Nietzsche - Julian Young Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Nietzsche kimin eseri? Nietzsche kitabının yazarı kimdir? Nietzsche konusu ve anafikri nedir? Nietzsche kitabı ne anlatıyor? Nietzsche PDF indirme linki var mı? Nietzsche kitabının yazarı Julian Young kimdir? İşte Nietzsche kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Julian Young

Çevirmen: Bülent Doğan

Orijinal Adı: Nietzsche - A Philosophical Biography

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053324485

Sayfa Sayısı: 968

Nietzsche Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dünya üzerine gelip geçmiş bütün felsefeciler arasında, "filozof", hatta "feylosof" tanımına en çok layık olanı, herhalde aslen felsefeci değil, klasik filolog olan Friedrich Nietzsche'dir (1844-1900). Üretken hayatı boyunca Hıristiyanlıkla bütünleşmiş Batı kültürüyle boğuşan Nietzsche, bu kültüre bir itirazdan ibaret olan külliyatını, kimi zaman yıkıcı ve sert, kimi zaman yumuşak ve incelikli ama her zaman çarpıcı üslubuyla kaleme almıştır. Felsefesinin temeli, ne kadar kökleşmiş olursa olsun, insanın coşkun enerjisini engelleyen her türlü öğretinin sorgulanıp ayıklanması ve bunun yerine "hayatın olumlanması"dır. Bu kapsamda Apollon-Dionysos ikiliği, güç istenci, bengi dönüş, üstinsan gibi anahtar kavramlar eşliğinde oluşturduğu felsefesinde kendini Deccal ilan edip Tanrı'nın öldüğünü ileri sürerek Zerdüşt kimliğiyle Batı kültürünü ıslah etmeye girişmiştir.

Nietzsche'nin düşüncelerini döneminin bağlamına (Prusya militarizminin, Darwinci bilimin, antisemitizmin, gençlik ve özgürlük hareketlerinin yükselişi) yerleştiren elinizdeki biyografi, bahtsız filozofun hayatını bütün boyutlarıyla anlatmaktadır. Lou Salomé'ye duyduğu umutsuz aşkın kişiliği üzerindeki yakıcı etkisini dile getirmekte, kırk dört yaşında aklını yitirmesinin sebeplerini anlamaya çalışmaktadır. Ölümünün ardından düşünsel mirasına el koyan kız kardeşi tarafından çarpıtılarak Nazizme felsefi payanda haline getirilen ve bu prangadan ancak on yıllar sonra kurtulan eserlerini, bütün alt anlamlarıyla birlikte titizlikle ele alıp incelemektedir.

19-20. yüzyıl Alman felsefesi uzmanı olan yazar Profesör Julian Young, Nietzsche'nin hayatı ve felsefesine dair bugüne kadar yazılmış bu en kapsamlı biyografisinde özel bir bölümleme yapmıştır. Böylece isteyen okur Nietzsche'nin sadece hayatıyla, isteyen de sadece eserleriyle ilgili bölümleri okuyabilir. Elbette yazarın dileği, ünlü filozofun hem sarsıcı eserlerinin, hem de dokunaklı hayatının okunmasıdır.

Nietzsche Alıntıları - Sözleri

  • Önümde duran hedef gerçekten pratik bir öğretmen olmak, genç insanlarda gerekli düşünme ve kendini sorgulama isteği uyandırabilmektir. Böylece insanlar gözlerinin önündeki disiplin hakkında niye, ve nasıl [ ama özellikle ~niye~] sorularını ortaya çıkarabilirler.
  • Hayat gizilgücün gerçekleştirilmesidir; büyümek ve olgunlaşıp tam anlamıyla gerçekleşmiş bir yetişkin olmaktır, tıpkı palamudun ~doğru şartlar altında~ büyüyüp olgunlaşarak meşe ağacı olması gibi.
  • Sinirlerin aşırı uyarıldığı teşhisini koydu ve tedavi olarak da “daha aptal ol ki kendini daha iyi hissedesin” dedi.
  • Nietzsche-Wagner-Schopenhauer kötümserliği benimsemezler.
  • “Her şeyi inkar etmeyi denedim. Ah, yıkmak kolay, —peki, ya yapmak!!” Friedrich Wilhelm Nietzsche
  • Tüm tutkular bir aşamadan geçer… bu aşamadayken budalalıklarının ağırlığıyla kurbanlarını aşağı çekerler.
  • Beğenilerdeki benzerlik ten ötürü ortalama öğretmenler daha fazla ortalama öğretmen getirir ve giderek artan bayagılık için bu iyi bir şeydir. Yetenekleri ile kurumun ruhu arasında belli bir " uyumlu oran" buldukları için bu ortalama tipler kendilerini meşru görürler. Öte yandan sahiden yetenekli öğretmen, giderek kendini yabancılaşmış hisseder, yetenekli öğrenci de kurumun verebileceklerinin giderek giderek azaldığını görür .

Nietzsche İncelemesi - Şahsi Yorumlar

NİETZSCHE HASTA MI YOKSA YOL GÖSTERİCİ Mİ?: Nietzsche kimdir? Nedir? Neden bu kadar önemlidir? Hangi buluşları, icatları vardır ve neden bu kadar dillerdedir?.. Bütün eserlerini okusanız dahi daha pek çok uzatılabilecek bu soruların cevabını bulamazsınız. Zira Hristiyanlık ve tanrı aleyhtarlığı dışında, bir felsefesi, görüşü, bir icadı, buluşu yoktur Nietzsche’nin. Lakin bu konuda da tutarsız ve samimiyetsizdir. Zira Hristiyanlığı ve Hristiyan Tanrısını inkâr eder ama kendini İsa yerine kor, kendine vahiy geldiğinden, kendisinin bir tanrı olduğundan söz eder. Tek tanrılı dinlerden çok daha sapkın ve tutarsız olan Yunan tanrılarını kurtarıcı olarak görür. “Tanrı öldü” der, tanrısız dinsiz bir hayat arzular fakat bunun yerine koyacak bir argümanı da yoktur ve kız kardeşine: “Gönül huzuruna ve mutluluğa kavuşmak istiyorsan inan; yok, hakikatin talebesi olacağım diyorsan sorgula” der. Hayatı hezeyanlarla dolu, megaloman, ruhen ve bedenen fena halde hasta, bir gün öyle, öbür gün başka şeyler söyleyen bir zavallıdır Nietzsche. Öyle anlaşılacak, merak edilecek bir tarafı da yoktur Nietzsche’nin ki, kendisi de kitapları hakkında zaten “artık onlardan tiksiniyorum” diyecektir. Hayatta yegâne dostları Lou Salome, Wagner ve tüm kadınlar hakkında söyledikleri, onlarla ilgili tutumu, muhatap olduğu herkese, bir süre sonra hakarete başlaması, “yok-öldü” dediği tanrından kendini daha önemli görmesi bile onun acınacak derecede şifa bulmaz bir hasta olduğunu yeterince gösterse gerek. Sapkınlığını, dengesizliğini, ruh hastası olduğunu kendisi de itiraf ediyor aslında ama galiba ateistler, dini ayak bağı olarak görenler, “ah şu dinler olmasa her şey güllük gülistanlık olacak” diyecek kadar sığ düşünenler sarılacak daha tutarlı bir dal bulamadıkları için ona sarılıyor olmalılar. Bence burada asıl tartışılması gereken Nietzsche’nin neden çocukluktan itibaren bu derece hasta olduğudur? O neden bu haldedir?.. Sadece kendisi de değil, kardeşi Elizabeth’de acınacak derece dengesiz, sapkın ve ruh hastasıdır? Beni ilgilendiren asıl konu budur ki, burada da onların çok küçük yaşta baba sevgisi, baba koruyuculuğu, baba modelinden yoksun kalmalarının onların bu hallere düşmesinde başlıca neden olduğu kanaatindeyim. Diğer insanlarla kıyaslandığında babasız büyüyen çocukların ileride, şiddete başvurma, ruh hastalığına yakalanma durumu ne durumdadır? Bu konuda güvenilir araştırmalar var mıdır bilmiyorum ama Hz. İsa ve Hz. Muhammed de babasızdılar ve sonradan her ikisinin de “Peygamberliğe" soyunmaları, hatta İsa ve İsevilerin daha da ileri gidip, "Tanrılık ve tanrının oğlu" oldukları iddiasında bulunmaları, Hz. Muhammed'in bir gece Mescid-i Aksa'dan uzaya çıkma ve Tanrı ile yüzyüze görüşme iddiası da dikkate şayan değil midir? Onu anladığını söyleyenler, onun bir görüşü, fikri olduğunu, insanları aydınlattığını iddia edenlerin de pek tutarlı olmadıklarını, dinlerin toplum üzerindeki yıkıcı, olumsuz etkileri karşısında Nietzsche’ye sarıldıkları bana daha mantıklı gelmektedir. Fakat sadece böyle tutarsız, dengesiz, hayatı zırvadan, hezeyandan ibaret birisi ile yan yana durmak bile onların savunulacak bir tezlerinin olmadığına işarettir herhalde. Oysa bütün tanrılar ölse-öldürseniz bile türümüzün tanrısız bir hayat sürdürme iradesinden yoksun olduğumuz, hikmetinden sual olunmaz, her şeye kadir ve nadir bir kurtarıcı arayışından kurtulamadığımız bir vakıadır. Nitekim Nietzsche’de Napolyon’un doğduğu Korsika’daki Corte’ye gidişini “bir hac ziyareti” diye niteleyerek, (Sayfa 656) bir bakıma Napolyon’u tanrı yerine koyar? Firavunlar, Yunan kralları, Roma İmparatorları, Hitler, Mussolini, Atatürk, Menderes, Saddam, vb. bütün Ortadoğu, İslam halife ve kralları da “hikmetinden sual olunmaz” birer tanrı değiller midir? Görebildiğim kadarıyla Nietzsche’nin yegâne faydası, tanrıyı alenen ve inatla inkâr ederek binlerce yıldır devam eden, çoğunluğun tanrıya inanmayan azınlığa “Sen benim tanrımı inkâr ettin, dolayısıyla da seni linç edeceğim-ateşe atacağım” mantığı ve anlayışını yıkmasıdır. Ve bu sayede Darwin ile Nietzsche’den sonra en azından Batı'da özgür düşüncenin önü açılmış, ruhban sınıfı, ilk kez saldırıdan savunmaya geçmiştir. Bu da çok önemlidir ama bunun ötesinde, Nietzsche’yi yol gösterici bir model-kılavuz olarak görmekle şu bizim Said-i Nursi, Necip Fazıl, Cübbeli, Fethullah vs’yi irşat edici olarak görmek, onlardan medet ummak arasında pek bir fark olduğunu zannetmiyorum. Nietzsche’nin dinsiz-tanrısız-tapınmasız bir hayatın yolunu göstermesi, bunun için bir rol model-kılavuz olabilmesi elbette bütün insanlık için bir kazanım olurdu fakat ne yazık ki, aşağıdaki alıntılardan da anlaşıldığı kadarıyla o, bundan çok uzak olduğu gibi, insanlıkta henüz bu aşamaya gelmiş gibi görünmüyor. Nietzsche’yi gerçekten tanımak, onun etrafında koparılan fırtınayı anlamak için, Young’un eserini okumayı özellikle tavsiye ederim. Zira yazar, eserinde size bir Nietzsche portresi çizmek yerine, onun hakkında yazılıp söylenmiş her şeyi ortaya dökerek, okuyucunun kafasında sağlıklı bir Nietzsche portresi oluşmasına yardımcı olur. Nietzsche: “Almanya’daki en zeki insanlardan bazıları delirdiğimi, hatta bir tımarhane köşesinde öleceğimi düşünüyor. Hiçbir insanın beni sevebileceğine inanmayacak kadar gururluyum: İnsanların beni sevmesi için gerçekten benim kim olduğumu bilmesi gerekirdi. Birini sevebileceğime de bir o kadar az inanmıyorum: Bu da kendi kadememden bir insan bulmamı –mucizelerin mucizesi olurdu. Hristiyanlığın kurucusunun bana kıyasla yüzeysel kaldığını düşünüyorum.” (Sayfa 566) “Nietzsche: ‘Kendisi ile kıyaslandığında Mesih’in (İsa) yüzeysel bir figür olduğunu’ iddia eder, ‘Tanrı’nın var olmamasına üzüldüğünü çünkü en azından kendisiyle aynı düzeyde bir dostu olmasını isteğini’ söyler” (Sayfa 582) “Mevcut kadınlar ebedi dişiler erkekçe işleri yapacak kapasiteden yoksundurlar. Kadınlarda doğruluk kaygısı yoktur- en büyük yetenekleri kölece yalancılıktır” Sayfa 642) “Kadınlar dehşet vericidir ve barbarlık potansiyeli taşır – Kadınlar sıkı erkek kontrolünde olmalıdır. Bu da doğrudan barbarca terörizm kapasitelerinin bir sonucudur. Şarkta kadınlar “mal” muamelesi yapılması bu yüzden muazzam ölçüde rasyoneldir – Özgürlükçü hareket, eşit haklar, hiyerarşinin demokratik yıkımının, Avrupa’nın dümdüz edilişinin bir parçasıdır.” Sayfa 643) “Silvana Gölü etrafında uzun bir yürüyüş sırasında duran Nietzsche, çevresinde otlayan ineklere monoton ve uzun bir söylev çekmişti.” (Sayfa 650) “Nietzsche: Bir tapınak kurmak için, bir tapınak yıkılmalıdır” (Sayfa 706) “Nietzsche’nin gözünde Yunan tanrıları övgü dolu otoportrelerdir, derin kendine güvenin ifadeleridir. Buradan da yine, insanın kendinden nefretini değil insanın kendine saygısını öne çıkaran tanrıların Nietzsche’nin ideal geleceğine ait “tapınağı” dolduracağı sonucunu çıkarabiliriz.” (Sayfa 706) “Nietzsche’nin amacı Roma ile Yahuda arasında alttan alta süren savaşı açığa çıkarmak ve Roma’nın kazanmasını temin etmektir” (Sayfa – 706) Kardeşine gönderdiği mektubun bir pasajında "ilahiliğimin kirletilmesidir". (Sayfa 784) diyordu. Nietzsche'ye Vahiy Nasıl Geliyordu!!! Nietzsche: "Bi şeyin birdenbire görülür duyulur olması anlamına gelen vahiy ...onu duyarsınız; aramadığınız bir şey, kimden geldiğini sormaksızın alırsınız; bir şimşek gibi çakan, kaçınılmaz düşünce ...Hiçbir şeyi asla ben seçmedim ...Hepsi de irademin dışında olan şeyler ...Her şey kendiliğinden gelip sundu kendini." (Sayfa 785) Nietzsche: "Benden önce eşi benzeri görülmemiş bir iyi haber taşıyıcısıyım" (Sayfa 787) “Nietzsche’nin tek ömürlük arkadaşı, şaşmaz destekçisi Franz Overbeck, Nietzsche’nin karakterini değerlendirirken: “Nietzsche sahici anlamda büyük bir adam değildir. Daha ziyade onu gerçekten yönlendirip etkisi altına alan şey büyüklük özlemi ve hayat rekabetindeki ihtirastı.” (Sayfa 806) “Hiç doğru dürüst felsefe tarihi eğitimi almamış eski bir klasikçi olan Nietzsche sadece Yunanlıları gerçekten biliyordu. Sokrates öncesi filozoflara hayrandı ve biricik eğiticisi Arthur Schopenhauer’ı tanıyordu. (Sayfa 806) (Halil Korkmaz)

Selam sevgili okur! Bu biyografi serisinden okuduğum dördüncü eser oldu Nietzche, aralarından içerik bakımından en zengin ve yalın anlatımı ile de en başarılı olanı diyebilirim. Elbette ailesinden eğitiminden bahsediyor ama daha çok Nietzsche'nin felsefesinin biyografisi diyebiliriz bu eser. Çünkü ağırlıklı olarak etkilendiği isimleri, hangi yönlerinden etkilendiğini ve daha sonra nasıl değişip kendi felsefesini şekillendirdiğini okuduk. Kendi felsefesi belli bir ölçüde şekillendikten sonra eserleri ile onu tanımaya devam ettik. Tüm bunları okurken yine kişisel yaşamında gelişen olayları; akademik hayatını, sağlık sorunlarını, ikili ilişkilerinde yaşadıklarını ve bunlardan nasıl etkilendiğini, felsefesini, düşünme biçimini nasıl etkilediğini de okumuş olduk. Kimseye bu kitabı okumadan eserlerini anlayamazsınız, mutlaka bu eseri okumanız lazım demek istemem ama eserlerini anlamak için Nietzsche'yi tanımanız ve onun bakış açısını, etkilendiği isimleri bilmeniz gerekiyor. Öteki türkü eserlerinde vermek istediklerini onun değil kendi bakış açınızla anlamanız mümkün olabilir. Ben Ocak ayında başlayıp her ayın ilk on günü parça parça okuyarak tam da planladığım gibi altı ayda bitirdim. Siz başka bir yöntemle de okuyabilirsiniz. İlk gençlik yıllarında dost canlısı vefalı bir Nietzsche'den, İnsanlardan uzaklaşan ve sadece yalnızlığında huzur bulan Nietzsche'ye dönüşümünü, Akademik hayatta kadınların da yer alması gerektiğini savunan ve hatta bunun için oy veren Nietzsche'den, kadınlardan nefret eden Nietzsche'ye dönüşümünü okumak oldukça etkileyiciydi. Herkese keyifli okumalar dilerim. İsterseniz YouTube kanalıma da bakabilirsiniz. https://youtube.com/c/EL%C4%B0FBEGENM%C4%B0%C5%9EMrsenelkitap (Tezer Beğenmiş)

İlk sayfadan son sayfasına kadar merak ve heyecanla okudum. Beklentimin çok çok üzerinde bir çalışma. Sadece büyük filozofun yaşamına değil aynı zamanda onun felsefesine dönük büyük bir okuma. Nietzsche’yi tanımak, eserlerini neden ve nasıl yazdığına, ne anlatmaya çalıştığına dair fikir sahibi olmak için okunabilecek en iyi kitap diyebilirim. (Menekşe Sağlam)

Nietzsche PDF indirme linki var mı?

Julian Young - Nietzsche kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nietzsche PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Julian Young Kimdir?

Julian Young Kitapları - Eserleri

  • Nietzsche
  • Heidegger'in Geç Dönem Felsefesi

Julian Young Alıntıları - Sözleri

  • Beğenilerdeki benzerlik ten ötürü ortalama öğretmenler daha fazla ortalama öğretmen getirir ve giderek artan bayagılık için bu iyi bir şeydir. Yetenekleri ile kurumun ruhu arasında belli bir " uyumlu oran" buldukları için bu ortalama tipler kendilerini meşru görürler. Öte yandan sahiden yetenekli öğretmen, giderek kendini yabancılaşmış hisseder, yetenekli öğrenci de kurumun verebileceklerinin giderek giderek azaldığını görür . (Nietzsche)
  • Hayat gizilgücün gerçekleştirilmesidir; büyümek ve olgunlaşıp tam anlamıyla gerçekleşmiş bir yetişkin olmaktır, tıpkı palamudun ~doğru şartlar altında~ büyüyüp olgunlaşarak meşe ağacı olması gibi. (Nietzsche)
  • Sinirlerin aşırı uyarıldığı teşhisini koydu ve tedavi olarak da “daha aptal ol ki kendini daha iyi hissedesin” dedi. (Nietzsche)
  • Nietzsche-Wagner-Schopenhauer kötümserliği benimsemezler. (Nietzsche)
  • “Her şeyi inkar etmeyi denedim. Ah, yıkmak kolay, —peki, ya yapmak!!” Friedrich Wilhelm Nietzsche (Nietzsche)
  • Önümde duran hedef gerçekten pratik bir öğretmen olmak, genç insanlarda gerekli düşünme ve kendini sorgulama isteği uyandırabilmektir. Böylece insanlar gözlerinin önündeki disiplin hakkında niye, ve nasıl [ ama özellikle ~niye~] sorularını ortaya çıkarabilirler. (Nietzsche)
  • Tüm tutkular bir aşamadan geçer… bu aşamadayken budalalıklarının ağırlığıyla kurbanlarını aşağı çekerler. (Nietzsche)