Mektuplar - Cahit Zarifoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Mektuplar kimin eseri? Mektuplar kitabının yazarı kimdir? Mektuplar konusu ve anafikri nedir? Mektuplar kitabı ne anlatıyor? Mektuplar kitabının yazarı Cahit Zarifoğlu kimdir? İşte Mektuplar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Cahit Zarifoğlu

Yayın Evi: Beyan Yayınları

İSBN: 9789754735024

Sayfa Sayısı: 192

Mektuplar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Cahit Zarifoğlu’nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır.bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şairdostlarına bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır.

Zarifoğlu’nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunun anlaşılması konusunda bize önemli imkanlar sunmaktadır.

Mektuplar Alıntıları - Sözleri

  • "Öyle yorgunum ki zihnen."
  • Hadi! Yine başa dönelim. Bütün yazdıklarımızı yırtalım. Onlardan vazgeçecek kadar cesur olalım. Ne dersin?
  • İyi ki geldin! Yüreğimin zarif acısı!
  • Tek başıma seni özlemek çok zor. Hiç değilse sen de beni özleyerek el veremez misin?
  • Yabancılaşmanı istemiyorum!
  • Onca sevgiye rağmen kalbi filizlenmemişse, Toprağı sen değilsindir. Hala umut etmeye razı mı gönlün?
  • Öyle yorgunum ki zihnen. Şu yazdıklarımı düşünüyor, Ve şu anda üretiyor olsam asla yazamam.
  • Acını yaşa. Öfkeni de yaşa, ve seyret...
  • Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
  • Keşke vaktiyle, saçmada olsa iki laf etseymişim. Susunca yok oluyormuş insan. Çok sonra öğrendim.
  • Genç bir adamsın ama, kullandığın dil hayli ihtiyar.
  • Ruhunun tazeliği sardı beni. Beni düşünmen, aklında tutman, Sevmen için yazdım bunları.
  • Öyle yorgunum ki zihnen...
  • "Kapanıyoruz, yalnız yazımız konusuna değil, bir takım şahıslara da. (...) Kendi kendimize kalıyor, dışa doğru dar bir çerçeve yansıtıyor ve yozlaşıyoruz."

Mektuplar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Üslubunuz kimliğinizdir: İçinde yaşadığımız dönemde mektup anlayışı unutulup, yerine teknolojik ürünler gelmiştir. Artık uzun uzun mektuplar yerine, kısa kısa telefon görüşmeleri, WhatsApp yazışmaları, e-postalar var. Maalesef ki mektupsuzluk, yalnızlığın adıdır. İnsanlar, onca kalabalık içinde yalnızlığı yaşıyorsa bu durum, mektubun hayatımızdan çıkıp gitmesiyle oluşmuştur. Keşke eski zamanlara dönebilseydik. O günleri çok özlüyorum. Kitaba geçecek olursam, Zarifoğlu’nun çok sayıda kişiyle mektuplaştığı söyleniyor. Bu kitap Beyan yayınlarının derleyip, düzenlediği, Zarif adamın mektuplaştığı kişilere gönderdiği mektuplardan oluşuyor. Bu mektuplar Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır. Bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar-şair dostlarına, bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır. Kitapta 66 mektup yer almıştır. Mektuplarda bahsedilen konular; Afganistanlı Müslüman göçmenlere yapılan yardımlar ve destekler, Mavera dergisi ile ilgili yazılar ve derginin tanıtılıp, duyurulması için yapılan çalışmalar, Mavera'yı tüm dünyada okunan bir dergi yapmak ve dergi aboneliğini çoğaltma girişimleri, dostlarına ve okuyucularına yazma yolunda nasihatler vererek, onların yazdıklarını birazcık da eleştirerek yorumlayıp, tavsiyeler vererek yardımcı olmak, yön göstermek, dergi için gayreti, çabası, emekleri, maddi sıkıntılar, İslami duyarlılık vb... Ufak bir detay düşmek istiyorum. Dergi abonmenlerinden gelen maddiyatlar, Afganistan mücahit ve mültecilerine gönderiliyor. Öyle güzel bir detay ki yardımlaşmak, ihtiyacı olanın yanında olmak, İslami değerlere sahip çıkmak. Her zaman İslami nasihatler vererek, o doğrultuda yaşamak, tabi ki en güzel detay da Zarifoğlu, onun zarif ince yüreği, yaşantısıyla yaptıklarıyla bizlere en güzel örnek, o kadar güzel bir adam ki her defasında hayran kaldığım, muhteşem bir detay. Yüreğimizin zarif adamı... 1973 ve 1974 yıllarına ait mektuplar ilgimi çekti. Google'dan baktım da o yıllara, Zarifoğlu 1973 yılında Sarıkamış'ta vatani hizmetine başlamış, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'na katılmış ve 1975 yılında askerliğini tamamlamış. Şöyle yazıyor mektup; "Yavaş yavaş bunalıyorum burada. Son bir buçuk ay çok yorucu geçti. Çok gün gece geç vakitlere kadar mesai yapıyorum. Hemen hemen bölüğün bütün yükü sırtımda. Kışlada kalmak ilk defa bu kadar çok sıkıyor beni. Hiç özel hayatım yok. Oturup bir şey yazamıyorum rahat rahat. Ya da yazarken doluşuyorlar. “Ne o” diyene “mektup” demekten bıktım. Fakat artık herkes, müşterek kullanılan oda, dolap yüzünden, tomar tomar kağıtlar, dosyalar yüzünden esrarengiz işler yaptığımı, en sonunda da şiirle, öyküyle, kitapla uğraştığımı anladı." ne kadar zorlanmış oralarda hikaye ve şiirlerini yazarken ve bazı borçları ödeyememesinden dolayı ona kefil olan bir adama karşı da mahçup olması, maddi sıkıntılar yaşaması çok üzücüydü. Velhasıl bitti doyamadan bitti. Konu Zarifoğlu olunca doymak mümkün değil. Onu bu mektupları okurken daha bir sevdim. Çabası, gayreti takdire şayan, mektuplardaki üslubu, kızarken bile saygı ve sevgiyle davranması, mektuplar biterken gözlerinden öperim, sevgiler, saygılar, hürmetler göndermesi gerçekten çok güzeldi. Ne güzel demiş Cemil Meriç "Üslubunuz kimliğinizdir" Bir kalbi kaybetmek ile kazanmak arasında ince bir çizgi vardır. ÜSLUP Cahit Zarifoğlu mektuplarında üslubunu konuşturmuştur. Zarif adam kalemine, yüreğine sağlık. (Çilem)

Mektup ama artık kokulu kağıtlar değil!..: Aslında öncelikle "BEYAN" yayınlarına teşekkür etmekle başlamak istiyorum. Keşke şair ve yazarlarımız ahirete göçmeden kıymetleri bilinse, okuyucuya ulaşmaları daha kolay olsa ama dönemin şartları buna izin vermiyor malesef! Teşekkürüme gelince Beyan yayınlarının Cahit Zarifoğlu külliyatına katkıları çok büyük. Yazılanlar kilitli  sandıklara hapsolmaktansa yıllar sonra da olsa okuyucuya ulaşması önem arz ediyor bence. Elimde tuttuğum kitabın önemi de Zarifoğlu'nu daha iyi tanımak ve anlamak adına güzel bir adım. Mustafa Özçelik, Zarifoğlu'nun Mavera dergisi döneminden yakını zaten kitapta ki derleme ve toplamalar da Mavera döneminde okuyucularla kurulan iletişim, dostluk ve eleştirmenlik adına yazılan mektupları içeriyor, bir kaç tane de dost ve aile mektupları mevcut. Cahit Zarifoğlu'nun yazdığı düşünülen yüzlerce mektup olduğu bilinsede kitap oluşum esnasında sadece 66 mektuba ulaşılabiliyor. Bu kitapta Zarifoğlu'nun hangi yönünü keşfettin derseniz , eleştirmen ruhunu keşfettim derim. Dergi için yazı yazan okuyuculara bir öğretmen, bir edebiyat eleştirmeni edasıyla çok güzel yön vermiş. Mektuplarda ki en büyük amaç aslında dergi için abone sayısını çoğaltmak. Bu konu da maddi yardım sağlanması ama bu para aklınızda ceplerini dolduruyor şeklinde bir algı yapmasın. Kitap yayınlayacak ya da altlarına araba çekecek paraları yokken Afganistan'a yapılan yardımlar bile mektuplarda mevcut. Temennim şu yönde; Zarif insanlar, edebiyata, şiire ,kitaba ,dergiye ,sanata, sanatçıya, çiçeğe, böceğe değer veren insanlar çoğalsın... Zira sadece bu ülkenin değil, dünyanın buna ihtiyacı var... Keyifli okumalar dilerim. (Öznur)

Kitabın Yazarı Cahit Zarifoğlu Kimdir?

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu (d. 01 Temmuz 1940, Ankara - ö. 07 Haziran 1987, İstanbul), Türk şair, yazar.

Aslen Kahramanmaraşlı'dır. 1940 yılında Türkiye'nin başkenti Ankara'da doğmuş olan şairin çocukluğu Kahramanmaraş'ta geçmiştir. Edebiyata, Kahramanmaraş Lisesi'nde iken şiir ve kompozisyon yazarak başlamış, lise sonrasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuş ve buradan mezun olmuştur. Öğrenciliği sırasında çalışmak zorunda kalınca, sayfa sekreteri olarak çalışmış yine bu dönemde Diriliş Dergisinde çeşitli şiirleri yayımlanmıştır. 1976'dan sonra, kurucularından olduğu, Mavera Dergisinde şiirleri, birkaç hikâyesi, senaryo çalışmaları, günlükleri ve "Okuyucularla" ismini verdiği sohbetleri yayımlanmıştır.

Değişik zamanlarda ilkokul öğretmen vekilliği ve Almanca öğretmenliği yapmasının yanı sıra, Mavera Dergisi'ni çıkartmaya başladığı süreçte TRT Genel Müdürlüğü'nde mütercim sekreter olarak da görev almıştır. 1987 yılında vefat etmiştir. Mezarı Beylerbeyi'ndeki Küplüce mezarlığındadır.

“Yedi Güzel Adam” adıyla anılan isimler Türk edebiyatına damga vuran Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay'dır. Yolları Kahramanmaraş'ta kesişen 7 Güzel Adam'ın eğitim gördüğü 169 yıllık tarihi Maraş Lisesi 2019 mart ayında müzeye çevrilmiştir.

Cahit Zarifoğlu Kitapları - Eserleri

  • Şiirler
  • Serçekuş
  • Yaşamak
  • Bir Değirmendir Bu Dünya
  • Yedi Güzel Adam
  • İşaret Çocukları

  • Menziller
  • Motorlu Kuş
  • Yürekdede İle Padişah
  • Korku ve Yakarış
  • Rilke'nin Romanında Motifler
  • Romanlar
  • Hikayeler

  • Ağaç Okul
  • Gülücük
  • Katıraslan
  • Kuşların Dili
  • Küçük Şehzade
  • Ağaçkakanlar
  • Zengin Hayaller Peşinde

  • Sütçü İmam
  • Mektuplar
  • Konuşmalar
  • Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk
  • Radyo Oyunları
  • Okuyucularla
  • Mavera Dergisi - Sayı 1

  • Savaş Ritimleri
  • Deve ile Uçuç Böceği
  • İns
  • Mavera Dergisi 1. Cilt 2. Sayı
  • Mavera ( Aylık Edebiyat Dergisi Cilt: 1 / 12 Sayı Birden )
  • Mavera (Aylık Edebiyat Dergisi Cilt:2( 12/24 Birden)
  • Mavera Cilt:3 (Aylık Edebiyat Dergisi, 25/36 sayılar)

Cahit Zarifoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Beş yüz yıllık saçaklı minareden önce salâ verilir, sonra müezzinin yankılı ve yanık sesi gönülleri kabartırcasına ürpertir, içlerindeki imanın alâmetini dışarıda da görmek isteyen Müslümanların içleri içlerine sığmaz. Dinginlik dolu ortalığı büyük bir heyecan dalgası kaplar. (Sütçü İmam)
  • “Eğer umudum olmasa, bir saniye yaşayamam.” (Ağaçkakanlar)
  • Sen benim durup durup saplandığım. (İşaret Çocukları)
  • Bazı insanların hayvandan bile aşağı olması mümkün, Eğer kalbinde merhametin zerresi kalmamışsa. (Yürekdede İle Padişah)
  • Derken namaz ikmal olmuş. Yüreğe bir cila daha atmış. Göz biraz daha büyümüş, bakışı ıslanmış. Şimdi kainat biraz daha dolu, hayat biraz daha büyük, öte alem bir ganimet gibi el altında. (Yürekdede İle Padişah)
  • Zamanların, yerlerin ve göklerin, ötelerin bilgisi ve yorumu Müslümanın bildirisinde ifadesini bulacaktır. Geçmiş tanıktır buna, zaman tanık olmaktadır, gelecek tanık olacaktır. (Mavera Cilt:3 (Aylık Edebiyat Dergisi, 25/36 sayılar))

  • Çağdaş bir düşünürün de dediği gibi insanlar, 'başkalarının yargı ve düşünce denizinde' yüzerler. (Rilke'nin Romanında Motifler)
  • Emin olun dedi tilki, yolculuğa çıkan bir hayvanın ilk defa silahlandığına şahit oluyorum. Tıpkı bir insan gibi davranmışsınız. Sevgili dostum, dedi aslan, sen de sair yol tedariklerini düşünürken tıpkı bir insan gibi davranmışsın. (Katıraslan)
  • “Çocukları ürkütülmüş bir dünyanın Denizi mavi olsa ne yazar Olmasa ne?” (Yaşamak)
  • Kendini kendinin içine koydu, kaybolsun istedi; sıkıntısı burnundan taştı... (Hikayeler)
  • -Dünya yüzünde, insandan daha zalim, daha öldürücü, daha vahşi başka bir mahluk yoktur. (Motorlu Kuş)
  • “Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur.” (Yedi Güzel Adam)
  • Görüyorum ki korkunç olan sadece benim ötüşüm değil, senin beni öldürmek niyetin daha korkunç. (Radyo Oyunları)

  • "Eğer hayvanlar aralarında konuşuyorlarsa, kim bilir neler söylüyorlar insanoğlu için." (Yürekdede İle Padişah)
  • Yol boyunca Beşikten başlayıp Mezarlara kadar Önce besmele En güzel kelime Allahım Yol boyunca Bırakma elimi Düşerim sonra Allahım Niçin halkettinse beni Kalbime söyle iyice Engellerden arınsın yolum Allahım O güzeller güzeli Hangi iyilik diledi senden Dilerim ben de öylelerini Allahım Peygamber efendimiz Hangi şerlerden sığındıysa sana Upuzak tut benden de onları Allahım Yol boyunca Tarih boyunca Başıboş bırakma bizi (Şiirler)
  • Anne Ne olur Eksilme hiç Başımızdan (Deve ile Uçuç Böceği)
  • “Yıllarca aynı kalmış bir şeyin bir saat sonra da aynı kalacağına inanmak yanlıştır. Hayatın garantisi yoktur.” (Rilke'nin Romanında Motifler)
  • - Hiç birimiz Allah'ın bu güzel nimetine layık değiliz ama, Allah cömerttir, lütuf ve kerem sahibidir buyurun şükrederek yiyelim, Allah hiç birimizi nimetine küfredenlefden eylemesin. (Küçük Şehzade)
  • İhaneti onlar adına olsun anlamaya çalışıyorum. (Savaş Ritimleri)
  • Bana kalsa koşa koşa ayrılırdım buralardan. Burnuma insan kokusu geliyor çünkü. (Radyo Oyunları)