Mor-G - M. H. Kan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mor-G kimin eseri? Mor-G kitabının yazarı kimdir? Mor-G konusu ve anafikri nedir? Mor-G kitabı ne anlatıyor? Mor-G PDF indirme linki var mı? Mor-G kitabının yazarı M. H. Kan kimdir? İşte Mor-G kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kahraman Tazeoğlu
Yazar: M. H. Kan
Yayın Evi: Destek Yayınları
İSBN: 9786053119104
Sayfa Sayısı: 160
Mor-G Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Artık bütün dünya çığırından çıkmıştı. Üstelik kimse bunu zerre kadar önemsemiyordu. Bir dolu uluslararası kongreler düzenledi ama hiçbiri bilimadamlarının egolarını tatmin ettiği toplantılardan öteye geçemedi.
Devlet başkanları bir araya gelip alınabilecek önlemler konusunda görüşmeler yaptı ama her birinde para çok daha değerli bir güç olarak çıktı ortaya. Kısa zaman sonra dünyanın büyük felaketler yaşayacağını bildikleri halde, kimse hiçbir şey yapmadı. Konuyla ilgili en duyarlı olanlar, dünyaya yeni bir çocuk getirmemeyi tercih ettiler en fazla.
Düşünebiliyor musun?
Dünya bitti...
Bu kadar!
Ne zaman ki bu son noktaya gelindi, işte o vakit MOR’un söylediği oldu. İnsan kendi türünün devamını sağlamak içgüdüsüyle çılgınca bir önlem aldı. İnsanı yok etmeden, dünyayı insandan kurtarmanın yolu bulundu.
Bünyesi zayıf olanları ve yaşlıları öldüren bir virüsün hızla yayıldığı korkusuyla insanları evlerine kapattılar.
Neyse ki çok geçmeden Türkiye’de bir bilimadamı virüsün aşısını bulduğunu iddia ederek çıktı ortaya.
Adı Nuh Ulak...
Senin büyük büyük büyük büyük amcan yani...”
Kahraman Tazeoğlu ve M. H. Kan’ın kaleme aldığı distopik romanlar serisinin ilk kitabı MOR, dünyayı bekleyen salgın hastalıkların kapıda olduğunu öngörerek, nefes kesici kurgusuyla okura eşsiz bir gelecek deneyimi yaşatmıştı. Serinin ikinci kitabı MOR-G ise salgınlardan sonraki dünyanın tüyler ürpertici yeni düzenini son derece gerçekçi bir düşünce yapısıyla tahayyül ediyor.
Mor-G Alıntıları - Sözleri
- Çünkü yalnızlık ne kadar huzurlu olursa olsun, tüketiyor. Yalnızlık bir süre sonra amaçsızlığa dönüşüyor.
- Sevmek bile sevilmek için...
- İnsanlar "iyi" olarak niteledikleri pek çok şeyi kendileri için yapıyorlar. Birine yardım ederken aslında kendi vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar.
- Özgürlük, dilediği her şeyi hesap vermeden yapmak değil, yaptığı her şeyin hesabını verebilmekti çünkü...
- Bana sorarsan huzurla aşk aynı bünyede barınamıyor.
- ''Bu ölü gezegende milyarlarca insanın hikayesi yarım kaldı!''
- Bilinmezliğin getirdiği boşluk kadar nefret ettiği başka bir şey yoktu.
- Kendimi olduğum gibi kabul ederim; olmamı istedikleri gibi değil... Sen de böyle olmalısın bezar. Ne kendinden nefret etmelisin ne de kendini gereksiz yere yüceltmelisin. Kendi sev evet ama kendini beğenme. Kendini seversen kusurlarını başlayabilirsin, ama kendini beğenirsen kusurların seni bağışlamak zorunda kalır. Farkındalık mutlu etmez ama daha kolay katlanmamızı sağlar...
- ''Artık bütün dünya çığırından çıkmıştı. Kimse de bunu zerre kadar önemsemiyordu.''
- Çünkü yalnızlık ne kadar huzurlu olursa olsun, tüketiyor.
- Gittiler!... Her şey ne kadar da hızlı değişiyor. Dünyanın yaşını düşününce, daha dün gelmişlerdi ;şimdi gittiler
- Ne yanlış yaptığımda kendimden uzaklaşırım ne doğru yaptığımda kendime yakınlaşırım. Kendimi olduğum gibi kabul ederim. Olmamı istedikleri gibi değil.
- ''Özgürlük, dilediği her şeyi hesap vermeden yapmak değil, yaptığı her şeyin hesabını verebilmekti çünkü...''
- Seni kaybola kaybola buldum. Ve artık birlikte kaybolmak istiyorum. Benimle kaybolur musun?
- Geçmişi özlerken gelecekten korkmak değil mi zaten yaşadığımız anı öldüren?
Mor-G İncelemesi - Şahsi Yorumlar
MOR’un hikayesi kaldığı yerden devam ediyor. Kahraman Tazeoğlu kalemini sevdiğim yazarlardan biri. Güzel bir bilim kurgu örneği. Dünya harici farklı bir gezegende yaşam olsa nasıl olurdu? Digital bir robotun zamanla kendi kendine karar vermeye başlaması, insan özelliklerine sahip olmaya başlaması ve kendi varlığını tehlikede hissedince yapabileceklerini anlatan güzel bir kitap. 160 sayfalık bir oturuşta okunup biten bu kitap için keşke daha uzun olsaydı diye düşündüm. MOR kitabının devamı olan MOR-G İle hikayenin bitmeyeceği belli oldu. Çok heyecanlı merak uyandıran bir yerde bitti. Devamı umarım çok geçmeden çıkar. (Deniz)
Kahraman Tazeoğlu'ndan Bilim kurgu filmi tadında geçen bir hikaye. İnsanı okurken, meraklandıran ve sonunda da biraz ters köşe yapan bir kitapdı. Okurken keyif aldım, akıcıydı. (Mithat KÜÇÜKYAĞCI)
Mor-G Kahraman Tazeoğlu okumaktan vazgeçmeme neden olan kitaplarından biridir; bir çok kişi bu kitaba hayranlık duyarken ben maalesef ki sevemedim. Kitabın içine girmem zor oldu girdikten sonra da açıkçası okurken keyif alamadım. Beni çok sıktı. Büyük beklentiye girmeyin sonra fazlasıyla hayal kırıklığı yaratıyor. Bu kitaptan büyük beklentilerim vardı ama çok vasat buldum, ve geçen zamanım için üzüldüm, bana hiç bir şey katmadı. Bu kitap sonrası Kahraman Tazeoğlu okumaktan vazgeçtim. (Sena Gümüş)
Mor-G PDF indirme linki var mı?
M. H. Kan - Mor-G kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mor-G PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı M. H. Kan Kimdir?
Dünyalı bir Laz… Bu tanım büyük kısmını özetliyor meselenin. Akademik hayatsa, Antalya-İzmir-Antalya arasında biraz git gelli gelişti, ki zaten ayarı bozuk bünyelerden de beklenen dengesizlik bu olsa gerek. Akademi, insanı ister istemez bir yola sokuyor; ve doktora bitene kadar da benim diyen aslan parçası o yolun dışına çıkamıyor. Sonrası biraz daha özgür elbette. Kafa patlatıp dirsek çürüterek elde edilen, pahalı bir özgürlük… Günlerimi de bu özgürlüğün tadını çıkararak geçirmeye çalışıyorum. Standart bir gün demek, hafta içi öğrenciler demek… Sohbet tadında, öğrendiklerinin farkına varmadan öğrenmelerine uğraştığımız saatler geçiriyoruz birlikte. Onlar aynı fikirdeler mi bilemem ama, ben öğrencilerimle zaman geçirmekten büyük keyif alıyorum. En azından büyük çoğunluğuyla diyelim… Derslerin dışında kalan zaman, akademik yayınlar, projeler ve tabi ki yazmakla geçiyor. Bütün bunlara rağmen, pek de ev-ofis insanı olduğumu söyleyemem.
M. H. Kan Kitapları - Eserleri
- Mor
- Mor-G
- Moba
- Umay
- Karanlık
- RemAtonia - Kızıl Güneş
- Rematonia - Kıyamet
M. H. Kan Alıntıları - Sözleri
- “Kapımızı değil kalbimizi vuran buyursun!..” (Umay)
- Tecrübe... Neye yarar tecrübe İnsanlardan iğrenmeye yarar Eksik olsun... (Mor)
- ''Bu ölü gezegende milyarlarca insanın hikayesi yarım kaldı!'' (Mor-G)
- Akvaryumda doğup büyüyen balık denizi özgürlük değil ölüm zanneder... (Mor)
- Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevipte yanmaktan korkanın, masal anlatmaktır tek işi. (Umay)
- Ama durmak yok olmaktır. Su gibi olmalı... Yolunda akmalı... Durunca,büyümeyi bırakır,büyümeyi bırakınca da yaşlanır insan.Yaşlandıkça da körelir yüreği.Bedeninden de beter körelir.Kararır... Akacaksın ki su gibi, yine onun gibi duru kalasın." (Umay)
- Gittiler!... Her şey ne kadar da hızlı değişiyor. Dünyanın yaşını düşününce, daha dün gelmişlerdi ;şimdi gittiler (Mor-G)
- Görünüşünüz neye benzerse benzesin, nezaket sizi dünyanın en güzel insanı yapar. (Mor)
- Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın, masal anlatmaktır tüm işi (Umay)
- Geçmişi yâd etme , geleceğe feryat etme... (Umay)
- ''Artık bütün dünya çığırından çıkmıştı. Kimse de bunu zerre kadar önemsemiyordu.'' (Mor-G)
- Ne yanlış yaptığımda kendimden uzaklaşırım ne doğru yaptığımda kendime yakınlaşırım. Kendimi olduğum gibi kabul ederim. Olmamı istedikleri gibi değil. (Mor-G)
- "Kim kiminmiş bu devranda? Aldığın nefesi bile bir an sonra verirken, bir âdem kızına sahip olduğunu sanmak nedir? Cahil misin sen?" (Umay)
- “Kapımızı değil kalbimizi vuran buyursun!..” (Umay)
- İnsanlar "iyi" olarak niteledikleri pek çok şeyi kendileri için yapıyorlar. Birine yardım ederken aslında kendi vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar. (Mor-G)
- Öğrenmek varoluş gayeleriydi. Bunun için yaşıyorlardı. Öğrendikçe, bildikçe de omuzları çöküyor, belleri bükülüyor ama yürekleri, ruhları yüceliyordu. (Umay)
- Çünkü yalnızlık ne kadar huzurlu olursa olsun, tüketiyor. Yalnızlık bir süre sonra amaçsızlığa dönüşüyor. (Mor-G)
- Geçmişi özlerken gelecekten korkmak değil mi zaten yaşadığımız anı öldüren? (Mor-G)
- Akvaryumda doğup büyüyen balık denizi özgürlük değil ölüm zanneder... (Mor)
- Aşk, sevgiliden uzakta büyür. Sevgili senin içinde büyür. (Umay)