Kudüs - Gonçalo M. Tavares Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kudüs kimin eseri? Kudüs kitabının yazarı kimdir? Kudüs konusu ve anafikri nedir? Kudüs kitabı ne anlatıyor? Kudüs PDF indirme linki var mı? Kudüs kitabının yazarı Gonçalo M. Tavares kimdir? İşte Kudüs kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Gonçalo M. Tavares
Çevirmen: Pınar Savaş
Editör: Utku Kavasoğlu
Tasarımcı: Yeşim Ercan Aydın
Orijinal Adı: Jerusalém
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları
İSBN: 9786055340520
Sayfa Sayısı: 192
Kudüs Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Korkunun ve deliliğin sınırında yaşayan iki sevgili, vahşetin tarihi üzerine çalışan bir doktor ve onların kesişen yazgılarını sonsuza dek belirleyecek bir gece. Gonçalo M. Tavares'ten insanın karanlık yüzüne korkusuzca bakmayı başarabilen özgün bir anlatım. "Kudüs, Batı edebiyatının büyük eserleri arasında yer almayı hak eden önemli bir kitap... Gonçalo M. Tavares'in henüz 35 yaşında bu kadar iyi yazmaya hakkı yok: İnsanın onu dövesi geliyor." José Saramago "Portekizli bir Kafka. Bu enfes kara romanı özetlemek imkânsız. Akıl ve delilik, korku ve alay, saçmalık ve ciddiyet arasındaki sınırları bulandırmaktan bir an bile vazgeçmiyor." Le Figaro "Genç romancı Gonçalo M. Tavares'ten, kendi, yepyeni yaratısıyla yeniden şekillendirmek üzere dünyayı parçalara ayırdığı büyük bir armağan. Her kitabı gerçekliği daha iyi gözlemlememizi sağlayan bir kaleydoskop... Kudüs, bunu en iyi başardığı kitabı, insanın acılarına eğilen özgün, derin ve zekice kotarılmış bir başyapıt... Günümüz dünyasındaki yabancılaşma üzerine çok yönlü ve etkileyici bir dram." Alberto Manguel
Kudüs Alıntıları - Sözleri
- "Altı yaşından önce öğrendiğim her şeye inanıyorum. Daha sonra bana söylenen her şey yalandır. "
- Kendim için hareket ediyorum, aynanın karşısında yaşarmış gibi davranıyorum. Belki bencillik..
- Kimse bir başkasının gördüğünü göremez.
- Sözcükler onu sıkıyordu. Sadece sıfatlar değil, dünyadaki şeyleri isimlendiren özneler ve hatta yüklemler de.
- ..bir başkasının kafasını anlamak için doktor olmak yetmez, aziz ya da kahin olmak gerekir.
- Ruh cömert değildi, madde olmayan cömert değildi. Var olmayanın kaybedecek neyi olabilirdi ki?
- Hasta olmak bir biçimde ıstıraba dayanmanın ya da herhangi bir tanrıya yaklaşmayı arzulamanın şekliydi.
- Küçük yaşlardan beri kendini korumuştu. Beni kırabilirler, diye düşündüğünü hatırlıyordu. Bu nedenle uzaklaşırdı. Sadece ona iyi davranacaklarından emin olduğu zaman başkalarına yaklaşırdı.
- Sürüler halinde, ruhu ve bedeni olmayan varlıklar gibi ölüyorlardı, sanki ölümün mührünü basabileceği bir yüzleri bile yoktu..
- " Seni unutursam, Kudüs, sağ elim kurusun. "
Kudüs İncelemesi - Şahsi Yorumlar
SENİ UNUTURSAM..: "Seni unutursam, Kudüs, sağ elim kurusun. " En vazgeçilmezimi, en kıymetlimi, kara saplantımı. Kurusun ama peki ya parmaklarımı sayabilsem de ellerim yoksa, Ya hata yaptıysam, bir kutunun içine kapatıldıysam, Hangi kutunun içindeyim, bulabilir misin?.. Uzak bir yerdeysem mesela, yakın ama uzak. İçeriye kimsenin giremeyeceği yalnızca benim çıkabileceğim bir yerdeysem, Korkuyorsam, vücudumda kesikler açıyorlarsa, iki ihtimalden ikisi de işkenceyse ve direnmediğim için kendimden iğreniyorsam.. Hastalığım, ne düşündüğüm değil nasıl düşündüğümse, kimse beni anlamıyorsa ya da..Her şeye rağmen sözüm var..; "Seni unutursam Kudüs, sağ elim kurusun. " ............ Bu öyle bir kitap ki; kimin ruhunun gölgesi daha siyah, kimin yarası daha derin, kimin duyguları daha gerçek anlayamıyorsunuz. Sınırlarınızı muazzam derecede zorluyor. Bir uçurumun kenarına itiyor sizi. Orada ne göreceğiniz hakkındaki tahminlerinizin hepsi, son sahnede, hükmünü yitiriyor. Yüzsüz insanlar ve sessiz çığlıklar çoğalıp duruyor içinizde. Jose Saramago 'ya hak vermemek elde değil. Tıpkı söylediği gibi; "....Gonçalo M. Tavares'in henüz 35 yaşında bu kadar iyi yazmaya hakkı yok: İnsanın onu dövesi geliyor. " Karakterlerin hemen hemen hepsi anti kahraman. Herbirini ayrı ayrı içselleştirmeye çalışırken hiç zorlanmamanız Gonçalo'nun ustalığıyla alakalı. Bazen Hinnerk olabiliyorsunuz mesela, bazen Hanna, Theodor Busbeck, Ernst ya da Mylia..En çok da Mylia.. Ve Mylia olduktan sonra geri dönüşünüz tahmin ettiğinizden çok daha zor oluyor. Sizi o eşiğe getiren kelimelerin nasıl bir kalemden çıkmış olabileceğini düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Kudüs.. Dörtlemenin üçüncü kitabı. Bence ilk ikisine nispetle çok daha kusursuz. Dinler tarihinden savaş sosyolojisine, oradan insan psikolojisine yaptığı geçişlerde bütünlüğü bozmadan ve ne hissetmeniz gerekiyorsa hepsini zirvede hissettirerek merak uyandıran bir kurgu oluşturmayı başarmış. Bu kitapta mutlu son aramayın. Bir yıkımdan çıkmış insanların, devrilirken, diğerlerini de nasıl devirdiklerini, bazı yoksunlukların nasıl farkına varıp onları neyle telafi etmeye çalıştıklarını, ne denli müthiş bir karanlıkta çırpındıklarını okuyacaksınız. Kitap, zaman geçişleri içeren onlarca bölümden oluşuyor. Herbirinin uzunlukları farklı. Bu şekilde tasarlanması, daha kolay okunabilmesi açısından büyük fayda sağlamış. Yeri geldiğinde derin derin düşündüren çarpıcı tasvirler kadar, akıcı bir dile de sahip. Kara kitap mı? Evet sonuna kadar. Toplu bir delilik mevzu bahis. Arızalı tipi değil normal olanı bulmak zor. Belki de normal olmak bizim düşündüğümüz şey değildir, ne dersiniz?:) Keyifli okumalar.. (Liliyar)
Ruhunu hissetmiyorsan camı ruhunla kır: Dr. Gomprez (felsefe)ve Dr. Theoor'un (tarih)psikolojik sorunları olan kişiler üzerindeki çalışmalarını anlatan kusursuz bir tarih, felsefi bir kitap. Dönemsel bir iyileştirme olacağı gibi sonsuz iyilestirelemez durum söz konusu "delilik" kendi varoluşunun sorusturması: kabullenme, kusursuz bir disiplin ve düzen içgörüsü. Insanlar rutin ilaclanmis. Bunun için analitik mantık yürütme yok. Topluma ıstırap veren ve ıstırap çektiren faktörün varoluşu tarihin bitmediğini gösteriyor. Ikıncı varoluş yenilik ile sorunlarınçözümlenebileceğini de gösteriyor bu kitap. Her karakterin sıra dışı bir yaşamı var. Iki kurban kaas'in ve hennrick'in katilinin kim olduğunu da çözmeye çalışıyorsunuz. Olay örüntüleri kendini kurban et, odullendirileceksin, 'değiştirebileceğiz' inancı mı karakterleri bu hale gelmiş. Cevaplanacak bir sürü soru? (Buğlem Öner)
Gonçalo M. TAVARES – Kudüs Nereden başlamalı yorumlamaya bilmiyorum. Aslında doğrusu şu ki, hangi doğru cümleleri kurmalı, bıçak sırtı. Toplumsal delilik ve bireysel delilik arası ince bir çizgi. Birbirinden farklı olan karakterler ve bir şekilde bu karakterlerin birbirleri ile olan bağlantıları. Harika bir kitap okudum ve etkisi çok derin oldu. Esere gelecek olursak; ‘’Sen kimsin?’’ sorusuna yanıt arayan bir doktor ve ‘’Sen Kimsin’’ sorusuna yanıt verecek olan bir kadın… Dingin bir zekâ örneği bu eser. Ve biraz da melankolik ve de her şeye hazırlıklı… Gonçalo kesinlikle ona verilen unvanı yaşatıyor; ‘’Portekizli Kafka’’ … Eser 32 ana bölümden oluşan ve her bölümün de farklı bölümlere ayrıldığı, farklı karakterlerin hikayelerin anlatılması şeklinde düzenlenmiştir. Eser de aynı cümlelerin farklı sayfalarda tekrarı da okuyucuya bilinçaltı bir durum oluşturuyor. Eğer psikolojiniz sağlam değilse ya da sert bir esere hazır değilseniz bu eserden uzak durun. Fakat şunu da hatırlatmak isterim ki eserin baskısı yok, bulduğunuz yerde alın çünkü bir gün mutlaka okumak için elinize alacaksınız ve kendinizi Gonçalo’ya teslim edeceksiniz. Kitabı okurken çoğu yerde durup düşündüğüm, derin derin nefes aldığım çok oldu. Nefesinizi kesen nefes veren bir eser. Savaş ve vahşet var eserin merkezinde. Savaş sonrası psikolojisi var. Savaşın insanları nasıl etkilediği ve ruhlarına nasıl dokunduğu yer almaktadır. Bu eseri okumanızı çok isterim çünkü insanlığa birçok hissiyat kazandıracağını hissediyorum. Ayrıca ‘’Kudüs’’ eseri ‘’Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap’’ listesinde de yer almaktadır. Tek sıkıntı şu ki kitabın adı neden ‘’Kudüs’’? Bu soruya yanıt alamadım, sadece kitapta şu cümlede geçiyor Kudüs sözü; ‘’Seni unutursam, Kudüs, sağ elim kurusun.’’ Merak ettiğim bir durum bu. Gerçi 149.sayfada bir ipucu var fakat yine de bende tam netleşmedi eserin adı. Ve kitapta en sevdiğim cümle şu oldu; ‘’Kötü günlerimi telafi etmek dünyanın görevidir.’’ Jose SARAMAGO’nun dediğine sonuna kadar katılıyorum; "Kudüs, Batı edebiyatının büyük eserleri arasında yer almayı hak eden önemli bir kitap... Gonçalo M. Tavares'in henüz 35 yaşında bu kadar iyi yazmaya hakkı yok: İnsanın onu dövesi geliyor." Herkese keyifli okumalar dilerim edebiyat sever güzel insanlar. (DESTİNA ÖYKÜ)
Kudüs PDF indirme linki var mı?
Gonçalo M. Tavares - Kudüs kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kudüs PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gonçalo M. Tavares Kimdir?
Portekizli yazar Gonçalo M. Tavares 1970 yılında doğdu. 2001’de yayımlanan ilk kitabını romanlar, şiir kitapları, tiyatro oyunları ve çeşitli anlatılar takip etti. Kudüs romanıyla 2004 yılında LER/Millenium-BCP Ödülü’nü, 2005’te 35 yaşından genç yazarlar için verilen José Saramago Ödülü’nü, 2007’de Portugal Telecom Ödülü’nü (Brezilya), 2008’de Trieste Uluslararası Ödülü’nü (İtalya) aldı, 2009’da Cevennes Ödülü’nde en iyi Avrupa romanı adayıydı. Aprender a rezar na Era da Técnica kitabıyla 2010 yılında Fransa’da bugüne kadar Salman Rushdie, Elias Canetti, Robert Musil, Orhan Pamuk, John Updike, Philip Roth, Gabriel García Márquez ve Colm Tóibín gibi isimlere verilmiş En İyi Yabancı Kitap Ödülü’nün sahibi oldu, Femina Étranger ve Médicis ödüllerine de aday gösterildi, Grand Prix Littéraire du Web Cultura’da Özel Jüri Ödülü’nü aldı, yapıt en son 2013’te Uluslararası IMPAC Dublin Ödülü adayları arasındaydı. O Senhor Kraus e a politica kitabı ile 2011 Avrupa Edebiyat Ödülü’nün Fransa’dan sahibi oldu. Portekiz Yazarlar Cemiyeti’nin En İyi Kurgu Anlatı Ödülü’nü 2010’da Uma Viagem à Índia romanıyla aldı, 2011’de Portekiz Yazarlar Birliği’nin Roman ve Novella dalında Büyük Ödülü’nü kazandı. 2013’te Joseph Walser’in Makinesi romanıyla Hollanda’da Europese Literatuurprijs, ABD’de En İyi Çeviri Roman Ödülü’nün yanı sıra 2015’te Fransa’da Jean-Monnet Avrupa Edebiyatı Ödülü adayları arasında gösterilmiştir. Son derece üretken bir yazar olan Tavares’in 36 dile çevrilen kitapları 51 ülkede yayımlanmaktadır. Yazar Lizbon’da yaşıyor ve epistemoloji dersleri vermeye devam ediyor.
Gonçalo M. Tavares Kitapları - Eserleri
- Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek
- Kudüs
- Beyefendiler
- Joseph Walser'in Makinesi ve Bir Adam: Klaus Klump
Gonçalo M. Tavares Alıntıları - Sözleri
- Hasta olmak bir biçimde ıstıraba dayanmanın ya da herhangi bir tanrıya yaklaşmayı arzulamanın şekliydi. (Kudüs)
- “Ona göre, kendine ait düşünceleri olmayan birinin kendine ait bir yaşamı da olamazdı.” (Beyefendiler)
- Gerçeği yaşatmanın tek yolu onu çoğaltmaktır. (Beyefendiler)
- ..benim hilem, daima yas giysileri içinde dolaşmaktır. Neşeyi üzerime çekmek için. (Beyefendiler)
- Deliler, kopyaları olmayan bireylerdi, krallar gibi; eşi olmayan, yanında kimse olmayan biri. (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- ..talihsiz insanların aslında şansları yok değil. ..onların şansları yanlış zamanda geliyor.. (Beyefendiler)
- "Altı yaşından önce öğrendiğim her şeye inanıyorum. Daha sonra bana söylenen her şey yalandır. " (Kudüs)
- Zaman, içinden hiçbir şeyin düşmesine izin vermez. Zaman bir torba değildir. (Joseph Walser'in Makinesi ve Bir Adam: Klaus Klump)
- Ruh cömert değildi, madde olmayan cömert değildi. Var olmayanın kaybedecek neyi olabilirdi ki? (Kudüs)
- Kız çocuk kurmak için yetiştirilir, erkek çocuk yıkmak için. (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- Insan tekti, iki değildi, üç değildi, yirmi değildi; birdi. Ve bunu hiçbir şey değiştiremezdi, asla. (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- Pencereler, sevgililer var olduğu ve sevgililer henüz evde olmadığı için vardır. Sevdiğin insan eve döndüğünde pencereler artık var olmaz. (Joseph Walser'in Makinesi ve Bir Adam: Klaus Klump)
- Küçük yaşlardan beri kendini korumuştu. Beni kırabilirler, diye düşündüğünü hatırlıyordu. Bu nedenle uzaklaşırdı. Sadece ona iyi davranacaklarından emin olduğu zaman başkalarına yaklaşırdı. (Kudüs)
- Büyük bir acı yaşadıktan sonra daha da güçlü olan birinin karşısına kim çıkabilirdi ki? (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- Kötülük, akıl yürütmenin bir kategorisidir. Ne doğaüstü bir buluştur ne de yenebilir bitkilerin içine kazınmış özlerden büyür. Kötülük içgüdüsel bir kategoridir, evet, ama aynı zamanda akıl yürütmenin, zekanın bir ürünüdür. (Joseph Walser'in Makinesi ve Bir Adam: Klaus Klump)
- Şefkat, iki kumaş parçasını birleştirmek için elinde çekiç tutmak gibiydi. (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- Beyin, yakından bakıldığında ve derinlemesine anlaşıldığında, bir silahın şekline ve işlevine sahiptir, hepsi bu. (Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek)
- ..iradem şu anda benden daha sarhoş. (Beyefendiler)
- ..bir başkasının kafasını anlamak için doktor olmak yetmez, aziz ya da kahin olmak gerekir. (Kudüs)
- Kendim için hareket ediyorum, aynanın karşısında yaşarmış gibi davranıyorum. Belki bencillik.. (Kudüs)