Mısır Tarihi - Erik Hornung Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Mısır Tarihi kimin eseri? Mısır Tarihi kitabının yazarı kimdir? Mısır Tarihi konusu ve anafikri nedir? Mısır Tarihi kitabı ne anlatıyor? Mısır Tarihi PDF indirme linki var mı? Mısır Tarihi kitabının yazarı Erik Hornung kimdir? İşte Mısır Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Erik Hornung

Çevirmen: Zehra Yılmazer

Orijinal Adı: Grundzüge Der Agyptischen

Yayın Evi: Kabalcı Yayınevi

İSBN: 9789758240883

Sayfa Sayısı: 203

Mısır Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mısır uygarlığı batı insanının her zaman ilgisini çekmiş, gizemin ve yüceliğin simgesi olan, imkansızlıkların ve bin yıllarca etkisini yitirmeyen geleneklerin somutlaştığı "Şarka Özgü" bir dünya olarak algılanmıştır.

Ünlü mısır bilimci Erik Hornung tarih öncesi dönemden Roma İmparatorluğuna uzanan Mısır tarihinde bizi kısa bir gezintiye çıkarıyor. Büyük kralların piramitlerinde dolaşmamızı, Ortadoğu'nun karmaşık dünyasına yapılan askeri seferlere katılmamızı, saray komploları ve cinayetlere tanık olmamızı, Mısırlının dinle ve din için şekillenen gündelik yaşamını izlememizi ve bugünün dinlerinin kökenlerini anlamamızı sağlayan "Ötedünya Kitapları"nı daha yakından tanımamızı sağlayan bir gezinti bu.

(Arka Kapak)

Mısır Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • Zoser'in memurlarından biri olan İmhotep o kadar büyük bir önem kazanmıştır ki, sonraki dönemlerde önce yazıcılık mesleğinin azizi, sonra da şifa tanrısı olarak büyük saygı görmüştür; Yunanlılar onu Asklepiosla bir tutarlar. Adı ve ünvanı bir Zoser heykelinin kaidesinde bulununca İmhotep tarihsel bir kişilik haline gelmiştir. Yüksek unvanları onun kralın yakın bir akrabası olduğunu ve kral mezarının yapımını yönettiğini düşündürmektedir. Tarih ona büyük bir mimar hekim ve bilge olarak saygı göstermekte, dünyanın en eski -ne yazık ki kayıp- bilgelik öğretisinin yazarı olduğuna inanılmaktadır.
  • Mısır, Asya'daki eski düşmanları Hititler, Ugarit ve Amurru'yla dostluk ilişkisini sürdürür. Merneptah saltanatının ilk yıllarında kıtlık çeken Hitit devletine tahıl göndererek yardım eder; ancak yavaş yavaş oluşmaya başlayan bir tehlike bir süre sonra Asyalı müttefikleri ortadan kaldıracak, Mısır'ın varlığını tehdit edecektir. Daha sonra Sardinya'ya adını verecek olan Şerden halkı Amarna döneminde Doğu Akdeniz kıyılarına ulaşır ve paralı asker olarak Mısır'ın hizmetine girer. Onları Karadeniz Bölgesinden gelen "deniz halkları" izler, bunlar arasında Şekeleş (daha sonra Sicilya'da görünürler), Luka (Likyalılar) ve Turşa (belki de Etrüskler) halkları da vardır. Kuzeyden gelen bu savaşçı halklar, çoluk çocuk göçen Libya kabileleriyle 1208 ilkbaharında birleşerek Mısır'a ortak bir saldırı düzenlerler. Batı deltada onları karşısına çıkan Merneptah'ın generalleri Buto yakınlarında 8000 kişinin öldüğü söylenen kanlı savaşta düşmanı püskürtürler. Bu zaferin anısına dikilen "İsrail Anıttaşı"nda, Mısır'ın egemen olduğu bölge ve halklar arasında, Kenan, Askalon ve Gezer'in yanı sıra ilk kez "İsrail" diye de bir kabilenin ismi geçer.
  • İkonakırıcı çeteler, Yukarı Nübye'deki Soleb gibi ücra köşelere varıncaya kadar ülkenin her yerine dağılır; Amon adıyla karşılaştıkları her yere, obelisklerin tepesine, sütunların altın kaplamalarının altına, arşivlerdeki çivi yazısı mektuplara bile keskileriyle zarar verirler. Hayvan biçimli tanrıların adı bu kadar sistematik bir biçimde yok edilemez, ama "tanrılar" hiyeroglifi bile zaman zaman bu öfkenin kurbanı olur. Eski tapınakların rahipleri ve onların muazzam servetlerinin başına ne geldiğini bilmiyoruz, onların kült görevlerinin yeni tanrının Memfis ve Nübye'de de yapılmaya başlanan tapınakları tarafından üstlenilmesi planlanıyordu. Din devrimi kralın saltanatın dokuzuncu yılında (1345-1344) tamamlanır. O zaman devletin resmi tanrısı Atom'a, eski tanrılar Harahti ve Şu'nun isimlerinden arındırılan yeni bir unvan verilir; bundan sonra tanrının tek geçerli adı Ra ya da Aton'dur. Böylece Akhenaton, İslam kadar radikal bir tektanrıcılık yaratır ve iktidara geldiğinde üstlendiği "Ra-Harahti başrahibi" konumundan, yeni bir öğretinin müjdecisi ve tanrı ile insanın tek aracısı konumuna terfi eder. Yandaşları, kraliyet ailesini ışıltılı güneş diski altında gösteren ev sunaklarının önünde dua eder, mezar yazıtlarında tanrının özünü bilen tek kişi olan kraldan aldıkları kişisel eğitimi vurgularlar. Amarna dini şu kısa kuralla tanımlanabilir: "Aton'dan başka tanrı yoktur ve Akhenaton onun peygamberidir."
  • Genç kral (II. Ramses) ilk Asya seferinde kral Bentesina'nın ülkesi Amurru'yu Mısır egemenliği altına alınca Mısır'ın etki alanı yine Ugarit'e kadar uzanır. Hitit kralı Muvattali, Amurru'yu Mısırlılardan geri almak için tüm askeri gücünü kullanır. Güneyden gelecek Mısır ordusunu, 1274 mayısında uğruna bir çok savaş yapılan Orontes civarındaki Kadeş'te müttefikleri ve 3500 savaş arabasıyla bekler. Mutavalli, II. Ramses'i tuzağa düşürmeyi başarır, Mısır ordusunun bir yarısı henüz yürüyüş halindeyken diğer yarısına araba birliğiyle ani bir saldırıda bulunarak orduyu parçalar. Ramses tümüyle bozguna uğramaktan kurtulsa da Amurru'yu Hititlere bırakıp geri dönmek zorunda kalır. Suriye'de ve yine kargaşa içindeki Filistin'de çatışmalar 1270'e kadar devam eder. Birkaç yıl sonra yeni Hitit kralı III. Hattuşili'nin Asurluların baskısından ötürü II. Ramsesle başlattığı görüşmeler 1270 kasımında bir barış ve ittifak anlaşmasının törenle imzalanmasıyla son bulur. Gümüş levhalara Babil ve Mısır dilinde yazılan anlaşma iki imparatorluk arasındaki savaşları sona erdirir, onları düşman saldırılarında ve isyanlarda birbirlerine silah yardımı yapmakla ve siyasal müşterileri teslim etmekle yükümlü kılar. Eskiden "Hattili Düşman" diye anılan, ama artık "Hatti ülkelerinin büyük kralı" olarak kabul edilen Hitit kralı, bir süre sonra II. Ramses'in kendisine "tebaasından biriymiş gibi" davranmasından yakınır. Sınırlar var olan duruma uygun olarak belirlenir, Amurru'nun bir kısmı Mısırlıların, Kadeş ise Hititlerin olur. Tarihte iki imparatorluk arasındaki ilk resmi anlaşma olan bu barış anlaşması görünen o ki Hitit yasalarına göre hazırlanmıştır, her iki tarafında titizlikle uyduğu anlaşma, iki devletin başka düşmanlara karşı birlik olmasını sağladı.
  • Piramit yapımında ve arazi ölçümünde yararlanılan matematik daima uygulamaya yönelik amaçlar için kullanılmış, bilinen kurallar kuramsal kanıtlarla desteklenmeye çalışılmamıştır. Mısır astronomisi de takvimin uygulamadaki talepleriyle sınırlı kalmış, astrolojik kurgulamalara girilmemiştir. Daha Eski Krallık döneminde bile tıpta uzmanlık dalları oluşmuş ve bunların kendi terminolojileri gelişmiştir. Cerrahiyle ilgili Edwin Smith Papirüsü mükemmel teşhisler içerir ve kalbi dolaşım sisteminin merkezi olarak tanımlar; yine de Mısırlı hekim tedavide büyüye başvurmayı tercih eder. Il. Senusret'in piramit kentinde bulunan bir papirüs parçası, hayvan hastalıklarının da teşhis edilip incelendiğinin bir kanıtıdır. Dinsel edebiyat alanında özellikle "iki Yol Kitabı" anılabilir; öte dünyanın ilk kez şemalar eşliğinde ayrıntılı bir betimlemesinin yapıldığı bu kitap, Yeni Krallığın Öte dünya Kitapları'nın öncüsüdür.
  • Bu yeni tarih düzeninin merkezinde Mısır Krallığı vardır. Güneş tanrısı Ra her gün değişip yenilenen güneşin suretinde dünyayı nasıl aydınlatıyorsa, şahin biçimindeki gök tanrısı Horus da iktidardaki kralların suretinde dünyayı yönetir. Yani kral tanrısaldır, ama tanrı değildir. Ancak Arkaik Dönemin büyülü özdeşleşme fikrinde bu ayrım henüz bir rol oynamıyor olabilir; önemli olan, kralın tanrısal doğasından ötürü sahip olduğu büyülü güçlerdir.
  • İ.Ö 332 'de Büyük lskender tarafından fethedilen Mısır' da yepyeni bir dönem başlar; Mısır, dünya fatihi lskender'in halefi Ptolemaios Hanedanı boyunca Helenizmin karma kültürüne katkıda bulunur.
  • Eski Mısır'da hukuksal alanda bile kadın-erkek eşitliği kabul edilmişti, bunda komşu Afrika halklarının anaerkilliğinin bir etkisi olabilir.

Mısır Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Antik Mısır tarihi... İlk hükümdardan son hükümdara kronolojik bir yolculuk. Gerçekten de çok güzel bir kitap. Boğucu, yorucu, okunması zor bir kitap değil. Bir muhabbet esnasında kullanılabilecek tarzda kültürel bilgilerin de olduğu sade bir kitap. Detaylı değil, ki zaten sayfa sayısından belli. Hanedanlar isim isim anlatılmış. Kim kimin soyundan geliyor, kim ne iş yapmış, hangi savaşa katılmış, ne inşa ettirmiş, hangi savaşlara katılmış, nereler fethedilmiş, kimlerle ya da devletlerle münasebete girilmiş kısa kısa anlatılmış. Mısırla ilişkide olan diğer devletlerin de isimleri anılmış. Hititler, Babiller, Asurlar, Likyalılar, Persler... Aralarındaki savaşlar, anlaşmalar, uğraşlar... Olaylardan ziyade isimler üzerinden gidilmiş. Hangi hükümdar ne iş yaptı? Hemen hemen her sayfada bir imar ve inşa bahsi var. Ya tapınak ya da mezar yaptırmış krallar, firavunlar. Hiçbir şey yapmamışlarsa bile yapılana ek yapmışlar. Şaşırdığımız yapılara (piramitler) galiba yapanların torunları da şaşırmış. Ve inşa faaliyetlerindeki başarı milada yaklaştıkça düşmüş. En çok dikkatimi çeken ya da kitapta en çok aradığım şey peygamberler oldu. Ancak hiçbir peygamberin ismini rastlamadım. Ne Hz. Yakup ne Hz. Yusuf ne Hz. Musa ne Hz. Harun... Peygamberlerin dönemlerdeki krallarla yaşadıkları olaylar hakkında az da olsa bilgilere ulaşabilirim, diye düşünüyordum. Kitapta II. Psamtek döneminde Yahudilerin ikinci büyük peygamber olarak kabul ettikleri Yeremya'nın ismi geçiyor sadece. Kitap çok güzel. Herkes okuyabilir, okunmalı da. Tavsiye edilir. Keyifli okumalar... (Öğretmenden Notlar)

Antik Mısır'a ilgi duyan arkadaşlar için başarılı bir başlangıç kitabı. Kitap antik Mısır hakkında özet şeklinde fakat buna rağmen doyurucu sayılabilecek bilgiler vermiş. Özellikle 3. Thutmose'yi bu kitap sayesinde tanımış ve 2. Ramses'ten çok daha önemli bir firavun olduğunu ve hatta Mısır'ı ciddi anlamda İmparatorluk haline getirdiğini öğrendim. Mısır tarihini öğrenmek isteyen arkadaşlar kaçırmasın. (Mahmut çimen)

Antik Mısır'a ilgi duyan arkadaşlar için başarılı bir başlangıç kitabı. Kitap antik Mısır hakkında özet şeklinde fakat buna rağmen doyurucu sayılabilecek bilgiler vermiş. Özellikle 3. Thutmose'yi bu kitap sayesinde tanımış ve 2. Ramses'ten çok daha önemli bir firavun olduğunu ve hatta Mısır'ı ciddi anlamda İmparatorluk haline getirdiğini öğrendim. Mısır tarihini öğrenmek isteyen arkadaşlar kaçırmasın. (Murat)

Mısır Tarihi PDF indirme linki var mı?

Erik Hornung - Mısır Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mısır Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Erik Hornung Kimdir?

Erik Hornung Kitapları - Eserleri

  • Mısır Tarihi
  • Mısırbilimine Giriş
  • Kadim Mısır Ötedünya Kitapları
  • Ezoterik Mısır

Erik Hornung Alıntıları - Sözleri

  • Eski Mısır'da hukuksal alanda bile kadın-erkek eşitliği kabul edilmişti, bunda komşu Afrika halklarının anaerkilliğinin bir etkisi olabilir. (Mısır Tarihi)
  • Mısır, Asya'daki eski düşmanları Hititler, Ugarit ve Amurru'yla dostluk ilişkisini sürdürür. Merneptah saltanatının ilk yıllarında kıtlık çeken Hitit devletine tahıl göndererek yardım eder; ancak yavaş yavaş oluşmaya başlayan bir tehlike bir süre sonra Asyalı müttefikleri ortadan kaldıracak, Mısır'ın varlığını tehdit edecektir. Daha sonra Sardinya'ya adını verecek olan Şerden halkı Amarna döneminde Doğu Akdeniz kıyılarına ulaşır ve paralı asker olarak Mısır'ın hizmetine girer. Onları Karadeniz Bölgesinden gelen "deniz halkları" izler, bunlar arasında Şekeleş (daha sonra Sicilya'da görünürler), Luka (Likyalılar) ve Turşa (belki de Etrüskler) halkları da vardır. Kuzeyden gelen bu savaşçı halklar, çoluk çocuk göçen Libya kabileleriyle 1208 ilkbaharında birleşerek Mısır'a ortak bir saldırı düzenlerler. Batı deltada onları karşısına çıkan Merneptah'ın generalleri Buto yakınlarında 8000 kişinin öldüğü söylenen kanlı savaşta düşmanı püskürtürler. Bu zaferin anısına dikilen "İsrail Anıttaşı"nda, Mısır'ın egemen olduğu bölge ve halklar arasında, Kenan, Askalon ve Gezer'in yanı sıra ilk kez "İsrail" diye de bir kabilenin ismi geçer. (Mısır Tarihi)
  • İ.Ö 332 'de Büyük lskender tarafından fethedilen Mısır' da yepyeni bir dönem başlar; Mısır, dünya fatihi lskender'in halefi Ptolemaios Hanedanı boyunca Helenizmin karma kültürüne katkıda bulunur. (Mısır Tarihi)
  • Eskiçağ biliminin bir bölümü olarak kurulan "Mısır arkeolojisi" hızla bağımsız bir bilim dalı haline gelerek 1850 civarında "mısırbilim" adını aldı. Mısırbilim özel olarak yalnızca Eski Mısır'ı ele alsa da artık nadiren görülen bir çok yönlülükle filoloji, arkeoloji, etnoloji, sanat, tarih ve teolojiyi de çatısı altında toplar. Başından beri Kıptiliği de kapsayan mısırbilimin nesnesi tarihöncesinden günümüze dek uzanır. (Mısırbilimine Giriş)
  • İşlek yazının eski biçimine, antik yazarlardan yola çıkılarak hiyeratik denmiştir, ancak bu yazı biçimine daha çok papirüs üzerinde rastlandığı için son dönemlerde kitap yazısı tanımı da giderek yaygınlaşmıştır. (Mısırbilimine Giriş)
  • Mısır insanı eline geçen hemen her malzemenin üzerine yazı yazmıştır; ancak taş, papirüs ve kil dışındaki yazı malzemesi (ahşap, metal, deri, kumaş, kemik) kısmen daha kötü korunduğu için fazla önem taşımaz. Kitap yazısında da tercih edilen papirüs en çabuk bozulan yazı malzemelerinden biridir; bu kadar çok miktarda papirüsün günümüze ulaşmasını Mısır'ın kuru iklimine borçluyuz. (Mısırbilimine Giriş)
  • Piramit yapımında ve arazi ölçümünde yararlanılan matematik daima uygulamaya yönelik amaçlar için kullanılmış, bilinen kurallar kuramsal kanıtlarla desteklenmeye çalışılmamıştır. Mısır astronomisi de takvimin uygulamadaki talepleriyle sınırlı kalmış, astrolojik kurgulamalara girilmemiştir. Daha Eski Krallık döneminde bile tıpta uzmanlık dalları oluşmuş ve bunların kendi terminolojileri gelişmiştir. Cerrahiyle ilgili Edwin Smith Papirüsü mükemmel teşhisler içerir ve kalbi dolaşım sisteminin merkezi olarak tanımlar; yine de Mısırlı hekim tedavide büyüye başvurmayı tercih eder. Il. Senusret'in piramit kentinde bulunan bir papirüs parçası, hayvan hastalıklarının da teşhis edilip incelendiğinin bir kanıtıdır. Dinsel edebiyat alanında özellikle "iki Yol Kitabı" anılabilir; öte dünyanın ilk kez şemalar eşliğinde ayrıntılı bir betimlemesinin yapıldığı bu kitap, Yeni Krallığın Öte dünya Kitapları'nın öncüsüdür. (Mısır Tarihi)
  • Genç kral (II. Ramses) ilk Asya seferinde kral Bentesina'nın ülkesi Amurru'yu Mısır egemenliği altına alınca Mısır'ın etki alanı yine Ugarit'e kadar uzanır. Hitit kralı Muvattali, Amurru'yu Mısırlılardan geri almak için tüm askeri gücünü kullanır. Güneyden gelecek Mısır ordusunu, 1274 mayısında uğruna bir çok savaş yapılan Orontes civarındaki Kadeş'te müttefikleri ve 3500 savaş arabasıyla bekler. Mutavalli, II. Ramses'i tuzağa düşürmeyi başarır, Mısır ordusunun bir yarısı henüz yürüyüş halindeyken diğer yarısına araba birliğiyle ani bir saldırıda bulunarak orduyu parçalar. Ramses tümüyle bozguna uğramaktan kurtulsa da Amurru'yu Hititlere bırakıp geri dönmek zorunda kalır. Suriye'de ve yine kargaşa içindeki Filistin'de çatışmalar 1270'e kadar devam eder. Birkaç yıl sonra yeni Hitit kralı III. Hattuşili'nin Asurluların baskısından ötürü II. Ramsesle başlattığı görüşmeler 1270 kasımında bir barış ve ittifak anlaşmasının törenle imzalanmasıyla son bulur. Gümüş levhalara Babil ve Mısır dilinde yazılan anlaşma iki imparatorluk arasındaki savaşları sona erdirir, onları düşman saldırılarında ve isyanlarda birbirlerine silah yardımı yapmakla ve siyasal müşterileri teslim etmekle yükümlü kılar. Eskiden "Hattili Düşman" diye anılan, ama artık "Hatti ülkelerinin büyük kralı" olarak kabul edilen Hitit kralı, bir süre sonra II. Ramses'in kendisine "tebaasından biriymiş gibi" davranmasından yakınır. Sınırlar var olan duruma uygun olarak belirlenir, Amurru'nun bir kısmı Mısırlıların, Kadeş ise Hititlerin olur. Tarihte iki imparatorluk arasındaki ilk resmi anlaşma olan bu barış anlaşması görünen o ki Hitit yasalarına göre hazırlanmıştır, her iki tarafında titizlikle uyduğu anlaşma, iki devletin başka düşmanlara karşı birlik olmasını sağladı. (Mısır Tarihi)
  • Zoser'in memurlarından biri olan İmhotep o kadar büyük bir önem kazanmıştır ki, sonraki dönemlerde önce yazıcılık mesleğinin azizi, sonra da şifa tanrısı olarak büyük saygı görmüştür; Yunanlılar onu Asklepiosla bir tutarlar. Adı ve ünvanı bir Zoser heykelinin kaidesinde bulununca İmhotep tarihsel bir kişilik haline gelmiştir. Yüksek unvanları onun kralın yakın bir akrabası olduğunu ve kral mezarının yapımını yönettiğini düşündürmektedir. Tarih ona büyük bir mimar hekim ve bilge olarak saygı göstermekte, dünyanın en eski -ne yazık ki kayıp- bilgelik öğretisinin yazarı olduğuna inanılmaktadır. (Mısır Tarihi)
  • Yazıyı Sümerlerin mi yoksa Mısırlıların mı icat ettiği sorusuna kesin bir yanıt verebilmek için Mısır ve Mezopotamya eskiçağ kronolojisi hakkında daha çok bilgi sahibi olmamız gerekir, zaman bakımından Sümer daha önceymiş gibi görünse de, Sümerler ve Mısırlıların bu icadının birbirinden ne kadar bağımsız olduğu hala tartışmalıdır. Kesin olan şey, Mısır yazısının tüm özelliklerine -buna anıtsal hiyeroglifler, işlek yazının bir arada kullanılması dahil- İÖ 2900'den önceki krallığın daha ilk kralları zamanında kavuştuğudur. (Mısırbilimine Giriş)
  • İkonakırıcı çeteler, Yukarı Nübye'deki Soleb gibi ücra köşelere varıncaya kadar ülkenin her yerine dağılır; Amon adıyla karşılaştıkları her yere, obelisklerin tepesine, sütunların altın kaplamalarının altına, arşivlerdeki çivi yazısı mektuplara bile keskileriyle zarar verirler. Hayvan biçimli tanrıların adı bu kadar sistematik bir biçimde yok edilemez, ama "tanrılar" hiyeroglifi bile zaman zaman bu öfkenin kurbanı olur. Eski tapınakların rahipleri ve onların muazzam servetlerinin başına ne geldiğini bilmiyoruz, onların kült görevlerinin yeni tanrının Memfis ve Nübye'de de yapılmaya başlanan tapınakları tarafından üstlenilmesi planlanıyordu. Din devrimi kralın saltanatın dokuzuncu yılında (1345-1344) tamamlanır. O zaman devletin resmi tanrısı Atom'a, eski tanrılar Harahti ve Şu'nun isimlerinden arındırılan yeni bir unvan verilir; bundan sonra tanrının tek geçerli adı Ra ya da Aton'dur. Böylece Akhenaton, İslam kadar radikal bir tektanrıcılık yaratır ve iktidara geldiğinde üstlendiği "Ra-Harahti başrahibi" konumundan, yeni bir öğretinin müjdecisi ve tanrı ile insanın tek aracısı konumuna terfi eder. Yandaşları, kraliyet ailesini ışıltılı güneş diski altında gösteren ev sunaklarının önünde dua eder, mezar yazıtlarında tanrının özünü bilen tek kişi olan kraldan aldıkları kişisel eğitimi vurgularlar. Amarna dini şu kısa kuralla tanımlanabilir: "Aton'dan başka tanrı yoktur ve Akhenaton onun peygamberidir." (Mısır Tarihi)
  • Hiyeroglifler İÖ 30. yüzyıldan İS 4. yüzyıla kadar taşa yontulmuş, ahşap, fildişi ve mermere oyulmuş ya da çeşitli materyaller üzerine resmedilmiştir. Her karakter Eski Mısır insanının dünyasındaki bir canlı ya da nesnenin belirgin bir tiplemesidir. (Mısırbilimine Giriş)
  • Bu yeni tarih düzeninin merkezinde Mısır Krallığı vardır. Güneş tanrısı Ra her gün değişip yenilenen güneşin suretinde dünyayı nasıl aydınlatıyorsa, şahin biçimindeki gök tanrısı Horus da iktidardaki kralların suretinde dünyayı yönetir. Yani kral tanrısaldır, ama tanrı değildir. Ancak Arkaik Dönemin büyülü özdeşleşme fikrinde bu ayrım henüz bir rol oynamıyor olabilir; önemli olan, kralın tanrısal doğasından ötürü sahip olduğu büyülü güçlerdir. (Mısır Tarihi)