Nohut Oda - Melisa Kesmez Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nohut Oda kimin eseri? Nohut Oda kitabının yazarı kimdir? Nohut Oda konusu ve anafikri nedir? Nohut Oda kitabı ne anlatıyor? Nohut Oda PDF indirme linki var mı? Nohut Oda kitabının yazarı Melisa Kesmez kimdir? İşte Nohut Oda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Melisa Kesmez
Orijinal Adı: Nohut Oda
Yayın Evi: Sel Yayıncılık
İSBN: 9789755709352
Sayfa Sayısı: 125
Nohut Oda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Mekânın hunharca talan edildiği, bir yere ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine öyküler...
Melisa Kesmez üçüncü kitabı Nohut Oda’da insanın bitmek bilmeyen yuva arayışına bir güzelleme yaparken, içimizde büyüttüğümüz, bazen kadim bir yara gibi sürekli sızlayan, bazen de eski şiddetini yitiren öfke ve hesaplaşmaların hemen yanı başında aşkın ve inceliklerin filizlendiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Her şeye rağmen kendi kozasını örmekten vazgeçmeyenlere...
Nohut Oda Alıntıları - Sözleri
- Bir kez daha ayarsız sevecenliğimin kurbanıyım. Merhametim batsın.
- "Ben bu hayatta en çok kendi ahlarımdan korkuyorum."
- "Ayaklarımızın altında bir zemin yok artık. Bir çatımız da. Gelecek yok. Geçmişin izleriyse çoktan silinmeye başladı. Aşk, bize bu sonsuz boşlukta ev olacak tek şey."
- "Benim hikayem bu kadarmış gibi geliyor. Ben bu kadarını hayal edebildim çünkü. Gerisi yok ki"
- Ben seni yarı yolda bırakmadım ki Selim, yol bitti.
- "Yolun bittiği falan yok. Artık yola kendin olarak devam etmen gerekiyor sadece."
- “Geldiğim noktada bir olmamışlıklar silsilesiydi hayatım. Epeydir nefes alamıyordum.”
- "İnsan nasıl en baştan başlar?"
- Ben bu hayatta en çok kendi ahlarımdan korkuyorum.
- "Berelerimizi öpüyor zaman yumuşacık. Öpünce geçiyor ağrı."
- "Bu kadar yüksekten ancak düşerek inilir, diyordu ya kitap, kitaplara inanıyorum."
- İnsan, hayatında çok nadiren bir hikâyenin sonuna geldiğini anlıyor.
- "Benim hikayem bu kadarmış gibi geliyor. Ben bu kadarını hayal edebildim çünkü. Gerisi yok ki."
- … zamanla anlıyordun ki, bir hayattı kaybettiğin, kendi hayatına bitişik bir hayat, bir komşu yaşam öyküsü. O gidince hayatlarınızın yabani bitkiler gibi yıllarca birbirine doğru büyüyüp iç içe geçtiği yeri, bu müşterek alandaki şahsi hikayeni, yani onun yanındaki seni de kaybediyordun…. O, seninkilere dolanmış köklerini söküp alırken, seni de yerinden ediyordu. Aynı bahçenin çiçekleri olmak böyle bir şeydi.
- Özlemiş miydim onu? Onu ara sıra herkesten gizli özlediğimi biliyordum. Ama özlediğim o muydu, onun yanındaki kendim miydi, yoksa o eski güzel günler miydi, karar vermesi zordu.
Nohut Oda İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Kendini bildi bileli kabuğunu arayanlara...": Herkes bir şey anlatabilir ama herkes aynı anlatmaz. Hayatınızı ayrıntısıyla gözlemlediğiniz mi? Dokunduğunuz eşyayı, konuştuğunuz insanı, gördüğünüz tüm insanların saçından ayakkabılarına varana dek baktınız mı? Geçtiğiniz yolları sorguladınız mı? Su gibi akan zamanın ardına bakın, ne kalmış ne kalmamış diye. Bu kitabı merakla okudum, özellikle öykü sevdiğim için merakım arttı. Aslında merak edilecek bir büyük olay yoktu ancak her cümlesi çok şey anlatıyordu; aile bağı, insanın kendi içerisinde yaşadığı iç hesaplaşma, duygusallığın sorgulandığı bir eserdi. Duygusallık o kadar farklı işlenmiş ki, sanırım bu da yazarın yeteneğini gösteriyor. Tam 5 kısa öyküden oluşmakta: Kalanlar Son Bir Çay Annemin Çadırı Görüşürüz Kız Kardeşim Handan Öykü başlıklarına bakınca 'Nohut Oda' diye bir başlık görmedim, şaşırtıcı gelmişti. Okuduğunuzda anlıyorsunuz bu 'Nohut Oda' adını. Ha bu ara kitap adına ve içeriğine dair, kitabın arka kısmında bulunan yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum çünkü çok güzel: "Mekanın hunharca talan edildiği, bir yere ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine öyküler . . . Her şeye rağmen kendi kozasını örmekten vazgeçmeyenlere..." Demesiyle 'beni oku' diyen bir kitaptı. Bu beş öykü benim için beş güzel roman okuma hissi verdi. Evet; ben beş kısa öykü değil, beş koca roman okudum. Kişi analizi olsun, üslup olsun ve duygular olsun hepsi güzel işlenmiş. Hayatın küçük bir kısmından tutup onu en güzel şekilde okura sunmuş yazar. Öykülerin sonu iste sade ve etkiyeciydi. Ben bütün öyküleri çok sevdim, birini seç nerdeseniz 'Kalanlar' diyebilirim. (: *** "Yaşamın ilk çabası kabuk oluşturmaktır." Kabul edin, hepimiz bir kabuk oluşturmuşuz kendimize... Ben çok severek okudum. Günümüzde böyle güzel kitaplara raslamak mutluluk verici sahiden. Okumayan kalmasın diyorum ve herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar. (Duhâ)
Bunu tekrar payiaşmak zorundayım çünkü iletişim yayınları silmiş!!!!!!: Nohut oda reklamın nelere kadir olduğunu gösteren kitap.. Roman kurgulamaktan zerre anlamayan kesmez büyük ödüllere sahip oluyor. Yazdıkları da basit sabit ergenlerin bam teline dokunan zırvalıklar. Melisa kesmez i okuyunca neden bu kadar saçma, kurgusu olmayan, bir amacı olmayan kitabın çıktığını da kavramak zor değil. Kesmez okuyup ödül aldığını duyan biri saçma sapan aforizmaları türetip ben neden bu işten para kazanöayayım ki diyebilir. Afilli bir isim bul. Kadın kimliğini ticaretin bir parçası olarak edebiyata payanda eden bir yayınevi ile anlaş. Sonrası belli.. Kitaplarının içi saçma sapan avuntu aforizmaları ile dolu. Bir keriz hassasslığı ile yazılmış, hayatı anlamayan bilmeyen sayıklamalar. Okuöayarak kaybedeceğiniz en ufak bir şeyin olduğunu söylemek isterdim.. Kusura bakmayın.. (Eda sağlam)
Öykü okuyunca midesine yumruk yemek isteyenler, okumayın!: Hiçbir telaşa kapılmadan, naif bir dinginlikle ama hiçbir ayrıntıya da kayıtsız kalmadan yazıyor Melisa Kesmez. Küçük ayrıntıları öyküye ustalıkla yediriyor. Ezilmiş, yenilmiş, kırılmış, öfkeli, mutsuz karakterler...Ama okuyucuda melankolik bir tortu bırakmayan, küçücük anlardan görkemsiz mutluluklar da toplayan, umudu da aralarda saklayıp saran karakterlerini seviyorum. Hüzünlendirirken ince bir tebessümü dudaklarımızda asılı bırakmayı başarıyor. Nohut Oda’daki öykülerde “ne kadar da vurucuydu, oturduğum yere yapışıp kaldım, mideme yumruk yemiş gibiyim” cümlelerini kuracağınız olaylar yok. Öykülerin kapılarını aralayınca suratına yumruk yemeyi sevenler için değil yani. Tüm öykü kitaplarının midemize yumruk atması gerektiğini savunanlar var, onlar için de değil. Öyle vurucu, şaşalı olaylara başvurmadan da okuyucuyu yakalayan, basit an ve olaylara, sıradan insanlara anlam kazandırdığı için kendini okutan öyküler, ki bence başarısı da buradadır. Arka kapakta yer alan, yerine daha güzelini yazamayacağım şu güzelim paragrafla: Bu kitap "mekanın hunharca talan edildiği, bir yer ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine."dir. Okunasıdır. İyi okumalar.. (Emel Keleş)
Nohut Oda PDF indirme linki var mı?
Melisa Kesmez - Nohut Oda kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nohut Oda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Melisa Kesmez Kimdir?
MELİSA KESMEZ, Eylül 1980’de İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Sosyoloji okudu. Bir dönem Londra’da yaşadı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve söyleşileri yayımlandı. Çeviriler yaptı. İstanbul’da yaşıyor. Keriman isimli bir kedisi var.
Melisa Kesmez Kitapları - Eserleri
- Nohut Oda
- Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
- Bazen Bahar
- Anneanne Gezegeni
Melisa Kesmez Alıntıları - Sözleri
- Her şey bir şeyin etrafında durmadan döner, insanın payına düşen sarhoşluktur. (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)
- İnsan kabuklu böcek gibi bir şey. Baktı dışarısıyla baş edemiyor, kaçıveriyor içeri. Bu kimsenin kabahati değil. (Bazen Bahar)
- Bir kez daha ayarsız sevecenliğimin kurbanıyım. Merhametim batsın. (Nohut Oda)
- "Yolun bittiği falan yok. Artık yola kendin olarak devam etmen gerekiyor sadece." (Nohut Oda)
- “İnsan kabuklu böcek gibi bir şey. Baktı dışarısıyla baş edemiyor, kaçıveriyor içeri.” (Bazen Bahar)
- "Korkarım biz de herkes gibi birbirimizin hayatından bir tuhaflık olarak geçip gideceğiz" dedi. Üzdü beni böyle demesi, belli etmedim. (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)
- "Ben bu hayatta en çok kendi ahlarımdan korkuyorum." (Nohut Oda)
- Önce başkası sandım, sonra tanıdığım birine benzettim, derken, benmişim, tanıdım kendimi. (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)
- Kelime kelime, kadeh kadeh duvarları tırmanıp, birbirimizin bahçesindeki eriklere dalmışız (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)
- Ben seni yarı yolda bırakmadım ki Selim, yol bitti. (Nohut Oda)
- Ben bu hayatta en çok kendi ahlarımdan korkuyorum. (Nohut Oda)
- İnsan, hayatında çok nadiren bir hikâyenin sonuna geldiğini anlıyor. (Nohut Oda)
- "İnsan kabuklu böcek gibi bir şey. Baktı dışarısıyla baş edemiyor, kaçıveriyor içeri." (Bazen Bahar)
- … zamanla anlıyordun ki, bir hayattı kaybettiğin, kendi hayatına bitişik bir hayat, bir komşu yaşam öyküsü. O gidince hayatlarınızın yabani bitkiler gibi yıllarca birbirine doğru büyüyüp iç içe geçtiği yeri, bu müşterek alandaki şahsi hikayeni, yani onun yanındaki seni de kaybediyordun…. O, seninkilere dolanmış köklerini söküp alırken, seni de yerinden ediyordu. Aynı bahçenin çiçekleri olmak böyle bir şeydi. (Nohut Oda)
- "Benim hikayem bu kadarmış gibi geliyor. Ben bu kadarını hayal edebildim çünkü. Gerisi yok ki." (Nohut Oda)
- Özlemiş miydim onu? Onu ara sıra herkesten gizli özlediğimi biliyordum. Ama özlediğim o muydu, onun yanındaki kendim miydi, yoksa o eski güzel günler miydi, karar vermesi zordu. (Nohut Oda)
- “Geldiğim noktada bir olmamışlıklar silsilesiydi hayatım. Epeydir nefes alamıyordum.” (Nohut Oda)
- “Korkarım biz de herkes gibi birbirimizin hayatından bir tuhaflık olarak geçip gideceğiz,” (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)
- "İnsan nasıl en baştan başlar?" (Nohut Oda)
- “Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce, demiş ya şair...” (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz)