Nedir Bu Felsefe? - Martin Heidegger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Nedir Bu Felsefe? kimin eseri? Nedir Bu Felsefe? kitabının yazarı kimdir? Nedir Bu Felsefe? konusu ve anafikri nedir? Nedir Bu Felsefe? kitabı ne anlatıyor? Nedir Bu Felsefe? PDF indirme linki var mı? Nedir Bu Felsefe? kitabının yazarı Martin Heidegger kimdir? İşte Nedir Bu Felsefe? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Martin Heidegger

Çevirmen: Dürrin Tunç

Orijinal Adı: Was ist das- die Philosophie?

Yayın Evi: Afa Yayınları

İSBN: 9789754142730

Sayfa Sayısı: 56

Nedir Bu Felsefe? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Heidegger, genelde Platon ve Aristoteles'ten başlayarak kendisinden önceki felsefe, özelde ise aşamaya çabaladığı metafizik/ontoloji kuramlarına sırf "varolanı" göz önünde bulundurmaktan kaynaklanan bir tür "varlığı unutmuşluk" suçlaması yapar. Ona göre, daha önceki filozoflar "varlık nedir" sorusunu sormamışlar, ve "varlık" ile "varolan" arasındaki "ontolojik ayrımı" görmemişledir. Bu suçlamaların ne kadar yerinde oldukları tartışmalıdır.

Nedir Bu Felsefe? Alıntıları - Sözleri

  • Her ikisi arasında, düşünme ve şiir arasında, gizli bir akrabalık hüküm sürer, çünkü her ikisi de kendilerini dilin hizmetinde dil için kullandırır ve harcatırlar. Ama aynı zamanda her ikisi arasında bir uçurum vardır, zira onlar "en ayrı dağlarda otururlar".
  • "Güzel duygularla kötü edebiyat yapılır." Andre Gide'in bu sözü sadece edebiyat için değil, daha çok felsefe için geçerlidir. Duyguların, en güzelleri dahil, felsefede yeri yoktur. Duygular, söylendiği gibi, akıl-dışı birşeydir. Buna karşın felsefe sadece akla-uygun birşey değil, ayrıca aklın asıl yöneticisidir.
  • Felsefenin tanımlarına ilişkin historik açıklamalarla değil, kendini bize varolanın varlığı olarak aktarmış olan şeyle konuşmayla, felsefenin ne olduğu sorusunun yanıtını buluruz.
  • İnsan özgürlüğe bir özellik olarak sahip değildir, aksine özgürlük insana sahiptir.
  • Heidegger’e göre varlığın ne olduğuna gelince: her ne kadar varlıksız varolan, varolansız da varlık düşünülemezse de varlık, varolanda varolan bir özellik değildir.
  • Felsefe, varolanı, yani varolanın varolan olarak ne olduğunu görmeye yetkinleştiren bir tür yetkili olmasıdır.
  • Duyguların, en güzelleri dahil, felsefede yeri yoktur. Duygular, söylendiği gibi, irrational (akıl-dışı) birşeydir. Buna karşın felsefe sadece rational (akla-uygun) birşey değil, ayrıca ratio’nun (aklın) asıl yöneticisidir.
  • "Güzel duygularla kötü edebiyat yapılır." _Andrè Gide
  • hayret etme, arkhe’dir: felsefenin her adımına baştan sona egemendir.
  • Duyguların, en güzelleri dahil, felsefede yeri yoktur. Duygular, söylendiği gibi, irrational (akıl-dışı) birşeydir. Buna karşın felsefe sadece rational (akla-uygun) birşey değil, ayrıca ratio’nun (aklın) asıl yöneticisidir.
  • Filozofların kanılarını saptamak ve betimlemek ile onların söylediklerini, yani neden söz ettiklerini onlarla enine boyuna konuşmak tamamen birbirinden farklıdır.
  • Şimdi göstermek istediğim yol, direkt olarak önümüzde durmaktadır. Ve onu sırf çok yakın olduğu için zor buluyoruz. Ama onu bulduktan sonra bile hâlâ ne yapacağımızı bilmez halde üzerinde yol alacağızdır.
  • Kaygı ve korku, umut ve güven duygusuna karışmakta.
  • Felsefenin tanımlarına ilişkin historik açıklamalarla değil, kendini bize varolanın varlığı olarak aktarmış olan şeyle konuşmayla, felsefenin ne olduğu sorusunun yanıtını buluruz.
  • "Felsefe, ... buzlu ve yüksek dağ silsilesinde gönüllü yaşamdır."

Nedir Bu Felsefe? İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Viyana Çevresi’nin kendisini metafizik olmakla suçladığı Heidegger oldukça anlaşılmaz cümleleriyle Kant , Hegel gibi diğer Almanların yanında yerini alır . Felsefenin sadece onu anlayan elitler için yapılmış ezoterik bir öğreti haline getirilmeye çalışıldığı iddia edilebilir burada . Zira Heidegger herkesin felsefeden anladığı anın felsefenin bittiği an olduğunu söyler . Girizgahının eserin kendisinden zor olduğu küçük bir risale .Kitabın dili öyle ağdalı ki benim de dilimde kaldı kelimeler :) (S.)

Nedir Bu-Felsefe?, Martin Heidegger Felsefe nedir sorusunun ne kadar kadar eski bir kökeni olduğu bilnmekte. Bu kitap bu sorunun kökenini ele alırken akılcı çıkarımla felsefe varoluş ilişkisinde doğar. Varoluşu tanımlamak aslında felsefeyi tanımlama yolunda en büyük adımdır. Sokrates sonrası düşünce isimleri ve onların fikirlerinde ki en büyük eksiğin yine varlığın özünün tanımı olduğu fikri üzerinden varlık ve felsefe ilişkisini inceleyen Heidegger’in felsefi açıdan bakıldığında ontolojik olarak ele alınmadığını gördüğümüz günümüzde hâlâ bir cevap bulunamayan sorunun düşünce ile doğrudan bir ilişkisini olduğunu vurguluyor. Sokrates diyalogları dan bugüne felsefenin evriminde düşünceler değiştikçe sorunun hep aynı kaldığını görüyoruz ne vardır varlık nedir? Felsefe nedir sorusunu yine aynı sorunun cevabında gizli. İyi okumalar... -Furkan DOLGUN (İnsanca Akademi)

Nedir Bu Felsefe? PDF indirme linki var mı?

Martin Heidegger - Nedir Bu Felsefe? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nedir Bu Felsefe? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Martin Heidegger Kimdir?

26 Eylül 1889'da Baden eyaletinde doğdu. Çocukluğundan itibaren dine ve felsefeye eğilimli biri olarak yetişti. Felsefi çalışmalarıyla olduğu kadar, yaşamı ve çeşitli dönemlerde sergilediği politik tutumlarıyla da tartışma konusu oldu. Felsefi yetkinliği ve önemi yadsınamazken politik konumları dolayısıyla sürekli sorunlu bir ilişkinin taşıyıcısı oldu ve bu durum çoğu zaman felsefi çalışmalarının tam olarak değerlendirilmesini gölgeledi.

Freiburg Üniversitesi'nde Katolik ilahiyatı ve Hristiyan felsefesi okudu ve 1914 yılında ilk çalışması ve doktora tezi, "Psikolojide Yargı Kuramı" ile dikkat çekmeye başladı. 1923'te Marburg Üniversitesi'nde profesör oldu. 1927 yılında "Varlık ve Zaman" yayımlandı ve yayımlanışından itibaren yalnızca varoluşçu felsefe açısından değil, 20.yüzyıldaki bir bütün felsefe tartışmaları bağlamında bir şekilde etkili oldu. Heidegger burada, bütün bir Batı Felsefesi geleneğini metafizik olmakla eleştirdi, ki sonrasında postmodern felsefe bu argümanı başka düzlemelerde yeniden değerlendirecektir.

1933 yılından itibaren Nazilerin iktidara gelmesiyle birlikte Heidegger Nazi Partisi'ne katıldı. Bu dönemde Freiburg Üniversitesi'nde rektör oldu. Heidegger'in bu dönem boyunca izlediği politika her zaman tartışma konusu olmuş ve onun çalışmalarının değerlendirilmesine gölgeler düşürmüştür. Nazilere katıldığı gerekçesiyle 1945'te üniversiteden uzaklaştırıldı ama sonra 1952'de yeniden üniversiteye dönebildi. Daha sonra yanlış yaptığını söylemesi de üzerine düşen gölgelerin sona ermesini sağlamamıştır, ancak bununla birlikte onun teorik çalışmalarının değeri her zaman kendini buna rağmen korumuş ve felsefe açısından önemli yerini muhafaza etmiştir.

Martin Heidegger Kitapları - Eserleri

  • Metafizik Nedir?
  • Varlık ve Zaman
  • Düşünmek Ne Demektir?
  • Zaman ve Varlık Üzerine
  • Nedir Bu Felsefe?
  • Sanat Eserinin Kökeni
  • Olmaya Bırakılmışlık
  • Hümanizm Üzerine
  • Nietzsche'nin Tanrı Öldü Sözü ve Dünya Resimleri Çağı
  • Teknik Ve Dönüş - Özdeşlik ve Ayrım
  • Tekniğe İlişkin Soruşturma
  • Metafiziğe Giriş
  • Bilim Üzerine İki Ders
  • Düşünceye Çağıran Yurt Müdafaası
  • Hegel’in Tinin Fenomenolojisi
  • Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi
  • Heraclitus Üzerine Dersler
  • Nedenin Neliği
  • Hümanizmin Özü
  • Düşüncenin Çağırdığı
  • Düşünme Deneyiminden
  • Kant ve Metafizik Problemi
  • Hegel’in Tinin Fenomenolojisi (Ciltli)
  • Basic Questions of Philosophy

Martin Heidegger Alıntıları - Sözleri

  • Bizi gecenin içine doğru derince yürüten… Ki gece, gittikçe harikulade parlar yukarıya doğru… Ve yıldızlar şaşar… Çünkü gece, birbirime yakınlaştırır yıldızların uzaklıklarını gökyüzünde… (Olmaya Bırakılmışlık)
  • Genelde bir siyasal sistemin teknik çağına nasıl uyarlanabileceği ve bunun hangi sistem olabileceği, bugün benim için en belirleyici bir soru. Bu soruya verilecek yanıtı bilmiyorum. Bunun demokrasi olabileceğine kani değilim. (Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi)
  • Heidegger, Greklerin temel deneyimlerinin, mevcut olan her şeye dolayımsızca yanıt verdikleri bir deneyim olduğunu söyler. Grekler karşılarına kendiliğinden çıkan her şeyi açık bir şekilde alımlamışlardır. Onlar, Yeniçağ felsefesinin özneyi merkeze koyan tavrına tamamen yabancıdırlar. Greklere göre karşılaşılan her şey 'mevcut olan'dır; fakat 'mevcut-olan', 'mevcut olmayan'dan çıkar, o öne-çıkmış bir şeydir. (Tekniğe İlişkin Soruşturma)
  • Ve böylece insan, varoluş taşıyan aşkınlık olarak olanaklar içine dalan bir uzaklık varlığıdır. (Nedenin Neliği)
  • Felsefe tekil bilimler halinde eriyor: psikoloji, mantık, politolji. (Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi)
  • Kant ahlâkı : Hiçbir şeyi bir araç olarak görme, onu her zaman bir amaç olarak düşün, der. (Hümanizmin Özü)
  • Edimsel duyu kesinliği yalnızca onu aldığımız saf dolaysızlık değildir asla, bilakis her edimsel duyu kesinliği bir emsaldir. Üstelik özsel anlamda bir emsaldir. (Hegel’in Tinin Fenomenolojisi)
  • Sanat, sanat eserinde yatar. (Sanat Eserinin Kökeni)
  • Heidegger Varlık'la serbest bir bağıntı kurma imkânını dilde bulur. Çünkü sahici düşünme, insanın Varlık'la uyuma sokulması ve Varlık'a yanıt vermesidir. Ve yanıtın verilebildiği yer dildir. Sözcükler kendilerinin ötesindeki bir şeye işaret ederler. Onlar anlamın yarı saydam taşıyıcılarıdır. Bir şeyi adlandırmak onu davet etmektir, onu bir yere çağırmaktır. 'Dil, Varlık'ın evidir.' (Tekniğe İlişkin Soruşturma)
  • Duyguların, en güzelleri dahil, felsefede yeri yoktur. Duygular, söylendiği gibi, irrational (akıl-dışı) birşeydir. Buna karşın felsefe sadece rational (akla-uygun) birşey değil, ayrıca ratio’nun (aklın) asıl yöneticisidir. (Nedir Bu Felsefe?)
  • Filozofların kanılarını saptamak ve betimlemek ile onların söylediklerini, yani neden söz ettiklerini onlarla enine boyuna konuşmak tamamen birbirinden farklıdır. (Nedir Bu Felsefe?)
  • Aranan şeyi bulduğumuz varsayılırsa. Bu, karışan’ın özü sürdürmesidir. (Olmaya Bırakılmışlık)
  • İnsan ve hakikatin özü-sürdürmesine giden yoldayız … (Olmaya Bırakılmışlık)
  • Varlık ve zaman, birbirlerini karşılıklı olarak belirler, ancak böyle bir tarzda ne birincisine - Varlık- zamansal bir şey denir ne de İkincisine -zaman - bir varolan. Düşünceyi bütün bunlara verirken kendimizi çelişkili ifadeler içinde başıboş buluruz. (Zaman ve Varlık Üzerine)
  • Bana öyle geliyor ki kuram ve praksis ile, birinden ötekine gidip gelen bir aktarımın temsiliyeti arasındaki ve metafizikten kaynaklanan ayrım, benim düşünmekten anladığım şeyin anlaşılmasını engelliyor. (Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi)
  • Alman dilinin içinde, Yunan dili ve onların düşüncesiyle olan özel akrabalığı düşünüyorum. Bu, bana bugün Fransızların hiç durmadan doğruladıktan bir şey. Düşünmeye koyuldukları zaman, Almanca konuşuyorlar: kendi dilleriyle düşünmeyi başaramadıklarını kesin bir dille ifade ediyorlar. (Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi)
  • - " (...) Scheler, insanın özü hakkındaki belirlenimlerin çokluğunun, kolayca müşterek bir tanım içine sıkıştırılamayacağını kendine özgü bir kesinlikle görebilmiştir: ‘’İnsan o kadar geniş, renkli, çok-katmanlı bir şeydir ki, tüm tanımlar ona kıyasla biraz kısa kalır. İnsanın çok fazla ucu ve sonucu vardır …" (Kant ve Metafizik Problemi)
  • İnsan kendisini kendinin bilincinde olmakla değil, varlıkla ilişkisi temelinde ve bu ilişki bakımından tanıyabilir. (Tekniğe İlişkin Soruşturma)
  • Şiirler gibi, bir düşünce de çevrilemez. Olsa olsa açıklanıp yorumlanabilir. Sözcük sözcüğe çevirmeye kalkışıldığında, her şey değiştirilmiş olur. (Profesör Heidegger, 1933’te Neler Oldu? Der Spiegel’in Heidegger’le Tarihi Söyleşisi)
  • Dünyada kibir ve zeka ile nasıl dolaşıp dururuz? (Metafiziğe Giriş)