Makiler - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Makiler kimin eseri? Makiler kitabının yazarı kimdir? Makiler konusu ve anafikri nedir? Makiler kitabı ne anlatıyor? Makiler kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Makiler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sunay Akın
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9789944889162
Sayfa Sayısı: 55
Makiler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hiçbir zaman didaktik olmayan bir düşünce. Ve her zaman düşünce... Lirizma ve dünya sularına batırılmış bir düşünce... Budur geliyor bana Sunay Akın'ın şiiri. ...O matara, o miğfer, o su, o güvercin... Daha ne diyeyim... Zarı atıyorum. Cemal Süreya
Makiler Alıntıları - Sözleri
- Her akşamüstü oyuncakçı, camekânından çocuk ellerinin izlerini siler.
- Ve kitapçı tezgahının en önünde sıralanır bir şairin öldükten sonra bütün kitapları
- İki rayı gibiyiz bir tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun
- Kum taneciği kaçtı diye gözüne emir veren generalin iki dakika daha çok yaşadı insanları o şanslı kentin.
- "Kuru bir ot gibi yaşıyorum"
- İstanbul’da bir şehir hatları vapuruna verildi adım iki kıyı arasında usanmadan dolaşır her iskelede seni ararım.
- Ne yak mektubun ucunu ne sevgini sayfalar dolusu dile getir zarfı kapatırken yalnız kuytu dudaklarını çokça değdir.
- "Umut dolu tarlakuşları kentin kıyısına hep gece kondu"
- Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden
- Ve kitapçı tezgahının en önüne sıralanır bir şairin öldükten sonra bütün kitapları.
- Seni bir çivi Gibi çaktım Çünkü beynime Ve toplayıp Bütün kerpetenleri Attım denize
- Her akşamüstü oyuncakçı camekânından çocuk ellerinin izlerini siler.
- Kuru bir ot gibi yaşıyorum gözlerden uzak patika bir yolun kıyısında Tek suçum sap olmamak baltanın kanlı oyunlarına Ama yine de umut dolu kalbim belki bir dişi kuş taşır beni diye daldaki yuvasına
- Yakın olsun isterim Ellerime ellerin Yanındaki beton binaya Yaslanması gibi Köhne bir evin
- "Oybirliğiyle koyunlar keçiyi seçer kendilerine başkan oysa sürünün başına kurdun akrabası köpeği koyar çoban"
Makiler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sunay Akın’ın şiirleri önünüze hayatın acı, tatlı, ekşi bütün yönlerini sunuyor. Size de arkanıza yaslanıp zevk almak kalıyor. Her sayfada ayrı bir duyguyla haşır neşir oluyorsunuz. Bir sayfada aşık olup çıkmışken öteki sayfada küçük bir çocuk için hüzünleniyorsunuz. Bunu size o kadar az sözcük kullanarak yaşatıyor ki sayfalar çevrildikçe birer birer şairliğine daha da hayran oluyorsunuz. Beni en çok etkileyen şiirini de yazmak istiyorum buraya. Elişi Savaş haberleriyle dolu renkli gazete sayfasını katlayıp bir çocuk üst üste kesiyor özene bezene elindeki makas ile Ve insanlar oluşuyor kağıttan tutuşmuşlar elele. (Naz Başok)
Kendi yolunu bulmuş şairlik yönü bana göre çok iyi bir yazar, gerçi daha hikaye kitaplarını okumamışım ama okuduğum kadarıyla şairliği çok iyi. Bu adam daha çok şiir yazsın daha çok şiirle uğraşsın. Şiirleri toplumun hüznünü anlatıyor, birazda imkanın el vermediği durumları imkansızlığı, şiirle başarılı bir şekilde aktarıyor. Farklı bir tarzı var. Durup ince şeyleri düşünmüş bir şair var burda. Gözyaşı Odunsuz bir sobanın yanında titreyen çocuğu görse yağmur gözyaşlarını odaya tavan arasındaki delikten usulca bırakır Miğfer Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden (Mustafa)
Sunay Akın'ın kalemiyle, ilk şiir kitabı olan "Makiler" i okuyarak tanıştım. Cemal Süreya'nın bir köşe yazısında övgüyle bahsettiği isim Sunay Akın, şiirlerinde hem II. Yeni hem de Garip Şiiri çizgisini sürdürüyor. Toplumsal konulara yer verdiği kadar bireysel duyarlılığı da kaleminde sindire sindire işleyen yazarın birçok şiirini beğendim ve daha önce kendisinin kalemiyle tanışmadığım için hayıflandım. Şiirlerinde özellikle alışılmamış bağdaştırma ve söz sanatlarına yer veren Sunay Akın'ın dili sade ve günlük konuşma diline yakın. Şiirlerinin her dizesinde duyarlılığını yansıtan yazar lirizmin güzel örneklerini şiirlerinde kullanmış. Herkese iyi okumalar diliyorum. (Gülce Yılmaz)
Makiler PDF indirme linki var mı?
Sunay Akın - Makiler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Makiler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?
Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.
Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.
TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.
Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.
Sunay Akın Kitapları - Eserleri
- Bir Çift Ayakkabı
- Geyikli Park
- Antik Acılar
- Ay Hırsızı
- İstanbul'da Bir Zürafa
- Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
- Kırdığımız Oyuncaklar
- İstanbul'un Nazım Planı
- Onlar Hep Oradaydı
- Kalede 1 Başına
- Önce Çocuklar ve Kadınlar
- Tuncay Terzihanesi
- Ayçöreği ve Denizyıldızı
- Hayal Kahramanları
- Kule Canbazı
- Aslanlı Yol
- Kaza Süsü
- Makiler
- 62 Tavşanı
- Şiirli Yastık
- Çorap Kaçığı
- Şiir Cumhuriyeti
- Kırılan Canlar
- Veşaire...Veşaire...
- Şairler Matinesi
Sunay Akın Alıntıları - Sözleri
- "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
- At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
- “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
- Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
- “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
- "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)
- "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
- Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
- Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
- Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
- Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
- Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
- Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
- Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
- Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
- Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
- "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
- Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)