Nikomakhos'a Etik - Aristoteles Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nikomakhos'a Etik kimin eseri? Nikomakhos'a Etik kitabının yazarı kimdir? Nikomakhos'a Etik konusu ve anafikri nedir? Nikomakhos'a Etik kitabı ne anlatıyor? Nikomakhos'a Etik kitabının yazarı Aristoteles kimdir? İşte Nikomakhos'a Etik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Aristoteles
Çevirmen: Furkan Akderin
Yayın Evi: Say Yayınları
İSBN: 9786050203172
Sayfa Sayısı: 240
Nikomakhos'a Etik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Aristoteles, Antikçağ felsefesinin en önde gelen filozofudur. Benzer düzeyde bir felsefeye İlkçağda sadece Platon'un erişebildiği kabul edilir. Antikçağa damgasını vurmuş olan Aristoteles, pek çoklarına göre tüm çağların en büyük birkaç filozofundan biridir. Bilim ve felsefede onun başarmış olduklarıyla rekabet etme ümidi besleyebilen insan sayısının bir elin parmaklarını geçmediği hemen herkes tarafından kabul edilir.
Aristoteles, mantık, doğabilimleri, metafizik, psikoloji, etik ve siyaset felsefesi gibi pek çok alanda eser vermiştir. "Aristoteles külliyatı" olarak geçen, özgün haliyle Grekçe 1462 sayfadan oluşan eserler bütünü, derslerinin, kendisi ya da öğrencileri tarafından tutulmuş notlarından oluşur.
Aristoteles'in, oğullarından biri olan Nikomakhos'a ithafen kaleme aldığı Nikomakhos'a Etik, 10 bölümden oluşmaktadır. Aristoteles bu kitapta, iyinin ve iyinin amacı olan mutluluğun ne olduğundan, karakter ve düşünce erdemlerinden bahseder. Bunların duygularımızla ve eylemlerimizle bağlantılı olduğunu ileri sürer. Erdemler arasından özellikle cömertlik ve adalet üzerine vurgu yapar. Erdeme yaklaşmak, aynı zamanda erdemsizliğe yol açacak kötü alışkanlıklardan uzak durmayı gerektirdiğinden bunların da incelenmesi gerektiğini önerir. Erdemden ayrı düşünülemeyecek olan dostluk ve nihai olarak yararlı ve yararsız hazların ele alınmasıyla kitap tamamlanır.
Toplumsal bir etik anlayışına sahip olan Aristoteles, etiği "en yüce bilim" şeklinde değerlendirdiği politikanın bir alt alanı olarak görmektedir.
Nikomakhos'a Etik Alıntıları - Sözleri
- “Bir insan kendisine hakim değilse tercihlerine göre değil, isteklerine göre hareket eder.”
- İki türlü iyimiz var. Kimi şeyler kendilerinden dolayı, kimi şeyler ise çeşitli nedenlerden dolayı iyi sıfatını hak ediyor.
- Erdemli bir yaşam bizi tek başına mutlu edemez. Para, toplumsal statü, asalet, sağlık, güzellik ve diğer pek çok şey aynı kefededir. Bunlardan herhangi birisi erdem olmadan kişiyi mutlu etmez.
- tek bir iyi ya da herkes için geçerli bir iyi olamaz. Zaten bu olabilseydi her şey için ayrı bir iyiden değil tek bir şey için bu bir iyiden bahse dilirdi.
- ''Kötü şeyleri anımsamak değil, daha çok bunlara bir sünger çekmektir yüce gönüllülüğün özelliği.''
- Mutluluk ruhun erdeme uygun bir eylemidir.
- "Her şeyi kendi anlayan iyidir, doğruyla ikna edilen de iyidir, hem kendi anlamayıp hem de başkasını dinlemeyen boş insandır."*
- Bir insan kendisine hakim değilse bu bilgiye sahip olmasının bir önemi yoktur.
- Mutluluk nedir? Bilgili insanlar ve çoğunluk bu konuda aynı görüşte değil. Buna göre zenginlik ya da haz gibi şeyler mutluluktur. Bazen mutluluk duruma göre değişir, Örneğin hastayken sağlık fakirken zenginlik, bilgisizken bilmek ya da bizden daha iyi durumda olanlar mutlu olarak düşünürler.
- Öte yandan soyumuzdan gelen insanların bizim mutluluğumuza etkisi olduğunu düşünmek tuhaf gibi.
- Hiç kimsenin istemeden kötü olduğu ya da istemeden mutlu olduğu yönündeki görüş hatalı görünüyor.
- Belki de siyasetin amacı erdemdir Ama yine de bu kesindir diyemeyiz.
- Karakterliyim ve ben hep böyleyim diyenlere karşılık güzel bir inceleme olmuş. Karakter erdemleri doğal olarak biz de olamaz, çünkü doğal olarak var olan şeyler alışkanlıkla elde edilemezler.
- Söz edilebilir bence. Peki her birinin iyileri acaba onun uğruna yaptığımız şey mi? Yani hekimlikte iyilik sağlıkken, askerlikte başarı, mimarlıkta ev ya da başka şeyler; iyi için amaca göre farklı şeylerden söz edebilir miyiz ?
- Hazlardan uzaksak ölçülüyüz, ölçülüysek daha uzak kalmasını biliyoruz demektir.
Nikomakhos'a Etik İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Üstün İnsan Tarifi: Aristo’nun üstün insan tarifi: “… Kendini boşuna tehlikeye atmaz. Çünkü onu kaygılandıran pek az şey vardır. Ama önemli durumlarda hayatını bile seve seve verir. Bazı şartlarda yaşamanın anlamı olmadığını da bilir. İnsanlara yardıma koşar, kendisine yardım edildiğinde ise utanır. İyilik, bağışlamak bir üstünlük belirtisidir. İyilik görmekse bir alçalmadır. Kamu gösterilerine katılmaz. Sevdiği sevmediği ortadadır. İnsanları ve nesneleri umursamadığından dürüst davranır, açık konuşur. Gözünde hiçbir şey fazla büyük olmadığı için, hiçbir şeye de fazla hayranlık duymaz. Ancak dostuna karşı alttan alır, aksi taktirde bu tür davranış bir köle özelliğidir. Garez nedir bilmez, olayları unutur, yürek incitecek şeyler üzerinde durmaz. Konuşmak için can atmaz. Övülmek veya yerilmek onu ilgilendirmez. Düşman da olsa başkaları hakkında kötü konuşmaz, ancak o kişi kendi kendinin düşmanıysa iş değişir. Ağırbaşlı davranır, sesi toktur sözleri ölçülüdür, telaşlı değildir. Hiçbir şeye fazla önem vermediği için de hiddete kapılmaz. Cırtlak ses, acele adımlar, kaygı içindeki insanlara yakışır. Hayatın cilvelerini vakar ve sükunetle karşılar, az sayıdaki askerini büyük bir savaş stratejisi ile yöneten usta bir general gibi, içinde bulunduğu durumdan elinden geldiğince yararlanır. En iyi dost kendisidir, yalnız kalmaktan hoşlanır. Erdemi ve yeteneği olmayan kişinin en büyük düşmanı ise kendisidir. Yalnızlıktan o korkar.. (James Fraser)
Bu kadar sade, anlaşılır, net bir dil kullanılabilir ancak, bir sonraki bölümde ne diyecek, konuyu nereye bağlayacak, nasıl bir sonuç çıkaracak diye heyecanla okudum. Bir kez daha anladım; felsefi metinlerin kesinlikle asıllarını okumalıyız, onları yorumlarını yapanlardan değil... mesela yakın dönem filozoflarını anlamak için daha büyük bir çabanın içine girmek gerekiyor , ki çoğu zaman alıntıları Antik Yunan filozoflarından ama o kadar dolambaçlı yollardan gidiyorlar ki bitsin diye bekliyorum çoğu felsefi metni, ama hayatla ilgili kurulabilecek “basit” ve “sade” cümlelerle de ders veriliyor üstelik sıkılmadan heyecanla ilerliyor insan. Aristoteles elbette ki bazı konularda yanlış düşünüyor bu eserinde; mesela kadınlar, çocuklar ve kölelerle ilgili, ve aynı zamanda eşcinselliği eleştirme şekli, ki kendisinin de eşcinsel olduğunu Foucault’ tan öğreniyoruz... Ama bütün bunları çıkardığımızda Nikomakhos’ a Etik ‘ den öğreneceğimiz; hayatla, dostlukla, aşkla, adaletle, insan olmakla ilgili çok kıymetli dersler var ve okuma önceliği verilecek önemli bir eser... (Derya bakırcı)
Bireyin ne olduğunu belirleyen ve onun davranışlarını oluşturan temeli, içinde yaşadığı toplumun siyasi ve ahlaki yapısı oluşturur. Buna katılıyorsanız başlayalım çünkü birey bağımsızdır, herkes ayrıdır gibi düşünceler işi, içinden çıkılamaz bir hale getiriyor sadece. Bu da bizlere zarar verir. Kitap yorumu ayrıca şahsi fikrime daha geçmedik. Kitabın temeli burada. Ahlak ve Siyaset ise birlikte değerlendirilecek bir kavram olarak anlatılıyor. Yani yapılan hiçbir şey sebepsiz değildir, hepsini bir sebebe bağlayabiliriz diyor yazar ve biraz da psikoloji alanına doğru geçiyoruz buralarda. Ayrıca ahlaken siz iyi değilseniz neden iyi yönetilesiniz, yönetenler kötü ise siz nasıl iyi olasınız diyor yazar ki burada ben işte tamamen haklı buldum yazarı. Tabi biraz daha o yönetim ile o yönetime katılanlar üzerinden düşününce yani küçük bir topluluk üzerinde bu daha mümkün ama büyük ve nüfusu yüksek olan toplumlarda bunu yapamazsınız. Mükemmel bir yönetim, zeka ve idarecilik anlayışı olan insanlar maalesef hak ettikleri yahut istedikleri işleri yapamıyorlar. Bu da yönetilenden ziyade yönetenin kendini geliştirmesi gereken kısımlardan. Toplumsal olarak yok olmak istemiyorsak bunlar gerekli ve bir yok oluşa doğru sürükleniyoruz zannımca. Ki bizim insanımız her şeyin en güzelini fazlasıyla hak ediyor. Ben bu düşüncedeyim. Kötü örneklere ne gerek var, iyiyi örnek almak varken? Platon eleştirisi de göze çarpan noktalardan. Bir iyi tek başına iyi değildir diyor. Burada da hak verdim kendisine çünkü kötülük olmazsa iyi olmaz. En basitinden sürekli kendisine kötü davranılmış, hor görülmüş birini düşünün. Gerek acıdığınız gerekse içinizden geldiği için olsun, o kişiye iyi davranışınız fark edilir. Çünkü kötülük vardı, yaşandı ve sizden iyilik görüldü. He, kıymetiniz bilinmez, kullanılmaya çalışırsınız veyahut benzeri durumlar gibi örnekler çoğaltılabilir ama bunlar da başka konu. Mesele kadir kıymet meselesi değil basit bir örnek. Gözüme çarpan bir diğer konu da Mutluluk. Tamamen saf bir istek aslında çünkü düşündüğümüz zaman ne yaparsak bunun için yaparız diyor yazar. Para mı kazacaksın, zengin mi olacaksın, iş mi yapacaksın gibi pek çok örneğin temelini oluşturuyor. Hepsini bir ‘Mutluluk’ teması altında hedefleriz diyor. Eh, huzur arayanlardan olarak buna karşı çıkacağımı düşünmedim zaten. Son olarak da kendine yetmek meselesi var dikkat çekici olarak. Bunu da kayda aldım çünkü bu meseleyi adam yüzyıllar önce dile getirmiş ve insanlarımız yeni fark ediyor. Yani basit bir banka işi için bile yanına birini alıp gitmek durumları bile vardı. Şimdi insanlar yavaş yavaş yalnız kalmayı tercih ediyor, yalnızlaştırılıyor ve bana göre en güzeli de tek başına eğlenmeyi yaşayarak öğreniyor. Bu çok önemli bence. Mutluluğu başkasında değilde kendinde aramak. İnceleme sabaha kadar uzar gider o yüzden hepimize keyifli okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Kitabın Yazarı Aristoteles Kimdir?
Aristoteles ya da kısaca Aristo (Yunanca: Ἀριστοτέλης Aristotelēs; Eski Yunanca /aristoˈtelɛːs/; Yeni Yunanca /ˌaris̩toˈteʎis̩/)
Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.
MÖ 384 veya 385'te, günümüzde Athos tepesi olarak adlandırılan tepenin yakınlarında ufak bir Makedonya kenti olan Stageira'da, Makedonya kralı II. Amyntas'ın (Philippos'un babası) hekimi olan Nikomakhos'un oğlu olarak dünyaya gelir. MÖ 367 veya 366 'da 17 yaşında Platon'un Atina'daki akademisine (Akademeia) girmesiyle Platon'un en parlak çömezlerinden biri olur. Tütör yahut yardımcı hoca olarak çalıştığı dönemde, okuma tutkusuyla tanınır; (Platon, belki de bir tür tenezzülle, ona "okuyucu" lâkabını takar) Daha sonraları Akademia'daki öğretime kendisi de katkıda bulunur: kimi zaman Platoncu savları rakip Isokratos okuluna karşı savunmak için geliştiren, hatta zaman zaman da Evdamos ya da Can üzerine (Peri tes Psykhes) yazılarında olduğu gibi, bu tezleri büyükseyen diyaloglar yazar. Gryllos yahut Retorik üzerine Aristoteles'in diyalog yazarlığı dönemine aittir.
Platon MÖ 347'de öldüğünde, Akademeia'nın başına ardılı olarak Spevsippos'u atamıştır. Antik Çağ'dan itibaren yaşamöyküsü yazarları -herhalde kötücüllüklerinden- Platon'un bu seçiminde Aristoteles'in Akademeia'yı terk etmesinin asıl nedenini görüyorlar. Aristoteles'in en azından Spevsippos'a karşı kalıcı bir garez duyduğunu biliyoruz. Aynı yıl, belki de ustasının teşvikiyle, Ksenokratos ve Theophrastos ile bugün Biga Yarımadası olarak anılan Troas bölgesindeki Assos kentine gönderilir. Orada Tiran Atarnevs'li Hermias'ın siyasî danışmanı ve dostu olur. Aynı esnada, özgünlüğünü daha o zamandan belli eden bir okul kurar. Bu okuldaki girişimleri arasında yaşambilim üzerine çalışmaları yer alır. 345-344 yıllarında, belki de Theophrastos'un daveti üzerine, komşu Lesbos (Midilli) adasının Doğu kıyısındaki Mytilene (Midilli) kentine varır. 343'te Pella'daki (Bugün Ayii Apostili) Kral Makedonyalı Philippos'un sarayına, oğlu İskender'in eğitimini üstlenmek üzere çağırılır. 341 yılında Perslerin eline düşen Hermias'ın feci sonunu Pella'da öğrenir, anısına bir ağıt düzer. Gerek Pella'da ikamet ettiği sekiz senelik dönem, gerek eğitmenlik vazifesinin içeriği hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Philippos'un ölümüyle M.Ö. 335 İskender tahta oturur. Aristoteles Atina'ya dönüp Akademeia'ya rakip olarak Lykeion'u, ya da diğer adıyla Peripatos 'u (öğrencileriyle içinde dolaşarak tartıştıkları bir tür çevresi sütunlarla çevrili avlu ya da galeri) kurar. Lykeion'lulara verilen Peripatetikoi adı buradan geliyor. Burada on iki sene ders verir. M.Ö. 323'te Büyük İskender'in bir Asya seferi esnasında ölmesi üzerine Atina'da Makedon karşıtı bir tepki dalgası peydah olduğu vakit, aslında Makedonculuk zannı taşıyan Aristoteles'e karşı, dine saygısızlık davası açılması söz konusu olur. Bir ölümlüyü -Hermias'ı- anısına bir ilâhi yazarak ölümsüzleştirmekle itham edilir. Bunun üzerine Aristoteles, Sokrates'in yazgısını paylaşmak yerine Atina'yı terk etmeyi seçer: kendi deyişiyle, Atinalılar'a "felsefeye karşı ikinci bir suç işlemeleri" fırsatını tanımak istemez. Annesinin memleketi olan Eğriboz (Evboia) adasındaki Helke'ye Khalkis sığınır. Ertesi yıl M.Ö. 322'de, altmış üç yaşında hayatını kaybeder.
Aristoteles Kitapları - Eserleri
- Poetika
- Atinalıların Devleti
- Nikomakhos'a Etik
- Politika
- Retorik
- Metafizik
- Organon 1 - Kategoryalar
- Hayatı Her Gün Yeni Baştan Keşfetmek
- Ruh Üzerine
- Hayvanların Hareketleri Üzerine
- Fizik
- İkinci Çözümlemeler
- Ekonomi
- Organon 2 - Önerme
- Organon 6 - Sofistçe Çürütmeler
- Oluş ve Bozuluş
- Magna Moralia
- Eudemos'a Etik
- Gökyüzü Üzerine
- Organon 3 - Birinci Analitikler
- Yorum Üzerine
- Doğa Bilimleri Üzerine
- Aristoteles Eğitim Üzerine
- Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos
- Organon - Topikler
- Theta
- Felsefeye Çağrı
- Protreptikos - Evren Üstüne
- Problemeta Physica
- Politics & Constituion of the Athens
- Poetika
Aristoteles Alıntıları - Sözleri
- Resimlere bakmaktan hoşlanırız; çünkü onlara bakarken öğrenebiliriz. (Poetika)
- "...Gerçi kendi başına gökyüzü olmakla bu gökyüzü olmak birbirinden farklıdır." (Gökyüzü Üzerine)
- Bütün nimetlere fazlasıyla doymuş olan sizler yüreğinizdeki taşkınlığı dizginleyerek kibrinize gem vurun. (Atinalıların Devleti)
- eğer hakikati hakikat olduğu için ararsak ulaşırız. (Protreptikos - Evren Üstüne)
- İlkin ismin ve fiilin, sonra inkar ve tasdikin, önerme ve sözün ne olduğunu ortaya koymak gerekir. Sesin çıkardığı sadalar ruh hallerinin işaretleridir. Yazılmış kelimeler sesin çıkardığı kelimelerin işaretleridir. Yazı her insanda (bir olmadığı gibi, konuşulan kelimeler de bir değildir; her ne kadar bu deyimlerin doğrudan doğruya işaretleri oldukları ruh halleri herkeste bir ise de; tıpkı bu hallerin, hayalleri oldukları şeylerin aynı oldukları gibi. (Organon 2 - Önerme)
- Mutluluk nedir? Bilgili insanlar ve çoğunluk bu konuda aynı görüşte değil. Buna göre zenginlik ya da haz gibi şeyler mutluluktur. Bazen mutluluk duruma göre değişir, Örneğin hastayken sağlık fakirken zenginlik, bilgisizken bilmek ya da bizden daha iyi durumda olanlar mutlu olarak düşünürler. (Nikomakhos'a Etik)
- Gerçekte, biz tartışmada iki şeyin aynı veya ayrı olduklarını ortaya koyabilirsek, aynı tarzda tarifler için de bol bol deliller bulmaya muktedir olacağız. Böylece nesnelerin özdeş olmadıklarını gösterdik mi, tarifi yok etmiş olacağız. Bununla beraber şimdi koyduğumuz kaide için karşılıklılık bulunmadığını kaydedelim. Çünkü tarifi teşkil etmek için iki nesnenin özdeşliğini ispat etmek yetmez, halbuki tarifi yok etmek için bu özdeşliğin bulunmadığını ispat etmek yeter. (Organon - Topikler)
- Var olan bütün şeylerden bazıları hiçbir başka şey hakkında doğrulukla bütüncül olarak tasdik edilmeyecek bir tabiattadırlar (sözgelimi Kleon ve Kallias, başka deyişle ferdî olan ve duyulabilen); halbuki başka şeyler o şey hakkında tasdik edilebilirler (çünkü bu ferdî şeylerden her biri hem insandır, hem de hayvan); daha başka şeyler de başka şeyler hakkında tasdik edilirler, halbuki onlar hakkında, önce olan hiç bir şey tasdik edilmez; nihayet daha başkaları da daha başkaları, başkaları da onları kendileri hakkında tasdik edilirler, sözgelimi, insan, Kallias hakkında, hayvan da insan hakkında. (Organon 3 - Birinci Analitikler)
- Zaman vardır, ama ancak devinim varsa, çünkü zaman yalnızca devinimin ölçüsüdür. (Gökyüzü Üzerine)
- Birçok olayın olasılığa aykırı gerçekleşmesi olası bir şeydir. (Poetika)
- Bize kötü olan şeyi yaptıran hazdır ve bizi doğru olandan uzak tutan acıdır. (Aristoteles Eğitim Üzerine)
- "Eylemse, zamanı da imleyen, parçası ayrı olarak hiçbir şey imlemeyendir." (Yorum Üzerine)
- "Her şeyi kendi anlayan iyidir, doğruyla ikna edilen de iyidir, hem kendi anlamayıp hem de başkasını dinlemeyen boş insandır."* (Nikomakhos'a Etik)
- Söz edilebilir bence. Peki her birinin iyileri acaba onun uğruna yaptığımız şey mi? Yani hekimlikte iyilik sağlıkken, askerlikte başarı, mimarlıkta ev ya da başka şeyler; iyi için amaca göre farklı şeylerden söz edebilir miyiz ? (Nikomakhos'a Etik)
- Bir kentte kadınların durumu iyi bir şekilde düzenlenmediyse, o kentin yarısı için iyi bir anayasa yok demektir. (Politika)
- ... senin için küçük bir şey ama benim için büyük. (Eudemos'a Etik)
- Hiçbir şey sevgiye alışkanlıkların olmasından daha çok Zarar veremez. (Ekonomi)
- "...Zira kimilerinin dediğine göre, başkanın başkayla karışması imkânsızmış, çünkü karışmanın ardından var ve başkalaşmamış olmalarından ötürü, o an daha önce olduğundan daha karışmış değillermiş, hatta benzer durumdaymışlar, ikisinden biri bozulsaymış, bu karışmak olmazmış, biri var biri yok olurmuş, karışım ise benzer durumdaki şeylerin karışımıymış.İki şey birleştiğinde karışanların her biri bozulmuşsa, yine aynıymış, çünkü bütünüyle var olmayanlara 'karışanlar' denemezmiş. (Oluş ve Bozuluş)
- Yaşlı bir adama şöyle bir göz verseler genç biri gibi görmeye başlar. Dolayısıyla yaşlılık, ruhun değil, ruhu olanın maruz kaldığı bir şey. Sarhoşlukta ve hastalıklarda olduğu gibi. İçeride başka bir şeyler bozulunca akletme ve temaşa etme de zayıflar, oysa kendisi hiçbir özelliğe ya da etkilenime sahip olmayan bir şeydir. (Ruh Üzerine)
- Bilgelerin şu deyimi tanrısaldır: "Ruhun cezasını çekmesi gerekmektedir ve bizler ne olduğu bilinmez büyük suçların cezası içinde yaşamaktayız." (Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos)