Nebiler Silsilesi -1 - Osman Nuri Topbaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nebiler Silsilesi -1 kimin eseri? Nebiler Silsilesi -1 kitabının yazarı kimdir? Nebiler Silsilesi -1 konusu ve anafikri nedir? Nebiler Silsilesi -1 kitabı ne anlatıyor? Nebiler Silsilesi -1 kitabının yazarı Osman Nuri Topbaş kimdir? İşte Nebiler Silsilesi -1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Osman Nuri Topbaş
Yayın Evi: Erkam Yayınları
İSBN: 9799756247012
Sayfa Sayısı: 435
Nebiler Silsilesi -1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitabda alemlere rahmet Hazreti Muhammed Sallallahü aleyhi ve Sellem Efendimiz'in zuhuruna adeta birer ikbal ve bahar müjdesi olan nebiler silsilesinden; Meleklerin secdeye mecbur kılındığı Adem (a.s.); semavi İdris (a.s.); meşhur tufani ile Nuh (a.s.); inkar yurtlarını alt-üst eden Hud (a.s.); küfür yuvalarını zelzelelerle kökünden sarsan Salih (a.s.); ihlas, sadakat ve tevekkülü ile sembolleşen İsmail (a.s.); neslinden peygamberler gelen İshak (a.s.); azgınlık ve ahlaksızlıktaki taşkınlıkları sebebiyle "Sodom Gomore"yi yerin dibine geçiren Lut (a.s.)'ın ayetler ışığında ilahi tecelli akışlarıyla dolu ibretli kıssalarını bulacaksınız!
Nebiler Silsilesi -1 Alıntıları - Sözleri
- “ O gün, ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah’a temiz bir kalp ile gelenler müstesna.”
- <
> - Nedâmet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle tevbe et! Zira çiçekler, güneşli ve ıslak yerlerde açar!
- Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
- Namaz, kulun daha bu dünyada iken Rabbine mülâkî olmasıdır. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz: “Namaz gözümün nûrudur.“ buyurmuş …
- İnanç, şuuraltında kalarak gerçek kaynağa ulaşamayınca, küfür hâkim olur.
- Hikmet ehli demiştir ki: "Işte dünya! Şayet bir gün güldürecek olsa, günlerce ağlatır."
- Allah'ın ayetlerini layıkıyla idrak etmeye mâni olan vasıflar; kibir, ucub, hased ve dünya sevgisi gibi kalbi hastalıklardir. Bu kişiler, manevi bir terbiye görüp nefslerini tezkiye etmediği müddetçe Allahin razi olduğu davranış güzelliğine kavuşamazlar ve kur-an 'ın esrarından hisse alamazlar.
- “Gül bahçelerindeki güzel kokuları duymuyorsan, kusuru bahçede değil, gönlünde ve burnunda ara!…”
- Kalbi ifsat eden nefs ve şeytanın hîle ve desiselerinden kalbin muhafaza edilebilmesi ancak ibadet,zikrullah,ruhanî sohbetler ve güzel ahlâk ile mümkündür.
- “Sanki güller, kokusunu O’ndan almıştı.”
- "Gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalbler kör olur." (Hac, 46)
- Ciddî bir uyanıklık içinde geçirilmesi îcab eden bu imtihan dünyasında, insanlık çoğu zaman derin bir gaflet uykusunda olmuştur.
Nebiler Silsilesi -1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Peygamberlerin geldiği kavimleri ayet ve hadislerle anlatan bir kitap.Bilmediğimiz,ibret alacağımız birçok yaşanmışlığı görüyor insan.Hz İbrahim(as) okurken teslimiyetine tevekkülüne hayran kalmamak elde değil.Ne çok eksiğiz,ne çok aciziz bizler..Tefekküre sürükleyen muhteşem bir eser..Okuyun ,okutun.. (Sümeyye Taş)
Bu kitabda alemlere rahmet Hazreti Muhammed Sallallahü aleyhi ve Sellem Efendimiz'in zuhuruna adeta birer ikbal ve bahar müjdesi olan nebiler silsilesinden; Meleklerin secdeye mecbur kılındığı Adem (a.s.); semavi İdris (a.s.); meşhur tufani ile Nuh (a.s.); inkar yurtlarını alt-üst eden Hud (a.s.); küfür yuvalarını zelzelelerle kökünden sarsan Salih (a.s.); ihlas, sadakat ve tevekkülü ile sembolleşen İsmail (a.s.); neslinden peygamberler gelen İshak (a.s.); azgınlık ve ahlaksızlıktaki taşkınlıkları sebebiyle "Sodom Gomore"yi yerin dibine geçiren Lut (a.s.)'ın ayetler ışığında ilahi tecelli akışlarıyla dolu. (Asım)
Kitabı okursanız eğer Kuranın bir çok ayetini anlamış olursunuz. Kuranın edebi kusursuzluğunu anlamış olursunuz. Peygamberleri tek tek anlatan bu kitap peygamberin hangi kavme geldiği, o kavmin neden helak olduğu, nasıl helak olduğu gibi birçok soruya cevap veriyor. Hem ders kitabı hemde kıssaların birleşimi düşünebilirsiniz. İlgi duyan herkes okumalı. Hatta herkes peygamberleri anlatan kitap okumalı her kavim bize başka bir ders veriyor. (ED)
Nebiler Silsilesi -1 PDF indirme linki var mı?
Osman Nuri Topbaş - Nebiler Silsilesi -1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nebiler Silsilesi -1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Osman Nuri Topbaş Kimdir?
1942 yılında İstanbul Erenköy'de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım'dır.
İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur-an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu'na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı'nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Batıda eğitim almış mütefekkirlerin hocalık yaptığı önemli bir kurumdu. Amcası ve akranı Abidin Topbaş ile bu okulu 1960 yılında tamamladı. İmam-Hatipli yıllarda M. Zekai Konrapa, Yaman Dede (Abdülkadir Keçeoğlu), Ahmet Davutoğlu, Mahmud Bayram, Ali Rızâ Sağman hocalardan da ders aldı.
İmam-Hatip yıllarında Üstâd Necip Fazıl'ı tanıdı. Onun yakın çevresinde bulundu, sohbetlerinin müdavimi, Büyük Doğu dergisinin takipçisi, eserlerinin okuyucusu ve de fikirlerinin maddî ve manevî destekçisi oldu.
İmam-Hatip Lisesini tamamladıktan sonra bir süre ticaret ve sanayicilik ile meşgul oldu. 1962 yılında askerliğini Siirt-Tillo'da yedek subay öğretmen olarak yaptı. Görevi sırasında gönlüne öğretmenlik sevdası düştü ve insanları eğitmekten ve gençlerle meşgul olmaktan haz alır oldu.
Askerlik dönüşü tekrar kendini sanayi ve ticaretin içinde buldu. Ancak o ilim ve hayır hizmetlerinden hiç kopmadı. İlim Yayma Cemiyetinde faal olarak çalıştı. Kendi işyeri bir hayır kurumu ve vakıf gibi, talebelere burs, fukaraya yardım merkeziydi. Ailenin hayır hizmetleri âdeta onun uhdesindeydi. İşyerinden yürüttüğü bu hizmetleri Hüdâyi Vakfının kuruluşundan sonra vakfa taşıdı. Kuruluşuna öncülük ettiği vakfın hizmet ufkunu açtı. Türkî Cumhuriyetler başta olmak üzere bütün akraba ulus ve topluluklardan gelen gençlere de maddi ve manevi destekte bulunarak yetişmelerinde yardımcı oldu.
Tarih, edebiyat, dînî ilimler ve şiire ilgisi sebebiyle 1990lı yıllardan itibaren yazı hayatına başladı. Yayınlanan eserlerinden bazıları şunlardır:
1- Bir Testi Su, İstanbul 1996
2- Rahmet Esintileri, İstanbul 1997
3- Nebiler Silsilesi I- IV, İstanbul 1997-1998
4- Tarihten Günümüze İbret Işıklar, İstanbul 1998
5- Abide Şahsiyetleri ve Müessesleriyle Osmanlı, İstanbul 1999
6- İslam İman İbadet, İstanbul 2000
7- Muhabbetteki Sır, İstanbul 2001
8- İmandan İhsana Tasavvuf, İstanbul 2002
9- Vakıf-İnfak-Hizmet, İstanbul 2002
10- Son Nefes, İstanbul 2003
Kitapları birçok dile çevrilen Osman Nuri Topbaş, bu dillerin konuşulduğu ülkelerden gelen seminer, konferans ve panel tekliflerini kabul ederek, fikirlerini paylaşmakta ve bunu insanlığa hizmet anlayışı içersinde sürdürmektedir.
Osman Nuri Topbaş evli ve dört çocuk babasıdır.
Osman Nuri Topbaş Kitapları - Eserleri
- Damladan Deryaya
- İnsan Denilen Muamma
- Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) 2
- Bir Testi Su
- Kâinat, İnsan ve Kur'ân'da Tefekkür
- İslam İman İbadet
- Rahmet Esintileri
- Dünyadaki Cennet Huzurlu Aile Yuvası
- Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) 1
- Emsalsiz Örnek Şahsiyet: Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.)
- Bir Nasihat Binbir İbret
- Gönül Bahçesinden Son Nefes
- İslam Nazarında Akıl ve Felsefe
- Hizmet
- O'nun (s.a.v.) Eğitim Lisanı
- 40 Soru 40 Cevap
- Hak Din İslam
- Müslümanın Para ile İmtihanı
- Mesnevi Deryasından Ab-ı Hayat Katreleri
- Altın Silsile
- Eğitimde 101 Adım
- Faziletler Medeniyeti 1
- Faziletler Medeniyeti 2
- Gençlerle Tarih Yolculuğu
- İbret Işıkları
- Tasavvuf İmandan İhsana
- Nebiler Silsilesi -1
- Nebiler Silsilesi - 2
- Öyle Bir Rahmet ki
- Sohbet ve Adabı
- Tarihe Yolculuk
- Vakıf İnfak Hizmet
- Sır ve Hikmet İncileri
- Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa
- Bizim Medeniyetimiz
- Müslümanın Kendisiyle İmtihanında Tasavvuf
- İmandan İhsâna Hak Yolculuğu
- Toplumun Kalbindeki Yara İsraf
- Hakk'a Adanmış Gençlik
- Nebiler Silsilesi - 3
- Nesil Endişesi
- Fahr-i Kâinât Efendimiz
- Peygamber Edebi
- Ebediyet Yolculuğu
- Dünya ve Ahiret
- Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1
- Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 2
- İmam-ı Rabbani (r.a.)
- Gönül Bahçesinden Saadet Damlaları
- Bir Günün Muhasebesi
- Osmanlı
- O (S.A.V.) Nasıl Öğretirdi?
- Sâliha Hanım
- Cafer-i Sadık (R.A.)
- Bayezîd-i Bistami (r.a.)
- Asr-ı Saâdet Toplumu
- Muhabbet
- Gönül Yolculuğu
- Şah-ı Nakşibend (r.a)
- En Büyük Nimet
- Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)
- Kainat, Kur'an ve İnsan
- Sual ve Cevaplarla Tasavvufî Mülâhazalar
- En Büyük İlahi Rahmet
- Mevlana İkliminde Gençlerle 12 Soru - Cevap
- Rahmet Peygamberi ve Biz
- Aklın Cinneti Deizm
- O'nun Muhteşem Ahlakı
- Rahmet Toplumu Hayırlı Gençlik
- Hak Dostlarından Hikmetler: Hazret-i Mevlana
- Hoş Sedâlar
- Hidâyetlere Vesile Olmak
- Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim
- Hüdayi'nin Ziyafet Sofrası'ndan
- İtikatta, İbadette ve Muamelatta İhlas ve Takva
- Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası
- Muhabbetteki Sır
- Hizmet ve Adabı
- Gönül Dergahından Hakikat İncileri
- Hidâyet Güneşi
- Kur'an-ı Kerim Işığında Nebiler Silsilesi - 4
- Kur'an-ı Kerim Işığında Nebiler Silsilesi - 1
- Ecdadımız ve Biz Muhteşem Bir Maziden İhtişamlı Yarınlara
- Созвездие Праведных Халифов
- O Beşeriyete Ne Öğretti, Nasıl Öğretti ve Ne Hâsıl Etti?
- Peygamber Mesleği - İnsanın Eğitimi
- Kur'ân-ı Kerîm Işığında Nebîler Silsilesi - 2
- Kur'ân-ı Kerîm Işığında Nebîler Silsilesi - 3
- Ailede İki Cihan Saadeti
- Hâlid-i Bağdâdî
- Вот какая это Милость
- Hacc-ı Mebrur ve Umre
- Hazret-i Mevlana'nın Gönül Deryasında
- Sır ve Hikmet - 1
- Sır ve Hikmet - 2
- Osman Nuri Topbaş Hocaefendi İle Mülakatlar
- Muhabbet ve Marifet
- Muhteşem Bir Maziden İhtişamlı İstikbale
- Hak Dostlarından Hikmetler 1
- İslam Tefekkür Ufku
- Müslümanın Gönül Dünyası
- Hayırda Yarışmak
- Ahlakın Zirvesi
- Sulh ve Sükûnet için Birlik ve Beraberlik
- Allah İçin Yardım Etmek
- Allah Yolunda Fedâkârlık
- Hakk'a Davet
- Emanet ve Ahde Vefa
- Hüsn-i Zan ve Vefa
- Tevekkül ve Teslimiyet
- Son Nefes Endişesi
- Hazret-i Mevlana’nın Aşk ve Vecdinden Sırlar, Hikmetler ve Rumuzlar
Osman Nuri Topbaş Alıntıları - Sözleri
- Haram gıdalar,kalbi sağırlaştırır ve duaların kabulünü engeller. (İnsan Denilen Muamma)
- ... Ruh ve gönül, ibâdetlerden alacağı gıdâyı, başka hiçbir şeyden alamaz. Bugün bu gerçeği anlamayan insanlar, ruhlarının can çekişmesini seyretmekten başka bir şey yapamamaktadırlar. (Hacc-ı Mebrur ve Umre)
- Nice balık vardır ki, su içinde her şeyden eminken boğazının hırsı yüzünden oltaya tutulmuştur. (Bir Nasihat Binbir İbret)
- Bir Hak dostu, zamanın kıymetini iyi idrak ederek gaflete düşmememiz ve günlerimizi lâyıkıyla değerlendirebilmemiz hususunda şu tavsiyelerde bulunur: "Zaman zaman hastahanelere giderek hastaları ziyaret et! O muzdaripler gibi hastalıklara müptelâ olmadığını ve üzerindeki sıhhat nîmetini düşünerek hâline şükret! Zaman zaman hapishânelere giderek oradaki mahkumların binbir ıztırapla dolu zindan hayatlarını tefekkür et!Cinâyetlerin bir anlık gaflet ve cinnet neticesinde işlendiğini,diğer taraftan mazlum olarak hapse düşüp o cefâya katlananların da bulunduğunu,onların yerinde kendinin de olabileceğini düşün! Allah Teâlâ seni bu hâle düşmekten muhâfaza ettiği için O'na şükret! Oradakilerin selâmeti için de duâ et! Sonra kabristanlara git,oradaki mezartaşlarından hâl lisânı ile yükselen sessiz feryâd u figanları dinle.Ömür nimetini kaybettikten sonra pişman olmanın bir fayda vermeyeceğini düşünerek vakitlerinin kıymetini bil! Mezarda yatanlar için bir Fâtiha oku ve bundan sonraki günlerini hamd,şükür ve zikir ile değerlendirmeye gayret et!" Demek ki bir mü'min, Cenâb-ı Hakk'ı hiçbir zaman ve mekânda unutmadan yaşamaya gayret etmedilidir.Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: "Allâh'ı unutan ve bu yüzden Allâh'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın!İşte onlar fâsık olanalardır." (el-Haşr,19) (Toplumun Kalbindeki Yara İsraf)
- Ezelden aşk ile biz yâne geldik! Hakikat, şem'ine pervâne geldik! Tenezzül eyleyip vahdet ilinden, Bu kesret âlemini seyrâne geldik.. (Osmanlı)
- Kusursuz bir talebe arzu ediyorsak, kusursuz bir eğitimci olmaya mecbûruz. (Eğitimde 101 Adım)
- Âyinedir bu alem her şey Hak ile kaim Mir’at-ı Muhammed’den Allah görünür daim (Emsalsiz Örnek Şahsiyet: Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.))
- Hazret-i Dâvûd'un şu duâsı ne güzeldir: "Allah'ım! Sen'den Sen'i sevmeyi, Sen'i seven kişiyi sevmeyi (ve ancak) Sen'in sevgine ulaştıran ameli isterim..." •Tirmizî, Deavât,72• (Peygamber Edebi)
- “İnsanlardan öyleleri vardır ki: onlar hayra anahtar, şerre de kilittirler. Öyleleri de vardır ki, şerre anahtar, hayra kilittirler.” (En Büyük Nimet)
- Hakikaten Biz,bu Kuran'da insanlar için Her türlü misali sayıp dökmüşüzdur.Fakat tartışmaya en düşkün insandır. Kehf 54 (İslam Nazarında Akıl ve Felsefe)
- On yarım adam, bir tam adam etmez. (Hizmet ve Adabı)
- Allah Resûlü'nün (sav) ashabını yetiştirme usuldür. (İmandan İhsâna Hak Yolculuğu)
- "Alçakça söylenen söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verir." (O'nun (s.a.v.) Eğitim Lisanı)
- Bunları derin derin tefekkür edebilirsek, hidayet ve Hakk’a vuslat yolu olan cennet yolunda koşmaya başlarız. (İtikatta, İbadette ve Muamelatta İhlas ve Takva)
- "Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmazsan câhilsin demektir. Şeyh Sâdî-i Şîrâzî (Hakk'a Adanmış Gençlik)
- Geçmiş kavimlerin yaşadıkları, sebep ve neticeleriyle müşâhede edildiği takdirde, istikbâl için doğru yönü gösteren bir pusula olur. (İslam Tefekkür Ufku)
- Bir insana nâdanlarla harman yeri darken, dostlarla iğnenin deliği geniş gelir. (Hüdayi'nin Ziyafet Sofrası'ndan)
- Filistin'de hâlâ çocuklara en çok konulan isimlerin başında "Abdülhamid" gelmektedir. Filistinliler; "Biz Abdülhamid'in yetimleriyiz." diyerek onu hayırla yâd etmektedirler. (Faziletler Medeniyeti 1)
- İslam nazarında iman; kalp ile tasdik, dil ile ikrar suretinde gerçekleşir. (Kâinat, İnsan ve Kur'ân'da Tefekkür)
- ماَ لاَ يُدْرَكُ كُلُّهُ، لاَ يُتْرَكُ كُلُّهُ: Bir şey tamamen elde edilemiyor diye, bütünüyle de terk edilmez. (En Büyük Nimet)