Nutuk'un Deşifresi - Sinan Meydan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Nutuk'un Deşifresi kimin eseri? Nutuk'un Deşifresi kitabının yazarı kimdir? Nutuk'un Deşifresi konusu ve anafikri nedir? Nutuk'un Deşifresi kitabı ne anlatıyor? Nutuk'un Deşifresi PDF indirme linki var mı? Nutuk'un Deşifresi kitabının yazarı Sinan Meydan kimdir? İşte Nutuk'un Deşifresi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sinan Meydan
Editör: Tansel Mumcu
Tasarımcı: Eren Onur
Yayın Evi: İnkılâp Kitabevi
İSBN: 9789751028785
Sayfa Sayısı: 527
Nutuk'un Deşifresi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Cumhuriyet tarihinin şifreleri çözülüyor... Nutuk'taki Atatürk yeniden ete ve kemiğe bürünüyor...
Nutuk'un Deşifresi, Atatürk'ü, Kurtuluş Savaşı'nı ve sonrasındaki uluslaşma ve çağdaşlaşma hareketlerini, Nutuk'a dayalı olarak anlatan; Nutuk'un yazılışını, okunuşunu, içeriğini ve bilinmeyen özelliklerini "açıkça" ortaya koyan ve Atatürk'ün Nutuk'taki değerlendirmelerinin bugünün Türkiye'sine ışık tuttuğunu gösteren "resmi tarih dışı" bilimsel bir araştırmadır.
- Nutuk nedir, ne değildir? Atatürk, Nutuk'u neden ve nasıl kaleme almıştır?
- Nutuk'un "Dünya Rekorlar Kitabı'na" girecek çok önemli özelliği nedir?
- Atatürk'ün Nutuk'taki "devrim stratejisi" ve "liderlik sırları" nelerdir?
- Nutuk'un gözden kaçan "iki büyük sırrı" nedir?
- Atatürk'ün "bağımsızlık ve demokrasi anlayışı" Nutuk'a nasıl yansımıştır?
- Nutuk'taki "mandacılar" ve "cumhuriyet düşmanları" kimlerdir?
- Cumhuriyetin ilanı Nutuk'ta nasıl şifrelenmiştir?
- Atatürk'ün "düşünsel yalnızlığı" Nutuk'a nasıl yansımıştır?
- Atatürk Nutuk'ta kimleri, "fikir ve ruhlarının kavrama sınırları bitenler" diye adlandırmıştır?
- Atatürk'ün Nutuk'ta, silah arkadaşlarına yönelik "ağır eleştirileri" nelerdir?
- Atatürk'ten sonra Nutuk'taki bazı bölümler neden "unutturulmaya" çalışılmıştır?
"İnsan bütün bunları okurken, insan kümelerini ve insan fertlerini avucunun içinde istediği gibi kullanabilen, ölçülmez bir kuvvete sahip bir ruhlar hükümdarının huzurunda bulunduğunu hayraniyet ve tebcil ile duyuyor."
-Yusuf Akçura-
(Tanıtım Bülteninden)
Nutuk'un Deşifresi Alıntıları - Sözleri
- “Nutuk, yüzyılın başında emperyalizmin kirli oyunlarını gözler önüne sermiştir. Emperyalizme karşı verilen bir ulusal bağımsızlık savaşının nasıl ve hangi yöntemlerle kazanıldığını anlattığı için bugün bile dünyadaki ezilmiş uluslar için de kurtuluş reçetesi gibidir.”
- Atatürk hep okuyordu. Afet İnan’ın deyimiyle: “Her zaman, her yerde kitap okumuştur. O kitap seven bir fikir adamıydı.”
- Atatürk, kendisini aşırı yüceltenlere yüz vermemeye özen göstermiş, "Ata" sözcüğünün kullanılmasına bile karşı çıkmıştır.
- “Atatürk yakın arkadaşlarının açık muhalefetine ve halkın bu yöndeki açık isteksizliğine karşın, İsmet İnönü’nün ifadesiyle “Halkın hoşuna gideni değil, işine gideni yaparak” abartısız “tek başına” cumhuriyeti ilan etmiş ve çağdaş devrimi gerçekleştirmiştir. Oysaki pekâlâ Atatürk de halkın hoşuna gideni yapabilir, kendisi Kurtuluş Savaşı sonrasındaki uygun ortamdan yararlanarak halife-sultan olabilir ve hem yakın arkadaşlarınca hem de geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı halk kitlelerince çılgınca alkışlanabilirdi; ama o günümüzün popülist politikacılarının aksine, halkın tepkisini çekmeyi de göze alarak cumhuriyeti ilan etmiş ve Türkiye’yi çağdaşlaştıracak devrimleri peşi sıra gerçekleştirmiştir.”
- Peki ama Nutuk neden yazıldı? Kurtuluşun ve kuruluşun önderi Mustafa Kemal Atatürk, neden böyle bir işe girişti? Üstelik neden ancak 36 saatte okunabilen, çok kapsamlı, çok zor ve de çok tepki çekebilecek bir söylev hazırladı? Atatürk, bu sorulara Nutuk'ta yanıt vermiştir. Atatürk Nutuk'u "millete hesap vermek için yazdığını" ifade etmiştir: "Senelerden beri devam eden çalışmalar ve icraatlarımızın millete hesabını vermenin görevim olduğu kanaatindeyim." (Atatürk"ün CHP İkinci Kurultayındaki Konuşması, Hakimiyeti Milliye, 16 Ekim 1927. )
- Atatürk önemli bir yazardır. Onun "yazarlık" özelliği askerlik ve devlet adamlığının gölgesinde kalmıştır. Afet İnan, Atatürk için, "O, okumuş, öğrenmiş ve öğretmek için de yazmıştır." demektedir.
- “Atatürk’e göre onur, hiçbir zaman bir adamın değil, bütün milletindir.”
- “Atatürk, yapılacak işleri parçalara bölüp, en uygun zaman gelince harekete geçmiştir. Adeta bir yapı ustası gibi tuğlaları sırasıyla üst üste koyarak yapıyı tamamlamıştır. Asla yersiz ve yanlış bir adım atmamıştır. Büyük bir sabırla aşama aşama devrimi tamamlamıştır.”
- UNESKO, doğumunun yüzüncü yılında Atatürk'ü insanlık tarihinin en seçkin siması olarak andı.
- Atatürk'ün büyük başarılarının temelinde şaşırtıcı boyutlardaki okuma tutkusunun büyük etkisi vardır.
- Atatürk'ün Nazizme ve Faşizme bakışı açıktır. Bir keresinde Musolini ve Hitler hakkındaki düşüncelerini: "Milletlerarası bir zabıta teşkilatı olsa, bu iki şakiyi (eşkiyayı) hemen tevkif ederdi" diyerek dile getirmiştir. Bir keresinde de İtalyan diktatör Musolini'nin bir insanlık suçlusu olduğunu belirtmiştir. Onu, üniformasıyla çalım satan ve askercilik oynayan bir oyuncuya benzetirken, Hitler'den de "seyyar tenekeci" olarak söz etmiş ve Mein Kampff'taki delice düşüncelerin midesini bulandırdığını söylemiştir.
- "Türk ata yurduna ve Türk bağımsızlığına saldıranlar kimler olursa olsun, onlara bütün milletçe silahla karşı koymak ve onlarla çarpışmak gerekiyordu." - Mustafa Kemal Atatürk "Uygulamayı Safhalara Ayırmak ve Basamak Basamak İlerlemek", Nutuk, sayfa 19.
- “Atatürk, 1927 yılında Nutuk’u yazarken ortaya koyduğu bu çalışma temposunu 1930’dan sonra Türk tarihi, Türk dili ve dinde Türkçeleştirme çalışmaları sırasında da ortaya koymuştur. Bu süreçte akşam sofralarında bir kadehten fazla içmeyen ve uyanık kalabilmek için sıkça kahve içen Gazi Mustafa Kemal’i “ayyaş ve alkolik” diye damgalamak isteyen “vicdansızlara”, Atatürk’ün Nutuk’u nasıl yazdığını öğrenmelerini ve şapkalarını önlerine koyup birazcık düşünmelerini öneriyorum.”
Nutuk'un Deşifresi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nın tartışılmaz ve inkar edilemez lideridir. Savaşın başından sonuna kadar saray ve istanbul hatta yola birlikte çıktığı yakın arkadaşları bile ona karşıdır. O sadece düşmanla değil çevresindeki işbirlikçilerle de mücadele ederek başarılı olmuştur. Yazılanların tümünün belgelere dayandığı bu kitap bir solukta okunacak cinsten! (Bahar)
Dünya'nın en önemli devrimcilerinden büyük önder Atatürk'ün, ulusuna bıraktığı bu temel eserde, onun üstün zekasından kaynaklanan yalnızlığının, iç dünyasının en güçlü yanlarını, sarsılmaz kararlılığını ve mücadelesini, yazarın yorumlarıyla daha iyi anlıyorsunuz. Eğer Nutuk'dan kalıcı dersler çıkarmak istiyorsanız, sizi ona hazırlayan bu kitabı önceden okumanızı öneririm. (Volkan Türüdü)
“Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtan bir hal alır.“ Mustafa Kemal Atatürk Tarihçi Sinan Meydan bu kitabında Atatürk’ün Nutuk’u yazma sürecinden itibaren Nutuk’ta geçen konuları ele alır ve Nutuk’un açılımını belgeleri ile okuyucuya aktarır. Güzel ülkemizin gerek savaş sürecinde gerekse savaş sonrasında hayata geçirilen devrimlerin sancılı sürecidir kitabın ana konusu. Alman düşünür Goethe “75 yaşına geldim sanmayın benim ömrümde şöyle üç hafta üstü üste huzurlu günüm geçti.” der. Goethe’nin sancılı yaşamına benzer bir yaşamı bu kitabı okurken Atatürk’ünde benzer şekilde yaşadığını görüyorsunuz. Epiktetos “bir insana bildiğini zannettiği şeyi öğretmeniz imkansız” der. Atatürk’ün de gerek Kurtuluş Savaşı sürecinde gerekse devrimler sürecinde etrafındaki mücadele arkadaşları ile çöken bir imparatorluktan modern bir devlet yaratmakta ne zorluklar çektiğini, attığı her adımda çevresindeki mücadele arkadaşlarını ikna etmekte çabalarını, zaman zaman satranç hamleleri yapar gibi taktiksel davrandığı anlatılır kitap boyunca. Atatürk’ün yeni bir şeyleri öğretirken en çok çabaladığı yöntem demokrasinin olmazsa olmazı “ikna” yöntemidir. Özellikle çevresindeki arkadaşların yüzyıllardır alışıla gelen geleneksel saltanat sisteminden kurtulup, Cumhuriyete geçmeyi kabullenmekte zorlanmaları vardır kitapta. Ancak Atatürk’ün yıllar öncesinden planladığı bu sürecin pratiğe dökülmesinde asla fikirlerinden vazgeçmeden her devrimi vakti zamanı geldiğinde hayata geçirecektir. Kitapta özellikle Refet Bele, Rauf Orbay, Kazım Karabekir Paşa lar ile yaşanılan siyasi zıtlıklar kitabın neredeyse yarısını kapsamaktadır. Cumhuriyetin getirdiği yeniliklerin toplumun tüm katmanlarına ne gibi faydalar sağladığını anlamak için her yaştan okurun okuyup özümsemesi gereken bir kitap. Bir anlamda Nutuk’un açıklamalı anlatımı. (idris yılmaz)
Nutuk'un Deşifresi PDF indirme linki var mı?
Sinan Meydan - Nutuk'un Deşifresi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nutuk'un Deşifresi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sinan Meydan Kimdir?
1975 yılında Artvin Şavşat'ta doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Şavşat'ta (Vahdettin Yıldız Ortaokulu-Şavşat Lisesi), yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde tamamlamıştır.(1993-1997). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı'nda master yapmıştır.
1997 yılından itibaren 'Ön Türk Tarihi', 'Cumhuriyet Tarihi ve Atatürk' üzerine araştırmalar yapmaktadır. Çalışmalarının odak noktası Atatürk'tür.
Bir ara "tarih hocalığı" de yapan Sinan Meydan, kısa bir süre ODA TV'de yazmıştır.
Sinan Meydan, çok sayıda yazı yazmış, yurt genelinde çok sayıda konferans vermiş; birçok televizyon programına katılmıştır.
Sinan Meydan şu sıralar bir taraftan kitap çalışmalarına ve konferanslarına devam ederken, diğer taraftan bazı tarihi filmlere danışmanlık yapmakta, Bütün Dünya Dergisi'nde yazmakta ve KANAL 99'da Saklı Tarih adlı bir tv programı yapmaktadır.
Özlem Akkoç ile evli olan Sinan Meydan, İdil Maya adlı bir kız çocuk babasıdır.
15 yıldan fazla bir süredir Atatürk üzerine çalışan Meydan, Atatürk'ü şu üç sözcükle tanımlamaktadır: Tam bağımsızlık (antiemperyalizm), Çağdaşlaşma (muasırlaşma), Ulusal egemenlik (demokrasi).
Sinan Meydan Kitapları - Eserleri
- Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
- Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri
- Panzehir
- Hafıza
- Cumhuriyet Tarihi Yalanları
- El- Cevap
- Atatürk Etkisi
- 1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek
- Akl-ı Kemal 1.Cilt
- Atatürk ile Allah Arasında
- Pusula
- Sarı Lacivert Kurtuluş
- Köken
- Sarı Paşam
- Akl-ı Kemal 2.Cilt
- Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap
- Vaiz
- Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
- Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
- Akl-ı Kemal 3.Cilt
- Nutuk'un Deşifresi
- Akl-ı Kemal 4.Cilt
- Son Truvalılar
- Akl-ı Kemal 5.Cilt
- Akl-ı Kemal
- Beyaz Kule
- Son Truvalılar
- Son Truvalılar/Truvalılar Türkler ve Atatürk
- Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
- Akl-ı Kemal - Kutulu Set
Sinan Meydan Alıntıları - Sözleri
- İngiliz The Times gazetesinin 16 ve 17 Haziran 1937 tarihli sayılarında Dersim İsyanı’nın “eğitim öğretime karşı koyan”, “reformlara direnen” aşiretlerce çıkartıldığı duyurulmuştur. “Dersim isyan etmedi, ama bastırıldı!” diyen “mantıklı” liberallerimizin gerçeklerden haberleri yok mudur acaba? (Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap)
- Emevi Halifesi Muaviye'den itibaren halifeler kendilerini "peygamberin halefi" olmanın ötesinde "Allah'ın halefi" olarak görmeye başlamışlar, bu görüş, halifelik kaldırılıncaya kadar devam etmiştir. (Hafıza)
- Ne acıdır ki, 1919 ‘da wilson mandasını reddeden Türkiye,1947 ‘ de truman doktrinini kabul edecekti. (Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri)
- Menderes, her şeyden önce emperyalizmi dize getiren Atatürk'ün ''tam bağımsızlık'' politikasını tümden terk ederek Türkiye'yi ABD'ye ''tam bağımlı'' hale getirmiş ve laikliği hiçe sayarak dini siyasete alet etmiştir. (El- Cevap)
- Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'nda İngiliz emperyalizmine ve onun hizmetindeki Yunanlılara vurulan büyük darbeyle ''tam bağımsızlığın'' sağlandığını yine not defterlerinden birine kaydettiği şu cümlelerle ifade etmiştir: ''Biz artık kimsenin namını taşıyamayız. Kimsenin namı altında kimliğimizi, ırkımızı unutamayız. Milli geleneklerimizi çiğnetemeyiz. Biz yalnız namımızla yad olunur ve ancak bu suretle tanınırız.'' (Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh)
- Bir ölüm kalım ve var olma savaşı verildikten sonrası için yeni bir proje gerekiyordu. Bu projenin ilk adımları Misak-ı Milli kararlarıdır. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti bir siyasal projedir ve ulusal çizgide siyasi bir akla dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına doğru yol alırken, iki kutuplu dünya düzeni çöküyor ve sosyalist sistemin dağılması ve Sovyetler Birliği'nin ortadan kalkması üzerine merkezi alanda gene eskisi gibi emperyal projeler devreye sokuluyor. Büyük Britanya İmparatorluğu, öncüsü ve kurucusu olduğu dünya devleti oluşumu adına, gene eskisi gibi Osmanlı hinterlandında bir Yakın Doğu Konfederasyonu kurmaya yönelirken, İngiltere'nin yavrusu olan Amerika Birleşik Devletleri Büyük Ortadoğu Projesi ile ılımlı İslam üzerinden yeni bir Panislamcılık politikasına Türkiye üzerinden yöneliyor. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
- 143 maddelik Lozan Andaşması'nın hiçbir maddesinde veya eklerinde, protokol ve sözleşmelerinde bu konuda hiçbir kayıt yoktur. Çünkü Lozan Antlaşması "süreli" bir anlaşma değildir. Dolayısıyla Lozan Antlaşması'nın "son kullanma tarihi" yoktur (Panzehir)
- Gökalp’in düşünce yapısının oluşmaya başladığı dönemlerde, saltanat makamına yönelik eleştirileri ve millet kavramına yaptığı vurgular dikkat çekicidir. Daha 1891 yılında yazdığı bir manzumede, “Ey sultan sen çekil, hükümran biziz,” diyen Ziya Gökalp, 1894 yılında da “Padişahım çok yaşa” yerine, “Millet çok yaşa” diye bağıranlar arasında bulunduğundan ahlak notu 10’dan 7’ye düşürülmüştür. (Atatürk ile Allah Arasında)
- Hayat bir kaçtı mı yakalamak mümkün olmuyor!... (Sarı Paşam)
- Evet! Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün toplum mühendisliğinin eseridir. (Atatürk ile Allah Arasında)
- Necip Fazıl önce Büyük Doğu dergisinde, sonra da kitaplarında ileri sürdüğü yakın tarih tezleriyle erken Cumhuriyet dönemini, bu dönemin en önemli aktörlerinden Atatürk ve İnönü’yü eleştirmekle kalmamış, insafsızca karalamıştır. Rejimi ahlaksız, dinsiz, acımasız, baskıcı diye adlandırıp bu doğrultuda neredeyse hiçbir somut belge ve bilgiye dayanmayan tarih tezleri kurmuştur. “Ondan işittim, bundan duydum, hatta rüyamda gördüm!” diye başlayan tarih tezlerini bolca gözyaşıyla ıslatıp biraz da şiirle ve dinle soslayınca ortaya gerçekten de tadından yenmez “mazlum hikâyeleri”, “sahte kahramanlık öyküleri” çıkmıştır. (El- Cevap)
- 433 maddelik idam fermanı Sevr, Anadolu’nun ortasına sıkıştırılmış ve iyice küçültülmüş Türkiye’nin aynı zamanda ordusuz bir Türkiye olmasını amaçlıyordu. (Hafıza)
- Merkezi alanda emperyalist ve Siyonist bir düzen oluşturulması doğrultusunda işbirlikçi neoliberal, Batıcı ve cemaatçi kadroların Atatürk'e ve Kemalist Cumhuriyete saldırılarının giderek arttığı son aşamada, Atatürk ve Kemalist Cumhuriyet ile ilgili gerçekçi ve nesnel değerlendirmelerin yapılabilmesi için Kemalist aklın ya da Akl-ı Kemal'in her yönü ile ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü bugün eğer hala dünyanın ortasında Türkiye Cumhuriyeti adında bağımsız bir Türk devleti varsa bu Akl-ı Kemal ya da Kemalist akıl sayesindedir. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
- Yine Harbiye'de öğrenciyken bazı hafta tatillerinde Beykoz'da Yuşa Efendi Dergahı'nın şeyhine konuk gitmiş. Şeyh de ona ve beraber gelen diğer gençlere okulu bırakmamalarını, okuyup büyük adam olmalarını öğütlemiştir. Cemal Granda'nın anlatımıyla: "Mustafa Kemal, o günleri hiç unutmamış olacak ki Boğaz'dan her geçtiğimizde başını Beykoz'un üstündeki dergaha doğru çevirerek eski anılarını tazeler ve bize: 'Eğer bize Şeyh Hazretleri okuma aşkı vermeseydi, halimiz nice olur?' der, durur. (Atatürk ile Allah Arasında)
- "Yolunda yürüyen yolcu, yalnız ufkunu değil, ufkun ötesini de görebilmelidir." (Atatürk ve Kayıp Kıta Mu)
- Atatürk’ün ulusal kurtuluş mücadelesi ve bu mücadele sırasındaki stratejileri hiç şüphesiz derin bir aklın ürünüdür. İşte bu akılla şekillenen Türk Devrimi, Atatürk’ün adından dolayı KEMALİZM olarak adlandırılmıştır. (Akl-ı Kemal 1.Cilt)
- Atatürk , 1911 ' de görmüştü Osmanlı'nın da tıpkı Endülüs gibi yıkıma sürüklendiğini... Bu yüzden " Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz! " diyerek uyarıp uyandırmak istemişti arkadaşlarını... (1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek)
- Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. (Akl-ı Kemal 3.Cilt)
- ''O mavi gözlü genç adama dikkat edin, o bugünü yaşayanlardan değil - geleceği kuranlardan biri'' (Sarı Paşam)
- Sarı Paşam, yirminci yüzyılın en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklukluğuna, gençliğine, psikolojik ve düşünsel köklerine yapılan derin ve büyülü bir yolculuğun gerçek hikayesidir. @sinanmydn 'nın kaleme almış olduğu bu eser bize tanıdığımız Mustafa Kemal'in dışında bilinmeyen bir çok yönünü, hayatını anlatan bir eserdir. Ben bu eseri okuduğum anlarda sanki kitabın icinde olaylarin tam olarak ortasında hissettim kendimi. Ve en önemlisi okuma boyunca hep karşımda küçük sarışın bir çocuk gördüm.. Bu kitaba karşı duygularım çok yoğundur. Çünkü Mustafa Kemal'i anlatan tüm eserlerden hep bir farkı oldu benim icin. Mustafa Kemal'i tüm yönleriyle ele aldığı icin herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum (Sarı Paşam)