Müslüman Hayatında Vakit - Yusuf el-Karadavi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Müslüman Hayatında Vakit kimin eseri? Müslüman Hayatında Vakit kitabının yazarı kimdir? Müslüman Hayatında Vakit konusu ve anafikri nedir? Müslüman Hayatında Vakit kitabı ne anlatıyor? Müslüman Hayatında Vakit kitabının yazarı Yusuf el-Karadavi kimdir? İşte Müslüman Hayatında Vakit kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Yusuf el-Karadavi
Yayın Evi: Nida Yayıncılık
İSBN:
Sayfa Sayısı: 96
Müslüman Hayatında Vakit Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kur'ân'da ve hadislerde çeşitli vesilelerle ve değişik şekillerde zamana temas edilmektedir. Bunların başında ise zamanın önemi ve Allah'ın (celle celaluhu) ne kadar büyük bir nimeti olduğu beyan edilmektedir. Nimetler dile getirilirken Allah'ın insanoğlu üzerindeki lütfunu beyan hususunda Kur'ân şöyle der: Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi. O kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetlerini saymak isteseniz sayamazsınız. İbrahim 33-34.Şu bir gerçektir ki; vakti boşa harcamak malını gereksiz harcayarak saçıp savurmaktan daha tehlikeli bir durumdur. Mallarını boşa savuranlardan ziyade vakitlerini boşa harcayıp savuranların cezalandırılması gerekir. Çünkü kaybedilen servet tekrar kazanılabilir. Ancak kaybedilen zaman bir daha geri getirilemez.
Müslüman Hayatında Vakit Alıntıları - Sözleri
- Dünya hayatı ancak geçici bir metadır, cahil ve kibirli insanlar onu tercih eder.
- " Kaybedilen servet tekrar kazanılabilir. Ancak kaybedilen zaman bir daha geri getirilemez."
- "İnsanoğlu kıyamet gününde dört şeyden sorulmadıkça yerinden kımıldayamayacaktır. Birincisi ömrünü nerede tükettiği, ikincisi gençliğini nerede harcadığı, üçüncüsü malını nereden kazanıp nereye harcadığı, dördüncüsü ise ilmiyle ne kadar amel ettiği."
- İmanımı ve ilmimi artırmadan geçirdiğim bir günü ömrümden saymam.
- Zamanın değerine işaret etmek amacıyla insanlar ara sında yaygın olarak söylenen "Vakit nakittir" sözü yete rince doğru değildir. Çünkü, vakit sadece paradan değil, altın, inci, elmas gibi tüm mücevherat ve değerli taşlardan da daha değerlidir.
- " Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler kör olur." ~ Hac Suresi 46. Ayet
- Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadiste şöyle buyurmuştur: “Akıllı kişi vaktini dörde ayırır: Bir bölümün de Rabbine ibadet eder; bir bölümünde nefsini hesaba çeker, bir bölümünde Allah'ın yarattıkları üzerinde tefekkür eder; son bölümü de yeme ve içme gibi kendi şahsi ihtiyaçlarına ayırır."
- "Günlerin gelip geçmesiyle seviniriz, halbuki her geçen gün ömrün bir parçasıdır."
- İnsan sadece içinde bulunduğu zamana sahipse neden onu boşa harcasın? Niçin o zamanını Allah'a ibadet ederek geçirmesin? Niçin zamanını Allah'ın dinine yardım ederek, hayırlı işlerde bulunarak ve iyiliği yayarak geçirmesin?
- Günlerin gelip geçmesiyle seviniriz, halbuki her geçen gün ömrün bir parçasıdır.
- Şehit imam Hasan el-Benna'nın dediği gibi: "Zaman hayatın ta kendisidir. İnsanoğlunun hayatı, doğduğu andan vefat anına kadar tüketmiş olduğu bir zaman diliminden başka bir şey değildir."
- "İnsanoğlu kıyamet gününde dört şeyden sorulmadıkça yerinden kımıldayamayacaktır. Birincisi ömrünü nerede tükettiği, ikincisi gençliğini nerede harcadığı, üçüncüsü malını nereden kazanıp nereye harcadığı, dördüncüsü ise ilmiyle ne kadar amel ettiği." ﴾Tirmizi﴿
- Ayıbın bizde olmasına rağmen sürekli zamanı ayıplıyoruz . Halbuki zamanın en büyük ayıbı biziz. Durmadan suçsuz ve günahsız zamana saldırıyoruz. Eğer zamanın dili olsaydı, o da bize saldırırdı.
- İnsanın herhangi bir işi rastgele bir zamanda yapması önemli değildir. Asıl önemli olan, doğru işi doğru zamanda yapabilmektir.
Müslüman Hayatında Vakit İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Müslümanın Hayatında Vakit kitabina dair bir inceleme... Öncelikle yazarımızın ve mütercimin kurdukları anlaşılır ve sade cümlelerinden dolayı kitabımız çok akıcı ve keyifli bir dile sahip. Yazarımız bize vakit planlama vaktin kıymetini öğretme yolunda en güzel kaynakları sunmuş . Kitabın içinden çıkarılan bir kaç küçük not: Bir müslümanın hayatının en önemli unsuru vakittir vakit nakitten daha kıymetlidir. Bir müslüman hayatının her döneminde aktif olmalıdır. Kısa ömrü uzun kılmak o ömrü boşa harcamadan güzelliklerle doldurmakla mümkün olur. yazar/yusuf-el-karadavi (Kitabın Ruhuna Yolculuk)
Zamanı anlayabilmek derin mevzu: Geçmiş ve gelecek arasında bir ömür yaşıyoruz.geçmişi tecrübe ile uğurluyor geleceği ise tefekkürle karşılıyoruz.bu yolculukta ZAMAN" ana misyonumuz olmalı ki bağlar kuvvetlensin.Bu bağlarda ancak "zaman"üzerine yazılmış değerli kitaplardan geçiyor.tavsiye olunur keyifli okumalar. (Zehra okcanoğlu)
Küçük Bir Zaman Risalesi..: Ayetler hadisler sahabeden ve seleften örneklerle zamanın kıymetine dair küçük bir risale denilebilir. Geçmişe takılıp kalma, programsız bir gelecek hayalin olmasın, geçmişten ders almadan gelecek için umudun olmadan şimdiyi yaşama... (Ahmet Mücahit)
Kitabın Yazarı Yusuf el-Karadavi Kimdir?
Mısır'da doğdu ve yetişti. On yaşına gelmeden Kur'an'ı ezberledi. Ezher Üniversitesinde öğrenim gördü. 1953'te Usûlu'd-din Fakültesi'ni, 1954'te de öğretmenlik derecesini birincilikle bitirdi. Ezher'de ve daha sonra Katar ve Cezayir'de çeşitli görevler yaptı. 1973'te “İslâm Zekât Fıkhı” (Fıkhu'z-Zekât) adındaki ilginç çalışmasıyla doktor oldu. Gençliğinden beri İslâmî hareketin içinde yer aldı. Kral Faruk zamanında 1949'da, Abdunnâsır döneminde de 1954-56 ve 1965'te hapis yattı. Hasan el-Bennâ'dan çok etkilenmiştir. Çok yönlü bir kişiliği olan Yusuf el-Kardâvî, iyi bir hatip, kendini tekrarlamayan ve özgün konularda çalışan bir yazar, gençliğin şiirlerini ezberlediği ve bestelediği bir şairdir. Pek çok ilmi ve kültürel kuruluşa üyedir. Ayrıca kurulduğu günden beri İslâmî bankaları ilmi ve idarî yönlerden desteklemekte, gelişmeleri için çaba göstermektedir.
Türkiye'yi de birkaç kez ziyaret eden Yusuf el-Kardâvî'nin çoğu Türkçe'ye çevrilen ellinin üstünde eseri vardır. Bu eserler İslâm dünyasında büyük bir kabul görmüş, onlarca defa basılmış ve çeşitli dillere çevrilmiştir. İslâm'ın temelleri ile çağın gereklerini özümseyici, selefiye ile yeniliği birleştirici, değişenler ile değişmeyenleri dengeleyici bir yöntemin sahibi olan Yusuf el-Kardâvî, İslâm dünyasının pek çok yerini gezmiş, konferansçı ve konuk profesör olarak görev yapmıştır.
Eserlerinin başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz:
1) Fıkhu'z-Zekât,
2) el-Halâl ve'l-Haram fi'l-İslâm,
3) el-Hasâisu'l-Amme li'l-İslâm,
4) el-İbadet fi'l-İslâm,
5) el-Hallu'l-İslâmî,
6) Gayru'l-Muslimin fi'l-Mu'temai'l-İslâmî,
7) el-Fıkhu'i-İslâmî beyne'l-Asalet ve't-Teceddud,
8) el-İslâm ve'l-İlmâniyye Veçhen livechin,
9) Fetâvâ Muasıra,
10) Keyfe Netaâmelu Ma'a's-Sünnet,
11) es-Sahvetu'l-İslâmiyye.
Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 56., 2008 yılında 3. sırada yer almıştır.
Yusuf el-Karadavi Kitapları - Eserleri
- Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs
- Alim ve Tağut
- Tevhidin Hakikati
- Öncelikler Fıkhı
- Sünneti Anlamada Yöntem
- Günümüzde Müslüman Gençliğin Vazifeleri
- Niyet ve İhlas
- Müslüman Hayatında Vakit
- Beklenen Zafer Nesli
- Oruç Fıkhı
- İman ve Hayat
- Tebliğ ve Davet Müslümanın Temel Kültürü
- İhtilaf ve Tefrikalar Karşısında İslami Tavır
- İslam Hukuku
- Rabbani Hayat ve İlim
- Tekfirde Aşırılık
- Allah'ın Varlığı
- Filistin Hakkında Fetvalar
- Sosyal Hayatta İslami Terbiye
- İslam'da Helal ve Haram
- Müslüman Aile
- Tevekkül
- İslam'da Devlet Mefhumu
- İslam Fıkhını Yeniden Okumak
- Kur'an'da Sabır
- Kur'an'ı Anlamada Yöntem
- İslam'da İbadet Mefhumu
- İlim Asrında Din
- İslam'da Çevre Bilinci
- Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği
- Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet
- Bir Düşünür Olarak Mevdudi
- İnsanlar Ve Hak
- İslami Uyanışın Problemleri
- Hasan El-Bennâ Düşüncesinde Siyaset
- Tevbe
- Hasan El-Benna Mektebi
- Çağdaş Meselelere Fetvalar
- Tebliğ ve Davet Müslümanın Temel Kültürü
- Hz. Peygamber ve İlim
- Kültürler Arası Diyalog
- Hasan El-Benna Düşüncesinde Eğitim
- Disiplin ile Esneklik Arasında Fetva
- Fakirlik Problemi Karşısında İslam
- Oruç Bilinci
- Konferans Serisi
- İslam Ümmeti Hayal mi Gerçek mi?
- Şeriatın Amaçlarını Anlamak
- İbrahim Suresi Tefsiri
- Yarının Müslüman Kadını
- Allah'a Davet
- Sünnet ve Bidat
- İslam Mötədilliyi
- İman ve İslamda İtidal
- İslam Hukukunda Zekat 2. Cilt
Yusuf el-Karadavi Alıntıları - Sözleri
- Örneğin; deveye, yaşayışına ve çölde uzun yolculuklarına uyacak bir yaratılış şekli verildi. Bundan dolayı başını yukarıda tutacak uzun bir boyun ve onu kum tozlarından uzak tutacak gözler ile yaratılmıştır. Yine çöldeki dikenleri kendisine zarar vermeyecek şekilde aşması için yarık dudak ve kuru çöllerde ihtiyaç duyduğu bir günde yemesi için yağ depolanabilen hörgüç bağışlanmıştır. Ayakları, at eşek ve katırlar gibi kuma batan şekilde değil, kumları aştığında batmayacak şekilde yaratılmıştır. Bundan dolayı deveye "çöl gemisi” denilmiştir. İşte böyle mükemmellik delilini bütün canlılarda görebiliriz. (Allah'ın Varlığı)
- Kişinin hayzıdır ağzında gıybet, Ki gıybet söylemeyen bulmaya rağbet... Koca Yunus (İslam'da Helal ve Haram)
- Yeter ki seninle aram tatlı olsun, tüm yaşam acı olsa da. Yeter ki sen benden hoşnut kal, herkes bana kızgın olsa da. Yeter ki seninle aram iyi olsun, tüm âlem ile bozuk olsa da. Senden gerçek bir sevgi olduktan sonra başka her şey basit, Zira toprak üzerinde ki her şey toprak olmaya mahkûmdur... (Niyet ve İhlas)
- "Ve yeryüzü halkının tamamına davetimiz; Yeryüzünü bozgunculukla dolduran azgın tağutların zulmedip zorbalık yaptığı hâlihazırdaki yönetimlerin temellerinde genel bir devrim yapmaları, bu düşünce ve eylemdeki önderliği ellerinden almaları, tâ ki onu Allah'a ve ahiret gününe iman eden, Hak dinine tâbi olan, yeryüzünde büyüklenmeyen ve bozgunculuk yapmak istemeyen kişiler üstlensin." (Bir Düşünür Olarak Mevdudi)
- Diliniz yalana alışmış olduğu için, her şeye, 'bu haram, bu helaldir' demeyin ki, Allah a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allaha karşı yalan uyduranlar ise saadete şüphesiz erişemezler. (İslam'da Helal ve Haram)
- İslam, bireysel kazancı ilk hedef ve etkin güç olarak kabul eden kapitalist sisteme aykırı olarak ekonomi ve ahlakı birbirinden ayırmaz. İslama göre;her ticaret yapanın uyması gerekli olan dini, ahlaki ve hukuki düzenlemeler ve kurallar vardır. (Çağdaş Meselelere Fetvalar)
- İyi niyet haramı helal yapmaz. (İslam'da Helal ve Haram)
- Kur'an'ı korumak, İmam Şâtıbî'nin "el-Muvafakat" isimli eserinde açıklandığı gibi Sünneti korumayı da beraberinde getirir. Çünkü Sünnet, Kur'an'ın bir açıklamasından ibarettir. (İslam Hukuku)
- Kadınla erkeğin ilişkileri hakkında nazil olan bazı ayetler şunlardır: “Erkekler kadınların üzerine hakimdir (onların reisidir)ler. (bu) Allah’ın (onlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir...” “Onlar (hanımlarınız) sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbise gibisiniz.” “...(kocalarının) onlar üzerinde örfe uygun olarak (hakları) olduğu gibi; onların da (kocaları üzerinde hakları) vardır. Fakat erkekler için onların üzerine bir derece (bir üstünlük) vardır.” (İnsanlar Ve Hak)
- Kendi ayıbıyla meşgul olup, başkalarının ayıbını görmeyen insana müjdeler olsun. (Alim ve Tağut)
- Yarınlar kimin haklı olduğunu ortaya çıkaracaktır. (Alim ve Tağut)
- "Kim bir şeye vaktinden evvel kavuşmak isterse o şeyden mahrum edilmekle cezalandırılır." (İslam Hukuku)
- Çünkü İslâm'ın hedefi imanı yerleştirdikten sonra dünyanın devamını temin için fesadın kökünü kazımaktır. (İslam Hukuku)
- Sabır, sadece hür olanların yutabileceği bir acılıktır. (Kur'an'da Sabır)
- Mevdudî'nin düşüncesinin ikinci özelliği şudur: O bir gözle İslâm'a, diğeriyle de çağa bakar......... (Bir Düşünür Olarak Mevdudi)
- • Evlenmek isteyen bir Müslümanın, evliliğin sadece bir bedenin bir başka bedenle bir araya gelmesi olmadığını iyice kavranması gerekir. (Müslüman Aile)
- Öyle kişler tanımışımdır ki, bunlar belli bir dönemde sert tutumları ve aşırılıkları ile bilinirlerdi. Sonra onlardan ayrı düşmüşümdür, ya da onlar benden. Belli bir süre görmemişizdir birbirimizi. Şimdi bunlar nerede, ne yapıyorlar diye sorduğumda aldığım cevap şu olmuştur: Ya bambaşka bir çizgide yürüyorlardır, --Allah korusun— tepeden tirnağa değişivermişlerdir, ya da akıl almaz bir gevşekliğin, çözülüşün pençesinde herşeyden kopuk bir hayat sürmektedirler. Tıpkı: «Ne kesilen bir toprak parçası, ne de olduğu gibi bırakılan bir sırt.» (Bezzâr, Câbir'den zayıf senedle rivayet ediyor.) hadîsinde anılan espride olduğu gibi. Yani, bir zamanlar üzerinde yağız atların koşuştuğu bir meydanın belli bir süre sonra ıssızlığa bürünüşü gibi. «Gücünüzün yeteceği amelleri yapın. Çünkü, siz bıkmadıkça Allah bıkmaz. Ve şüphesiz, Allah'ın en sevdiği amel az da olsa devamlı olanıdır.» (Buharî, Müslim, Ebu Davud ve Nesâi Âişe radiyallâhu anhâ' dan rivayet ediyor) hadîsinde ifadesini bulan peygamberi yönlendirme, işte bu gayeye dayanır. (İslami Uyanışın Problemleri)
- "Rabbinizin,sizin için yaratığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluğuksunuz." (Müslüman Aile)
- İşte böyle çelişkilerle yoğunlaşmış, çatışmalarla dolu olan ve neredeyse hiç kimsenin etkisinden kurtulamadığı sisli ve bulanık bir ortamda Mevdudî ortaya çıktı. Hatta Hindistan'daki İslâm'ın şairi ve Müslümanların filozofu Muhammed İkbal bile, zaman zaman etkilendiği bu bulanık düşüncelerden kendisini kurtaramadı. Örneğin, İslâm düşüncesinin ve İslâm ümmetinin düşmanı Kemal Atatürk'ü övdüğünü gördük. Bunu ilk başlarda yapmıştı, ancak çok geçmeden hatasını fark etti, onun kötü niyetleri ortaya çıkmaya başlayınca onu eleştirip kınadı. Atatürk, Arap harflerini Latin harfleriyle değiştirmeye karar verince şu manaya gelen bir söz söyledi: "Lâdinîlik (dinsizlik) ve Latinlik adına kendini hangi yollarda harcadın!" (Bir Düşünür Olarak Mevdudi)
- Kudüs Müslümanların ortak davasıdır. ... bu beldenin bugün işgal altında olmasının sebebi dünya Müslümanlarının birlik ve bütünlüğünü kaybetmiş olmasıdır. (Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs)