Kurt Kanı - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kurt Kanı kimin eseri? Kurt Kanı kitabının yazarı kimdir? Kurt Kanı konusu ve anafikri nedir? Kurt Kanı kitabı ne anlatıyor? Kurt Kanı kitabının yazarı Jack London kimdir? İşte Kurt Kanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Jack London
Çevirmen: Merve Bostan
Yayın Evi: Hikmet Neşriyat
İSBN: 9789757449980
Sayfa Sayısı: 79
Kurt Kanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kurt Kanı Alıntıları - Sözleri
- Artık sonun başlangıcı gelmişti. Nefretle dolu bir yaşamın sonunda sevgi dolu bir yaşantı başlıyordu
- İkisinin ortası yoktu, biliyordu. Ya yönetecek, ya yönetilecekti. Acımak zayıflık göstermek demekti. Yeryüzünün ilk yaratıkları acıma diye bir şey bilmezlerdi ki. Acımanın karşılığında korku vardı, ölüme götürürdü adamı bu.
- İkisinin ortası yoktu, biliyordu. Ya yönetecek, ya yönetilecekti. Acımak zayıflık göstermek demekti. Yeryüzünün ilk yaratıkları acıma diye bir şey bilmezlerdi ki. Acımanın karşılığında korku vardı, ölüme götürürdü adamı bu.
- "Yaşayan şeyler ettir. Yaşayan büyük şeyler güçlüdür. Yaşayan büyük güçlüler, yaşayan küçük güçsüzleri yer."
- "Artık sonun başlangıcı gelmişti. Nefretle dolu bir yaşamın sonunda sevgi dolu bir yaşantı başlıyordu."
- “Derin bir sessizlik çökmüştü!...”
- "Artık sonun başlangıcı gelmişti. Nefretle dolu bir yaşamın sonunda sevgi dolu bir yaşantı başlıyordu."
- İkisinin ortası yoktu, biliyordu. Ya yönetecek, ya yönetilecekti. Acımak zayıflık göstermek demekti. Yeryüzünün ilk yaratıkları acıma diye bir şey bilmezlerdi ki. Acımanın karşılığında korku vardı, ölüme götürürdü adamı bu.
- "Yaşayan şeyler ettir. Yaşayan büyük şeyler güçlüdür. Yaşayan büyük güçlüler, yaşayan küçük güçsüzleri yer."
- “Derin bir sessizlik çökmüştü!...”
- “Derin bir sessizlik çökmüştü!...”
Kurt Kanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Jack London denilince hepimizin gözünün önüne gelen ilk kitap 'Beyaz Diş'tir. Aslında yazarımız, kurtları romanlarının baş köşesine alarak bu konu üzerine bir külliyat oluşturmuştur. Bu nedenle de epey yenilikçi olduğunu söyleyebiliriz. London'ın eserlerini incelediğimizde ana karakter hep bir kurttur. Yazar önceki hayatında bir kurt muydu, yoksa kurtlarla bir arada çok mu yaşadı bilinmez ama, bu hayvana karşı özel bir ilgisi olduğu aşikardır. Bende bir sahaftan edindiğim ve şu an baskısı bulunmayan 'Kurt Kanı' eserini okumakla müşerref oldum. 1963 baskısı olması nedeniyle kitap epey hırpalanmıştı. Bunun yanı sıra her çeviri eseri okurken yaşadığım acaba akıcı bir dili var mı tereddüdünü bu kitapta hiç yaşamadım. Hatta artık eski eserlerin daha iyi çevrildiğini, günümüze yaklaştıkça çevirilerin kalitesinde bir bozulma yaşandığını düşünmeye başlıyorum. Ayrıca kitabı okurken tereddüde düştüğüm bir nokta da acaba gençlik romanı, benim için biraz hafif mi kalacak korkusuydu. Fakat şunu açıkça belirtebilirim ki her yaştan okuyucuyu cezbedecek bir yapıda kurgulanmış. Sadece 190 sayfa olmasına rağmen bir sürü olayın peş peşe sıralanması heyecanı hep doruk noktasında tutuyor. Ayrıca olaylar arasındaki geçişte yakaladığı ustalık romanı daha da akıcı kılıyor. Roman boyunca bir kurdun başına gelenler anlatılsa da çoğu zaman insana ait duyguların kurda yakıştırılması bireysel bir sorgulamayı getiriyor. Örneğin, kurdun sahibiyle olan ilişkisinde hissettikleri romanda aktarılırken acaba biz insan olarak bu hisleri hangi durumda yaşıyoruz sorusunu akıllara getiriyor. Felsefi olarak bakarsak bu hissi, kurda yakıştıran tabi ki bir insan aklı fakat bunu bir yerden esinlenip de romanda bahsetmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra kahramanımız kurdun diğer kurtlarla yaşadığı ilişkilerin aynılarını insanlar arasında da tanık olmamız, Türk destanlarında geçen kurtlardan geldik savını adeta kanıtlar niteliktedir. Belki Jack London, Türk bir yazar olsaydı milli yazarımız bile ilan edilebilirdi. (A. Burak Ozyurt)
Kitabın Yazarı Jack London Kimdir?
12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek adı John Griffith Chaney’dir. Evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Jack London, soyadını, henüz sekiz aylıkken annesinin evlendiği John London adlı savaş gazisinden aldı. Maddi sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta okulu bırakıp gazete satıcılığı, tayfalık, balıkçılık, istiridye korsanlığı, gazetecilik, sahil koruma devriyeliği gibi çeşitli işlerde çalıştı ve Amerikan işçi sınıfını tanıdı. 1894’te serserilik suçlamasıyla otuz gün hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra hayatını değiştirmek arzusuyla liseye kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini bir senede tamamlayarak 1896 yılında Kaliforniya Üniversitesi’ne girdi. Bir dönem okuyabildiği üniversiteden maddi zorluklar sebebiyle ayrıldı. 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı ama bir yıl sonra yine yoksul ve işsiz olarak geri döndü. Yoğun bir çalışma programı hazırlayarak şansını yazarlıkta denemeye karar verdi. Soneler, baladlar, nükteli fıkralar, anekdotlar, korku ve serüven öyküleri yazmaya başladı. 1909’da yazdığı Martin Eden bu dönemi yansıtması bakımından otobiyografik izler taşır. İlk kitabı Kurt Dölü (1900) büyük ilgiyle karşılandı. Aynı yıl Elisabeth Maddern ile evlendi ve bu evlilikten iki kızı oldu. Ancak bu beraberlik uzun ömürlü olmadı ve 1904’te sona erdi. Charmian Kittredge ile ikinci evliliğin ardından 1916’da Kaliforniaya’daki çiftliğinde hayatını kaybetti. London yazarlık kariyeri boyunca elliye yakın kitap yazdı ve döneminin en çok okunan yazarlarından biri oldu. Yazdıkları, yaşadıkları etrafında şekillenmiş, sosyalizmin de etkisiyle toplumcu bir dünya görüşüne ulaşmıştır. Başlıca eserleri arasında Beyaz Diş, Martin Eden, Uçurum İnsanları, Vahşetin Çağrısı yer alır.
Jack London Kitapları - Eserleri
- Beyaz Diş
- John Barleycorn
- Martin Eden
- Demir Ökçe
- Ay Vadisi
- Demiryolu Serserileri
- Vahşetin Çağrısı
- Deniz Kurdu
- Uçurum İnsanları
- Alın Teri
- Şampiyon
- Dehşet Ülkesi
- Güneşin Oğlu
- Yanan Günışığı
- Kız, Kar ve Kan
- Düş Ülkelerine Yolculuk
- Sevginin Katıksızı
- Tanrılar ve Köpekler
- Suikast Bürosu
- Kurt Dölü
- Denizin Çağrısı
- Midas'ın Müritleri
- Yıldız Gezgini
- Ölüme Boyun Eğmeyen Adam
- Ataların Tanrısı
- Beyaz Sessizlik
- Can Yoldaşı
- Devrim
- Dönek
- Gece Doğan
- Halk Avcısı
- İnsanın Sadakati
- Meksikalı
- San Fransisco'nun Güneyi
- Sınıf Farkı
- Makaloa Hasırı Üzerinde
- Bana Göre Hayatın Anlamı
- Hawaii Öyküleri
- Büyük Serüven
- Kurt Kanı
- Yakalanış
- Öyküler
- Uzak Diyarlarda
- Bir Kuzey Macerası
- Gece Geçen Serseriler
- Gemide İsyan
- Geleceğin Hikayeleri
- Beyaz Cehennem
- Büyük Evin Küçük Hanımefendisi
- Beyaz Diş - Madam Bovary
- Şafak Kızı
- Beyaz Diş - Esrarlı Ada
- Yumruk
- Buzun Çocukları
- Bin Düzine Yumurta
- Adem'den Önce
- Oyun
- Ateş Yakmak
- Acemi Gece
- Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman)
- Kumarbazlar Cenneti
- Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş
- Ateş Yakmak
- Hayatın Kanunu
- Demir Yolu Çocukları
- Kızıl Veba
- Büyük Sorgu
- Mapuhi’nin Evi
- Ölümcül Dalgalar
- Kadın Denen Mucize
- İlk Savaş, İlk Zafer
- İnsanlığın Sürüklenişi
- Kepaze
- Çinago
- Bütün Dünyanın Düşmanı
- Alice Ruhunu Açınca
- Kahekili’nin Kemikleri
- Dağ Adamı
- Bir Dilim Biftek
- Kırmızı
- Tek Özgürlüğüm
- Güneşe Doğru
- Lost Face And Other Stories
- Theft
- Tom Pomplun
- Kaval Kemikleri
Jack London Alıntıları - Sözleri
- “Sanki kendimin dışında durmuş da kuşkuyla kendime bakıyor gibiydim.” (Deniz Kurdu)
- Henüz çıldırmadım ama çıldırmaya başladığım zaman beni görün;))) (Büyük Evin Küçük Hanımefendisi)
- Yaşlılık zamanlarımızda dine ihtiyaç duyarız Alice. Din bizi yumuşatır, diğer insanların zayıflıklarına, özellikle de nerede sabah orada akşam hovardalık ettikleri ve ne yaptıklarını bilmedikleri gençlik zamanlarında gösterdikleri zayıflıklara karşı daha hoşgörülü ve affedici olmamızı sağlar. (Alice Ruhunu Açınca)
- Ömrüm boyunca gövdemle hayvan gibi çalıştım ve ne kadar çok çalıştıysam çukurun dibine o kadar fazla yaklaştım. (Tom Pomplun)
- °• İnsan her zaman hayattan talep ettiğinin daha azını alır . (Uçurum İnsanları)
- Dünyaya egemen olan kanunu iyi biliyordu: zayıflar ezilir, güçlülere itaat edilirdi. (Beyaz Diş)
- “Bana o gözleriyle bir dakika içinde, bin yılda kitaplarda okuyabileceğimden daha çok şey söylüyordu.” (Büyük Sorgu)
- Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir! (Uzak Diyarlarda)
- İnsanlar neden şarap içer, at biner, aktristleri tutar, papaz ya da kitap kurdu olur? Öyle isterler de ondan. İşte sana cevap. Hepimiz, elimizdeyse, hoşlandığımız şeyleri yapmak isteriz, elde edelim etmeyelim, istediğimiz şeylerin peşinden koşarız. (Sevginin Katıksızı)
- Güneş her sabah doğar. (Makaloa Hasırı Üzerinde)
- Korkak olduğu için, zorbalığı da korkaklığıyla uyumluydu. (Can Yoldaşı)
- Derler ki, bu aşk hayattan bile daha kıymetliymiş, aşık olanlar böyle söyler. Bir kadın ya da erkek, birini dünyadaki herkesten daha fazla severse, o zaman aşık olduğunu anlar. Böyle denir ama kelimelerle açıklamak fazlasıyla zor. Sadece bilirsin işte, o kadar. (Kadın Denen Mucize)
- “Kalbimde sana duyduğum hisler yıldızlar kadar parlak ve çok, bunu ifade edebilecek bir dil yok. Sana nasıl anlatabilirim ki? Oradalar... Görüyor musun?" (Kadın Denen Mucize)
- Tekdüzelikten uzak olması belki de serseri yaşantısının en güzel yanıdır. Topluluklar hâlinde yaşayan serserilerin ülkesinde, yaşamın yüzü sık sık biçim değistirir. (Demir Yolu Çocukları)
- Yaşamaktan mutluyum, kendi akıl ve gücümden mutluyum, işleri yapmaktan mutluyum, kendim için yapmaktan. Bundan başka yaşamak için bir neden olabilir mi? Kendimden ve yaptığım işlerden keyif almayacaksam, neden yaşayayım? (Buzun Çocukları)
- “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.” (Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman))
- Kötü olan iyi olanı bozar, her şey birlikte iltihaplanır. (Uçurum İnsanları)
- Bugün n'oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. (İlk Savaş, İlk Zafer)
- Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu ve öyle olmalı zaten. En tatlı et kıtlıktan sonra gelen ve en yumuşak yatak da zor bir avdan sonra yatılandır. (İnsanın Sadakati)
- Kazanılacak bir oyun gibi gördükleri şeyi yıllarca oynayan insanları izledim. Sonunda kaybettiler... (Dönek)