Öğretmen Olmak - Doğan Cüceloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Öğretmen Olmak kimin eseri? Öğretmen Olmak kitabının yazarı kimdir? Öğretmen Olmak konusu ve anafikri nedir? Öğretmen Olmak kitabı ne anlatıyor? Öğretmen Olmak kitabının yazarı Doğan Cüceloğlu kimdir? İşte Öğretmen Olmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Doğan Cüceloğlu

Yazar: İrfan Erdoğan

Tasarımcı: Hüseyin Özkan

Yayın Evi: Final Kültür Sanat Yayınları

İSBN: 9786053743774

Sayfa Sayısı: 208

Öğretmen Olmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, bu kitapta genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren öğretmenlerimizi konuşuyorlar.

  

Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kuramsal, tarihsel ve güncel fikirlerini paylaşmak üzere bir araya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir zaman dilimi içinde, sadece İstanbul`da değil, Türkiye`nin çeşitli kentlerinde "öğretmen"i konuştular, tartıştılar ve bütün bu kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil edecek şekilde düzenlediler.

 

Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusunda Türkiye`nin en birikimli düşünürlerinden Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan`ın yalnızca kendi aralarındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek.

 

Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere...

 

 

Öğretmen Olmak Alıntıları - Sözleri

  • "Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebirsin".
  • "Dedikodu sosyal bir zehirdir. Dedikodunun olduğu yerde sevgi, saygı ve hoşgörü yaşayamaz; güven oluşamaz."
  • Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olmak gerekir.
  • "Bir öğretmenin sahip olduğu değerler de bir ulusun geleceğini ve kaderini belirler."
  • İnsan okul için değil, hayat için öğrenmelidir.
  • "Sevgisizlik bir tür zehirdir..."
  • Aristo, "İnsan sevmediği bir kimseden öğrenemez," der. Bu yüzden öğretmen, kendisinden her an etkilenen öğrencilerle bir gönül köprüsü inşa eder.
  • "Ben sadece bir öğretmenim" demek mümkün değil Sen sözlerinin anlatamayacağı kadar büyüksün Öğrencinin sana bakışından kim olduğunu, Öğrencinin sana gülümseyişinden ne ifade ettiğini anla Sadece elini değil onun geleceğini tutuyorsun Yalnız aklına öğretmiyorsun, kalbine de dokunuyorsun Sadece gözlerinin yaşlarını silmiyorsun, içindeki ruhu da besliyorsun Onların ne olacağında senin payın çok büyük
  • ''Öğretmenin sınıfa girip kapıyı kapatmasıyla birlikte bir dünya kurulur orada.''
  • Nobel Ödülü'ne layık görülen bir bilim insanı, ödülü kazanmasının nedenini şöyle açıklıyordu: "Arkadaşlarımın anne ve babaları çocuklarına hep 'Bugün öğretmenin sorduğu soruları cevaplayabildin mi?' diye sorarlardı. Benim annem ise, 'Bugün öğretmenine yeni bir soru yönetebildin mi?' diye sorardı bana.
  • • Biz birbirimize aitiz. • Sen benim için önemlisin.
  • ''Öğrenci; öğretmenini severse anlatılan konuyu da sever. Yani önce gönül, sonra kafa.''

Öğretmen Olmak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öğretmen Olmak: Öğretmenlik yapmak başlığı altında öğretmenliği mecburiyet gibi gören sadece derste ders anlatan, öğrencilerin ruh halleriyle ilgilenmeyen, okul ve mesai saatleri arasında gidip gelen, tatilleri iple çeken, öğrencilerin hiçbir şekilde içselleştiremeyeceği öğretmenlik anlayışından bahsediyorlar. Neydi Öğretmen olmak...? Neydi bir Can'a dokunmak...? kitabın kapağında da resmi olan; aslında öğretmen olmak demek öğrenciyi dört yol ağzında ne taraf belirleyen kişi olmak demektir. Onlara balık vermeyi değil balık tutmayı öğreten kişiler olmak. Bir söz var bir çocuğun en büyük şansı küçükken iyi bir öğretmene rastlamak diye. Asıl mesele neden bütün öğretmenler öğretmen olmayı içselleştirmesin en iyi öğretmen olmasın. Bir toplumun gelişebilmesi için sadece mesleği öğretmen olanlara ihtiyacı yoktur. Öğrenmeyi ve öğrendiklerini paylaşabilmeyi ilke edinmiş ama mesleği öğretmen olmayan "Öğretmenlere" de çok ihtiyacımız var. öğretmen olmak bunu kendi içinde içselleştirerek sadece okulda değil, her alanda bunu yaşamaktır. (Ayça)

Öğretmen Olmak - Doğan CÜCELOĞLU/ İrfan ERDOĞAN: Öğretmen Olmak, Bir Cana Dokunmak... Bir öğretmen olarak bu kitaba neden bu kadar geç kaldım bilmiyorum. Yanlış anlaşılmasın bunu eseri "muhteşem" bulduğum için söylemiyorum. Sadece bir öğretmenin öğretmenlik ile ilgili yazılmış eserleri okuması gerektiğini düşünüyorum. Eser sohbet niteliğinde... Doğan Cüceloğlu ile İrfan Erdoğan'ın eğitim ile ilgili yapmış oldukları sohbetleri içeriyor. Her ikisinin de donanımlı kişiler olduğu düşünülürse sohbetlerinin kaliteli olduğu çıkarırımında bulunmak yanlış olmaz. Bu nedenle esere tam güvenle başladım. Eğitim ve öğretmenlik birçok yönüyle ele alınıyor eserde. Her alt başlık Türkiye'nin değerli bir yerinde yapılıyor ve yine aynı şekilde kendini eğitime adamış değerli kişilere ithaf ediliyor. Konular ele alınırken eğitim ve psikoloji ile ilgili ülkece ve dünyaca kendini ispatlamış insanların görüşlerine de yer veriliyor. Eğitim camiasında yer alan örneklerle düşünceler destekleniyor. Duyarlı, güzel fikirlerden yola çıkan bir eser... Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenler ile başlayan sohbet öğrenci öğretmen ilişkilerine, öğretmenlerin özgürlüklerine, öğretmenler odası kültürüne kadar uzanıyor. Temel çıkış noktası "öğretmenlik yapmak" ile "öğretmen olmak" arasındaki fark. Acaba yalnızca öğretmenlik mi yapıyoruz ya da öğretmen olmayı başarabildik mi? Bir öğrenciye adıyla hitap etmenin bile bir köprü kurmaya yetebileceğini biliyor muyuz? Eseri okuma sürecimde beğendiğim alıntıları paylaştım. Buraya kadar okuduysanız eğer sevdiğim cümleleri burada da görün isterim: Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin. Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olmak gerekir. Fark ettim ki kalpten kalbe bir sohbet içinde olan kişiler, birbirlerini gürültülü ortamlarda da duyup anlayabilirmişler. Öğretmen olmak, mevzuatın ötesinde bir varlık sergilemektir. İnsan öğretirken öğrenir ve böylece öğrencilik ve öğretmenlik dalga dalga birbirini izler. Öğrencilere hizmet etmek demek, aydınlık bir gelecek için insanlığa hizmet etmek demektir. Çığır açan bir kitap diyemem ama öğretmenlikle ilgili samimi sohbetlerin yer aldığı bir kitap diyebilirim. Başta meslektaşlarım olmak üzere okunmalı okutulmalı diye düşünüyorum. (Mikail Balcı)

Kitabın Yazarı Doğan Cüceloğlu Kimdir?

Cüceloğlu'nun dilinden...

On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim.

Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli Lisesi'nde ilk aşk şiirimi yazdım.

Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir.

Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur.

Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'ye acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.

Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum.

Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum.

Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım.

Şu devrede önceliğim kitap yazmak.

Ünlü psikolog 16 Şubat 2021 tarihinde İstanbul Beşiktaş 'taki evinde hayatını kaybetmiştir.

Doğan Cüceloğlu Kitapları - Eserleri

  • İletişim Donanımları
  • Mış Gibi Yaşamlar
  • Bir Kadın Bir Ses
  • İçimizdeki Çocuk
  • İnsan İnsana
  • Savaşçı

  • Öğretmen Olmak
  • Onlar Benim Kahramanım
  • İçimizdeki Biz
  • Başarıya Götüren Aile
  • Damdan Düşen Psikolog
  • Korku Kültürü
  • Mış Gibi Yetişkinler

  • Gerçek Özgürlük
  • İnsan İnsana Sohbetler 1
  • Derviş'in Aklı
  • Geliştiren Anne-Baba
  • Evlenmeden Önce
  • Öğretmenim Bir Bakar mısın?
  • İletişim ve Etkili Yaşam Semineri

  • İnsan ve Davranışı
  • Var mısın?

Doğan Cüceloğlu Alıntıları - Sözleri

  • Olgun insan şu özelliklere sahiptir: (1) iyi belirlenmiş benlik sınırları vardır; (2) kendini değerli bulur; (3) yaşamın değişik yönleri arasında denge kurar; (4) duygularını tanır ve ifade eder. (İçimizdeki Çocuk)
  • Yarın dağların yerini değiştireceğini hayal ediyorsan, bugünden küçük taşları kaldırmaya başlamalısın. (Onlar Benim Kahramanım)
  • "Ama ben hiç akıllanmadım... Yok sayılmışlığın farkında bir deliyim hâlâ..." (Bir Kadın Bir Ses)
  • Kitabın ilk hâlini değerlendirmesini istediğim Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten değerli bir eğitimci dostum bana şöyle yazmış: "Öğretmen, aslında her biri saklı, potansiyel bir rezerv olan öğrencilerini açığa çıkaran bir maden mühendisi olmalı. Sınıfın en akıllı ve en yaramaz çocukları bilinir, diğer rezervler hep saklı kalır. İşte öğretmen asıl bu öğrencileri ortaya çıkaran olmalıdır!" Çok güzel bir benzetme : Toprağın altında gömülü, saklı maden rezervini ortaya çıkaran bir mühendis olmak! (Öğretmenim Bir Bakar mısın?)
  • “Kim olduğun o kadar bağırıyor ki ne dediğini duyamıyorum.” (Var mısın?)
  • "Özgürlüğünün sorumluluğunu alan ve bu sorumluluğun gereğini yapan insan benim gözümde bir kahramandır." (Onlar Benim Kahramanım)

  • Hüznünüzü kaybetmeyin. Acınızı ucuza satmayın. (Gerçek Özgürlük)
  • Hayallerimiz kendimiz için beslediğimiz umutlardır; hayaller kaybolduğunda umutlar kaybolur. (Geliştiren Anne-Baba)
  • Öyle yorgunum ki.. . . (Bir Kadın Bir Ses)
  • İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın çok yaklaşma yanarsın SADİ ŞİRAZİ (İletişim Donanımları)
  • Genetik yapının çalışma şekli evrenseldir. (İnsan ve Davranışı)
  • Bir nazlı kuşa benzer Çocuk dediğin. Ev ister, ekmek ister Öpülmek okşanmak ister. Cahit Külebi (Başarıya Götüren Aile)
  • Bence bir ülkenin bir numaralı sorunu , her öğrencinin yetenekleri doğrultusunda tırmanabileceği yere kadar tırmanmasına imkan sağlamaktır. (Derviş'in Aklı)

  • "Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebirsin". (Öğretmen Olmak)
  • “Sevgi ve anlayışla hareket eden hiç kimse kaybetmez; veren de kazanır, alan da!” (Öğretmenim Bir Bakar mısın?)
  • Korku ortamına alışmış bu insanlar, korku ortadan kalkınca, iyi muamele eden kişiyi zayıf olarak görürler. (İletişim Donanımları)
  • "Ruhen çöken insanın şevki kaybolur. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük budur." (İçimizdeki Biz)
  • Hepimizin içinde güzel söz ve gülümseme bekleyen bir çocuk var... (Geliştiren Anne-Baba)
  • Kendini bil ve çıkabildiğin yere kadar çık. (Derviş'in Aklı)
  • Her din, kendi tarihi içinde belirli devrelerde yozlaştırılmış ve yobazların hakimiyeti altında kalmıştır. (İnsan İnsana)