Ölmeden Önce Ölünüz - Osho Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ölmeden Önce Ölünüz kimin eseri? Ölmeden Önce Ölünüz kitabının yazarı kimdir? Ölmeden Önce Ölünüz konusu ve anafikri nedir? Ölmeden Önce Ölünüz kitabı ne anlatıyor? Ölmeden Önce Ölünüz PDF indirme linki var mı? Ölmeden Önce Ölünüz kitabının yazarı Osho kimdir? İşte Ölmeden Önce Ölünüz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Osho
Çevirmen: Elif Ara
Yayın Evi: Okyanus Yayıncılık
İSBN: 9789757200932
Sayfa Sayısı: 195
Ölmeden Önce Ölünüz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ölüm dıştaki herşeyinizi alır ve içsel olarak kendinizi geliştiremediğiniz taktirde doğal olarak hiçbir şeyi ölümden koruyamayacağınız ve sahip olduğunuz her şeyi yitireceğinize dair korku duyarsınız. Ancak içsel benliğinizi geliştirip, dış etkenlerden bağımsız olarak huzur, mutluluk, sükunet ve neşeye kavuşabilmişseniz, benliğinizin ait olduğu bahçeye varıp, saf bilincinizin açan çiçeklerini görebilmişseniz, ölüm korkusu diye bir konu sizin için söz konusu bile olamaz. Yaşayabildiğiniz kadar yoğun ve dolu dolu yaşayın ki, yaşamın tadı, ölümün neden korkulacak bir şey olmadığına dair bir ipucu sunsun size. Yaşamınızı tanıdığınız taktirde, onun ışığında ölüm diye bir şeyin olmadığını anlarsınız. Kişinin ancak dolu dolu yaşayarak tanıyacağı bu yaşam sonsuzdur. Siz yaşadıkça, bu sonsuzluk duygusu da eş zamanlı olarak ortaya çıkacaktır. Ne kadar yoğun yaşarsanız bu duyguyu da o kadar derinden hissedecek, ölümün olmadığını da o kadar hızlı kavrayacaksınız. Benim dinimde ölüm kutlanacak bir şeydir çünkü aslında ölüm diye bir şey yoktur. O yalnızca yeni bir yaşama açılan kapıdır.
Ölmeden Önce Ölünüz Alıntıları - Sözleri
- Size yalnızca yetmiş yıl ömür biçmekle büyük cimrilik ediyorlar! Hesaplamaya çalıştığınızda ömrünüzün üçte birini uykuya, diğer üçte birini yiyecek, giyecek ve ev masraflarınızı karşılayabilmek için çalışmaya harcadığınızı göreceksiniz. Geriye kalan kısa zaman ise eğitim, futbol maçları, filmler, saçma sapan tartışma ve kavgalara gidiyor. Bu durumda yetmiş senelik ömrünüzün yedi dakikasını bile kendinize ayırabilmişseniz eğer, bence bilge biri sayılırsınız!..
- "Varlığınızın bir parçası haline gelmiş biri öldüğü zaman, sizin de içinizde bir şeyler ölür."
- "Ölümle yalnızca sevdiğiniz biri ölünce gerçekten yüz yüze gelirsiniz."
- Çok sevdiğiniz biri ölene dek ölümle tam olarak karşılaşamazsınız. Bunun altı çizilmeli: ölümle yalnızca sevdiğiniz biri ölünce gerçekten yüz yüze gelirsiniz.
- Yaşam ve ölüm ayrı değildir, bir madalyonun iki yüzü gibidirler.
- "Bu ayrılık oldukça acı verecek ama acının da bir sınırı vardır."
- Bunun altı çizilmeli: ölümle yalnızca sevdiğiniz biri ölünce gerçekten yüz yüze gelirsiniz.
- "Oysa insan kalabalığın içindeyken bile tek başınadır.."
- Çok sevdiğiniz biri ölene dek ölümle tam olarak karşılaşamazsınız. Bunun altı çizilmeli: Ölümle yalnızca sevdiğiniz biri ölünce gerçekten yüz yüze gelirsiniz.
- Hiç farkettiniz mi? Katlanılmaz acı diye bir şey yoktur. Katlanılmaz acı yalnızca dilde varolabilir, her acı katlanılabilirdir. Acı katlanılmaz olduğu an zaten baygın düşersiniz.
- Yaşamanın iki yolu vardır. Biri sığır gibi yaşamaktır: yatay düzlemde tek bir çizgi halinde. İkincisi ise Buda gibi yaşamaktır: hem yükseklik hem de derinliği olan dikey düzlemde. Böylelikle her an bir sonsuzluğa dönüşebilir.
- Bazen anlamadığınız şeyler işe yarar; ve işe yaramalarının tek nedeni de anlamamanızdır.
- Dünyada bozulmadan kalabilmiş tek şeydir ölüm.
Ölmeden Önce Ölünüz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
yazar/osho'nun hayatı ve ölümü değerlendirdiği, ölümü tanırsak, bilirsek daha kaliteli, daha nitelikli bir hayatın bizleri beklediğini söylediği, bu ve benzeri düşüncelerinin yer verdiği kitabı. Gerçek varoluşa giden yolun ölümü tanımaktan geçtiğini söyleyen Osho, aynı zamanda ondan korkmamamız gerektiğini de söylüyor. Yaşam ve ölüm ayrı değildir. Bir bütün halindedir. Önemli olan bilinçtir diyor aynı zamanda (Ragif)
Doğduğumuz gündü oysa öldüğümüz gün... Tek kelimeyle muhteşem bir kitap... kesinlikle okuyun okutun derim. Ölmeden önce ölmeyi başarana ne mutlu... (Özgül Alpay)
Kitabın özeti bu hikâye olabilir...: Yayati adında büyük bir kral tam yüz yaşına kadar dopdolu yaşamış ve yaşamın sunabileceği her türlü keyfi tatmıştı. Ölüm bir gün Yayati'nin kapısını çalıp, "Hazırlan," dedi. "Vaktin geldi ve seni almaya geldim." Yayati ölümü görünce, birçok savaşta bulunmuş kahraman bir savaşçı olmasına karşın titremeye başlayıp şöyle dedi, "Ama henüz çok erken." Ölüm, "Çok mu erken?"diye yanıt verdi. "Yüz senedir hayattasın. Çocukların bile yaşlandı. En büyük oğlun seksen yaşında. Daha ne istiyorsun?" Yayati'nin yüz tane karısı olduğu için, yüz tane de oğlu vardı. Ölüme sordu, "Bana bir iyilik yapabilir misin? Birini almak için geldiğinin farkındayım. Oğullarımdan birini ikna edebilirsem, onun canını alıp beni yüz yıl daha rahat bırakır mısın? Ölüm şöyle yanıt verdi: "Senden başkası kendini hazır hissediyorsa onu almakta hiçbir sakınca görmüyorum. Ama sanmıyorum- sen babaları olduğun, hepsinden uzun yaşayıp her şeyin keyfine vardığın halde kendini hazır hissetmiyorsan, oğullarından biri nasıl hissedebilir?" Yayati yüz oğlunu çağırdı. Daha yaşlı olanları sessiz kaldılar. Ortada büyük bir sessizlik vardı, kimse bir şey söylemiyordu. Yalnızca henüz onaltı yaşında olan en genç oğlu ayağa kalkıp şöyle dedi, "Ben hazırım." Ölüm bile bu genç çocuk için üzülüp, "Belki de sen fazla safsın. Baksana, diğer doksandokuz kardeşin tamamen sessiz kalıyor. Bazısı seksen, bazısı yetmişbeş, bazısı yetmişsekiz, bazısı yetmiş, bazısı altmış yaşına kadar yaşamış ve daha da yaşamak istiyorlar. Sen henüz hiçbir şey yaşamadın. Ben bile senin için üzülüyorum. Tekrar düşünmelisin." diye uyarıda bulundu. Oğlan, "Hayır!" dedi. "Onların bu halini görünce kararımdan iyice emin oldum. Benim için üzülme; mutlak bir farkındalıkla gidiyorum. Babam bile yüz yaşında hala tatmin olamamışsa, burada olmanın ne anlamı var? Ben nasıl tatmin olabilirim? Doksandokuz ağabeyimin de tatmin olamadıklarını görüyorum. O zaman neden vakit harcayayım? En azından babama bu iyiliği yapabilirim. Bu yaşlı haliyle, bırakalım yüz yıl daha keyif sürsün. Ama benim için bitti. Kimsenin tatmin olamadığını görünce, yüz yıl bile yaşasam yine de doyamayacağımı kesinlikle anladım. Bu yüzden bugün gitmemle, doksan sene sonra gitmem arasında hiçbir fark yok. Lütfen beni al." Ölüm genç oğlanı aldı. Ve yüzyıl sonra geri geldi. Yayati yine aynı durumdaydı. "Bu yüz yıl çok hızlı geçti."dedi. "Yaşlı oğullarımın hepsi öldü. Ama bir önerim daha var. Sana başka bir oğul verebilirim. Lütfen bana acı." Bu böyle devam etti, hikaye bin sene böylece sürüp gitti. Ölüm on kez Yayati'yi ziyaret edip, dokuzunda oğullarını aldı, Yayati de yüz yıl daha yaşadı. Onuncu kez geldiğinde Yayati şöyle dedi: "Hala beni almaya ilk kez geldiğin zamanki kadar tatmin olmamış durumdayım. Ama bu sefer istemeye istemeye, gönülsüzce de olsa geleceğim çünkü senden bana bir iyilik daha yapmanı isteyemem. Bu çok fazla olur. Hem bir şey kafamda kesinleşti ki, bin senede tatmin olamadıysam, onbin senede bile olamam." Bu bağlanmaktır. Yaşamaya devam edebilirsiniz ama ölüm düşüncesi aklınıza geldikçe titremeye başlarsınız. (Ceyhun Cəfərli)
Ölmeden Önce Ölünüz PDF indirme linki var mı?
Osho - Ölmeden Önce Ölünüz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölmeden Önce Ölünüz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Osho Kimdir?
'Asi Ruh' ya da 'Provokatör Mistik' olarak da anılan Osho, 1931 yılında Hindistan'ın Madhya Pradesh eyaletindeki Kuchwada'da dünyaya gelmiştir. Daha çocukluk yıllarından itibaren, başkaları tarafından verilen bilgiler ve inançları edinmektense gerçekliği kendisi deneyimlemekte ısrarcı olan asi bir ruhu vardı. Bu durumu kendisi şöyle dile getirir:
'Çocukluğumdan hatırlayabildiğim kadarıyla yalnızca tek bir oyun sevdim: Tartışmayı, her şey hakkında tartışmayı... Pek az yetişkin bana tahammül edebiliyordu; beni anlamaları söz konusu bile değildi. Okula gitmek hiç ilgimi çekmiyordu. Orası olabilecek en kötü yerdi. Sonunda gitmeye zorlandım, ama elimden geldiğince direndim, çünkü orada yalnızca benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmeyen çocuklar vardı ve ben de onların ilgilendikleri şeylerle ilgilenmiyordum. Bu yüzden hep grup dışı kaldım.'
1990 yılına kadar süren yaşam yolculuğu süresince tüm dünyayı yerinden oynatacak söylemleri ve geliştirdiği meditasyonlar ile günümüzde hala güncelliğini koruyan sıradışı bir şahsiyet olan ve Bhagwan Shree Rajneesh adıyla da bilinen Osho, din, felsefe, psikoloji, politika ve insanı ilgilendiren birçok alanda her türlü geleneği temelden sarsan yorumlarıyla büyük ilgi ve de tepki toplamıştır.
Yirmi bir yaşında üniversite öğrenimini tamamlayan Osho, Jabalpur Üniversitesinde yıllarca felsefe dersleri verdi. Aynı zamanda da tüm Hindistan'ı dolaşıp konuşmalar yaptı, halka açık tartışmalarda tutucu dini liderlere meydan okudu, geleneksel inanışları sorguladı ve hayatın tüm alanlarından insanlarla bir araya geldi.
1960'ların sonlarına doğru artık kendi dinamik meditasyonlarını geliştirmeye başlayan Osho, meditasyonun o rahat ve düşüncelerden arınmış durumunun keşfedilebilmesi için öncelikle geçmişin modası geçmiş yöntemlerinin ve günümüz modern hayatının getirdiği sıkıntıların ağırlığı altında ezilen çağdaş insanın çok derin bir ruhsal temizlenme sürecinden geçmesi gerektiğini ileri sürer.
1970'lerin başlarında ilk olarak bazı Batılılar Osho'dan haberdar olmaya başladılar. 1974'te Hindistan'ın Pune şehrinde onun çevresinde bir komün kuruldu ve başlangıçta Batı'dan tek tük gelen ziyaretçiler, sonradan gittikçe çoğaldı.1985 yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltında olduğu sırada yavaş yavaş zehirlendiği söylenir.
1975 yılı boyunca Osho, Doğulu meditasyon teknikleri ile Batılı terapi yöntemlerine devrim getiren programların ve atölyelerin genişlemesine rehberlik etti. Ağustos 1975'te ilk terapi grubu başladı. Grup süreçlerine günlük Dinamik ve Kundalini Meditasyonları, Osho'nun sabah söylevleri, gruptan önce veya sonra on günlük meditasyon kamplarına katılmak dahildi. Darşan'da, Osho yeni gelen gruplara önerilerde bulunuyor, grup liderlerine tavsiyeler veriyor, grubun katılımcıları ile görüşüyordu. 1977'nin sonunda elli farklı grup önerilebiliyordu ve Aşram, dünyadaki en büyük ve en yenilikçi büyüme merkezi olarak tanınıyordu.
Toplum, din, politika, felsefe, psikoloji ve daha birçok alanın, insanın benliği ve varoluşu ile ilişkisini ele alan Osho, bu konularda ileri sürdüğü oldukça cesur ve kalıpları kıran savları, söylemleri ve iddiaları ile birçok otoritenin tepkisini çekmiştir. Köhneleşmiş, kalıplaşmış sistemlerin güçlü bir şekilde etkisi altında kalarak kendini sürekli bastıran ve böylece sürekli bir gerilim halinde olan çağdaş insan için mutluluğun, gevşemenin, yaşama sevincinin hedef alındığı meditasyon yöntemlerini geliştirmekle birlikte, bazen dinin karşısında, bazen yanında olmuş, ama bugünkü anlamda kabul edilen din görüşünün içerisinde olmamıştır. Bununla birlikte Doğu kültüründen ve mistisizminden de tamamen uzak değildir. Örneklerinde Buda'dan, Tao'dan bahsettiği kadar, Mevlana'dan, Nasreddin Hoca'dan, Hallac-ı Mansur'dan da bahseder. Ancak insanın cinsel hayatı, tatmini ve mutluluğu üzerine cesur terapi yöntemleri geliştirip onun rahatlamasını sağlamak amacıyla meditasyonlar geliştirmesinden dolayı dini çevrelerce oldukça eleştirilmiş ve tepki görmüştür. Bunun yanında, toplumsal konular hakkında da derin araştırmalar yapıp kendi fikirlerini insanlara sunan Osho'dan, birtakım politika, güç, rant ve nüfuz çevreleri rahatsız olmuştur. Belki de bu yüzden 1981 yılından itibaren ABD'den başlayarak ülke ülke dolaşıp kendine yer edinmeye çalışmış ama birçok ülke onu barındırmak istememiştir. Böylelikle de birçok sıkıntı yaşayan Osho, 1985 yılında Amerika'da tutuklanarak 12 gün boyunca hapiste kalmış ve ardından sınırdışı edilmiştir. Bu süre içerisinde yavaş yavaş zehirlendiği iddia edilen Osho, 1990 yılında da zehirlenme belirtileriyle ölmüştür.
Bugün onu eleştirenler kadar onun yolunda gidenlerin kabul ettiği bir gerçek vardır : O da Osho'nun olağanüstü sıra dışı ve hiçbir kalıba ya da düzene boyun eğmeyen, suyuna gitmeyen ve tamamen bireysel özgürlüğü savunan bir kişilik olduğudur. O, özellikle İkinci Dünya Savaşı'nın ardından sayıları gün geçtikçe artmakta olan ruhani buhran içerisine düşmüş insanlar için bir nevi alternatif bir inanç sistemi kurmak yolunda doğu felsefelerine hücumun yol göstericilerindendir.
Bireysel olduğu kadar toplumsal arayışlara da en derin detayına kadar inen Osho, kendisi kitap yazmamıştır. Bununla birlikte otuz beş yıl boyunca dünya çapında yapmış olduğu konuşmaları kayda alınarak sayılarca kitap haline getirilmiştir. O, hiçbir geleneğe ait olmadığını açıklamış ve 'lütfen beni geçmiş ile bağlantılandırmayın, onu anımsamaya bile değmez' diyerek seslenmiştir insanlığa- Öğrencilerine ve dünyanın her yerinden kendisini dinlemeye gelenlere yaptığı konuşmalar 30'dan fazla dile çevrilmiş ve 600'den fazla ciltler halinde yayımlanmıştır.
Temmuz 1974'ten 1981'e kadar söylevler vermeye devam eden Osho, Tao, Zen, Hıristiyanlık, Hassidizm, Sufizm, Baullar, Hindu gizemciler, Tibet Budizmi, Tantra, v.b. pek çok spiritüel gelenekteki aydınlanmış gizemcilerin öğretileri üzerine yorumlar yaptı. Değişik günlerde kendisini izleyenler tarafından sorulan sorulara yanıt verdi. O kendisini 'gerçek bir varoluşçu' olarak tanımlamıştır.
Beden ve zihnin birikmiş stresini atmak amacıyla kendine özgü olarak meditasyonlar geliştiren Osho , otobiyografisini de yazmamıştır . Yapmış olduğu çalışmalar ve konuşmalarından kendisinin tanınabileceğini söylemiştir.
Osho Kitapları - Eserleri
- Yakınlık
- Her Gün
- Martıları Seven Adam
- Tantra, Spiritüellik ve Cinsellik
- Meditasyon - İlk ve Son Özgürlük
- Provokatör Mistik
- Kanat Açmış Kuş
- İnsan Olma Yolculuğu
- Ruh Eczanesi
- Ben Kapıyım
- Mükemmel Ermiş
- Boş Kayık
- Çamların Kadim Müziği
- Aşk Özgürlük Tekbaşınalık
- Büyük Düşünürlerle Buluşmalar
- Tao - Hal ve Sanat
- Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi
- Tantra - Kabullenme Yolu
- Zen - Tarihi, Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi
- Ezoterik Psikoloji
- İnanç, Kuşku ve Fanatizm
- Kumların Bilgeliği
- Bilgelik Tohumları
- Farkındalık
- Sır
- Meşgul İnsanlar İçin Meditasyon
- Kadın
- Ego
- Yaşam Sevgi Kahkaha
- Ahlaklı, Ahlaksız Ahlaküstü
- Bize Aşktan Söz Et
- Bir Sabun Köpüğüdür Hayat
- Beden ile Zihni Dengelemek
- Yaşam Aşkı
- Yaşama ve Ölme Sanatı
- Korku
- Aydınlanmanın Abc'si
- Zeka
- Sezgi
- Tanrı Komplosu
- Dikkat: Hakikat Çağı Geliyor
- Şöhret, Servet ve İhtiras
- Çocuk
- Yoga - Bireyin Doğuşu
- Ben Dini Değil Dindarlığı Öğretiyorum
- Ayaksız Yürümek/Kanatsız Uçmak
- Meditasyon - Kutlama Sanatı
- Duygular
- Kendi Tercihlerinizle Yaşamak
- Tantra Dönüşümü Aşk ve Meditasyon
- Sırların Sırrı
- Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?
- Gizemli Psikoloji
- Masumiyet, Bilgi ve Merak
- Hiç
- Kendinle Başla
- Modern Dünyada Kusursuz Farkındalık
- Yaratıcılık
- Duygusal İyileşme
- İnsan Kalbinde Bir Soru İşaretiyle Doğar
- Tehlikeli Yaşamak
- Seksten Süperbilince
- Altın Gelecek
- Coşku
- Kader, Özgürlük ve Ruh
- Kaz Dışarıda
- Tantra Deneyimi: Aşk Devrimi
- Erkek
- Sadece Kendin Ol
- Ölmeden Önce Ölünüz
- Yoga
- Tantra-Mutlak Anlayış
- Kendine Saygının Büyüsü
- Gizemli Sırlar
- İnsan Kendinin Aynasıdır
- Tantra - En Yüksek Bilgelik
- Olgunluk
- Devrim
- Hayata Aşk Mektupları
- Benim Yolum Beyaz Bulutların Yolu
- Zen Yolu Tasavvuf Yolu
- Özgürlük
- Sevgi
- Bilgelik Kitabı 1
- Bilgelik Kitabı 2
- Erkek ve Kadın Olmanın Ötesi
- Sırlar Kitabı: Yaşamın Sırrına Ulaşmak için 112 Meditasyon
- Yaşamak İnanmaktır
- Sessizliği Dinlemek
- Cesaret
- Aşık Olmak
- Dingin Ruh Gürültücü Zihin
- Gece Yatmadan
- Sabah Kalkınca
- Huzur Arayışı
- Değişim
- Özgür Zihin
- Sevginin Gücü
- Zihin Kapılarının Ardındaki Sessizlik
- Çakra Kitabı
- Uyanışa Üç Adım
- Anlayışın Kitabı
- İnsan Ruhunun Güzelliği
- Yeni Bir Yaşamın Anahtarları
- Zen Ruhunda Tarot
- Tohumdan Ağaca
- Kendini Bulmak
- Sessizlik
- Bilincin Ölümsüz Alevi
- Qızıl Külçələr
- Sırlar Kitabı 2 / Kendini Anlamanın Anahtarı
- Sevginin Yolu
- Mutluluk İçimizde
- Gizemi Yaşamak
- Güven
- Güç, Politika ve Değişim
- Boşluğun İçine Yolculuk
- Mükemmel Mürit
- Kendi Yolunu Bulmak İsteyenlere Kadın Olmak Erkek Olmak
- Tantra Öğretisi
- Yoğun Tempolu İnsanlar İçin Meditasyon
- Karanlığa Aşık Olmak
- Başkaldırmak - Yaşamsal Bir Nitelik
- Yeni Çocuklara Anne Baba Olmak
- Önce Kendini Tanı, Sonra İlişki İste
- İçsel Yolculuk
- Bir Meditasyon Kursu
- Ego
- Kanat Açmış Kuş
- Meditasyon En Büyük Macera
- Buddha'yı Keşfet
- Kadın & Dişilik Ruhunu Onurlandırmak
- The Book of Secrets: 112 Meditations to Discover the Mystery Within
- Eve, Kendine Geri Dönmek
- Duygusal Sağlık
- Tanrı, Din, Sevgi, Qadın, Həyat Və Ölüm Haqqında
- Cesaret Tehlikeli Yaşamanın Sevinci
- Erkek - Erilin Ruhunu Yeniden Keşfetmek
- Osho Zen Tarot Transandantal Zen Oyunu
- Meditasyon : Yegane İlaç
- Zihin-Gerçekle Aramızdaki Engel
- Dua/Sessizliğin Şarkısı
- Neşeli ve Canlı Ol
- Seks-Suçluluk ve Ötesi
- Akıl
- Güven
- Özgürlük - Kendin Olma Cesareti
- Stresli İnsanlar İçin Günlük Yaşama Uygun Meditasyonlar
- Ego
Osho Alıntıları - Sözleri
- Toplum seni yozlaştırmadan, kirletmeden, sana karışmadan, seni planlamadan ve senin doğanı katletmeden önce, gerçekte kim olduğunu bulmaya çalış. Budizm de buna; doğmadan önce sahip olduğun ve öldüğünde tekrar sahip olacağın gerçek yüzü, hakiki yüzü, toplum tarafından bozulmamış yüzü bulmak denir. O senin doğan, ruhun, varlığındır. (Yoga)
- Tantra der ki bölme, bölünmemiş ol, ancak o zaman muzaffer çıkabilirsin. Nasıl bölünmemiş olmalı? Kınama, "Bu iyi!", "Bu kötü!" deme. Saflık ve kirlilik konusundaki bütün kavramları geri çek. Dünyaya bak, ama ne olduğunu söyleme. Cahil ol, fazla bilge olma. Etiketleme, sessiz kal, kınama, haklı çıkarma. Dünya hakkında sessiz kalabilirsen, yavaş yavaş bu sessizlik içe işler. Ve eğer dışsal olarak bölünme yoksa, içsel bilinçteki bölünme de yok olur çünkü ikisi birlikte var olabilir. (Sırlar Kitabı: Yaşamın Sırrına Ulaşmak için 112 Meditasyon)
- Güvenmeyen insanlar, inanırlar. İnanç geçicidir; sahte pars gibi bir aldatmacadır. Güvenebilen insanların inanca ihtiyacı yoktur. Yaşam yeterlidir. Üzerine bir Tanrı veya nirvana yüklemen gerekmez. Gerek yoktur. Yaşam yeter de artar bile. Hayatı yaşarsın. (Martıları Seven Adam)
- Ve bilinçsiz birinin iyi niyeti bile zehirli olabilir. (Aşık Olmak)
- Konsantrasyon her zaman bilincin daralmasıdır. Bilinç daraldıkça güçlenir… Ama bu meditasyon değildir… Konsantrasyon sana müthiş güçler verir, ama bunlar zihin güçleridir. (Modern Dünyada Kusursuz Farkındalık)
- Kadın sezgi demektir,şiir,hayal gücü demektir. Erkek irade,düzyazı,mantık demektir. (Çakra Kitabı)
- Ölüm tam bir akıl çelicidir; hayat aklını çeliyorsa bir de ölümü düşün. (Eve, Kendine Geri Dönmek)
- Akıl sağlığı merkeze yoğunlaşmadığını fark etmendir. Böylece ilk işin merkeze yoğunlaşmak olur; kendi içinde hayatını yönlendirebileceğin, disipline edebileceğin bir merkeze, içinde yönlendirebileceğin, hareket edebileceğin bir ustaya sahip olmak olurdu. Yapılacak ilk şey kristalleşmekse, ikinci adım da kendi acını yaratmamaktır. Acı yaratan her şeyi bırak- acıyı yaratan bütün gerekçeleri, arzuları, umutları. (Yoga - Bireyin Doğuşu)
- Aptal da senin içindedir, dâhi de. Elbette aptal çok daha güçlüdür, çünkü onun dada eskiye dayanan bir tarihi vardır, dâhi ise çok küçük bir sese sahiptir. (Akıl)
- Hepimiz büyük bir tımarhanenin parçasıyız. Orada doğuyor, büyüyor ve bütün hayatımızı orada geçiriyoruz. (Boşluğun İçine Yolculuk)
- Başka biriyle birlikte olmak istediğinde, bu kendinden bıktığını gösterir. Kendi başına kalmak istediğindeyse, diğer insandan bıktın demektir. Bu güzel bir uyum! Başka biriyle olmak, içinde derin bir yalnızlık arzusu yaratır. Sevgililere sorabilirsin, bütün sevgililer zaman zaman yalnız kalma isteği duyduğunu hisseder. Ancak yalnız olmaktan korkarlar, çünkü yalnızlığın sevgiye ters düştüğünü düşünürler. Hem sonra sevgilin ne der? Diğer kişi incinebilir. Bu yüzden rol yaparlar. Yalnız kalmak istemelerine, kendilerine ait bir alan yaratmak istemelerine rağmen, rol yaparlar ve birlikte olmaya devam ederler. Bu numara yanlıştır, sevgiyi yok eder. İlişkini sahteleştirir. (Meşgul İnsanlar İçin Meditasyon)
- İnsanların sana doğru veya yanlış olarak söyledikleri her şeyi bırakmalısın. Onlar için doğru ve yanlış olmuş olabilir, bunun seninle bir ilgisi yok. (Tehlikeli Yaşamak)
- İnsan, ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duyar. Bu insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Kişi özen gösterilmezse ölmeye başlar. Kişi, en azından birisi için önemli olduğunu hissetmezse onun tüm yaşamı önemsiz hale gelir. Bu nedenle sevgi var olan en büyük terapidir. (Ego)
- Ego kullanışlı bir kurmacadır. Onu kullan fakat onun seni kandırmasına izin verme. (Ego)
- Ne kadar bastırılmış olursa olsun bir insanoğlu belirli bir zekâya sahiptir. (Özgürlük - Kendin Olma Cesareti)
- Ben insanın kendi bilinciyle işlev görmesi için politik olarak, dini olarak, her boyutta özgür olmasını istiyorum. O zaman bu güzel bir dünya, gerçek bir devrim olur. (Ben Dini Değil Dindarlığı Öğretiyorum)
- Şüphecilikten, kuşkudan, mantıktan bu kadar çok bahsedenler bile asla kendi zihinlerinden şüphe etmezler. Ve zihnin seni içinde bulunduğun duruma getirmiştir. Cehennemdeysen, seni bu cehenneme zihnin getirmiştir ve sen bu rehberden asla şüphe etmezsin. Herhangi bir öğretmenden, ustadan şüphe edersin ama zihninden asla şüphe etmezsin. Hiç sarsılmayan bir inanç ile zihnini guru kabul ederek ilerlersin. Ve seni bu kargaşaya, içinde bulunduğun sefilliğe zihnin getirmiştir. Herhangi bir şeyden şüphe edeceksen, ilk önce zihninden şüphe et. Ve ne zaman zihnin bir şey söylerse, bir daha düşün. (Sırlar Kitabı: Yaşamın Sırrına Ulaşmak için 112 Meditasyon)
- En büyük felaket başka birisi olmayı kabul etmektir: Asla olgunlaşamazsın. (Kadın)
- Sevginin olmadığı her yer soğuktur. (Ruh Eczanesi)
- Kör olmayan bir inanç yoktur. Gözleri olan bir insan ışığa inanmaz, onu tanır. Bunun için inanmasına gerek yoktur. (Yaşam Aşkı)