Muhteşem Valide Kösem Sultan - Erhan Afyoncu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Muhteşem Valide Kösem Sultan kimin eseri? Muhteşem Valide Kösem Sultan kitabının yazarı kimdir? Muhteşem Valide Kösem Sultan konusu ve anafikri nedir? Muhteşem Valide Kösem Sultan kitabı ne anlatıyor? Muhteşem Valide Kösem Sultan PDF indirme linki var mı? Muhteşem Valide Kösem Sultan kitabının yazarı Erhan Afyoncu kimdir? İşte Muhteşem Valide Kösem Sultan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Erhan Afyoncu
Yayın Evi: Yeditepe Yayınları
İSBN: 9786059787239
Sayfa Sayısı: 176
Muhteşem Valide Kösem Sultan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Osmanlı tarihinin en renkli isimlerinin başında gelen Kösem Sultan önce Birinci Ahmed’in daha sonra da oğulları Dördüncü Murad ve Sultan İbrahim ile torunu Dördüncü Mehmed’in hükümdarlıkları döneminde yaklaşık yarım asır imparatorluğun tarihinde önemli rol oynadı. 17. yüzyılda padişahların çocuk yaşta tahta çıkmaları devlet yönetiminde bir boşluk meydana getirmişti. Bu dönemde devlet idaresinde Harem ve valide sultanlar ön plana çıktılar. Kadınların devlet yönetimini üstlenmesini tuhaf karşılayan tarihçiler de valide sultanların devlet idaresindeki rollerini tenkit ettiler. Ancak hükümdar otoritesinin bulunmadığı bir dönemde Kösem Sultan ve Turhan Sultan’ın hanedanın akıbetini herşeyin üstünde tutması devletin devamını sağladı. Tam da ihtiyaç olduğu bir dönemde sarayda böylesine muktedir kadınların bulunması, Osmanlı Hanedanı ve İmparatorluğu için önemli bir şanstı.
Bu kitapta Kösem Sultan’ın hayatı, eşi ve çocukları ile ilişkileri, bizzat yazdığı emirleri, siyasi faaliyetleri ve onun yaşadığı dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda meydana gelen önemli hadiseler ele alınmıştır.
Muhteşem Valide Kösem Sultan Alıntıları - Sözleri
- 1596-1610 yılları arasında meydana gelen ve Celali Fetreti diye adlandırılan bu dönemde Anadolu baştan başa harabeye döndü.Celali ayaklanmalarının Osmanlı Imparatorluğu'na en büyük zararı mevcut düzeni bozmasıydı.Onbinlerce insan çoluk,çocuğuyla evlerini terkederek başka diyarlara gitti.Binlerce köy boşaldı.Devlete vergi veren nüfus azaldı.
- Birinci Ahmed'in Celvetiye tarikatı şeyhi Aziz Mahmud Hüdayi'ye büyük hürmeti vardı.Sultanın Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi ile tanışması bir rüya vesilesi ile olmuştu. Birinci Ahmed, rüyasında Avusturya Kralı ile güreş tuttuğunu ve güreş sırasında arka üstü yere düştüğünü görmüştü.Rüya tabircileri, Avusturya ile savaşın devam ettiği bu dönemde bu rüyayı tabir edemediler. Bir tavsiye üzerine rüya yazılıp Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi'ye gönderildi.Aziz Mahmud Hüdayi ise rüyayı şöyle tabir etti: "Cansızlar içinde en güçlü yeryüzüdür.İnsan vücudunda da en güçlü yer sırttır.İki kuvvetin birleşmesinden daha büyük bir güç meydana gelir.Bu yüzden sultanımız Avusturya hükümdarına karşı zafer kazanacaktır."Bu tabirden sonra Osmanlı orduları Avusturya'ya karşı zafer kazanıp Estergon'u fethedince sultanın şeyhe muhabbeti arttı.
- Anadolu halkının büyük kitleler hâlinde yerlerini terketmeleri 1603-1610 yılları arasında 7 yıl sürdü ve bu karışıklık dönemi resmî kayıtlarda"büyük kaçgun " ve "büyük firar " adlarıyla anıldı.
- Bu dönemde Birinci Ahmed,kızları Ayşe'yi 6 yaşında devrin sadrazamı Nasuh Paşa'yla,5 yaşındaki Fatma'yı da Kaptanıderya Hasan Paşa ile evlendirerek Osmanlı tarihinde padişah kızlarının küçük yaşta evlendirilmesi geleneğinin kapısını araladı.
- Sancağa çıkıp,valilik yapmamış ilk sultandı.Yine bêkar ve çocuğu olmadan tahta çıkmış ilk Osmanlı padişahıydı.
- 8 Şubat 1640 gecesi,28 yaşındayken kardeşi Şehzâde Kasım'ı boğdurttuğu odada hayata gözlerini yumdu.
- 17 Mayıs 1639'da imzalanan bu anlaşmanın önemi iki devlet arasında Lale Devri'ne kadar devam edecek bir sınırın çizilmesidir.Bu anlaşmanın,günümüzdeki Türkiye-İran sınırını belirlediği şeklindeki yaygın söylem hatalıdır.
- Birinci Mustafa defnedilmesiyle de bir ilk olmuştu. Mezarının üzerine ayrı bir türbe yapılmayan ilk padişahtı. Birinci Mustafa nahif vücutlu,solgun ama güzel yüzlü idi.Seyrek sakalı,siyah gözleri ve solgun bakışı vardı.Zamanının çoğunu Üsküdar'daki sarayda veya Davudpaşa Çiftliği'nde geçirirdi.
- Birinci Ahmed'in 22 Kasım 1617'de genç yaşta ani ölümü Birinci Mustafa'ya taht yolunu açtı.Osmanlı tarihinde ilk defa bir hükümdarın yerine oğlu değil kardeşi geçiyordu.Şeyhülislâm Hocazâde Esad Efendi ile Kaymakam Sofu Mehmed Paşa,diğer devlet adamlarını da yanlarına çekip,veraset sisteminde yeni bir usûl başlatmışlardı.Bu ilke Kösem Sultan önayak olmuştu.Çünkü Birinci Ahmed'in yaşayan en büyük oğlu Şehzâde Osman,yani İkinci Osman padişah seçilirse Kösem'in oğulları Mehmed,Murad,ibrahim'in öldürülmeleri kaçınılmazdı.
- Birinci Ahmed sünnet olmadan tahta çıkan ilk padişahtı.
Muhteşem Valide Kösem Sultan İncelemesi - Şahsi Yorumlar
17.yüzyılın en tartışılan konulardan biri olan kadınlar saltanatının en bilinen ve en güçlü ismi Mahpeyker Kösem Sultan.Gercekten birçok işi direk kendisi yönetmiş veyahut yönlendirmiş ve bir hükümdar edasıyla dışarıdan bakınca olumsuz duran fakat Osmanlı soyunun devamlılığı ve iktidarı için oldukça sağlam adımlar attığına şahit oluyorsunuz.Bunu verdiği yazılı emirlerde ve yazışmalarda görebiliyorsunuz.Fakat ne yazık ki girdiği ikili ilişkilerde -mesela Turhan Sultan ile girdikleri mücadele gibi-birçok devlet adamının kendi yanlarında olması için birçok ihtiraslara ve ayak kaydirmalara sebebiyet verebilmisler.Sırf kendi adamları mevkilere gelsin diye yapılan mücadelelerde devlet kurumları oldukça yıprandığını (yıpratıldığına)şahit oluyoruz. (Burak CAN)
İsmi Kösem olup, Kösem Sultan hakkındaki bilgi miktarı kitabın %10'nunu anca oluşturur. Amaç Kösem Sultan'ın Tarihi aşk romanı yerine akademik - bilimsel çalışmasını okumak olunca insan hayal kırıklığına ugruyor. Kitabın adı Duraklama Dönemi Padişahlarının Biyografileri olsaydı daha doğru bir yaklaşım olurdu, zaten bu durumda gene ucundan kıyısından da olsa Kösem'e değinilirdi. Zaten Kösemsiz de bir 17. Yüzyıl Osmanlısı düşünülemez. Yanlış anlaşılma olmasın. Bilgi açısından gene doyurucu, gene akademik bir çalışma fakat ismen yanıltıcı bir eser. (Yiğit)
Erhan Afyoncu, Milli Savunma Üniversitesi'nin dekanı olduktan sonra popüleritesi artan bir akademisyen. Kendisinin bir konferansına katıldıktan sonra kitaplarına da bir bakmak istedim. Ama konferanslarından, köşe yazılarından aldığım lezzeti malesef kitabında bulamadım. Kösem Sultan hakkında geniş bilgi bulacağımı zannederken birkaç padişah dönemine dair olaylarla karşılaştım. Kitabın sonunda Kösem Sultan'a dair bilgiler daha yoğundu ama yine de doyurucu bir kitap olarak nitelendiremiyorum. (l كبرى l)
Muhteşem Valide Kösem Sultan PDF indirme linki var mı?
Erhan Afyoncu - Muhteşem Valide Kösem Sultan kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Muhteşem Valide Kösem Sultan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Erhan Afyoncu Kimdir?
İlk ve ortaöğrenimini doğum yeri de olan Tokat'ta gördü. Gazi Osman Paşa Lisesini tamamladıktan sonra 1984 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümüne başladı.[1] 1988 yılında mezun olup bir yıl sonra aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Yüksek lisansını Necati Efendi Tarih-i Kırım (Rusya Sefaratnamesi) tezi ile yapıp, 1997 yılında Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire (XVI-XVIII. Yüzyıllar) tezi ile doktorasını tamamladı. 2000 yılında yardımcı doçentliğe, 2008 yılında doçentliğe, 2014 yılında ise profesörlüğe yükseldi.[1] 2001 yılında Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne geçiş yaptı. 2010 yılında Marmara Üniversitesi-Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü başkan yardımcısı oldu. 2016 yılı itibarıyla Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi dekanıdır.
2007 yılında 24 televizyonunda Geçmiş Zaman Olur ki adlı haftalık bir tarih programına katılmaktaydı. Habertürk televizyonunda Murat Bardakçı ve Pelin Batu ile birlikte Tarihin Arka Odası adlı bir tarih programı yaptı. Ayrıca ilk sayısı 30 Mayıs 2010'da çıkan ancak 22 Mayıs 2011'de yayın hayatı son bulan Habertürk Tarih dergisinde de pazar günleri yazdı. Ayrıca derginin akademik koordinasyonu görevini üstlenmişti. 2011 yılında Show TV'de yayınlanan Muhteşem Yüzyıl adlı dizinin ilk sezonunda tarih danışmanlığını yapan Afyoncu, dizinin ikinci sezonunda tarih danışmanlığını bıraktı. 11 Nisan 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.
Bugün gazetesinde 2008 yılından Nisan 2014 tarihine kadar köşe yazıları yazdı. 17/25 Aralık olaylarından sonra bu gazetedeki görevinden ayrıldı. 2016 yılında Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladı.
4 Ekim 2016 tarihinde, 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 130. ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddeleri uyarınca, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın önerdiği ve Başbakan Binali Yıldırım'ın uygun gördüğü adaylar arasından Afyoncu'yu Millî Savunma Üniversitesi Rektörlüğü'ne atadı.
Erhan Afyoncu Kitapları - Eserleri
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu
- Osmanlı'nın Hayaleti
- Muhteşem Süleyman
- Herkes İçin Kısa Osmanlı Tarihi
- Truva'nın İntikamı
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1
- Yavuz'un Küpesi
- Osmanlı Padişahları
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 3
- Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed
- Sahte Mesih
- Son Dünya Düzeni
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 5
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 4
- Baltacı ve Katerina
- Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 6
- Kanuni ve Pargalı İbrahim Paşa
- Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi
- Muhteşem Valide Kösem Sultan
- Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri
- Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhane-i Amire
- Dünden Bugüne Kıbrıs Meselesi
- Fatih ve Fetih Albümü
- Süleyman Şah Türbesi
- Teravih-i Gazavat-ı Sultan Murad-ı Salis
Erhan Afyoncu Alıntıları - Sözleri
- Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ________________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu. (Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri)
- Osmanlı Beyliği'nin yayılma alanı uygun fırsatlar çıkmadığı takdirde Rumeli olmuştur.Osmanlı Beyliği'nin Rumeli'de kuvvetlendikten sonra Anadolu'yu içine aldığına dikkat etmek gerekir.Devletin ana siyasi organizasyonunu sağladığı bölge de Rumeli'dir. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2)
- “Halil İnalcık, Osmanlı tarihinin ilk devirlerindeki dönüm noktasını, 27 Temmuz 1302’de Bizans’la, Osman Gazi komutasındaki Türkmenler arasında meydana gelen Bapheus (Koyunhisar) Savaşı olarak kabul eder. Bu savaştan önce Osman Bey, Bursa ve Kocaeli bölgesindeki Türkmen beyleri arasında primus inter pares (benzerleri/eşitler arasında birinci) konumundaydı. Ancak Koyunhisar savaşında Bizans kuvvetlerine karşı kazandığı zafer, Osman Gazi’yi bölgede karizmatik bir bey durumuna getirip, ona hanedan kurucusu karizması kazandırdı. Bu yüzden 27 Temmuz 1302 tarihini Osmanlı hanedanının, dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun kesin kuruluş tarihi olarak kabul etmek, 1299’a göre çok daha doğru olacaktır.” (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1)
- "Aklın gücü daima kılıçtan üstündür. " Sultan II. Murad Han (Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed)
- " Osmanlı ordusu bazen yılda iki defa sefere çıkıyordu. Sadece yazları değil, çoğu zaman askeri harekãt için elverişsiz kış aylarında da seferler düzenlenmişti. Bu durum ise en başta yeniçerileri bıktırmıştı. Cepheden cepheye koşmaktan yorulan yeniçeriler Fatih Sultan Mehmed' den memnun değillerdi. Bu yüzden yeniçeriler, Fatih'in ölümünden sonra, babasına benzeyen Cem Sultan'ı değil, daha yumuşak huylu ve savaşla fazla arası olmayan II.Bãyezid'i desteklediler. " (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- Emperyalist devletlerin kışkırtması sonucu Ermeniler, devlet kurmaya kalkıp, Anadolu'yu yakıp, yıktılar. Osmanlı ordusunun lojistik sistemini zaafa uğrattılar. Osmanlı yönetimi, fiili isyan karşısında başka çaresi kalmayınca 27 Mayıs 1915'te Talât Paşa'nın tutturduğu ve Murat Bardakçı tarafından yayınlanan kayıtlara göre 924.158 Ermeni'yi kademeli olarak Suriye'ye sevk ve iskâna tâbi tuttu. Sevk işlemi yaklaşık 10 ay sürdü. Osmanlı yönetimi, Ermeniler'in Suriye'ye güven içerisin de sevkedilmesi için bölgedeki idarecilere emirler göndermişti. Ancak Ermeniler'in sevki sırasında Erzurum ile Erzincan arasında bir kafileye bölgedeki aşiretler saldırdı. Durum haber alınınca Dahiliye Nezareti'nden, yani İçişleri Bakanlığı'ndan bölgedeki vilayetlere 14 Haziran 1915'te bir talimat gönderildi. Tehcire tâbi tutulan Ermeniler'in korunması, halkın kafilelerden uzak tutulması, mukateleye izin verilmemesi ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılması emredildi. 12 Temmuz 1915'te tehcir sırasında kimsesiz kalmış Ermeni çocuklara sahip çıkılması istendi. Ancak istenmeyen hadiseler yaşanmaya devam ediyordu. 26 Haziran'da Elazığ'a, 28 Ağustos'ta Trabzon'a, 29 Ağustos'ta Ankara'ya tehcir esnasın da yaşanan problemlerin önlenmesine ve suçluların cezalandırılmasına dair emirler gönderilip, daha sert önlemler alındı. Tokat jandarma komutanına soruşturma açıldı. Pınarbaşı Kaymakamı Hamid Bey görevden alınıp Divan-ı Harb'e sevke dildi; Şarkışla kaymakamı görevden alındı; Urfa civarındaki kafileleri korumakla görevli jandarmalar ihmallerinden dolayı Divan-ı Harb'e sevk edildi. Saldırı olma ihtimali olan yerlerde Ermeni kafilelerinin yol güzergâhları değiştirildi. (Geleceği Anlamak İçin Yakın Tarih Dersleri)
- Kitaplara ve okumaya düşkün bir padişahtı Saray kütüphanesindeki bir çok kıymetli kitap onun dönemine aittir. (Osmanlı Padişahları)
- Osmanlı sultanı fetihlerine devam ederken bütün Avrupa korku içerisinde, çaresizce bekliyor, birçok ülkede "acaba bu yıl Türkler ülkemize gelirler mi?" diye düşünülüyordu. (Herkes İçin Kısa Osmanlı Tarihi)
- Venedik'in ticari çıkarları her şeyin üstündeydi. Venedik balyosları Levant ticaretinin korunması ve geliştirilmesi için çaba sarfetmişlerdir. (Kanuni ve Pargalı İbrahim Paşa)
- İstanbul’un hâlâ en parlak, dünyanında da ilk kapalı büyük alışveriş merkezi olan Kapalıçarşı’da bize Fatih’in hediyesidir. (Truva'nın İntikamı)
- Fatih'ten sonra da Osmanlı tarihinde cihangir hükümdarlar çıkmıştır.Ancak Fatih kadar bilime,düşünceye önem veren bir padişah daha gelmemiştir.Fatih,bir Rönesans hükümdarıydı.Devrin ileri gelen alimlerini sık sık huzurunda tartıştırırdı.Fatih'in huzurundaki tartışmalarda başarılı olan mükâfatlandırılır,kaybeden ise bulunduğu görevi bırakmak zorunda kalırdı.Bu tartışmaların günlerce sürdüğü de olurdu. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 4)
- Şeyh uçmaz, müridi uçurur. (Sahte Mesih)
- Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yılları 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşından sonra başlar.Osmanlılar, ilk defa bu savaşta tek bir ülkeye karşı ağır bir mağlubiyete uğramış ve bundan sonra bir daha belini doğrultamamıştır. Bunda da en önemli sebeplerden birisi 1739'daki başarıdan sonra tehlike geçti diye yapılmakta olan askeri yeniliklerin terk edilmesi ve rehavet ortamına girilmesidir. XVIII.yüzyılın sonlarından itibaren sanayi inkılabının meydana getirdiği gelişmeler sebebiyle Avrupalı devletlerle ara gittikçe açılmış ve olaylar tamamıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun aleyhine gelişmiştir. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 2)
- Sevi de 31 Mayıs 1665'ten itibaren artık kendisinin "Yakub'un Tanrısı'nın kutsal yağla yağladığı Mesih" olduğunu halka resmen ilan etti. (Sahte Mesih)
- Türk ismi Avrupalılar için şeytan, dinsiz ve barbar manasına gelmekteydi. Avrupalılar bu düşüncelerini kitaptan resme herşeye yansıttılar. Türk askerlerinin şeytana benzetildiği veya şeyhülislâm şeytanın kafasını okşarken gösterilen resimlere rastlanılır. Türkler Avrupa’da “Korkunç Türk”, “Müthiş Türk”, “dinsiz Türk”, “hain Türk”, “çağımızda Avrupa’nın karabasanı” gibi sıfatlarla da nitelendirildiler. (Osmanlı'nın Hayaleti)
- Aklın gücü daima kılıçtan üstündür. Ben nice yiğitlerin akıllarını kullanamadıkları, sırf kılıçlarına güvendikleri için yok olduklarını gördüm. Güçlü kuvvetli olmak iyidir. Ancak kuvvet aklın emrine verilmelidir. (Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed)
- II.Mustafa, Veziriazamı Sürmeli Ali Paşa'ya şöyle demişti:" Bana ağırlık ve hazine lazım değil ,yeri geldiğinde kuru ekmek yerim, kendimi din uğruna feda ederim. Her ne denli zorluk olur ise sabr ve tahammül edebilirim. Halka hizmet görevim tamamlanıncaya kadar bu işten dönmem ."şeklinde cevap verdi. (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- "Tanzimat sürecini, kendisinden önceki yenilik fikir ve uygulamalarından ayıran ve onlara nispetle daha başarılı kılan en önemli faktör, bu dönemde yenilik fikrinin kişilerin iyi niyetine bağlı bir faaliyet olmaktan çıkartıp, sistemleştirip, kurumsallaştırmasıydı." (Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
- Altı asır süren Osmanlı İmparatorluğu, son dünya düzeniydi ve yenisi kurulamadı. (Osmanlı'nın Hayaleti)
- Fatih'in Papanın kendisini Hristiyanlığa davet mektubuna cevabı, Müslümanlığı kabül edip, sünnet ol seni şeyhülislam yapayım olmuştu. (Son Dünya Düzeni)