Kraliçenin Pireleri - Tarık Tufan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kraliçenin Pireleri kimin eseri? Kraliçenin Pireleri kitabının yazarı kimdir? Kraliçenin Pireleri konusu ve anafikri nedir? Kraliçenin Pireleri kitabı ne anlatıyor? Kraliçenin Pireleri kitabının yazarı Tarık Tufan kimdir? İşte Kraliçenin Pireleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Tarık Tufan

Yayın Evi: Profil Yayıncılık

İSBN: 9789759960858

Sayfa Sayısı: 187

Kraliçenin Pireleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gözlerin alabildiğine uzakları görebilmeli baktığında. Şehrin her bir köşesini ve her köşesinde başka bir hayata dönüşen gölgeleri fark edebilmeli. Sahici olan ne varsa ve içinde yaşamak adına bir giz taşıyan ne varsa fark edebilmelisin. Böylece zaman senin kollarında uzamalı. Bazen akrebi sımsıkı avuçlarında tutmalısın. Kimi zaman da bir yelkovanın sırtında savaşmalısın ara sokakların içinde. 

Gözlerin alabildiğine uzakları görebilmeli her baktığında. Gizli akıtılan gözyaşlarının, yarım kalmış hesabı hırslandırmalı yüreğini. Soğuk bir odada, eskimiş bir yatağa uzanmış ve kısık yanan bir lambaya saatler boyunca bakan bir adamın incinmişliğine dikkat kesilmelisin. Onurlu bir adamın incinmişliğiyle puslanmış sokaklarda yürüyüp ihanetin ayak izlerinde okumalısın hayatın kaypak yüzünü.

Çekip giden bir kadının geride bıraktığı son hicaz hüzünleri özenle toplamalısın odanın içinde. Bir kristal bardağı tutuyormuşçasına özenle toplamalı ve mümkün olduğunca gözlerden uzak tutmalısın.

Hırçın bir kuzey rüzgarı gibi esmeli bakışların kentin sokaklarında. 

(Tanıtım Yazısından)

Kraliçenin Pireleri Alıntıları - Sözleri

  • Fark etmek insanın canını yakıyor. Bilmek. Anlamak. Görmek.
  • “Şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp bulabildiğim en merhametli cevabın dizlerine yaslamak istiyorum başımı. Bulabildiğim en müşfik cümlenin önünde bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücudumu yere bırakmak istiyorum. Uzanmak ve hangi günahtan kalma olduğunu kestiremediğim acıların yorgunluğunu bir parça olsun üzerimden atmak istiyorum. Uyumalıyım.Uzunca bir süre.Sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek.”
  • Susuyorduk öylece. Göz göze gelsek kör olacaktık. Konuşsak sözler bitecekti.
  • "Hayatı senin gülümsemelerin yeniden kuracak."
  • “Yalnız hüznü vardır, kalbi olanın.”
  • Biliyorsun ki geceler uzamaya başladı. Biliyorsun ki, "Yalnız hüznü vardır, kalbi olanın."
  • "Gitmek, biraz ölmektir."
  • Yazmak bazen kelimelerin önünde acıdan kıvranmaktır.
  • Şehir ayrım yapmaz. Herkesi öldürür.
  • Savrulmuş bir hayatın yarım kalan hevesleri boğazına düğümlenir. Susarsın.
  • Dönüp dolaşıp aynı kaderin soğuk yüzüne boyun eğiyoruz.
  • "Seni en kuytu bakışlarımda saklayacağım. Seni uykusuz gece yarılarımda saklayacağım. Başlayıp da bitiremediğim yazılarımda. Bir radyo istasyonunda çalan Ortadoğu şarkısında."
  • "Sen yine de gül biraz. Isınsın ortalık..."
  • “Bendeki bu direniş, söyleyeceğini söylemek gibi bayağı bir istekten başka bir şey olmasa gerek.”

Kraliçenin Pireleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okuduğum ilk Tarık Tufan kitabı. Denemeler bütünü, tatlı üslubuyla daha ilk sayfadan ilk satırlardan insanı etkisi altına almayı başaran bir eser. Sayfalar ilerledikçe konular derinleşiyor. Okurken pek çok yerin altını çizdim, çok yerde duraklayıp düşündüm. Bazen kendi geçmişimi sorguladım, bazen de çevremdeki insanları.Bazı bölümleri kendime sesli bir şekilde okudum ve yazdığı cümleleri duymak bile o kadar çok hoşuma gitti ki.. Yaşadığımız dünyaya dair ne varsa Tarık Tufan'a ait olan betimlemeler eşliğinde tanık oluyoruz. Kitabın hissi tam olarak şöyle: İçimizden bir kitap gibi sanki, sevdiğin ama çok uzun zamandır görüşmediğin bir insanı görürsün ya işte tam da öyle bir his.. Vermek istediği mesajlar bir o kadar yerinde, yaptığı eleştireler bir o kadar kararındaydı. Okuyucusuna sohbet havasını tattıran bu sürükleyici bir çırpıda okunabilecek eseri, bazen bir cümlede bazen bir kelimede kendinden, hayatından bir parça bulmak isteyenler mutlaka okumalı diye düşünüyorum. "Uyumalıyım..uzunca bir süre.. sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek." "Şimdi gitmelisin artık. bu kentin kalabalıklarından geçip ve kimseyi umursamadan, omuz artarak. bulabildiğin en gösterişli, bulabildiğin en serseri adımlarla gitmelisin. asla veda etmeden gitmelisin. geride kalan iyi insanların gözlerinin içine bakmadan gitmelisin. aynı cümleyle hayata gülümsemek için. başka coğrafyaların nefes alan toprağından beslemek için ruhunu. gitmelisin." "Şimdi yaşamak, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen bir genç kızın saklamaya çalıştığı yüzüdür. Şimdi yaşamak, bebeğini terk eden bir kadının göğüslerinden akan hüzündür. " (Beyza)

Tarık Tufan..denemelerini okumaktan büyük keyif aldığım radyocu-yazardır kendisi. Her denemede kendini gösteren samimiyeti, sade anlatımı ve incelikli bakış açısı sizi içine çekiveriyor.. Her şeye yeniden başlayabilme cesaretini işleyişi mükemmel..Hayatın içinde, insana dair ne varsa yaşıyorsunuz işte satırlarca.. (Selin Pınar İssi)

Kitabın ilk yarısı çok başarılıydı ama son yarısı biraz tekrara düşülmüş. Genel hatları ile bir solukta biten kitap yolda okunacaklar listesine alınabilir. (Esra Akbal)

Kitabın Yazarı Tarık Tufan Kimdir?

Tarık Tufan 5 Haziran 1973 yılında İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmakta ve bazı televizyon kanallarında edebiyat-sohbet türünde programlar sunmaktadır. Yayımlanmış beş adet kitabının yanı sıra Uzak İhtimal ve Yozgat Blues filmlerinin senaristlerindendir.

Edebiyat alanında beş adet kitabı mevcuttur. Kitaplarında, günlük hayat içinde insanın varoluş, kimlik sorunlarını irdeler. Uzak İhtimal ve Yozgat Blues'un senaristlerindendir. Kitaplarındaki zarif ve naif anlatım üslubunu senarist olduğu filmlerde de görmek mümkündür. "Uzak İhtimal" filmiyle 2009 yılında İstanbul Film Festivali'nde "En İyi Senaryo" ödülünü kazanmıştır. Uzak İhtimal'in ardından senaryosunu yazdığı "Yozgat Blues" filmiyle 2013 yılında Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Senaryo" ödülüne layık görülmüştür.

Tarık Tufan Kitapları - Eserleri

  • Ve Sen Kuş Olur Gidersin
  • Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
  • Kekeme Çocuklar Korosu
  • Düşerken
  • Şanzelize Düğün Salonu
  • Hayal Meyal

  • Beni Onlara Verme
  • Kraliçenin Pireleri
  • Kaybolan
  • Geç Kalan

Tarık Tufan Alıntıları - Sözleri

  • İnsan anbean delirdiğini fark edebilir mi? (Şanzelize Düğün Salonu)
  • Gözlerim biraz yorgun. İçinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler… (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • " Herkesin hicreti niyet ettiğinedir. " (Beni Onlara Verme)
  • Susuyorduk öylece. Göz göze gelsek kör olacaktık. Konuşsak sözler bitecekti. (Kraliçenin Pireleri)
  • Ne garip, insan doğruların ne kadar farkında olursa olsun kendisini kandırabilme gücünü asla yitirmiyor. Beynine dayanan silahın önemi yok. Yaşıyorsan buradan da kurtulabilme şansın var demektir. (Ve Sen Kuş Olur Gidersin)
  • Velhasıl ölüyorlar. Kendi katilleriyle sevişiyorlar, kendi ka­tillerine yemek pişiriyorlar, kendi katillerinin ellerini öpüyor­lar bayramda, kendi katillerinin donlarını yıkıyorlar, kendi katillerinin çocuklarını doğuruyorlar, kendi katillerinin ço­cuklarını büyütüyorlar. (Beni Onlara Verme)

  • Sen unutuyorsun diye bütün acılar geçiyor mu? (Kaybolan)
  • "Annemin ölümünün dil bilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu." (Şanzelize Düğün Salonu)
  • "Gitmek, biraz ölmektir." (Kraliçenin Pireleri)
  • Ben kolayca incinirim bilirsin. Kolayca hasta olur, kolayca vazgeçerim zor olan ne varsa. (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • “Kalk Kudüs’e gidelim sevgilim.” (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • "Insanlar hep yanlış şeyi alkışlıyorlar." (Kaybolan)
  • "İnsanı çürüten ölüm değil, hayattır." (Düşerken)

  • İnsanın en ölümcül yarası, içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. (Düşerken)
  • Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez... (Ve Sen Kuş Olur Gidersin)
  • Kadınlar kısa anlarda yaşarlar. Kinleri de, öfkeleri de, merhametleri de o anda açığa çıkan duygu durumundan fışkırır. Bunu saklamazlar. (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • “Sen beni tutarsan hiç düşmem biliyor musun?” (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
  • İnsan, bir parça kandan ve çokça özlemden yaratıldı. İnsan, topraktan, sudan ve aşk acısından yaratıldı. (Geç Kalan)
  • Annemin ölümünün dil bilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu. (Şanzelize Düğün Salonu)
  • “Şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp bulabildiğim en merhametli cevabın dizlerine yaslamak istiyorum başımı. Bulabildiğim en müşfik cümlenin önünde bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücudumu yere bırakmak istiyorum. Uzanmak ve hangi günahtan kalma olduğunu kestiremediğim acıların yorgunluğunu bir parça olsun üzerimden atmak istiyorum. Uyumalıyım.Uzunca bir süre.Sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek.” (Kraliçenin Pireleri)