Muzip Tanrı - Jean-Louis Fournier Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Muzip Tanrı kimin eseri? Muzip Tanrı kitabının yazarı kimdir? Muzip Tanrı konusu ve anafikri nedir? Muzip Tanrı kitabı ne anlatıyor? Muzip Tanrı PDF indirme linki var mı? Muzip Tanrı kitabının yazarı Jean-Louis Fournier kimdir? İşte Muzip Tanrı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Jean-Louis Fournier

Çevirmen: Birsel Uzma

Yayın Evi: Chiviyazıları Yayınları

İSBN: 9789759187200

Sayfa Sayısı: 143

Muzip Tanrı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tanrı dünyayı yaratmayı tamamladığında zorunlu çalışma süresini tamamlamış, emekliliğe hak kazanmıştı.Aziz Pierre ile birlikte, gökdelenin gökyüzüne en yakın katında, bulutların ve kiracıları olan insanların üstünde oturacaktı. Tanrı dünyayı yaratmayı tamamladığında geri çekilip şöyle bir baktı ve kendi kendine: "Güzel oldu...Hatta belki de onlar için biraz fazla güzel..." diye mırıldandı. xv. Louis tarzında döşenmiş evi azametli ama son derece konforluydu.Bir müzik odası, bir sigara odası, Latince kitaplarla dolu bir kütüphane, bir ev sineması, bir kapalı yüzme havuzu, bir spor salonu ve ağaçlarla dolu büyük bir terası vardı. Ama Tanrı sıkılıyordu.

Her akşam küçük halısını yere serip diz çökmesi ve kulağını yere dayaması ritüel halini almıştı.Her seferinde alt komşularının eğlence seslerini duyarak yüzünü ekşitiyordu. Ve insanları mutlu gördüğü her zaman tanrının midesi bulandı ve ne yaratabileceğini düşünmeye koyuldu... Ve Muzip tanrı iş başı yaptı...

Muzip Tanrı Alıntıları - Sözleri

  • "Bundan böyle insanlar yalnızca ve yalnızca para kazanmak için yaşayacak."
  • "Tanrı aşkına ne demeye çalışıyorsunuz?" "Ne bileyim, Şeytan'ın avukatlığını yapıyorum galiba." "Şeytan'ın avukat hakkı yok."
  • Bundan böyle insanlar yalnızca ve yalnızca para kazanmak için yaşayacak.
  • Cennette bir yer için insanlar her şeyi yapmaya hazır.
  • İnsanların sevgisi olmadan da yaşanır. Bu beklentiden vazgeçeli çok oldu.
  • Adam hala sırtüstü uyuyordu. Kadınsa sürekli dönüp duruyordu. Bir türlü uyuyamadığı belliydi. Bunalmıştı. Adama katil olacak gibi bakıyordu. Birden adamın burnuna yapıştı ve uzun süre sıktı. Adam uyanmadı. Kadın sakinleşmiş gibi görünüyordu. Uyumak için arkasını döndü. Birden doğruldu .Gözleri yuvalarından fırlamıştı. Deli gibi bağırmaya başladı. O kadar yüksek sesle bağırdı ki Tanrı duydu: "Kapa çeneni!" Ertesi gece Tanrı yine kızılötesi dürbünüyle odaya baktı. Keyfi yerine gelmişti. Adam yalnızdı, uyumuyor, ağlıyordu. Kadın gitmişti. Ve Tanrı horlayan erkeği yaratmıştı.
  • Bana itaat eden herkese sonsuza dek mutluluk dolu bir yaşam vaat ettim. Bu arada da uslu durmaları ve fazla bir şey istememeleri gerekiyor." "Yukarı gelip bir şey olmadığını gördüklerinde ne diyeceksiniz onlara?" "Hiç." "Ya ısrar ederlerse?" "Onlara 'Sürpriz!" diyeceğim."
  • Tanrı tekrar parayı havaya kaldırdı. "Bununla iktidar sahibi olacaklar."
  • Tanrı dünyayı yaratmayı ta￾mamladığında geri çekilip şöyle bir baktı ve kendi kendine: "Güzel oldu ... Hatta belki de onlar için biraz fazla güzel... " diye mırıldandı.
  • Parayı Tanrı icat etmişti ve tek amacı da insanların canını sıkmaktı.
  • ADALETSİZLİGİ YARATACAGIM" DEDİ TANRI çok hain bir ifadeyle. "İnsanlararası eşitsizliği yaratacağım." "Daha önce yapıldı" diye cevap verdi Aziz Pierre. "Daha önce tesadüf eseriydi. Şimdiyse kasten yapacağım. Göreceksiniz. Aynı anda biri Cenevre'de diğeri Etiyopya'da birer çocuk doğurtacağım. Biri beyaz diğeri siyah olacak." "Satranç oyunundaki gibi ." "Evet ama burada her zaman siyahlar kaybedecek. Birinin babasının büyük bir villası, diğerininkinin AIDS'i olacak." "Biri için hayat kötü başlayacak demek."
  • "Korkuyu yaratacağım." "Neyden korkacaklar?" "Her şeyden. Karanlıktan, kandan, boşluktan, öıiimcekten, başkalarından, farelerden, ineklerden, kalabalıktan,sudan, uçaktan. Onları felç edecek, kımıldamalarını engelleyecek bir korku olacak bu. Adına da fobi diyeceğiz." "Tanrı korkusu da olacak mı?" diye sor￾du öylesine Aziz Pierre. "Tabii ki hayır. Benden korkmamalılar. Aksi halde savunmaya geçerler ve istediklerimi yapamam. Bırakalım mutlak iyi olduğuma inansınlar."
  • İşlerden bunalan komşu kadın yemek yapmayı bıraktı. "Peki çocuklar ne yiyecek?" diye endişelendi Aziz Pierre. "Mecburen anneleriyle McDonalds'a gidecekler" diye açıkladı Tanrı
  • "İnsanların sevgisi olmadan da yaşanır. Bu beklentiden vazgeçeli çok oldu."

Muzip Tanrı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Jean-Louis Fournier bu kitapta insanların mutlu olmasından rahatsız olmaya başlayan tanrının, insanları mutsuz edecek kötülükler yaratmasını anlatıyor. İsmi muzip (şakacı) olmasına rağmen hiç de şakacı bir tanrı yazmamış. Tamamıyla işkenceden hoşlanan, ölümlerden zevk alan, insanların acı cekmesinden haz duyan bir tanrı yazmış. Bu tanrının bir de yardımcısı var Aziz Pierre. Kendisi de pek geri kalır değil. 143 sayfa boyunca sürekli bir şeyler yaratıyor: araba kazaları, nüfus patlaması, seller, yanardağlar, sinekler, uzun ve kavurucu yaz sıcakları, horlamak vb. onlarcası. Yine Fournier'den Dul kitabını okumuştum. Çok etkilenmiştim burada onu da öveyim istedim, maalesef Muzip Tanrı, Dul kitabına yaklaşamamış. Kitap iki saatte bitiyor, oldukça kısa. Bir çırpıda okunabilir. (Kemal Altun)

Fournier’den ilk okuduğum kitap “DUL” isimli kitabıydı. O kitapla ona hayran olmuştum. Muzip Tanrı’da da yine o ince mizahını çok güzel yansıtmış. Kitabı bitirdikten sonra, “ya gerçekten böyleyse? ” diye düşünmeden edemedim. Tanrı ve Aziz Pierre’nin hayatlarını izliyor ve konuşmalarını dinliyoruz kitapta. Gerçekten çok eğlenceliydi. Eğlenceli olduğu kadar hüzünlüydü de... çok, çok, çok beğendim! (lallavanta)

Jean Louis Fournier, ne yazsa okurum dediğim ve kendime saklamak istediğim yazarlardan biri. Okuduğum her kitabında aynı hüzenle karışık neşe var. Okurken hem çok eğlendim hem de doğruluk payını düşündükçe keyfim kaçtı. Kitabın baskısı yok, bulabilirseniz mutlaka alıp okuyun. Kitap Tanrı ile Aziz Pierre arasında geçen diyaloglardan oluşuyor. Tanrının muzip fikirlerini okudukça çok şey fark edeceksiniz. Sevdiğim bir alıntı ile sonlandırıyorum: “Oğlunuz aradı. Tekrar arayacak.” diye haber verdi Aziz Pierre. “Ne istiyormuş?” “Paraya ihtiyacı varmış.” “Ne yapacakmış?” “Dünyadaki bütün günahları satın alacakmış…” (Syf 57) (Beyza)

Muzip Tanrı PDF indirme linki var mı?

Jean-Louis Fournier - Muzip Tanrı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Muzip Tanrı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jean-Louis Fournier Kimdir?

Jean-Louis Fournier 1938 yılında Arras’ta doğdu. Yazarlığının yanı sıra televizyon programları da hazırladı. Fransız yazar ve komedyen; doktor olan babası Paul Leander Emile Fournier'nin 2009 yılında vefat edişinin ardından yazdığı "Asla Öldürmedi Kimseyi Benim Babam" isimli otobiyografik kitabıyla 2008 Prix Femina ödülü kazanmıştır.

Jean-Louis Fournier Kitapları - Eserleri

  • Nereye Gidiyoruz Baba?
  • Dul
  • Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
  • Tek Yalnız Ben Değilim
  • Otopsim
  • Kuzeyli Annem
  • Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler
  • Muzip Tanrı

Jean-Louis Fournier Alıntıları - Sözleri

  • Her şeyi yerli yerine koyardın ve ben hiçbir şeyi bulamazdım. Bugün artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. (Dul)
  • ADALETSİZLİGİ YARATACAGIM" DEDİ TANRI çok hain bir ifadeyle. "İnsanlararası eşitsizliği yaratacağım." "Daha önce yapıldı" diye cevap verdi Aziz Pierre. "Daha önce tesadüf eseriydi. Şimdiyse kasten yapacağım. Göreceksiniz. Aynı anda biri Cenevre'de diğeri Etiyopya'da birer çocuk doğurtacağım. Biri beyaz diğeri siyah olacak." "Satranç oyunundaki gibi ." "Evet ama burada her zaman siyahlar kaybedecek. Birinin babasının büyük bir villası, diğerininkinin AIDS'i olacak." "Biri için hayat kötü başlayacak demek." (Muzip Tanrı)
  • Ortalamaya dahil olanları pek sevmiyorum, ortalamanın dışında olanları, üzerinde olanları ve elbette, altında olanları tercih ediyorum, sonuçta herkes gibi değiller. "Diğerleri gibi değil" ifadesini tercih ediyorum. Çünkü diğerlerini her zaman sevmiyorum. (Nereye Gidiyoruz Baba?)
  • Cennette bir yer için insanlar her şeyi yapmaya hazır. (Muzip Tanrı)
  • “Şimdi yalnızlık kelimesinin ne anlama geldiğini biliyorum. Her geçen gün kedime daha çok ihtiyaç duyuyorum.” (Kuzeyli Annem)
  • Bir mezar kadar sessizim. (Otopsim)
  • İyi bir hatıra iyi bir şarap gibidir, yalnız içmemek gerekir. (Dul)
  • Kasırganın adı Paul'muş. Doktormuş, güven vericiymiş, çekiciymiş, neşeliymiş, espriliymiş. Annem onun çekiciliğine kapılmış. Adam annemi altüst etmiş. (Kuzeyli Annem)
  • "Kasvetli Pazar... kollarım çiçeklerle dolu Odamıza girdim yorgun düşmüş kalbimle Gelmeyeceğini biliyordum çünkü Sevgi ve acıyla dolu şarkılar mırıldandım. Tek başımaydım ve ağladım sessizce Fırtınanın uğultuları kulaklarımda çınlarken... Kasvetli Pazar Biliyorum çok acı çektiğim bir pazar günü öleceğim İşte sen o zaman geleceksin, bense çoktan gitmiş olacağım..." (Tek Yalnız Ben Değilim)
  • Malraux, ölümün hayatı bir kadere çevirdiğini yazar. Ardından rötuş yapılamaz, ölüm kesindir. (Kuzeyli Annem)
  • Tanrı tekrar parayı havaya kaldırdı. "Bununla iktidar sahibi olacaklar." (Muzip Tanrı)
  • "Bazı insanlarla beraberken kendimle baş başa olduğum zamanlardan daha fazla sıkıldığım doğru." (Tek Yalnız Ben Değilim)
  • ... alkolik babaların çocuklarının zayıf, cılız, tam gelişmemiş ve her türlü hastalığa karşı dirençsiz oldukları yazılıydı. Bazen de deli ve aptal oldukları. Bunu hiç kimseye söylemedim. (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
  • Aile albümünde sevdiğim bir fotoğraf var, o da babamla benim fotoğrafım. Babam bir divanın üstünde uzanmış kitap okuyor, ben de yanına yatmışım. Bir yaşında olmalıyım, mutlu bir halim var, başıma kötü bir şey gelmez, babamla birlikteyim. (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
  • Bir mezar kadar sessizim. (Otopsim)
  • "Sana kendimden bahsetmeyi özlüyorum. Kendi kendime konuşmayı öğrenmeliyim." (Dul)
  • Hayatı romanlardan öğrenen annem endişeliydi, onun hasta olmasından korkuyordu. Kimse ona gerçeği söylemeye cesaret edemiyordu. Bir gün endişelerini açtığı bir kadın ahbabı ona gerçeği söyledi: Kocası alkolikti. (Kuzeyli Annem)
  • Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de. Kasım 1998 (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
  • “Ölümden sonra süpermarket var mıdır?” (Otopsim)
  • “Şimdi büyüdüm. Yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için “kötü” yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.” (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)