Nürnberg Konuşmaları - Adolf Hitler Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Nürnberg Konuşmaları kimin eseri? Nürnberg Konuşmaları kitabının yazarı kimdir? Nürnberg Konuşmaları konusu ve anafikri nedir? Nürnberg Konuşmaları kitabı ne anlatıyor? Nürnberg Konuşmaları PDF indirme linki var mı? Nürnberg Konuşmaları kitabının yazarı Adolf Hitler kimdir? İşte Nürnberg Konuşmaları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Adolf Hitler

Çevirmen: Burcu Denizci

Yayın Evi: SUB Basın Yayım

İSBN: 9786056632686

Sayfa Sayısı: 128

Nürnberg Konuşmaları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Gururlu ve cesur bir orduya sahip olan Almanya kahraman askerlere de sahiptir. Alman askeri için kahramanlık doğaldır. Ancak ordu, yalnızca savaş zamanı ulusun en büyük savunması değildir; aynı zamanda barış zamanında, halkımızın muhteşem okuludur.”

Nürnberg Konuşmaları Alıntıları - Sözleri

  • "Eğer bir ulus, muhteşem zekalar üretiyor ancak onlara değer vermiyor, siyaset hayatından dışlıyorsa, bu harika adamlar işe yaramaz. Böylece ulus çöker, en iyi ihtimalle icatlarını ve fikirlerini başka uluslara aktarır ancak artık kendini ileriye götüren bir ulus olarak adlandırılamaz."
  • Komünizm, ileri bir evrimsel aşama değildir, insanlara ve uluslara şekil vermenin en ilkel ve basit şeklidir.
  • "Bir halkın yüceliğini, ürettiği zeka ile ölçebiliriz."
  • "Biz Nasyonal Sosyalistlerin lügatında 'imkansız' diye bir kelime yoktur, ve gelecekte de olmayacaktır."
  • Barışçılık, korkaklığın en net biçimidir; hiçbir şey için mücadele edilmez.
  • Bir ulus, sorunlarını çözmeye yetecek kadar zeka ürettiği sürece, güçsüz olarak adlandırılamaz. Bir halkın yüceliğini, ürettiği zeka ile ölçebiliriz.
  • Komünizm, ileri bir evrimsel aşama değildir, insanlara ve uluslara şekil vermenin en ilkel ve basit şeklidir.
  • Önümüzdeki bin yıl Almanya'da başka bir devrim olmayacak!

Nürnberg Konuşmaları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Adolf Hitler ve Nazi Almanyası;: Meşhur Nürnberg Mitingleri ve Adolf Hitler… Babası memur olmasını istedi, Hiç istemiyordu ama baskı vardı, denedi tutturamadı, Ressam olmak istedi, okul tarafından kabul görmedi, Çocukluğu sıkıntılıydı, gelecek vaat etmiyordu, Sokakta resim yaparak para kazanmaya denedi, üç beş kuruş kazandı, Bir gün meydanda eline bir broşür geldi, Siyasetle hiç bir ilgisi yoktu, Hiç bir parti hakkında bilgiye sahip değildi, Birden bir kalabalığın toplandığı yere yaklaştı, Birisi bir şeyler anlatıyordu, hafif bir kalabalık vardı, dinlemeye başladı, Sonra dikkatini çekti ve öğrenmeye karar verdi, bir kaç toplantıya gitti, Partiye üye oldu “Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi” (NSDAP), Anlatılanlara kulak verdi, ilgisi arttı, Hitabının kuvvetli olduğunu fark etti, Parti içerisinde bu özelliği keşfedildi ve meydanlarda Adolf konuşmaya başladı, Adolf artık Hitler olmaya başladı, Yeni başladığı serüvende biraz hızlı adım atıyordu, Ufak kalabalıklar çoğalıyor, destek artıyordu, Sonunda Parti'ye başkan seçilmesi gerektiğini söyledi, dalga geçtiler, Kesinlikle ciddiye alınmıyordu, Toplantılar da konuşmayı bırakınca dinleyen sayısı azaldı ve geri gelmesini istediler, Tek talebi vardı… Başkan seçilecekti, Seçildi, propagandası yeni düşüncelerle genişledi, Kitlelere fikirlerini söylemeye başladı, Az ama fena olmayan kalabalıklara konuşmalar yaptı, O hazzı aldı ve fitili ateşlemeye başlamıştı, Versay Antlaşması (VERSAILLES) Almanya’yı yok etmişti, en büyük kozu buydu, (Osmanlı ve Almanya aynı safta idi, Versay ne ise Sevr de o idi.) Ülke çok fakirdi ve işsizlik yüksekti, Bunu kullanmaya çalıştı ve manifestolar geliştirdi, Antlaşmayı imzalayanları hiç affetmedi ve hainler diye defalarca deklare etti, Önceki yönetimin basiretsizliklerini ve Alman ırkını soktukları durumu her konuşmada kullandı, Zamanında “Birahane Darbesi” ni denedi; bundan yıllar sonra bu darbe girişimini iyi kullanacak ve kutsal bir anlam katacaktı, Mussolini’yi örnek almıştı ama onun gibi başaramadı, darbe ile gelememişti, Tutuklandı içeri atıldı, Kendisine sempati duyan siyasiler ve üst tabaka sayesinde az bir ceza aldı, Kavgam kitabını yazdı, Yıllar Sonra Churchill Kavgam'ı baştan okusaydık, bunlar başımıza gelmezdi diyecekti, Partinin başına tekrar geçti, bu sefer hedef yükseltti ve seçimle gelmek için tüm çabaları göstermeye başladı, gizli örgütler ve teşkilatlar kurdu, Yanlış hatırlamıyorsam üç seçim sonunda yüksek oy aldı ama iktidarı alamadı, istenmeye istenmeye Paul von Hindenburg tarafından şansölye seçildi. Seçildikten sonraki ilk konuşması https://www.youtube.com/watch?v=DcnTgo_idhY&bpctr=1531179062 Yetmezdi, Hindenburg öldü ve Şansölye makamını Cumhurbaşkanlığı ile birleştirdi. Ve III. Reich yani Führer Adolf Hitler doğdu. O artık Heil Hitler’di..! Naziler şimdi tüm gücü eline almıştı… Yaptığı o ihtişamlı meşhur Nürnberg Mitinglerinde Almanları kendine hayran bıraktı ve her söylediği destek aldı. Konuşmalarda ki vücut dili herkesi mest ediyordu. O kadar uzun konuşmalar yapıyordu ki, sesi kısılmasın diye bazı konuşmalarını “Heinrich Himmler”, “Joseph Goebbels” gibi önemli Nazi figürlerine yaptırıyordu. Kitap içeriğinde yıllar süren bu miting ve konuşmaların belirli kısımları var. Hitler’in yıllarca söylediği bütün her şeyi bir iki gün içinde okuyunca tabi ki her şey daha derli toplu oluyor. Geliyorum diyen şey kendini belli ediyor. Aralıklarla geldiğinde, tek bir konuşma gibi duruyor. Yalnız birleştirildiğinde her şey anlam kazanıyor. Barışçıl bir yol izleyeceğini öne sürerken, birden işin rengi işgaller ile değişiyor. Nürnberg Mitinglerinde yaptığı konuşmaların derlendiği kısa bir video. Konuşmalar kitapta da var. https://www.youtube.com/watch?v=Ps6f5EG4kdE&bpctr=1531181941 Şimdi, genelde önünüze çıkan şudur; Adolf Hitler ve Naziler insanlığa hakarettir, Yahudileri ve bir çok insanı gaz odalarında, toplama kamplarında katletmiştir. Milyonlarca insan onlar yüzünden ölmüş, açlık, sefalet içinde yaşamış, hayatları mahvolmuştur. Evet bunların hepsi olmuştur ve daha fazlası... Peki soruyorum o zaman ve bu soruların bazılarını kendi ülkemiz için de kendiniz sorun; Alman Halkının hiç mi suçu yoktur? Hitler seçimle gelmedi mi? Alman Halkı içindeki öfkeyi onun sayesinde kusmuştu, onlar suçsuz muydu? Yahudiler, toplu katliamlara uğradılar. Peki Yahudiler ne yapmıştı da Hitler bu kadar kinliydi, hiç araştırdınız mı? Dünya da ki Yahudi topluluklarının, ülkelerin içine yerleştikten sonra, yerli halkın işçi, kendilerinin patron olduğuna hiç bakmadınız mı? Yahudilerin birlik ve beraberliği hakkında bilginiz var mı? Gelelim Fransa, İngiltere gibi ülkelere. O kadar mağduru oynadılar ki, soralım o zaman. Efendim, madem o kadar masumsunuz, Çanakkale de ne işiniz vardı? İstanbul da ne işiniz vardı? Churchill’e soralım, Avrupa da ki insan insandı da Osmanlı topraklarında yaşayanlar insan değil miydi? Orduları neden yığdınız bu toprakların her bir köşesine? Hitlerin İngiltere de işi yoktuysa, sizin İstanbul’da ne işiniz vardı? Fransız General, Beyoğlu’nda atı ile gövde gösterisi yaparken, padişahı tahtan indirin ben oturacağım derken ve işgali kutlarken normaldi de, Hitler Fransa’yı alıp Eyfel Kulesi’nde fotoğraf çektirdiği için mi suçlu oldu? Bakınız, Tarih yanlış yorumlanır ve yanlış sorular sorulursa farklı, doğru sorular sorulursa farklı sonuçlar doğurur. Hitler’in yaptığı kıyımı ya da işgalleri haklı bulmak tabi ki insanlığa ve yaşama hakarettir. Yalnız I.Dünya Savaşı galiplerinin mağlup devletlere imzalattığı ve dayattığı antlaşmalar normal miydi? Devletleri, insanları köşeye sıkıştırıp, ellerinde ne varsa almaya çalışmaları normal miydi? Kendilerine bağımlı yapıp, kendi kişisel hak ve özgürlüklerinden mahrum edilmeleri normal miydi? Hitler ve Nazi Almanya’sının dünya ya tekrarlanmayacak dersler verdiği sanılmıştır ama vermemiştir. Bakınız hala aynı tip liderler ve söylemler devam etmektedir. Sadece haberleşme o kadar yaygın ki, ne yapsalar ortaya çıkıyor ve gizli yapmaya çalıştıkları da göz önüne seriliyor. O yüzden o kadar ileri gidemiyorlar. Sadece demeçlerde ve bir kaç denemede kalıyor. Ama bir gün kalmayacak… Versay Hitler’i, Sevr Mustafa Kemal Atatürk’ü ortaya çıkarmıştır diyebiliriz. Şimdi, Gazi; Yurtta Sulh, Dünya’da Sulh” ilkesini savunurken ve “gerekmedikçe, savaşlar KATLİAM”dır derken, bir diğeri ise, yani Hitler; “Ben savaş istiyorum. Benim için her türlü vasıta doğru olacaktır. Benim sloganım "ne yaparsan yap, düşmanı rahatsız et" değildir. Benim sloganım şudur: "Bir şekilde onu yok et!". Ben bu savaşı sürdürecek insanım!” demiştir. Kitap içeriğinde ki konuşmaları yavaş yavaş ve anlayarak okuyunuz. Ben geliyorum diyen tehlikenin, gelmeden önceki halini kesinlikle iyi anlayın. Anlayın ki, iktidar olanın sizin iyiliğiniz için mi, yoksa sizi kullanıp kendi keyfi ve güç gösterisi için mi hareket ettiğini anlayın. Sub Yayınlarına teşekkürlerimi sunuyorum, birçok yayımlanmayan kıyıda köşede kalmış kitapları yayınlıyorlar. Ve yayının geçmişine ve nasıl ortaya çıktığına da bir göz atın derim. https://www.youtube.com/watch?v=OG3k5nMAQsE&list=PLW80UTXSm5-v2jUYowv2h191NKP08dF_I&bpctr=1531181018 Okuyun ve çözümleyin. İyi okumalar. (Murat Ç)

Yetersiz: Kitap güzel ama çeviriler yetersiz. Sağlıklı cümleler pek de çıkmamış. Onun haricinde okunabilir bir kitap. Yani elinizde varsa okuyabilirsiniz. Ama dediğim gibi: kitapta devrik cümlelere çok fazla rastlayacaksanız. Bunun bilinciyle okumanızı öneririm. (Rıdvan Koç)

Nürnberg Konuşmaları PDF indirme linki var mı?

Adolf Hitler - Nürnberg Konuşmaları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nürnberg Konuşmaları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Adolf Hitler Kimdir?

Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903) ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür.

İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesini kaybetti. Orta öğrenimini başarısız bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu.

Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir Yahudiydi. Adolf Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu Yahudi doktoru sorumlu tuttu. Ve bir çok bilim adamlara göre Hitler'in babaannesi Yahudi'dir. Bu yüzden bütün doğduğu yerleri yakmıştır.

1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.

1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Şimdilerde bu kitap Almanya'da antisemitizme yol açtığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalış çok sıkışıyordu. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.

Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir.

Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.

Adolf Hitler Kitapları - Eserleri

  • Kavgam
  • Siyasi Vasiyetim
  • Nürnberg Konuşmaları
  • Hitler'in İkinci Kitabı
  • Kavgam 2
  • Tek Kurtuluş Yolu
  • Komünistler ve Beynelmilel Yahudi
  • Hitler's Table Talk
  • Mein Kampf
  • KAVGAM

Adolf Hitler Alıntıları - Sözleri

  • Barışçılık, korkaklığın en net biçimidir; hiçbir şey için mücadele edilmez. (Nürnberg Konuşmaları)
  • Yaşadığın Yeri Cennet Yapmadığın Müddetçe Kaçtığın Her Yer Cehennemdir. (Siyasi Vasiyetim)
  • Çünkü tarihte çekiç olmak istemeyen, mutlaka örs olacaktır. (Hitler'in İkinci Kitabı)
  • “Sadece Yahudi, propaganda cenneti kullanarak, cennetin kendisinin insanlara cehennemmiş gibi sunulabileceğini ve tam tersi, en sefil yaşamın cennetmiş gibi sunulabileceğini biliyordu. Yahudi bunu biliyordu ve buna göre hareket etti. Ancak Alman, ya da daha doğrusu hükümeti bundan en ufak bir şüpheye sahip değildi. Savaş sırasında bu cehalet için en ağır cezaların ödenmesi gerekiyordu. (Mein Kampf)
  • Bir çiçek büyütmeye, bir kediyle arkadaş olmaya, bir şarkıya bağıra bağıra eşlik etmeye, bir filme deli gibi ağlamaya, bütün mısralarının altını çizebileceğim kadar güzel bir şiire, bir mektup almaya, bir de bir zambağa siz diyen birine ihtiyacımız var. (Kavgam)
  • "Biz Nasyonal Sosyalistlerin lügatında 'imkansız' diye bir kelime yoktur, ve gelecekte de olmayacaktır." (Nürnberg Konuşmaları)
  • Komünizm, ileri bir evrimsel aşama değildir, insanlara ve uluslara şekil vermenin en ilkel ve basit şeklidir. (Nürnberg Konuşmaları)
  • Bu kitap ilk defa 5000 adet olarak Altay Yayınevi tarafından 1970 yılında basılmış, birçok emsali gibi bir anda yasak kitaplar kategorisine girerek daha 1000 adet dağıtılmadan toplattırılarak tükenmiştir. (Hitler'in İkinci Kitabı)
  • Babama saygı ile bağlanmıştım, annemi ise sevmiştim. (Kavgam)
  • ... Okuyan; kendini ciddi olarak yetişmiş hayattan bir şeyler anlayan, bilgisi olan bir kimse zanneder. Oysa nasıl okuyacağını bilmeden okumak onu gerçeklerden uzaklaştırır. Böyleleri ya bir sanatoryuma düşerler ya da politikacı olurlar. (Kavgam)
  • Bir Çinli Almanca konuşur, fakat bunu yaparken , Çince düşünür. Almanca konuşan bir Yahudi, Yahudice düşüncelerini gizlemek için Almanca konuşur... (Hitler'in İkinci Kitabı)
  • İnsan mücadele azmini koruduğu müddetçe, ümit daima var demektir. (Siyasi Vasiyetim)
  • “Sözde liselerde dünya tarihi eğitimi bugün bile çok üzücü bir durumda. Çok az öğretmen tarih çalışmasının asla tarihi tarihleri ​​ve olayları ezbere öğrenemeyeceğini ve ezbere ezberlemeyeceğini anlar; önemli olan çocuğun bu savaşın veya bunun ne zaman yapıldığını, bir generalin ne zaman doğduğunu veya hatta bir hükümdarın (genellikle çok önemsiz olan) atalarının tacına ne zaman geldiğini tam olarak bilip bilmediği değildir. Hayır, yaşayan Tanrı adına, bu çok önemsiz. Tarihi 'öğrenmek', daha sonra tarihsel olaylar olarak algıladığımız etkilere yol açan güçleri aramak ve bulmak anlamına gelir. " (Mein Kampf)
  • Belki de atacağım bir adım, tamam olmadan herhangi bir anda, bulunduğum yerde mutlak ölümüm beni bekliyor diye, atacağım adımdan vazgeçmeme imkan olmadığı gibi... (Hitler'in İkinci Kitabı)
  • Şu unutulmamalı ki, Yahudi ile uzlaşma yapılamaz. Ancak onunla karar verilebilir. O da ya hep, ya hiç! (Kavgam)
  • "Eğer bir ulus, muhteşem zekalar üretiyor ancak onlara değer vermiyor, siyaset hayatından dışlıyorsa, bu harika adamlar işe yaramaz. Böylece ulus çöker, en iyi ihtimalle icatlarını ve fikirlerini başka uluslara aktarır ancak artık kendini ileriye götüren bir ulus olarak adlandırılamaz." (Nürnberg Konuşmaları)
  • Ben hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan "gevşek insanlar"ın arasında bulunmadım. (Kavgam)
  • Doğum kontrolünde asıl tehlikeli taraf milletin sayıca azalması değil, dünyaya gelmesi mümkün üstün ferdi değerlerin peşinen yok edilmiş olmasıdır. Zira bir milletin büyüklük ve geleceği , her sahada büyük işler başaran kabiliyetlerin yekununa tâbidir. Bu gibi üstün kabiliyetler ise umumiyetle ilk doğumlarda meydana gelememektedir. (Hitler'in İkinci Kitabı)
  • Meğer, Büyüyünce geçer dedikleri şey mutlulukmuş. (Kavgam)
  • Bir insan, manevi ve fikri bakımdan ne kadar iptidai ise, o nispette hayvanlaşır ve nihayet hayatının tek gayesi olarak midesini doldurmayı görür hale gelir. (Hitler'in İkinci Kitabı)