Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine - Arthur Schopenhauer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine kimin eseri? Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine kitabının yazarı kimdir? Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine konusu ve anafikri nedir? Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine kitabı ne anlatıyor? Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine kitabının yazarı Arthur Schopenhauer kimdir? İşte Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Arthur Schopenhauer
Çevirmen: Engin Süren
Yayın Evi: Palto Yayınevi
İSBN: 9786059971478
Sayfa Sayısı: 100
Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Edebiyatta da işler tıpkı hayatta olduğu gibidir. Nereye gitseniz iflah olmaz bir insan güruhuyla karşılaşmanız kaçınılmazdır.Ordular halinde dururlar her yerde, doldururlar her yanı, her şeyi kirletirler, tıpkı sürü halinde dolaşan sinekler gibi. Her yerde, yaşamak için ihtiyaç duyduğu besini mısırlardan alan ve bir yandan da onları boğan ayrıkotları gibi sayısız berbat kitap. Okurların gerçekten iyi kitaplara ve soylu amaçlara ait olması gereken zamanlarını, paralarını ve ilgilerini sömürürler; oysa sadece para kazanmak ve kendilerine bir yer edinmek için yazılmışlardır. Sadece işe yaramaz olmakla kalmaz, aynı zamanda zarar da verirler. Günümüz edebiyatında piyasaya çıkan on kitaptan dokuzunun tek amacı halkın cebinden birkaç şilin aşırmaktır ve bunun için de yazar, yayıncı ve eleştirmenler güç birliği içine girmişlerdir.
Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine Alıntıları - Sözleri
- "Dünyada kitaptan daha garip bir eşya çok zor bulunuyor, onları anlamayan insanlar tarafından basılır, anlamayan insanlar tarafından ciltlenir ve okunur; hatta artık anlamayan insanlar tarafından yazılıyorlar."
- "İnsan aslında kendisine okuyacak zamanı satın alabilseydi kitap satın almak çok güzel olan bir eylem olurdu.
- Birbirlerinden neredeyse hiç haberi olmasa bile her daim aynı dönemde yan yana yaşayan iki türlü edebiyat olmuştur, biri gerçek olan edebiyat diğeri ise yalnızca göstermelik olan edebiyat. Gerçek olan kalıcı olana dönüşür.
- "Bir kadından dünyaya gelen insanoğlunun kısacık ömrü sefaletle doludur. Dünyaya gelir ve gider, koparılan bir çiçek gibi; gölge gibi dolaşıp durur ve asla bir yerde sürekli kalmaz."
- "Bu dünya eğer gerçekten düşünen insanlarla dolu olsaydı her türlü safsataya herkes tarafından bu kadar hoşgörü gösterilemezdi."
- "Bir insanın söylenmeye değecek bir düşüncesi varsa onu yapmacık ifadelerle, karmaşık olan kalıplarla ve gizli imalarla örtbas ederek anlatmak ihtiyacı hissetmez; kendini yalın, net ve naif bir üslupla ifade ederse doğru olan etkiyi yaratacağını bilir."
- Kendi kendisine düşünebilen bir kişinin entelektüel edinimleri, hayat dolu bir biçimde sanki gerçekmiş gibi olan bir resme benzer, ışığı ve gölgesi dengelidir, tonları dengeli ve emekleri kusursuz bir ahenk içinde dururlar.
- Her zaman ve her yerde doğallık insanları kendine çekerken doğal olmayan her şey de aynı şekilde itici bir etki yaratır.
- Hayat kısa zaman ve insanın mukavemeti de çok sınırlıdır.
- Okumak, kendi kafanla değil, başkasının kafasıyla düşünmeye benzer.
- Herkes aklını kullanmak yerine, inanmayı tercih eder.
- İnsan gerektiğinde oturup kitap okuyabilir ancak düşünemez
- Keşke birileri çıkıp da edebiyatın trajik tarihi için bir çalışma yapmaya cesaret edebilse diyorum. Böyle bir çalışma bizlere her zaman ve her yerde kabul gören iyi ve gerçek olan eserlerin kötü ve değersiz olan kitaplara karşı verdikleri bitmek bilmeyen savaşı gözler önüne koyar.
- Bu dünya eğer gerçekten düşünen insanlarla dolu olsaydı, her türlü safsataya herkes tarafından bu kadar hoşgörü gösterilmezdi li en korkunç ve amaçsız olan biçimi budur.
Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Arthur Schopenhaur: Merhablarr️ Dünyanın mutlu olmamız için yaratılmadığını, ve mutlu olmaya çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunu düşünen karamsar, kendi iç dünyasına dönmüş bir filozofun kitabını elime aldığımda çok heyecanlı ve meraklıydım. Ancak bitirdikten sonra biraz buruğum diyebiliyorum. Başta eksik harfler, tekrar eden kelime ve cümleler sanırım hatalı çeviri ve yayın olduğunu gösteriyor, merak eder okumak isterseniz bu basımı tercih etmemenizi öneririm. Gelelim içeriğe kitap dört ana bölümden oluşuyor; yazarlık üzerine, stil üzerine, okumak ve kitaplar üzerine ve son olarak düşünmek üzerine. 1.bölümde nası yazılar yazılmalı kimlerin kitapları okunmalı, nelere dikkat edilmeli bu soruların cevabını yazmış, hepimizin katıldığı bir düşünceyi ifade ediyor. "aslında sadece kağıtları doldurmak için yazan yazarlar okuyucuyu aldatmaktadır". Yazılacak konu gerçek tecrübelerin bilgi alanından gelen her şeyden yani, en geniş bağlamda kitaba katılmış olan tarihe, doğaya ait gerçeklerlerden gelmeli. Kitaba karekterini bu kazandırır, dese de başka bir kısımda bilim, tarih gibi kitapların yazarın kendi düşüncesini yansıtmadığını, yalnızca bilgi aktarımı sunduğunu bunların da bir değer taşımadığını söyleyerek aslında kendi içinde çelişmiş. Çeliştiği bir kaç örnek daha gözüme çarpsa da ondan daha önemli bir düşüncesini aktarmak istiyorum. "Konuştuğu şekilde yazmak da tam tersini yapmak kadar yanlış olan bir uygulamadır. Eğer memğnkğnse sadece işin özü dile getirilmesidir, küçük bir düşünceyi ortaya koyabilmek için fazlaca sözcük kullanımı her daim aleladeliğim mutlak bir ifadesidir. Gerçekleşen en güzel hali çıplak halidir ve ifadesi ne kadar sade olursa okuyucu üzerinde yaratılan etli de o denli derin olur. " bu düşüncesine katılmoyorum, bunun aslında doğru olmadığını gösteren en güzel örnektir Oğuz Atay, karmaşık, fazla kelime kullanımı, iç tahlil ve konuştuğu gibi yazma. Aynı zamanda durmadan okuyanların yazdıkları okunmaz tezini de çürütüyor Oğuz Atay. En dikkatimi çeken kısımsa okumak üzerine yaptığı yorumlar ; aşırı yemek yiyen bir insan nasıl önce midesine sonra da bütün vücuduna zarar veriyorsa, zihnini çok fazla besleyen birinin de kendisine aynı zararı vereceğini, yanı aslında çok fazla okumanın insanın zihninin esnekliğini yitirmesine sebep olacağını söylüyor. Çok okuyan insanın düşünme yitisinin gerileyeceğini ve okuduklarını sindiremeyeceğini söyler. Bence aksine okudukça eleştirmeye, düşünmeye, sorgulamaya başlıyoruz. Sanırım düşünceleri bana yakın gelmediği için buruk ayrılıyorum kitaptan. Ama her şeyden önce böyle büyük bir filozofun sürekli aynı düşünceler üzerinde dönüp durması, her düşüncesine bir başka düşünürden bir söz eklemesi (ki bu karşıya kanıt amaçlıdır) bana fazla basit geldi. (Zeliha Uymaz)
Merhaba sayfa dostlarım bugün size okumaktan keyif aldığım ve sevdiğim bir tür olan felsefe ile geldim #arthurschopenhauer okumak yazmak ve düşünmek üzerine kitabı ile geldim... Ben okurken keyif aldım alıntılarla kitap anlatımını pek sevmem ama bu kitapta birkaç alıntı paylaşım yapacağım.. Başlangıç olarak iki yazar türü vardır diyor konu hatrına yazanlar ve yazın hatrına yazanlar .. Birde sadece kağıtları doldurmak adına yazan yazarlar okuyucuyu aldatmaktadır diyor.. Ki bu söze biraz katılıyorum incelediğim kitap yorumlarına dayanarak.. Gelelim okuma üzerine bir kaç düşündüğüm kısma.. Okumak eylemi yapılırken başka bir insan bizim için düşünmüştürve bizler sadece başka birinin bizim için önceden yazdığı zihinsel eylemi tekrarları. Yazmayı öğrenirken elinde kalemiyle öğretmenin altını çizdiği yerleri takip eden bir öğrencinin durumuda aynı bu şekildedir diyor.. Düşününce hak vermediğim değil ama bu konu hakkında yorumunuzu merak ediyorum.. Birde diyor ki insan aslında okuyacak zamanı kendine satın alabilseydi nerde ah keşke dedim.. (Burcu Balcıoğlu)
Bu kadar kıymetli bir kitabın çevirisi, redaksiyonu, baskı kalitesi bu kadar kötü olmamalıydı. Başka bir baskısından yeniden okuyacağım. Gerçekten yazık! (Yunus Emre Kaleli)
Kitabın Yazarı Arthur Schopenhauer Kimdir?
Arthur Schopenhauer (d. 22 Şubat 1788, Danzig - 21 Eylül 1860, Frankfurt), Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Aynı zamanda Immanuel Kant'ın en çok değer verdiği öğrencisiydi. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir ve dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkatleri çekmiştir.Ayrıca Schopenhauer, Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.
Arthur Schopenhauer Kitapları - Eserleri
- Bilmek ve İstemek
- Düşüncenin Çağrısı
- Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
- İnsan Doğası Üzerine
- Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
- Bilim ve Bilgelik
- Felsefe Tarihinden Kesitler
- Hayatın Anlamı
- Aşkın Metafiziği
- Fikirlerin Bilgisi Üzerine
- Eristik Diyalektik
- Akıl Sağlığı
- Ölümün Anlamı
- Din Üzerine
- İdeal ve Gerçek
- Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
- Güzelin Metafiziği
- Okumaya ve Okumuşlara Dair
- Ölüm ve İçsel Doğamızın Yok Edilemezliği ile Olan İlişkisi
- İstencin Özgürlüğü Üzerine
- Merhamet
- Üniversiteler ve Felsefe
- Hiçliğin Mutlu Sessizliği - Aforizmalar
- Arthur Schopenhauer - Bir Filozofun Huzurunda
- Hukuk, Ahlak ve Siyaset Üzerine
- Hayatın Bilgeliği
- İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
- Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine
- Akıl Zayıflığı
- Varolmanın Acısı
- Aşk ve Cinnet
- Mantıksal Düşünce Doktrini
- Edebiyat Dersleri
- Parerga ile Paralipomena
- Arthur Schopenhauer - Toplu Eserler 2
- Arthur Schopenhauer - Toplu Eserler 1
- Kişilik Oluşumu ve Sorunları
- Yaşamın Bilgece Deneyimleri
- Aforizmalar
- Ruh Görme Üzerine
- Dünyanın Istırabı Üzerine
- İrade Felsefesi
- Mutlu Olma Sanatı
- Kötümserlik Üzerine
- Fikir Mimarları Dizisi 19
- On Women
- Müxtəlif Predmetlər Haqqında Düşüncələr
- The Horrors and Absurdities of Religion
- Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine
- Studies in Pessimism
- Parerga ve Paralipomena 2
- Seçme Yazılar
- Mutluluk Kendi Kendine Yetenlerindir
- Düşünceler
- Kadınlar ve Diğer Konular
- The Art of Literature
- Aklın Yolu
- Writings Of Schopenhauer On Various Themes, Vol. 1
- Aşkın Metafiziği
- Həyat Müdrikliyi Aforizmləri
- Cinsel Aşkın Metafiziği
- Metafizik İhtiyacı
- Doğadaki İsteme Üzerine
- Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
- Kant Felsefesi Eleştirisi
Arthur Schopenhauer Alıntıları - Sözleri
- les grandes pensées viennent du coeur* Büyük düşünceler kalpten gelir. (Dünyanın Istırabı Üzerine)
- “Her şeyin niçin olduğunun bir temeli vardır.” (Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine)
- Güzelin nadiren yararlı olanla birleştiğini görürüz. Uzun ve narin ağaçlar meyve vermez, meyve ağaçları ufak tefek, bodur ve çirkindir... En güzel binalar, kullanışlı, işe yarar binalar değildir; bir tapınak barınacak bir mesken değildir. (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)
- Hafıza düşünülmüş bir şeyi düşünür. (Düşüncenin Çağrısı)
- Okumaksızın geçen boş zaman bir tür ölüm, insanın canlı canlı gömülmesidir(Seneca, 82) (Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine)
- Bir düşüncenin esas yaşamı sadece kelimelerin sınır noktasına varıncaya kadar sürer. Orada taşa dönüşür, donakalır ve hayatı sona erer, fakat hayvan ve bitki fosilleri gibi ölümsüzdürler. Geçirdikleri kısa yaşamları bir kristalin kesilme anına benzer. Çünkü düşüncemiz kelimeleri bulduğu andan itibaren içtenliğini kaybettiği gibi ciddi olmaktan da çıkar. Başkaları için varolmaya başladığı andan itibaren içimizde yaşamaya devam etmesi son bulur, tıpkı bir bebeğin annesinden kopup kendi benliğine adım atmaya başlaması gibi. Şairin de dediği gibi: "Beni itirazla şaşırtmayın! İnsan konuşmaya başladığı anda yanılmaya da başlar." (Edebiyat Dersleri)
- Dünya cehennemin ta kendisidir ve insanlar da bir yandan zulüm gören ruhlar, öte yandan cehennemdeki şeytanlardır (Dünyanın Istırabı Üzerine)
- Dar kafalılık ve ahmaklık her zaman ve her yerde, bütün durum ve koşullarda, anlayıştan, zekâdan ve yetenekten nefret ettiği kadar şu dünyada başka hiçbir şeyden böylesine içten ve yürekten nefret etmez. (Üniversiteler ve Felsefe)
- Kendisinin görgül karakterine dair edindiği kesin bilgi kişiye edinilmiş karakter denilen şeyi sağlar. O kişi iyi ya da kötü kendi özelliklerini ve bu yüzden kendisine ne için inanıp inanamayacağı ya da kendisinden ne beklenip beklenemeyeceğini kesinlikle bilir. Görgül karakteri sayesinde önceden sadece doğallıkla oynadığı rolünü artık artistik ve yöntemli bir şekilde ciddiyet ve kayrayla, söylendiği gibi karakterine hiç vefasızlık etmeden oynar. Kişi ne zaman karakterine sadık kalmazsa kendisi hakkında yanılır. (İstencin Özgürlüğü Üzerine)
- Doyum dilenciye atılan sadaka gibidir, sadaka onu bugün canlı tutar, böylece onun sefaleti yarına uzatılabilir. (İsteme ve Tasarım Olarak Dünya)
- “Yaptığımız her eylemde ilk önce “İnsanlar ne der?” diye düşünmekteyiz. Hayat sıkıntılarının neredeyse yarısı sırf bu yüzden oluşmaktadır.” (Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar)
- Keder içerisinde neşe, neşe içerisinde keder. (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)
- Hayat. hayat ismiyle anılır, ama gerçekte ölümdür o. (Hayatın Anlamı)
- Voltaire “Saadet sadece bir rüyadan ibarettir.” der ve ekler:Sinekler örümcekler tarafından,insanlarsa acılar tarafından yenilmek üzere vardırlar. (Merhamet)
- Kavrayışı bir suç, doğumu bir ceza, yaşamı bir iş ve ölümü de bir gereklilik olan bir insan, kendisiyle nasıl gurur duyabilir ki? (İnsan Doğası Üzerine)
- Çünkü her nesne gölge verir; her cisim kesinlikle özgül ağırlığına karşılık gelen bir ağırlıkla düşer... (Ruh Görme Üzerine)
- Hayal gücü mahsulü olan her eser işkenceler içerisindeki insan yüreğinin kasılmalarını ve çırpınmalarını seyrettiğimiz bir gösteri kutusudur. (Hayatın Anlamı)
- Zihinsel bir uğraşı içermeyen boş zaman ölümdür ve diri diri gömülmektir." (Aforizmalar)
- Felsefe, sığınılacak bir limandan çok çıkılan bir yolculuğa benzer. (Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine)
- Bu sıkılma hali varoluşun kendi içinde değersiz olduğunun dolaysız bir kanıtıdır, çünkü sıkılma hali varoluşun boşluğunu algılamaktan başka bir şey değildir. (Dünyanın Istırabı Üzerine)