Ölen Adam - D. H. Lawrence Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ölen Adam kimin eseri? Ölen Adam kitabının yazarı kimdir? Ölen Adam konusu ve anafikri nedir? Ölen Adam kitabı ne anlatıyor? Ölen Adam PDF indirme linki var mı? Ölen Adam kitabının yazarı D. H. Lawrence kimdir? İşte Ölen Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: D. H. Lawrence

Çevirmen: Bilge Karasu

Orijinal Adı: The Escaped Cock

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750711442

Sayfa Sayısı: 80

Ölen Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Avluya çıkarken, genç horoz öttü. Cılızlaşmış, kısık bir ses çıkarıyordu ama kuşun bu sesinde acıdan kuvvetli bir şey vardı. Yaşamak gerekliliğiydi bu, hatta dirimin zaferini çağırmaktı. Ölmüş olan adam durup, kaçmış, sonra da yakalanmış horozun tüylerini kabartışına, dirimden ölüme yeniden bir meydan okuyuşta başını dikerek, gagasını aralayarak ayaklarının ucuna basarak ileriye uzanışına bakıyordu.

İngiliz edebiyatının büyük yazarı D.H. Lawrence'tan yine büyüleyici, ama bir o kadar da huzursuz edici bir kısa roman. Dirilen ve dünyanın, Avrupa'nın perişan kırlarında paralanmış kefeniyle dolaşmaya başlayan bir adam... Lawrence, İsa'ya ait mitleri güçlü birer çağdaş metafor olarak ortaya koyuyor bu metninde. Ölen Adam, Bilge Karasu tarafından Türkçe'ye kazandırılmış ve 1963 yılında TDK Çeviri Ödülü'nü almış. İlk elde okunması gerekenler arasında.

Ölen Adam Alıntıları - Sözleri

  • Ah sevecenlik ! Öldüğüm ölümden daha korkunç, daha güzel...
  • Ölü değilim. Beni vaktinden önce gömdüler...
  • Bütün varlığını kaplayan umut kırıklığından başka bir şey yoktu, bomboştu içi.
  • "Korkma," dedi kefene sarınmış adam. "Ölü değilim. Beni vaktinden önce gömdüler.''
  • ''...kendi derimin içinde yapayalnızım; kendi derimin içinde, yani olanca mülkümün sınırları arasında..."
  • Kimseyi de istemiyordu yanında, yalnız kalmak en iyisiydi; çünkü yanında insanların bulunuşu ona yalnızlık duyuruyordu.
  • " Benim zaferim," dedi adam, " ölmemiş olmamdır.
  • Hiçbir şey bu kuduran garip dünyada yalnız kalmak,bu kudurmuşluk karşısında ayrı durmak kadar güzel değildir.
  • "Bilmiyor! İçimdeki ölümü görmüyor. Ama onun başka bir bilinçliliği var. Gecenin öbür ucundan geliyor bana."
  • Garip dünya doğrusu;hem kirli hem de temiz. Ben de öyleyim.
  • Yalnızdı; ölmüş olduğu için de yalnızlığın bile ötesindeydi.
  • Uyku, ölüme o kadar yakındı ki...
  • Garip dünya, garip doğrusu; hem kirli hem de temiz. Ben de öyleyim.
  • Alsın sandal, götürsün beni... Yarınla birlikte, başka bir gün, yeni bir gün gelecektir.
  • Kendi derimin içinde yapayalnızım.

Ölen Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar

ÖLÜMDEN ÖTE ÖLÜMDEN ZİYADE: Ölmüştüm ben, hayatın bir yerlerinde , bir kez de değil üstelik , defalarca. Zaman mıydı beni öldüren , yoksa yaşamak nedir bilmeyişim mi aldı canımı ? Bir kere daha ölebilir miyim , yoksa yeterince öldüm mü ? Gömüldüğüm yeri bir hazine haritası gibi bulsaydı birileri , zahmet edip beni yerimden oynatırlar mıydı çaresizce ? "Yalnızdı , ölmüş olduğu için de yalnızlığın bile ötesindeydi." Bir müzik çalınsa kulağıma , dans eden bir yılan gibi kıvrılarak tıslayarak dirilebilir miydim yeniden ? Diğer yarısını arayan yarım bir elma gibi kalakalmıştım uçsuz bucaksız bu bahçede , hakikat nerede ? "Beni vaktinden önce gömdüler. Ben de onun için mezardan kalktım. Ancak beni bulurlarsa , her şeyi baştan başlatacaklar." Bir ölünün yeme - içme ihtiyacını bize , kim ve nasıl açıklayabilirdi ? Nefes almakla yaşamak arasındaki farkı ve bu uzun yolu , saniyeden küçük bir zamana kim sığdırabilirdi ? "Ama içinde istek ölmüştü , yeme içme isteği bile. İstek duymadan kalkmıştı mezardan." Öldüm dedi adam , ölümsüzlük gibi bir şeydi , inan bana çünkü buradayım işte gördüğün gibi , sadece hisset benim hissettiklerimi , sorgulama yargılama aşağılama. "Korkma sakın. Ben sağım. Beni pek tez gömdüler , onun için yeniden hayata döndüm. Sonra bir eve sığındım." Kendimden başka yaşıyor olduğumu söyleyen bir tek kişi yeterdi yaşadığımı kanıtlamaya. O bir tek kişi olmayınca ben iki kişi oldum kendi içimde , susmakla konuşmak aynı oldu böylece. "Benim zaferim ölmemiş olmamdır. Benim ömrüm , görevimin ömründen daha uzun oldu." Çekinerek baktım insanlara , gereksiz bir mesafeden ve gereksiz bir acıyla tükettim gençliğimi. Haftanın bir günü yaşadım , altı günü öldüm. Günün bir saati yaşadım , yirmi üç saati öldüm. "Ben ki bir tek insanı bile hiçbir zaman gereği gibi kucaklamadım." Bir kadın , tek bir kadın , beni erkek olduğuma inandırabilirdi. Peşinden sürükleyebilirdi , kaçmak nedir unuturdum , ölümü bazen unuttuğum gibi , yaşardım sadece. "Dili dolaşıyor , sözleri takılıyordu , içinden , hiçbir zaman kadının evinde kalmaya gitmeyeceğini bildi." "Belki de bir akşamüzeri , dirilmiş bedenimi çekebilecek , kandıracak , ama gene yalnızlığımı bana bırakacak bir kadına rastlarım." Sen ve ben , ben ve sen , biz. İnsan kendi bedeniyle , kendi cinsiyetiyle kol kola yürürken , ruhun cinsiyetsiz oluşuyla yüzleşmeyerek , karşı cinsten birinin yardımını dilenirdi. "Çünkü erkekler olsun , kadınlar olsun kendi hiçliklerinin bencil korkusu ile çılgındılar." "Eski yarasının gönül bulantısı yeniden başladı." İKİNCİ PERDE Oyunumuz bitmek üzeredir, hayal perdesini aralayan , ölümü göze almış demektir. Kısaydı hayat , ölüm de kısaydı üstelik. Varoluş kısacık bir şeydi , uzun zannettik. "Bizler kısa günü daha büyük bir günün içine alıp küçük yaşamayı daha büyük yaşamanın döngüsü içine yerleştirmedikçe her şey , her şey bir yıkımdır." İnsanın tarihi , acının tarihiyle başlardı. Tecrübe yaralardı , yaralar tecrübeydi , tecrübe yaraydı. "Canım öyle yandı ki ! Hâlâ bir tutukluk varsa üzerimde bağışlamalısın beni." Bir muhtaçlık hikayesiydi bu. Önce diğer yarısına , sonra kendi içindeki diğer yarıya , sonra iki yarımdan bir tam olmaya ve sonra hiç olmaya.. "Kadına , şaşkınlığın tatlı acılığıyla , isteğin olağanüstü delici aşkınlığıyla dokundu." "Erkekle kadın birbirlerine doymuşlardı , ayrılık , gidiş vardı havada." Aşk , ölmemektir dedi biri . Aşk , ölmektir dedi öteki. Aşk , ölüp dirilmektir dedi bir diğeri. Aşk , zaten doğmamış olmaktır dedi bir başkası. Cevap bulunamadı , aşk ortada kaldı , kimsesiz.. (Osman Y.)

Bir durup kendimi sorguladım.: İki bölümden oluşan bir kitap. Birinci bölüm adamın dirilişi ikinci bölümde ise dirildikten sonra eski hayatı, yaşamı sorgulama,yeni arayışlar yaşanamayanları arzulama... ve değişemeyen bir benlik. Kitabın İlk bölümünde bir dövüş horozunun tutsaklığı ile dirilen adamın yollarının kesişmesi... ilginç bir başlangıçtı:) İlk bölüm bağladı ikinci bölüm akıp gitti. Ölü değilim.Beni vaktinden önce gömdüler. Syf 21 Hiçbir şey bu kuduran garip dünyada yalnız kalmak, bu kudurmuşluk karşısında ayrı durmak kadar güzel değildir. Syf 38 Kitabı okumama vesile olan Maviş'e teşekkürler:) Seven sevdiğine kitap hediye etsin:) dosto_ciorann (Melike)

Kitabı okumaya başlamadan önce herhangi bir ön bilgim yoktu. Sayfalar ilerledikçe Yahuda, Romalılar, Magdalena gibi isimleri görünce komik bir aydınlanma yaşadım. Kitabın arkasını biraz inceleseydim belki daha bilinçli bir şekilde başlardım okumaya. Yeniden dirilen İsa’nın önceki hayatında yaşayamadığı arzuların peşinden gidişini anlatıyor kitap. Yazımı, dili, çevirisi çok güzeldi. Okurken çok büyük zevk aldım. Son olarak hoşuma giden iki alıntısını paylaşmak istiyorum. “Görevimi yapmış, onun ötesine geçmiş olmam ne iyi. Şimdi yalnız kalabilir, her şeyi kendi haline bırakabilirim artık, incir ağacı isterse kısır olsun, zenginler zengin olsun. Benim yolum yalnız kendi yolumdur.” “Bizler kısa günü daha büyük günün içine alıp küçük yaşamayı daha büyük yaşamanın döngüsü içine yerleştirmedikçe her şey, her şey bir yıkımdır.” (Esra)

Ölen Adam PDF indirme linki var mı?

D. H. Lawrence - Ölen Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölen Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı D. H. Lawrence Kimdir?

David Herbert Richards Lawrence (d. 11 Eylül 1885 – ö. 2 Mart 1930), 20. yüzyıl İngiliz yazarıdır. Roman, şiir, tiyatro oyunları, denemeler, gezi kitapları, edebiyat eleştirileri, yazmış, çeviriler yapmıştır. Eserlerinde modernizm ve endüstirileşmenin birey üzerindeki yabancılaştırıcı etkisi üzerinde durmuştur.

D. H. Lawrence Kitapları - Eserleri

  • Lady Chatterley'in Aşığı
  • Bakire ile Çingene
  • Ölen Adam
  • Oğullar ve Sevgililer
  • Adaları Seven Adam
  • Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının Doğaçlaması
  • İki Mavi Kuş
  • Aşık Kadınlar
  • Gökkuşağı
  • Anka Kuşu
  • Çizgiyi Aşmak
  • Tilki
  • Uğurböceği
  • Pornografi ve Müstehcenlik
  • Atını Sürüp Giden Kadın
  • Harman Yerinde Aşk
  • Mutlu Hayaletler
  • Kayıp Kız
  • The Rocking - Horse Winner
  • Gülümseme
  • İtalya'da Alacakaranlık
  • Ak Tavus Kuşu
  • Love among the Haystacks (Stage 2)
  • Aaron'ın Asası
  • Psikanaliz ve Bilinçdışı
  • Deniz ve Sardinya Adası
  • Prusyalı Subay
  • Kıyamet
  • The Lovely Lady
  • The Odour of Chrysanthemums
  • Studies In Classic American Literature
  • Kanatlı Yılan
  • Lawrence'ın Mektupları
  • England, My England and Other Stories
  • British and American Short Stories
  • Look! We Have Come Through!
  • Aşktan Daha Derin
  • The Complete Poems
  • The Plumed Serpent
  • Resim Sanatı Üzerine Denemeler

D. H. Lawrence Alıntıları - Sözleri

  • Bir şeyleri pencereden dışarı fırlatıp atmak inanılmaz eğlencelidir. Ama her şeyi fırlattıktan sonra birkaç günü çıplak yerde oturarak, orada uyuyup yemek yiyerek geçirdiğinizde ve kemikleriniz ağrımaya başladığında, eski mobilyalarınızın bir kısmının geri gelmesi için dualar etmeye başlarsınız. (Pornografi ve Müstehcenlik)
  • “Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur. “ (Lawrence'ın Mektupları)
  • Garip dünya, garip doğrusu; hem kirli hem de temiz. Ben de öyleyim. (Ölen Adam)
  • Yeter ki... şöyle ya da böyle, yaşadığımı hissedebileyim. (Aşık Kadınlar)
  • Kötülük korkunç bir şey. Önceden mutlak kötülüğün olmadığına inanırdım. Ama artık biliyorum ki var ve öyle büyük ki tüm yaşamı tehdit ediyor. (Deniz ve Sardinya Adası)
  • Kimseyi de istemiyordu yanında, yalnız kalmak en iyisiydi; çünkü yanında insanların bulunuşu ona yalnızlık duyuruyordu. (Ölen Adam)
  • Bazen çok masum olmak gerekebiliyor. (Aaron'ın Asası)
  • İnsanların yakınına gelmelerini istemiyordu. Ses duymak istemiyordu. Farkında olmadan kedisiyle konuşacak olsa, kendi sesinin sesinden bile deliye dönüyordu. Büyük sessizliği bozduğu için kızıyordu kendi kendine. (Adaları Seven Adam)
  • Geceleyin uykuya yattığınız zaman, "işte ben olan ve olduğunu bildiğim insan ölüyor," demek zorundasınız kendinize. Ve sabah kalktığınızda da "işte hâlâ kendim olan, bilinmeyen bir nicelik doğuyor" demek zorundasınız kendinize. (Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının Doğaçlaması)
  • beni seçerseniz, beni yargılamaktan sonsuza dek vazgeçmelisiniz. Gerçekten beni izlemeyi seçtiyseniz , böylelikle beni eleştirme hakkınızı yitirmiş olursunuz. Bundan böyle beni ne onaylayabilirsiniz, ne de onaylamazsınız. Kutsal seçim eylemini gerçekleştirdiniz. Bundan böyle sadece itaat etmelisiniz. (Uğurböceği)
  • Güneşe kavuşmak istedi. Ancak evden uzaklara gitmesi gerekecekti - insanlardan uzaklara. Ve bu kolay değildi, her zeytin ağacının gözü olduğu ve her yokuşun uzaktan görüldüğü bir ülkede, saklanmak ve güneşle sevişmek... (Atını Sürüp Giden Kadın)
  • " If you're lucky you have money. That's why it's better to be born lucky than rich. If you're rich, you may lose your money. But if you're lucky, you will always get more money. " (The Rocking - Horse Winner)
  • Hayat, duygularımıza yön verir.Zamanla daha yumuşak ya da daha sert hale gelebiliriz.Değişiriz.Yirmili yaşlarımızda duygularımızı inciten şeyler, belki ellili yaşlarda hiç mi hiç incitmeyecek.Değişim kadınlarda; özellikle de annem gibi, aile içinde güç unsuru olan kadınlarda, erkeklerde olduğundan çok daha çarpıcı gerçekleşiyor. (Pornografi ve Müstehcenlik)
  • Düşünmek istemiyordum, bilmek istemiyordum. Hareketlerimi tutuklamak, onları âna ve maceraya sıkıştırmak istiyordum. (İtalya'da Alacakaranlık)
  • Eğer bir adamı fazla iyi tanırsan onun seni öpmesini istemezsin. (İki Mavi Kuş)
  • Bir kız, güzel ama sıradan bir uçurumun kenarında, bir sürü çiçeğin arasında geziniyor (Deniz ve Sardinya Adası)
  • Gelgelelim, bu dengesiz hesapları dengelemeye çabalamaktan bitkin düştü. (Adaları Seven Adam)
  • Bir keresinde bana baktığında, kahverengi gözlerinde sanki içinde bitkin, boş bir korku dışında başka bir şey olmayan boşluklar gibi, boş bir bakış vardı. Gerçekten orada olup olmadığımı anlamak için hiçliğin pencerelerinden bakıyordu. (Mutlu Hayaletler)
  • Ejderha, insan bilincinin en eski sembollerinden biridir. Ejderha ve yılan sembolü her insan bilincinde o kadar derinlere gider ki çimendeki herhangi bir hışırtı en katı 'modern'i bile denetleyemediği derinliklere dek irkiltir. İlk ve her şeyden önce, ejderha, içimizdeki sıvı, hızlı ve irkilten hayat hareketinin sembolüdür. Bir yılan gibi içimizde dolaşan ya da yine yılan gibi içimizde kıvrılan ve bekleyen, kudretli, irkilmiş hayat, işte o ejderhadır. Ve aynı şey kozmos için de geçerlidir. (Kıyamet)
  • "Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur." (Lawrence'ın Mektupları)