Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine - Arthur Schopenhauer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine kimin eseri? Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine kitabının yazarı kimdir? Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine konusu ve anafikri nedir? Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine kitabı ne anlatıyor? Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine kitabının yazarı Arthur Schopenhauer kimdir? İşte Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Arthur Schopenhauer

Çevirmen: Ahmet Aydoğan

Orijinal Adı: Parerga Und Paralipomena

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9789754687002

Sayfa Sayısı: 144

Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Akıllı insan her şeyden evvel ıstıraptan ve tacizden azâde olmak için çabalayacak, sessizliği ve boş vakti, dolayısıyla mümkün olan en az sayıda beklenmedik ve tehlikeli karşılaşma ile birlikte sakin, mütevazı bir hayatı arayacaktır; ve böylelikle sözüm ona hemcinsleriyle çok az bir ortak tecrübeyi paylaştıktan sonra, münzeviyane bir hayatı tercih edecektir, hatta eğer büyük bir ruha sahipse büsbütün yalnızlığı seçecektir.

Hayatta nasılsa edebiyatta da öyle: Her nereye dönseniz derhal kendinizi düzelmez, yola gelmez bir insan güruhuyla karşı karşıya buluyorsunuz, her tarafı her bir köşeyi doldurmuşlar, tıpkı yaz sinekleri gibi sürü halinde her yere doluşup her şeyi kirletiyorlar. Bir yığın berbat kitap, gıdasını buğday başaklarından alan ve sonunda onu boğup kurutan edebiyatın istilacı yabani otları da öyle. İnsanların zamanını, parasını, dikkatini -ki bunların meşru hak sahibi iyi kitaplar ve onların soylu hedefleridir- gasp etmektedirler.

(Tanıtım Yazısından)

Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine Alıntıları - Sözleri

  • Her boş vakitte okumak insanı ahmaklaştırır, zihni felç eder.
  • İnsan ne kadar kendi kendisine yeterse, başka insanlara o denli daha az gereksinim duyacaktır.
  • "Yaşa ve yaşat!" Çünkü halk yeni olanı okumayı iyi olanı okumaya tercih edecek kadar saftır.
  • Eğer zirveye yakın dinlenmek istiyorsan O zaman her türden ve bol miktarda yazmalısın.(Tieck)
  • Sıradan insanlar sadece zamanlarını nasıl harcayacaklarını düşünürler; herhangi bir yeteneğe sahip insan zamanını nasıl kullanacağıyla meşgul olur.
  • Okumaksızın geçen boş zaman bir tür ölüm, insanın canlı canlı gömülmesidir(Seneca, 82)
  • İnsan ki çok zor toplanır, fakat kolayca dağılıverir.
  • Okumaksızın geçen boş zaman bir tür ölüm, insanın canlı canlı gömülmesidir.
  • En iyi öğretmen iyi bir kitaptır.
  • "Dolayısıyla yeryüzündeki en mutlu talih, fevkalade seyrek tesadüf edilen zengin bir kişiliğe ve daha da özelde iyi bir akıl donanımına sahip olmaktır."
  • İnsan olmak ve insan olarak kalmak giderek zorlaşıyor.
  • En mutlu insan da içindeki zenginliği kendisine yeterli olan ve varlığını idame ettirmek için dışarıdan çok az veya hiçbir şeye ihtiyaç duymayan insandır, çünkü ithal mallar pahalı şeylerdir, bağımlılığı açığa vurur, tehlikeye sebebiyet verir.
  • Optimus magister bonus liber: En iyi öğretmen kitaptır.
  • İnsan ne ise ve ne olacaksa sevgi sayesinde olur ve sevgiyle olacaktır.
  • " Biz köle kadının değil , özgür kadının çocuklarıyız ."

Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hepimizin felsefeye az buçuk kenarından köşesinden dokunmuşluğu vardır. Üniversite zamanı felsefe; coolluğun, aykırılığın belirtisi olarak görülür. Lise zamanı ise zorunlu dersler sebebiyle- ne kadar anlayacaksak- felsefenin figüranları aykırılıkları ile hepimizin ilgi odağı olmuştur. Hatta bu etkiden dolayı çoğumuz felsefe hocalarımızı da aykırı adamlar olarak tasavvur etmişizdir. Gerçi çoğu öyledir her ne kadar biz kendilerini yeterince tanımasakta.. Benim de herkes gibi temasım vardır. Felsefecileri de az çok bilirim. Öncelikle İmmanuel Kant. Lise hocamız Kant’a hayrandı, ağzından düşürmezdi. Oradan bilirim. Nietzsche , Sartre ve Camus’u ise populeritelerinden. Bir dönem felsefe ile de ilgilenmiştim, daha doğrusu ilgilenmeye çalışıp Platon’un Devlet’inden üç kitap okuyunca pes etmiştim. O dönemden de ilk dönem filozoflarını bilirim. Haklarında tek kelime bilmediğim filozoflarda vardır. Bunlardan birisi de daha bir ay önceye kadar Schopenhaur’du. Ta ki https://dusunbil.com/schopenhauer-her-bos-vakitte-okumak-insani-ahmaklastirir-zihni-felc-eder/ makalesini görene kadar. Bilmemenin, duymamanın cezasını da ağır ödedim diyebilirim. Adam beni eline bir aldı, yer misin yemez misin, okuduğumdan beri sopalıyor. Hayatımda ben böyle dayak yemedim. Tüm tabularımı sarstı. Bu dayak iyi de oldu. Biraz kendime çeki düzen verdim, vermeye çalışıyorum. Öyle sarsıldım ki anlatamam. Hala da tam bir çıkışı yolu bulabilmiştim değilim. Mesele okuma meselesi. Ben bulduğum tüm boş zamanlarda okurum. Heralde bana 1 hafta kitap okumayı yasaklasalar kafayı yerim, boşluktan. Peki niçin okuyorum? Bunun cevabı yok. Keyif almak için mi, hayır. İnsan tüm zamanını keyif almak için harcamaz. Yazmak için mi, kendim öyle desem de düşününce hayır. Yazmak için neredeyse hiçbir çabam yok. Yazmak isteyen insanın; okumak kadar yazmaya da vakit ayırması icap eder. Ayrıca yazmak isteyen insanın da sistematik olarak okuması icap eder. Bir dönem bu sistematiği tuttursam da bunu sürekli hale getiremiyorum. Bir öyle bir böyle olmuyor. Diyebilirsiniz ki kitaplar hayattan bir kaçıştır illa sebebi olması gerekmez. O halde şunun cevabını da vermemiz icap eder, kitaplar için yaşanan bir hayat hayat mıdır? Bana kalırsa hiç kitap okumamak ne kadar kötüyse sadece kitaplar için harcanan hayatta bir o kadar kötüdür. Kitap hayatımızın tamamı değil bir parçası olmalıdır. Kitap tüketmemeli kitap okumalıyız. Okuduğumuz kitaplardan da gerekli donanımı sağlayıp bunu hayatlarımıza yansıtmalıyız. Bir an kendimi okul hocası gibi hissettim. Neyse kitaba geçelim :) Kitapta sizi ilk karşılayan çevirmenin makalesi, şu felsefe kitaplarında en kızdığım mevzuu. Vallahi kendimi keriz gibi hissediyorum onları gördükçe. Yahu 150 sayfa kitap alıyorsun, filozofun yazıları 50. Sayfada başlıyor. Buradaki metine de aynı derece de gıcık oldum. Çok da karışık yazmış. Filozofu anlamak daha kolaydı vallahi. İkinci kısımda ise beni, https://www.cafrande.org/insan-mutlulugunun-iki-temel-dusmani-istirap-can-sikintisi-schopenhauer/ makalesi karşıladı ki kitabın en sevdiğim kısmı oldu. Yukarıda bahsettiğim sorunlarım karşısında yalnız olmadığımı anlayıp bir vicdan rahatlaması yaşadım. Tavsiye ederim çok güzel konulara değinmiş. Üçüncü kısımda yer alan okumak konusunun özünü filozof ile tanıştığım kısımda verdim :) Dördüncü kısımda yer alan yazmak ve üslup konusu da benim için çok keyifliydi, her ne kadar bazı kısımlarda anlaşamasakta. Özellikle üslup konusu çok iyiydi. Ayrıca Alman dilinde verilen yapıtların neden başarılı olduğunun ve daha önceden sitede yazmaya ilişkin sormuş olduğum iki sorunun cevabını filozofun ağzından aldım. Son kısımda yer alan düşünmek konusu ise hiç anlaşamadığımız konu oldu. Kitabı okuyan arkadaşlarla bu konuya ayrıca tartışabiliriz. Kitap genel olarak iyiydi. Ufkunu genişletmek isteyenlere tavsiye ederim. Ancak şunu da belirteyim ki biraz ağır tabirler ile– ahmak, bön vs- karşılaşacaksınız. Zira filozofun eli baya sopalı. Herkese keyifli okumalar dilerim. (İbrahim (Sisifos))

Shopenhaeur Çok sağlam, keskin görüşlerle, oldukça cesur ve dobra bir şekilde, edebiyat dünyasının yazarını, okurunu, eleştirmenini, yayıncısını , çevirmenini, kitap yazan düşünürünü ayrı, gazetecisini ayrı topa tutmuş.. en çok da alman yazarları. Yine epey tutarlı bulduğum, (hepsi değil ama) kararlı detaylarla harmanlamış.. Üsluptan, yazıdan, gramerden, ifade ve belagattan.. her şeyden yerli yerinde bahsetmiş. Okumak ile ilgili kısım affallattı biraz.. dürüst olayım, hiç işime gelmedi.. Shopenhaeur; ben ve benim gibi, sıklıkla kitap okuyanlara biraz giydirdi sağolsun.. biraz değil çok.. - sersemletti - Ama okumazsam ben, ne yaparım, sahi bilmiyorum. O yüzden biraz daha kulak arkası edeceğim. Hıh! Genel olarak çok beğendim.. Lâkin; Benim elestirdiğim kısım; Shopenhaeur iyi eğitim almış yüksek beyinlerin, bir şeyi ifâde ederken, karmaşıklıktan kaçınıp, en basit ve açık şekilde ifade ettiklerini, bunun en iyi yolunun da zaten bu olduğunu savunurken, bunu söyleyen yazarın kitabını çeviren mütercimin, aksini yaparak, eski Türkçe kelimelere başvurmasını, gereksiz karmaşıklığa sebep olmasını yakışıksız buldum. Yine de, okumayı seven, edabiyatı seven herkesin kütüphanesine öneririm. Tavsiyem olsun, iyi okumalar olsun.. (süheyla çandıroğlu)

Çok okumak mı yoksa çok düşünmek mi?: Nietzsche'nin ilk akıl hocası, Almanların ilk filozaflarından Schopenhauer'ın bu kitabı 4 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde okumaktan, yazmaktan, düşünmekten, ıstırap ve can sıkıntısından ayrıntısıyla bahsetmektedir. Ayrıca Ahmet Aydoğan'ın kitabın ilk 35 sayfasında yazdığı Okumak İnsana Ne Kazandırır? Sunuş bölümünün de kitabı özetler nitelikte ve kendi kültürümüze dair bir yorumlamayla harmanlanmış güzel bir eleştiri olduğunu belirtmeden edemeyeceğim. Kitabın içeriği üzerine spoiler vermeden bir kaç soruyla ifade etmek gerekirse; çok okumak mı yoksa çok düşünmek mi gerekir? Bir yazarın kitap yazarken dikkat etmesi gerekenler nedir? Kitap okurken ne tür kitaplar okumaya ve nasıl okumaya dikkat etmeliyiz? vb. soruları kendinize sorduğunuz oluyorsa bu kitabı elinize almak şart olmuş demektir. kitap/irade-terbiyesi-ll--212980 kitabından sonra binlerce kitap okuduğunu düşündüğüm bir insanın kitap okuma üzerine düşünceleriyle kafamdaki buzları kıran sayılı kitaplardan biriydi. Keyifli okumalar. (Muhammed Safa KAYA)

Kitabın Yazarı Arthur Schopenhauer Kimdir?

Arthur Schopenhauer (d. 22 Şubat 1788, Danzig - 21 Eylül 1860, Frankfurt), Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Aynı zamanda Immanuel Kant'ın en çok değer verdiği öğrencisiydi. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir ve dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkatleri çekmiştir.Ayrıca Schopenhauer, Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.

Arthur Schopenhauer Kitapları - Eserleri

  • Bilmek ve İstemek
  • Düşüncenin Çağrısı
  • Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
  • İnsan Doğası Üzerine
  • Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
  • Bilim ve Bilgelik

  • Felsefe Tarihinden Kesitler
  • Hayatın Anlamı
  • Aşkın Metafiziği
  • Fikirlerin Bilgisi Üzerine
  • Eristik Diyalektik
  • Akıl Sağlığı
  • Ölümün Anlamı

  • Din Üzerine
  • İdeal ve Gerçek
  • Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine
  • Güzelin Metafiziği
  • Okumaya ve Okumuşlara Dair
  • Ölüm ve İçsel Doğamızın Yok Edilemezliği ile Olan İlişkisi
  • İstencin Özgürlüğü Üzerine

  • Merhamet
  • Üniversiteler ve Felsefe
  • Hiçliğin Mutlu Sessizliği - Aforizmalar
  • Arthur Schopenhauer - Bir Filozofun Huzurunda
  • Hukuk, Ahlak ve Siyaset Üzerine
  • Hayatın Bilgeliği
  • İsteme ve Tasarım Olarak Dünya

  • Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine
  • Akıl Zayıflığı
  • Varolmanın Acısı
  • Aşk ve Cinnet
  • Mantıksal Düşünce Doktrini
  • Edebiyat Dersleri
  • Parerga ile Paralipomena

  • Arthur Schopenhauer - Toplu Eserler 2
  • Arthur Schopenhauer - Toplu Eserler 1
  • Kişilik Oluşumu ve Sorunları
  • Yaşamın Bilgece Deneyimleri
  • Aforizmalar
  • Ruh Görme Üzerine
  • Dünyanın Istırabı Üzerine

  • İrade Felsefesi
  • Mutlu Olma Sanatı
  • Kötümserlik Üzerine
  • Fikir Mimarları Dizisi 19
  • On Women
  • Müxtəlif Predmetlər Haqqında Düşüncələr
  • The Horrors and Absurdities of Religion

  • Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine
  • Studies in Pessimism
  • Parerga ve Paralipomena 2
  • Seçme Yazılar
  • Mutluluk Kendi Kendine Yetenlerindir
  • Düşünceler
  • Kadınlar ve Diğer Konular

  • The Art of Literature
  • Aklın Yolu
  • Writings Of Schopenhauer On Various Themes, Vol. 1
  • Aşkın Metafiziği
  • Həyat Müdrikliyi Aforizmləri
  • Cinsel Aşkın Metafiziği
  • Metafizik İhtiyacı

  • Doğadaki İsteme Üzerine
  • Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
  • Kant Felsefesi Eleştirisi

Arthur Schopenhauer Alıntıları - Sözleri

  • les grandes pensées viennent du coeur* Büyük düşünceler kalpten gelir. (Dünyanın Istırabı Üzerine)
  • “Her şeyin niçin olduğunun bir temeli vardır.” (Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine)
  • Güzelin nadiren yararlı olanla birleştiğini görürüz. Uzun ve narin ağaçlar meyve vermez, meyve ağaçları ufak tefek, bodur ve çirkindir... En güzel binalar, kullanışlı, işe yarar binalar değildir; bir tapınak barınacak bir mesken değildir. (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)
  • Hafıza düşünülmüş bir şeyi düşünür. (Düşüncenin Çağrısı)
  • Okumaksızın geçen boş zaman bir tür ölüm, insanın canlı canlı gömülmesidir(Seneca, 82) (Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine)
  • Bir düşüncenin esas yaşamı sadece kelimelerin sınır noktasına varıncaya kadar sürer. Orada taşa dönüşür, donakalır ve hayatı sona erer, fakat hayvan ve bitki fosilleri gibi ölümsüzdürler. Geçirdikleri kısa yaşamları bir kristalin kesilme anına benzer. Çünkü düşüncemiz kelimeleri bulduğu andan itibaren içtenliğini kaybettiği gibi ciddi olmaktan da çıkar. Başkaları için varolmaya başladığı andan itibaren içimizde yaşamaya devam etmesi son bulur, tıpkı bir bebeğin annesinden kopup kendi benliğine adım atmaya başlaması gibi. Şairin de dediği gibi: "Beni itirazla şaşırtmayın! İnsan konuşmaya başladığı anda yanılmaya da başlar." (Edebiyat Dersleri)

  • Dünya cehennemin ta kendisidir ve insanlar da bir yandan zulüm gören ruhlar, öte yandan cehennemdeki şeytanlardır (Dünyanın Istırabı Üzerine)
  • Dar kafalılık ve ahmaklık her zaman ve her yerde, bütün durum ve koşullarda, anlayıştan, zekâdan ve yetenekten nefret ettiği kadar şu dünyada başka hiçbir şeyden böylesine içten ve yürekten nefret etmez. (Üniversiteler ve Felsefe)
  • Kendisinin görgül karakterine dair edindiği kesin bilgi kişiye edinilmiş karakter denilen şeyi sağlar. O kişi iyi ya da kötü kendi özelliklerini ve bu yüzden kendisine ne için inanıp inanamayacağı ya da kendisinden ne beklenip beklenemeyeceğini kesinlikle bilir. Görgül karakteri sayesinde önceden sadece doğallıkla oynadığı rolünü artık artistik ve yöntemli bir şekilde ciddiyet ve kayrayla, söylendiği gibi karakterine hiç vefasızlık etmeden oynar. Kişi ne zaman karakterine sadık kalmazsa kendisi hakkında yanılır. (İstencin Özgürlüğü Üzerine)
  • Doyum dilenciye atılan sadaka gibidir, sadaka onu bugün canlı tutar, böylece onun sefaleti yarına uzatılabilir. (İsteme ve Tasarım Olarak Dünya)
  • “Yaptığımız her eylemde ilk önce “İnsanlar ne der?” diye düşünmekteyiz. Hayat sıkıntılarının neredeyse yarısı sırf bu yüzden oluşmaktadır.” (Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar)
  • Keder içerisinde neşe, neşe içerisinde keder. (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)
  • Hayat. hayat ismiyle anılır, ama gerçekte ölümdür o. (Hayatın Anlamı)

  • Voltaire “Saadet sadece bir rüyadan ibarettir.” der ve ekler:Sinekler örümcekler tarafından,insanlarsa acılar tarafından yenilmek üzere vardırlar. (Merhamet)
  • Kavrayışı bir suç, doğumu bir ceza, yaşamı bir iş ve ölümü de bir gereklilik olan bir insan, kendi­siyle nasıl gurur duyabilir ki? (İnsan Doğası Üzerine)
  • Çünkü her nesne gölge verir; her cisim kesinlikle özgül ağırlığına karşılık gelen bir ağırlıkla düşer... (Ruh Görme Üzerine)
  • Hayal gücü mahsulü olan her eser işkenceler içerisindeki insan yüreğinin kasılmalarını ve çırpınmalarını seyrettiğimiz bir gösteri kutusudur. (Hayatın Anlamı)
  • Zihinsel bir uğraşı içermeyen boş zaman ölümdür ve diri diri gömülmektir." (Aforizmalar)
  • Felsefe, sığınılacak bir limandan çok çıkılan bir yolculuğa benzer. (Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine)
  • Bu sıkılma hali varoluşun kendi içinde değersiz olduğunun dolaysız bir kanıtıdır, çünkü sıkılma hali varoluşun boşluğunu algılamaktan başka bir şey değildir. (Dünyanın Istırabı Üzerine)