyla titrettiği gökyüzü, ya insan için? İnsana o tepeler, o gökyüzü, o deniz yetmiyordu. Başlangıçta anne için bebeğinin küçücük yüzünü gördüğü ilk an, bebek için küçücük yüzünü gömerek onun memesine iştahla yapıştığı andı her şey ama sonra... Çölde su, denizlerde ada her şeydi; susuzluktan yanana bir tas su derya gibiydi, selde sürüklenene bir ağaç dalı sanki bir ada. Kör için değneği, dilsiz için elleri, müzisyen için bestesi, şair için şiiri her şeydi. Mahpus için demirlerin arasından görünen uzaklardaki ıssız tepelerde başıboş yürümek, o ıssız tepelerde dolaşan çoban için uzaktan görünen şehir her şeydi. Yoksul için para, hasta için ilaç, âşıklar için vuslat her şeydi. Derviş için bir lokma, bir hırkaydı her şey, sultanlar içinse gördüğü ve görmediği ama sahibi olduğu engin mülktü, ama belki de o sadece ava gitmeyi, kırlarda avarelik etmeyi isterdi, ya başı, dişi, dizi ağrıdığında ne yapardı... Şu fânî dünyada her şeyin ne olduğu her an her fânî kul için değişebilirdi, her şey birden hiçbir şey olabilirdi. (Macar)
  • "Tarihi, imparatorlar yaratır ama onu geleceğe ancak tarihçiler kitaplarıyla taşır." (Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar)
  • "İnsanlar ikiye ayrılır, başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kazanan akıllılar ve ille de kendi deneyimleriyle kazanacaklarına zannederek kaybeden aptallar..." (Kösem : İktidar Şerbeti Kan Kokar)
  • Giden hiçbir şey geçici değildir, giderken ille de iz bırakır. (Aşk Tutulması)
  • Kay hiçbir zaman T.J.'i'in kendisini sevdiği gibi onu sevememişti. Ama bunun için suçlanamazdı, sonuçta herkes karşısındakine ancak kendisinde olanı verebilirdi. Herkes kendisi kadar sevebilirdi. Kay da bu kadardı. (Minta)
  • Oysa hayatın tuhaf bir terazisi var; iyilikler, kötülükler, güzellikler, çirkinlikler, zorluklar, kolaylıklar, acı ve saadet nasılsa sonunda hep dengede kalır. Her şey tamamen mükemmel ya da kötü olmuyor. (Ceviz Ağacı)
  • Aşk merhamet değildir Nur, karışmak istemem ama sevgili olmak ve anne olmak farklı şeylerdir. İkisini karıştırmamak gerek. (Ceviz Ağacı)
  • Mutlu olmak için bir yığın mutsuzluğu, acıyı yaşıyordu insan; ağır, çok ağır bedeller ödüyordu ve sonra mutlu olduğunda o geçmişi hatırlayıp tekrar acı çekiyordu. Arada sırada kaşınan bir yanık izi, yağmur yağınca sızlayan eski bir kırık yeri gibiydi mutlu olmak. Salt mutlu olmak diye bir şey belki de yoktu. (Kiraze)
  • Sevdiğim bir yazar aşkı şöyle tarif etmiş: “Aşk biriyle bakışmak değil, aynı yöne birlikte bakmaktır.” (Ceviz Ağacı)
  • Hettie valinin makam odasına girerken titriyordu, İçeri adımını attığında Mustafa Kemal hemen ayağa kalkıp onun eli ni öptü, "Enchantée Matmazel." Hettie reverans yaptı, "Şeref verdiniz Paşam, heyecanımı mazur görün lütfen." Buyrun lütfen, istirahat edin." Hettie masanın önündeki koltuğa oturdu. "İngilizsiniz değil mi Matmazel." " Önce Canakkaleliyim Paşam, Türkiyeliyim, ondan sonra da İngiliz. " Mustafa Kemal ayağa fırladı, "Duydunuz değil mi beyler, Matmazel'in sözlerini duydunuz. İşte çağdaş uygarlık budur. Hanımefendi, Çanakkale ve Türkiye sizinle iftihar etmeli." Teveccühünüz Paşam." Mustafa Kemal'in beş arabalık konvoyu o gün saat üçte, geldiği gibi homurtular içinde, arkasında sapsarı bir toz bulutu bırakarak Çanakkale'den ayrıldı, on beş gün sonra da Hettie'ye Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği verildi. (Çanakkale Rüzgarı - Boreas)
  • Osmanlı vezirlerinden birinin nehir üstüne yaptırdığı köprünün üzerinden geçerken köprübaşında yazan yazıyı merak edip birine okutturduk. Şöyle diyordu adı bizce meçhul şair: "Hayat, krallarla yoksulların yolunun çakıştığı bir köprüdür." (Macar)
  • Şanssızdı, ama kimbilir belki de bir başkasına göre şanslı.. (Minta)
  • 'Şeriat nedir, tarikat nedir ,hakikat nedir ?'diye sordum. Bana şöyle cevap verdi ,"Şeriat bu senindir o benim; tarikat,hem senindir hem benim; hakikat ise ne senindir, ne benim ."Ya marifet?" dedim .Gözlerimin içine baktı ,gülümsedi, "Yaratılanda Yaratan'ı görmektir ,"dedi. (Macar)