Miras - Osman Aysu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Miras kimin eseri? Miras kitabının yazarı kimdir? Miras konusu ve anafikri nedir? Miras kitabı ne anlatıyor? Miras PDF indirme linki var mı? Miras kitabının yazarı Osman Aysu kimdir? İşte Miras kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Osman Aysu
Yayın Evi: İnkılap Kitabevi
İSBN: 9789751017376
Sayfa Sayısı: 491
Miras Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Her şey, mazinin karanlıklarında kalmış bir gençlik hatasının yıllar sonra ortaya çıkmasıyla başladı. Avukat Erdal Çimen, çok değer verdiği yaşlı dostu Prof. Sadi Koray'a elinden gelen her türlü yardımı yapmayı kendine bir borç saydı... Ama bu yardım, hayatını bir anda değiştirecek ve onu içinden çıkılmaz bir muammanın karanlık dehlizlerine sürükleyecekti. Genç avukat önceleri buna seve seve katlandı. Yaşlı dostunun karanlık geçmişindeki torununu arayacaktı. Torun dünyalar güzeli Suna Aytaç'tı. Fakat yardım planı içinde Suna ile evlenmek hesapta yoktu. Evlilik ise başlı başına bir dert getirdi...
Polisiye edebiyatımızın güçlü kalemlerinden Osman Aysu'dan yine heyecan dolu bir gerilim ve aşk romanı...
(Arka Kapak)
Miras Alıntıları - Sözleri
- O geceki yemekten birkaç gün sonra Suna ile nişanlandık. Çok sade bir törenle. Tabii buna tören denirse... Muhteşem bir pasta, iki altın yüzük, Sadi Bey’in mutluluktan uçan varlığı ve bir de Nakşidil Kalfa’nın asık yüzü. Hepsi o kadar.
- Gülümsemenin bir insana bu denli yaraşacağına hiç ihtimal vermemiştim.
Miras İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yine osman aysu yine guzel ve ozgun bir konu daha cidden kitaplari arasinda onemli bir yere sahip bir kitap Polisiye demek yanlis olur bu kitap icin genelde bir entrika bas rolde burda o yuzden gerilim kitabi demek daha dogru olur ama yine kendimi tekrara dusucem belki guzel bir icerik sade yalin bir anlatim yerinde betimlemelerle guzel ve okunmasi gereken bir yapit (emrealdı)
Daha ne olabilir ki? Daha 50 sayfa okumadan 400 sayfalık kitaba karşılık düşündüğüm buydu. Buralar giriş kısmı ve aslında oraya kadar sonrasına göre önemi olmadığı için burayı açıklayacağım. Çok zengin, tam bir Osmanlı adamı olan Profesör Sadi Koray geçmişiyle yüzleşir. 80 yaşını geçmiş ve ölümü beklemektedir (Akciğer kanserinden 3 ayı kaldığını öğreneceğiz), bunun ardından geçmişte yaşadığı bir olay ve bir oğlu olduğunu öğrenir. Oğlu vefat ettiğinde geriye torunu ve kendisinden haberi olmayan Suna Aytaç kalır. Buna haberi vermekse avukatı Erdal Çimen’e düşmektedir. Verir de. Sonrası? Eh, biraz merak edelim. İşin daha sonrası neden daha güzel peki sizce? Ortada alınması gereken bir Miras var kitabın adından da anlaşılacağı üzere. Sonra o mirası alacak kişinin gerçekten olup olmadığı, miras kalacak kişinin de gerçekten varis olup olmadığı arasında gidip geliyorsunuz. Şöyle düşünelim daha açık bir ifadeyle. Birisi ölü doğan çocuktan bahsediyor, birisi o çocuk doğdu diyor, birisi de asla kardeşi olmadığı iddia ediyor. Çıkın bakalım işin içinden. Ben sevdim bu muhabbeti tabi. Kitabın final kısmı öyle mükemmel ki bunu size nasıl anlatabilirim diye çok düşündüm. Bugün bitiremeyeceğim bir kitap olduğunu düşündüm ve son 1.5 saatte tam 150 sayfa okudum. Beni öyle sardı yani. Avrupa’da 2 Türkiye’de 4-5 sezonluk dizi çekerler bu kitaptan diyim anlarsınız. Kitabı hazırlıyorum merak edenler olursa birkaç güne göndereceğim. Keyifle okuyun, esen kalın efendim.. (Sadık Kocak)
Hayatım boyunca okuduğum en iyi polisiye kitabı diyebilirim.Osman Aysu bir hukukçu olarak kalemini konuşturmuş sonun başlangıcı ve inanılmaz bir son ile alışılmış bir gidişatı altüst etti...Tabiki benide... (Derya imamoğlu)
Miras PDF indirme linki var mı?
Osman Aysu - Miras kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Miras PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Osman Aysu Kimdir?
Osman Aysu, Türkiye’de polisiye-gerilim türünde romanları ile en bilinen yazarlardan biridir. İstanbul’da doğmuş ve İstanbul’da büyümüştür. Soyu Osmanlı’dan gelen ailesi de 3 asırdan beri İstanbul’da yaşamaktadır. İlk ve orta öğretimini İstanbul’da tamamlayan yazar üniversite eğitimini de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam ettirmiştir.
Öğrenimini tamamlayan yazar, uzun süre avukatlık mesleğini icra etti. Bu sürede Mike Hammer ve Philip Marlowe gibi yabancı polisiye roman yazarlarının eserlerinin müdavimi olan yazar, yerli polisiye roman bulamamanın sıkıntısını yaşamıştır.
1955 yıında Haydarpaşa Lisesi'ni tamamlamasının ardından, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1961 yılında mezun olmuştur. 1972’de başlayarak altı yıl kadar serbest avukatlık yaptıktan sonra ilk kitabını 1994 yılında yayımlamıştır.
Sorumluluk sahibi bir Türk olarak yabancı kaynaklara mahkûm kalmamak için suç edebiyatını ele almayı gerek görmüştür. Bu süre zarfında beş altı polisiye roman yazmıştır. İlk kitap taslağından birini okuyan eşinin tavsiyesi ile kitaplarını yayınlatmaya başlamıştır.
Tüm eserleri mesleğinin ve merakının da etkisi ile suç edebiyatından olmuştur. Eserlerinde akıcılık özelliğine önem veren yazar, bunun okurun sıkılmadan kitabı okuyabilmesi, yarıda bırakmadan merakla kitabın sonuna gelebilmesi için önemli olduğunu düşünür. Yazar sezgilerinin de etkisi ile gerek yaşanılan ya da gelecekteki olayları tahmin ederek eserler yazabildiğini dile getirmektedir. Buna örnek olarak Cellât kitabını gösterir. Susurluk kazasının başka bir görünümü olduğunu iddia eder ve yaşadığı çağın olaylarını dikkatle gözlemleyen her insanın, çevresinde neler olup bittiğini ve yakın gelecekte neler olabileceğini kolaylıkla kestirebileceğini söyler.
Türkiye’de polisiye-gerilim romanlarının öncüsü sayılan yazar günümüze kadar birçok eser üretmiştir. Bu eserler ile kendisinden sonra gelenlere de örnek teşkil eder. Yazarın kitaplarının başlıca karakterlerini dedektifler, casuslar ve ajanlar oluşturur.
Yazar, günümüzde daha ince hesaplanmış olayları ve suçları içeren, psikoloji ağırlıklı polisiye romanlarını yazmaya devam etmektedir. Yazar, eserlerindeki bu sıçrayışı ?birinci kategori eser yazma? olarak tanımlar.
Gençliğinde gazeteci olmak isteyen yazar, muhabirliğin yazarlık için ön aşama olduğunu düşünür. Polis muhabirlerinin, mesleklerindeki gözlemleri ve deneyimleri ile ileride iyi bir polisiye yazarı olabileceklerini söyler.
Osman Aysu Kitapları - Eserleri
- Çıkış Yok
- Kayıp
- Casus
- Soğuk Taşlar
- Kanlı Tutku
- Kartopu
- Tavşan Uykusu
- Devlet Sırrı
- Bıçak Sırtı
- Kutsal Resim
- Bir Aşk Masalı
- Yalıdaki Sır
- Travma
- Sır
- Kanlı Rüya
- Çöl Akrebi
- Kayıp İncil
- Kanlı Pazar
- Çifte Tehlike
- Kerpeten
- Sınır Ötesi
- Gölgede Kalan Sırlar
- Bir Beyazperde Masalı
- Özgürlük Tuzağı
- Ölüm Meleği
- Cinayet Sancısı
- Elissa
- Doğum Günü:15 Aralık
- Kapan
- Cennete Açılan Kapı
- Vahşi Tutku
- Gece Baskını
- At Kuyruklu Adam
- Ahtapotun Kolları
- Karanlıklar Hakimi
- Mütareke Yıllarında Aşk
- Taş Plak
- Tehlikeli Cazibe
- Miras
- Güvercin Kayalıkları
- Sahte Ajan
- Ölüm Oyunu
- Yedinci Uzman
- Aşk Oyunu
- Korku Evi
- Cellat
- Şeytanın Maskesi
- Ay Işığı
- Londra-Moskova Hattı
- Büyük Hesaplaşma
- Uzun Gece
- Şantaj
- Kurt Sığınağı
- Yazar ve Aşkı
- Küçük Tatlı Kız
- Yanık Yüz
- Sessiz Çığlık
- Karadul
- Karla Gelen Adam
- Mor Salkımlı Köşk 1
- İktidar Merdiveni
- Leoparın İzleri
- Karanlık Zeminde Pembe Noktalar
- Tamara'nın Gözyaşları
- Sınırların Ötesinde
- Osman Hilmi Efendi'nin Laneti
- Şok Dalgası
- Sır Duvarları
- Odak Noktası
- Lenin'in Mangası
- Mavi Beyaz Rapsodi
- Nikahta Keramet Vardır
- Kargaların Çığlığı
- Puslu Anılar
- Yüreğimde Yare Var
- Havyar Operasyonu
- Sorguç
- Kuşku Zinciri
- Nemrut'un Gazabı
- Karanlıkta Fısıltılar
- Kuş Kafesi
- Önce Aşk
- Sevdim Bir Genç Kadını
- Terörün Gölgesinde
- Tutkunun Esiri
- Saklı Gerçek
- Darbe
- Fidye
- Kuşkunun Ötesi
- Mor Salkımlı Köşk 2
- Sönmeyen Ateş
- Tilkiler Savaşı
- Bir Hadise Var - Can İle Canan Arasında
- Ölü veya Diri
- Mönüde Komplo Var
- Türk Gramerinin Sorunları Toplantısı
Osman Aysu Alıntıları - Sözleri
- Romantik çağdan kalma gibisiniz. Şövalye ruhlu, soylu, her zaman kadınları korumayı görev sayan, kibar ve ince biri... (Havyar Operasyonu)
- "Kin mi, nefret mi, pişmanlık mı, yoksa bir türlü koparıp yüreğimden atamadığım sevgi miydi?" (Önce Aşk)
- Fakat hayal gücü ona ihanet etmişti (Çıkış Yok)
- Sanırım aşk denen şey buydu; insanın kimyasının değişmesi, bilinçsiz bir heyecana kapılması, onu görünce feleğini şaşırması gibi bir şey. (Yalıdaki Sır)
- Pek çok sevgide olduğu gibi, duygular tek taraflı kaldığı sürece, sonunda içteki ateşin sönmeye mahkûm olduğunu genç kız da biliyordu. (Özgürlük Tuzağı)
- Niye bu yaşa kadar evlenmediniz?" diye sordu damdan düşer gibi. Gülümsedim. "Beni yeni tanıyan çoğu insan bu soruyu sorar. Herhalde kısmet meselesi. Belirli bir nedeni yok. Zahir aklımı başımdan alacak birine henüz rastlamadım." (Bir Aşk Masalı)
- " Cami yıkılsa bile mihrap yerinde kalır derlerdi..." (Bir Beyazperde Masalı)
- Sen bir vatan hainisin ve ülkene ihanet ettin. Cezanı yasaların vermesini isterdim ama seni vurmaktan hiç vicdan azabı çekmeyeceğim. (Tamara'nın Gözyaşları)
- Şu erkek milleti çok aptaldı; bazen en basit gerçekleri göremezdi. (Karanlıklar Hakimi)
- Gençtim, ailemden intikal eden büyük bir servetin sahibiydim ve çok da yakışıklıyım. Etrafımda yüzlerce güzel kadın cirit atıyordu... Benim yaşımdaki bir gencin sahip olmayı hayal bike edemeyeceği gayrimenkullerim, şirketlerim, Boğaz'da nefis bir yalım, Akdeniz sahillerinde üç yazlığım ve bankalarda torunlarımın çocuklarına dahi rahat bir hayat sağlayacak nakitim vardı. Ama ben mutlu değildim... Ölmek istiyordum... (Ölüm Meleği)
- "İhanet affedilmez." (Soğuk Taşlar)
- "Güzel görünmek arzusu bir kadının kendisine olan saygısından kaynaklanırdı." (Güvercin Kayalıkları)
- Alabildiğine karanlık ve korkunun sessizliği kaplamıştı etrafı. Tıpkı o uğursuz gece de olduğu gibi... (Bıçak Sırtı)
- "Şüphe insanı olmayacak kuşkulara sürüklüyordu." (Çöl Akrebi)
- “Affedersiniz” diye mırıldandı Evelyn “Yaranızı deşmek istemezdim” "Önemli değil, Miss Joyce. Yaramı deşmediniz , çünkü o yara içimde daima kanıyor ve ben ölünceye kadar da kapanmayacak.". (Kartopu)
- Zira hic bir fani ilahîyane yasamayacaktir,zira ölüm tabiatın kaçınılmaz sonucudur (Yalıdaki Sır)
- "Bazen en güvendiğimiz kişiler bile bizi yanıltabilir." (Soğuk Taşlar)
- Bu yeni hayatına alışmak zorunda olduğunu gayet iyi biliyordu. (Vahşi Tutku)
- Ne de olsa yaşım itibarıyle eski kafalı bir adamdım, Genç kızların rahatlık kisvesi altında moda diye sürdürdükleri erkeğimsi giyim kuşamlarından nefret ediyorsun. Kadınlara Has Zarafet artık tarihe karışmıştı Belli ki (Malesef) (Karanlık Zeminde Pembe Noktalar)
- Yapacağı isten nefret de etse , bu kadını öldürmeliydi. (Kapan)