Memleketi Ben Kurtaracağım! - Gülse Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Memleketi Ben Kurtaracağım! kimin eseri? Memleketi Ben Kurtaracağım! kitabının yazarı kimdir? Memleketi Ben Kurtaracağım! konusu ve anafikri nedir? Memleketi Ben Kurtaracağım! kitabı ne anlatıyor? Memleketi Ben Kurtaracağım! PDF indirme linki var mı? Memleketi Ben Kurtaracağım! kitabının yazarı Gülse Birsel kimdir? İşte Memleketi Ben Kurtaracağım! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Gülse Birsel

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050930580

Sayfa Sayısı: 188

Memleketi Ben Kurtaracağım! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitapta, hem ülkeyi yönetmeye talip olduğum bazı siyasi yazılar, hem de politikayla hiiiç ilgisi olmayan makaleler bulacaksınız.

Misal ilk bölümde otobiyografimi kaleme aldım. Henüz genç bir kız olduğum için 7 yazıda bitti. Gülecek bir şey yok, daha bir espri yapmadım!

Kitapta ayrıca, diyetten antidepresanlara, astrolojiden sosyal medyayı nasıl kullanmanız gerektiğine, pek çok anekdot ve tavsiyem var. O bölüme bir kişisel gelişim kitabı muamelesi yapabilirsiniz. Yazıları dikkatle okuyup, benim yaptıklarımı asla yapmazsanız, kişisel olarak gelişeceğinize inanıyorum.

Ama çok da fazla gelişmeyin. Madonna vücut geliştireyim dedi, kolları ne oldu gördünüz...

Yani ismine aldanıp sadece siyaset okumak için kitabı alan ve şu an iade etmeye karar verenler, paranızı geri vermeyeceğiz!

Yedim bile ben o parayı! Simitle üçgen peynir aldım, yedim.

Paranızı değil, ama ülkenin hali yüzünden kaybettiğiniz kahkahanızı geri verebilirim belki. Ümidim o.

Milletçe ortak üst kimliğimizin bir huni olabileceği, kafayı sıyırdığımız şu dönemde, bir iddiam var: Kapaktaki cankurtaran üniformalı temsili fotoğrafımın da anlattığı gibi, memleketi ben kurtarabilirim! En azından denerim. Durumumuz daha iyi olur mu, bilmiyorum. Ama daha kötü olamaz diye düşünüyorum! En azından acık güleriz be? Ha?

Memleketi Ben Kurtaracağım! Alıntıları - Sözleri

  • "Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."
  • Kadın deniz gibidir, bir dalgalı bir durgun
  • “Ergenliğin tek iyi tarafı kısa sürmesidir!”
  • "Çocukluğun en saçma yanı yaptığın salaklığın bir saniye sonrasını düşünmemektir. Yarın yokmuş gibi davranırsın, anı yaşarsın. Her çocuk bir tür sarhoştur bence."
  • Haklı ve mağdur olmak kadar güzel şey var mı? Vicdanın rahat, kaderden de alacağın var, süper! Zamana bırak ve pis pis gülümse.
  • Umut sosyal sınıf tanımaz, fakirin de zenginin de ekmeğidir. Umudu kolay kolay öp...
  • İşadamları, sanatçılar, hatta söylenenlere bakılırsa siyasetçiler, artık astrologlara sormadan tarih saptamıyorlar. Sürekli  Plüton ilerliyor, Neptün geriliyor, Mars zaten kendine yakışmayan abuk subuk hareketler içinde
  • Dost, depresyon günlerinde, senin iyi taraflarını alıp üzerine yüzde otuz reklam abartısı katıp seni sana satan başarılı bir pazarlamacıdır
  • Bu ülkede bir gün, paranın yenemeyeceğini ve en büyük servetin beton değil beyin olduğunu öğreneceğiz. Bir gün..

Memleketi Ben Kurtaracağım! İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gülse birsel sürekli yazmalı! Hiç durmadan mola vermeden… biz onun yazdıklarını okumalıyız, izlemeliyiz…. Türkiye’nin en komik insanlarından biri bence kendisi ve her kitabı tabiki birbirinden komik ve eğlenceliydi hepsini severek okudum (kitappozu)

Gülse Birsel’den okuduğum ikinci kitap.. Başlarda durgun bir ilerleyişi vardı ama ortalara doğru yazarın sinematik kişiliğiyle birleşen üslup, kitabı daha akıcı hale getirdi. Kitabın giriş kısmı, yazarın çocukluğuyla ilgili otobiyografik yazılar içeriyor. Geri kalan kısmını da gazete yazıları oluşturuyor. Gazete yazılarındaki üslubu gerçekten çok hoş, akıcı ve sürükleyici.. (Hüsamettin Çalışkan)

Aslında kitabın yazarını tanımadığımı anlamama vesile oldu bu kitabı okumak, evet sadece televizyon programlarından kendisini bilirdim. Nasıl bilirdim? komik bilirdim, ama sadece o kadar değilmiş... Yazarı bir kenara koyacak olursak, ki ne mümkün! Kitabin bir bölümünü; bizzat kendisinin başından geçen (ve tabii ki eğlenceli) olaylar oluşturduğu için pek mümkün değil; ama onu da sizler okuyunuz görünüz, gülünüz efenim. Bu kitabı okuyunuz bol bol gülünüz efenim. Hem eğlenceli vakit geçirmemizi; hem o asırlık klişede de belirtildiği gibi gülerken aynı zamanda düşünmenizi sağlayan gayet kaliteli bir kitap. Hanım kızımızın vakti zamanında yazdığı makaleleri okurken geçmişe gidiyor insan: "Sahi bunlar da yaşanmıştı değil mi?" diye soruyor kimi zaman. Kendince haklı sebepler ile yönetime talip olduğu bir çok bölümde, hafiften bir akıl da çelmiyor değil. O ütopik Gülse Birsel komutasındaki ülkede yaşamak nasıl olurdu diye düşünmek kitabın yanında promosyon... (Mrt)

Memleketi Ben Kurtaracağım! PDF indirme linki var mı?

Gülse Birsel - Memleketi Ben Kurtaracağım! kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Memleketi Ben Kurtaracağım! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gülse Birsel Kimdir?

Gülse Şener Birsel (11 Mart 1971, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, oyuncu, sunucu, senarist ve yapımcı.

Yaşam öyküsü

Eğitimi

Liseyi, Beyoğlu Anadolu Lisesi'nde okuyan Gülse Şener Birsel, lise son sınıfın yaz tatilinde üç aylığına İsviçre'de leydi okuluna gitmiştir. 'Normalde iki sene boyunca yemek yapmaktan çiçek aranjmanına, "Batı Avrupa prensine nasıl hitap edilir?"den, "Ortadoğu prensi nasıl karşılanır?"a kadar hayatta karşılaşmayacağın birçok şeyi öğrendiğin bir yer orası.' diye tanımladığı okula Orta doğu'dan, Avrupa'dan, Güney Amerika'dan genç kızlar gelmektedir.

Lisans eğitimine Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde devam etmiştir. Üniversitenin ikinci yılında gazeteciliğe merak sarmış ve Aktüel dergisinde muhabir olarak çalışmaya başlamıştır.Üniversiteden mezun olduktan sonra 1994-1996 yılları arasında ABD, New York, Columbia Üniversitesi 'nde sinema üzerine yüksek lisansını tamamlamıştır.

Meslek yaşamı

Basın-yayın

1996'da Türkiye'ye dönen Gülse Şener Birsel, üç ay boyunca ATV'de kahvaltı bülteninin dış haberlerini yazmıştır. Ardından bir yıl boyunca Esquire dergisinin yayın yönetmenliğini yapmıştır. Buradan Harper's Bazaar dergisinin yayın yönetmenliğine geçmiştir. Aynı zamanda Bazaar Gelin ve Orange dergilerinde görev yapmıştır. 2001 ve 2002 yıllarında 'Harper's Bazaar', FHM, 'House Beautiful' ve Gezi dergilerinin yayın danışmanlığını yürütmüştür. Aralık 2001'de, Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başlamıştır.Şu an Hürriyet gazetesind köşe yazarlığı yapıyor.

Mart 2003'te köşe yazıları ve bazı g.a.g. metinlerinden olusan "Gayet Ciddiyim" adlı ilk kitabını yayımlayan Gülse Şener Birsel'in şu ana kadar yayımlanmış beş eseri vardır. Genellikle mizah duygusu yüklü, eğlenceli, hicivli kolay okunabilen kitaplar yazmaktadır. Kitaplarını nasıl yazdığını 'Geceleri beynin muhabbeti gündüzden daha eğlenceli oluyor. Kendi akışına bırakıyorum, çenesi açılınca ben sadece tuşlara basıyorum. Aslında herkesin aklına gelen şeyler bunlar ama benim farkım oturup yazmak galiba!' sözleriyle açıklamıştır.

Genelde yazmayı konuşmaya tercih etmesini 'Yazmayı bin kere tercih ederim. Aslında çekingen biriyim. Çok sevdiğim, güvendiğim insanların yanında rahat konuşup komik olabilirim. Onun dışında mesafeliyim. Ama yazarken daha güvende hissediyorum kendimi.' sözleriyle açıklayan Gülse Şener Birsel, röportajlarını bile yazılı sunmak istemektedir.

Televizyon-sinema

Gülse Şener Birsel'in televizyon ekranlarında ilk kez yer alması Mart 2002'de Atv'de yayınlanan g.a.g. reklam-eleştiri-komedi programının metin yazarlığını ve sunuculuğunu yapmasıyla olmuştur.

Şubat 2004'te atv'de yayınlanmaya başlamış olan Avrupa Yakası adlı dizinin yazarı ve oyuncusu olmuştur. 190 bölüm [4] çekilen dizi Haziran 2009'da sona ermiştir. Bu dizide başarılı bir oyunculuk sergilemiştir. Türkiye'de izlenme rekorları kıran dizi birçok hedef kitleye yayılmıştır.[6] Ayrıca Turkcell, Whirlpool ve TTnet gibi birçok markanın reklam yüzü olarak TV reklemlarında da rol almıştır.

Yer aldığı ilk sinema filmi projesi olan 2005 yılında gösterime giren "Hırsız Var" adlı sinema filminde Binnur rolünde oynamıştır. Ayrıca 2009 yapımı Yedi Kocalı Hürmüz filminde "Safinaz" karakterini canlandırmıştır.

2012 yılında, oyuncu kadrosunu bizzat seçtiği, Altan Erkekli, Beyazıt Öztürk, Olgun Şimşek gibi oyuncularla beraber oynadığı ve senaristliğini yaptığı Yalan Dünya adlı diziyle ekranlara tekrar dönüş yapmıştır. 4. Sezon başlangıcında beklenmedik şekilde 90. Bölümü ile dizi final yaparak ekrana veda etmiştir.

Mart 2013'te Hürriyet gazetesinde köşe yazarlığına başladı. 2015'te TV8'de ekrana gelen Komedi Türkiye adlı yarışma programında jüri üyeliği yaptı. Altıncı kitabı Memleketi Ben Kurtaracağım! Kasım 2015'te piyasaya çıktı.

Senaryosunu yazdığı ilk sinema filmi olan ve aynı zamanda oyuncu olarak da yer aldığı "Aile Arasında", Aralık 2017'de vizyona girdi. 18 Şubat 2018'de Star TV'de, ardından TV8'de, onun ardından internet platformu Puhutv'de ve tekrar Star TV'de yayınlanan Jet Sosyete dizisinin senaryosunu yazdı ve başrolünde yer aldı. Dizide Cengiz Bozkurt, Ayşenil Şamlıoğlu, Sarp Apak, Çağlar Çorumlu ve Derya Karadaş gibi isimler de eşlik etmiştir. Ayrıca 2020'de Türkiye'de COVID-19 pandemisi sebebiyle dünyada evde çekilen ilk dizi de olmuştur ve dünya basınında da yer almıştır. Evde çekilen 2. bölümde toplamda 59. bölümle dizi sona ermiştir.

Ekim 2019'da Hürriyet gazetesinden istifa ettiğini kendi resmî sosyal medya hesabından duyurdu.

Özel hayatı ile gündeme gelmek istemeyen oyuncunun özel hayatı hakkında çok fazla bilgi yoktur. Kendisinden 15 yaş büyük bir ağabeyi, 13 yaş büyük bir ablası olan Gülse Şener Birsel en küçük çocuktur. Babasının adı Gültekin annesinin adı Semiha olan senaristin adını annesi ve babasının isimlerinin ilk heceleriyle oluşmuştur. Gülse Şener Birsel bu konuda 'Son çocuk olunca yaratıcılığımızı kullanalım demişler' der. Cannes'da Ayşe Arman 'ın tanıştırdığı, gazeteci ve televizyoncu Murat Birsel ile 1999 yılında evlenmiştir. Karakterine uymadığı ve anne olmaya uygun olmadığı görüşüyle çocuk sahibi olmaya sıcak bakmamaktadır. Nişantaşı'nda yaşamaktadır ve Nişantaşı'nda yaşamaktan memnun olmadığını Bu Nişantaşı Beni Bitirecek! yazısıyla Yolculuk Nereye Hemşerim? kitabında belirtmiştir. Olimpiyat oyunlarının meşale taşıma geleneğini gerçekleştirmek üzere, 2008 Pekin Olimpiyatları meşalesini İstanbul Şişli'de taşıma görevi kendisine verilmiştir.

Gülse Birsel Kitapları - Eserleri

  • Gayet Ciddiyim
  • Hala Ciddiyim
  • Yolculuk Nereye Hemşerim
  • Memleketi Ben Kurtaracağım!
  • Yazlık
  • Velev Ki Ciddiyim!

Gülse Birsel Alıntıları - Sözleri

  • Telefonla iletişimde en eski ve en yeni görgü kuralları nelerdir? Bu yazımda da bunu irdeledim! Sonuç: Beni aramayın, bana mesaj çekmeyin, kendi hâlime bırakın. (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • Hayat sigortası kavramı bana uzak bir kere. Sigorta nedir? Başına bir iş gelir, zarara uğrarsın, sigorta maddi kaybını karşılar. Hastalanırsın, tedavi parasını alırsın, evini su basar, tadilat parasını alırsın, değil mi? Ölünce bana ne gibi bir servis vermeyi taahhüt ediyorlar? Buzlu limonata, klima falan mı tedarik edecekler ben cayır cayır yanarken. (Hayır ters davranıyorum ya arayan sigortacı arkadaşlara, onların beddualarıyla cehenneme gideceğimi farz ediyoruz!) Olay şu: Ben öldükten sonra, geride kalanlar para alsın diye sigortaya çatır çatır taksit ödeyeceğim. Yok ya? Ölen ölür, kalan sağlar çalışsın kazansın kardeşim! (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • ...vampirlerden de bahsetmek lazım. Bence biraz haksızlık ediliyor. Yani zannediliyor ki, adamların soluk tenli olması, pelerin giymesi falan, ürkünçlüğün altını çizmek için. Şimdi efendim, adam gece çalışıyor, gündüz uyuyor. Güneş görmüyor. Yoksa istemez mi bronzlaşmak? işten güçten vakit mi var? Ayrıca tabii pelerin giyecek, gece kıyafeti, abiye. Bunun soğuğu var, karı var, Transilvanya kışı var. Mesleğinin gereği. Eşofman mı giysin? Bana sorarsanız, tercih ettiğim bir mesai saati yok. Neden derseniz, saatle hiçbir problemim olamaz, ben mesaiye kılım! (Gayet Ciddiyim)
  • O kadar okul, o kadar yüksek lisans.. Hala bazı çok temel bilgilerim nanay. Türkiye coğrafyam nanay bile değil, hopçikibumbum mesela! (Velev Ki Ciddiyim!)
  • Bedenim, bebekliğimden beri, gece ikiden önce uykuya dalınmasını, sabah ondan, hatta on birden önce kalkılmasını manasız buluyor! (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • “Acaba artık ilgilenmiyor muyuz politikayla? Umurumuzda mı değil? Yoksa tedirgin mi oluyoruz hâlâ, 'sağcı, solcu' gibi lafların kullanılmasından bile. Bireysellik, kendi yolunu çizmek, işine gücüne bakmak şahane de, bir hayat görüşü sahibi olmaya engel değil ki! Hatta bu fikirsizlik' de, maalesef daha çok mesleksizlik, vizyonsuzluk ve amaçsızlıkla birlikte var oluyor.” (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • Dekorasyonla uğraşmayın. Evi kendi haline bırakın, o tarzını bulur! (Gayet Ciddiyim)
  • Zira son elli yılda milletçe en bilinen icadımız jetonlu telefonlara jeton şeklinde buz kalıbı atıp bedava yurtdışıyla konuşmak. (Velev Ki Ciddiyim!)
  • Ben hem anadiline bu kadar yabancı sözcük sokan, günlük hayatta Amerikan kültürüne bu denli yakın olan, hem de hâlâ yabancı dil öğrenme konusunda bu kadar başarısız başka bir ülke bilmiyorum! (Gayet Ciddiyim)
  • Ekim-nisan ayları arasında dondurulmak istiyorum! Bahar geldiğinde, güneş açtığında çözüverecekler. Zaten hesaplamalarıma göre bütçem de ancak buna müsait. Takdir edersiniz ki kriyobiyoloji maliyetli bir dal. Bir süredir bunun hayaliyle yaşıyorum. Ancak bu yazıyı yazarken aklıma küçük bir pürüz takıldı. Kriyobiyolojiye göre, insan sadece bir kere dondurulup eritiliyor. Sebebi de bana göre çok açık. Hani derin dondurucuya koyduğun et, milföy hamuru falan da bir kere çözüldükten sonra bir daha dondurulmaz, bozulup kokar ya... Her sene dondur çöz, dondur çöz, aynı şey bana da olmasın? Ben yine sıcak bir yere tatile mi gitsem bayramda nedir? (Hala Ciddiyim)
  • Toplantı odasına geç girdiğinizde, sadece patronunuz ve rakipleriniz değil, geçen ay acıyıp işe aldığınız, fotokopi makinesini bile tam olarak çözememiş asistan dahi, size sinirli ve ukala bakışlar atma hakkını kendinde bulur! Benim tavsiyem, bu durumlarda klasik bahanelerden kaçınmaktır. Yakınların hastalığı, trafik, hafif soğuk algınlığı, çocuklarınızla ilgili bahaneler, unutmayın ki, 1800'lerden beri kullanılmaktadır. Size tavsiyem, uydurma olamayacak kadar imkânsız bir açıklama bulmanızdır! Ekmekten zehirlenmek, bir sokak kedisi tarafından ısırılıp kuduz aşısı yaptırmak, bindiğiniz taksinin bir mafya babasının cipiyle çar-pışması gibi, hikâyesinin enteresanlığı gecikmeyi unutturacak bahaneler, her zaman en iyileridir. Toplantı bitip patron gittikten sonra, inanan arkadaşlarla dalga geçmekse ekstra eğlence sağlar. (Gayet Ciddiyim)
  • Kadın deniz gibidir, bir dalgalı bir durgun (Memleketi Ben Kurtaracağım!)
  • Bugün hâlâ, kitaplar heyecan kaynağıdır benim için. (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • Yani para mutluluk getirmiyor denemez ama parayla satın alınan mallar mutluluk getirmiyor! (Yazlık)
  • “İnanın "Oha falan oldum" demekle bozulmaz Türkçeleri. Ama kitap okumazlarsa, o zaman toptan yandık!” (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • “Bir İngiliz, Bir Fransız, Bir de Türk uçağa binmişler..." diye başlayan bir hikâyeye gülmeyeli ne kadar zaman oldu?” (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • "Ev" çok güçlü bir şeydir. Sıcaktır, yumuşaktır, güzel kokar... Tanıdıktır, güvenlidir, yapışkandır, şirindir. Size çok âşık, pek işi gücü de olmayan bir sevgili gibidir. Aranızdaki ilişkiyi belli bir mesafede tutmazsanız 24 saati sizinle geçirmek ister! Uyuşturucu özelliği vardır. Alışır gidersiniz. Bütün vaktinizi birlikte harcamaya başlarsınız. Bir de bakarsınız, kuralları o koymaya başlamış. (Gayet Ciddiyim)
  • Ama belki dünyadaki herkesin, kim olursa olsun, neyi savunursa savunsun, kendi liderine, karar vericilere sorması gereken bir soru çıkıyor ortaya: "Şşş, hooop, yolculuk nereye hemşerim?" Çünkü her ne kadar "Hayat bir varış yeri değil, bir yolculuktur" deseler de, görünen o ki, bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete! Tüm kalbimle "hayırlı yolculuklar" diliyorum! (Yolculuk Nereye Hemşerim)
  • Günümüzün nazlı organı ise hiç şüphesiz sinir sistemi! Hayat hızlandı, dünya daha sert ve 21. yüzyıl insanının sinirleri laçka! (Yazlık)
  • Mesela aklı başında bir insan, niye hayatının baharında, yaşadığı en büyük acının konser bileti bulamamak, saçta kepek veya bıyığının çıkmaması olduğu, tasasız bir dönemde, kendisini 24 saat odasına kilitleyip bunalım müzikler dinler? Veya normal IQ'ya sahip bir genç kız, niye kız okulunda teneffüslerde eteğini kısaltarak gezer? Bunları sormayacaksın! He deyip geçeceksin! (Velev Ki Ciddiyim!)