Kut'ül Amare - İsmail Bilgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kut'ül Amare kimin eseri? Kut'ül Amare kitabının yazarı kimdir? Kut'ül Amare konusu ve anafikri nedir? Kut'ül Amare kitabı ne anlatıyor? Kut'ül Amare PDF indirme linki var mı? Kut'ül Amare kitabının yazarı İsmail Bilgin kimdir? İşte Kut'ül Amare kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İsmail Bilgin
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050812336
Sayfa Sayısı: 272
Kut'ül Amare Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Üniformanızı kefen belleyin. Üniforma, yeri geldiğinde ateşten gömlek, yeri geldiğinde serin sular gibidir. Kah ateşler içinde yanarsınız pervaneler gibi, kah denize doğru gidersiniz soğuk çağlayanlar gibi..."
Kut'ül Amare'de konuşlanan İngilizler, General Towshend komutasında, Osmanlı'ya karşı koymak için tüm imkanlarını kullanıyorlardı. Arapları altınla, pirinçle kendi saflarına çekiyor, gerek içten gerekse dıştan türlü müdahalelerle Osmanlı'yı püskürtmeye çalışıyordu.Ancak Osmanlı, Kut'ül Amare'yi İngilizlere bırakmayacaktı...
Çanakkale'den sonra İngilizlerin uğradığı en büyük hezimet olan, fakat bugüne kadar üzerinde çokça durulmamış Kut'ül Amare Harekâtı'nı, İsmail Bilgin'in titiz kurgusuyla soluksuz okuyacaksınız.
Kut'ül Amare Alıntıları - Sözleri
- "Lakin insanı sürükleyen, gayrete getiren içindeki inanç değil midir? Bu inanç, bu kararlılık insana dağlar aştırmaz mı? İnanmışlığımızı yitirirsek neyi kazanırız ki?..."
- - Hz. Ali'nin mezarı nerede? - Bağdat'ta - Bağdat'ta ya orayı düşman çizmesi basmasın diye buradayız. Müslüman kardeşlerimiz için buradayız.
- "Tarih her şeyi zamanla anlatacaktır."
- "Nasıl taşır bir kelebek kanatlarında Kaf Dağı'nı?"
- "Su gibi her kabın şekline girmeyiz biz.. "
- "Görevimi bırakıp gitmem, Silah arkadaşkarıma sırtımı dönmem. Savaştan kaçmam.... Tam bir Osmanlı subayı gibi konuştun."
- "Ben özgürlüğüm için her şeyi yaparım..."
- "Bir bir çöllerde, dağlarda kalıyoruz düşman kavi, sıkıntılarımız kavi. Ya bizler bizler? Bizler kavi miyiz? Bunca zorluğun altında biz mi kalacaktık? Bu yükü, bu ağır yükü, ateşler içinde kalan kurtlar sofrasında ki imparatorluğun kaderi bizim omuzlarımızda mı olacaktı?... "
- "Tarih her şeyi zamanla anlatacaktır..."
- Halbuki her bir can ne kadar mübarektir, bilir misin? İnandığımız bunca değeri, mübarek kıldığımız her şeyden vazgeçecek bu meydanda canımızı pazar eliyoruz. Canan'dan uzağız. Burada ne cana yakınız ne de canana. Halbuki bu topraklarda kol gezen ölüm, bize şahdamarımızdan çok yakın. Rabb'im sana teslim olmuşuz... İster bizi kolla veya gözet... İster bize şah damarımızdan daha yakın olan ölümün kucağına at... İrade senin. Külli irade sensin. Bizim cüzi irademiz sende yok olmuş. Sende varlık bulmuş.... Bundan öteye ne gam ki? "
- Düşenin dostu olmazmış…Doğru ,çok doğru bir söz.
- Bir yandan da zamanında selanik'i kasıp kavuran kolera salgını esnasında yakılan Rümeli türküsünü kimseye aldırmadan söylüyordu: " Çalın davulları çaydan aşaya Amman amman Mezarımı kazın bre dostlar Belden aşaya Suyunu da dökün boydan aşaya Amman amman Aman ölüm yaman ölüm Birkaç gün ara ver Al bu sevdayı Götür yare ver"
- Bizler evlatlarımıza, torunlarımıza şerefimizi, tarihe de şanımızı bırakacağız.
- Kut'ül Amere'yi geri alacağız. Türk'ün yazdığı tarih kitabına şanlı bir sayfa daha ekleyeceğiz. İleri!
- ...Saldırıda kadınlara çocuklara dokunmak yok...
Kut'ül Amare İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu kitabın anısı bende çok özel. Hayatıma birebirde etkileri oldu. Lisede okudum. Tarih kitaplarımızdan İngiltere nin isteği üzerine kaldırılan ve kutlamaları iptal edilen bir zafer. Batmayan imparatorluklarını ezici bir üstünlükle yendiğimiz bir savaş. Kitabı oluduktan sonraki çıkarımım şudur Türk ordusu hiçbir zaman kendi kabiliyet eksikliklerinden dolayı yenilmemiştir. Hep bir ihanet kötü yönetim olmuştur. (Selim Doğan)
Önermiyorum!: Neden Okudum? Yazarın daha önce Medine Müdafaası kitabını okumuş, etkilenmiş gerçekten çok beğenmiştim. Çünkü sadece tarihi akıştan ziyade, o kitapta çok sarsıcı duygusal bir anlatım vardı. Fahreddin Paşa çok iyi yansıtılmıştı. O ne hissettiyse aynısını ben de hissettim. Yazarın bu başarısından dolayı diğer kitaplarını da okumak istedim. Ne Anlatıyor ve Üslup Nasıl? Adından anlaşıldığı üzere birinci dünya savaşında aldığımız son zafer, Kut’ül Amare’nin Düşüşü birkaç gözden okura sunuluyor. Ancak bu bakış açısı geçişlerinin çok başarılı olduğunu söyleyemem, sahneleme başarısızdı. Kitapta duygu namına da pek bir şey yoktu. Nedense okuduğum hiçbir kısım bana geçmedi. Düz bir tarih kitabı okuyormuş gibi hissettim, bu nedenle bu kitabı neredeyse hiç beğenmedim. Karakterler? Kitapta birçok karakterin gözünden dönüyor hikayeler, ancak bu karakterler çok silik anlatılmış diye düşünüyorum. Ayrıca romandaki tüm Arapların altın müptelası olması da hiç gerçekçi değildi. Sanki altın dışında başka hiçbir arzuları yokmuş gibi çok yüzeysel bir şekilde anlatılmışlardı. Bu tutumu da hiç doğru bulmadım. Özetle: Kitabı önermiyorum. Bence bu zafer çok daha güzel anlatılabilirdi. Diğer yazarlara bakınız. (Ali Kerem)
Kûtü'l Amâre OSMANLININ SON TOKADI: 1. Cihan Harbinde Şanlı Türk ordusunun Halil Paşa komutasında kazandığı müthiş zafer. (Halil Kut, Enver Paşa'nın Amcası) Yazarımızı edebî açıdan çok kaliteli bir eser ortaya koymuş olarak değerlendiremem. Konunun anlatımında A kalite bir romancı ustalığının olmadığı çok rahat görülüyor. Üstelik yazım yanlışları da çok fazla, AMMA VE LÂKİN; Neredeyse unutulmak üzere olan bu Kutlu Zaferin daha kolay okunması, daha çok ilgi çekmesi, gelecek kuşaklara daha etkin aktarılması adına göstermiş olduğu bu cüretkârlığından dolayı tebrik ederim. Nice yokluklar, nice imkansızlıklar içinde kendinden kat kat üstün İngiliz ordusuna karşı (Ordu içerisinde sömürgeleri olan Hindistan'dan toplanıp getirilmiş Müslüman askerler de vardır) kazandığımız bu zaferin akabinde Halil Paşa bu günü Kut Bayramı olarak ilan etmişti. Cumhuriyetin ilanından sonra 1952' ye kadar Kut Bayramı olarak kutlanan zafer, bu tarihten itibaren kutlama programından çıkarılmıştır ! ! ! Okumanızı, okutmanızı, kitabı kütüphanenizde mutlaka bulundurmanızı, bu konuda daha çok bilgi edinmenizi ve çocuklarınıza mutlaka anlatmanızı tavsiye ederim. Hak Teâlâ Cümle Şehitlerimizin Makamlarını Âli Eylesin. Mutlu okumalar. (Ali Dayıcık)
Kut'ül Amare PDF indirme linki var mı?
İsmail Bilgin - Kut'ül Amare kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kut'ül Amare PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İsmail Bilgin Kimdir?
1964 yılında Gelibolu'nun Evreşe bucağında doğdu. İlk ve ortaokulu Evreşe'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümünü kazandı. Fakülteye devam ederken, iki sene süreyle Türkiye Çocuk dergisinde çalıştı. Daha sonra, mezun olduğu üniversiteye asistan olarak girdi. 1993 yılında yüksek lisansını, 1999 yılında doktorasını tamamlayarak jeoloji doktoru unvanını aldı.
2000 yılında, akademik hayatını sürdürdüğü İstanbul Üniversitesi'nden ayrıldı. Hâlen bir kamu kurumunda jeoloji mühendisi olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış makaleleri bulunan yazarın, edebî faaliyetlerinin yanı sıra bilimsel çalışmaları da sürmektedir.
Küçüklüğünden beri okuma yazmaya karşı büyük tutkusu olan yazar, 2000'de Ömer Seyfettin Hikâye yarışmasında İstanbul Depremi’ni anlattığı “Ne Oluyor Dendiği Zaman” adlı hikâyesi ile birinci oldu. Bu tarihten itibaren artan bir gayretle yazı hayatını sürdüren İsmail Bilgin, 2014'te Eskader tarafından tarih dalında "Kut’ül Amare" romanıyla; 2015'te de Yazarlar Birliği tarafından tarihî roman dalında ilk defa verilen büyük ödüle Çanakkale Romanları/Araştırmaları sebebiyle layık görüldü. Daha çok yakın tarih konularını, özellikle de 1. Dünya Savaşı dönemini ele alan eserlerle çocuklarda tarih bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak için tarihî hikâyeler ve gençlik romanları yazdı ve yazmaya devam ediyor.
İsmail Bilgin Kitapları - Eserleri
- Sarıkamış
- Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
- Kut'ül Amare
- Kuşçubaşı Eşref
- 57. Alay Çanakkale
- 57. Alay Filistin
- Çanakkale Destanı
- Elveda Balkanlar
- Gelibolu
- 57. Alay Galiçya
- Diriliş / Osmanlılar Geliyor
- Sütçü İmam - Kahramanmaraş
- Safiye Hüseyin
- Zenci Musa
- Şerife Bacı / Kastamonu
- Şahin Bey / Gaziantep
- Çanakkale'ye Gidenler
- Küçük Yusuf / İstanbul
- Çanakkale'nin İsimsiz Kahramanları
- Hasan Tahsin / İzmir
- Ankara'nın Ateştir Yolu
- Onbaşı Nezahat / Kütahya
- İpsiz Recep / Karadeniz
- Çanakkale İçinde Vurdular Beni
- Yörük Ali Efe / Aydın
- Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit
- Binbaşı Emire Ayşe / Aydın
- Sultan Alparslan
- Mehmet Fazıl Paşa
- Kara Yılan / Gaziantep
- Kurtuluşa Koşanlar
- Kambur Kerim / Adapazarı - Eskişehir
- Kudüs’teki Son Osmanlı
- Asker Saime / İstanbul - İzmit
- Cafer Efe / Soke
- Casus Mehmet / Tarsus
- Ahmet Hulusi Efendi / Denizli
- Tayyar Rahime / Osmaniye
- Hamdi Bey / Eceabat
- Hatice Bacı / Pozanti
- Evliya Çelebi'nin Maceraları
- Yahya Kaptan / İzmit
- Gizemli Ok
- Kurtuluş Savaşı Hikayeleri
- Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Saklı Hazine
- Özgürlük Savaşı
- Fetih Yolunda
- Cesur Hemşire
- Gizli Görev
- Esirler Kalesi
- Esrarengiz Bilgin
- Çanakkale Tufanı
- Cezeri
- Tarihimizi Yazanlar
- Çaka Bey
- Biruni
- Ayrılmaz İkili
- Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Oyunun Sonu
- İngiliz Kıskacı
- Deli Dumrul
- Evliya Çelebi Maceraları / Hazarfen Ahmet Çelebi Uçuyor
- Bedeli Çanakkale’de Ödenmiştir
- Destan Yazanlar
- Kayıp Ferman
- Çanakkale Savaşı Günlüğü
- Harizmi
- Zafer Getiren Mayınlar
- Korkusuz Pilot
- Osman Gazi / Aşiretten Beyliğe
- Oruç Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Tepegöz
- Oğuz Kağan Destanı
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 3. Kitap / Azak Kalesi'nin Fethi
- Denizaltıyı Vuran Kahraman
- Düşmana Göğüs Gerenler
- Dünyayı Sırtlayan Yiğitler
- Orhan Gazi / Beylikten Devlete
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 8. Kitap / Mısır Piramitlerinde
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 10. Kitap / Hollanda Macerası
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 4. Kitap / Kırım’ın Buzlu Denizi
- Düşmana Korku Salanlar
- Esaretten Kurtulan Nefer
- Ertuğrul Gazi / Aşiretten Beyliğe
- Barbaros Hayreddin Paşa - Kahraman Türk Denizcileri
- Kemal Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 1. Kitap / Marmara Korsanları
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 7. Kitap / Bağdat Çekirgeleri
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 6. Kitap / Dicle Serüveni
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 5. Kitap / Eşkıya Peşinde
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - Çalınan Ferman
- Evliya Çelebi Mecaraları / Çocukluğu Ve Rüyası
- Evliya Çelebi Maceraları / Siyah Lale'nin Peşinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Karadenizde Fırtına
- Evliya Çelebi Mecaraları / Marmara Korsanları
- Masal Ormanı
- Sihirli Nar
- Evliya Çelebi Mecaraları / Balkanlarda
- Denizlerin Ejderhası - Turgut Reis
- Kara Mürsel Reis(Kahraman Türk Denizcileri)
- Umur Bey-Kahraman Türk Denizcileri
- Piri Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Bamsı Beyrek
- Battal Gazi
- Boğaç Han
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu
- Çelebi Mehmet
- Evliya Çelebi Mecaraları / Buz Tutan Denizde
- Mehmet Kamil
- Mehmet Nuri Efendi - Kurtuluşun Kahramanları 3
- Anadolu ve Balkanlara Vurulan Mühür Yıldırım Beyazıd
- Evliya Çelebi Mecaraları / Edirne'de
- Satuk Buğra Han Destanı
- Uluç Reis
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 9. Kitap / Foncistan Yolunda
- Evliya Çelebi Mecaraları / Afrika Ormanlarında
- Evliya Çelebi Mecaraları / Yol Kesen Kara Haydaroğlu
- Kurtuluşun Kahramanları 2 (10 Kitap)
- KURTULUŞUN KAHRAMANLARI 3
- Halide Edip
- Küçük Şükriye
- Mehmet Nuri Efendi
- Onikiler
- Tülütabaklar
- Tek Kurşun Atmadan
- Taş Bebek
- Devletten İmparatorluğa Sultan 1.Murad
- Buz Adaları
- Kuşların Dilinden Hikayeler
- Kelile ile Dimne'den Aslan ile Tilki
- Evliya Çelebi Mecaraları / Piramitlerdeki Hazine
- Seydi Ali Reis - Osmanlı'nın Hint ve Mısır Donanmalarının Kaptanı
- Çanakkale'nin Kahramanları Set 1
- Sarıkamış
- Evliya Çelebi - Buz Adaları
- Evliya Çelebi Mecaraları / Bitlis Diyarında
- Evliya Çelebi Mecaraları / Foncistan'da
- Evliya Çelebi Mecaraları / Ege Macerası
- Evliya Çelebi Mecaraları / Ferman Peşinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Gelibolu'da
- Evliya Çelebi Mecaraları / Diyarbakır'a Kelekle Yolculuk
- Evliya Çelebi Mecaraları / Bağdat'ta
- Fatih Sultan Mehmet
- Evliya Çelebi Mecaraları / Mısır Çöllerinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Battal Gazi İstanbul´da
- Hasret Hikayeleri
İsmail Bilgin Alıntıları - Sözleri
- Düşenin dostu olmazmış…Doğru ,çok doğru bir söz. (Kut'ül Amare)
- "Bakalım gelecek günler kimi haklı çıkaracak göreceğiz.. " (57. Alay Çanakkale)
- Mehmed Akif'in dudakları kapır kıpır duadaydı. Sık sık dua ederdi. Namazlarını hiç aksatmaz,vakit geldi mi hemen yer ve mekân tanımaksızın namaza dururdu. Kumluk, taşlık, çimenlik onun için fark etmezdi. Çok görmüştü, kuru katılaşmış kum tabakaları üzerinde namaz kıldığını ve alnında pek çok kum tanesiyle namazına son verdiğini. (Zenci Musa)
- - Yiğit şu hançerini bana sat, -Olmaz -İyi fiyata alırım -Olmaz dedim ya, bizde silah satılmaz . Silahsız yiğit çıplaktır, bilmez misin ? Çekil yolumdan! -Omzundaki Şahini sat o zaman. -Olmaz dedim ya . Biz dostlarımızı da satmayız. -Şahin’den dost mu olurmuş . -Olur ya ... Haydi çekil şimdi yolumdan! (Diriliş / Osmanlılar Geliyor)
- Orta Asya ülkeleriyle de ilişkileri iyi... Rusya ile aralarını bozduk ama şimdi adeta ittifak halindeler. S-400 füzelerini almak için çalışıyorlar. Korkarım en büyük kozumuz da elimizden alınacak." "Neymiş o koz?" “NATO olarak füze sistemiyle sizi koruyoruz diyorduk. Onlar şimdi ilk defa kendi milli füze sistemlerini geliştiriyorlar. Üstelik bunları terör örgütleriyle savaşırken yapıyorlar." (Zenci Musa)
- Çeşmeye yaklaştığında, arkadaşlarının su içmek isteyen bir taşladıklarını görmüştü. Köpek bu taşlardan korunmak için acı acı havlayarak kaçıyordu. Arkadaşları yavruyu taşlamaya devam ediyorlardı.bu hareketini gören Hasan onlara çıkıştı: -Ne yapıyorsunuz, rahat bırakın o köpeği! -Sen Karışma! -Niye karışmicakmışım, o da su içmek istiyor? -o içemez. -neden içemezmiş ? -içtikten sonra içebilir. -Siz içtiniz ya... -olsun, o köpek su içemez. -Birgül demiş ve daha sonra arkadaşları ile köpek için kavga bile etmiş. Ama neticede köpek çeşmeden su içememişti. Hasanda yavruyu alıp ona bir kapta su vermişti. Kana kana su içen Köpek teşekkür etmek etmek ister gibi Hasan'ın karşına geçip tatlı tatlı havlama havlayıp Durmuştu. (Çanakkale İçinde Vurdular Beni)
- Gönüllerde, yüreklerde açan yaralar da kabuk bağlar mı? (Zenci Musa)
- Yaran ağır değil. Çabuk iyileşirsin bak sen de gazi oldun -Arkadaşlarım daha yüksek bir rütbeye kavuştular.Lakin ben ulaşamadım Hasan hoca anlamamış gibi sordu: -Neymiş o rütbe -Şehitlik (Gelibolu)
- "Sonrada adamların dikkatini dağıtmak için; asıl siz kim oluyorsunuz da bize hesap soruyorsunuz." (Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit)
- Gönlüm yine bir afet-i hicrana dolaştı Sevda'yı muhabbet başıma gör neler açtı Bu hal-i perişanıma düşman bile şaştı Yine sevda'yı muhabbet gör neler açtı... (Sarıkamış)
- Pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz taşlardan kork. (Sultan Alparslan)
- Çanakkale boğazı ile izmir körfezinin kapatılması için hazırlık emri verildi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
- Dikkatlice ellerime bakardım, defalarca parmaklarımı sayardım; bir, iki, üç, dört, beş. “Tamam” derdim içimden. Sonra diğer elimin parmaklarını sayardım. “Bir, iki, üç, dört, beş parmaklarım tamam” derdim. Gizli bir sevinç yaşarken, gözlerimin önünde elini, kolunu, bacağını, gözünü, kafasını yitirenler bitiverirdi. O zaman içimde büyük tezat yaşar, sevincim kursağımda kalır, derin kederler içinde kaybolurdum. (57. Alay Galiçya)
- Herkes adamın gösterdiği yere baktı. -Fransız karakolunda bir Türk bayrağı. -Bayrağımız sallanıyor. -Bakın bakın. -Bayrağımız dalgalanıyor. -Hem de düşman karakolunda! (Küçük Yusuf / İstanbul)
- Olaylar çok hızlı gelişti.. (57. Alay Çanakkale)
- Allah her şeye kadirdir. (Elveda Balkanlar)
- Şimdi düşman boğazımıza hançerini dayamış, son yurdunda milletimizi ve İslam'ı esir etmek istiyor. Eller koştu, biz yerimizde saydık. Birbirimize, 'Ah, vah!' ederek tefrika içinde bölündük. Çalışmadan ilerleyemezsin, geride kalırsın viraneler ülkesine dönersin. Başına akbabalar toplanır, seni durmadan didikler. (Ankara'nın Ateştir Yolu)
- İnanmış dört adam bütün dünyayı etkiler. İnanmak, bir davaya inanmak her işin başıdır. (Kuşçubaşı Eşref)
- Osmanlı hükümeti, harbiye nezaretinin 1.Ordu dahilinde bir müstakil süvari tugayı kurulması için emir verdi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
- "Ailelerinden, vatanlarından uzaktaki bu adaya getirilenler, yaklaşık altı yüz yıldır köklü ama şimdilerde ayakta ölmeye başlamış bir çınarı andıran devletin evlatları, ilk defa esareti tadıyor, bu esaret rüzgarının esmesiyle, içlerinde yeşillenen ümit yaprakları titriyordu." (Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa)