Kuklacı - Günay Gafur Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kuklacı kimin eseri? Kuklacı kitabının yazarı kimdir? Kuklacı konusu ve anafikri nedir? Kuklacı kitabı ne anlatıyor? Kuklacı PDF indirme linki var mı? Kuklacı kitabının yazarı Günay Gafur kimdir? İşte Kuklacı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Günay Gafur
Yayın Evi: Avrupa Yakası Yayınları
İSBN: 9789944979481
Sayfa Sayısı: 400
Kuklacı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Ömrüm boyunca sürüklenip durdum, meğer ben de bir kuklaymışım."
Evinden çok uzakta, hiç tanımadığı karanlık bir odada, kelepçeler içinde uyanan Simonize Rexton, kendini vahşi ve kusursuz bir oyunun içinde bulur. Siyah zarflardaki talimatları yerine getirmeyi ve hayatta kalmayı başarabilirse, oyunun sonunu görebilecektir. Tıpkı kendisinden çok uzaklarda uyanan ve aynı korkuları yaşayan diğer kuklalar, Eylül Belen ve Dr. Gregory gibi...
Birbirinden habersiz bu üç sıradan oyuncu; gizemi çözmek ve kuklacıyla yüzleşmek için müthiş bir gerilimin ortasına atılırlar. Böylece San Franscisco-Türkiye-New York üçgeninde oynanan ve insanoğlunun yazgısını değiştirecek esrarengiz bir oyun başlar.
Psikolojik-gerilim ya da gerilim-macera, Türk okurları tarafından oldukça rağbet görmesine rağmen, Türk yazarlarının yeterince üretken olmadıkları bir tür. Bir Türk yazarın kaleminden çıkan 'Kuklacı'nın, özgün konusu ve çarpıcı kurgusuyla, bu türe farklı bir soluk getireceğine inanıyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Kuklacı Alıntıları - Sözleri
- Ben onu gerçeklere çekmeye çalışırken, o beni hayallerinin ve kâbuslarının içine almaya uğraşıyor.
- Bir el ve bir kukla... Sen elin sahibiysen kuklanın yapacağı her şey sana bağlı olur. Eğer elin sahibi onlardan biri olursa korku ve ıstırap peşini bırakmaz.
- “...Ve bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü!”
- Kötülüğün karşısında kazandığınızı sandığınız her zafer, nefretinizi pençeliyor ve nefretinizin arttığı her gün, yenilgiye bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Çünkü bu oyunu kazanmanızı sağlayacak şey nefret değil, sevgi! Bu dünyayı kurtaracak şey, sevgi! Ve neyi seviyorsanız onu sevmeye devam edin. Nefret ettiğinizi fark ettiğiniz gün bu oyunu bırakın.
- Yalnızlığımı, acımı anlıyor musun?
- Dünyanın her yerinde birileri zalim oyunlar oynuyor. Birileri kurban olurken birileri de cellat oluyor.
- “Unutunuz" en iyi intikam bu değil mi?” Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Aslında eğlence amacıyla yaptıkları şeyin bizlere nasıl zarar verdiğini de biliyorlar.
- Acımasız bir dünyada yaşıyoruz ve insanoğlu çok vahşi.
- Biliyorsun, korku, başarımızın önündeki en büyük engel.
- “Hayata sakın küsme ve tutkularını takip et koca adam, artık bunu yapabilecek kadar iyi olduğuna eminim ve içim rahat gidiyorum. Kimse dokunmasın diye yaşadıklarımızı kalbimin en ulaşılmaz yerinde saklayacağım. Hoşça kal..."
- Bu dünyayı kurtaracak tek şey sevgiydi dedektife göre. Annesini, babasını, çocuğunu, kocasını, köpeğini, çiçeğini, herhangi bir şeyi doğru dürüst sevmesini bilen insanlar sayesinde dönüyordu dünya. Bunca pisliğe, bunca acıya, cinayete rağmen seven insanlar oldukça her zaman ümit vardı.
- Dünyanın her yerinde birileri zalim oyunlar oynuyor. Birileri kurban olurken birileri de cellat oluyor.
- Ben deli değilim, hayal de görmüyorum! Sizin göremediklerinizi görebilen gözlerim var, duyamadıklarınızı duyan kulaklara sahibim ve bunu anlamıyorsunuz. Yalnızım, biliyorum hem de yapayalnız...
- İnsan, zor zamanlarda sevdiklerini düşünerek rahatlarmış.
Kuklacı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kahinden sonra okuduğum ikinci romanı Günay Gafur'un. Yine aynı heyacanla okudum. Bilimin içine katılmış fantastik tat ayrı lezzetli geliyor. Oyun içinde oyun bence daha çok okunmalı ve okutmalı Günay Gafur da yazmalı.. (YELİZ PİLATİN)
Bir gün kendinizi evinizden çok uzakta, hiç tanımadığınız bir odada, kelepçelenmiş olarak, bir oyunun içinde bulsanız ne hissederdiniz? İşte Simonize Rexton, Eylül Belen, ve Dr Gregory ayrı zaman ve yerlerde birbirlerinden habersiz olarak vahşi ve kusursuz bir oyunun içinde bulurlar kendilerini. Bu üç sıradan oyuncu; gizemi çözmek ve kuklacıyla yüzleşmek için müthiş bir gerilimin ortasına atılırlar. Böylece San Franscisco-Türkiye-New York üçgeninde oynanan ve insanoğlunun yazgısını değiştirecek esrarengiz bir oyun başlar. "Unuttuğunuz bir şeyin acısını ve üzüntüsünü de yaşayamazsınız, değil mi? Unutmak istediğiniz en acı olayı bile kafanızdan silip açtığımızı düşünün." "Sen elin sahibiysen kuklanın yapacağı herşey sana bağlı olur. Eğer elin sahibi onlardan biri olursa korku ve ızdırap peşini bırakmaz." Kötülüğün karşısında kazandığınızı sandığınız her zafer, nefretinizi perçinliyor ve nefretinizin arttığı her gün, yenilgiye bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Çünkü bu oyunu kazanmanızı sağlayacak şey nefret değil, sevgi! Bu dünyayı kurtaracak şey, sevgi! Ve neyi seviyorsanız onu sevmeye devam edin. Nefret ettiğinizi fark ettiğiniz gün bu oyunu bırakın. Kahin' den sonra okuduğum ikinci kitabıydı Günay Gafur'un. Olay örgüsü, kurgular, betimlemeler çok iyi ve yerli yerindeydi. Sürükleyicilik ve akıcılık son sayfaya kadar peşimi bırakmadı. 'Kuklacı' nın kim olduğu konusunda vurucu şaşırtmasıyla da bu türü seven sevmeyen herkese tavsiye ederim, çünkü bu türü sevmeyenlere bile sevdirebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Genelde bilimkurgu, polisiye ve psikolojik türde, yabancı yazarlar tercih edildiğini görüyor ve üzülüyordum. Bizde de bu türü bu kadar iyi yazabilen yazarlar çıktığı için gurur duydum. Kitabın kapağını kapattıktan sonra; "Umarım hakkını verebilecek şekilde sinemaya aktarılır ve bizler de keyifle izleriz" diye düşünmekten kendimi alamadım. (Mavi)
Günay Gafur'un Yargıç 'tan sonra okuduğum ikinci kitabı Kuklacı harika kurgusu, sizi soluk soluğa bırakan temposu ile okunmaya değer.Acı hatıraları ve üzüntüleri unutmanın yolu olsa siz hangisini seçerdiniz? Acılarınızla yaşamayı mı yoksa unutmayı mı? (Ayça Gerçek)
Kuklacı PDF indirme linki var mı?
Günay Gafur - Kuklacı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kuklacı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Günay Gafur Kimdir?
Günay Gafur, 1978 yılında Ankara’da doğdu. Aynı şehirde tamamladığı ilk, orta ve lise öğreniminin ardından Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdi. 2012 senesinde çıkan ilk romanı Kuklacı ile polisiye gerilim edebiyatına merhaba diyen yazarın Kâhin adlı ikinci romanı 2016’da yayınlandı. Kurgularını kimya, fizik, kuantum fiziği, matematik gibi pozitif bilimler ile destekleyen ve ülkemiz polisiye gerilim edebiyatına bu anlamda yeni bir soluk getiren yazar, evli ve iki çocuk babası olup halen Ankara’da yaşamakta; Dedektif Dergi'ye hikayeler yazmakta, hayal kurmaya ve bunları kelimelere dökmeye devam etmektedir.
Günay Gafur Kitapları - Eserleri
- Kuklacı
- Kahin
- Yargıç
Günay Gafur Alıntıları - Sözleri
- Onunla aynı anlarda aynı şeyleri yapıyor olduğumuzu öğrenmek hoşuma gitmişti. Bu, aramızda görünmez bir bağ olduğunu gösterirdi. (Kahin)
- Ben onu gerçeklere çekmeye çalışırken, o beni hayallerinin ve kâbuslarının içine almaya uğraşıyor. (Kuklacı)
- “Bazı şeylerin,” diye düşünüyor, “kanıtları yoktur ama oradadırlar. Aşk gibi...” (Yargıç)
- Ellerim ve dudaklarım korkudan buz kesmişti. Titriyordum. Ses yeniden duyuldu. Nefeslerimiz tuttuk. Tanrım, bu ses neye, nasıl bir şeye aitti böyle? O ürkütücü sesin sahibinden başka içeride kimsenin olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Görünüşe göre yalnızdık, başka kimse yoktu. Bizim ve o şeyin dışında ... sonra kulağıma şöyle fısıldadı ... (Kahin)
- “İyi bak bana! Paha biçilmez bir dersim! Zamansız, soğuk, karanlık derler benden bahsedenler Yine de bilirler, kaçınılmazım ve tek gerçeğim Bil bakalım ben kimim?” (Yargıç)
- Kirli kırmızıyı rengi Şahin'in. Hapse girdi. İki sene yatıp çıkmış olacak işte! (Yargıç)
- Yalnızlığımı, acımı anlıyor musun? (Kuklacı)
- Dünyanın her yerinde birileri zalim oyunlar oynuyor. Birileri kurban olurken birileri de cellat oluyor. (Kuklacı)
- “…Bir martı gibi kaçtın gözlerimin ufkundan … Rüzgarın hırçın sesidir içimde senden kalan…” (Yargıç)
- Kötülüğün karşısında kazandığınızı sandığınız her zafer, nefretinizi pençeliyor ve nefretinizin arttığı her gün, yenilgiye bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Çünkü bu oyunu kazanmanızı sağlayacak şey nefret değil, sevgi! Bu dünyayı kurtaracak şey, sevgi! Ve neyi seviyorsanız onu sevmeye devam edin. Nefret ettiğinizi fark ettiğiniz gün bu oyunu bırakın. (Kuklacı)
- Yokluğunu her saniye hissetseniz de bir an boş bulunup sanki varmış, halâ hayatınızdaymış gibi davrandığınız, adıyla seslendiğiniz insanın size artık cevap veremeyeceğini idrak ettiğiniz o an duvara çarptığınız andır. Artık bilinçaltınız da durumun farkına varmıştır. Sevdiğiniz yoktur. Duvar budur! Sert, acımasız ve bazen öldürücü bir duvar! Çarparsınız ve parçalanırsınız. Artık bilirsiniz, sevdiğiniz yoktur! Ve kopuş başlar, geri dönüşü yoktur. (Yargıç)
- Umut… İnsanı ağır ağır öldüren zehir. (Kahin)
- Şair ne güzel demiş, Çocukluk insanın anayurduymuş... (Yargıç)
- Bu dünyayı kurtaracak tek şey sevgiydi dedektife göre. Annesini, babasını, çocuğunu, kocasını, köpeğini, çiçeğini, herhangi bir şeyi doğru dürüst sevmesini bilen insanlar sayesinde dönüyordu dünya. Bunca pisliğe, bunca acıya, cinayete rağmen seven insanlar oldukça her zaman ümit vardı. (Kuklacı)
- "Kalplerimiz onlarla olsa da bazen sevdiklerinizin yanında olamayız. Öyle bir hayat kur ki kendine, kalbin onların yanında atsın güzel kız. Yaşamak o zaman anlamını bulur." (Kahin)
- Bir el ve bir kukla... Sen elin sahibiysen kuklanın yapacağı her şey sana bağlı olur. Eğer elin sahibi onlardan biri olursa korku ve ıstırap peşini bırakmaz. (Kuklacı)
- Gerçeklerle gerçek sandıklarımızın savaşıdır yüzleşme! (Yargıç)
- “İnsan bilmediği şeyden değil, sevmediği şeyden korkar..” (Yargıç)
- Ben deli değilim, hayal de görmüyorum! Sizin göremediklerinizi görebilen gözlerim var, duyamadıklarınızı duyan kulaklara sahibim ve bunu anlamıyorsunuz. Yalnızım, biliyorum hem de yapayalnız... (Kuklacı)
- Dünyanın her yerinde birileri zalim oyunlar oynuyor. Birileri kurban olurken birileri de cellat oluyor. (Kuklacı)