Michael Kohlhaas - Heinrich Von Kleist Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Michael Kohlhaas kimin eseri? Michael Kohlhaas kitabının yazarı kimdir? Michael Kohlhaas konusu ve anafikri nedir? Michael Kohlhaas kitabı ne anlatıyor? Michael Kohlhaas PDF indirme linki var mı? Michael Kohlhaas kitabının yazarı Heinrich Von Kleist kimdir? İşte Michael Kohlhaas kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Heinrich Von Kleist

Çevirmen: Bilge Uğurlar

Tasarımcı: Ayşe Çelem

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750708329

Sayfa Sayısı: 128

Michael Kohlhaas Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Alman tüccar Hans Kohlhase 1532’de Leipzig panayırına giderken, bir Sakson soylusu iki atına el koyar. Kendisine tazminat ödenmesi için mahkemeye yaptığı başvuru sonuçsuz kalınca, tüm Sakson soylularına açıktan açığa meydan okumaya başlar... 19. yüzyıl Alman edebiyatının en etkileyici yazar ve şairlerinden Heinrich von Kleist’ın ilk kez 1810’da yayınlanan Michael Kohlhaas adlı novellası, 16. yüzyılda yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkar. Birçok kez opera, tiyatro ve sinemaya da uyarlanan Michael Kohlhaas, insanların ve doğanın zorbalığı karşısında dayanma gücünü tüketircesine harcayan bir asinin haklarını savunmadaki kararlılığını ve egemenlerin acımasızlığını anlatır.Klasik Alman edebiyatının en "modern" yazarlarından biri olan Kleist’ın bu yapıtını, Bilge Uğurlar ve Türkis Noyan’ın ustalığa varan çevirileriyle sunuyoruz.

Michael Kohlhaas Alıntıları - Sözleri

  • "Acılarını unut. İnan ki hak yerini bulur."
  • Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa, köpek olmayı tercih ederim!
  • ‘sen benim boynumu uçurabilirsin; fakat ben sana üzüntü verebilirim, hem vereceğim de!’
  • Çünkü benim sevgili Lisbeth’im ben, haklarımı korumak istemeyen bir ülkede kalamam. Eğer ayaklar altında çiğneneceksem, insan olmaktansa bir köpek olmayı yeğlerim!
  • "...kısacası, bir erdemi aşırıya vardırmasaydı, dünya onun hatırasını saygıyla anacaktı. Fakat adalet duygusu, onu haydut ve katil yaptı."
  • "Dünyanın bozuk düzeninin farkında olan haklı bir duygu..."
  • “Eğer bana ve çocuklarımıza azıcık olsun yüreğinde yer veriyorsan ve bizi -bilmediğim bir nedenle-gönlünden atmış değilsen, söyle bana bu korkunç davranışlarının anlamı nedir?”
  • Gerçekle akla yakınlık her zaman yan yana gitmez...
  • “Çünkü ben, sevgili Lisbeth, benim haklarımı korumayan bir memlekette kalmak istemiyorum.
  • Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa, köpek olmayı tercih ederim!
  • Yasanın korumadığı kimseyi ben, devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım...
  • Ey çılgınlık, dünyayı yöneten sensin ve senin tahtın da güzel bir kadının ağzıdır!”
  • Çünkü benim sevgili Lisbeth’im ben, haklarımı korumak istemeyen bir ülkede kalamam. Eğer ayaklar altında çiğneneceksem, insan olmaktansa bir köpek olmayı yeğlerim!
  • Ey çılgınlık, dünyayı yöneten sensin ve senin tahtın da güzel bir kadının ağzıdır!
  • “Ey çılgınlık, dünyaya egemen olan yalnızca sensin ve senin yerin de güzel bir kadın ağzıdır!”

Michael Kohlhaas İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"...Kısacası, bir erdemi aşırıya vardırmasaydı, dünya onun hatırasını saygıyla anacaktı. Fakat adalet duygusu, onu haydut ve katil yaptı." Şair ve yazar Heinrich Von Kleist'in Michael Kohlhaas isimli eserinden alıntıladığım bu cümle, aslında kitabın da bir özeti mahiyetinde. Eski bir vakayinamedeki bilgilere dayandırılan Michael Kohlhaas isimli eserimiz, 16. Yy. Alman topraklarında geçmekte. Kohlhaas, ailesine bağlı, dürüst ve haktanır bir at taciri iken, başından geçen uğursuz bir hadiseyle korkunç bir intikam savaşçısına dönüşür. Haksızlığa uğrayan, uğradığı haksızlık sonucu besili kara yağız atları bir deri bir kemik hale gelen, güvenilir uşağı ölümlerden dönen Michael Kohlhaas, hakkını hukuki zeminde aramaya koyulur. Fakat tüm çabalarına ve aylar süren girişimlerine rağmen bir şekilde önüne engeller çıkarılır. Üstelik hakkını hukuki yollardan aramasına yardımcı olan karısının da bozuk ve çürümüş bürokrasi eliyle ölümü sonucunda Kohlhaas gözünü tamamen karartır. Öyle bir karartır ki, deyim yerindeyse taş üstünde taş bırakmaz. Heyecanlı bir intikam öyküsü olması yanı sıra, kitabı bence asıl değerli kılan, devlet kademelerindeki kokuşmuşluğu gözler önüne sermesi ve adaletle ilgili getirdiği bakış açılarıydı. Kohlhaas, Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi’nde belirttiği “ilk ve doğal haklar”ına kavuşmuştur. Yani Kohlhaas'ın yasalarla bağlı olduğu devlet, Kohlhaas'ın hakkını savunmak şöyle dursun, hak arayışını bile engelleyerek onu toplum dışına itmiştir. Hâl böyle olunca Kohlhaas, Rousseau'nun Toplum Sözleşmesinde bahsettiği "ilk ve doğal haklar"dan aldığı yetkiyle, kendi yasasına göre kendi adaletini sağlamayı kendine hak görmüştür. İsim ve unvan bolluğundan yer yer kafam karışsa da çok severek okuduğum (öyle ki, ilk altmış sayfayı üç, dört kez okumuşumdur) bir eser oldu. Sinemaya da uyarlanan bu güzel klasiği şiddetle tavsiye ederim. (Mehmet Bahçeci)

Kitap toplum tarafından kendisine adalet sağlanmadığı için kendisine adalet arayan, adalet ararken de suça batan bir at tacirinin hikayesinden bahsediyor. Her şey atlarını satmaya giderken atlarına el koyulmasıyla başlıyor. Geri döndüğünde atlarını bakımsız, zayıf, neredeyse ölmek üzere gören ve uşağının oradan kovulduğunu öğrenen Kohlhass adalet arayışına girer. Bence adaleti en güzel anlatan kitaplardan birisiydi. O yüzden kesinlikle okunmalı. (Büşra Çavuşoğlu)

Yunan mitolojisindeki Adalet Tanrıçası Themis'in gözleri bağlıdır. Neden? Çünkü adalet kararını verecek kişinin tarafsız olması ve kararlarını bu tarafsızlıkla sadece ve sadece hukukun evrensel ilkelerine göre vermesi içindir. ️ Nedense Tanrıça Themis’in gözleri açık ve terazisi dengede değil Kohlhaas için. #okudumbitti Girmekte zorlandığım, girdikçe çıkmak istemediğim bir novella oldu #michaelkohlhaas Bir başkaldırı, sisteme gönderme… Gördüm ki bozuk düzenin çarkları en düzgün insanı dâhi çileden çıkarabiliyor. İlginç değil mi? Adaletin göreceli olmaması; kişiye ya da ünvana göre değişken bir kriter değil de zengini-fakiri, genci-yaşlısı kısaca herkesin eşit olarak yararlanmayı sağladığı bir kavram olması gerektiğine değinen bir metin. “Kanunlar örümcek ağları gibidir: zayıflar ağa yakalanır, güçlülerse ağı delip geçer,” diyen Balzac’ın cümlesi çınlıyor kulaklarımda Kohlhaas’ın her cümlesinde ve soruyum kendime, ”Tanrıçanın terazisi ne zaman dengede olacak?” (epia)

Michael Kohlhaas PDF indirme linki var mı?

Heinrich Von Kleist - Michael Kohlhaas kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Michael Kohlhaas PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Heinrich Von Kleist Kimdir?

Bir şair, oyun yazarı, roman ve öykü yazarı olan Heinrich von Kleist 1777 yılında Frankfurt'ta doğdu ve 1811 yılında öldü.

Yetersiz ve kısa bir eğitim hayatından sonra 1792 yılında Prusya ordusuna girdi ve 1799 yılında teğmen rütbesiyle ordudan ayrıldı. Ardından Viadrina Üniversitesinde hukuk ve felsefe eğitimi aldı. 1800 yılında Berlin’de Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başladı. Ertesi yıl Kleist'ın düzensiz umursamaz ruh halı onu Paris'e ziyaret etmeye sürükledi ve sonrasında İsviçre'ye yerleşti. Orada yakın arkadaşlar edinen Kleist onlara ilk tragedyası olan Schroffenstein Ailesi adlı eserini okudu 1802 yılının sonunda Almanya’ya dönen Kleist Goethe, Shiller ve Wieland’ı Weimar’da ziyaret etti. Leipzig ve Dresden’de kısa bir süre kaldıktan sonra Paris’e geri dönen Kleist ardından Berlin’deki görev yerini Königsberg’teki bir devlet dairesi olarak değiştirdi. 1807 yılında Dresden’e giderken Fransız askerleri tarafından ajan suçlamasıyla tutuklandı. Cezaevinden çıktıktan sonra Dresden’e giden Kleist'ın yolu Heinrich Müller ile kesişti ve birlikte 1808 yılında Phöbus gazetesini çıkardılar.

Kleist 1809 yılında Prag’a gitti ve en sonunda Berlin'e yerleşti. Orada Berliner Abendblätter gazetesini çıkardı. O sıralar ümidini kaybetmiş ve hayata küsmüş olan Henrietti Vogel'in entelektüel ve müzik konularındaki başarılarına kendini kaptıran Kleist onunla birlikte ölmeyi kabul etti ve 1811 yılında 21 Kasımında Potsdam yakınlarındaki Wannsee nehri kıyısında Vogel'e ateş edip öldürdükten sonra kendisi de intihar etti.

Kleist’ın bütün hayatı ideal ve hayali mutluluğu bulmaya çabalamakla geçti ve bu onun çoğu eserine yansıdı. Kleist kuzey Almanya’nın şu ana kadar gelmiş geçmiş en önemli Romantik dönem Dramacısı olarak sayılmaktadır.

Heinrich Von Kleist Kitapları - Eserleri

  • Michael Kohlhaas
  • Amphitryon
  • Düello
  • Locarno Dilencisi
  • Toplu Oyunları-1 / Kırık Testi
  • Die Marquise Von O...
  • Locarno Dilencisi
  • Prens Von Hombourg
  • Toplu Oyunları 2

Heinrich Von Kleist Alıntıları - Sözleri

  • BİRİNCİ SOYLU Onu tanıyor, Birlikte evden çıktığını Üzüm bunca sarılır mı Yetiştiği yer olmasa kendi bağı? (Amphitryon)
  • Yasanın korumadığı kimseyi ben, devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım... (Michael Kohlhaas)
  • Göbeği yağ içindeki bu kötü adamı pisliğin içine fırlatıp, bakır rengi yüzünü ayağıyla ezmek geliyordu içinden. Ama onun bir altın terazisi kadar hassas olan adalet duygusu hâlâ tereddüt içindeydi, yüreğindeki yargıç karşısındaki adamın suçlu olup olmadığına karar veremiyordu. (Düello)
  • “Kalbimde senin adına konuşan bir ses var.“ (Düello)
  • "...kısacası, bir erdemi aşırıya vardırmasaydı, dünya onun hatırasını saygıyla anacaktı. Fakat adalet duygusu, onu haydut ve katil yaptı." (Michael Kohlhaas)
  • Çünkü benim sevgili Lisbeth’im ben, haklarımı korumak istemeyen bir ülkede kalamam. Eğer ayaklar altında çiğneneceksem, insan olmaktansa bir köpek olmayı yeğlerim! (Michael Kohlhaas)
  • ‘sen benim boynumu uçurabilirsin; fakat ben sana üzüntü verebilirim, hem vereceğim de!’ (Michael Kohlhaas)
  • "... beklemek, varmaktan uzun sürer." (Düello)
  • "Çünkü sevgili Lisbeth, haklarımın savunulmadığı bir ülkede kalmak istemiyorum. Beni tekmeleyeceklerse insan değil köpek olmayı yeğlerim! (Düello)
  • "Dünyanın bozuk düzeninin farkında olan haklı bir duygu..." (Michael Kohlhaas)
  • Ruhun olmadığı yerde,yanılgı da olmaz. (Locarno Dilencisi)
  • Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa, köpek olmayı tercih ederim! (Michael Kohlhaas)
  • Anlattıkça düşlemler kuruyor, sözcük­lerle sanki bir tablo çiziyordu (Locarno Dilencisi)
  • Elimden ne gelir zamanın eskittiğine. (Amphitryon)
  • “Ey çılgınlık, dünyaya egemen olan yalnızca sensin ve senin yerin de güzel bir kadın ağzıdır!” (Michael Kohlhaas)
  • Bilgi sonsuzluğu aştığında, zarafet geri dönecektir.O durumda zarafet en saf haliyle, ya hiç bilinci olmayan ya da sonsuz bilinç sahibi olan bir insan biçiminde görünecektir.Yani ya kuklada ya da Tanrı’da (Locarno Dilencisi)
  • Aşk eksikse eğer, Olympos bile çorak bir toprağa döner. Ne verebilir yerlerde sürünen bütün bir dünyanın Tapınması, sevginin özlemiyle yanıp tutuşan yüreğe? (Amphitryon)
  • Dünyanın böylesine bozuk bir düzenin içinde olduğunu görmenin verdiği acının içinden kendi yüreğinde bir düzen olduğunu bilmenin verdiği memnuniyet bir kıvılcım gibi yükseliyordu. (Düello)
  • Ona göre insanların acı çekmesi aslında gizli bir hazdır. Gerçeğe duyduğu özlemli sevgide aynı za­manda bir parça öfke de saklıdır. Sonsuz acı onu her zaman ken­dine çekmiştir. Yüreğinden yükselen haykırışlar aslında kendi içindeki sonsuz cehennemden gelmektedir. Tıpkı can evinden vurulan vahşi bir kuş gibi çırpınır durur kendi yalnızlığı içinde. Sevdiklerinden uzakta, kendi ruhunun oluşturduğu o yalnızlık adasında Tanrılarla savaşan efsane kahramanı Philoktet'in din­meyen acısını Kleist da aynen yaşamaktadır. Kleist, benliğinin bilincine varmanın acısıyla, ardına gizlendiği her şeyden arına­rak çırılçıplak, kanayan, yanan ve yenik düşen bir savaşçı gibi­dir. (Locarno Dilencisi)
  • “Çünkü ben, sevgili Lisbeth, benim haklarımı korumayan bir memlekette kalmak istemiyorum. (Michael Kohlhaas)