Ne Düşündüğünü Biliyorum - Lillian Glass Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ne Düşündüğünü Biliyorum kimin eseri? Ne Düşündüğünü Biliyorum kitabının yazarı kimdir? Ne Düşündüğünü Biliyorum konusu ve anafikri nedir? Ne Düşündüğünü Biliyorum kitabı ne anlatıyor? Ne Düşündüğünü Biliyorum PDF indirme linki var mı? Ne Düşündüğünü Biliyorum kitabının yazarı Lillian Glass kimdir? İşte Ne Düşündüğünü Biliyorum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Lillian Glass

Çevirmen: Sezer Soner

Yayın Evi: Dharma Yayınları

İSBN: 9789758729524

Sayfa Sayısı: 280

Ne Düşündüğünü Biliyorum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sesler yalan söylemez.

Yüzler yalan söylemez.

Bedenler yalan söylemez.

Daha İyi Bir Yaşam için İnsanları Okumanın Dört yolu…

Sesler yalan söylemez

Yüzler yalan söylemez

Bedenler yalan söylemez

Dr. Lillian Glass: "Ne Düşündüğünü Biliyorum adlı bu kitabımda, gerçeği bilme gücünün nasıl herkesin öğrenebileceği bir şey olduğunu göstereceğim. Bu sadece ayrıcalıklı olanlara, medyumik özelliklere sahip psişik kişilere özgü değil, herkes içindir. Herhangi bir durumuna doğru bir şekilde nasıl değerlendirileceği bilgisini sizinle paylaşacağım; bu da hem özel, hem de mesleki hayatınızı çok daha iyi ve yaşanır bir duruma getirecektir. Bu kitap kelimenin tam anlamıyla hayatınızı değiştirebilir."

Dr. Lillian Glass: "Ne Düşündüğünü Biliyorum adlı bu kitapta, gerçeği bilme gücünün nasıl herkesin öğrenebileceği bir şey olduğunu göstereceğim. Bu sadece ayrıcalıklı olanlara, medyumik özelliklere sahip psişik kişilere, oldukça eğitimli veya sezgileri kuvvetli kişilere özgü değil, herkes içindir. Herhangi bir durumun doğru bir şekilde nasıl değerlendirileceği bilgisini sizinle paylaşacağım; bu da hem özel hem de mesleki hayatınızı çok daha iyi yaşanılır bir duruma getirecektir. Bu kitap kelimenin tam anlamıyla hayatınızı değiştirebilir."

Ne Düşündüğünü Biliyorum Alıntıları - Sözleri

  • Sosyal açıdan uyumsuz kimselerdir. Konuşkanlıkları ilk başta insana hoş gelebilir ama sonra kesinlikle bu hoşlukları geçer... Genellikle karşısındaki kişilerin onlara bir şey söyleyecek zamanlarının olup olmadığına dikkat etmezler... Sessiz kalamazlar çünkü sessiz kalmak onların paniğe kapılmalarına ve kendilerini huzursuz hissetmelerine neden olur... Kendilerini rahatlatmak ya da yatıştırmak için konuşurlar. Bu onların dikkatlerini yüzleşmek zorunda kalabilecekleri olumsuz meselelere ya da önemli duygulara çevirmekten kurtarır. Kişilkilinde çoğu kez narsistik bir öğe söz konusudur... Telefonu kapatma konusunda güçlük çekerler. Bundan o kadar habersizdirler ki çoğu kez onlara sessiz olmalarını söylemek için çok açık, güçlü bir ses tonu gerekir- telefonu kapatmak bile gerekebilir... Sürekli konuşmaları terk edilme ve tek başına kalma korkularını uzaklaştırmak için kullanılan bir savunma mekanizması olabilir... Psikoterapi, çoğunlukla çocukken sürekli tek başına bırakıldıkları olgusunu ortaya koymaktadır.
  • Dedikoducular hakkında şunu unutmayın: Size bilgi getirenler sizden de bilgi götüreceklerdir.
  • Alaycı sözler ve ifadeler, kim olursa olsun, insanı incitir. Bunları söyleyen kişiler, özellikle sözlerini "Ben sadece takılıyordum," ifadesi izliyorsa, ya sizi sevmiyordur ya da sizi kıskanıyordur.
  • ESKİ SEVGİLİM HAKLIYMIŞ DAHA İYİLERİNE LAYIKMIŞIM...
  • Herkesi sevecek değilsiniz, sevmek zorunda değilsiniz de.
  • İçinizdeki o küçük ses size bir şeylerin doğru görünmediğini, doğru göründüğünü ya da doğru gibi geldiğini söylüyorsa, o küçük ses büyük olasılıkla haklıdır. O sese kulak verin!
  • Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi nasıl söylediğiniz ve söylerken nasıl göründüğünüzdür.
  • Karşınızdaki kişi alaycı ya da terbiyesizce ifadeler kullanıyorlar, sonra da " Ben sadece takılıyorum " diyorsa, çok şey sızdırıyor demektir.
  • Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi nasıl söylediğiniz ve söylerken nasıl göründüğünüzdür.

Ne Düşündüğünü Biliyorum İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ne Düşündüğünü Biliyorum: Çok güzel bir kitap karşımızdaki kişilerin hareketlerinden jest ve mimiklerinden hareketle nasıl bir tavır aldığını içinde neler geçtiğini en güzel şekilde bildiriyor. Yapın jest ve mimik ile karşımızdakının durumunu çözümleyebiliyoruz. (Delikanlı)

Yazar, klasik kişisel gelişim kitaplarındaki klişelere ek olarak örneklemeler yoluyla hangi davranışların nasıl ruhsal sıkıntılarla ilişkilendirilebileceğini ve kimlerden uzak durulması gerektiğini sünüyor okura. Kitabı okuduktan sonra sosyal çevremdeki insanların davranışlarından ve sözlerinde yatan mesajlardan iç dünyalarını çözümlerken faydalandım. Doğru çıkarımlar olduğunu gördüm. (Özlem)

Karşımızdaki kişinin hal ve hareketlerinden, ses tonundan, bakışından, duruşundan vb. vs. ne düşündüğünü anlamak için somut bilgiler veren bir kitap. (Ebru Bulut)

Ne Düşündüğünü Biliyorum PDF indirme linki var mı?

Lillian Glass - Ne Düşündüğünü Biliyorum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ne Düşündüğünü Biliyorum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lillian Glass Kimdir?

Lillian Glass Kitapları - Eserleri

  • Yalancının Beden Dili
  • Ne Düşündüğünü Biliyorum
  • Toksik Erkekler
  • Harika İnsanlar -Onları Bulmanın ve Yaşamınıza Çekmenin Yolları

Lillian Glass Alıntıları - Sözleri

  • Karşınızdaki kişi alaycı ya da terbiyesizce ifadeler kullanıyorlar, sonra da " Ben sadece takılıyorum " diyorsa, çok şey sızdırıyor demektir. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Sizin için dünyadaki son erkek o değil; değerinizi bilecek ve hak ettiğiniz saygıyı gösterecek birçok erkek var. (Toksik Erkekler)
  • Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi nasıl söylediğiniz ve söylerken nasıl göründüğünüzdür. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Üstüne üstlük bu kadınların bilgileri, eğitim düzeyleri ve algılama biçimleriyle de üstün olmaları yüzünden, gözleri öyle çok korkan güvensiz toksik erkek vardır ki bunlar yeri geldiğinde agresif, saldırgan ve savunmacı birine dönüşebilirler. (Toksik Erkekler)
  • İçinizdeki o küçük ses size bir şeylerin doğru görünmediğini, doğru göründüğünü ya da doğru gibi geldiğini söylüyorsa, o küçük ses büyük olasılıkla haklıdır. O sese kulak verin! (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Doğru bir tespitle hayatlarındaki diğer her şeyi değiştirebileceğine inanan çok sayıda kadın, yanlış bir tespitle de bir toksik erkeği değiştirebileceklerine inanır. Bu bir yanılsamadır. Çünkü tıpkı vahşi bir hayvanın doğal içgüdülerini değiştiremeyeceğiniz gibi, başka bir insanı da asla değiştiremezsiniz. (Toksik Erkekler)
  • İnternet tam bir serbestlik sağladığı için, insanlara gerçek kişiliklerini sergilemek yerine olmak istedikleri kişiliğe bürünme fırsatı da verir. Tam da bu doğası geregi, belki de sizin kadar samimi olmayan birçok insanı bir araya getirir. Onları göremediginiz ya da duyamadığınız için gerçegi söyleyip söylemediklerine karar verme konusunda yazılı sözlerin dikkatle incelenmesine bel bağlamak zorundasınızdır. (Toksik Erkekler)
  • Toksik erkekler size yalnızca kendinizi kötü hissettirmekle kalmaz, aynı zamanda kötü görünmenize de neden olurlar. (Toksik Erkekler)
  • ESKİ SEVGİLİM HAKLIYMIŞ DAHA İYİLERİNE LAYIKMIŞIM... (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Dedikoducular hakkında şunu unutmayın: Size bilgi getirenler sizden de bilgi götüreceklerdir. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Size bir şeylerin doğru olmadığını söyleyen sezgilerinize, mutlaka kulak verin. Her zaman haklısınızdır. Bedeniniz size bir şeylerin yanlış olduğu konusunda uyarı sinyali gönderiyordur. Çoğunlukla sezgileriniz, kaygı uyandıran bir his şeklinde kendini gösterir. Kendinizi endişeli ya da huzursuz hissedebilirsiniz; midenize kramp girebilir ya da başınız ağrımaya başlayabilir. Hatta kalbinizin daha hızlı attığını hissedersiniz, ama iyi anlamda değil. Yüzünüz gerilir, kaşlarınız çatılır. Uyumak ya da yemek yemek zor gelebilir ya da çok fazla kaygı hissettiğiniz için kendinizi iyi hissedeceğiniz, rahatlatıcı, ama bol kalorili yiyecekler yemeye, içmeye başlayabilirsiniz. Bu sinyalleri görmezden gelmeyin, çünkü size bir şeylerin yanlış gittiğini işaret ediyorlar. Gözlerinizi ve kulaklarınızı dört açın diye sizi uyariyorlar, çünkü ancak böylece o erkeğin gerçekte kim olduğunu görebilir, duyabilirsiniz. (Toksik Erkekler)
  • Kendinizi ortaya koymaya çalıştığınızda, çoğu zaman sizi tehdit edercesine “Beni çıldırtmak istemezsin” gibi uyarı cümleleri sarf eder ve bütün temel özgürlüklerinizi kontrol etmeye çalışır. Bu tehditleri ciddiye almalısınız, çünkü söylediği şeyi kastediyordur: Ne yazık ki sözlü şiddet kolayca fiziksel şiddete dönüşebilir, hatta ölümle sonuçlanabilir. (Toksik Erkekler)
  • Çoğunlukla bilgisiyle caka satarak ağır ağır, küçümser bir tarzda konuşur. Sizinle değil size konuşur. Sözlerini incelikli bir şekilde söyler, telaffuzu ve ifadeleri dikkatlidir. Ne kadar zeki olduğunu, ne kadar çok şey bildiğini kafanıza kakmanın bir yolu olarak, konuşması sırasında genellikle araya son moda ifadeler, fiyakalı sözcükler ya da yabancı kelimeler katar, kısacası apaçık gösteriş yapar. Fazlasıyla güvensiz olduğu için en büyük korkusu, küçümseyebileceği bir dinleyicisi olmamasıdır. Aşırı derecede kendini beğenmiş ve her şeyi bildiğini sandığı için, tıpkı Bencil Ben Bizzat Kendim Narsisti bir erkek gibi o da "Ben" ifadesini sıkça kullanır. (Toksik Erkekler)
  • Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi nasıl söylediğiniz ve söylerken nasıl göründüğünüzdür. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Alaycı sözler ve ifadeler, kim olursa olsun, insanı incitir. Bunları söyleyen kişiler, özellikle sözlerini "Ben sadece takılıyordum," ifadesi izliyorsa, ya sizi sevmiyordur ya da sizi kıskanıyordur. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Değiştirebileceğinizi düşünerek bir Duygusal Buzdolabı ile evlenmişseniz, yanılmışsınız demektir. Çünkü o öyledir ve öyle kalacaktır. Siz değişmesini istiyorsunuz diye değil, ancak kendisi değişmeyi isterse değişmeye çalışabilir. Bununla birlikte Duygusal Buzdolabı olmayan bir erkekle evlenmişseniz ama sonradan öyle olmuşsa ve birdenbire size karşı asık suratlı, sessiz sedasız bir adam haline gelmişse, yanlış giden bir şeyler var demektir. Bir erkek duygularını serbestçe dile getirmiyor, sevgisini esirgiyor ya da sizin duygularınıza tepki vermiyorsa zihinsel ve duygusal bir acımasızlık sergiliyor demektir ki bunun da kötü muamele ve şiddetten aşağı kalır yanı yoktur. (Toksik Erkekler)
  • Sosyal açıdan uyumsuz kimselerdir. Konuşkanlıkları ilk başta insana hoş gelebilir ama sonra kesinlikle bu hoşlukları geçer... Genellikle karşısındaki kişilerin onlara bir şey söyleyecek zamanlarının olup olmadığına dikkat etmezler... Sessiz kalamazlar çünkü sessiz kalmak onların paniğe kapılmalarına ve kendilerini huzursuz hissetmelerine neden olur... Kendilerini rahatlatmak ya da yatıştırmak için konuşurlar. Bu onların dikkatlerini yüzleşmek zorunda kalabilecekleri olumsuz meselelere ya da önemli duygulara çevirmekten kurtarır. Kişilkilinde çoğu kez narsistik bir öğe söz konusudur... Telefonu kapatma konusunda güçlük çekerler. Bundan o kadar habersizdirler ki çoğu kez onlara sessiz olmalarını söylemek için çok açık, güçlü bir ses tonu gerekir- telefonu kapatmak bile gerekebilir... Sürekli konuşmaları terk edilme ve tek başına kalma korkularını uzaklaştırmak için kullanılan bir savunma mekanizması olabilir... Psikoterapi, çoğunlukla çocukken sürekli tek başına bırakıldıkları olgusunu ortaya koymaktadır. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Herkesi sevecek değilsiniz, sevmek zorunda değilsiniz de. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
  • Ne koşulda olursa olsun, yalanını yakaladığınız biriyle hiçbir zaman iş yapmayın ya da sosyal ilişki kurmayın. Unutmayın, yalan söylemekten rahatsızlık duymuyorsa büyük olasılıkla daha kötü bir çok şey yapmaktan da rahatsızlık duymuyordur. (Toksik Erkekler)